Eğitim

İstanbul’un Çağrısı – Ayşe Kara Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İstanbul’un Çağrısı – Ayşe Kara Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İstanbul’un Çağrısı kimin eseri? İstanbul’un Çağrısı kitabının yazarı kimdir? İstanbul’un Çağrısı konusu ve anafikri nedir? İstanbul’un Çağrısı kitabı ne konu alıyor? İstanbul’un Çağrısı PDF indirme linki var mı? İstanbul’un Çağrısı kitabının yazarı Ayşe Kara kimdir? İşte İstanbul’un Çağrısı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Ayşe Kara

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9786050826685

Sayfa Sayısı: 592


İstanbul’un Çağrısı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ben Konstantinapol… Dünyanın göz bebeği…

Ay ışığı sularıma vuruyor… Beni cennete benzetiyor elçiler. “Altından nehirler geçen cennet. Selam sana Konstantiniyye, ey Peygamber müjdesi. Geleceğiz, bekle bizi.”

Ve yürüyor bir hükümdar…

Tuğlar, davullar, kösler, nakkarelerle… Tuğların rüzgârına tutulmuş kızıl, kara, doru, beyaz donlu atlarla… Kanatlı bir kısrak öncülüğünde aşılıyor surlarım…Gece kadar siyah. Topuklarına kadar uzanan yelesi, gök rengi gözleri…

Ve ben düşümde bu düşü anlatıyorum.

Sultan Mehmed’in rüyası. İmparator Konstantin’in ve Bizans’ın son sığınağı. Peygamber sözüyle müjdelenen, İsa’nın ve Meryem’in himayesinde olduğuna inanılan, uğruna candan geçilen kent. Erguvan renkli tüllerle bezenmiş davetkâr güzel. İstanbul.

Bir önceki romanı Lâ’l ile TYB’den “Yılın Romanı Ödülü”nü alan Ayşe Kara, İstanbul’un Çağrısı’nda gene oldukça katmanlı bir kurguyla çıkıyor okurların karşısına. Ve ilk kez denenen bir şeyi yaparak tüm zamanların rüya şehrine bu kent uğruna olanı biteni kendi ağzından anlattırıyor. Sultan Mehmed’in, XI. Konstantin’in, Elif’in, Anna’nın, Babanakkaş’ın, Ak Şeyh’in, Celep Munzur’un, Longo’nun, Burunsuz Gregoryus’un, Nalbantoğlu İhsan’ın, Talihi Yaver Turan’ın ve Çakır’ın İstanbul’unu…

Bir yanda bin senelik başkentlerini yitirme ihtimalini ilk kez bu kadar derinden hisseden Bizanslılar, bir yanda Peygamber müjdesine erişebilmek için her şeyi göze almış Türkler…

Ve Osmanlı ordugâhında peş peşe işlenen cinayetler, yürek söken esrarengiz bir katil…

Bir Bizans oyunu mu bu? Yoksa Sultan Mehmed’in asla beklemediği yerden gelecek bir hesaplaşma mı?

Çağlar açıp çağlar kapatan topların yıkamadığı, aşılamayan surların bir sırrı mı var? Sır nedir?

Kutsal Sandık, Rum ateşi, karadan yürüyen gemiler, suda seken toplar, şehrin altını avuçlarının içi şeklinde bilen lağımcılar… Bir şehri korumak ya da fethetmek için ne gerekir?

“Ah! Tarihteki muhasaraların en ihtişamlısı.”

Ayşe Kara’dan karakterleri, kurgusu, zamanı atmosferi, incelikle işlenmiş bilgileri ve kuşatıcı bakışıyla İstanbul’a, Bizans’a ve Osmanlı’ya dair hatırlanası bir roman; İstanbul’un Çağrısı…

(Tanıtım Bülteninden)


İstanbul’un Çağrısı Alıntıları – Sözleri

  • Ey varlık verici. Ey bana varlık vererek en büyük cömertliği yapmış olan. Beni yeryüzünde halife kılan. Bana İstanbul u da ver! Bana fetih ver. Beni Müslümanlara yüz akı kıl…!
  • Tanrı aşkına! Hangi dinde vardır ev sahibine zarar vermek i! Sarayımı yıkmak mı istiyorsunuz??
    ” Ey imparator. Biz misafirlik adabını bilen bir topluluğuz. Adamlarınız, İmparator’un önünde yere kapanın, diyorlar. Biz ALLAHTAN başka asla hiç kimseye secde etmeyiz. Allah daha büyüktür, diyoruz….
  • Biz kuşları anlamıyoruz diye onlar da bizi anlamıyor değil ya …
  • Vedalaşırken İlyas Rûmi, Sultan’a döndü “sabret” dedi. “Seni aceleye sevk edenlere de aldırma. İnsan acelecidir. Bu bizlere babamızdan kalma. Vakta ki Cenab-ı Hak, Âdem Peygamber’i çamurdan yaratıp ona biçim verdi, ruhundan üfledi. Ruh kalıbına girer girmez, daha can yarı belinde iken Âdem doğrulup kendine baktı. Yarı heykel, yarı et kemik!.. Kendine de sabret!”
  • Biz kuşları anlamıyoruz diye onlarda bizi anlamıyor değiller ya !
  • Kalbe giden başka yollar vardı Çakır!
  • “Kalbe giden başka yollar vardı Çakır!”
  • “Kin! Kin insanın kendi kellesini de alır sonunda.”


İstanbul’un Çağrısı İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Gerçekten oldukça akıcı bir kitap. Savaş ortamında hissediyorsun hatta orda olmak cihada katılmak istiyorsun. Fatih Sultan Mehmet’in harp ortamını oldukça iyi organize ettiği, her detayı ince ince düşündüğünü anlıyorsun. İki tarafında harp ile iligli duyguları yaşadıkları oldukça iyi yansıtılmış. Akşemseddin hazretlerinden daha çok bahsetmesini, Hz. Eyyûb El-Ensarî’nin mezarının iyi mi bulunduğuyla ilgili data vermesini, Fatih Sultan Mehmet’in şahi toplarını iyi mi tasarladığını kitapta görmek arzu ederdim. Bir de Fatih Sultan Mehmet’in kitapta geçen bazı sözlerinin Fatih’e yakışmadığını belirtmek isterim. (Adile)

Beni alıp sürükleyen kısımları Çakır’ın değişik anlarda vakaya dahil olmasıydı layığını daha erken da bulabilirdi. Gerçekten güzel bir yapıt takdire şayan (Örtmen fakat ingiliççe)

“Etrafa bakıp söyleniyorlardı. “vay anam, ne kent…ne memleket… Herkesten ilkin biz gördük. Allah’ım… Sen bu şehrin fethini bu orduya nasip et.”Uğrunda ölünecek kadar var değil mi?”
Sultan Mehmed’in rüyası. İmparator Konstantin’in ve Bizans’ın son sığınağı. Peygamber sözüyle müjdelenen, İsa’nın ve Meryem’in himayesinde olduğuna inanılan, uğruna candan geçilen kent. Erguvan renkli tüllerle bezenmiş davetkâr güzel. İstanbul.
Ah gönlümün şehri İstanbul. Orada doğup büyüdüm oldukça gezemesemde gönlüm hep orada. Tarihi bölgeleri, sokakları, denizi bambaşka kent. İstanbul’un tarihini bu kitapla okumak oldukça büyüleyici oldu benim için. İyi ki rastlamışım söylediğim bir kitap. Eski kelimeler olmasına karşın dili iyi mi sadeydi anlatamam. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Yazarımızın kalemine sıhhat diyorum.
Dolu dolu 588 sayfa olan kitap. Oldukça şey anlatmaya gerek yok. Okuyun…
aysekara_ist
timasyayingrubu
#istanbulunçağrısı #istanbul #istanbultarihi #fetih (Şebnem Şanlı Köroğlu)


İstanbul’un Çağrısı PDF indirme linki var mı?


Ayşe Kara – İstanbul’un Çağrısı kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de İstanbul’un Çağrısı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ayşe Kara Kimdir?

Ayşe Kara 1964 doğumlu. Hece, Hece Öykü, Türk Edebiyatı dergilerinde öykü, tecrübe etme ve kent yazıları yayımlandı. Bir Tanzimat Prensesi Refia Sultan ve Lâl piyasaya sürülen eserleridir. Fotoğraf sanatı ile de ilgilenen Ayşe Kara, İstanbul’da yaşıyor.


