Eğitim

Kelepçe – Hüsnü Mahalli Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kelepçe – Hüsnü Mahalli Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kelepçe kimin eseri? Kelepçe kitabının yazarı kimdir? Kelepçe konusu ve anafikri nedir? Kelepçe kitabı ne konu alıyor? Kelepçe PDF indirme linki var mı? Kelepçe kitabının yazarı Hüsnü Mahalli kimdir? İşte Kelepçe kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Hüsnü Mahalli

Yayın Evi: Destek Yayınları

İSBN: 9786053112617

Sayfa Sayısı: 184


Kelepçe Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

En iyi kelepçe bileğinizde olmayandır. Ya da asla kimsenin bileğinde. En iyi koğuş sizin içinde bulunmadığınız koğuştur. Jandarmalar, gardiyanlar ve öteki mahpuslar. Diğer söylediğim: esrarcılar, katiller, hırsızlar, tecavüzcüler ve benzerleri… Genel kültürünüz zenginleşiyor. Daha birçok detay. Bir çok bu kitapta. Tutuklu olarak yaşadığım günler. Öncesi ve sonrası. Tabii ki hastane günleri. Neden tutuklandım, ne dedim? Şimdi ve sonrasında ne olacak? Ana çizgileriyle özetledim. Hepsi bu kitapta. Dağınık düşüncelerle… Hep doğruları söyleyerek. İma etmeden! Kelepçeyi tekrardan takmadan. Meslek onuru adına. İnsan onuru için.

(Tanıtım Bülteninden)


Kelepçe Alıntıları – Sözleri

  • Çin’den gelen 6-7 bin Uygur Türkü’nün Suriye’de savaştığı yönünde İngiliz haber alma raporları var.
  • NATO tarihinde ilk kez bir NATO ülkesine bağlı uçaklar bir Rus uçağını düşürüyordu.
    Haberi ilkönce Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi. Peşinden Başbakan Davutoglu “Ben verdim talimatı” dedi.
    Yandaş medya muharebeye çoktan hazırdı. Hep beraber Rusya’ya karşı topyekûn cenk duyuru ettiler. Demeçler, manşetler, tv programları ve haberler.
  • 15 Temmuz başarısız darbesi sonrasında Rus uçağını düşürenlerin FETO’cü bulunduğunu söyleyen yandaş medya Putin ve Rusya aleyhine söylediği her şeyi geri yaladı.
    Mesela Yeni Şafak “Rusya İran ile birlikte Kabe’yi yıkacak” demişti.
  • Tayyare düşürüldüğünde Rusya ve Putin’e söylemediğini bırakmayan yandaş medya Putin-Erdoğan buluşması sonrasında Rusya’yı stratejik dost ve bağlaşık duyuru etmişti.
  • Belki de özgürlük insanin ruhundadir.
  • Savaşım evde oturup tv seyretmek, gazete okumak, Facebook ya da Twitter’da bir şeyleri paylaşmakla olmuyor.
  • Ne demişti namı öteki Kissinger: “Ortadoğu’da Mısır’sız savaş Suriye’siz barış olmaz.”
  • AKP ise başdanışman Davutoğlu’nun “stratejik derinlik” hayallerine kapılmıştı: Müslüman Kardeşler Suriye’de de iktidara gelecek, böylece Osmanlı rüyası gören devrin başbakanı Erdoğan İslam âleminin lideri olacaktı.
    Üstelik hem halife hem de sultan.
    Hesaplar ona nazaran yapılmış oldu, planlar ona nazaran hazırlandı ve uygulamaya geçildi.
  • Suriye muhalefetinin ilk toplantısının Antalya’da (Mayıs 2011) yapılması, aynı günlerde Özgür Suriye Ordusu’nun Hatay’da kurulması, Suriye karşıcılık örgütü Suriye Ulusal Konseyi’nin İstanbul’da (Ağustos 2011) kurulması ve Türkiye sınırlarının Suriyeli mültecilere sonuna kadar açılması.
  • İsrail medyası sık sık yaralı İslamcıları ziyaret eden Başbakan Netanyahu’nun görüntülerini yayınlıyordu.
    İsrail medyasına nazaran 2600 kadar İslamcı militan İsrail’de tedavi edilmişti.
    Radikal Yahudilerin köktencilik İslamcılarla ittifakı.
  • Dünya tarihinde Suriye benzeri bir vaka yaşanmamıştır.
    100 bin yabancı terörist 100 ülkenin desteğini alarak bu ülkeye saldırmıştır.
    İçte de 100 bin satılmış ve vatan haini var.
  • İğrenç oyun oldukca açık ve netti fakat medya ve paranın gücüyle insanoğlu haber alma operasyon merkezlerinde üretilen milyonlarca yalana inandırıldı.
  • Hiç kimse “Yahu çoğunluğu yabancı 200 bin terörist Türkiye’de ayaklanmış olsaydı hükümet ne yapardı?” diye sormadı.
  • Hiç kimse Esad’a diktatör diyen bölgesel liderlerin ne kadar demokrat olup olmadığını sorgulamadı.
    Mesela Suudi Kralı Selman, Ürdün Kralı Abdullah, Katar Emiri Temim ve Sudan Cumhurbaşkanı El-Beşir.
  • Ama Suriye ordusu ve halkı iyi dayanmıştı.
    Beklenenin tersine Suriye ordusu parçalanmadı ve birilerinin ummuş olduğu şeklinde Sünni askerler “Alevi Esad”a karşı ayaklanmadı.
    Üstelik ordunun neredeyse yüzde doksanı Sünni’ydi.


Kelepçe İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitabın adı:Kelepçe
Yazarın adı “Hüsnü Mahalli
Sayfa sayısı:184
Bastonla biten 38 günün acı hikayesi. Güzel bir kitap geçmişte ve günümüzde yaşanmış ve yaşanmaya devam eden vakalar gerçekler yalanlar hepsi var. Bundan dolayı yazarımız kendini anlatmış. Başından geçen tutukluluk günleri.
Yazarımız adım atma zorluğu çekmiş olduğu halde bu durumu görmezden gelip Kelepçe takarak cezaevine götürüldüğünü oradan oraya adeta sürüklenişini hasta olması durumunda tutukluluk halinin devam etmesini özetlemek gerekirse gerçekleri yazmış…. (SIDIKA TOPAL)

Kelepçe: Hüsnü Mahalli, Kelepçe adındaki bu kitabıyla tutuklu kalmış olduğu kısa süreyi (süre görecelidir) bizlere konu alıyor. Evine polisin gelip ‘Emniyet’e gitmemiz lazım’ demesiyle başlamış olan, Emniyet, hastane, cezaevi ile devam eden süreç içinde yaşadıklarını bizlerle paylaşıyor. Bu zor durumda kalması neticesinde çevresinde bulunanlar hakkında da dikkat çekici bilgiler veriyor.
Tutuklanma sürecinde yanında olanlar ile o, anlı şanlı gazeteci olarak duyurulan bir ekip kişilerinde bu vakaya sessiz kalışları hakkında da bilgiler veriyor. Her şeyin görünmüş olduğu şeklinde olmadığını da konu alıyor. Hastane, cezaevi (kısa sürede kalsa cezaevinde yaşadıkları), mahkeme nakil araçları içindeki yaşam ve hastane de yaşananları gazeteci gözlemciliği yardımıyla akıcı bir halde kağıda dökmüş. Tekrardan geçmiş olsun.
Kitabın 77.sayfasından itibaren ise başka bir ‘kelepçe’ anlatılıyor. Suriye krizi, cenk ya da işgali hakkında gene yorumlarını aktarıyor. Suriye’de ve bölgede yaşananları bu coğrafyayı oldukca iyi tanıyan bir şahıs olarak, kavramlar ve anlaşılmayan cümleler yerine, daha anlaşılır, net ve nokta atışlarla konu alıyor. Yaşanan sıkıntılar ve çözüm yolları hakkında da bilgiler veriyor.
Okuyup oldukca şeyler öğrenilecek bir kitap. TV’lerde ‘Ortadoğu uzmanı’ diye çağrılan kişilerin kaçta kaçı acaba Türkiye sınırları dışına çıkmış o da ayrı bir garabet konusu? Tavsiye ederim.
Bu kitabı 1 – 2 Eylül 2019 tarihleri içinde okuyup araştırma yazısı ise 23 Şubat 2020 tarihinde 1000Kitap sitesine eklenmiştir. (S. Ali)

yazar/Husnu-Mahalli kitap/kelepce–93762 2 bölümden oluşuyor.
1.Bölümde Twitter üstünden “Cumhurbaşkanı’na
hakaret” ve “Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret” suçlaması ile tutuklanan Hüsnü Mahalli’nin 38 günlük süreci konu alıyor.
2.Bölümde ise Ortadoğu ile ilgili, bugüne kadarki tahminleri/yorumları neredeyse birebir doğru çıkan Hüsnü Mahalli ‘nin Suriye, Katar, Suudi Arabistan,Türkiye, Irak, IŞID, PKK, PYD vs. üstüne yazdığı analizlerin genel bir değerlendirmesini içeriyor. (Yusuf Korkmaz)


Kelepçe PDF indirme linki var mı?


Hüsnü Mahalli – Kelepçe kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Kelepçe PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hüsnü Mahalli Kimdir?

23 Mayıs 1949 senesinde Suriye’nin Halep kentinde dünyaya geldi.

26 Kasım 1979 senesinde İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’ndan mezun oldu.

20 Mayıs 1982 senesinde İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nda yüksek lisan eğitimini tamamlamış oldu.

1989 senesinde Suriye Arap Haber Ajansı (SANA) adına Türkiye’de çalışmaya başladı.

1993-1999 süre diliminde BBC Arapça servisinde çalıştı.

2000 senesinde geçici olarak El Cezire Televizyonunda bulunmuş oldu.

2001-2003 yılları aralığında tekrardan BBC Arapça servisinde çalıştı.

2004 senesinde ise SANA’ya dönüş yapmış oldu.

Arap devletlerinde radyo, mecmua, gazete ve ajans şeklinde basın gösterim kurumlarında çalıştı.

2011 senesinde Türk vatandaşı oldu.

Sarı Basın Kartı sahibidir.


Hüsnü Mahalli Kitapları – Eserleri

  • Ortadoğu’da Diktatörler
  • Ortadoğu’da Kanlı Bahar
  • Maniki Dünya
  • Al Sana Bahar
  • Misyon
  • Kelepçe
  • Diren Suriye
  • Filistin Benimdir
  • Arap İşi Demokrasi
  • Dağınık Düşünceler
  • Ortadoğu’da Büyük Tiyatro
  • Tezkereden Tezkereye Gerçekler


Hüsnü Mahalli Alıntıları – Sözleri

  • Ne pahasına olursa olsun başarmak istiyorlardı.
    Ama Suriye halkını yenemediler.
    Dünya tarihinin tümünde, Suriye benzeri bir vaka yaşanmamıştır.
    100 ülke 300 bin ruh hastası katili yanlarına alarak Suriye’ye çullandı, fakat olmadı. (Dağınık Düşünceler)
  • Batı devamlı içimizdeki işbirlikçileri buluyor, onları satın alıyor, onlara en iğrenç ve rezil işlerini yaptırıyor, maddi ve içsel bedelini ödüyor ve işi bitince onları bir kenara atıyor.İran Şahı, Adnan Menderes, Saddam, Kutsal, Bin Ali, Andullah Salih be Kaddafi vakalarında olduğu şeklinde.Hiç kimse ders almadığı için sırada kesinlikle başkaları var ve olacak.Ruhlarını şeytana satanlar er ya da geç şeytanın kazığını yer. (Misyon)
  • Ama Suriye ordusu ve halkı iyi dayanmıştı.
    Beklenenin tersine Suriye ordusu parçalanmadı ve birilerinin ummuş olduğu şeklinde Sünni askerler “Alevi Esad”a karşı ayaklanmadı.
    Üstelik ordunun neredeyse yüzde doksanı Sünni’ydi. (Kelepçe)
  • İsrail medyası sık sık yaralı İslamcıları ziyaret eden Başbakan Netanyahu’nun görüntülerini yayınlıyordu.
    İsrail medyasına nazaran 2600 kadar İslamcı militan İsrail’de tedavi edilmişti.
    Radikal Yahudilerin köktencilik İslamcılarla ittifakı. (Kelepçe)
  • Şam’a giren Fransız ordu komutanı General Henri Gouraud’dur. ilk iş olarak Selahaddin Eyyubi’nin türbesine gider ve türbeyi tekmeleyerek şu meşhur lafını eder: ‘“Ey Selahaddin, hadi kalk bak biz yeniden buradayız ama sen yoksun.” (Diren Suriye)
  • Allah adına kafa kesenleri.
    Allah adına küçücük kızlara saldırı edenleri.
    Allah adına Allah’a ihanet edenleri.
    Allah adına Allah’ın ‘yapmayın’ söylediği her şeyi yapanları.
    Allah adına tüm günahları işleyenleri.
    Adları asla mühim değil. Mühim olan niçin ve iyi mi ortaya çıktılar, çıkarıldılar. Mühim olan kimdir onları yaratan? Kimdir bu hale getiren? Kimdir onları seven? (Al Sana Bahar)
  • …İsrail kurulduğu günden itibaren Filistin halkına yapmadığını bırakmadı. En son Aralık 2008’de Gazze’ye hücum eden İsrail minimum 1.600 Filistinli’yi öldürdü ve 5.000 kadarını yaraladı. Gazze yerle bir edildi. (Ortadoğu’da Kanlı Bahar)
  • Hiç kimse “Yahu çoğunluğu yabancı 200 bin terörist Türkiye’de ayaklanmış olsaydı hükümet ne yapardı?” diye sormadı. (Kelepçe)
  • Bundan dolayı Şerif Hüseyin ile tezgâh çeviren Lawrence İngilizlerin 150-160 senedir ortaklık yapmış olduğu Suud ailesiyle de oyun yapıyordu. Bu işbirliğinin sonucu olarak İngilizler ayaklandırmayı Mekke’den başlatan Şerif Hüseyin’i yavaş yavaş kuzeye doğru sürüklediler. Amaç, Hicaz denilen toprakları yeni sahipleri olacak Suud ailesine bıraktırmaktı. Üstelik oradan petrol kokusu da gelmeye başlamıştı. (Diren Suriye)
  • Hatta 1952-1970 döneminde Mısır ve Arap âleminin devrimci önderi olan Nasır’ın bir sözü vardır: “Suriye, Arap milliyetçiliğinin hep atan kalbidir.” (Diren Suriye)
  • Hikâye “Bahar”ın oldukca öncesinde başlamıştı.
    Lübnan’ın eski başbakanı Rafik Hariri 14 Şubat 2005 te öldürüldü. Sevgililer Günü’ndel Aşka oldukca meraklı Batı ve onun bölgesel işbirlikçileri kıyameti kopardı. Onlara nazaran bu işi “Gaddar Esad” yapmış oldu. (Al Sana Bahar)
  • ”Savaşım ” onurlu inanlar içindir . (Arap İşi Demokrasi)
  • Boşuna dememişler ‘En tehlikeli olanlar kendilerini bilge sanan yarı cahillerdir.’Allah bizleri onların şerrinden korusun! (Misyon)
  • Elli yedi Müslüman ülke içinde laik olan nerede ise yok. Gerçek anlamda demokrasi oldukca azca sayıda ülkenin şansı. Okuma yazma, kitap ve gazete okuma oranları başta olmak suretiyle birçok kriterde dünya standartlarının oldukca peşinde olan Müslüman ülkeler, yeraltı kaynaklarının zenginliğine karşın çoğunlukla açlık, sefalet ve bilgisizlik içinde. Koltuk sevdası oldukca kuvvetli olduğundan yolsuzluğun oldukca yaygınlaştığı bu ülkelerde demokrasi şu demek oluyor ki özgürlük ve insan hakları adına hiçbir şey doğru işlemiyor. Her şey egemen güç ya da güçlere nazaran ayarlanıyor. Ama asla kimse oturup da bunun nedenlerini sorgulamıyor. Hiç kimse bilim ve hızla gelişen teknolojinin ardında koşmuyor. Hiç kimse “Din ve dini kullanan siyasal Islamcılar bu işin neresinde?” diye sormuyor, soramıyor. Soramadığı için de işler hep kötüye gidiyor. Kötüye deva arayan da yok. En kolayından “alınyazısı” deyip geçiliyor. Ama geçmiyor şundan dolayı geçmemesi içen siyasal güçler ve onlara hizmet eden toplumsal yapılar devamlı işbaşında. Din hepimiz için oldukca etkili tabanca. “Koltukları daim” olsun diye. (Ortadoğu’da Diktatörler)
  • Türkiye kendi Kürtleri ile savaşıyor fakat Irak Kürtlerine sınırsız destek veriyordu. Türkiye’den intikam almak isteyen Saddam kendi Kürtleri ile savaşırken PKK ya yardım ediyordu. İran ise kendi Kürlerinin her ayaklanmasını bastırmasına rağmen hem Irak Kürtlerine hem de PKK ya destek veriyordu. Suriye kendi Kürtleri ile asla savaşmamış olmasına karşın bazı haklarını vermiyor fakat Irak Kürt liderlerini ve Öcalan’ı Şam’da konuk ediyordu. (Maniki Dünya)
  • Halep’te Zekeriya ya da öteki adıyla Emevi Camii var. Hemen arkasında o inanılmaz daracık sokaklarıyla Kapalı-çarşı. Silahlı gruplar 2012’nin başlangıcında bu camiyi ele geçirerek komuta merkezine dönüştürdüler. Bu da yetmedi tüm silahlarını caminin içinde depo ettiler. Sonra caminin minaresinden dürbünlü tüfekle bölgedeki askerlere ateş etmeye başladılar. Suriye ordusu gelip onlarla çatışınca kıyameti kopardılar, “Vay efendim Esad ordusu camiyi bombaladı!” diye. YouTube’da görüntüler paylaştılar. Türkiye medyası da o süre onların bu yalanını pazarladı. Tıpkı binlerce yalanını pazarladığı şeklinde… (Diren Suriye)
  • Yusuf Azma, Osmanlı ordusunda uzun süre vazife yapmış, Enver Paşa’yla oldukca yakın çalışmış, Çanakkale Savaşında bulunmuş ve Osmanlı ordusu için askerlik eğitim kitabını yazmış bir subaydı. 1918’de Osmanlı ordusu dagilinca ulkesi Suriyeye dönmüş ve 1919-1920 doneminde ilk ulusal orduyu kurmuş ve Savunma Bakanı olmuştu. Ülke Fransız işgaline uğrayınca Suriyenin ilk şehidi oldu. Öldüğünde tek bir kızı vardı o da annesiyle beraber memleketi Bursa’ya dönerek yerleşti.
    İbrahim Henano Kürt kökenliydi. Erzurum kaymakamı olarak vazife yapmış ve Erzurumlu bir hanımla evliliğe ilk adımını atmıştı. Osmanlı dağılınca o da ülkesi Halep’e döndü ve derhal halkı işgalcilere karşı örgütlemeye başladı. 1935’te veremden öldü (Arap İşi Demokrasi)
  • Bugün Suriye’de yaşananlar ilk değil. 1977’de şimdi olduğu şeklinde ” Alevilik ” konusunu bahane eden Müslüman Kardeşler Baba Esad’a karşı ayaklandı. Suudi Arabistan, Ürdün, Saddam yönetiminde Irak ve CIA onlara yardım ediyordu. 1977-1982 döneminde Müslüman Kardeşler militanları Esad’a yönelik 3 suikast teşebbüsünde bulunmuş oldu ve binlerce Suriyeli ilerici aydın , tabip, akedemisyen ve askeri öldürdüler. Şubat 1982’de Halep ve Hama kentlerinde kapsamlı bir ayaklanmayı örgütleyen Müslüman Kardeşlerin liderleri Halep’te yakalanmasına karşın Hama’da ayaklanma oldu . Suriye ordusu tarafindan kuşatılan şehir yoğun çatışmalara sahne oldu . Ayaklanma bastırıldı ve binlerce Müslüman Kardeşler militanı öldürüldü fakat Batılı ülkeler ve medyaları buna ” Hama Katliamı ” dedi. (Misyon)
  • Afrika ülkelerinden, Arap ülkelerinden ve öteki ülkeler. den… İsrail’i yönetenlerin büyük kısmı dışarıdan gelmiş adlar. Bir tek ideolojinin etkisiyle:
    Siyonizm.
    Bir tek amaç için:
    Ne pahasına okursa olsun Büyük İsrail Devleti’ni oluşturmak. Ilkin Filistin halkına yönelik terör ve kırım başladı sonrasında da Filistinliler ülkelerinden kovuldu… Bu da yetmedi 1956, 1967, 1973 savaşları, 1982 Lübnan işgali ve sonrasında sında gene Lübnan’a yönelik kapsamlı saldırılar… Arada bir Suriye’yi bombaladılar. Hepsi Nil’den Fırat’a kadar uzanan Büyük İsrail Devleti’ni oluşturmak, “Arz-ı Mevut” hikâyesini gerçekleştirmek içindi. Dünyadaki 14,2 milyon Yahudi bu topraklarda toplanacak, Aksa Camii altında Süleyman Tapınağı’nın izleri bulunacak, Büyük İsrail Devleti kuru lacak ve Yahudiler dünyaya egemen olacak! İster gül ister ağla fakat İsrailliler buna inanıyor. 14,2 milyon Yahudi, 7 milyara karşılık!
    1,5 milyar Müslüman’ı ek olarak belirtmeye gerek yok!
    İdeal İsrail! (Ortadoğu’da Diktatörler)
  • Bugün eğer İran ölümüne oğul Esad’a haiz çıkıyorsa sebebi baba Esad’a olan vefa borcudur. Yani bugün İran internasyonal emperyalist , siyonist ve gerici saldırıya karşı savaşan oğul Esad’ı kurtardıysa 30 yıl ilkin baba Esad da Humeyni’yi mutlak bir yenilgiden kurtarmıştı. (Maniki Dünya)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş