İslam İnkılabının Süreci kimin eseri? İslam İnkılabının Süreci kitabının yazarı kimdir? İslam İnkılabının Süreci konusu ve anafikri nedir? İslam İnkılabının Süreci kitabı ne konu alıyor? İslam İnkılabının Süreci PDF indirme linki var mı? İslam İnkılabının Süreci kitabının yazarı Ebu’l A’lâ el-Mevdudi kimdir? İşte İslam İnkılabının Süreci kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Ebu’l A’lâ el-Mevdudi

Çevirmen: Mustafa Hususi

Orijinal Adı: The Process of İslamic Revolution

Yayın Evi: Emsalsiz Yayıncılık

İSBN:

Sayfa Sayısı: 53

İslam İnkılabının Süreci Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İslami kurallara dayalı bütünsel bir fikir ve yaşam düzeni kurma özelliğine haiz, günümüzün tanrıtanımaz fikir ve bilim adamlarının önderliğine etkin bir halde meydan okuyacak cesaret ve gücü olan insanoğlu olmalıdır. Bu mücadelede, öncüler; etik güç ve sabimiyetlerini, düşmanlar karşısında can ve mallarını feda ederek kanıtlamalıdırlar.

İslam İnkılabının Süreci Alıntıları – Sözleri

• -Her bilim branşında, İslamî ideolojiyi özümseyen, onun ruhuyla beslenen insanoğlu olmalıdır.
• -İslamî devlet bugüne dek dünyanın tanımış olduğu ve kıymetini bilemediği tek devlettir.
• İslami hareket hayatımın en büyük gayesidir. Hayatımı ona adadım. Ölümüm de bu amaç uğruna olmalıdır. Başkaları bunu takip etsin yada etmesin, her halükarda bu benim istikametim olmalı ve hayatımı bunun için harcamalıyım. Bir tek şahıs bile ileriye doğru çıkmazsa, ben gene çıkacağım. Hiç kimse bana katılmasa, ben tek başıma yürüyeceğim. Tüm dünya bana karşı birleşse de ben onunla tek başıma yılmadan savaşım edeceğim.
  Mevdudi
• Eşhedü enla ilahe illallah
  “… münadi insanları neye ve nereye çağrı ettiğini, insanoğlu da bu nidanın ne kadar yüksek bir manayı ihtiva ettiğini ve onları iyi mi yüksek bir maksada ulaştırmanın rehberi bulunduğunu anlamıyorlar. Fakat bigün gelir de tüm dünya bu da’vetin ne kadar ulvi bir hedefi bulunduğunu anlamış olur, müezzinde tam bir ihlas ve samimiyetle bu niyetini duyuru ederse o vakit dünyanın iyi mi bir İnkılaba sahne olacağı, yeryüzünün iyi mi değişeceği ve başka bir çehreye börüneceğini görmüş olacaksınız.
  Heyhat! Cahiliyet memesinden süt emen ve onun kucağında terbiye gören insanlık bu şekilde bir çağrıya iyi mi kulak verebilir?
  Mevdudi
  “İslam İnkılabının Programı” Sayfa: 57
  Hilâl Yayınları 1969 baskısı
• İslâmî devlet bugüne dek dünyanın tanımış olduğu ve kıymetini bilemediği tek devlettir.
• Fransız inkılabının, Rousseau, Voltaire, Montesquieu benzer biçimde liderlerin hazırladığı kendine özgü ahlâkî ve zihnî temellere ihtiyacı vardı. Rus inkılabı, sadece Marx’ın düşünceleri, Lenin’in, Trotsky’nin liderliğinde ve bu davaya kendini feda eden öteki binlerce komünistle gerçekleşti. Almanya’nın ulusal sosyalizmi Hegel, Fichte, Goethe, Nietzsche ve aralarında Hitler’in de bulunmuş olduğu birçok fikir liderinin hazırladığı ahlâkî, kültürel ve ruhsal koşullarda meydana geldi. Aynı şekilde İslâmî inkılap, Kur’anî anlayışa, Muhammed (a.s.)’in örnek ve ergonomik hayatına yaslanan oldukca kuvvetli bir savaşım ile toplumsal yaşamın zihnî, ahlâkî, ruhsal ve kültürel temellerini toptan sarsacak bir kitle hareketiyle gerçekleşebilir.
• Eşhedü enla ilahe illallah
  “… münadi insanları neye ve nereye çağrı ettiğini, insanoğlu da bu nidanın ne kadar yüksek bir manayı ihtiva ettiğini ve onları iyi mi yüksek bir maksada ulaştırmanın rehberi bulunduğunu anlamıyorlar. Fakat bigün gelir de tüm dünya bu da’vetin ne kadar ulvi bir hedefi bulunduğunu anlamış olur, müezzinde tam bir ihlas ve samimiyetle bu niyetini duyuru ederse o vakit dünyanın iyi mi bir İnkılaba sahne olacağı, yeryüzünün iyi mi değişeceği ve başka bir çehreye börüneceğini görmüş olacaksınız.
  Heyhat! Cahiliyet memesinden süt emen ve onun kucağında terbiye gören insanlık bu şekilde bir çağrıya iyi mi kulak verebilir?
  Mevdudi
  “İslam İnkılabının Programı” 57
  Hilâl Yayınları 1969 baskısı
• Temel ilke ve kuram: Yeryüzü ve içindekiler, bunların Hakimi olan Allah’a aittir. Hiçbir kişi, aile, derslik yada millet, tüm insanlık bile, kısmen ya da tümden, egemenliğin (hakimiyetin) kendisine ilişik bulunduğunu iddia edemez!
  Sadece Allah, yasama ve kanun koyma hakkına haizdir. İslam’a gore devlet, Allah‘ın iradesini hakim kılmak için topluca çalışan bir insan topluluğundan başka bir şey değildir.
• Devleti yönetme sorumluluğu, insanların kendi emirlerini uygulasınlar, kendi arzularını başkalarına empoze etsinler, öteki Ulusları köleleştirsinler, başkaları kendisinin önünde boyun eğsin, zayıf ve mustazafları soyarak görkemli saraylar yapma imkanı tanısın, özetlemek gerekirse mutluluklarını, kendi rahatlığını sağlasınlar diye verilmemiştir.
• -Devleti yönetme sorumluluğu, insanlara kendi emirlerini uygulasınlar, kendi arzularını başkalarına empoze etsinler, öteki ulusları köleleştirsinler, başkaları kendisinin önünde boyun eğsin, zayıf ve mustazafları soyarak görkemli saraylar yapma imkanı tanısın, özetlemek gerekirse mutluluklarını, kendi rahatlarını sağlasınlar diye verilmemiştir.
  Bilakis, devlet yönetiminde olan insanoğlu, bunun kendilerine tanrısal kanunu uygulamak, Allah’ın yarattıklarına toplumsal adaleti sağlamak için sırtlarında bulunan bir yük olduğu hissini taşıyacaklardır.

İslam İnkılabının Süreci İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Hindistanda Mevdudi’nin Sosyal Yapı Süreci: Eser, Mevdudi’nin Hindistan ile Pakistan’ın ayrılmadan önceki vakit diliminde yazılmıştır. İngilizler, Hint müslümanlarının yaşadıkları bölgeden çekilmeleri ile Müslümanları temsil edecek ve toplumsal yapısını oluşturacak; iki temsili grubun mucadelesine sahne oluyor. İki gruptan birincisi: M. Ali Cinnah’ın Müslim Lig diğeri Mevdudi ve grubudur. Bu iki gruptan maddi güç, Müslim Lig grubudur.
Bu yapıt, Mevdüdi’nin yeni bir islam devleti kurma sürecindeki inkılabın yapı/oluşum, özellik/gereklilik taşlarının söylemlerinden oluşmaktadır.
“İslam İnkılap Sistemi” akımı tüm İslam toplumlarında gerçeklese bilecek bir güç/kanit/yaygın olması gerekliliğini ifade eder. Kuş bakışı bir fotoğraf ile bakarsak: Müslüman bilim adamları, müslüman filozoflar, müslüman tarihçiler, müslüman ekonomist ve maliye uzmanları, müslüman hukukçu ve yöneticiler yetiştirmelidir. Özetlemek gerekirse her bilim branşında İslami ideoloji özümseyen, onun ruhuyla beslenen insanoğlu olmalıdır. İslami kurallara dayalı bütünsel bir fikir ve yaşam düzeni kurma özelliğine haiz, günümüzün tanrıtanımaz fikir ve bilim adamlarının önderliğine etkin bir halde meydan okuyacak cesaret ve gücü olan insanoğlu olmalıdır. Bu mücadelede, Öncüler; etik güç ve samimiyetlerini, düşmanlar karşısında can ve mallarını feda ederek kanıtlamalıdırlar.
Eser, “İslam Devlet” i davasını güden, sav/manifesto biçiminden bir biçimdir.
İskelet yapısını oluşturmak istenilen; düşünceden, ideale ve pratikliğe yol alan İslam Devleti yapısıdır. Mevdudi, bu davada bir seslenişle savaşım eder. Bu gün Avrupa tesirinde ki müslümanların şeriata dayalı İslam Devleti hazinesine karşı; bilgisiz, Avrupanın etkisiyle ürkmüş vaziyettedir. Batılılar, İslam Devleti sistemini, refah/itimat hususi durumunu yok etmek için terör/yobaz benzer biçimde karanlık bir çukura gömmek istemiş, bu uğurda savaşım etmiştir. Tarih içinde bunun oldukca açık örnekleri vardir: Vahhabilik, Bahailer, Kadiyaniler mezhep temelleri ile Şiilerde sonu gelmeyen mezhep üretimi her şeyi gösteriyor. Dahası her bir İslam coğrafyasında; İslam hassasiyetini yok etmek için batı kaynaklı projeli terör hareketleri İslamı kirletmeye devam etmektedir.
Mevdudi, İslam Devleti fikrinde savaşım etmesi Batı projelerinde göstermelik oyunların iç/arka yüzlerini algı etmeli ki İslam Saadet/Seviye sistemini anlamış durumdadır. Lakin müslümanlar algı gücsüzlüğünden dolayı, Batı aklıyla kullanılmış/köleleşmiş durumdadır. (Yunus Özdemir)

Kitap Mevdûdî’nin bir üniversite de yapmış olduğu konuşmanın metni. Bu yüzden oldukça ince. Kitabın özetlemek gerekirse muhteviyatında İslamî faaliyette her insanın üstüne düşen görevi ve islam topraklarının kendi değerlerini yetiştirmesi gerektiği anlatılıyor. (Ayşenur)

Kitap, Mevdûdî’nin Aligarh Üniversitesi’nde talebe ve öğretim üyelerine yapmış olduğu konuşmanın metnidir. Üstad’ın bu hitabı, bugünlerde de üstünde çokça durulan, İslâm inkılabında yöntem meselesi bağlamında mühim ipuçları vermesi açısından oldukça önemlidir.
Mevdûdî, yalnız konuşup teoriler üretmekle İslâm inkılabının ve sonunda de İslâm devletinin kuruluşunun gerçekleşemeyeceğini, her sistemin, sadece kendi dinamiklerine özgü, emsalsiz metotlarla gerçekleştirilebileceğini ve bunun aksinin mümkün olmadığını belirtmektedir.
Mevdûdî, kitabın akışı içinde İslâm inkılabının, sadece Kur’anî anlayışa ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’in örnek hayatına yaslanan oldukca kuvvetli bir savaşım ile toplumsal yaşamın zihnî, ahlâkî, ruhsal ve kültürel temellerini toptan sarsacak bir kitle hareketiyle gerçekleşebileceğini belirtir.
Devrim ilkin akıllarda ve gönüllerde; arkasından yaşamın tüm alanlarına sirayet etmelidir. (ebrar)

İslam İnkılabının Süreci PDF indirme linki var mı?

Ebu’l A’lâ el-Mevdudi – İslam İnkılabının Süreci kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de İslam İnkılabının Süreci PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ebu’l A’lâ el-Mevdudi Kimdir?

Mevdudi, 25 Eylül 1903 senesinde Pakistan’ın Haydarabad Dekran bölgesinde dünyaya geldi. Hint Yarımadası’nın büyük alim yetiştiren ailelerinden birine mensup olan Mevdudi’nin babası, çocuğunu İngiliz eğitiminden uzak hususi bir eğitimle yetiştirdi. Hususi öğretmenlerden almış olduğu derslerle yetişen Mevdudi; İngilizce, Arapça ve Farsça öğrendi.

1920’de babasının vefatı üstüne emek harcama hayatına atıldı ve 17 yaşlarında iken Hint Kıtası Müslümanlarının büyük ilgi ile izlediği el Camiat Gazetesi’nin yazı işleri müdürlüğüne getirildi. Daha sonrasında Tercüman’ul Kur’an adıyla bir gazete çıkarmaya başladı. 1941 senesinde Cemaat-i İslâmiyye’yi kurdu ve 1976 yılına kadar bu teşkilatın liderliğini sürdürdü.

Ebû’l-A’la Mevdûdî, fıkıh, iktisat, politika, tarih, siyer, sosyoloji, kültür zamanı ve Kur’an bilimleriyle ilgili mühim eserler yazdı ve bu eserleri dünyanın neredeyse tüm dillerine çevrildi. Yüzyılımızın en büyük bilginleri arasından yer edinen Mevdûdi, 22 Eylül 1979’da Amerika’da tedavi görmüş olduğu Buffalo Hastahanesi’nde vefat etti.

Ebu’l A’lâ el-Mevdudi Kitapları – Eserleri

• Kur’an’a Bakılırsa Dört Terim
• Gelin Müslüman Olalım
• İslam’a Giriş
• Gelin Bu Dünyayı Değiştirelim
• Kur’an’ı Nasıl Anlayalım
• Hicab
• İslamda Cihad
• Tefhimu’l-Kur’an – 1.Cilt (Büyük Boy)
• Tefhimu’l-Kur’an – 2.Cilt (Büyük Boy)
• İslami Kavramlar
• İslâm’da İhyâ Hareketleri
• Tefhimu’l-Kur’an – 3.Cilt (Büyük Boy)
• Tefhimu’l-Kur’an – 7.Cilt (Büyük Boy)
• Tefhimu’l-Kur’an – 4.Cilt (Büyük Boy)
• Tefhimu’l-Kur’an – 6.Cilt (Büyük Boy)
• Tefhimu’l-Kur’an – 5.Cilt (Büyük Boy)
• Tarih Boyunca Tevhid Mücadelesi ve Hz. Peygamberin Hayatı
• Sünnetin Anayasal Niteliği
• İslam Davetçilerine
• İslamda Siyasi Sistem
• Hilafet ve Saltanat
• İslam İnkılabının Süreci
• Cihad
• Açıklamalı Kur’an-ı Kerim Meali
• İslamın Geleceği ve Öğrenciler
• İslam’ı Anlamaya Doğru
• Tevhid Bilinci
• Siret-i Nebi (Arapça-Türkçe)
• İslami Hareketin Ahlaki Temelleri
• İslam’da Aile Hukuku
• Fetvalar
• Faiz
• Müslümanların Temel Problemi ve Çözümü
• İslam’ın Çağrısı
• Cebir ve Kader Problemi
• Fıtrat Bilinci
• İslam Savaşçısının Ahlaki Stratejisi
• İslam Medeniyeti
• İslam’ın Anlaşılmasına Doğru
• İslam’da İnsan Hakları
• İslâmda Savaş Hukuku
• İslam Nizamı
• Tefhimu’l-Kur’an: Kısa Surelerin Tefsiri
• Cuma Konuşmaları
• Namaz Bilinci
• İslam Ekonomisinin Temel İlkeleri
• Barışın Yolu
• Yeniden Diriliş Yolunda Engeller Tavsiyeler
• Tevekkül Bilinci
• İman Bilinci
• İslam ve Eğitim
• Tefhimu’l-Kur’an Kur’an’ın Anlamı ve Tefsiri (7 Cilt Takım – Ufak Boy)
• İslam ve Uygar Medeniyet
• Modern Çağda İslami Meseleler
• İslam ve Cahiliye
• İslam’da Hükümet
• Savaşım Bilinci
• Tefhimu’l-Kur’an
• Kur’an ve İnsanlık
• Hitabeler
• İslam Bilinci
• Sünnet Bilinci
• İslam Nazarında Doğum Kontrolü
• İslamı Doğru Anlamak
• Takva Bilinci
• Günümüzde İslam
• Kıyamet Bilinci
• Ümmet Bilinci
• Cahiliye Bilinci
• Kur’an Bilinci
• İnfak Bilinci
• Sabır Bilinci
• Devlet Bilinci
• İslami Yaşama Biçimi
• İslami Hareketin Dinamikleri
• Müslüman Gençliğin Görevi
• Müslümanca Yaşamak Üstüne
• Salah ve Fesat
• İslami Hareketin Stratejisi
• İslam’da Ahlak Nizamı
• Kur’an’da Firavun
• İslam Hukukunda Sünnetin Yasal Konumu
• İslam’da Yönetim Tartışmaları ve İnsan Hakları
• Sünnetin Anayasal Niteliği
• Dua Bilinci
• Cihad Bilinci
• Tarih Boyunca Tevhid Mücadelesi ve Hz. Peygamberin Hayatı 2. Cilt
• İslam’ın İstikbalinde Talebeler
• İslam Vahdeti ve Irkçılık
• İslam Dinine İlk Adım
• Kur’an’ın Dört Temel Terimi
• Tefhimu’l Kur’an Meali
• Tarih Boyunca Tevhid Mücadelesi ve Hz. Peygamberin Hayatı 1. Cilt
• Tarih Boyunca Tevhid Mücadelesi ve Hz. Peygamberin Hayatı 3. Cilt

Ebu’l A’lâ el-Mevdudi Alıntıları – Sözleri

• “Asra yemin olsun ki, insan Ziyan içindedir. Ancak inanıp Salih amellerde bulunanlar birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabır tavsiye edenler kural dışı.”
  (Asr,1-2-3) (Tevhid Bilinci)
• Kur’an-ı Kerim’de anlam ve sözcüklerin her ikisi de Allah’ındır. Bunlar olduğu benzer biçimde insanlara iletilmek suretiyle Resulullah’a indirilmiştir. Bu nedenle bunlara vahy-i metluv denilir. Vahyin öteki türü, doğrusu “gayr-i metluv” niteliği, yapısı ve amacı bakımından bundan tamamen farklıdır. Bunlar Resulallah’a yol göstermek amacıyla inerdi. İnsanlara, Allah’ın sözleriyle değil, Hz. Peygamber’in emir, karar ve işleri olarak ulaşırdı. Bir şahıs, Hz. Peygamber’e ilk tür vahiylerin geldiğini kabul ediyorsa, başka türlü bir vahyin de geldiğini niçin kabul etmiyor? Kur’an’ın olağanüstü kelamı, bunun tanrısal kelam bulunduğunu bizlere kanıtlıyorsa, peki Resul-u Muhterem’in olağanüstü yaşamı ve olağanüstü işleri, Allah’ın rehberliğinin neticeleri olduğu mevzusunda bizi niçin ikna edemesin? (Sünnetin Anayasal Niteliği)
• Ey Allah’ı zikreden ve O’na yakarma eden kimseler(!) boynunuza kölelik, zulüm halkasını geçirten sebep nedir? (İslami Kavramlar)
• Hz.Ömer Sahâbîlere:
  “–Allah’ın yardımı ve fetih ulaştığında…
  diye süregelen Nasr Sûresi hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sordu. Bir kısmı:
  “–Yardım görüp fetih gerçekleşince Allah’a hamd ve istiğfar etmekle emrolunmaktayız.” dedi.
  Kimi de asla yorum yapmadı. Ömer (r.a) bu sefer bana hitâben:
  “–Ey İbn-i Abbâs! Sen de böyle mi düşünüyorsun?” dedi. Ben:
  “–Hayır!” dedim.
  “–Peki, ne diyorsun?” diye sordu. Ben de:
  “–Bu sûre, Efendimiz’in(sav) ecelinin geldiğini kendisine haber verdi. Allah’ın yardımı ve fetih sana erişince -ki, bu Sen’in ecelinin geldiğinin alâmetidir- Rabbini hamd ile tesbih et, bağışlanma dile!
  Bu sebeple o tevbeleri kabul edendir.” buyruluyor dedim. (Tefhimu’l-Kur’an – 7.Cilt (Büyük Boy))
• Hidaye’de sorun şu şekildedir.
  “Kitabi hanımlarla evlenmek caizdir fakat evlâ olan fakirlik bulunmadıkça onlardan evlenmemek ve kestiklerini yememektir. Harp ehli kitabî hanımlarla evlenmek icma ile mekruhtur zira bu biçim evlenme ile adamın hanımla birlikte diyar-ı harpte yaşaması ihtimali ve dolayısıyla doğacak olan evlatların kafirlerin ahlakından etkilenmeleri söz konusu olacağı için fitne kapısı açılmış olur.” (Modern Çağda İslami Meseleler)
• İman, talep ve histen ibaret değildir. Ancak kalpte yerleşip amelde kendini gösterendir.. (İslamda Cihad)
• “Gidilecek yeri aynı olmayanların yaşam yolu iyi mi bir olabilir ki? (Takva Bilinci)
• Dünya’da hiçbir yer yoktur ki orada Müslümanların yerleşim yeri olmasın ve orada ezan okuyarak Resulullah’ın risaleti duyuru edilmesin.Namazda da Resulullah’a salavat getirilir.Cuma hutbesinde de Resulullah zikredilir.Senenin on iki ayının hiçbir günü ve günün 24 saatinin hiçbir ânı yoktur ki yeryüzünde bir yerde Resulullah zikredilmesin.Bu, Kur’an’ın doğruluğunun açık ispatıdır. (Tefhimu’l-Kur’an – 7.Cilt (Büyük Boy))
• ‘İlimden kendilerine oldukca azca hisse verilmiş insanların, düzen koyma, kanun yapma yetkilerini kendilerinde görmeye kalkmaları, sonu cehennem olan bir tağutluk iddiası olduğu benzer biçimde fazlasıyla gülünçtür de.’ (İslâm’da İhyâ Hareketleri)
• “Hevasını kendisine ilâh edinen kimseyi gördün ya. Allah, onu bir ilim üstüne şaşırtmış kulağını ve kalbini mühürleyip gözüne de bir perde çekmiştir. Artık ona Allah’tan başka kim hidâyet edebilir? Hâlâ düşünmez misiniz? (Ayet;23) (Takva Bilinci)
• Ikinci Bölüm: İkinci bölüm ise, İslam’a hizmet et meye gönül vermiş askerleri yetiştiren bir imalathane olacak ur. Bunların köşe taşları iffet ve dolandırıcılıktan uzaklık olan erdemli bir ahlakla bezenmeleri gerekir. Ayrıca bakış lanı kesinlikle asil gayelerinden başkasına yönelmeme lidir. Şiarları, bu amaç uğrunda fedakârlık ve çaba göster mek olmalıdır. İşinde mütevazi, sıkı ve istikrarlı olmakla tanınan fertlerden oluşan bu genç gruptan, hedeflenen devrim par tisinin çekirdeği oluşacaktır. İşlerinde ve davranışlarında nizamın, kardeşliğin ve dayanışmanın ruhu onlara egemen olur, öyleki ki insanoğlu onlarda, iki ayağı üstünde yürüyen İslam’ı görür. (Müslümanların Temel Problemi ve Çözümü)
• İslâm nizâmı, gayri meşru parayla kurulamaz. (Gelin Bu Dünyayı Değiştirelim)
• İnsana bedeni varlığı için değil de etik sıfatları için insan denilmektedir. (Savaşım Bilinci)
• Nitekim hakikati bilmek için bizzat Allah’ın bilimsel kâfidir. (Tefhimu’l Kur’an Meali)
• İmanın İslam ile olan ilgisi, ağacın tohumla olan ilgisi gibidir. Tohumun ihtiva ettiği güzellikler, sadece o tohumdan gelişen ağaçta gözlenebilir. Öyleki ağacı iyice incelediğiniz vakit tohumda olan tüm özellik ve güzellikleri rahatça görebilirsiniz. (Savaşım Bilinci)
• Siz bir Müslümanın ahlâk ve karakterini iyice kavrarsınız, bir Müslümanın hiçbir vakit dünyada rezil , mahkum ve yenik olarak yaşamayacağına yürekten inanırsınız. Bir Müslüman daima galip ve hakim olarak yaşar , zira İslâm’ın onda yaratmış olduğu özellikler hiçbir güç bastıramaz. (İslam’a Giriş)
• Bir kulun Rabbine en yakın anı, secde etmiş olduğu andır. (Tefhimu’l-Kur’an: Kısa Surelerin Tefsiri)
• Gözler O’na ulaşamaz. Ancak O, gözlere ulaşır. O, her şeye derinlemesine nüfuz eder ve her şeyden haberdardır. (Tefhimu’l Kur’an Meali)
• Ben sizden birini, Allah’ın bana havale etmiş olduğu bir devlet işi için vergi memuru olarak gönderiyorum da geri döndüğünde bana; ‘Şu mal devlet malı, şu da bana verilen hediyedir’ diyor. Bu doğru olsaydı, acaba babasının anasının evinde otururken de kendisine bu şekilde hediyeler verilir miydi? (Fetvalar)
• İslam, imanın fiiliyata aktarılmış halidir. (Savaşım Bilinci)