Ayşe Kara Kitapları – Eserleri

  • İstanbul’un Çağrısı
  • Lâl
  • Refia Sultan


Ayşe Kara Alıntıları – Sözleri

  • Biz kuşları anlamıyoruz diye onlarda bizi anlamıyor değiller ya ! (İstanbul’un Çağrısı)
  • “Kalbe giden başka yollar vardı Çakır!” (İstanbul’un Çağrısı)
  • Tanrı aşkına! Hangi dinde vardır ev sahibine zarar vermek i! Sarayımı yıkmak mı istiyorsunuz??
    ” Ey imparator. Biz misafirlik adabını bilen bir topluluğuz. Adamlarınız, İmparator’un önünde yere kapanın, diyorlar. Biz ALLAHTAN başka asla hiç kimseye secde etmeyiz. Allah daha büyüktür, diyoruz…. (İstanbul’un Çağrısı)
  • İmkânsızın acısıyla içinin kesildiği, sabrının bitip taşkınlık yapabileceği, kuralları, gururu, sevabı, günahı aşabileceği bir tükeniş takip etti bu özlemi. (Lâl)
  • Kim bilir kim bilir İbni Arabi’nin söylediği şeklinde biz O’nun rüyasıyız. Tüm bunlar bir rüya.Savaşlar, acılar, kötülükler de bu rüyanın kâbus tarafı. Ve acı çektiğimiz vakit da Allah katında yada sonsuzluk içinde kısa bir süre kim bilir bir an’dır. (Lâl)
  • Tuhaftır ben , Necip Fazıl’ı bile İstanbul yazılarını okuduktan sonrasında sevdim. Ne kadar da oldukça konuşmuştu gene. Necip Fazıl’ı nereden bilecekti Fuad -pardon o da büyük ozan Rilke’ye eşdeğer derler. Fuad mırıldandı: Ne hasta bekler sabahı… (Lâl)
  • Bir kent ki hanımlarıyla benzeşir;
    Bazen tüllenir, peçelenir
    Gözlerden saklar kendini.
    Bazen bir Rum dilberi;
    Günlük güneşlik
    Gözler önünde sere serpedir…
    A.Kara (Refia Sultan)
  • Aşk var mı hakkaten! – Evet, var. Peki, niçin yok oluyor o vakit? – Her güzel şey şeklinde aşk da sonlu da ondan. Aşk bitmezse arayış biter ve sevgiliye tapınma adım atar. (Lâl)
  • Pencerenin önüne yerleştirilmiş birkaç kıymetli el yazması kitap: Miraçname, Mesnevi, Cezeri, Leyla ve Mecnun… (Lâl)
  • Ne söylense boş, koskoca adam sırra kadem bastı, açık bir yara şeklinde kaldı içimizde.Yitik yok olur kimi zaman. Sonra döner, gene gelir. Hep tamamlanmamış kalır içinde bir yan. Bilhassa bir sevinçte…Durur içinde coşan zemberek , ansızın durur. Ama o yok. O tamamlanmamış. (Lâl)
  • “Kin! Kin insanın kendi kellesini de alır sonunda.” (İstanbul’un Çağrısı)
  • Ey varlık verici. Ey bana varlık vererek en büyük cömertliği yapmış olan. Beni yeryüzünde halife kılan. Bana İstanbul u da ver! Bana fetih ver. Beni Müslümanlara yüz akı kıl…! (İstanbul’un Çağrısı)
  • Fatih çağ açıp çağ kapadı. Üstelik yirmi bir yaşlarında… (Lâl)
  • Vedalaşırken İlyas Rûmi, Sultan’a döndü “sabret” dedi. “Seni aceleye sevk edenlere de aldırma. İnsan acelecidir. Bu bizlere babamızdan kalma. Vakta ki Cenab-ı Hak, Âdem Peygamber’i çamurdan yaratıp ona biçim verdi, ruhundan üfledi. Ruh kalıbına girer girmez, daha can yarı belinde iken Âdem doğrulup kendine baktı. Yarı heykel, yarı et kemik!.. Kendine de sabret!” (İstanbul’un Çağrısı)
  • Kalbe giden başka yollar vardı Çakır! (İstanbul’un Çağrısı)
  • Acaba çocuklar da yetişkinler kadar acıyı, hüznü öylesine derin hissediyorlar mıydı? (Lâl)
  • Biz kuşları anlamıyoruz diye onlar da bizi anlamıyor değil ya … (İstanbul’un Çağrısı)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş