Eğitim

Kayıp Minare – Abdullah Azzam Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kayıp Minare – Abdullah Azzam Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kayıp Minare kimin eseri? Kayıp Minare kitabının yazarı kimdir? Kayıp Minare konusu ve anafikri nedir? Kayıp Minare kitabı ne konu alıyor? Kayıp Minare PDF indirme linki var mı? Kayıp Minare kitabının yazarı Abdullah Azzam kimdir? İşte Kayıp Minare kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Abdullah Azzam

Çevirmen: Feridun Dinçer

Orijinal Adı: el-Minaretü’l Mefkude

Yayın Evi: Küresel Kitap

İSBN: 9786058402737

Sayfa Sayısı: 97


Kayıp Minare Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Osmanlı hilafetinin yıkılıp yerine yeni kurulan Türkiye’nin tarihini kısa hatlarıyla ele alan bu kitap, mücahid âlim şehid Abdullah Azzam’ın şehadetinden kısa bir süre ilkin yazdığı kısa ve özlü bir yaratı. Oldukca yönlü bir âlim olan Abdullah Azzam’ın Afgan dağlarından Türkiye’yi yorumlayışı ve Türkiye zamanı mevzusundaki bakış açısını yansıtması açısından zamanı bir kıymeti olan eserin Türkçe’de olmaması bir eksiklikti.

Dr. Abdullah Azzam’ın kaleminden Kemalizm, hedefleri ve Kemalist diktanın Türkiye’ye getirmiş olduğu sonuçlar…


Kayıp Minare Alıntıları – Sözleri

  • ”Kemalizmin, başından beri taptığı rabbi milliyetçiliktir”
  • Mustafa kemal, paşa rütbesine yükseldiğinde, Sultan olmak ister, sultan olduğunda da ilah olmak ister.
  • Türk halkı, beş yüz yıldan fazla süredir beraber yaşamış olduğu miras, akide ve kültürden ve nesilden nesile geçerek kendisine miras kalan Arapça harflerle yazmaktan yoksun bırakılınca entellektüel cehalete yakalandı. Yeni gelen Türk nesli ise ne akideyi biliyor, ne kültürü, ne dini ne de prensipleri. (Kaybolmuş, kafası karışmış ve parçalanmış durumdalar.)
    Ancak iyi bir fıtrata haiz olan Türkler, birgün bu ecnebi fikirleri terk edecek ve Kemalist ilkeleri ayağının altında ezecektir. Alametleri ufukta görünmektedir. Sabah yakın değil mi?
    “Ne zamanmış o?’ diyecekler. De ki: ‘Yakın olsa gerek!”. (İsra: 51)
  • Zira Zübeyde, selanik’teki genelevlerinden birinde çalışıyordu.
  • “Türkiye’de hem güldüren hem acı veren,hem ağlatan hem de yok eden ne oldukca şey var”
  • İrfan Orga şöyleki diyor:
    “Atatürk, dine karşı mücadele etmesi gerektiğine kanaat getirmişti. Çocukluk döneminde, Allah’a ihtiyaç olmadığını düşünür ve şöyle derdi: “Aklın ve iradenin gücü ilahın gücüne üstün gelir.” Ve son zamanlarında yumruğunu havaya kaldırıp, alaylı ve tehditvari bir şekilde gökyüzünü işaret ederdi.”(76)
  • — Yahudi gazeteci Sami Kohen ise Menderes’in idamıyla ilgili olarak şunları yazdı: “Menderes’i darağacına götürmüş olan direkt sebep, İslam dünyasıyla yakınlaşıp, İsrail ile ilişkileri yavaş yavaş soğutma politikasıydı. Sonra Adalet Partisi vuruldu.
    — 1965’te bir kez daha seçimler yapılmış oldu. Seçimleri liderliğini Süleyman Demirel’in yapmış olduğu Adalet Partisi ezici bir çoğunlukla kazanmıştır. Bunun üstüne İnönü şöyleki dedi: Beni Demirel değil, Şeyh Said Nursi’nin taraftarları olan Nur Cemaati yenilgiye uğrattı.
  • Özgürlük, Yahudi gazetesidir ve günde 1 milyon satmaktadır.
  • Bilindiği şeklinde Mustafa Kemal, aslen Türk ve Müslüman olmayan insanoğlu tarafınca yönetilen İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bir üyesiydi. Mesela Enver Paşa (Polonyalı), Cavit (Yahudi dönmesi), Karasu (İspanyol Yahudi), Talat Paşa (Çingene) ve Ahmet Rıza (Macar) vb… hepsi de masondur. Atatürk Lozan Antlaşması sonrasında iktidara gelmiş ve 1922’den 1938’e kadar yaşamını İngiliz Dışişleri Müsteşarı Curzon’un antlaşmada kendisine koşul koştuğu maddeleri (hilafetin yıkılması, hilafetin geri döndürülmesine yönelik her türlü girişimin yok edilmesi, Arapça ezanın yasaklanması, Arapça harfler yerine Latin harflerinin alınması, şapka takma zorunluluğu getirilmesi, şer’i kıyafetlerin yasaklanması ve Ayasofya camiinin müzeye çevrilmesi..) yerine getirmeye adamıştır.
    Sonra Atatürk ölmüş ve peşinden İsmet İnönü aynı çizgiyi devam ettirmiştir.
    Ve nihayet İslami Selamet Partisi ortaya çıktı ve lideri Necmeddin Erbakan, Konya’da ortalama yüz elli bin kişinin katılmış olduğu bir toplantı düzenledi. Kemalizm için korkan Amerika, bu İslami eğilimi vurmak ve yıkıcı Kemalizm çizgisini korumak için askeri darbeyi gerçekleştirmiş oldu.
  • Yahudi gazeteci Sami Kohen Menderes’in idamıyla ilgili olarak şunları yazdı: “Menderes’i darağacına götürmüş olan direkt sebep, İslam dünyasıyla yakınlaşıp, İsrail ile ilişkileri yavaş yavaş soğutma politikasıydı.


Kayıp Minare İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yapmayın, sevmeyin şu şahsı.
” Atatürk müslümandı ” hele asla demeyin.
Saygı da duymam kimse saygı da beklemesin.
Sevmiyorum, sevmeyeceğim .
Okuyun, okuyun, okuyun.. Kendiniz için değil, Dini ayakta tutmak için okuyun, yılmayın. (Sümeyye Yılmaz)

Yeryüzünde dîn Allâh’ın oluncaya kadar cihad/savaşım edin…: Bu eserde mevzu olarak mücahid ve âlim olan Şehid Dr.Abdullah Azzam ve onun şeklinde dünyevî zevklerinden ve lezzetlerinden vazgeçmiş onların yerine canlarını ve mallarını dünyevî bir metaa ve menfaatler için değil de aksine Rabbine ve onun rızasını kazanmak için yeryüzünde din O’nun dinî oluncaya kadar cihad edenlerin canları pahasına da olsa Tevhidin tesisi ve ihyası uğruna cihad eden ve günümüz mücahid ve davetçilerinin mücadesini anlatmak, anlamakla beraber Şehid Dr.Abdullah Azzam’ın Osmanlı hilafetinin yıkılıp yerine yeni kurulan Türkiye’nin tarihini kısa hatlarıyla ele alan bu kitap, mücahid âlim şehid Abdullah Azzam’ın şehadetinden kısa bir süre ilkin yazdığı kısa ve özlü bir yaratı. Oldukca yönlü bir âlim olan Abdullah Azzam’ın Afgan dağlarından Türkiye’yi yorumlayışı ve Türkiye zamanı mevzusundaki bakış açısını yansıtması açısından zamanı bir kıymeti olan eserin Türkçe’de olmaması bir eksiklikti.
Dr.Abdullah Azzam’ın kaleminden Kemalizm, hedefleri ve Kemalist diktanın Türkiye’ye getirmiş olduğu sonuçlar içeriyor… (༻Mîzgîne İslâm༺)

Tahlilin Tahlili: Seneler ilkin Kemalizm üstüne okumalar yaparken köktencilik selefî grupların da bu konudaki görüşlerini öğrenmek için bir sahafta almıştım. Yazarın Kemalizmi tahlil edecek kadar sosyolojik ilmî düzeyinin spekülatif tartışmasına girmeden şunu söyleyebilirim ki Azzam magazinsel tarih gazetesi için oldukça oldukça cekici bir kitap hazırlamış. Nitekim kitap Kemalizm değil Mustafa Kemal’in hususi yaşamının dedikodu malzemelerinin hamasetinden tarihsel kırıntılardır. Kitaptaki Ayetlere de selefî tefsir merceğinin zahir ışıntısında bakıp tekfir, fasık edebiyatları da Yaratıcı’yı ne kadar anlamlandırdıklarını ayrı bir dosya konusu kılıyor.
İslamcıların kemalizm tahlili veled-i zina, şarhoş, deccal.. vb kahvehane hamasetinin ne vakit dışına çıkabilmiştir ki.
Yazarın, Mustafa Kemal’in nesebi hakkında oldukça sağlam konuşurken merhum Şeyh Said’in Kürd Ayaklanmasının İngilizlerle bağlantılı olup olmadığı belirsizliğini dile getirişi de magazinsel malûmatının onu basiretsiz kılışından olsa gerek. Halbuki İsmet İnönü’nün hatıratına dâhi baksa idi bu mevzuda hiçbir delilin olmadığını söyler.
Yine eleştirisinde alternatif hilafet edebiyatının yapılışı da yazarın tarihsel bir İslam’ın mirasının ütopyası ile yaşamış olduğu anlaşılıyor. Ki selefi ekolun bu bedevî mekanizmadan sıyrılışını beklemek de ayrı bir ütopya olsa gerek.
Keşke yazar Mustafa Kemal’in hususi hayatından birçok komplo teorisi çıkarma azmi ve samimiyeti kadar Küresel Cihad ekolünün yada İslamcıların da kimler tarafınca üretilip ve kimlerin sponsor olduklarını da açıklayıp yazsa idi. Neyse hakkaten Siyasal İslamcılık trajedi-gülünç bir vakıa..
Kemalizm eleştirisi için sol-birikim topluluğu devamlı İslamcılardan daha sıhhatli ve ilmî yaklaşmışlardır. Kim istemezdi ki İslamcıların Kemaliz eleştirisini düşünsel bir zeminde yapmış olup hamaset, sokak ağzı ve magazinsel pornografiye kurban olmamalarını. Oldukca azı dısında ki onlar da münferid ve münzeviler. Kitlelere önderlik edebilme şansı bulamamışlar Azzam şeklinde ne hikmetse (!).. (Dertmend)


Kayıp Minare PDF indirme linki var mı?


Abdullah Azzam – Kayıp Minare kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Kayıp Minare PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Abdullah Azzam Kimdir?

Filistin’e bağlı Sila el-Harisiye nahiyesinde 1941 senesinde dünyaya geldi. Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesi’nden pekiyi aşama ile 1966 senesinde lisans mezuniyet belgesi aldı. Daha sonrasında kısa bir süre Amman’da lisede öğretmenlik yapmış oldu. Batı Şeria ve Mescid-i Aksa’nın 1967 senesinde Yahudilerin eline geçmesinden sonrasında, 1969’da Müslüman Kardeşler’in Mücahitler Birliğine katıldı. Yahudilerin, Müslümanları alay konusu etmeleri ve onları küçümseyişleri ona ağır geldi. Ancak Fedaiyyun ile Ürdün ordusu içinde meydana gelen Kara Eylül vakaları Filistin toprakları üstünde cihadını sürdürmesine olanak vermedi. 1969 senesinde Usul-u Fıkıh mastır yapmış oldu. Amhud Şeriat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonrasında doktora yapmak suretiyle Kahire’ye gitti. Usul-u Fıkıh’ta birinci onur derecesiyle 1973’de doktorasını tamamladı. 1973-1980 yılları aralığında Ürdün Üniversitesinde öğretim üyeliği yapmış oldu. Ürdün genel askeri hakiminin sonucu gereğince 1980 senesinde, Ürdün üniversitelerinden uzaklaştırıldı. 1981 senesinde Cidde Kral Abdülaziz Üniversitesi’nde çalışmaya başladı. Daha sonrasında 1981 senesinde Afganistan cihadına daha yakın olmak maksadı ile İslamabad’daki Uluslararası İslâm Üniversitesi’nde emek verme talebinde bulunmuş oldu. Ve üniversitede emek vermesi kabul edildi. 1984 senesinde Kral Abdülaziz Üniversitesi’nden çekilme ederek, Afgan cihadında eğitim müsteşarı oldu. Tüm mesaisini de bu işe hasretti. Bazı Arap kardeşleri ile beraber, “Mücahitlere Hizmet Bürosu”nu kurdu. Afgan cihadı hizmeti doğrultusundaki çalışmalarını sürdürmekteydi. Afganistan’a gelen Arap mücahitlerin büyük çoğunluğu bu ofis çevresinde toplandılar. Bu ofis, neredeyse tüm Afganistan’da ve tüm mücahitler içinde bir oldukca öğretim, eğitim, askeri, sıhhi, toplumsal ve komünikasyon dallarında hizmetler yapmıştır. Kasım 1989’da hain bir pusu sonucu iki oğlu ile birlikte şehit edildi.


Abdullah Azzam Kitapları – Eserleri

  • Kayıp Minare
  • Afgan Cihadında Rahman’ın Ayetleri
  • Tevbe Suresi Tefsiri
  • Hamas
  • Hurilerin Aşıkları
  • İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub
  • İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği
  • Marksizm’in Çöküşü
  • Tüm Gençlere Bir Mesaj
  • Tahavi Akidesi Şerhi
  • Cihad Ahkamı
  • Şehid Abdullah Azzam Külliyatı
  • Müslümanı Öldürme Suçu
  • Afgan Cihadında İlahi Yardım
  • İslam ve İnsanlığın Geleceği
  • İslam Akidesinin Özellikleri
  • Cihad Ahkamı
  • Cihad Kervanı
  • Müslüman Halkın Cihadı


Abdullah Azzam Alıntıları – Sözleri

  • Bir topluluk bir kişiyi öldürürlerse, kısas olarak hepsi öldürülür. (Müslümanı Öldürme Suçu)
  • Dünya sevgisini kalbinden çıkar ki Allah seni sevsin. İnsanların malına gözünü dikme ki insanoğlu seni sevsin. (Hurilerin Aşıkları)
  • Bugün hakkın ve hakikatin açıklanması, tek kişinin altından kalkamayacağı kadar ağırdır. Bunun içindir ki bu işin netice vermesi için büyük gayretler gereksinim vardır. İhlaslı ve samimi kişilerin bir araya gelip omuz omuza vermesi, imkanlarına ve işlerini düzene koyup belli bir program dahilinde emekleri kaçınılmazdır. (İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği)
  • Sessizliğini ayıplayan kişiye söyle
    Yiğit kimse dilsiz olarak doğar.
    Akıllı insanoğlunun eli devamlı dilinden önde olur. (Hurilerin Aşıkları)
  • Kendini Allah’a teslim etmek; ihlâslı olmak anlama gelir. (İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği)
  • Allah’ın selamı üstüne olsun sonrasında görüşürüz… Eğer görüşemezsek randevumuz aden olsun. (Hurilerin Aşıkları)
  • Yahudi gazeteci Sami Kohen Menderes’in idamıyla ilgili olarak şunları yazdı: “Menderes’i darağacına götürmüş olan direkt sebep, İslam dünyasıyla yakınlaşıp, İsrail ile ilişkileri yavaş yavaş soğutma politikasıydı. (Kayıp Minare)
  • Şu şekilde diyordu: ” Neden affımı isteyecekmişim ? Eğer ben hak suretiyle mahkûm edilmişsem ben hakkın hükmüne razıyım. Eğer ben bâtıl bir gerekçe ile mahkûm edilmişsem şüphesiz ki ben bâtılın affını dilemekten de müstağniyim.” O, bu sözleri söylediği esnada , onu izleyenlerin önünde idam sehpasının ipi görünüyordu. (İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub)
  • Süleyman îbni Bureyde’den rivayet olunan bir hadiste de (Neylul Evtar 7/210) şöyleki buyuruluyor:
    Süleyman İbni Bureyde bahasının şöyleki söylediğini nakleder “Rasûlullah (sav) bir orduya yada seriyyeye komutan belirleme etmiş olduğu vakit bilhassa komutana ve tarafındaki Müslümanlara hayır tavsiye etti sonrasında da dedi ki: Allâh yolunda Allâh’ın adıyla gaza ediniz. Allâh’ın inkar edenlerle savaşınız. Cenk ediniz zulmetmeyiniz, ahdinize vefa gösteriniz. Ölülerin uzuvlarını keserek yada parçalayarak fenalık etmeyiniz. Evlatları öldürmeyiniz Müşriklerden düşmanlarınızla karşılaştığınızda onları şu üç şeye çağrı et. Bunlardan hangisine icabet ederlerse icabetlerini kabul et ve savaşma: Onları islama çağrı et. Eğer icabet ederlerse kabul et ve öldürme. Sonra yerlerini terk edip muhacirlerin yanına gelmelerini iste. Eğer bunu yaparlarsa muhacirlerin lehinde ve aleyhinde olan şeylerin kendilerinin de leh ve aleyhinde olacağını bildir. Eğer bundan yüz çevirirlerse Müslüman arapların başına gelenlerin kendilerinin de başına geleceğini ve Müslümanlarla birlikte cihad etmedikçe ganimetlerden hiçbir şeye nail olmayacaklarını bildir, Eğer bundan da yüz çevirirlerse onlardan cizye iste eğer kabul ederlerse sende onları kabul et. Eğer bundan da yüz çevirirlerse Allâh’a sığın ve onlarla cenk.” (Sahihi Müslim. Ahmet. Tirmizi) (Cihad Ahkamı)
  • Marks’a nazaran din halk yığınlarının afyonudur.
    Daha sonrasında “Freud” (1856-1938) geldi. Cinsiyet iç güdüsü ile alakalı görüşlerini duyuru etti (1906) ve insana hükmeden şeyin cinsel içgüdüler bulunduğunu söylemiş oldu. Insanı bir “Kösnü küpü” ola rak görüp, cinsiyete dair anormal insanlarda elde etmiş olduğu bazı neti celeri tüm düzgüsel insanlara uygulamaya çalıştı. Bununla da ye tinmeyip ruhun varlığını kabul etmeyerek ahlakın, dinin, sanatın kaynağının cinsiyet iç güdüsüne bağli bulunduğunu söyleyerek Bati ve Doğu toplumlarında büyük ve derin yaralar açtı. İnsanların içsel değerlerinden uzaklaşmasına sebep oldu. Hatta adam ço cuğun cinsel içgüdü ile annesini sevdiğini, ondan sonra babasını anası ile sevgisi içinde engel görüp oedipus complev’ine (odipus kompleksi) kapıldığını, kız çocuğun babasına gene cinsel iliş kiden dolayı sevgi beslediğini, annesini bu sevgiye engel görüp elektra complex’ine kapıldığını söyler. (İslam Akidesinin Özellikleri)
  • Islâm’ın egemen olması demek, Filistin’deki Yahudi egemenliğinin son bulması anlama gelir. (Hamas)
  • Şer’an ve ıstılahen cihad:
    Dört mezhebin fukahası, cihadın, cenk ve harpte yardımlaşma manasında müttefiktirler. (Cihad Ahkamı)
  • Dört mezhebin fukahasının tarifi :
    1- Hanefi mezhebine nazaran; İbnu Humam, Fethul Kadir de (5/187) şu ibareyi zikreder “Cihad: Kâfirleri, hak olan dine çağrı etmek ve kabul etmezlerse onlarla savaşmaktır.” Kaşani ise Bedai isminde eserinde (9/4299) şöyleki demiştir. Cihad: “Allah yolunda canla, malla, dille cenk yapmak suretiyle tüm gücün ve takatın sarf edilmesidir.” (Cihad Ahkamı)
  • Afganistan meselesi,düşman milletlerin devamlı,aç köpekler şeklinde yeryüzünün her tarafınca üstüne saldırı ettikleri yaralı İslam davasının acıklı hikayesidir. (Afgan Cihadında Rahman’ın Ayetleri)
  • Allah ﷻ şöyleki buyuruyor:
    Kim bir mü’mini kasden öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab etmiş, lanetlemiş ve büyük bir azab hazırlamıştır. (Nisa,93) (Müslümanı Öldürme Suçu)
  • Her şeyde bir kanıt vardır.
    O’nun bir bulunduğunu gosteren
    Bu duyuru sözlü de olabilir. (Tahavi Akidesi Şerhi)
  • Bugün hayatınızın ilk yıllarındasınız, gençlik zamanındasınız. Gençlik zamanı, kardeşlerim, savaşım zamanıdır. Çaba sarf etmenin ve fedakârlığın zamanıdır. (Tüm Gençlere Bir Mesaj)
  • Şâ’râvî Cuma , Mısır İç İŞleri Bakanı idi . O,tutuklu Müslüman Kardeşleri cezalandırmak için onlara meyve verilmesini yasakladı.!
    Bir gün Muhammed Kutub ,hapishanede yedi yıl kaldıktan sonrasında gene aynı hapishanede kalan kızkardeşini ziyaret etmek için cezaevi müdüründen izin istedi . Muhammed Kutup’un bu istediğini cezaevi müdürü ; ” Maalesef bunu izin veremeyeceğim, bu sebeple İçişleri bakanlığının açık emri var ; ” Muhammed Kutup , kesinlikle kızkardeşini ne sağ ne de ölü olarak görecek.”
    Muhammed Kutup’un bu talebinden hemen hemen daha bir yıl geçmeden Şâ’râvî Cuma görevdin alınır ve hapsedilir . O tarihde Hamide Kutup ve kardeşi Muhammed Kutup cezaevinden çıkmışlardır.
    Şâ’râvî Cuma’nın hanımı meyveler ile beraber onu ziyaret için cezaevine gelir . Gardiyan ” Bu ne ? ” diye sordu . Kadın, ” Kocam Şâ’râvî Bey için getirdiğim yiyecekler vs. yanıtını verir .
    – Gardiyan , Kocanız Şâ’râvî Bey mi ?”
    – Kadın, Evet
    – Kocanız bir kanun çıkarmıştı. Buna nazaran tutuklu ailelerin hapishaneye meyve göndermeleri yasaklanmıştır. Ben kocanızın hapishanede olmadığı dönemde bir bakan olarak ona itaat ediyordum. Şimdi de ona hapishanedeyken itaat edeceğim . Vallahi o meyvelerden birini bile tadamaz. yanıtını verdi.
    “…Yeryüzünde büyüklendiler ve fena planlar yaptılar. Oysa fena planlar, sahibinden başkasını kuşatmaz. ”
    ( Fatır Suresi 43 ) (Tevbe Suresi Tefsiri)
  • Türk halkı, beş yüz yıldan fazla süredir beraber yaşamış olduğu miras, akide ve kültürden ve nesilden nesile geçerek kendisine miras kalan Arapça harflerle yazmaktan yoksun bırakılınca entellektüel cehalete yakalandı. Yeni gelen Türk nesli ise ne akideyi biliyor, ne kültürü, ne dini ne de prensipleri. (Kaybolmuş, kafası karışmış ve parçalanmış durumdalar.)
    Ancak iyi bir fıtrata haiz olan Türkler, birgün bu ecnebi fikirleri terk edecek ve Kemalist ilkeleri ayağının altında ezecektir. Alametleri ufukta görünmektedir. Sabah yakın değil mi?
    “Ne zamanmış o?’ diyecekler. De ki: ‘Yakın olsa gerek!”. (İsra: 51) (Kayıp Minare)
  • Özet olarak; Cihad cenk manasına gelir. “Fi sebilillah” kelimesinde ilk akla gelen şey cihaddır. İbni Rüşt Mukaddimesinde (1/369):(Kılıçla Din için müşriklerle savaşmaktır. Kim ki kendini Allah için yorarsa O’nun yolunda cihad etmiş ve cihad yalnız Allah yolunda olur. kelimesi söylendiğinde sadece ve sadece kafirler İslama girinceye yada cizye verinceye kadar savaşım etmek anlaşılır.) İbni Hacer, Fethul Bari de (6/29) şöyleki demiştir; “fi sebilillah” lafzından ilk akla gelen şey cihaddır. (Cihad Ahkamı)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş