Eğitim

İkiz Yıldız – Robert A. Heinlein Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İkiz Yıldız – Robert A. Heinlein Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İkiz Yıldız kimin eseri? İkiz Yıldız kitabının yazarı kimdir? İkiz Yıldız konusu ve anafikri nedir? İkiz Yıldız kitabı ne konu alıyor? İkiz Yıldız PDF indirme linki var mı? İkiz Yıldız kitabının yazarı Robert A. Heinlein kimdir? İşte İkiz Yıldız kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Robert A. Heinlein

Çevirmen: Nazlı Korkut

Orijinal Adı: Double Star

Yayın Evi: Metis Yayınları

İSBN: 9789753420846

Sayfa Sayısı: 180


İkiz Yıldız Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Not: Okat Yayınları’ndan basılmış olan Uzayda İlk Oyun adlı kitap bu kitapla aynıdır. Metis Yayınları çevirisi tam çeviridir.

Dünya’nın ve Mars’ın kaderi, Büyük Lorenzo’nun rolünü iyi oynamasına bağlıydı.Kapının ağzında kabuslarımdaki zehirli mantarlara benzeyen bir Marslı duruyordu. Bu bir anlık şiddetli coşku süresinde yalnızca Marslı’yı görebildim. Ne arkasındaki insanı ne de sözde uzvuyla tuttuğu Yaşam Asası’nı fark etmiştim. Derken Marslı içeri süzüldü ve kapı gıcırtısı sesiyle sordu: “İyi günler, baylar. Bir yere mi gidiyorsunuz?


İkiz Yıldız Alıntıları – Sözleri

  • “Bir köle özgür bırakılamaz, bunu sadece kendisi yapabilir. Özgür bir insanı de köle yapamazsınız, onu en fazla öldürebilirsiniz!”
  • “Eğer Şeytan Tanrı’nın yerine geçseydi, tanrılık vasıflarını üstüne alması icap ettiğini görürdü.”
  • …Rahmetli babam ölmeden ilkin benden üç şey için söz vermemi istemişti; bir, viskiyi sudan başka hiçbir şeyle karıştırma; iki, kimin yazdığı belli olmayan mektupları hiçbir süre ciddiye alma; ve son olarak, adını söylemeyi reddeden bir yabancıyla asla konuşma…
  • …Babam bana bir kadının sertlik kullanılarak meydana getirilen tecavüzü bile affedebileceğini fakat sözle meydana getirilen saldırıdan oldukça kolay incinebileceğini öğretmişti; ırkımızın güzel olan yarısının inanılmaz derecede ergonomik olmasına rağmen simgelere bu denli ehemmiyet vermesi ilginçti…
  • …”Taraf tutun! Daima taraf tutun. Bazen yanılabilirsiniz fakat taraf tutmayı reddeden daima yanılır! Tanrı bizi bir seçim yapmaktan korkan namertlerden korusun. Haydi, ayağa kalkalım ve sayılalım”…


İkiz Yıldız İncelemesi – Kişisel Yorumlar

*Metis bilimkurgu seçkisinin okuduğum 4. kitabı.Büyük bir hayal gücünün ürünü olan eserde tam anlamıyla muhteşem bir yapıt ortaya koymuş. Politik alt yapısıyla ve sanat içerikli işleyişiyle oyunun kuralları belirleniyor… Kitap bilimkurgu alanının en prestijli ödüllerinden olan Hugo ödülünü almıştır.
** Ortak bir yönetim şeklinin olduğu imparatorluk zamanda Lorenzo adlı erkek oyuncu bir barda Dak isminde bir insanla tanışır. Lorenzo sıfırı tüketmiş, paraya ve oynamaya gereksinim duyan bir dönemde Dak’ın ona büyük bir teklifi vardır. Dak ona birinin dublörü olmasını ister. Dublörü olacağı şahıs ise karşıcılık parti lideri Bonforte’dir. Bonforte kaçırılmıştır. Yerine Lorenzo geçecektir.
*** Yönetim sisteminde çatlaklar bukunmakla birlikte monarşi ile yönetilmektedir. Dünya halkının egemen derslik olduğu ve öteki gezegenlerin umursanmadığı, ikinci derslik yurttaş işlevi görmüş olduğu bir yapı mavcuttur. Meclis üyeleri bir tek dünya sınıfından seçilmektedir. İşte böylesine bir atmosferde Bonforte bu yapıyı değiştirerek eşitlikçi bir yapı kurma düşüncesindedir.
**** Lorenzo bu anlaşmadan nefret etmesine karşın ve Mars insanlarından hoşlanmamasına karşın oyunculuk ve alacağı parayı düşünerek teklifi kabul eder. Teklifi hem para, aktörlük, kısa süreceği düşüncesi ile işe girişir.
***** Lorenzo ve onu iş başına getirenlerin öngöremediği bazı vakalar cereyan eder. Başbakan çekilme eder ve imparatorluk lidersiz kalır. Lideri seçme ve hükümeti devralma işi aktöre kalır! Seçim başarıyla kazanılır. Bir derdi varken yüze çıkar!
****** “Eğer Şeytan Tanrı’nın yerine geçseydi, Tanrılık vasıflarını üstüne alması icap ettiğini görürdü” kitaba damga vuran söz… Kitap genel itibariyle oldukça iyi olmasına karşın tadı damakta bırakan kısalığı ve yan karakterlerin yavanlığı eleştirilecek noktalardandır. Okuyun… (HOMO FABER…)

İkiz Yıldız bitti. Yıldız Gemisi Askerleri’nden sonrasında okuduğum 2. Heinlein kitabı oldu. Bu kitabın öteki kitap benzer biçimde askeri bilim kurgu değil de politik bir bilim kurgu olması hoşuma gitti, yazar kendisini dar bir alana hapsetmemiş.
Konusunu özetlemek gerekirse anlatmak gerekirse Lorenzo Smythe adlı bir oyuncudan mühim bir şahsiyetin yerine geçip onun dublörlüğü yapması istenir ve bu teklifi kabul eden Lorenzo’nun dublorlük yapmış olduğu sırada başından geçenler anlatılır.
Kitabın konusunu ve vaka akışını oldukça sevdim. Sonunu her ne kadar tahmin edilebilir bulsamda her sayfasını heyecanla okudum. Kitabın tek zayıf yönü yan karakterlerin oldukça yüzeysel kalması olmuş. Kitap birazcık daha uzatılıp karakterlere derinlik katılsaydı kitabı dört dörtlük bulurdum. Yine de bu haliyle bile kitabı oldukça sevdim. (Kadir Kılıç)

birazcık daha derin bir kitap beklerdim, isaac asimovdan sonrasında bana daha yüzeysel geldi kitabın kurgusu! doğal bir vakıf serisi düzeyi beklemiyordum fakat okuduğum yorumlar sanırım beklentimi de yükseltti. gene de bilimkurgu olsun çamurdan olsun! (Hüseyin Doğanay)


İkiz Yıldız PDF indirme linki var mı?


Robert A. Heinlein – İkiz Yıldız kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de İkiz Yıldız PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Robert A. Heinlein Kimdir?

Robert Anson Heinlein  ABd!li roman ve bilimkurgu yazarıydı. Çoğunlukla “bilim kurgu yazarlarının duayeni” olarak tanımlanan Heinlein, sert bilim kurgu türünün en popüler, etkili ve tartışılan yazarlarındandı. Bilim kurgu eserlerinde bilim ve mühendislik bakımından akla yatkınlık ölçütlerinin yükselmesini ve türün yazınsal kalitesinin artmasını sağlamış oldu. 1940’larda, The Saturday Evening Post benzer biçimde genel anlamda ana akım eserler yayımlayan dergilere yalın bilim kurgu eserleriyle sızmayı başaran ilk yazar oldu. Modern kitle pazarlama döneminde, roman boyutunda çoksatar bilim kurgu eserleri veren ilk yazarlardan biriydi. Heinlein,  Isaac Asimov ve Arthur C.Clarke uzun seneler süresince “bilim kurgunun büyük üçlüsü” olarak anıldı.

Heinlein’ın ürettiği bilim kurgu eserlerinde çoğunlukla kullanılan bazı toplumsal temalar mevcuttu: bireysel özgürlüğün ve özgüvenin önemi, bireylerin topluma karşı görevleri, örgütlenmiş dinin kültür ve hükümet üstündeki tesiri, toplumun genel görüşlerine uymayan düşüncelerin cemiyet tarafınca bastırılması vb. Ayrıca fizyolojik ve duygusal aşk arasındaki ilişki, sıradışı aileyle ilgili ilişkiler ve uzay yolculuğunun kültürel uygulamalar üstündeki tesiri benzer biçimde mevzuları ele aldı. Bu mevzuları yerleşmiş fikirlere aykırı halde ele alması, eserlerinin oldukça değişik şekillerde algılanmasına ve hatta kimi süre birbiriyle tutarsız olduklarının öne sürülmesine sebep oldu. Mesela 1959 tarihindeki Yıldız Gemisi Askerleri romanı militarizmin, hatta bir yere kadar faşizmin savunusu olarak değerlendirildi. Oysa romanda safi militarist düşüncenin değişmezliği ve aptallığına ilişkin pek oldukça bölüm vardı. Öte taraftan 1961 tarihindeki Stranger in a Strange Land romanı Heinlein’ın beklenmedik şekilde cinsel devrimin ve karşı-kültür hareketinin öncüsü olarak değerlendirilmesine, poliamori ya da görevli poligami kavramlarını popülerleştiren şahıs sayılmasına yol açtı.

Heinlein romanlarıyla dört kere Hugo ödülü kazanmıştır. Yayınlanmalarından elli yıl sonrasında üç romanı daha, geçmişte ödül verilmemiş seneler için geriye dönük verilen “Retto Hugo” ödülüne kıymet görüldü. Ayrıca Heinlein, Science Fiction Writers of America’nın yaşam boyu başarı alanında verdiği Büyük Usta Ödülü’nün de ilk sahibi oldu.

Ölümünden sonrasında eşi Virginia Heinlein yazarın mektuplarını ve notlarını bir araya getirerek bir tür otobiyografik kariyer değerlendirmesi hazırladı. Bu emek verme 1989’da Grumbles from the Grave adıyla gösterildi.

Heinlein’ın eserlerinde kullandığı “grok”, “TANSTAAFL” ve “waldo” benzer biçimde bazı terim ve kelimeler ondan sonra İngilizce dilinin birer parçası haline geldi.

İlk hikâyesi “Hayat-Çizgisi” 1939 senesinde yayınlanmıştır.


Robert A. Heinlein Kitapları – Eserleri

  • Ay Zalim Bir Sevgilidir
  • Yıldız Gemisi Askerleri
  • Yaban Diyarlardaki Yabancı
  • Uzayda Kaybolanlar
  • İkiz Yıldız
  • Kızıl Gezegen
  • Kaybolan Miras
  • Uzay Elbisemle Yolculuğa Hazırım
  • Yeni Dünyalara Doğru
  • 2100 Senesinde İhtilal
  • All You Zombies
  • Merih’te Panik
  • Dünya Batıyor


Robert A. Heinlein Alıntıları – Sözleri

  • “Eğer Şeytan Tanrı’nın yerine geçseydi, tanrılık vasıflarını üstüne alması icap ettiğini görürdü.” (İkiz Yıldız)
  • Siz gençlerin en aptal tarafı, bir mevzuyu anlayamadığınız süre, onun hakikat olamayacağını sanmanız, diye Joe devam etti. İhtiyarlarınızın hatası ise, anlayamadıkları bir mevzuyu, başka bir halde yorumlamaları ve böylece anladıklarını sanmaları. (Uzayda Kaybolanlar)
  • “Bir kez aslen epeyce çoktur.” (Yıldız Gemisi Askerleri)
  • Bir oldukça gördün, üstelik onları canlı olarak gördün. Buda bir çok psikologda olmayan bilgilere sahipsin anlamına gelir. Sence fikir ne demek? Bedenin işleyişini elde eden şey nedir? (Kaybolan Miras)
  • Benim dini inancım Tanrıyla kendi aramdaki hususi bir meseledir. (2100 Senesinde İhtilal)
  • Mark Twain’in sözünü bilir mısınız?
    ‘Tanrı alıştırma olsun diye budalayı yarattı, o budala da gidip okul yönetimi denen şeyi kurdu.’ (Kaybolan Miras)
  • Minik de olsa bir talih var ise, üstüne oynamamak için fazla Aykırıyım. Bana ihtimalin bire ondan daha düşük olmadığını göster, her şeyi riske atayım. (Ay Zalim Bir Sevgilidir)
  • Değerin hiçbir türlüsü parasız değildir. Nefes bile doğum esnasında çaba ve acıyla satın alınır… “Yeni doğan bir bebeğin yaşamak için savaşım etmesi benzer biçimde siz de oyuncaklarınız için ter dökmek zorunda kalsaydınız, daha mutlu olurdunuz… ve doğal daha varlıklı. Bazılarınızın servetinin yoksulluğuna acıyorum.” (Yıldız Gemisi Askerleri)
  • Lider ilkesi benzer biçimde bir saçmalık; totalitarizm; insanlara fert olarak ehemmiyet vermeden, salt ekonomik ve politik birimler gözüyle bakılmış olduğu için özgürlüğe koyulan tüm o engellemeler. Saygınlık diye birşey kalmadı – söyleneni yap, söylenene inan ve çeneni kapat! İşçiler, askerler, ıslah birimleri…
    “Eğer yaşamın amacı bu olsaydı işe bilinci dahil etmenin hiçbir anlamı olmazdı.” (Kaybolan Miras)
  • Tüm düzgüsel insanoğlu, telepati, öncesinden bilme, hususi bir matematiksel beceri, gövde ve işlevleri üstünde hususi bir hâkimiyet benzer biçimde, söz ettiğimiz tüm –ya da muhtemelen bir çok– garip kabiliyetleri kullanma potansiyelini taşır. Bu potansiyel beceri, beynin belirli bölgelerinde gizlidir. (Kaybolan Miras)
  • Binlerce insana duygusal yönden seslenerek onları istediği yola sürükleyebilirsin. Bu onları man­tık yöntemiyle uyarmaktan daha kolaydır. (2100 Senesinde İhtilal)
  • “Sanırım mizahın zirvesi, kıçının üzerine düşmekten ibaret.” (Yaban Diyarlardaki Yabancı)
  • … bir asırlık acı gerekmiyor, bir tek insan o şekilde hissediyor. Seksen iki saniye fakat insanoğlunun sinir sisteminin ayrı ayrı hissettiği bir süre. (Ay Zalim Bir Sevgilidir)
  • …Felsefede hiçbir numara yok aslen. Panayır meydanlarında satılan pamuk helvadan yedin mi asla? İşte, felsefe de onun benzer biçimde bir şey; sanki esaslıymış benzer biçimde durur, o kadar da güzel görünür, tadı da tatlıdır, fakat iş ısırmaya ulaşınca dişlerini bir türlü geçiremezsin, yutmaya çalışırken insanoğlunun ağzına hiçbir şey gelmez. Felsefe, kelime-kovalamacadır, kuyruğunu kovalayan köpek kadar önemi vardır sadece… (Kaybolan Miras)
  • “Anlarsan affedersin” lafi sacmaliktan baska bir sey degil. Bazen bir seyi daha iyi anladiginizda ondan daha çok igrenirsiniz. (Yıldız Gemisi Askerleri)
  • Jamie, Amerika’nın batısındaki bir vakası hatırladım. Saygın bir yurttaş ustalaşmış bir silahşörü arkasından vurmuş. Niye diğer adama silahını çekme şansı vermediğini sorduklarında sağ kalan, ‘İyi de, o şimdi ölü, bense hayattayım, aslına bakarsan istediğim de buydu,’ demiş.Jamie, eğer namussuzun birine sportmence davranmaya kalkarsan başın belaya girer. (Kızıl Gezegen)
  • Hiçbir insan kendi rı­zası olmadan yönetim edilemez. Üç nesildir Ame­rikan halkı beşikten mezara dünyanın en parlak zeka ve yetenekli pisiko-teknisyenleri tarafınca işlenmektedir. İnanıyor onlar. Yeterli pisiko­lojik hazırlık yapılmadan onları özgür bıra­kırsanız gene zincirlerine döneceklerdir. (2100 Senesinde İhtilal)
  • …güneşin doğduğunu 30 kere ya da 300 kere görmüşsün, ne farkına varır? Mesut yaşamış mısın, önemli olan odur. (Merih’te Panik)
  • Silahlar tehlikeli değildir; İnsanlar tehlikelidir. (Yıldız Gemisi Askerleri)
  • “Yalnızlıktan hasret, özlemden bir hayal dünyaya geldi.” (Uzayda Kaybolanlar)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş