Eğitim

Kadın ve Depresyon – Peykan Gökalp Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kadın ve Depresyon – Peykan Gökalp Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kadın ve Depresyon kimin eseri? Kadın ve Depresyon kitabının yazarı kimdir? Kadın ve Depresyon konusu ve anafikri nedir? Kadın ve Depresyon kitabı ne konu alıyor? Kadın ve Depresyon PDF indirme linki var mı? Kadın ve Depresyon kitabının yazarı Peykan Gökalp kimdir? İşte Kadın ve Depresyon kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Cem Mumcu

Yazar: Peykan Gökalp

Yazar: Suzan Saner

Yayın Evi: Okyanus Yayınevi

İSBN: 9789758420537

Sayfa Sayısı: 112


Kadın ve Depresyon Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti


Kadın ve Depresyon Alıntıları – Sözleri

  • “Hiç kimselerle beraber yaşlanmak istemiyorum. Kendimle bile.”
  • “Uyuyamıyorum.Kafamın içinde durdurulmaz bir fikir akımı var. Uyutun beni.”
  • Ölmek bir sanattır, tüm öteki şeyler benzer biçimde.Ben de bunu oldukca iyi yaparım, o şekilde bir yaparım ki, cehennem sanırsın, o şekilde bir yaparım ki, gerçek sanırsın. . .
  • “Emin olun ki çılgınlık iğrenç bir edinim. Ama sanıyorum ki yazdıklarım çılgınlığımdan fışkıran lavlar. ”
    V. Woolf
  • “İyi haber: Tünelin ucunda ışık var! Umut var. Ben, Susan L. Heisler, yaşıyorum ve iyiyim.”
  • “KABUSLAR, BORÇLAR, PARA, ENDiŞE, KÖPEK, iŞ, HAPLAR, YALNIZLIK, ÜZÜNTÜ, LiSTELER, AŞK, UMUTLAR, AClLAMA, UNUTULMUŞLUK, TEK BAŞINA, HER ŞEY, DÜŞÜNCELER, DURMAKSIZIN, EV, ZEHiRLi BiR ÇOCUKLUK, YÜRÜYÜŞ, ARABA. YALANLAR, ACI, SEFALET, ÇiRKiN, HEMEN ŞiMDi, HER ŞEY ALDATMACA, ALDATMACA, ALDATMACA…
    İntihar, ölüm, bozukluk, kendini harap etme, kaçmanın imkanı yok, düşüncelerde boğuluyorum, eziliyorum, bunlara son verin artık, acı çekmeyi bana bırakın, uyuyamıyorum, kabuslar görüyorum, yatakta dövünüp duruyorum, kafam patlamak suretiyle, düşüncelerim yarış atları benzer biçimde geçip gidiyor, onları göremiyorum, yardım için yalvarıyorum, tükendim, ilacım nerde? Bu bombardımanı, bu sonu gelmeyen fikir akımın sadece o durdurabilir. Kimse bilmiyor,korku, acıma için yalvarıyorum. “
  • “Kendimi sana doğru savuracağım, yenilmeksizin
    ve boyun eğmeksizin ey ölüm”
  • “Gitmekten yılmayacağım. Kentlere gitmek, kocalara gitmek, geri dönmek, ülkelere gitmek, tımarhaneye gitmek,
    gene gitmek, gene gelmek, hiçbir şey yıldırmayacak beni.
    Yaşamı, GİTMEK olarak idrak ediyorum … “


Kadın ve Depresyon İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Melankolinin Gölgesinde Kadınlar ve Yazın.: Kadın ve Depresyon, 3 yazar tarafınca ortaya çıkarılmış ortak bir yapıt. Yazın dünyasında yer edinen sekiz hanımdan yola çıkan bu yapıt, bu sekiz kadının eserleri ve ruhsal dünyası arasındaki bağlantıyı ve yaşam hikayelerini ortaya koyuyor.
Kitap ilk başta melankolinin insan vücuduna tesirini, hava durumunun ve ayın hallerinin melankolideki rolünü ortaya koyuyor. Sonrasında ise her bir yazarı sırayla ele alıyor.
Bilhassa hüzünlü hanım yazarları takip eden okuyucuların yakından tanıyor olabileceği Charlotte Bronte, Virginia Woolf ve Sylvia Plath benzer biçimde isimlere verilmiştir. Türkiye’den ise güzel bir isim, Tezer Özlü kitapta yerini almış.
Kitap, güzel bir referans taşırken, 1-2 kişiyi daha görmek arzu ederdim. Bilhassa Plath’in tesirinde kalan Nilgün Marmara ve İran Edebiyatı’nda mühim bir yere haiz olan Füruğ Ferruhzad’ı da bu eserde detaylıca ele alabilmeyi tercih ederdim.
Yine de, melankoli ve edebiyat mevzusuna hanım perspektifinden bakan güzel bir yapıt olmuş. Kesinlikle okunması ve başucu notlarının tutulması ihtiyaç duyulan bir yapıt. (S.)

Sekiz Kadın, Sekiz Söz: Kitap beklediğimden daha iyi çıktı diyebilirim. Zira daha kolay temeller üstüne kurulduğunu düşünüyordum. İki bölümden oluşuyor birinci kısmı Cem Mumcu, ikinci kısmı ise Dr. Suzan Saner ve Doç. Dr. Peykan G. Gökalp hazırlamış. İlk bölüm ‘Kadın, Depresyon, Sanat’ üst başlığıyla meşhur sekiz hanımdan bahsetmiş. Onların depresyonlu hayatlarına değinilmiş ve depresyonun onların üstündeki etkilerini gene onların sözleriyle alıntı yaparak yorumlamaya çalışılmış. Bu kısmı oldukca beğendim. Tabii bu bölümde dikkatimi çeken iki yazar karşıma çıktı bir tanesi, Mumcu’nun ifadesiyle ‘ Türk Edebiyatının Hüzünlü Prensesi: Tezer Özlü’ ve diğeri ise gene Mumcu’nun söyleyişiyle ‘Esrarengiz Bir Masal Prensesi: Virginia Woolf’. Bu sekiz kadının her birinin bir sözünü alıntılayarak incelemeyi noktalayacağım fakat öncesinde ikinci bölüme de değinmek isterim. İkinci bölüm ‘Kadın ve Depresyon, Tanı ve Tedavi’ başlığı ile verilmiş, bu bölüm birazcık bunaltan geçti benim açımdan şu sebeple tamamen psikiyatri alanındaki bilimsel ifadeler kullanılarak açıklanmaya çalışılmış. Bu kısmı daha doğru bir halde şu şekilde ifade edebilirim: başlıkla ilgili yapılmış bilimsel çalışmaların derlemesi şeklinde. Kaynakçadan burada kullanılan çalışmalara baktığımda yoğunluklu olarak 1996-2000 yılları aralığında yapıldığını gördüm. Bu aralığı şunun için verdim, böylesine bilimsel araştırmalarda devamlı son meydana getirilen çalışmalara dikkat etmek gerekir. Zira bugün doğru kabul edilen bir yöntem ya da netice 20 yıl sonrasında red edilebilir.
Şimdi sekiz yazar ve sekiz söz:
Hildegard Von Bingen:
“Tanrı, doğayı, insan vücuduna yerleştirdiği benzer biçimde, mevsimleri de onun bedenine sokmuştur.”
Margaret Cavendish:
“Melankoli’ye kanarsan, seni kuvvetsiz bırakır,
Yanakların solar, gözlerin çukurlaşır
Soluklaşır rengin, tıpkı bir ölü benzer biçimde.”
Charlotte Bronte:
“Varoluşa karşı kederli bir kayıtsızlık içine giriyorum sık sık, ümitsiz bir teslimiyet duygusu ile, dünyevi olan her şeyin bir an ilkin son bulmasını isterim.”
Virginia Woolf:
“Kendimi sana doğru savuracağım, yenilmeksizin ve boyun eğmeksizin ey ölüm”
Sylvia Plath:
“Ölmek bir sanattır, tüm öteki şeyler benzer biçimde.
Ben de bunu oldukca iyi yaparım,
Öyleki bir yaparım ki, cehennem sanırsın,
Öyleki bir yaparım ki, gerçek sanırsın… ”
Anne Sexton:
“Bilmiyorlar mı ölmeye ant içtiğimi!
Alıştırma yapıyorum…”
Tezer Özlü:
“Ölüm düşüncesi izliyor beni. Gece gündüz kendimi öldürmeyi düşünüyorum. Bunun belli bir sebebi yok. Yaşansa da olur yaşanmasa da. Bir kaygı yalnız. Beni, kendimi öldürmeyi denemeye iten bir kaygı. ”
Susan L. Heisler:
“Sıfırdım, hiçbir şeydim. Dünya varlığımdan haberdar bile olmadan yanımdan geçip gidiyordu. ‘ Hey, ben bir insanım, duygularım var, beni sevecek ve kucaklayacak birisine ihtiyacım var’ diye bağırmak istesem de yapamıyordum. Görünmez’dim.” (RA)

Bu kitapta; günümüz hastalıklarından birisi olan depresyon’un deyim yerindeyse tarihini ,bu hastalığın bayanlar üstündeki tesirini ve örnek teşkil etmesi açısından da sekiz hanım ( sanatçı / yazar ) ‘ın yaşadıkları verdikleri / veremedikleri tepkiler anlatılıyor.
Tavsiye eder, iyi okumalar dilerim. (Ekrem Özkara)


Kadın ve Depresyon PDF indirme linki var mı?


Peykan Gökalp – Kadın ve Depresyon kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Kadın ve Depresyon PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Peykan Gökalp Kimdir?


Peykan Gökalp Kitapları – Eserleri

  • Kadın ve Depresyon
  • Bakırköy Akıl Hastanesi’nin Gizli Tarihi


Peykan Gökalp Alıntıları – Sözleri

  • “KABUSLAR, BORÇLAR, PARA, ENDiŞE, KÖPEK, iŞ, HAPLAR, YALNIZLIK, ÜZÜNTÜ, LiSTELER, AŞK, UMUTLAR, AClLAMA, UNUTULMUŞLUK, TEK BAŞINA, HER ŞEY, DÜŞÜNCELER, DURMAKSIZIN, EV, ZEHiRLi BiR ÇOCUKLUK, YÜRÜYÜŞ, ARABA. YALANLAR, ACI, SEFALET, ÇiRKiN, HEMEN ŞiMDi, HER ŞEY ALDATMACA, ALDATMACA, ALDATMACA…
    İntihar, ölüm, bozukluk, kendini harap etme, kaçmanın imkanı yok, düşüncelerde boğuluyorum, eziliyorum, bunlara son verin artık, acı çekmeyi bana bırakın, uyuyamıyorum, kabuslar görüyorum, yatakta dövünüp duruyorum, kafam patlamak suretiyle, düşüncelerim yarış atları benzer biçimde geçip gidiyor, onları göremiyorum, yardım için yalvarıyorum, tükendim, ilacım nerde? Bu bombardımanı, bu sonu gelmeyen fikir akımın sadece o durdurabilir. Kimse bilmiyor,korku, acıma için yalvarıyorum. ” (Kadın ve Depresyon)
  • Beynimin iç mekanında bilmediğim fotoğrafların izlerini arıyorum gözümün tersiyle (Bakırköy Akıl Hastanesi’nin Gizli Tarihi)
  • Burası deliliğin yeryüzündeki mabedidir (Bakırköy Akıl Hastanesi’nin Gizli Tarihi)
  • “Gitmekten yılmayacağım. Kentlere gitmek, kocalara gitmek, geri dönmek, ülkelere gitmek, tımarhaneye gitmek,
    gene gitmek, gene gelmek, hiçbir şey yıldırmayacak beni.
    Yaşamı, GİTMEK olarak idrak ediyorum … ” (Kadın ve Depresyon)
  • “İyi haber: Tünelin ucunda ışık var! Umut var. Ben, Susan L. Heisler, yaşıyorum ve iyiyim.” (Kadın ve Depresyon)
  • … kronik hastaların yatırılıp ölünceye kadar unutulmuş olduğu; kuş uçmaz, psikiyatr asla geçmez L-Blokları’na yalnız ilaç araştırmalarında denek lazım olunca kariyer icabı uğranılsa da Bakırköy’de mutluyduk… Zira bu tarz şeyleri düzelteceğimize dair inancımız vardı ve usul usul başlamıştık. (Bakırköy Akıl Hastanesi’nin Gizli Tarihi)
  • Bir servis şefi, yalnız ve yalnız hasta onun oda kapısını açıp içeri girmiş olduğu için, yalnız bu gerekçeyle kapıya çıkıp ‘ÜÇ-BİR’ işareti yapardı örneğin… “ÜÇ HALDOL, BİR AKİNETN ENJEKSİYON olarak bu hastaya uygulansın” demekti bu ve bu uygulamanın tıbbi öne sürülen sebebi hastanın, şefin oda kapısını çalarak ya da çalmaksızın içeri girmeye cüret edecek kadar gerçeği değerlendirme yetisinden yoksun olmasıydı şefe nazaran. Korku filmi gibiydi. Buna da katlanırdık şu sebeple mücadeleye başlamıştık usul usul… (Bakırköy Akıl Hastanesi’nin Gizli Tarihi)
  • “Uyuyamıyorum.Kafamın içinde durdurulmaz bir fikir akımı var. Uyutun beni.” (Kadın ve Depresyon)
  • “Hiç kimselerle beraber yaşlanmak istemiyorum. Kendimle bile.” (Kadın ve Depresyon)
  • Sanat yaşamın trajedisini yakalayabildiği kadar mı sanat oluyor? Daha oldukca acı çekilince sanat yapılıyor da, yaşam acı çekilmeden yaşanılmıyor mu? Acı çekerken sanat yapıyoruz, rahat yaşayabilmek için de yaşamın trajedisini azaltmaya, onu görmezlikten gelmeye çalışıyoruz. Belki de tüm tarihimiz, yaşamın trajedisiyle bir başa çıkma süreci olarak özetlenebilir… (Bakırköy Akıl Hastanesi’nin Gizli Tarihi)
  • “Kendimi sana doğru savuracağım, yenilmeksizin
    ve boyun eğmeksizin ey ölüm” (Kadın ve Depresyon)
  • Türkiye’de çağıl psikiyatri zamanı oldukca büyük bölümüyle Bakırköy Akıl Hastanesi’nin de tarihidir (Bakırköy Akıl Hastanesi’nin Gizli Tarihi)
  • Son çeyrek asırdır hastaların makro değil mikromanyak (küçüklük) hezeyanları olmaya başladı; kimisi ufalıp doktorun cebine girmek istiyor, kimisi de görünmez olup arada dolaşmayı arzuluyor. Eskiden Süveyş Kanalını daha derin yarmak, Rusya’ya Çar olmak isteyen megalomanlar varken bugün asla kalmamış… (Bakırköy Akıl Hastanesi’nin Gizli Tarihi)
  • Son birkaç yüz senede büsbütün tereddiye uğrayan tımarhaneciliğimiz gerek inkılabın bidayetinde, gerek umumi harp mütarekesinde yüz kızartacak dereceye inmişti. Malum ya, Sultan Hamit zamanında deli, mecnun, darüşşifa, cinnet, ihtilali bilinç benzer biçimde kelimeler yasaktı. Tababeti ruhiye kitabım meşrutiyet duyuru olunur olunmaz basılmağa verildi. Muallim muavinliği için yarışma imtihanına girmiştim, tahrisinde bu benzer biçimde memnu kelimeleri kullanmamağa dikkat etmekliğim sıkı sıkı tenbih edilmişti; hatta mektepten çıktıktan beş yıl sonraya kadar tabip tabelalarında sinir hakimlerinin uzmanlık unvanı, emrazı dimağiye ve akabiye mütehassısı idi. Sultan Murat’ın cinnet mes’elesi padişahı otuz beş yıl bir ağırlık basma benzer biçimde, bir “idee obsedante” benzer biçimde iz’aç etti durdu; onu hatırlatacak her kelimeden kuşkulanırdı. Hele ihtilali bilinç kelimesi büsbütün turfa idi, hem ihtilal hem bilinç. DELİNİN İYİ OLABİLDİĞİNDEN İYİLEŞTİĞİNDEN BAHSEDİLEMEZDİ, ÇÜNKİ MAAZALLAH SULTAN MURAD’IN DA İYİLEŞMESİ HATIRA GELEBİLİRDİ… Tabii bu şekilde bir devirde bimarhanenin ne halde olabileceği tahmin olunabilir. (Bakırköy Akıl Hastanesi’nin Gizli Tarihi)
  • İnsan denen şu canlıda var oldukça ruh.
    Ruh ki en oldukca gerekseme duyduğunu seçecek
    Ve kim bilir bir ihtimal bigün. (Bakırköy Akıl Hastanesi’nin Gizli Tarihi)
  • Ölmek bir sanattır, tüm öteki şeyler benzer biçimde.Ben de bunu oldukca iyi yaparım, o şekilde bir yaparım ki, cehennem sanırsın, o şekilde bir yaparım ki, gerçek sanırsın. . . (Kadın ve Depresyon)
  • “Emin olun ki çılgınlık iğrenç bir edinim. Ama sanıyorum ki yazdıklarım çılgınlığımdan fışkıran lavlar. ”
    V. Woolf (Kadın ve Depresyon)
  • O zamanlar ‘beleş’ kurultay ardında değildi asla kimse; ilaç firmalarının doymak bilmez, şımarık ergenleri haline dönüşmemişti hemen hemen psikiyatrlar… Kongrelere giderdik fakat kendi delik cebimizden. (Bakırköy Akıl Hastanesi’nin Gizli Tarihi)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş