Eğitim

İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon – Pascal Couderc Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon – Pascal Couderc Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon kimin eseri? İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon kitabının yazarı kimdir? İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon konusu ve anafikri nedir? İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon kitabı ne konu alıyor? İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon PDF indirme linki var mı? İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon kitabının yazarı Pascal Couderc kimdir? İşte İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Pascal Couderc

Çevirmen: Işık Ergüden

Editör: Can Belge

Editör: Bahar Siber

Tasarımcı: Suat Aysu

Orijinal Adı: La Manipulation Affective Dans le Couple: Faire Face à un Pervers Narcissique

Yayın Evi: İletişim Yayıncılık

İSBN: 9789750508882

Sayfa Sayısı: 182


İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Basit ufak manipülasyonlar çiftlerin gündelik hayatlarının bir parçası olsa da, “narsistik sapkınlık” biçimini aldığında mühim bir soruna dönüşür. Narsist partner kendi iktidarını yerleştirmek ve eşini kendi istediği kişiliğe büründürmek için baştan çıkartıcı, kurnazca yollara başvurur. Avının kanını sonuna kadar emerek kendisinde tamamlanmamış olanı çekip alır ve böylece kendisini tamamlar. Günümüzde gitgide daha sık rastlanan bir ilişki modeli haline gelen narsistik manipülasyon ilişkileri bu kitabın konusunu oluşturuyor. Narsist sapkın her şeyi beraber olduğu şahıs için yapıyormuş şeklinde bir hava yaratır, oysa gerçek amacı onu yok etmektir. Minik oyunlarla partnerini ince ince işlerken, ustalıkla kendisini mağdur şeklinde gösterir. Partnerini devamlı eleştirerek kişiliğine yön verir, ona kendi isteklerini unutturur, özsaygısını tüketir. Bunun sonucunda depresyon, bağımlılık adım atar ve mağdur kaçıp kurtulma yetisini de yitirir. En azca fizyolojik sertlik kadar yıkıcı olabilen bu ruhsal sertlik, çoğunlukla mağdurun kendi başına fark edemediği bir şeydir. Şundan dolayı eleştiri darbeleriyle suçu kendinden başka yerde göremez hale gelmiştir. Pascale Chapaux-Morelli ile Pascal Couderc, İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon’da somut vakalar üstünden giderek partnerine yaşamı zehir eden narsist manipülatörü inceliyorlar ve onun ortaya çıkışında rol oynayan toplumsal ve psişik etkenleri tartışıyorlar. Ardından mağdurlara eğilerek, bu kişilerin kendilerine yeni bir yaşam kurabilmeleri için içinde bulundukları bağımlılık durumundan çıkmalarına destek olacak tavsiyeler getiriyorlar.


İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon Alıntıları – Sözleri

  • Eşitsizliğin toprağında tahakküm kolayca yeşerir.
  • Erkeğin ve/yada kadının “yapabilecekleri” ara­sında aşılmaz duvarlar yoktur.
  • Aşağılama, kimi süre yıldırma ve tehditler onun alışıldık cephaneliğinin malzemesidir. Fiziksel hususi­liklere, zevklere, tercihlere, cinselliğe, kabiliyetlere, dostlara, çalışmaya dair devamlı görüş belirtir. Olumsuz düşüncelere boğulan hanım sonunda kendinden hakikaten kuşkuya ka­pılır, şu sebeple, düzgüsel ve sıhhatli bir ilişkide teşvik edici, kar­şındakini daha iyiye yöneltici yapıcı eleştiriler olurken, nar­sistik sapkın yalnızca yıkıcı, kaba ve perspektifsiz eleştiri­yi kullanır. Teşvikler onun söylemine girmez. Partneri kar­şı koyduğunda ise yaptırımlar derhal gelir: suskunluk, kü­çümseme, yok sayma, hakaretler.
  • “Kesin” bir çift oluştu­ğu andan itibaren arzular -değişiklikleriyle birlikte- benzer hedeflere yönelir. “Birlikte” bir ev kiralanır ya da mülk sa­hibi olmak amacıyla borçlanılır, mobilyalar satın alınır… or­tak nesnelere haiz olmanın simgesel kıymeti güçlüdür, hem ilişkiyi sağlamlaştırır hem de gerilimler yaratır: En fazlaca kav­ga eden çift mobilya mağazalarında görülür!
  • Tartışma, ne için olursa olsun, kaçınılmazdır. Çatışmasızlık bir yanılsamayı temsil eder; çatışma fobisinin, yüzeysel anlaşmayla derinden tahrip olmuş ilişki üstünde yıkıcı et­kileri vardır.
  • Tartışma, belli sınırlar içinde kalırsa -ister eşler içinde olsun ister olmasın- her ilişkiye yararlıdır. Duyguları ifa­de etme ve muhtemelen karşındakinin duygularını dinleme imkânı sağlar. Tartışma yardımıyla mühim problemler ortaya konur, sergilenir. Dolayısıyla bu problemler hakkında mevzu­şulur, çözümler bulunur. Tartışma yoksa çözüm de yoktur. Hınç yerleşir, yanılgılar çoğalır. Çatışma, birlikteliğin “tozunu te­mizler.” Bir çok kişiye bakılırsa ilişkiyi “canlandırır.” Terim doğ­rudur, şu sebeple yaşam evrilen, değişen, uyum elde eden şeydir.
  • Aşk “emilme” anlamı­na gelmez, imha anlamına asla gelmez. Bunların aşkla ala­kası yoktur. Mesela, kıskançlıkla duygusal bağlılığı birbi­rine bağlamak hatalıdır. “Kıskançlık onun aşkının kanıtı” düşüncesi, sayısız yıkıcı fikirden biridir… Mutluluk yalnız­ca aşka bağlı değildir. Dolayısıyla, duygusal alan ne kadar mühim olsa da, aşka olağanüstü bir tesir atfetmemek gerekir.
  • Narsistik manipülatör kurbanına kendisinin ihtimaller içinde tek partneri olmadığını, daha iyisini bulabileceğini belli etmeyi sever. Bu durum normal olarak kadının kaygısına neden olur: onu gerilim altına alır. Dolayısıyla bir kukla ile oynar şeklinde nesnesi ile oynar, şu sebeple onu belli düşüncelere, tepkilere sevk eder. Bu yıkıcı dönem aylarca, hatta senelerce sürebilir, bu sırada da hanım kendi tözünü adım adım yitirir. Kimileri onun “yavaş yavaş yok olup gittiğini” söylerler ki bu tamamen doğrudur. Kişinin yavaş yavaş küçülmesine hakikaten şahit olunur.
  • Anlayışsızlık ilişkiyi kangren eder.
  • Her evlilik engellerle, güçlüklerle, anlaşmazlıklarla karşı­laşır. Eşlerden biri daima diğerine başat olmak, hep hak­lı çıkmak ister. Fazlaca sayıda çiftin şansına bu durum düşer; insan ilişkilerinde nispeten yaygın bir dinamiktir bu. Buna karşılık, narsistik sapkın, işi partnerinin kişiliğini keyfince şekillendirmeye kadar vardırır. Partnerinin iradesini, özsay­gısını, geleceğini, coşkusunu… yaşamını elinden alır.
  • Her­kati kendine kapanmış olduğu bir dünyada, mantıksal olarak, nar­sistik yaralar ortaya çıkmaktadır. Karşısındakini kullanarak devamlı kişisel doygunluk arayışı günümüzde bireyler içinde­ki ilişkilerin parçasıdır. Bilinçdışımızın ifadeleri (sürçme, hususi adların unutulması, vs.) 1901 senesinde Freud’un yazdığı Gündelik Yaşamın Psikopatolojisi’nin fazlaca ötesine uzanmak­tadır; gündelik yaşamımızda tertipli olarak “kaçırdığımız” tüm manipülasyonları da buna dahil edebiliriz. Dil örne­ğini ele alalım: Olumsuz sual biçimi kullanımının (mesela, “bu akşam çıkmak istemiyor musun?”) bir sürçme olduğu­nu söyleyemeyiz; bu suali soran bir cevaba yöneltmekte­dir ve tıpkı öteki tamamlanmamış edimlerimiz şeklinde bilinçdışı bir arzu­nun ifadesidir.
  • Görünüşte her şey tozpembedir. Bu tür çift çatışma karşıtlığı içinde yaşar, ne pahasına olursa olsun sulh! Öfkenin bir tür sertlik olduğu ve şiddetin sadece zarar verebileceği ilke­sinden yola çıkarak, çatışma tabu kabul edilir. Sahte bir ba­rıştır bu, partnerlerden biri tarafınca dayatılmıştır, can­lı bir münakaşanın embriyonu ne süre belirse sözel bir kal­kan vasıtasıyla durdurulur. Bu, gizli saklı bir savaşın ortasındaki sonsuz ateşkese benzer. Manipülasyon ifadenin engellenme­sinde yatar. Manipüle edilen partner flu bir kontakt içinde, karşılıklı alışverişin no man’s land’inde olmaya mecburdur. Diğeri, mesele “olmadığına” ve münakaşanın (ona bakılırsa şidde­tin eşanlamlısıdır) durumu daha da kötüleştireceğine inan­dırmaya çalışır.


İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Dikkat narsistik sapkın var!: Birfazlaca ikili ilişkilerde insanoğlu birbirlerini manipüle eder. Bilerek yada bilmeyerek. Bu ufak boyutlarda kalmış olduğu sürece çok da fazla büyük bir mesele yoktur. Ama iş, partner üstünde egemenlik kurarak ona zarar vermeye gelirse bu artık zararsız manipülasyondan çıkıp narsistik sapkınlığa girer. Yazarın söylediğine bakılırsa manipülasyonu daha fazlaca bayanlar kullanırmış (haksız diyemem) fakat narsistik sapkınlık da büyük bir çoğunlukla erkeklerde görülürmüş. Yazar narsistik sapkının durumunu aşağıdaki alıntıda fazlaca güzel açıklamış.
“Her evlilik engellerle, güçlüklerle, anlaşmazlıklarla karşı­laşır. Eşlerden biri daima diğerine başat olmak, hep haklı çıkmak ister. Fazlaca sayıda çiftin şansına bu durum düşer; insan ilişkilerinde nispeten yaygın bir dinamiktir bu. Buna karşılık, narsistik sapkın işi partnerinin kişiliğini keyfince şekillendirmeye kadar vardırır. Partnerinin iradesini, özsaygısını, geleceğini, coşkusunu… yaşamını elinden alır.” (s.8)
Bu tür insanlarla başa çıkmak zor olsa gerek. Hatta bu insanlarla ilerlemiş ilişkiyi bitirmek de fazlaca zor olsa gerek. Narsistik sapkın istemediği sürece ilişkiyi bitirmeye çalışmak kurban açısından acılı bir süreçtir. Narsistik sapkın; tehdit, şantaj, korkutma ile kurbanı avucunda tutmaya çalışır. Bir çok süre da etkili olur. Kurbanın ağır manipülasyon altında bulunduğunun ve karşısındakinin bir narsistik sapkın bulunduğunun farkına varması ve bu doğrultuda emin olması gerekir. Bu ilişki kurban açısından oldukça yıpratıcıdır. Psikolojik destek alması gerekebilir.
Narsistik sapkını ilk olarak saptamak fazlaca kolay değildir. Fakat gene de güler yüzlerine, iyi niyetli şeklinde görünen davranışlarına kanmamak gerek. Yazar kitapta bu insanların dışarıdan iyi mi göründüğünü anlatmış:
“Ne olursa olsun, narsistik sapkın adam, dışarıdan bakıldığında, tamamen saygı duyulan ve iyi diye tavsiye edilen biridir: ideal damat, düşlerdeki koca… Toplumsal hayata oldukça iyi dahil olmuş olan narsistik sapkın ilk bakışta illede ben-merkezci biri olarak görülmez, sapkın olarak ise asla görülmez. ” (s.94)
Yukarıda narsistik sapkınlığı fazlaca kısa bir halde açıklamaya çalıştım fakat kitapta fazlaca daha detaylısı var. Kitap iki kısma ayrılmış. Birinci kısım bayağı manipülasyon, ikinci kısım ise narsistik sapkın. Oldukça bilgilendirici ve yararlı buldum kitabı. Kitapta en sevdiğim şey ise birçok insanoğlunun deneyimlerini anlatması oldu. Yazar her bahsetmiş olduğu mevzuyu kesinlikle o durumu yaşayan tanıkların anlattıkları ile örneklendiriyor ve bu vakaları daha net anlamamızı, görmemizi sağlıyor.
Tavsiye ederim. (Büşra)

Pascal bu eserinde çiftler arasındaki ilişkiyi çeşitli yönlerden inceleyip okuyucuya ideal bir çiftin iyi mi bulunduğunu aktarmak istemiştir. Bilhassa Manipülasyon terimini inceleyecek olursak bu günümüzde daha fazlaca ikili ilişkilerde sık rastladığımız durumlardan biridir ve “narsistik sapkınlık” olarak adlandırılmıştır.
Kitabın birinci bölümünde yazar daha fazlaca bu terimi değişik ifade biçimleriyle tanımlamıştır. İkinci bölümde ise daha fazlaca bayanlar üstünde durulmuştur şu sebeple genel anlamda narsist sapkınlıkla karşılan onlardır doğrusu çeşitli manipülasyonlara uğrarlar ve eşi tarafınca azarlanmayla, şantajlarla, aşağılamalarla ve düzmece vicdan azaplarıyla karşılaşırlar. Genelde narsist sapkın kişiler yüzünden günümüzde pek fazlaca hanım cinayeti, intiharı ile haberlerde yada çevrede karşılaşmaktayız. Bunun sebebini ise kitabın bir bölümünde yazar erkekler güçlerini kullandıklarından dolayı fizyolojik şiddete başvururken, bayanlar genel anlamda erkekleri ruhsal olarak yıpratmış bulunduğunu açıklamaya çalışmıştır. Yani narsist sapkın dediğimizde tek bir cinsiyete bağlı kalmayalım ki ikili ilişkileri incelemekteyiz. Bunun yanı sıra sapkın şahıs kendini çoğu zaman kurban yada mağdur gösterir, hem de kendini kurban hissettiğinden, kendini onarmaya da çalışır. Onun için “tersine dönme, devrilme” önemlidir. Yani durumları tersine çevirir. Mesela, seni seviyorum der fakat hareketlerinden gözlemlersek son aşama fena davranır. Bu yüzden demem o ki laflara değil, eylemlere dikkat edin!
Narsist sapkın bir şahıs karşısındaki kişide suçluluk duygusu uyandırmanın yanı sıra düzmece pohpolamalar, değersizleştirme ve bağımlı kılma şeklinde çeşitli davranışlara başvurmaktadır. Bunlara ek olarak İlişkilerde cinselliği inceleyecek olursak cinsel sapkınlığı da tartışabiliriz. Manipülatör cinsel zevklerini partnerine dayattığında bu fizyolojik şiddetle sonlanmaktadır ve bu tekrarlanan manipülasyon çoğunlukla adamın eseridir. Bu sebepten dolayı hanım kendini cinsel bir obje olarak hissetmeye adım atar ve cinsel ilişki güçleşir. “Sadomazoşizm, fetişizm ve teşhircilik: iki kişi tarafından tercih edilmeyip, yalnızca erkek tarafından dayatıldığında, cinsel türdeki bir manipülasyona dahil olabilecek uygulamalardır.” Bunun yanı sıra narsist sapkın başka ne şeklinde tepkiler verir? “Sapkın kendini kurban olarak göstererek, duruma göre ya bir gözü dönmüşlük ya da ilgisizlik sergiler.”
Peki sapkın eşten/ partnerden iyi mi kurtulunur? Bir birlikteliğin başlangıcında size hastalık veren şeyi dile getirin. Daha baştan size gerçek olamayacak kadar güzel geliyorsa ve fazlaca tanımlayamadığınız bir hastalık hissediyorsanız ve kendini ortaya sermeden size konuşturmaya çalmış olduğu hissi içindeyseniz…O süre bu şekilde biriyle iletişiminizi devam etmeden ilkin düşünün.
Kısacası bu kitapta narsist sapkın kişinin iyi mi bir kimliğe haiz bulunduğunu, o şekilde biriyle karşılaştığımızda neler yapabileceğimizi, kendimizi bu şeklinde partnerden iyi mi koruyabileceğimizi yazar okuyuculara farkındalık kazandırmak için açıklayıp dile getirmiştir. Eğer sağlam bir ilişki istiyorsanız karşınızdaki kişinin karakterini tanımlamak için bu kitabı okuyarak daha bilgili bir halde ilişki kurabilirsiniz. (Kadriye)

Narsistik Erkek(lik)le Savaşım: Manipülasyon, ikili ilişkilerimizde yada gruplar içinde kişilerin kendi çıkarları için uygulamaya koyduğu küçük kusurlar olarak görülebilir. O halde manipülasyonun sapkınlık haline geldiği durumu ayırt etmede hangi kriterleri baz alabiliriz? Narsistik sapkın da manipüle eder sadece onun manipülasyonu anlık değildir, durağan(durgun) ve globaldir. “Tüm narsistik sapkınlar normal olarak manipülatördür, sadece tüm manipülatörler narsistik sapkın değildir. Zayıf bir teselli olsa da bu doğrudur.”
Narsistik sapkın tanısı koyulanların %80’i adam olduğundan, bayanların bu mevzuda şiddetle uyarılmaları entelektüel bir duruşun yanı sıra bir görevdir. Narsistlerin kurbanı olan bayanlar artık konuşabiliyorlar. Fazlaca değil daha birkaç on yıl ilkin bir bayan kocası hakkında tinsel şiddetten yakınma etseydi ‘histerik’ olmakla suçlanırdı. ‘Kim bilir o adama neler yapıyordu’… Narsistik sapkınlar vardır ve yaşam tüketmek için hayattadırlar. Araştırma ve gözlemlerimin sonucunda söyleyebileceğim tek şey: imkanınız var ise bu insanları tespit ettiğiniz an KAÇIN KAÇIN KAÇIN! Asla düzeltmeye, içindeki yaralı evladı iyileştirmeye çabalamayın bayanlar. İyileştirmek istediğiniz bir çocuk var ise kendi içinizdeki yaralı çocuğa müdahale edebilirsiniz. Sanıyorum ki onun da yaraları {hiç de} azca değildir.
Her hanım günün birinde “bırak ben yapayım, bir işi de beceremiyorsun” dendiğini duymuştur. İşte narsistik sapkının globalliği buradan geliyor. Taktikleri her yerde aynı: Ilkin bağımlı hale getir sonrasında bu zaaftan faydalan ve öldürücü vuruşu yap. Narsizm (psikanalistlerin “ilksel narsizm” olarak tanımladıkları şey) kişi kimliğinin temelidir. Her ilişki de belirli oranda narsistleşme oranı ihtiva eder. Sorun şudur ki,  sapkın manipülatör ötekinden alarak kendi kendini narsistleştirir fakat karşılığında hiçbir şey vermez.
Narsistik sapkının manipülasyonu ne süre ve iyi mi başarı göstermiş olur? Genellikle hayatımızın en sıkıntılı dönemlerinde bağımlı olmaya yatkın oluruz ve bu avcılar kokuyu kesinlikle alırlar. Başlangıçta bizi yükseltiyorlar izlenimini yaratmaları kaz gelecek yerden tavuk esirgememe düsturundandır. Sonradan alacakları, verdiklerinin kat be kat üstünde olacaktır.
Birkaç örnekle anlatırsam bu tür adamların gerçek hayatla ilgisi daha iyi kurulur:
-Muhteşem adam: Tanıştığınız anda size kusursuz gelen bir adam var ise muhakkak arkasından bir mesele çıkar. Sezgilerinize güvenin ve yolun başındayken enerjinizi tüketmekten kurtulun.
-Bir ilgili bir ilgisiz adam: İlgi, iltifat gırla giderken aniden hepsini keser ve soğuk duş tesiri yaratır. “Bir manipülatör konuştuğunda baştan çıkartır. Sustuğunda ise…gene baştan çıkartır.” Bir derdi yada gizemli yönü olduğundan değildir bu susmalar. Esasen cafcaflı bir ambalajdan ibarettir narsist, içeride kayda kıymet hiçbir şey yoktur ve bundan dolayı parazit olarak var olabilir.
-Paradoksal söylem: Bir şey istediğinde hem yapmanızı hem yapmamanızı istiyordur. Yapmazsanız ilgisizlikle, yapmış olursanız ‘o istedi diye’ yapmakla suçlanırsınız. Hiçbir şekilde doygunluk etme şansınız yoktur. Amacı da doygunluk olmak değil benliğindeki gediğe umutsuzca yama yapmaktır.
Narsistik sapkın, ne yapmış olursanız yapın eleştirecek bir şey bulur. Karşılarındakinin kanını emerler adeta. Kurtulma şansınız olsa da savaşım etme şansınız yoktur bu insanlarla. Zira bu tamamen tüketici bir süreç olacaktır. İşin uzmanıyla savaşmak {hiç de} akıl kârı değildir. Kaçabiliyorsanız kesinlikle arkanıza bakmadan kaçın. Bu insanoğlu tedavi edilemezler. Terapiste gitseler muayenehanenin semtini, koltukları, terapisti eleştirirler.
Narsistik sapkın yeni bir kurban bulana kadar ayrılmaz ve bırakmaz. Sizden ayrılıyorsa bu kötüye işarettir: işiniz bitmiştir. Narsistten kurtulduktan sonrasında iyileşme şansı vardır. Şundan dolayı “narsistik sapkın nitelikli bir töze gerekseme duyduğundan, içsel bakımdan varlıklı bir bayan seçmeye itina gösterir.” BOŞ KASA ÇALINMAZ. Kadının terapi sürecinde bu bilgiyi aklından çıkartmamasında yarar var.
Kadınlar kültürel kodlarda başkalarına duygusal hizmet veren bir istasyon görevine zimmetlendikleri için narsistik sapkınların kurbanı olmaları maalesef ki zor değildir. Bu nedenle algıların açık tutulması fazlaca önemlidir. Kadınlar erkeği “değişiklik yapma, yontma, eğitme”ye verecekleri enerjiyi kendi egitimlerine harcamalıdır.
Bir tavsiye de topluma:
Manevi şiddetten yakınma eden hanımefendileri ciddiye almamazlık edip onu narsistin kollarına teslim etmeyin. Narsist birçok maske takar. Evde kıyametler kopartırken dışarıya muhteşem eş izlenimi verebilir. Aman canım daha ne istiyorsun, adam melek şeklinde’ sözlerle kurbanı daha da çıkmaza sürüklemeyin. Kurbanlar kimden destek bulup kurtulabilirler yoksa?
Unutmayın, narsisizm tanısı koyulan her 100 kişiden ortalama 80’i adamdır ve büyüklenmeci karakteriyle her türlü mecradan sizi yıkmaya yönelik manipülasyonu deneyecektir. Tehlikeyi erken görmek ve tedbir almak ruh ve gövde sağlığını korumayı sağlar. Ayrıca narsistik erkekle duygusal ilişkide olunmasa bile özelliklerinin bilinmesini koşul görüyorum. Zira adam egemen toplumda narsistik erkeklik standart hale gelmiştir ve okulda, işte, sokakta karşımıza çıkıp bizi manipüle edebilirler. Onların bundan vazgeçmesi için bir sebep yok. Benliğimizi geri kazanmak bayanlar olarak bizim sorumluluğumuzdur. Bu yüzden okuyalım, okutalım.
Notlar:
1- İletişim Yayınları’nın psikoloji serisi oldukça güzel kitaplar barındırıyor. Bu da onlardan biri.
2- Narsistik erkekle ilgili video önerileri:
Psikolog Tülay Kök

3- Dişi Narsisizmi mevzusunda ise Barbel Wardetzki’nin ‘Uçlarda Yaşayanlar’ kitabını önerebilirim. (Earthling)


İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon PDF indirme linki var mı?


Pascal Couderc – İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Pascal Couderc Kimdir?


Pascal Couderc Kitapları – Eserleri

  • İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon


Pascal Couderc Alıntıları – Sözleri

  • Anlayışsızlık ilişkiyi kangren eder. (İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon)
  • Eşitsizliğin toprağında tahakküm kolayca yeşerir. (İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon)
  • Her evlilik engellerle, güçlüklerle, anlaşmazlıklarla karşı­laşır. Eşlerden biri daima diğerine başat olmak, hep hak­lı çıkmak ister. Fazlaca sayıda çiftin şansına bu durum düşer; insan ilişkilerinde nispeten yaygın bir dinamiktir bu. Buna karşılık, narsistik sapkın, işi partnerinin kişiliğini keyfince şekillendirmeye kadar vardırır. Partnerinin iradesini, özsay­gısını, geleceğini, coşkusunu… yaşamını elinden alır. (İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon)
  • Aşk “emilme” anlamı­na gelmez, imha anlamına asla gelmez. Bunların aşkla ala­kası yoktur. Mesela, kıskançlıkla duygusal bağlılığı birbi­rine bağlamak hatalıdır. “Kıskançlık onun aşkının kanıtı” düşüncesi, sayısız yıkıcı fikirden biridir… Mutluluk yalnız­ca aşka bağlı değildir. Dolayısıyla, duygusal alan ne kadar mühim olsa da, aşka olağanüstü bir tesir atfetmemek gerekir. (İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon)
  • Her­kati kendine kapanmış olduğu bir dünyada, mantıksal olarak, nar­sistik yaralar ortaya çıkmaktadır. Karşısındakini kullanarak devamlı kişisel doygunluk arayışı günümüzde bireyler içinde­ki ilişkilerin parçasıdır. Bilinçdışımızın ifadeleri (sürçme, hususi adların unutulması, vs.) 1901 senesinde Freud’un yazdığı Gündelik Yaşamın Psikopatolojisi’nin fazlaca ötesine uzanmak­tadır; gündelik yaşamımızda tertipli olarak “kaçırdığımız” tüm manipülasyonları da buna dahil edebiliriz. Dil örne­ğini ele alalım: Olumsuz sual biçimi kullanımının (mesela, “bu akşam çıkmak istemiyor musun?”) bir sürçme olduğu­nu söyleyemeyiz; bu suali soran bir cevaba yöneltmekte­dir ve tıpkı öteki tamamlanmamış edimlerimiz şeklinde bilinçdışı bir arzu­nun ifadesidir. (İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon)
  • Tartışma, ne için olursa olsun, kaçınılmazdır. Çatışmasızlık bir yanılsamayı temsil eder; çatışma fobisinin, yüzeysel anlaşmayla derinden tahrip olmuş ilişki üstünde yıkıcı et­kileri vardır. (İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon)
  • Aşağılama, kimi süre yıldırma ve tehditler onun alışıldık cephaneliğinin malzemesidir. Fiziksel hususi­liklere, zevklere, tercihlere, cinselliğe, kabiliyetlere, dostlara, çalışmaya dair devamlı görüş belirtir. Olumsuz düşüncelere boğulan hanım sonunda kendinden hakikaten kuşkuya ka­pılır, şu sebeple, düzgüsel ve sıhhatli bir ilişkide teşvik edici, kar­şındakini daha iyiye yöneltici yapıcı eleştiriler olurken, nar­sistik sapkın yalnızca yıkıcı, kaba ve perspektifsiz eleştiri­yi kullanır. Teşvikler onun söylemine girmez. Partneri kar­şı koyduğunda ise yaptırımlar derhal gelir: suskunluk, kü­çümseme, yok sayma, hakaretler. (İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon)
  • Görünüşte her şey tozpembedir. Bu tür çift çatışma karşıtlığı içinde yaşar, ne pahasına olursa olsun sulh! Öfkenin bir tür sertlik olduğu ve şiddetin sadece zarar verebileceği ilke­sinden yola çıkarak, çatışma tabu kabul edilir. Sahte bir ba­rıştır bu, partnerlerden biri tarafınca dayatılmıştır, can­lı bir münakaşanın embriyonu ne süre belirse sözel bir kal­kan vasıtasıyla durdurulur. Bu, gizli saklı bir savaşın ortasındaki sonsuz ateşkese benzer. Manipülasyon ifadenin engellenme­sinde yatar. Manipüle edilen partner flu bir kontakt içinde, karşılıklı alışverişin no man’s land’inde olmaya mecburdur. Diğeri, mesele “olmadığına” ve tartışmanın (ona göre şidde­tin eşanlamlısıdır) durumu daha da kötüleştireceğine inan­dırmaya çalışır. (İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon)
  • Tartışma, belli sınırlar içinde kalırsa -ister eşler arasında olsun ister olmasın- her ilişkiye yararlıdır. Duyguları ifa­de etme ve muhtemelen karşındakinin duygularını dinleme imkânı sağlar. Tartışma sayesinde önemli problemler ortaya konur, sergilenir. Dolayısıyla bu problemler hakkında konu­şulur, çözümler bulunur. Tartışma yoksa çözüm de yoktur. Hınç yerleşir, yanılgılar çoğalır. Çatışma, ilişkinin “tozunu te­mizler.” Bir çok kişiye bakılırsa ilişkiyi “canlandırır.” Terim doğ­rudur, şu sebeple yaşam evrilen, değişen, uyum elde eden şeydir. (İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon)
  • Narsistik manipülatör kurbanına kendisinin ihtimaller içinde tek partneri olmadığını, daha iyisini bulabileceğini belli etmeyi sever. Bu durum normal olarak kadının kaygısına neden olur: onu gerilim altına alır. Dolayısıyla bir kukla ile oynar şeklinde nesnesi ile oynar, şu sebeple onu belli düşüncelere, tepkilere sevk eder. Bu yıkıcı dönem aylarca, hatta senelerce sürebilir, bu sırada da hanım kendi tözünü adım adım yitirir. Kimileri onun “yavaş yavaş yok olup gittiğini” söylerler ki bu tamamen doğrudur. Kişinin yavaş yavaş küçülmesine hakikaten şahit olunur. (İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon)
  • “Kesin” bir çift oluştu­ğu andan itibaren arzular -değişiklikleriyle birlikte- benzer hedeflere yönelir. “Birlikte” bir ev kiralanır ya da mülk sa­hibi olmak amacıyla borçlanılır, mobilyalar satın alınır… or­tak nesnelere haiz olmanın simgesel kıymeti güçlüdür, hem ilişkiyi sağlamlaştırır hem de gerilimler yaratır: En fazlaca kav­ga eden çift mobilya mağazalarında görülür! (İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon)
  • Erkeğin ve/yada kadının “yapabilecekleri” ara­sında aşılmaz duvarlar yoktur. (İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş