Sakin Bir Amerikalı kimin eseri? Sakin Bir Amerikalı kitabının yazarı kimdir? Sakin Bir Amerikalı konusu ve anafikri nedir? Sakin Bir Amerikalı kitabı ne konu alıyor? Sakin Bir Amerikalı PDF indirme linki var mı? Sakin Bir Amerikalı kitabının yazarı Graham Greene kimdir? İşte Sakin Bir Amerikalı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Graham Greene

Çevirmen: Süheyli Açba

Orijinal Adı: The Quiet American

Yayın Evi: Akba Yayınları

İSBN: —-

Sayfa Sayısı: 235

Sakin Bir Amerikalı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Alden Pyle, çevresindekilerin saf, utangaç ve ‘sessiz’ bir adam olarak tanımış olduğu genç bir Amerikalıdır. Fransız Ordusu ile Vietminhler kıran kırana savaşırken Pyle, ‘Üçüncü Güç’ün bölgeye demokrasiyi getireceğine dair ütopik bir inançla General The’ye mali yardım sağlamaktadır.

Deneyimli gazeteci Thomas Fowler, karısını İngiltere’de bırakıp Saygon’a yerleşmiş, burada Vietnamlı bir kıza aşık olmuştur. Pyle’ın izlediği politikaların sonucunda meydana getirilen korkulu bir hata toplu katliama yol açınca Fowler, tarafsızlığını daha çok koruyamayacağına karar verir. Ancak Fowler’ın vakaya karışma sebepleri hem polis teşkilatında hem de kendi iç dünyasında şüpheler uyandırır. Ne de olsa Pyle, Fowler’ın aşka düştüğü hanımı da elinden almıştır.

Graham Greene, savaşın acımasızlığını ve anlamsızlığını çarpıcı bir üslupla gözler önüne sererken, başıboş bırakılan masumiyetin doğuracağı sonuçların dehşet verici manzarasını çiziyor.

Sakin Bir Amerikalı Alıntıları – Sözleri

• İnsanın onurunu koruması gerekir.
• “Keşke yaralamadan sevmek mümkün olsa…”
• “İşin içinde bir bayan var ise, hiç kimseye güvenmemelisin.”
• İşin içinde bir bayan var ise, hiç kimseye güvenmemelisin.
• Zamanın da intikamları olur, fakat intikamlar genel anlamda tatsızdır.
• “Korkunun insana yaptıkları acayip.”
• Ne yazık ki masumlar hep çatışmalara dahil olurlar.
• Masumiyet devamlı sükunet içinde onu koruyalım
  diye yalvarır, oysa aslına bakarsak bizim kendimizi masumiyete
  karşı korumamız oldukça daha zekice bir şeydir. Masumiyet,
  çıngırağını yitirmiş ve çevresine zarar vereceğini
  asla düşünmeden başıboş dolaşan dilsiz bir cüzzamlı
  gibidir.
• Savaştan nefret ediyorum.
• “Yazı seçen de, tura seçen da aynı düzeyde hatalıdır. Her ikisi de yanılıyor. Doğrusu asla bahse girmemek.”
• Ay ışığı bana morgu, gölgesiz bir kürenin mermer bir tezgah üstünde soğuk ışığını anımsatır, fakat yıldızların ışığı canlıdır, asla durmaz, bu engin uzaklıklarda sanki birileri iyi niyet mesajı göndermeye çalışıyor gibidir, yıldızların adları bile dostçadır. Venüs sevdiğimiz herhangi bir bayan, Ayılar çocukluğumuzun ayılarıdır, sanırım. Güneyhaçı da karım şeklinde inananlar için sevilen bir tanrısal ya da yatak ucundaki bir yakarış gibidir.
• … acıyı görmeden ilkin yaşamın kargaşasının üstüne ayağımı basmam mı gerekiyordu?
• Savaşta, hanımlarla evlatların ölümü haberdir, askerlerinki değil.
• Keşke yaralamadan sevmek mümkün olsa…
• İhanete uğramış gibiydim, fakat insan düşmanının ihanetine uğramaz.

Sakin Bir Amerikalı İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Farklı bir kitap isteyenler için: kitap/sessiz-amerikali–308589
Yeni çıkanlarda görüp merak ettiğim bir kitaptı. Dönem kitabı okumayı sevenler için tavsiye ederim. Sadece benim oldukça aşina olmadığım bir mevzu olan Vietnam Savaşı olduğundan okurken bir tık zorlandım diyebilirim. Bunun haricinde kitabı hem mevzu hem ifade olarak oldukça beğendim.
Tüm bunların haricinde kitapta beni en oldukça etkileyen kısım bir hanıma duyduğu aşk için içi titreyen, her şeyi göze alan bir adam iyi mi oluyor da bombalı saldırıda parçalanan bir çocuğun bedeni için “Savaş için ödenmesi gereken bir bedel!” diyecek kadar acımasız ve iğrenç olabiliyor. Sanırım yalnız Amerikalıların değil tüm insanlığın iki yüzlülüğü bu. Kitabı sırf bu nokta için bile okunmaya kıymet buldum diyebilirim. Keyifli okumalar… (Ayşegül Enön)

Sessiz Amerikalı, Modern Klasikler #183: Vietnam’da sömürgeci Fransa, komünistlere karşı sonu bir türlü bitmeyen bir cenk sürdürmektedir. Bu vakaları izlemesi ve haber yapması için İngiltere’den gazeteci Fowler görevlendirilir.
Kitap süresince Fowler’in kişilik özellikleri hakkında azca data verilir. Edindiğiniz bilgiler ışığında evli bulunduğunu, bir süredir bu savaşın içinde bulunduğunu, orta yaşlarda ve bölgedeki bir hanımla ara sıra beraber yaşadığını öğreniriz.
Günün birinde Pyle isminde genç bir Amerikalı Saygon bölgesine gelir. Bölgeye geliş sebebi Fransa ve komünistler arasındaki harbe “üçüncü bir yol” olmaktır. Yani Amerika’nın bölgeye gönderilmiş olduğu gizli saklı bir gizmen diyebiliriz. Burada Amerika’nın çıkarları için emek harcamalar yürütür. Bu emekleri “sessiz ve masum” bir halde yürütür.
Bir aşamada yolu Fowler ile kesişir. Fowler’in hanımına sevgi duymaya başlar. Evlenme teklif eder. Fowler ilk olarak Pyle’nin aslolan amacını anlayamasa da şahit olduğu bir bombardıman ona gerçekleri göstermiş gibidir. Pyle’nin gerçek amacını anlayan Fowler, ondan kurtulmak için bazı planlar yapmaktadır.
Graham Greene, Vietman savaşı daha başlamadan vakaları öngörmüş bir yazardır. Sözce “demokrasi bekçisi” Amerika bir süre sonrasında Vietnam harbinde kendini bir çıkmazın içinde bulacaktır.
Kitap güzel başlasa da ilerleyen sayfalarında istediğim okuma zevkini bulamadım. Okunabilir bir kitap fakat oldukça fazla beklentiye girmemek lazım. (Kovulan Adam)

Yeni çıkanlarda görüp merak ettiğim bir kitaptı. Dönem kitabı okumayı sevenler için tavsiye ederim. Sadece benim oldukça aşina olmadığım bir mevzu olan Vietnam Savaşı olduğundan okurken bir tık zorlandım diyebilirim. Bunun haricinde kitabı hem mevzu hem ifade olarak oldukça beğendim.
Tüm bunların haricinde kitapta beni en oldukça etkileyen kısım bir hanıma duyduğu aşk için içi titreyen, her şeyi göze alan bir adam iyi mi oluyor da bombalı saldırıda parçalanan bir çocuğun bedeni için “Savaş için ödenmesi gereken bir bedel!” diyecek kadar acımasız ve iğrenç olabiliyor. Sanırım yalnız Amerikalıların değil tüm insanlığın iki yüzlülüğü bu. Kitabı sırf bu nokta için bile okunmaya kıymet buldum diyebilirim. Keyifli okumalar… (Didem Erva OKAY)

Sakin Bir Amerikalı PDF indirme linki var mı?

Graham Greene – Sakin Bir Amerikalı kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Sakin Bir Amerikalı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Graham Greene Kimdir?

Graham Greene Oxford’da Balliol College’de okudu. 22 yaşlarında katolikliği seçti ve The Times gazetesinde muhabirliğe başladı. Greene şöhrete dördüncü romanı olan İstanbul Treni ile kavuştu. 1935’te Liberia’ya gitti ve buradaki deneyimlerini Journey Without Maps’te söyledi (Haritasız Yolculuk). İngiltere’ye geri döndüğünde The Spectator’da film eleştirileri yazmaya başladı. 1941- 1943 arası Sierra Leone’da göreve getirildi ve sonrasında da The Heart of The Matter’ı yazdı.Oldukça gezmiştir ve romanlarından bir çok tropik ülkelerde geçmektedir. Greene’in devamlı tekrarlanan bir teması Tanrı’ya inanç ve kötülüğe, baskıya karşı mücadeledir. Brighton Rock şeklinde pek oldukça romanı oldukça başarıya ulaşmış filmlere dönüştürülmüştür.

Graham Greene Kitapları – Eserleri

• İstanbul Treni
• Aşkın Sonu
• Meselenin Aslı
• Sakin Bir Amerikalı
• Üçüncü Adam
• Kaybeden Hepsini Alır
• Havanadaki Adamımız
• Cüzam
• Generali Tanımak
• Oturma Odası
• Bomba Partisi
• Kiralık Tabanca
• Satılmış Adam
• Açık Tuzak
• Korku Bakanlığı
• Komedyenler
• Kaybeden Kazanıyor
• Casuslar ve İnsanlar
• Power and the Glory
• Brighton Rock
• İçimdeki Adam
• Yüzbaşı ve Düşman

Graham Greene Alıntıları – Sözleri

• Sessizliğin eşiğinde ne gürültüler edilir… (Meselenin Aslı)
• “Güvenmenin ne işe yaradığını unuttum.” (Meselenin Aslı)
• Biz başkalarına ehemmiyet vermeyiz de başkalarının bizlere ehemmiyet vermeyişine bir türlü alışamayız. (Üçüncü Adam)
• Sadakat , hatırlamakla aynı değildi ; insan unutmuş olduğu halde sadık kalabilir ve hatırlamış olduğu halde ihanet edebilirdi. (İstanbul Treni)
• Bana mutlu bir insanı gösterin, ben de onun ya egoist ve fena bulunduğunu ya da tam bir bilinçsizlik içinde bulunduğunu göstereyim size. (Meselenin Aslı)
• Yüzbaşı, dedi. (Açık Tuzak)
• Ölümün sonsuzluğu başlayıncaya dek hiçbir değişim olmayacaktı yaşantılarında (Meselenin Aslı)
• “Doğduğun an tek düşüneceğin nokta, yaşamdan çıkışının hayata girişinden daha temiz, daha acele olması gerektiğidir.” (Satılmış Adam)
• Just lie and keep your freedom. They don’t deserve truth. (Havanadaki Adamımız)
• Yaşadığımız yüzyılda gerçek, insanoğlunun karşı karşıya gelebileceği bir şey olmaktan çıktı. (Havanadaki Adamımız)
• Hiç arkalarına bakmadan çekilip gidecek yerde dönerek dönerek bakanlar yada istasyonlarda durup mendil sallayanlar derhal daima kederleri ve sevdaları yapmacık olan kimselerdir. (Üçüncü Adam)
• “…ondan oldukça fazla nefret ediyorsam, iyi mi sevebilirim onu ? İnsan hem nefret edip hem sevebilir mi ? Yoksa nefret ettiğim yalnız kendim miyim ?” (Aşkın Sonu)
• Doğadaki her şey ideal özünde lirik; kaderinde ağlatısal ve varoluşunda komiktir. (İstanbul Treni)
• Bir insan bir şeyin mutlak sahibi olursa, onu kullanmasına gerek kalmaz. (Aşkın Sonu)
• Ne yazık ki masumlar hep çatışmalara dahil olurlar. (Sakin Bir Amerikalı)
• Kulak bile asma onun dediklerine. Tanrı bile başına gelenlerden ders almıyor, o şekilde değil mi? Yoksa insanoğlundan çoktan umudunu keserdi. (Havanadaki Adamımız)
• Boşluklar bile onunla doluydu. (Aşkın Sonu)
• Bazen oldukça mutluyuz ve hem de hayatımızda asla olmadığımız kadar mutsuzuz. (Aşkın Sonu)
• “Bir yüz, on beş yılda kati biçimini alır; bir insanoğlunun yaşantısı, o insanoğlunun tatlılığını yok eder.” (Meselenin Aslı)
• Eğer dinlence yapamıyorsan mümkün olduğunca sakin kalmaya çalış. Sebepsiz yere öfkelenme… (İstanbul Treni)