Eğitim

Kar ve Kül – Kısım 1 – Diana Gabaldon Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kar ve Kül – Kısım 1 – Diana Gabaldon Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kar ve Kül – Kısım 1 kimin eseri? Kar ve Kül – Kısım 1 kitabının yazarı kimdir? Kar ve Kül – Kısım 1 konusu ve anafikri nedir? Kar ve Kül – Kısım 1 kitabı ne konu alıyor? Kar ve Kül – Kısım 1 PDF indirme linki var mı? Kar ve Kül – Kısım 1 kitabının yazarı Diana Gabaldon kimdir? İşte Kar ve Kül – Kısım 1 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Diana Gabaldon

Çevirmen: Mert Doğruer

Orijinal Adı: A Breath of Snow and Ashes

Yayın Evi: Epsilon Yayınları

İSBN: 9789944829014

Sayfa Sayısı: 653


Kar ve Kül – Kısım 1 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Zamanımızın en popüler yazarlarından kabul edilen Diana Gabaldon, Yabancı serisinin altıncı kitabıyla 18. yüzyıldan İskoçyalı Jamie Fraser ile 20. yüzyıldan gelen karısı Claire’in destansı öyküsünü anlatmaya devam ediyor.

“Elinizden bırakamayacaksınız.”

-The Cincinatti Post-

“Tarih ve efsaneleşmiş katmanlarıyla kuvvetli bir hikâye. Her sayfasından zevk aldım.” 

-Nora Roberts-

KAR VE KÜL

KISIM I

Yıl 1772, Amerikan Devrimi’nin arifesi, isyanın fitili çoktan ateşlendi. İnsanlar Boston sokaklarında ve Kuzey Carolina’nın taşrasında, ormanlardaki tenha kulübelerde öldürülüyor.

Kaos patlak vermek suretiyle, hükümet Jamie Fraser’dan, Kral adına taşradakileri birleştirmesini ve koloniyi müdafaasını istiyor. Ama Jamie karısı yardımıyla, üç yıl sonrasında silahların ateşleneceğini ve bunun sonucunda bağımsızlığın duyuru edileceğini -Kral’a sadık olanlarınsa ya öldürülüp ya da sürgüne gönderileceğini- biliyor. 

1776 yılından bir gazete kupüründeki Jamie ve ailesinin öleceği haberi ise daima Fraser ailesinin aklında. 

Jamie süre yolculuğu meydana getiren ailesinin bir kez olsun yanılmış olmasını umuyor.

(Tanıtım Bülteninden)


Kar ve Kül – Kısım 1 Alıntıları – Sözleri

  • Eğer Zaman birazcık olsun Tanrı’ya benzeyen bir şeyse, o halde Hafıza’nın da şeytan olması icap ettiğini düşünüyorum.
  • Tanıdığın şeytanı tanımadığına yeğle.
  • Dostlarını yakın tut,düşmanlarını daha da yakın.
  • Eğer Zaman birazcık olsun Tanrı’ya benzeyen bir şeyse, o halde Hafıza’nın da Şeytan olması icap ettiğini düşünüyorum.
  • “Bir çeşit dua diyebilirsin.” Sonra yeğeninin sırtını sıvazladı. “Rüzgarın onu karşılamasını, göklerin ona kalkan olmasını, toprakla suyun ona aş olmasını diledim.”
  • Zaman, insanların Tanrı hakkında söylediklerinin bir çoğuna uyar.
    Ilk olarak, öncesiz ve sonsuz bir varlıktır. Gücü her şeye yeter, ne de olsa hiçbir şey zamana dayanamaz, değil mi? Ne dağlar, ne ordular…
    Elbette, süre bunun haricinde her şeyi iyileştirir de. Herhangi bir şeye yeterince süre verdiğinizde hallolur: tüm acılar yok olur, tüm zorluklar silinir, tüm kayıplar telafi edilir.
    Küller küllere, toprak toprağa karışır. Unutma: topraksın, topraktan yaratıldın ve gene toprağa döneceksin.
    Eğer Zaman birazcık olsun Tanrı’ya benzeyen bir şeyse, o halde Hafıza’nın da Şeytan olması icap ettiğini düşünüyorum.
  • Bir insanın gücü arttıkça etik duyarlılığı azalıyor.
  • ‘Hodie mihi cras tibi – sic transit gloria mundi.
    Benim günüm bugün- seninki yarın. Ve böylece dünya şanı da gelip geçecek.’
  • …O süre pes ettim ve sonunda, uykunun kuvvetli elleri beni teslim alabildi. Ben rüyalara gömülürken Jamie Konuştu, kim bilir rüyamda görmüşümdür.
    ‘Eğer ölürsem,’ diye fısıldadı karanlıkta, ‘beni takip etme. Sen ufaklıklara lazımsın. Onlar için kal. Ben beklerim.
  • ‘Dünya dönebilirdi, ikimiz de iyileşebilirdik.’
  • “Aklı başlangıcında olan kim zehirli mantar yer ki?”diye sordu,elini eteğine silerken.
    “Bilgiki olmayan insanoğlu.Aç insanoğlu kim bilir,” diye yumuşak bir yanıt verdim.
  • Ama kimi zaman gece yarısı uyanıp düşünüyordum.Rüyada mı yaşıyordum?Tekrar uyanıp kendimi merkezi ısıtmanın ve Frank’in parfümünün yoğun,sıcak kokusu içinde mi bulacaktım?Odun ateşi ve Jamie’nin teninin kokusuyla uykuya yeniden dalarken belli belirsiz,şaşkın bir pişmanlık hissi duyuyordum.
  • Seni etin tuzu sevilmiş olduğu şeklinde seviyorum.
  • “Ama gerçek dostlar birini güçlük içinde olduğundan terk etmezler!” diye karşı çıktı Malva.”Öyleki arkadaşlık mı olur?”
  • Ben görmediğim şeyler hakkında daima rüyalar görürüm Sassenach, sen görmez misin?


Kar ve Kül – Kısım 1 İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Ay bitecek ben ne kitap okuyabiliyorum ne yorum yapabiliyorum. Acaba bu durum bir tek bende mi bu şekilde? Kar ve Kül ağır ilerleyen fakat hakkaten ilgi uyandırıcı bir kitaptı. Bilhassa yazarın tıbbi müdehalelerine bayılıyorum. Siyasi ayrıntılar azıcık bunaltan olsa da elbet o kısımları da sevenler vardır. Ben işin coşku kısmına bayılıyorum.

1772 senesinde Amerikan Devrimi’nin arifesinde olan Jamie ve Claire ailelerini korumak için verilmesi ihtiyaç duyulan en doğru sonucu vermek için çabalamaktadır. Jamie’nin gelecekten gelen ailesi üç yıl sonrasında silahların ateşleneceğini ve bağımsızlığın duyuru edileceğini söylese de Jamie zamanı yönlendiremeyeceğini artık bilmektedir. Jamie siyasal oyunların hedefi olmaktan kaçınırken bir taraftan da Fraser tepesini ve orada yaşayanları korumak zorundadır. İngiltere onu bir kez daha muharebeye sürüklemektedir fakat bu sefer onlara karşı değil yanlarında yer almak zorundadır.

“Seni etin tuzu sevilmiş olduğu şeklinde seviyorum,” diye alıntıladı ve yumuşakça da olsa o da güldü.
“Ağlama Sassenach. Buradasın; ben de buradayım. Bundan başka bir şey mühim değil.” (Aşkın Nur Karataş)

ELVEDA DIANA GABALDON: Hâlâ eski tadı alamadığım için bundan önceki kitabından fazlaca daha iyi olmasına karşın seriye bir süre devam etmeyeceğim. Sadece dizisiyle ilgili söylemek istediğim birşey var. Son sezonda şu demek oluyor ki Ateşin çağrısı olan sezonun son kısmı bu kitaptı. Yani Ateşin çağrısı bomboş olduğundan bu kitabı da eklemisler senaryoya. O yüzden kim bilir diziden dolayı yaşanacak vakaları bildiğim için gene kitap bunaltan ve durağan geldi. Kitapla ilgili sevdiğim şey Claire’in cerrahlik deneyimleri. Içinde bulunmuş olduğu yüzyıla karşın yapmış olduğu tedaviler ve alternatif tıp… Ama basurlu hastasına ilişik bilgileri hakkaten bilmek zorunda değildik ;( (sassenach)


Kar ve Kül – Kısım 1 PDF indirme linki var mı?


Diana Gabaldon – Kar ve Kül – Kısım 1 kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Kar ve Kül – Kısım 1 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Diana Gabaldon Kimdir?

Zooloji bölümünden mezundur. Yüksek lisansını deniz bilimi, doktorasını ekoloji üstüne yapmıştır. Eğitiminden değişik olarak edebiyat alanına yönelmiştir. İlk kitabı Yabancı ile New York Times gaztesinin fazlaca satanlar listesine girmiştir.  Yabancı Starz yapım tarafınca dizi haline getirilmiştir.


Diana Gabaldon Kitapları – Eserleri

  • Yabancı
  • Kehribardaki Yusufçuk
  • Yolcu
  • Sonbahar Davulları: Kısım 1
  • Sonbahar Davulları: Kısım 2
  • Ateşin Çağrısı: Kısım 1
  • Ateşin Çağrısı: Kısım 2
  • Kar ve Kül – Kısım 1
  • Kar ve Kül – Kısım 2
  • Geçmişin Yankısı: Kısım 1
  • Geçmişin Yankısı: Kısım 2
  • Kalbimin Kanıyla Yazdım Kısım 1
  • Kalbimin Kanıyla Yazdım – Kısım 2
  • The Scottish Prisoner
  • Lord John and the Hand of Devils
  • Lord John and the Brotherhood of the Blade:
  • Lord John and the Private Matter


Diana Gabaldon Alıntıları – Sözleri

  • Bir adam istediği kadar gülümsedin,gene de fena olabilir. (Geçmişin Yankısı: Kısım 2)
  • İnsanın fizyolojik gücünün tükendiği anda bile bedeli ne olursa olsun savaşı bitene kadar dayandığı ve kendini kuvvetli hissettiği anlamış olur vardı. Bu güce bayanlar doğum yaparken erkekler de harp alanında ulaşıyorlardı. (Yabancı)
  • “Dünyanın sonu gelse de sevgi ve müzik var olmaya devam edecek.” (Kalbimin Kanıyla Yazdım – Kısım 2)
  • “Savaşta kaybetmek utanılacak şey değildir, mo caraidh,” dedi yavaşça. “Büyük savaşçıların erdemi bunun üstesinden gelmeyi başarmalarında saklıdır.” (Kehribardaki Yusufçuk)
  • “Aramızda yeterince hayalet var Sassenach. Eğer geçmişin kötülükleri bizi yıldıramıyorsa gelecek korkusu da zayıflatmamalı. Bazı şeyleri arkamızda bırakıp devam etmeliyiz. Değil mi?” (Kar ve Kül – Kısım 2)
  • “Daha ilkin asla bu tarz bir olay görmemiştim Sassenach. Bana mikroplardan bahsetmiştin fakat onları asla bu şekilde hayal etmemiştim! Dişleri bulunduğunu sanıyordum fakat yokmuş. Bu kadar güzel kuyruklarının olacağını ve bu şekilde kalabalık bir halde yüzeceklerini tahmin edemezdim!”
    “Bazı mikroorganizmalar böyledir,” dedim merceğe bakmak için mikroskoba yaklaşırken. “Bu ufak şeyler mikrop değil, sperm.”
    “Ne?”
    Boş gözlerle bana baktı.
    “Sperm,” dedim sabırla. “Erkek üreme hücreleri. Bebeklerin iyi mi bulunduğunu biliyorsun, değil mi?”
    Nefesi kesiliyor sandım. Ağzını açtı, yüzü kıpkırmızı oldu.
    “Tohum mu şu demek oluyor ki?” dedi hırıltılı bir sesle. “Döl mü?”
    “Yani… evet.” Kaynayan çayı temiz bir gözlem tüpüne döküp kendine gelmesi için Jamie’ye verdim. Çayı istemede ve sanki her an mercekten bir şeyin fırlayıp ayaklarımızın altında dolanmaya başlayacağından korkuyormuş şeklinde gözlerini mikroskoptan bir saniye ayırmadı.
    “Sperm,” dedi kendi kendine. “Sperm.” Başını sert bir halde sallayıp bana doğru döndü. Aklına korkulu bir düşünce gelmişti.
    “Kimin onlar?” diye sordu. Sesinde karanlık bir kuşku vardı.
    “Eee… senin doğal olarak.” Biraz utanmıştım, boğazımı temizledim. “Başka kimin olacak ki?”
    Eli refleks olarak bacaklarının arasına gitti. Kendini korumaya çalışıyor gibiydi.
    “Nasıl aldın onları?”
    “Sence iyi mi almışımdır?” dedim soğuk bir sesle. “Bu sabahleyin onlarla uyandım.”
    Elini bıraktı. Kendini ufak düşmüş hissetmişti, yanakları kızardı. Çay tüpünü alıp sıcaklığına aldırmadan tem yudumda içip tamamladı.
    “Anladım,” diyip öksürdü. (Ateşin Çağrısı: Kısım 2)
  • Düşünmemeye çalış.Elindekileri kabul et ve haiz olmadıklarını düşünme. (Geçmişin Yankısı: Kısım 2)
  • ‘Hodie mihi cras tibi – sic transit gloria mundi.
    Benim günüm bugün- seninki yarın. Ve böylece dünya şanı da gelip geçecek.’ (Kar ve Kül – Kısım 1)
  • “O gün şu demek oluyor ki ayrılmamız ihtiyaç duyulan gün vardığında.” Dedi usulca, dönerek bana baktı, “eğer son sözlerim ‘seni seviyorum’ eğer olmazsa, bil ki bunun sebebi zamanımın kalmamış olmasıdır.” (Ateşin Çağrısı: Kısım 2)
  • “Tavsiye mi istiyorsun? Tavsiye verilmek için fazla yaşlı, tavsiyeye uymak içinse fazla gençsin.” (Kalbimin Kanıyla Yazdım – Kısım 2)
  • Şanslıydık. Yağmur dönmüş, bulutlar çekilince ortaya çıkan gümüş renkli ay, aksak fakat ışıklı bir halde Black Dağı’nın yamaçlarından yükseliyordu; gizli saklı bir aile düğünü için uygun bir ışıklandırmaydı bu. (Ateşin Çağrısı: Kısım 1)
  • “Hiçbir şey yok olmaz,Sassenach,bir tek değişmiş olur.”
    “Bu termodinamiğin ilk yasasıdır ,”dedim burnumu silerken.
    “Hayır,”dedi.”Bu inançtır.” (Sonbahar Davulları: Kısım 1)
  • “Ah, Claire, beni seni sevmeye mecbur bırakarak kalbimi öyle kırıyorsun ki.” (Kehribardaki Yusufçuk)
  • Zaman, insanların Tanrı hakkında söylediklerinin bir çoğuna uyar.
    Ilk olarak, öncesiz ve sonsuz bir varlıktır. Gücü her şeye yeter, ne de olsa hiçbir şey zamana dayanamaz, değil mi? Ne dağlar, ne ordular…
    Elbette, süre bunun haricinde her şeyi iyileştirir de. Herhangi bir şeye yeterince süre verdiğinizde hallolur: tüm acılar yok olur, tüm zorluklar silinir, tüm kayıplar telafi edilir.
    Küller küllere, toprak toprağa karışır. Unutma: topraksın, topraktan yaratıldın ve gene toprağa döneceksin.
    Eğer Zaman birazcık olsun Tanrı’ya benzeyen bir şeyse, o halde Hafıza’nın da Şeytan olması icap ettiğini düşünüyorum. (Kar ve Kül – Kısım 1)
  • “Eğer kendini bir çelişkinin ortasında bulursan, hakikatin kenarında durduğundan güvenilir olabilirsin.” (Geçmişin Yankısı: Kısım 1)
  • Kiliseleri ya da Claire’i düşünüyor olmak ona başka bir kiliseyi hatırlatmıştı – evlendikleri kiliseyi, bunu hatırladığında kendi kendine gülümsedi. Pek rahat bir bekleyiş değildi. İçeri girdiğinde kalbinin göğsünde gümbür gümbür attığını hala hissedebiliyor, terinin çok kötü kokusunu -azgın bir keçi şeklinde koktuğunu Claire’in fark etmemesini ummuştu- ve doğru muntazam nefes alamayışını hatırlıyordu. Buz şeklinde soğuk, ufak parmaklarını ve destek almak için onu yakalayan elini elinin içinde hissedişi…
    Tapınak. Birbirleri için hep öyleki olmuşlardı ve hala öyleydiler. Kanın benim kanım. Minik kesik iyileşmişti, soğukkanlı bir halde söylediği bu cümleye gülümseyerek başparmağını ovdu. (Geçmişin Yankısı: Kısım 2)
  • “Eskisi kadar yürekli değilim artık anlıyor musun?” dedi fazlaca yumuşak bir sesle. “Sensiz yaşayabilecek kadar yürekli değilim.” (Kar ve Kül – Kısım 2)
  • “O gün, yani ayrılmamız gereken gün geldiğinde,” dedi usulca, dönerek bana baktı, “eğer son sözlerim ‘seni seviyorum’ olmazsa, bil ki bunun nedeni zamanımın kalmamış olmasıdır.” (Ateşin Çağrısı: Kısım 2)
  • “Tüm insanoğlu aynı yazar tarafınca yazılmıştır,” dedi Jamie yavaşça, “ve tek cilttir. Biri öldüğü vakit, kitaptan bir bölüm yırtılıp atılmaz, daha güzel bir dile çevrilir ve tüm bölümler bu şekilde çevrilmelidir.” (Geçmişin Yankısı: Kısım 1)
  • Sana acıma gösterebilirim,hem de cennetten düşen bir çiy damlasının saflığında ve nazikliğinde… (Yabancı)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş