Eğitim

Japon Ne Yapmış – Onur Ataoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Japon Ne Yapmış – Onur Ataoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Japon Ne Yapmış kimin eseri? Japon Ne Yapmış kitabının yazarı kimdir? Japon Ne Yapmış konusu ve anafikri nedir? Japon Ne Yapmış kitabı ne konu alıyor? Japon Ne Yapmış PDF indirme linki var mı? Japon Ne Yapmış kitabının yazarı Onur Ataoğlu kimdir? İşte Japon Ne Yapmış kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Onur Ataoğlu

Yayın Evi: Çınar Yayınları

İSBN: 9789753482455

Sayfa Sayısı: 224


Japon Ne Yapmış Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Onur Ataoğlu, Japon Yapmış dizisinin ikinci kitabında, Japonya’da yabancı olmayı, günlük yaşam koşturmacası içinde Japonya’nın çeşitli kültürel görünümlerini, Japon mutfağını, Japon bahçelerini, akıl ötesi Japon icatlarını, Japon mafyası yakuzayı, sinek avlayan polisleri, dini festivalleri, Japon öcü hikâyelerini, pachinko salonlarını, karaokeli gece yaşamını, efsanevi Kodo davul grubunu, “düşlerinin resmini yapan” meşhur beyaz perde yönetmeni Akira Kurosawa’yı, Hiroşima’ya atılan atom bombasından etkilenerek kan kanserinden ölen bir “kız çocuğu”nu, İkinci Dünya Savaşının bittiğinden habersiz, ormanların derinliklerinde saklanarak yaşamaya çalışan Japon Rambolarını, kısacası Japonun neler yaptığını, hem düşündüren hem de eğlendiren bir üslupla anlatmaya devam ediyor…


Japon Ne Yapmış Alıntıları – Sözleri

  • Örtbas etmenin ulusal bir spor olduğu Japonya’da, hele ki yabancıysanız, hiçbir şeyiniz çalınmaz, bir tek kaybolurdu.
  • Aşırı uçlara kaymış bir grup milliyetçiyi saymazsak, Japonlar yabancıları
    seven, kucaklayan bir toplumdur, içlerine girmediğiniz sürece! Size oldukça samimi bir ilgi ve sevgi gösterirler, üzerinize titrerler, dışarıda kaldığınız sürece! İncelikleri, kibarlıkları, sizinle olan ilişkilerindeki itina ve detaycılık sizi hayrete düşürür, yerinizi bildiğiniz sürece!
  • İki tarafın da sunduklarıyla beklentileri uyuşmayınca, kıtalararası bir hayal kırıklığı kaçınılmaz oluyordu.
  • Japon bahçeleri de doğayı idealize eder, öykünmek eder, daha derli toplu bir halde aktarır. Bir mikrokozmos içinde, gerçeği olabildiğince sevimlileştirerek yansıtır.
  • Japon mutfağında malzemelerin naturel tadının vurgulanması esastır. Japonlar yemeği olabildiğince mütevazi bir halde hazırlarlar, azca pişirirler yada pişirmezler, malzemenin özelliklerini kaybetmemesine itina gösterirler. Bunu da söz konusu yiyecek maddesinin ruhuna saygıdan yaparlar.
  • En iyi tasarlanmış bahçe, asla tasarlanmamış benzer biçimde görünendir; bu düstur da çelişkiler diyarı Japonya’nın bir başka cilvesidir.
  • Toplumsal sınıflar arasındaki fark yok
    denecek kadar azdı ve gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik yoktu. Herkes insanca kazanıyordu, hepimiz birbirinin “müşteri”siydi. Kimsede bir ötekini hor görme, adam yerine koymama tavrına rastlanmıyordu. En pahalı restoranlardan en lüks mağazalara kadar hiçbir yerde tipinize, kılığınıza bakılırsa değişik işlem görmüyordunuz. Hafta içi size yiyecek servisi icra eden garsonla hafta sonu kayak halletmeye gidebiliyordunuz.
  • Sushi özetlemek gerekirse, pişmemiş balığın pirinç sirkesi ile pişirilmiş pirinç eşliğinde yenmesidir.
  • Sushicilerde hanım usta görmemenizin sebebini ise, hanımefendilerin ellerinin erkeklerden daha sıcak olması ve bu durumun sushiyi “bozması” olarak açıklayacaklardır.
  • Bir başka sıradışı Japon yemeği ise basashidir. Basashi, özetlemek gerekirse, pişmemiş at eti olarak tanımlanabilir. Basashinin yabancılar içinde infial yaratmasının üç olası sebebi vardır: pişmemiş olması, at olması ve hem pişmemiş hem de at olması.


Japon Ne Yapmış İncelemesi – Kişisel Yorumlar

SEN MUTLULUĞUN RESMİNİ YAPABİLİR MİSİN?: “Yirmi duraklık bir mesafe katetsen, ama görevliye iki durak geldiğini söylesen ne olacak? Senin trene nereden bindiğini nasıl anlayabilir?”
Arkadaşım hayretle bana baktı:
“Böyle bir şeyi niye yapayım ki?”
Yukarıdaki satırlara denk gelene kadar bu kitap için bir şeyler yazmaya niyetim yoktu. Beni yazmaya iten birçok paragraf vardı fakat bu bölüm sanki bana “Yaz, içinde kalmasın.” dedi. Vaktiniz var ise okuyun, sözü oldukça uzatmayacağım.
Türkiye: Kargaşanın içinde büyük bir kargaşa.
Japonya: Kargaşanın içinde büyük bir seviye.
Türkiye: Kurtuluş Savaşı, Çanakkale…
Japonya : Hiroşima, Nagasaki…
Türkiye: Yokluklar içinde, tekrardan var olma mücadelesi veren bir ülke.
Japonya : Yokluktan, küllerinden doğan bir ülke.
JAPONLAR: 150 yıl benzer biçimde bir sürede kalkınıp, gelişmiş ülkeler arasına giren bir ülkenin halkı.
TÜRKLER: Keşke bizim için de aynı cümleyi yazabilseydim…
Neden onlar benzer biçimde olamayalım?
Cevap kolay: İnsan faktörü. Şimdi bunu örneklendirelim:
“Yaparız abicim!” yaklaşımıyla değil, planlı ve tertipli iş yapıyorlar. Biz o şekilde yapmıyoruz.
Yol işçisi de, mühendis de aynı talep ve özveriyle çalışıyor. İşini benimsiyor, onu gururla yapıyor. Biz o şekilde yapmıyoruz.
Kazandığı para yada eğitime bakmaksızın, insana insan olduğundan saygı gösteriyorlar. Kimse kimseyi hor görmüyor. Biz o şekilde yapmıyoruz.
Sadece insana değil, havaya, suya, ağaca, çiçeğe, böceğe hatta dağa taşa saygısı var onların. Yediği yumurta için tavuğa teşekkür ediyorlar. Biz o şekilde yapmıyoruz.
Her vakit dakikler, işlerini zamanında yapıyorlar, yaşamı aksatmıyorlar. Biz o şekilde yapmıyoruz.
Kendilerine ilişkin olmayan bir şeyi almıyorlar, hak etmedikleri kazancı kabul etmiyorlar. Biz o şekilde yapmıyoruz.
Elbette ki her toplumda olduğu benzer biçimde Japon’un da arsızı, hırsızı, yalancısı var. Ama orantıya bakarsak, aramızda dağlar bulunduğunu üzülerek görüyoruz. Dünyanın başına bela olmuş mafyaları bile, kendi halkının işinde-gücünde kesimine bulaşmıyor. Şu paragrafı olduğu benzer biçimde aktarayım:
Siyaset-mafya-siyaset-iş dünyası çerçevesinde bir şeyler oluyor, ihaleler bağlanıyor, rüşvet, zimmet, irtikâp, entrika, alavere, dalavere kol geziyor. Ama kimse sizi zimmetine geçirmediği için mütevazi bir yurttaş olarak “adi” suçlarla karşılaşmıyorsunuz, “nitelikli” söğüşleniyorsunuz. “Ülkenin gelir düzeyi ve yaşam standartları oldukça yüksek olduğundan halk içinde fazla infial yaşanmıyor.
(…) Yakuzanın en takdir edilesi yönü halka bulaşmaması, garibanla uğraşmaması ve sokaklarda sizi rahatsız edecek şekilde hata işlememesidir. Türkiye’de her an mafyanın kontrolündeki kapkaç çetelerine çarpılabilir, eviniz soyulabilir, cadde kenarına park ettiğiniz otomobil için mafyaya para ödeyebilir ve işlettiğiniz minik büfe için haraca bağlanabilirsiniz.”
Savaş’tan çıkmış, üstelik de atom bombasına maruz kalmış bir ülkenin bu denli kalkınmasının arkasında başka malum güçler olduğu da bahsedilenler arasındadır. Ama bu gene de Japon halkının çalışkan, saygılı ve değerbilir olduğu gerçeğini değiştirmez.
Toplumsal sınıflar arasındaki farkı yok denecek kadar azaltmışlar. Gelir dağılımını adaletli bir hale getirmişler. İnsanca davranıp, insanca kazanıp, insanca yaşıyorlar.
Japon yapmış. Biz yapar mıyız? Bilmiyorum…
Ve unutmadan; bu kitabı merak ettiyseniz, öncesinde gene Onur Ataoğlu’nun kitap/japon-yapmis–23817 kitabını okumanızı tavsiye ederim. Yeri gelmişken, bana tavsiye edene de oldukça teşekkür ederim:) (Neşe)

Onur Ataoğlu, Japon Yapmış dizisinin ikinci kitabında, Japonya’da yabancı olmayı ve Japonların yabancılara yaklaşımını, Japonların İngilizce telaffuzda çektikleri sıkıntıları, günlük yaşam koşturmacası içinde Japonya’nın çeşitli kültürel görünümlerini, Japon mutfağını, balık pazarını, Japon bahçelerini, akıl ötesi Japon icatlarını, Japon mafyası yakuzayı, sinek avlayan polisleri, festivallerini, Japon öcü hikâyelerini, pachinko salonlarını, karaokeli gece yaşamını, efsanevi Kodo davul grubunu, “düşlerinin resmini yapan” meşhur beyaz perde yönetmeni Akira Kurosawa’yı, Hiroşima’ya atılan atom bombasından etkilenerek kan kanserinden ölen bir “kız çocuğu”nu, İkinci Dünya Savaşının bittiğinden habersiz, ormanların derinliklerinde saklanarak yaşamaya çalışan Japon Rambolarını, Hachiko’nun macerasını ve başına gelen garip vakaları oldukça akıcı, esprili bir üslupla anlatmış.
Türk’ün Japon tuvaletiyle imtihanı kısmı güldürücüydü  Japonya’daki bazı vakaları Türk bakış açısıyla söyleşi eder benzer biçimde anlatması kitabı ek olarak güzelleştirmiş ve gözlem gücünün ne kadar güçlü bulunduğunu ortaya koymuş.
Onur ağabeyimiz benim benzer biçimde meraklı bir kişiliğe haiz. Sabahın 5 inde üşenmeyip balık pazarına gidiyor, müzelerini geziyor ve halkın içine karışıyor 🙂 hem güleyim eğleneyim hem de Japonya insanı, kültürü ve coğrafyası hakkında data sahibi olayım diyorsanız sizi fazlasıyla doyum edecek bir kitap 🙂 Yazarın Japonya ile ilgili son kitabı olan “Japon Yapmış Türk Gezmiş” e başlayacağım bu kitabından sonrasında.
Kitapla kalınca, keyifli ve feyzli okumalar… (Fatih durmuş)

Onur Ataoğlu’nun söyleşi edasında yazdığı bir kitap ilk olarak, şu demek oluyor ki okurken sanki karşınızda ve size Japonya’yı konu alıyor. Okurken Yakuzaları, Japonların *yabancılara* bakış açısını ve bizlerden niçin değişik olarak gelişebildiklerini bunun neye dayandığını, bahçelerinin sırrını da öğreniyorsunuz. En güldüğüm bölümlerinden biri de Türk’ün Japon tuvaletiyle imtihanı olmuştu.
Yalnızca Japonların başarıları mı var? Sadece övmek için yazılmış bir kitap mı? Hayır.
Yazar, Japonya’da kalmış olduğu sürece yapmış olduğu gözlemleri birebir aktarmakta, iyisiyle kötüsüyle. Eğer Japonya hakkında birazcık merakınız var ise iyi data edinebileceğiniz bir kitap. (Kitap Japon Yapmış’tan sonraki kitabı yazarın 3.kitap ise Japon Yapmış Türk Gezmiş) (Semanur Polat)


Japon Ne Yapmış PDF indirme linki var mı?


Onur Ataoğlu – Japon Ne Yapmış kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Japon Ne Yapmış PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Onur Ataoğlu Kimdir?


Onur Ataoğlu Kitapları – Eserleri

  • Japon Yapmış
  • Japon Ne Yapmış
  • Japon Yapmış Türk Gezmiş


Onur Ataoğlu Alıntıları – Sözleri

  • Dünyada intihar oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri Japonya. Ayrıca, bu oranın yüksek olduğu öteki ülkelerde intiharın ana sebebi depresyon iken, Japonya’da utanç ve başarısızlık. (Japon Yapmış)
  • gençlerin flörtü, arkadaşlığı düzgüsel karşılanıyor. cinsellik yaşamın naturel bir bileşeni; kesinlikle tabu değil, kimse gözünde büyütmüyor, olduğundan daha yüce ve çarpıtılmış bir anlam yüklemiyor. hal bu şekilde olunca japon gençleri bizim toplumumuzun erişkinlik döneminde yaşamış olduğu travmayı pas geçiyorlar.
    “evlenmeden olmaz” anlayışı yerine “olmadan evlenilmez” prensibini benimsiyorlar, böylece “eşlerin uyumu” ünitesine bir adım önde başlıyorlar. (Japon Yapmış)
  • Japon milletinin trende, otobüste efsanevi derecede oldukça okumasının bir sebebi de alfabeyi ve okumayı unutmamak çabası! Bir süre kitap-gazete okumayan bir Japon kısa vakit içinde Japonca okuma yazmayı unutmaya başlayabiliyor. (Japon Yapmış)
  • En iyi tasarlanmış bahçe, asla tasarlanmamış benzer biçimde görünendir; bu düstur da çelişkiler diyarı Japonya’nın bir başka cilvesidir. (Japon Ne Yapmış)
  • Japonya ile Türkiye içinde gördüğüm benzerliklerden biri de, iki ülkede de hiçbir vakit ciddi bir tehdit teşkil etmemiş olan zavallı komünizmin her daim bir öcü olarak öne çıkarılması ve bu süreçte öteki “aşırı”ların parsayı toplaması idi. (Japon Yapmış)
  • Bilgelik ve bilgililiğin oldukça değişik kavramlar bulunduğunu düşünürüm. Bilgelik bir tek bilgiye dayanmıyor. Bilgililik de insanları bilge yapmıyor, hatta kimi zaman tam tersi sonuçlara yol açıyor. Fazla bilginin sebep olduğu aşırı öz itimat ve kibir insanoğlunu bilgelikten uzaklaştırıyor. Bilgi, sadece kendini ve çevreni iyi tanımanın, bilmenin ve bilincinde olmanın imbiğinden süzülürse bilgeliğe evriliyor. (Japon Yapmış Türk Gezmiş)
  • Sevgi hakkında hep söylenegelen duygusal bir saptama vardır; eğer sevginin bir “neden”i var ise o sevginin saflığı bozulmuş anlamına gelir. (Japon Yapmış Türk Gezmiş)
  • Sushi özetlemek gerekirse, pişmemiş balığın pirinç sirkesi ile pişirilmiş pirinç eşliğinde yenmesidir. (Japon Ne Yapmış)
  • Toplumsal sınıflar arasındaki fark yok
    denecek kadar azdı ve gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik yoktu. Herkes insanca kazanıyordu, hepimiz birbirinin “müşteri”siydi. Kimsede bir ötekini hor görme, adam yerine koymama tavrına rastlanmıyordu. En pahalı restoranlardan en lüks mağazalara kadar hiçbir yerde tipinize, kılığınıza bakılırsa değişik işlem görmüyordunuz. Hafta içi size yiyecek servisi icra eden garsonla hafta sonu kayak halletmeye gidebiliyordunuz. (Japon Ne Yapmış)
  • Bir başka sıradışı Japon yemeği ise basashidir. Basashi, özetlemek gerekirse, pişmemiş at eti olarak tanımlanabilir. Basashinin yabancılar içinde infial yaratmasının üç olası sebebi vardır: pişmemiş olması, at olması ve hem pişmemiş hem de at olması. (Japon Ne Yapmış)
  • Dürüstlük mevzusunda da bu dünyanın ötesinde standartlara sahiptirler. Japonlar dürüst davranırken bunun bir erdem bulunduğunu bile düşünmezler; dürüstlük esasen düzgüsel olan davranış biçimidir. (Japon Yapmış)
  • Japon mutfağında malzemelerin naturel tadının vurgulanması esastır. Japonlar yemeği olabildiğince mütevazi bir halde hazırlarlar, azca pişirirler yada pişirmezler, malzemenin özelliklerini kaybetmemesine itina gösterirler. Bunu da söz konusu yiyecek maddesinin ruhuna saygıdan yaparlar. (Japon Ne Yapmış)
  • Sakura ilk olarak yaşamın kısalığının ve geçiciliğinin simgesidir; (Japon Yapmış)
  • Sushicilerde hanım usta görmemenizin sebebini ise, hanımefendilerin ellerinin erkeklerden daha sıcak olması ve bu durumun sushiyi “bozması” olarak açıklayacaklardır. (Japon Ne Yapmış)
  • Japon bilim adamları Türkiye’deki İzmit depreminden sonrasında olduğu benzer biçimde televizyonda dalaşacağına yapı teknolojilerini, zelzele erken uyarı sistemlerini geliştirmek üstüne çalışıyorlar. Kamuoyu da onları “en seksi erkek” seçmek yerine saygı gösteriyor, dediklerini uyguluyorlar. (Japon Yapmış Türk Gezmiş)
  • Değişmeyen ayakta kalamaz, pedala basmayı bırakan düşer. (Japon Yapmış Türk Gezmiş)
  • Örtbas etmenin ulusal bir spor olduğu Japonya’da, hele ki yabancıysanız, hiçbir şeyiniz çalınmaz, bir tek kaybolurdu. (Japon Ne Yapmış)
  • Kucağında alev almış bebeğiyle dereye atlayan anneler, bir ihtimal bombalanmaz umuduyla okul ve hastanelere sığınıp kavrulan yaşlılar, günlerce Tokyo sokaklarından silinmeyen yanık et kokusu ve nehirlerden akıp giden yanmış cesetler… (Japon Yapmış Türk Gezmiş)
  • Ülke sevgileri slogancı değil, yapıcıdır; “Ya sev ya terk et” yerine, “Seviyorsan gereğini yerine getir” felsefesi hâkimdir. (Japon Yapmış)
  • İki tarafın da sunduklarıyla beklentileri uyuşmayınca, kıtalararası bir hayal kırıklığı kaçınılmaz oluyordu. (Japon Ne Yapmış)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş