Kitap Künyesi

Yazar: Ayla Koca

Yayın Evi: Ren Kitap

İSBN: 9786059840576

Sayfa Sayısı: 384

Kayıp Kurban Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Tanrım, uyanabilseydim keşke. Bu sebeple iyi mi bulunduğunu bilmeden düş görüyorum. Ve kötü sarsılıyor ruhum, atılmasın diye yanlış bir adım. O unutulan ölü, mutlu olmayabilir bir ihtimal diye.” Edgar Allan Poe “Dünyada uyanmamak suretiyle, bilgili bir uykuya dalmıştım. Karanlığın içinde korku ve merak içinde bekliyordum. Beni çağıran sesin yanına vardım. Usulea benimsedim bana bahşedileni. Kurbanın gözleriydim. Son çırpınışında, son yakarışında, son nefes alışında yanında ben vardım. Onunla öldüm. Fısıltılar eşliğinde bir şeyler anlatıyordu bana. Bir şeyler anlatıyordum kendime. Son arzumu dillendiriyordum. Şimdi kalbimi mi dinleyecektim, vicdanımı mı, yoksa kurbanlan mı? Peki ya kurbanlar yalan söylüyorsa, bu hikâyede aslolan kurban katilse?”

Kayıp Kurban Alıntıları – Sözleri

• Sevgi görmeden büyüyen çocuklar en oldukca sevgiden korkar
• Üç iskemle ile sanki üç şahıs olduğumuzun bilincinde olan bir tek sandalyelerdi.
• Ben uykudayken kötülüklerin ve acıların kaybolduğuna inanırdım.
• Annem ve üvey babamın hayaletleri tarafınca rahatsız ediliyordum. Evimde ayna yoktu, yansıma olan yerlerden kaçıyordum.
• “Şeytana benziyor, simsiyah saçlar, beyaz gözler, ben onu istemiyorum, bırakır giderim ikinizi,”
• Bana lazım olan elini masaya yaklaştırıp bantladim. Sağ elini ve penisini özenle kestim. Özenmemin sebebi, bu bedenin anlatacaklarını dinleyecek olan o hususi hanımdı. ….
  Kesilen parmakları içinde hususi solüsyon olan kavanozuma koyup geri kalan bedene baktim ve elektrikli testeremi çalıştırıp iğrenç bedeni ortadan ikiye kestim.
• Hayatın zalim yüzünü ve insanların gerçek yüzünü görmediğin için hakkaniyet dağıttığını sanıyorsun.

Kayıp Kurban İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Ay ben bu kitaba bayıldım,bayıldım,bayıldım.Zaten en sevdiğim türdür polisiye,gerilim,korku fakat bu kitap beni doyumun zirvesine çıkardı.Bu mükemmel kitaplar için yazarımız Türk Ayla ‘ya oldukca oldukca teşekkür ederim Kesinlikle ve kesinlikle tavsiye ediyorum.Gelelim kısa bir özetimize :
Minik bir kız evladı dünyaya gelir fakat istenmeyerek gelir dünyaya.Annesi istemiyorum diye haykıra haykıra doğurur.Zaten baba da varla yok içinde bir şeydir.Zaman bu şekilde geçer ve o ufak kız gelir 2 yaşına.Her şey aynıdır.Anne umursamaz,baba başka hanımlarla kaçar fakat kürkçü dükkanı hesabı yeniden yuvaya döner.Anne de esasen her seferinde dört gözle bekler.Dayağını yer oturur.Evde eşi başka hanımdan dönerek gelirse yiyecek pişer.Onun haricinde o ufak Türkan’ın varlığı unutulur.Yavrum hep kanepe arkasında oturur,uyur.Hep sayı sayar.Sayılarla arası oldukca iyidir.Birgün komşu teyze bunu farkeder ve götürür hastaneye.Bazı testler yapılır ve oldukca parlak zeka oldugu anlaşılır fakat bu ailesi için umursanmaz heralde.Babası,bu aynı anası şeklinde gerizekalı der.Birgün ufak yavrumuz evde bekler fakat kimse gelmez.Ağlaya ağlaya komşu teyzesine gider.Ailesi mektup bırakmıştır.Madem oldukca parlak zeka siz bakın diye.Komşu teyze ve kocası oldukca iyi insanoğlu fakat bakacak durumda değiller.O yüzden başka bir aileye verirler.Bu ailede yeni babası oldukca iyidir fakat yeni anası oldukca kötüdür.Şeytan der durur.Bu sebeple Türkan değişik bir çocuktur.Göz rengi yok denecek kadar beyaz,gri şeklinde.Saçlar simsiyahtır.Burda da oldukca canı yanar kuzumun.Bu yeni anne kocası evde yokken alır yavrumuzu önüne derisini kanata kanata bıçakla traş eder saçlarını.Tutar elinden götürür polis karakolunun önüne atar.Sakın geri dönme diye de tembih eder.Çaresiz girer karakola.Karakolda araştırma yaparlar kim bıraktı diye fakat bir şey bulamazlar.Ardından Ali isminde polis memuru evinde konuk eder kızımızı fakat bundan sonrasında artık Türkan onların Yasemin ismiyle gerçek kızları olmaya adım atar.Yasemin okul hayatında oldukca başarılıdır ve okul birincisidir.Tek yaşamı matematik üstünden yol alır fakat babasının bazı vakalara onu da götürmesi üstüne ilgisi bu alana kayar.Yine bir vakaya babasıyla beraber giden Yasemin kenarda beklemesine karşın içerdeki cesede bakar ve o anda olanlar olur.Bir şeyler görmeye adım atar ve bayılır.Uyandığında ise katilin kim bulunduğunu detayına kadar anlatır.Bu sebeple Yasemin’in hususi bir kabiliyeti vardır:Ölüler ile konuşmak.Daha öncede gene küçükken bir cenazeye annesiyle gittiklerinde de aynı şey olmuştu.Burayı siz okuyunca öğrenirsiniz esasen Neyse Yasemin bu alanda oldukca eğleniyordur ve bazı sınavlara girerek polis olur.Babasının yanında adım atar ilk fakat kendi ayakları üstünde durmak isteyince atama ister.Bu atama işi ise bir sürü bela açar başına.İlk başta departmanda kimse yanaşmaz görünüşünden dolayı fakat bir cinnet vakasında zanlıyı gözleri ile tesiri altına alıp etkisiz hale getirince ve bu vaka kameraya çekilip başına fikir tüm gözler ona çevrilir ve başbaşakana kadar hepimiz arar,tanışır.Aralarında biri daha vardır ona ulaşmak isteyen.Başbakan ile görüştükten sonrasında bir tv programına çıkması gerekir.Olaylardan dolayı.Bunun içinde başına Buğra isminde bir adam verirler.Buğra aslına bakarsak Yasemin’in üstüdür.Birbirleriyle didişip dururlar.Nerden bilsinler ki bu ateş yakıp kavuracak kendilerini.Neyse tv programına çıkar ve bazı sorulara yanıt verir ve biran ilkin gitmek ister amaaaaaa bir telefonla olduğu yere çakılır.Bu sebeple telefondaki şahıs “155’i aradım,sen çıkmadın ! Ben de burayı arayayım dedim.Senin ölülerle konuştuğunu öğrendim,ne güzel … Seninle konuşacak oldukca ölü tanıyorum.Annem ve üvey babamla başlayıp son on yılda beni sana anlatmaya çok arzulayan pek oldukca ölü biliyorum.Bu dikkatini çeker mi? Bende senelerdir seni arıyordum artık buldum.Beni yakala !! Senin beni bulmanı umuyorum buluncaya kadar da durmayacağım.” Veeeeeee işte vakalar başlıyor.Devamı sizde canlar Ama kitapta bir sürü şeyler var.Başta bu tv programına canlı bağlanan kim,ne istiyor,geçmişi ne,Yasemin ile alakası ne, Buğra ile Yasemin’e ne oldu ? vs. şeklinde pek sual cevaplanıyor.Tabi hususi güçleri ile ilgili da birçok şey var kitapta.Ay keşke bitmeseydi kitap (Gonca Çolak)

“Türkiye’de basın kimi kahraman göstermek isterse o kahraman olurdu.” (Evet bu oldukca doğru olan bir acı gerçek, tüm dünya medyanın elinde…) “Sevgi kusur bulmaz kusursuzlaştırır.” (Biz insanoğlu bu kuralı hiçbirimiz uygulamıyoruz. Seviyoruz sadece bir tek dilimizle, birde yüreğimiz ile sevmeyi denesek her şey güzel olacak. Seni seviyorum demekle bitmiyor, sevdiğini onun için yaptıkların ile göstereceksin. Bu iki taraf içinde geçerli, cinsiyet ayırmıyorum. Bizler aramızda hep kusur arıyoruz, hep negatifleri topluyoruz beynimizde… Birde artık, artıları görsek…) (Eserdeki karakterlerin yaşadıkları duyguları anlatırken yazarımız bir o kadar güzel yazmış ki. Onların hissettiklerini bende yüreğimde hissettim.
Yasemin’in katile bulmuş olduğu Nemesis adını sevdim 😉 Bu arada Yasemin ile Buğra’nın içtiği gerdan çorbasını da merak ettim. İkisinin de sevilmiş olduğu müzisyen Emin Demir’in parçalarını dinledim kötü değildi. İlk kez dinledim. Kitabı okurken yaratı beni öylesine içine aldı ki o anda sanki dünya durdu. Kendi yaşamım bir kenara, Yasemin, Buğra ve Akif ile yaşamaya devam ettim. Sanki o an onların yanındaydım, değişik bir boyuta geçmiş şeklinde… Yalnız, eserde yaşanmış olan ikili ilişkilerde yanlış anlaşılmalara sebep olan vakalarda, bizim çıkarabileceğimiz ders, hiçbir şey görünmüş olduğu şeklinde değildir. Bazı mühim kararları almadan ilkin iki tarafta birbirini dinlemeli. Kafasında türlü entrikalar kurup kenara çekilmemeli… Hele 25. Bölüm neydi o şekilde, iyi mi bir şeydi o yaşananlar. Okurken öylesine gerildim ki, bölüm bittiği anda kitabı kapatıp derin bir nefes aldım. Belli bir süre kendime gelmeyi bekledim. Nemesis’e yardım eden kişiyi öğrendiğimde o an şok oldum. Eser tek kelime ile *görkemli* di, okurken kendinizi satırlardan alamıyorsunuz.O anda sanki karşınızda bir korku, gerilim filmi oynuyor. O aşama kendinizi kaptırıyorsunuz.Yazarımızın yazmış olduğu 3 eseri de okudum ve üçü de birbirinden güzel,son eseri bir aşk romanı idi. Yeliz’imin yardımıyla yazarla tanışıp tarzım olan konusu aşk içerikli eserini okudum. Tarzım olmamasına karşın öteki eserlerini de aldım.İyi ki almışım ve kimi zaman tarzımız olmayan eserler ile de tanışmak gerektiği kanısındayım.) (Nursemin Doğan)

Hiç düşündünüz mü, ölülerle konuşmak şeklinde bir kabiliyetiniz olsa ne yapardınız? Düşünmesi bile birçoğunuza ürkütücü gelmiştir…
Çocukluğunuzda yaşadığınız travmalardan dolayı size uzatılan bir eli geri çevirdiğinizi ve bilhassa sarılmaktan korktuğunuzu hayal edebiliyor musunuz?
Kitabın kurgusu tam da bu mevzu üstüne yazılmış ve yazar hakkını vermiş. Kesinlikle yerli polisiyede okuduklarımın içinde en iyilerden biri…
İki çocuğun yaşamını mevzu alan kitap, anne karakterinin insan hayatında ne kadar mühim bulunduğunu, çocukluk döneminde anne sevgisi alamayan, sahiplenilemeyen, korunup gözetilmeyen evlatların yaşadıkları travmaların, ileri ki yaşlarda iyi mi hayatlarını etkilediğine sarsıcı bir örnek olmuş…
Yazar, bilhassa katil karakterinin yaşamış olduğu çocukluğu oldukca iyi kaleme almış. O denli ki neredeyse öldürmüş olduğu her kurban için onu haklı bulmama sebep oldu. Bir çocuğun yardım çığlığını ilkin anası, sonrasında okul da bulunan öğretmenleri ve güvenlik yanıt vermeliydi fakat kimse onun hayata tutunmasını yardım etmedi. O da kendi adaletini kendi sağlamaya başladı…
Bir umudu vardı…
İlk eylemini gerçekleştirirken almış olduğu hasarlardan sonrasında, kendisine zarar veren herkesten intikam almaya başlaması ile birlikte, bağ kurduğu; kendisi şeklinde matematik dehası olan fakat derin travmalar yaşayıp hayata tutunmaya çalışan katliam masası komiseri Yasemin’i görüp ona cinayetlerinde not bırakana kadar…
Kimse onun öldürmüş olduğu kurbanları niçin öldürdüğünü ve Yasemin’in oldukca hususi kabiliyetini fark etmemişti…
Yasemin, her vaka yerinde katilin yaşamış olduğu travmaları öğrendikçe, ona olan perspektif değişmeye başlasa da onun bir tek kendisi ile kurduğu iletişimin boyutlarını hesap etmekte zorlanıyordu. Avcıya av olmaktan korksa da söz konusu sevdikleri olunca kendi canını hiçe sayacağının bilinci ile görevine devam ediyordu…
Kurban mı yitik yoksa katil mi okuyup karar verin…
Polisiye seven tüm kitap dostlarına tavsiye ederim… (Nurhan Işkın)

Kayıp Kurban PDF indirme linki var mı?

Ayla Koca – Kayıp Kurban kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Kayıp Kurban PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ayla Koca Kimdir?

7/07/1977 senesinde Malatya’da doğdum. 20 senelik hemşireyim. 16 senelik polis eşiyim. 15 yaşlarında oğlum, 10 yaşlarında kızım var.

Ayla Koca Kitapları – Eserleri

• Kayıp Kurban
• Kayıp Ruh Yitik Beden
• Aşk Acıtır
• Kıyam Zamanı
• Seher’in Kurdu

Ayla Koca Alıntıları – Sözleri

• “Hilal’e sevdalı, yıldıza aşık, bayrağı göğsüne saran bir kadınsın sen, kimseyi sevemezsin.” (Seher’in Kurdu)
• Sevgi görmeden büyüyen çocuklar en oldukca sevgiden korkar (Kayıp Kurban)
• “Artık hazırsın Seher şu saatten sonra baban vatan, anan vatan, kardeşin vatandır. Hain kimse onun kanı sana helaldir. Kan bağını akıttım gitti. Artık tüm bağlardan azat edildin. Kalk ve vatanı evlat bil, sevgili bil Seher.” (Seher’in Kurdu)
• “Kalk Seher! Vatana kurban edilmek için doğmuşsun sen,
  Asker ve polis ölünce şehit olur.
  Sen ise kimsesizler mezarlığında bir acayip olarak kalacaksın.
  Teşkilat senin adını unutacak, fedakarlığın bir tek sükunet içinde anlatılan bir efsaneleşmiş olarak duracak…”
  “Buna hazır mısın?” dedi. (Seher’in Kurdu)
• Yoğun bakımın ağır kokusu uykumu getirmeye başlamıştı. (Kıyam Zamanı)
• Bedengezerim. Yardıma muhtaç olan insanlara yardım etmek için ruh gezilerine çıkarım. (Kayıp Ruh Yitik Beden)
• Ben sendeyim,sen bendesin. (Kıyam Zamanı)
• Erken ölüm yoktur, kadere inanç vardır. (Kıyam Zamanı)
• “Her süre vazgeçen oldukca seven değildir” (Aşk Acıtır)
• Artık anlamıştım; aşk savaşlar kadar zaferleri de hak ediyordu… Ve mutlu bir son için kim bilir iki tarafın da yenilgiyi kabul etmesi gerekiyordu… (Aşk Acıtır)
• İbrahim Tatlıses şeklinde devamlı ‘Seni p.zevenklerin elinden kurtardım’ diyerek hava atman sebebiyle takibimiz daha kolay oldu. (Seher’in Kurdu)
• “Usta’ya sormuşlar her şeyi kaybettik ne yapacağız diye, çay koy yeniden başlayacağız demiş. Termos çayı sever misin?” (Seher’in Kurdu)
• Üç iskemle ile sanki üç şahıs olduğumuzun bilincinde olan bir tek sandalyelerdi. (Kayıp Kurban)
• “Artık anlamıştım; aşk savaşlar kadar zaferleri de hak ediyordu… Ve mutlu bir son için kim bilir iki tarafında yenilgiyi kabul etmesi gerekiyordu”… (Aşk Acıtır)
• “Görev başındayız ve ben kimseye söz veremem, yarın ne olacak bilmezken yapamam. Önce Vatan!” (Seher’in Kurdu)
• Ben güçlüyüm. (Aşk Acıtır)
• Bu ülkede televizyonlar kimi suçlu duyuru ederse biliyorsun ki halk onu linç eder. (Kıyam Zamanı)
• Bir polis otomobilde süratli hareket etmek için kemerini bağlamaz. (Kıyam Zamanı)
• Hayatın zalim yüzünü ve insanların gerçek yüzünü görmediğin için hakkaniyet dağıttığını sanıyorsun. (Kayıp Kurban)
• Kanında deli bir kurt var. İşte o kurdu takip et, o seni doğru yola götürecek. (Seher’in Kurdu)