Eğitim

Kaybolan Miras – Robert A. Heinlein Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kaybolan Miras – Robert A. Heinlein Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kaybolan Miras kimin eseri? Kaybolan Miras kitabının yazarı kimdir? Kaybolan Miras konusu ve anafikri nedir? Kaybolan Miras kitabı ne konu alıyor? Kaybolan Miras PDF indirme linki var mı? Kaybolan Miras kitabının yazarı Robert A. Heinlein kimdir? İşte Kaybolan Miras kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Robert A. Heinlein

Çevirmen: Fatma Taşkent

Orijinal Adı: Lost Legacy

Yayın Evi: Metis Yayıncılık

İSBN: 9789753421003

Sayfa Sayısı: 114


Kaybolan Miras Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Üç dost kendi beyinlerinde gizli saklı inanılmaz kabiliyetler keşfettiler. Sorun bu yeteneklerin hangi amaçla kullanılacağıydı.

“Demek ben sahtekar oluyorum ha? Seni inatçı dinozor, bunu iyi mi açıklayacaksın bakalım!” Huxley kendini halıdan bir metre havaya yükseltti. “Neyi iyi mi açıklayacakmışım?” Huxley hayrete düştü. Brinckley olağandışı bir şey bulunduğunun farkına bile varmamıştı sanki; Phil’in yükselmeden ilkin başının durduğu noktaya bakıyordu…

(Arka Kapak)


Kaybolan Miras Alıntıları – Sözleri

  • …Felsefede hiçbir numara yok aslına bakarsak. Panayır meydanlarında satılan pamuk helvadan yedin mi asla? İşte, felsefe de onun benzer biçimde bir şey; sanki esaslıymış benzer biçimde durur, çok da fazla güzel görünür, tadı da tatlıdır, fakat iş ısırmaya ulaşınca dişlerini bir türlü geçiremezsin, yutmaya çalışırken insanoğlunun ağzına hiçbir şey gelmez. Felsefe, kelime-kovalamacadır, kuyruğunu kovalayan köpek kadar önemi vardır sadece…
  • Mark Twain’in sözünü anımsar mısınız?
    ‘Tanrı alıştırma olsun diye budalayı yarattı, o budala da gidip okul yönetimi denen şeyi kurdu.’
  • …bilim adamları, teorilerine, karılarına ve ailelerine olduğundan daha çok bağlıdır…
  • Tüm düzgüsel insanoğlu, telepati, evvelde bilme, hususi bir matematiksel beceri, gövde ve işlevleri üstünde hususi bir hâkimiyet benzer biçimde, söz ettiğimiz tüm –ya da muhtemelen bir çok– garip kabiliyetleri kullanma potansiyelini taşır. Bu potansiyel beceri, beynin belirli bölgelerinde gizlidir.
  • Fazlaca geniş bir görüş açısı, fazlaca felsefi bir görüş yapısı, iradeyi hareketsiz kılar.
  • Fazlaca kolay. Evde kalırsak piknik yapmış değil, bir tek kahvaltı etmiş oluruz.
  • Bir fazlaca gördün, üstelik onları canlı olarak gördün. Buda bir çok psikologda olmayan bilgilere sahipsin anlama gelir. Sence fikir ne demek? Bedenin işleyişini elde eden şey nedir?
  • Lider ilkesi benzer biçimde bir saçmalık; totalitarizm; insanlara kişi olarak ehemmiyet vermeden, salt ekonomik ve politik birimler gözüyle bakılmış olduğu için özgürlüğe koyulan tüm o engellemeler. Saygınlık diye birşey kalmadı – söyleneni yap, söylenene inan ve çeneni kapat! İşçiler, askerler, ıslah birimleri…
    “Eğer yaşamın amacı bu olsaydı işe bilinci dahil etmenin hiçbir anlamı olmazdı.”
  • Kötülüğün bir kusuru da hakkaten zekice olmamasıdır; bizzat itici güçleri onun zayıf yanıdır.


Kaybolan Miras İncelemesi – Kişisel Yorumlar

İnsanlığın Yok Olan Yetenekleri Üstüne: Kaybolan Miras: “Kötülüğün bir kusuru da gerçekten zekice olmamasıdır; bizzat itici güçleri onun zayıf yanıdır.” – yazar/i8337
Robert Anson Heinlein’in Metis Bilimkurgu dizisinde yer edinen dört kitabından ikincisi Kaybolan Miras. Yazarlık kariyerinin sonraki yıllarında kitap/kitap–60876, kitap/kitap–80180 ve kitap/kitap–131332 benzer biçimde kült bilimkurgu romanlarına imza atan Heinlein’ın nispeten daha azca başarı göstermiş romanlarından biri Kaybolan Miras.
Bilimkurgunun en büyük isimlerinden biri olarak kabul gören Heinlein, bu romanında bir insanoğlunun beyninin tamamını denetim edebilmesi sonucunda neler yapabileceğini kurgulamış.
İnsan beyninin bilinmeyen taraflarına yöneldiğimizde ne benzer biçimde güçlerle karşılaşırız? Telepati, telekinezi, levitasyon bunlardan yalnızca birkaçıdır ve Heinlein’in okuruna anlatmak istediği şeylerse tam olarak bu olgulardır.
Philip Huxley, Valdez adındaki hukuk öğrencisinde bazı alışılmadık kabiliyetler keşfeder ve bunu tabip olan dostu Ben Coburn’a açar. Böylelikle bu kısacık romanımız mevzuya giriş evresini tamamlar. Aralarına Joan Freeman adlı hanım arkadaşlarının da katılmasıyla üçlü olan ekip, kendilerini beyinlerinde yatan gizleri çözmeye ve tamamının kullanılması sonucunda ne benzer biçimde sonuçlar doğabileceğini araştırmaya adarlar. Sınırlarımızı kaldırdığımızda gelişmemizin sınırsız olacağını söyleyen Heinlein’in karakterleri, dünyayı büyük bir değişime sokmayı hedefliyorlar fakat attıkları her adım, altı tam olarak doldurulmayan eylemsiz çabalar olarak yansıyor okura.
Her insan kendini özgürleştirmelidir; özgürlük insana zorla verilemez. -Moulton.
Öyküde, bahsi geçen kabiliyetlere haiz insanoğlu zaman içinde azalmış ve yok olmuşlardır. İşte Heinlein bu kabiliyetleri “kaybolan miras” olarak adlandırıyor ve kitabın ikinci yarısında ise bunların yeniden keşfedilebilmesi için uğraşıyor. Karakterlerin altı tam olarak doldurulmadığı için, bu da gene kitapta havada kalan kısımlardan biri olarak öne çıkıyor.
Konu güzel, dil ve üslup güzel, lakin işleniş şekli Heinlein’e yakışmayacak derecede fena. Kitap bir süre düzgüsel seyrinde devam ediyor fakat bir yerden sonrasında tüm vakalar “yaptım, oldu” derecesine evriliyor. Tam da bu aşamada okur olarak şöyleki bir durup düşünüyoruz. Bundan dolayı Heinlein benzer biçimde bir yazarın vakaları oldu bittiye getirip, öylece okuruna sunan bir yazar olamayacağı fikri ağır basıyor zihnimizde. Ve küçük bir araştırma sonucu bu kitabın Heinlein’in hemen hemen Heinlein olmadığı zamanlarda yazıldığını, ilk dönem eserlerinden biri bulunduğunu görüyoruz.
Özet olarak, Kaybolan Miras’ın fena bir kitap olmadığını belirtmek isterim. Eğer Heinlein bu eserinin üstünde daha çok çalışmış ve altını yeterince doldurmayı başarabilmiş olsaydı, günümüzde bir klasik olabilirdi. Ama şu durumda bunu söylemek pek mümkün değil ne yazık ki.
Heinlein okumaya başka bir kitabından başlamanız daha iyi olacaktır. Eğer bu kitapla başlamayı düşünüyorsanız, unutmamalısınız ki Heinlein bilimkurgunun üç büyük yazarından biri olarak anılmaktadır ve kendisini ilk dönem eserlerinden biri ile yargılamak fazlaca yanlış bir davranış olacaktır.
Sahafları aşındırdıktan sonrasında kitaba ulaşmayı başaran her insana keyifli okumalar dileklerimle.
“Özgür irade, evrenin birincil erdemidir. Bir tek insanoğlunun iradesini yok ederek, bugüne dek uğruna çalıştığımız her şeyi mahvederek, alçaltacak mıyız?” (Bahri Doğukan Şahin)

Roman, bilim kurgu yazarı Robert A. Heinlein tarafınca yazılmış ve aslen 1941’de Super Science Stories’in Kasım sayısında yayımlanmış. Robert A. Heinlein bunu 1941’de Lyle Monroe takma adı altında yayınlamış. 1953 Senesinde yazarın Assignment in Eternity (1953) kitabında toplanmış.
Romanda, uygun bir eğitim ile insanların fazlaca çeşitli telepatik ve telekinetik kabiliyetlerini kullanma potansiyeline haiz olma olasılığı tartışılmakta. Roman, insanların hepsinin olmasa da, doğuştan gelen psişik kabiliyetlere haiz olduğu, sadece bir tek bilmediği ve bundan dolayı onlardan faydalanmadığı varsayımına dayanmakta. İnsanların bu kabiliyetlerinden habersiz ve bilgisizlik içine olmalarından faydalanan gizemli ve kuvvetli bir teşkilat bulunmaktadır ve bu teşkilat bilginin öğrenilmesini engellemektedir.
Roman’ın ana karakterleri Philip Huxley (Western Üniversitesi’nde Psikoloji Profesörü), Ben Coburn (Üniversitede Beyin Cerrahı) ve Joan Freeman (Üniversitesitede Psikoloji Talebesi) dır.
Kitap bir Romanın özeti benzer biçimde yazılmış. Konu derinlemesine işlenmemiş. Bu durum kitabı derhal bitirmemize niçin olsa da eksiklik duygusunu veriyor. (engin divir)


Kaybolan Miras PDF indirme linki var mı?


Robert A. Heinlein – Kaybolan Miras kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Kaybolan Miras PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Robert A. Heinlein Kimdir?

Robert Anson Heinlein  ABd!li roman ve bilimkurgu yazarıydı. Çoğunlukla “bilim kurgu yazarlarının duayeni” olarak tanımlanan Heinlein, sert bilim kurgu türünün en popüler, etkili ve tartışılan yazarlarındandı. Bilim kurgu eserlerinde bilim ve mühendislik bakımından akla yatkınlık ölçütlerinin yükselmesini ve türün yazınsal kalitesinin artmasını sağlamış oldu. 1940’larda, The Saturday Evening Post benzer biçimde genel anlamda ana akım eserler yayımlayan dergilere yalın bilim kurgu eserleriyle sızmayı başaran ilk yazar oldu. Uygar kitle pazarlama döneminde, roman boyutunda çoksatar bilim kurgu eserleri veren ilk yazarlardan biriydi. Heinlein,  Isaac Asimov ve Arthur C.Clarke uzun seneler süresince “bilim kurgunun büyük üçlüsü” olarak anıldı.

Heinlein’ın ürettiği bilim kurgu eserlerinde çoğunlukla kullanılan bazı toplumsal temalar mevcuttu: bireysel özgürlüğün ve özgüvenin önemi, bireylerin topluma karşı görevleri, örgütlenmiş dinin kültür ve hükümet üstündeki tesiri, toplumun genel görüşlerine uymayan düşüncelerin cemiyet tarafınca bastırılması vb. Ayrıca fizyolojik ve duygusal aşk arasındaki ilişki, sıradışı aileyle ilgili ilişkiler ve uzay yolculuğunun kültürel uygulamalar üstündeki tesiri benzer biçimde mevzuları ele aldı. Bu mevzuları yerleşmiş fikirlere aykırı halde ele alması, eserlerinin fazlaca değişik şekillerde algılanmasına ve hatta kimi vakit birbiriyle tutarsız olduklarının öne sürülmesine sebep oldu. Mesela 1959 tarihindeki Yıldız Gemisi Askerleri romanı militarizmin, hatta bir yere kadar faşizmin savunusu olarak değerlendirildi. Oysa romanda safi militarist düşüncenin değişmezliği ve aptallığına ilişkin pek fazlaca bölüm vardı. Öte taraftan 1961 tarihindeki Stranger in a Strange Land romanı Heinlein’ın beklenmedik şekilde cinsel devrimin ve karşı-kültür hareketinin öncüsü olarak değerlendirilmesine, poliamori ya da görevli poligami kavramlarını popülerleştiren şahıs sayılmasına yol açtı.

Heinlein romanlarıyla dört kez Hugo ödülü kazanmıştır. Yayınlanmalarından elli yıl sonrasında üç romanı daha, geçmişte ödül verilmemiş seneler için geriye dönük verilen “Retto Hugo” ödülüne kıymet görüldü. Ayrıca Heinlein, Science Fiction Writers of America’nın yaşam boyu başarı alanında verdiği Büyük Usta Ödülü’nün de ilk sahibi oldu.

Ölümünden sonrasında eşi Virginia Heinlein yazarın mektuplarını ve notlarını bir araya getirerek bir tür otobiyografik kariyer değerlendirmesi hazırladı. Bu emek harcama 1989’da Grumbles from the Grave adıyla gösterildi.

Heinlein’ın eserlerinde kullandığı “grok”, “TANSTAAFL” ve “waldo” benzer biçimde bazı terim ve kelimeler hemen sonra İngilizce dilinin birer parçası haline geldi.

İlk hikâyesi “Hayat-Çizgisi” 1939 senesinde yayınlanmıştır.


Robert A. Heinlein Kitapları – Eserleri

  • Ay Zalim Bir Sevgilidir
  • Yıldız Gemisi Askerleri
  • Yaban Diyarlardaki Yabancı
  • Uzayda Kaybolanlar
  • İkiz Yıldız
  • Kızıl Gezegen
  • Kaybolan Miras
  • Uzay Elbisemle Yolculuğa Hazırım
  • Yeni Dünyalara Doğru
  • 2100 Senesinde İhtilal
  • All You Zombies
  • Merih’te Panik
  • Dünya Batıyor


Robert A. Heinlein Alıntıları – Sözleri

  • “Eğer Şeytan Tanrı’nın yerine geçseydi, tanrılık vasıflarını üstüne alması icap ettiğini görürdü.” (İkiz Yıldız)
  • Siz gençlerin en aptal tarafı, bir mevzuyu anlayamadığınız vakit, onun hakikat olamayacağını sanmanız, diye Joe devam etti. İhtiyarlarınızın hatası ise, anlayamadıkları bir mevzuyu, başka bir halde yorumlamaları ve böylece anladıklarını sanmaları. (Uzayda Kaybolanlar)
  • “Bir kez aslına bakarsak epeyce çoktur.” (Yıldız Gemisi Askerleri)
  • Bir fazlaca gördün, üstelik onları canlı olarak gördün. Buda bir çok psikologda olmayan bilgilere sahipsin anlama gelir. Sence fikir ne demek? Bedenin işleyişini elde eden şey nedir? (Kaybolan Miras)
  • Benim dini inancım Tanrıyla kendi aramdaki hususi bir meseledir. (2100 Senesinde İhtilal)
  • Mark Twain’in sözünü anımsar mısınız?
    ‘Tanrı alıştırma olsun diye budalayı yarattı, o budala da gidip okul yönetimi denen şeyi kurdu.’ (Kaybolan Miras)
  • Minik de olsa bir talih var ise, üstüne oynamamak için fazla Aykırıyım. Bana ihtimalin bire ondan daha düşük olmadığını göster, her şeyi riske atayım. (Ay Zalim Bir Sevgilidir)
  • Değerin hiçbir türlüsü parasız değildir. Nefes bile doğum esnasında çaba ve acıyla satın alınır… “Yeni doğan bir bebeğin yaşamak için savaşım etmesi benzer biçimde siz de oyuncaklarınız için ter dökmek zorunda kalsaydınız, daha mutlu olurdunuz… ve doğal daha varlıklı. Bazılarınızın servetinin yoksulluğuna acıyorum.” (Yıldız Gemisi Askerleri)
  • Lider ilkesi benzer biçimde bir saçmalık; totalitarizm; insanlara kişi olarak ehemmiyet vermeden, salt ekonomik ve politik birimler gözüyle bakılmış olduğu için özgürlüğe koyulan tüm o engellemeler. Saygınlık diye birşey kalmadı – söyleneni yap, söylenene inan ve çeneni kapat! İşçiler, askerler, ıslah birimleri…
    “Eğer yaşamın amacı bu olsaydı işe bilinci dahil etmenin hiçbir anlamı olmazdı.” (Kaybolan Miras)
  • Tüm düzgüsel insanoğlu, telepati, evvelde bilme, hususi bir matematiksel beceri, gövde ve işlevleri üstünde hususi bir hâkimiyet benzer biçimde, söz ettiğimiz tüm –ya da muhtemelen bir çok– garip kabiliyetleri kullanma potansiyelini taşır. Bu potansiyel beceri, beynin belirli bölgelerinde gizlidir. (Kaybolan Miras)
  • Binlerce insana duygusal yönden seslenerek onları istediği yola sürükleyebilirsin. Bu onları man­tık kanalıyla uyarmaktan daha kolaydır. (2100 Senesinde İhtilal)
  • “Sanırım mizahın zirvesi, kıçının üzerine düşmekten ibaret.” (Yaban Diyarlardaki Yabancı)
  • … bir asırlık acı gerekmiyor, bir tek insan o şekilde hissediyor. Seksen iki saniye fakat insanoğlunun sinir sisteminin ayrı ayrı hissettiği bir süre. (Ay Zalim Bir Sevgilidir)
  • …Felsefede hiçbir numara yok aslına bakarsak. Panayır meydanlarında satılan pamuk helvadan yedin mi asla? İşte, felsefe de onun benzer biçimde bir şey; sanki esaslıymış benzer biçimde durur, çok da fazla güzel görünür, tadı da tatlıdır, fakat iş ısırmaya ulaşınca dişlerini bir türlü geçiremezsin, yutmaya çalışırken insanoğlunun ağzına hiçbir şey gelmez. Felsefe, kelime-kovalamacadır, kuyruğunu kovalayan köpek kadar önemi vardır sadece… (Kaybolan Miras)
  • “Anlarsan affedersin” lafi sacmaliktan baska bir sey degil. Bazen bir seyi daha iyi anladiginizda ondan daha çok igrenirsiniz. (Yıldız Gemisi Askerleri)
  • Jamie, Amerika’nın batısındaki bir vakası hatırladım. Saygın bir yurttaş ustalaşmış bir silahşörü arkasından vurmuş. Niye diğer adama silahını çekme şansı vermediğini sorduklarında sağ kalan, ‘İyi de, o şimdi ölü, bense hayattayım, aslına bakarsanız istediğim de buydu,’ demiş.Jamie, eğer namussuzun birine sportmence davranmaya kalkarsan başın belaya girer. (Kızıl Gezegen)
  • Hiçbir insan kendi rı­zası olmadan yönetim edilemez. Üç nesildir Ame­rikan halkı beşikten mezara dünyanın en akıllı ve yetenekli pisiko-teknisyenleri tarafınca işlenmektedir. İnanıyor onlar. Yeterli pisiko­lojik hazırlık yapılmadan onları özgür bıra­kırsanız gene zincirlerine döneceklerdir. (2100 Senesinde İhtilal)
  • …güneşin doğduğunu 30 kez ya da 300 kez görmüşsün, ne farkına varır? Mesut yaşamış mısın, önemli olan odur. (Merih’te Panik)
  • Silahlar tehlikeli değildir; İnsanlar tehlikelidir. (Yıldız Gemisi Askerleri)
  • “Yalnızlıktan hasret, özlemden bir hayal hayata merhaba dedi.” (Uzayda Kaybolanlar)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş