Eğitim

Kentsel Devrim – Henri Lefebvre Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kentsel Devrim – Henri Lefebvre Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kentsel Devrim kimin eseri? Kentsel Devrim kitabının yazarı kimdir? Kentsel Devrim konusu ve anafikri nedir? Kentsel Devrim kitabı ne konu alıyor? Kentsel Devrim PDF indirme linki var mı? Kentsel Devrim kitabının yazarı Henri Lefebvre kimdir? İşte Kentsel Devrim kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Henri Lefebvre

Çevirmen: Selim Sezer

Orijinal Adı: La Révolution Urbaine

Yayın Evi: Sel Yayıncılık

İSBN: 9789755706160

Sayfa Sayısı: 176


Kentsel Devrim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kent ve kentleşme konusu bugün toplumsal, politik ve ekonomik yönleriyle giderek daha çok tartışılan bir gündem haline geldi; Henri Lefebvre’in eserlerine daha çok referans verilmesinin, öneminin artmasının sebebi de bu. Kentsel Devrim, Lefebvre’in Mekan’ı toplumsal analizin merkezine alan ilk eseri. Bu bakımdan mekan ve şehir mevzusundaki emek harcamalar kadar, sosyoloji, Marksist çözümleme ve köktencilik siyaset için de temel bir metin.

Lefebvre, “toplumun bir tüm halinde kentleşmesi” hipoteziyle yola çıkarak, hep kır-şehir çelişkisi içinde ele alınan kent teriminin ortadan kalktığını, ortaya çıkan “şehir toplumunun” yeni yorum ve yaklaşımlar geliştirilmesi ihtiyaç duyulan karmaşık bir araştırma olarak görülmesi; kentin ise toplumsal çözümleme ve pratiklerin merkezinde yer alması ve şehirleşme sorunuyla sınırlanmaması icap ettiğini öne sürüyor. Onu yalnızca tüketimin ve tekrardan üretimin değil, paracı üretimin de merkezine yerleştirerek, toplumsal-siyasal mücadeleyi üretim-yapınak eşleşmesinden koparıp, üretim-şehir ölçeğine ve vizyonuna taşıyor. Metalaşma, pazar, bürokratikleşme üstüne kurulu soğuk ve modernist kentleşme/şehirleşme yaklaşımını reddederek, kentin sakinlerinin canlı deneyimlerinin altını çiziyor.

Kent miti, kalıplaşmış şekil ve biçimciliğe karşı, örneksiz toplumsal ilişkiler, kendi kaderini çizebilme ve bireysel yaratıcılığın öne çıkmış olduğu bir Kentsel Devrim hayal ediyor.

(Tanıtım Bülteninden)


Kentsel Devrim Alıntıları – Sözleri

  • Kent, kentsel alan, bununla birlikte gizem, gizlilik anlamına gelir. Görünenin arkasında ve şeffaflığın altında firmalar entrikalar çevirir, gizli saklı güçler eylemde bulunur; buna açık güçleri, zenginlikleri, polisi de eklemek gerekir.
  • iktidardakilerin kendilerini tehdit altında hissetmeleri durumunda ilk yapacakları şey sokaklarda gezinmeyi ve toplanmayı yasaklamak olacaktır.
  • Endüstriyel olan ile kentsel olanın kaynaşması, ikincisinin ilkine eylemler hiyerarşisi içinde doğal olarak hale getirilmesine, bir vasıta olarak düşünülmesine neden olur; bunun ağır neticeleri vardır. Ortaya çıkan netice sözde bir şehir terimi, şu demek oluyor ki şehircilik, endüstri rasyonalitesinin uygulanması, şehir rasyonalitesinin tasfiye edilmesidir.
  • Nasıl olur da kullanıcı, mimar ve şehirci arasındaki buluşma ve diyalogda kendisini dışlanmış üçüncü şahıs benzer biçimde hissetmez. Kullanıcı? Kimdir o? Ona yeni ve taze olarak satılan şeyi kirleten, bozan, çok kötü eden adına kentli denilen eylemsiz kişilik.
  • çoğu zaman geçmiş hayranı…Neoliberal ideolojiyi,şu demek oluyor ki ‘özgür girişim’ ideolojisini direkt yada dolaylı olarak ihtiva eder ve meşrulaştırır.Kapitalistlerin ve onların sermayesinin her tür hususi girişimine kapı açar.
  • Şehircilikte bir tür nalet projelerin peşini bırakmaz. Projeler bazı grafik yada teknolojik işlemlerin kullanılmasından öteye geçemez. Tahayyül artık hayata geçirilemez. Şundan dolayı ütopya ve meta-felsefeden yoksundurlar. Ütopya olmadan mümkün olanın, başka bir yerin araştırılması olmadan fikir olmaz. Ve bir pratiğe gönderme olmadan da fikir olmaz. Pratiğin ve ütopik düşüncenin kesişimi sıhhatli bir şehir formu için şarttır.
  • Komün niçin ve iyi mi bir kentsel devrim olarak düşünülmedi de, tarihsel gerçekliğe uymayacak şekilde, sanayileşmeyi hedefleyen proleterya tarafınca gerçekleştirilmesi ihtiyaç duyulan bir devrim olarak düşünüldü?
  • Politik kent tepeden tırnağa buyruk, emir ve iktidar anlamına gelir.
  • Tüm reklamlarda, ister besin ve tekstil ürünlerinin ,ister ev dinlence reklamları olsun,sürekli olarak doğaya bir gönderme vardır….Artık bir anlam taşımayan şeyler ‘tabiat’ fetişini kullanarak bir anlam kazanmaya çalışır.
  • Felsefe ruhu ne getirir?
    Her şeyden ilkin köktencilik eleştiri ruhunu. Arkasından, mevcud halleri ile parçalı bilimlerin köktencilik bir eleştirisini.
  • Şehirciliği hem maske hem de vasıta olarak ifşa etmek gerekir: O, devletin ve politik eylemin maskesi, bir strateji ve sosyo-mantık içinde gizlenmiş çıkarların aracıdır. Şehircilik, mekanı bir sanat eseri olarak ya da öne sürdüğü teknik nedenlere gore biçimlendirmeye çalışmaz. Gerçekte bir politik mekanı biçimlendirmeye çalışır.
  • Bilinçleri sınırlandırılmış çerçeveler içinde tutmak için, onların üstünde devasa bir tazyik uygulanmaktadır. İdeolojik, teknik, siyasal olarak nicel olan kurala, norma, değere dönüşmektedir. Şirketlerde işçi sınıfının temsilcisi kuruluşlarda bile talep ve özlemler ölçülebilir olanın düzeyinde ifade edilmektedir: ücret, emek harcama saatleri. Nitel olan kırpılmakta, niceli aşan şey kesilmektedir. Ölçülebilir olanın genelleşmiş terörizmi baskıcı mekanın etkililiğini açık şekilde göstermektedir.
  • Politik kent tepeden tırnağa buyruk, emir ve iktidar anlamına gelir.
  • (…) ek olarak daha genel olarak azca gelişmiş denilen ülkeler bugün kırsal periyodu, endüstriyel periyodu ve kentsel periyodu eş zamanlı olarak yaşıyor olmalarıyla karakterize edilmektedirler. Bu ülkeler sorunları biriktirmekte, zenginlikleri ise biriktirememektedirler.


Kentsel Devrim İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Merhaba,ocak ayının son kitabını bir araştırma- araştırma kitabıyla kapatmak istedim. Kitap; şehir ve kentsel sorunların ekonomik, siyasal ve toplumsal boyutunu enine boyuna araştırmış durumda. Toplumun bir tüm halinde kentleşmesi hipoteziyle yola çıkan yazarimiz. Toplumsal bir çözümleme ve gerçeklik payıyla deneyimlerinin altını çiziyor… Kent sorunsalı dünya çapındadır, fakat onu ele alma seçimi ülkelerin ekonomik, toplumsal, siyasal yapılarına ve ideolojik üstyapılarina bağlıdır. Bunun uygulamaya geçilmesi ile gerçek gün yüzüne çıkar. Hususi çıkarlar ve siyasal çıkarlar içinde sıkışıp kalan şehircilik bu iki çatlak arasına küresel bir döngüye dönüşür. Kapitalist bir sektörün kuklası olmuştur.. Toplum olgusuna yerleşmeyen şehir ve şehircilik kavramlarını bu paradigmamın içine ötelemek ne kadar doğru tartışılir. Şehrin mutluluğu, büyük şehrin yogun yaşantısı, boş eğlencelerin çoğalması benzer biçimde birçok etkenin de yer almış olduğu sorunsalların çözümü için köktencilik tarzda değişimler gerekecektir. Yani varolan koşulların iyileştirmesi ve bununla beraber hiyerarşik bir denge olgusu yer almalıdır. Kentsel devrim uzak olmadığı umudu aşılayan yazarın dili ağır gelebilir fakat okunabilir bir yaratı. Farklı bir tecrübe yaşamak için iyi bir seçim olabilir… (bahar evin)

İnsanlar ilk çağlarda avcılık, toplayıcılık yaparlarken başlangıç yerlerini, işaretleyerek, isimlendirerek belirlemişler ve buralarda toplu halde yaşamaya başlayarak toplumu oluşturmuşlardır. Daha sonrasında gelişerek buralar köy haline gelmiştir. Fatihler fethettikleri toprakları yönetmek için yerleşim yeri belirlemişler ve burada askerler komutanlar ve iktidar için olmazsa olmaz malzemelerin (metal, deri) yapım edilmesi için zanaatkarlar ve işçiler barındırmaktadır. Bu işçiler zanaat karlar yalnız iktidara iş yapmaktadır. Bu politik kent tepeden tırnağa buyruk, emir ve iktidar anlamına gelir. Köylerde politik şehirlerin hakimiyeti altındadır. Bu arada mübadele ve tiçaret hep vardır. Ama başlangıçta şehirlerde yoktur. Toprak sahipleri senyörler gezici satıcıları, zanaatkarları istemezler aralarında savaşım vardır. İlerleyen zamanda bu mücadeleyi gezici satıçılar kazanarak politik şehirde etkili olmaya başlarlar. İşler artık senyörler için değil şehir için Pazar için üretmeye başlarlar. Devlette bu rekabetten faydalanarak kendi hegemonyasını kurar. Sermayenin büyümesiyle endüstri ortaya çıkar. Sanayi hammadde ve emek güçünün bolca bulunmuş olduğu için şehirlere yakın kurulur. Bu nüfusun giderek artmasına sebep olur ve tiçari gelişme, mübadele giderek artar bu tiçaret takastan, dünya pazarını açılmaya doğru ilerler. Bu arada şehirler gelişir sokak ortaya çıkar sokakta mekanlar, kafeler insanların bir araya geldikleri bölgeler ortaya çıkar sokak sahiplenme koruma anlamına gelir. Şundan dolayı mekanın sahiplenmenin olmadığı yerlerde kabahat oluşur. Sokaklar insanların karşılaştıkları yerdir fakat kısa süre sonrasında araçlar çıkmış olduğu için yollar bölünür kenarlarını yaya geçiş yerelleri ve dükkanlar yapılır. Artık sokaklar insanoğlu günlük geçmek zorunda oldukları. Evle iş arasındaki mecburi yol haline gelir. (Murat yanar)

Kentsel Devrim Ve Ekonomi: Fazlaca değişik ekonomik ve sosyolojik noktalardan kente bakmanızı sağlayacak bir yaratı sadece dili oldukça ağır. Bundan dolayı antak kalma mevzusunda güçlük yaşayabilirsiniz. (Yusuf Akın)


Kentsel Devrim PDF indirme linki var mı?


Henri Lefebvre – Kentsel Devrim kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Kentsel Devrim PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Henri Lefebvre Kimdir?

Henri Lefebvre ( d. 16 Haziran 1901 – ö. 29 Haziran 1991) Fransız sosyolog, entelektüel ve felsefecidir. Daha oldukça Neo-Marksist olarak bilinir.

Biyografi

Lefebvre, Hagetmau, Landes, Fransa’da dünyaya geldi. Paris Üniversitesi (Sorbonne)’nde felsefe okudu ve 1920 senesinde mezun oldu.

1924 senesinde birlikte çalmış olduğu Paul Nizan, Norbert Guterman, Georges Friedmann, Georges Politzer ve Pierre Morhange ile “Philosophies” adlı felsefe grubunda bir “felsefi devrim” arayışındaydı. Bu çaba, Fransız Komünist Partisi (FKP)’ne doğru kaymadan ilkin, Gerçeküstücüler ve öteki gruplarla temasa geçmelerini sağlamış oldu. Lefebvre 1928’de FKP’ye katıldı.

1930 – 1940 yılları aralığında Lefebvre, felsefe profesörü olarak çalıştı ve 1940’da Fransız Direnişine katıldı. 1944 – 1949 yıllarında Radiodiffusion Française’de yönetici oldu ve Toulouse’da Fransızca radyo yayıncılığı yapmış oldu.

Gündelik yaşam eleştirileri ilk olarak 1947 senesinde basıldığında, COBRA ve Durumcular içinde entelektüel bir tesir oluşturdu.

1958’de Lefebvre FKP’den ayrıldı. Daha sonraki yıllarda Arguments ve New Left dergisinde gösterim kuruluna katıldı.

1965 senesinde Nanterre’deki üniversiteye geçmeden ilkin, 1961 senesinde başladığı Strasbourg Üniversitesi’nde sosyoloji dersleri verdi.

Fransızca, İngilizce ve Almanca yazdı.

Lefebvre 1991 senesinde öldü.


Henri Lefebvre Kitapları – Eserleri

  • Kentsel Devrim
  • Modern Dünyada Gündelik Hayat
  • Mekânın Üretimi
  • Kent Hakkı
  • Gündelik Hayatın Eleştirisi 1
  • Sosyalist Dünya Görüşü Marksizm
  • Ritimanaliz
  • Diyalektik Materyalizm
  • Marx’ın Sosyolojisi
  • Gündelik Hayatın Eleştirisi 2
  • Gündelik Hayatın Eleştirisi 3
  • Tarih ve Tarihçi
  • Vladimir İlyiç Lenin
  • Yaşamla Söyleşi
  • Sosyalist Dünya Görüşü: Diyalektik Maddecilik
  • Marx’ın Sosyolojisi


Henri Lefebvre Alıntıları – Sözleri

  • “(…)İnkalar’da yada Aztekler’de, Yunanistan’da yada Roma’da, en küçük bilgileri; davranışları, sözleri, aletleri, alışılmış nesneleri, giysileri, vs. belirleyen bir üslup vardı. Kullanılagelen, alışılmış (gündelik) nesneler, hemen hemen içlerindeki şiiri yitirmemişlerdi. Düzyazıda yansıyan yaşam ile şiirsel yaşam birbirinden ayrılmamıştı. Bizim gündelik yaşamımız ise, üsluba karşı duyulan nostalji, üslupsuzluk ve inatla bir üslup aranması benzer biçimde özellikleriyle öne çıkar. Üslubu yoktur; eski üslupları kullanmaya yada bu üslupların kalıntıları, yıkıntıları ve anıları içine yerleşmeye yönelik çabalara karşın kendine bir üslup yaratmakta başarısız kalır. O aşama ki, üslup ve kültür, birer karşıtlık olarak tanımlanacak denli birbirinden ayırt edilebilir. Gündelik hayata ayrılan toplam, gündelik olanın tecim ve para ekonomisinin genelleşmesinden, XIX. yüzyılda kapitalizmin kurulmasının arkasından edinmiş olduğu özgüllüğü açmayarak, kavramları muğlaklaştırır ve birbirine karıştırır. Böylece, dünyayı anlatmayı üstüne alan düzyazı her şeyi, metinleri, yazılanları, yazıların yanında nesneleri salgın eder; ta ki şiir bu yayılmanın önünde geri çekilene kadar(…)” (Modern Dünyada Gündelik Hayat)
  • Burjuva ekonomistlerin nesneler (emtia, para, ana para) içinde ilişkiler gördükleri yerde, Marx insanoğlu içinde ilişkiler ortaya çıkarmıştır. (Vladimir İlyiç Lenin)
  • Yaratıcı kapasitenin(hayal gücünün) ilk olarak varolanla hem kavramsal hem de gerçek, ideolojik ve ergonomik bir kopuş gerektirdiği bellidir. Bu kopuş nevroza, şizoide, paranoyaya kadar gidebilir. (Gündelik Hayatın Eleştirisi 3)
  • Kral Davud Ahit Sandığı önünde dans etmişti;Doğu’daki dinlerde (Budizm? Şintoizm?) mukaddes danslar vardır ;insan bedeni, ilahiyatçıların tasvir etmiş olduğu suretiyle, evrenin doğumunu ve ölümünü aktarır… (Ritimanaliz)
  • İkincisi, ahlâklar davranış ve düşüncelere, aslı-astarı olmayan değerler yakıştırdılar, onları allayıp pulladılar. Meselâ ferdi faaliyetin sınırı olan oluşu karşısında ya da bir acı karşısında gösterilen sabır, bir erdem kılığına sokuldu: stoacıların ya da hıristiyanların tevekkülü benzer biçimde… Pek rahat bir durum ya da başka türlüsü mümkün olmayan bir boyun-bükme (edilginlik) o süre gerek ahlâkçı için, gerekse o ahlâkı benimseyen kimse için büyük bir ehemmiyet, bir kıymet aldı. Bu durum ile ahlâkî büyüklüğü duymak için isteyerek acı çekmek ya da nefsin gemleyip sınırlandırmak durumu içinde, sık sık ve çarçabuk geçiliveren bir adımlık bir ara vardır. O süre insan kendi zincirlerini doğru atılmış olur ve bunu yaparken özgürlüğe, kavuştuğunu sanır. İmkânlarının sınırına vardığı ve varlığının çemberli ve sınırı olan bulunduğunu acı bir halde duyduğu süre, ahlâkın sonsuzluğuyla karşı karşıya geldiğini sanır. “Ahlâken büyüklük” deyimi aldatıcıdır, bundan dolayı ahlâk hiçbir süre, belirli bir andaki averaj toplumsal uygulama’yı -ferdin içinde vicdan biçiminde, ferdin haricinde nasihat ve müeyyide biçiminde- onaylamaktan başka bir iş yapmaz. (Sosyalist Dünya Görüşü: Diyalektik Maddecilik)
  • “(…)Felsefeci, felsefeci kimliği dolayımıyla tamamlanmış bir aklın vücut bulmuş hali olmayı istediği andan itibaren, bir hayal dünyasında yaşamaya adım atar. İnsanın olanaklarını felsefi araçlarla gerçekleştirmek istediğinde, bu araçlara haiz olmadığını görür. Felsefe, felsefi olmayanı dışlayarak, kendisini tanımlanmış ve tamamlanmış bütünlük olarak duyuru ettiğinde, sadece kendi çelişkisini gerçekleştirir ve kendi kendisini ortadan kaldırır(…)” (Modern Dünyada Gündelik Hayat)
  • Maraziliğin şiddetlenmesi, yaratıcının gündelik yaşamın üzerine çıkmasını elde eden tek şeydir. Fakat kuvvetli bir sanayi halini almış kültür üretimi bu maraziliği olumsuzlar ya da inkar eder. Bu yüzden yeni bir sanat tipi türer; Güvenlik içinde mutluluk sanatı. Oysa ki yaratı, hakim olunan ya da olunamayan kaygıdan meydana gelir. (Gündelik Hayatın Eleştirisi 3)
  • gündelik yaşam inşasının, egzotik ya da kendinden geçirici ritimlerin devasa başarısıyla beraber, toplumsal hayatta müziğin büyüyen rolüyle beraber ölümün kendinden geçiriciliğine varana dek tüm kuralların ihlali içinde ‘uyuşturucu etkisiyle bilinci yitirme’ ve gündelik yaşamın dışına cıkma arayışıyla beraber gelişmesi tesadüfmüdür?… (Ritimanaliz)
  • Formel mantık asla içeriksiz olması imkansız, yalnızca içinde ne olduğunun bir parçasını kopartır, onu incelte incelte iyice “soyut” hale getirir fakat ondan asla tamamen kurtulamaz. (Diyalektik Materyalizm)
  • Üretim yalnız işgücü ve üretim araçlarının değil, toplumsal tahakküm ilişkilerinin de tekrardan üretimini ihtiva eder ve kapsar. (Gündelik Hayatın Eleştirisi 3)
  • Demek ki, toplumsal ilişkilere somut anlaşılabilirlik [kavranabilirlik]
    kazandıran şey devrimci praksis’tir. Devrimci praksis, tasarımlar
    ile gerçeklik; kurumlar (üstyapılar) ile üretici güçler (temel)
    ve formlar ile içerik içinde çakışmanın ortaya çıkmasını
    sağlar. Burada, temel bir kavramla; aşma (depassement) kavramıyla
    tekrardan karşılaşıyoruz. Aşma, toplumsal-olanın akliliğini
    ve insan zihinlerinde canlı bir fikir olarak anlaşılabilirliği yaratmaktadır. (Marx’ın Sosyolojisi)
  • Oturduğu evden çıkıp yakındaki ya da uzaktaki gara, tıklım tıklım dolu metroya, büroya ya da fabrikaya koşturan, akşam olduğunda aynı yolu gerisin geri teperek evine gelen ve tekrardan başlamış olacak ertesi güne hazırlanmaya çalışan kimsenin gündelik yaşamını idrak etmek için insanoğlunun gözlerini açması yeter. (Kent Hakkı)
  • Paradigmanın esrarengiz gücü şudur : Karanlık olanı saydam olana dönüştürmek, karanlığın “nesnesini” şekilsizleştirmeden -yalnızca formülasyonu sayesinde- aydınlığa taşımak. Kısacası, sökmek. Bilgi, direnişleri, gölgeleri ve “varlıklarını” ortadan kaldırarak, hayranlık verici bir bilinçdışıyla iktidarın hizmetine girer. (Mekânın Üretimi)
  • Marksçılık gerçeklerin dışından bir ekip değerler koymayı reddederek, dolayısıyla ahlâkî değerlerin temellerini gerçeklerin içinde arayarak, ahlâkî yabancılaşmadan ve ideolojik yanılsamalardan sıyrılımış yeni bir törebilim(ethique) oluşturmak icap ettiğini söyler. (Sosyalist Dünya Görüşü: Diyalektik Maddecilik)
  • Marksçılık duygulu ve gözü yaşlı Blbir hümanizma getirmez. Marks proletaryayla, bu derslik baskı altında ezildiği için, onun ezilişine acımak için ilgi duymamıştır. Marks, proletaryanın baskıdan iyi mi ve niçin kurtulabileceğini, insanları bekleyen imkânlara varacak yolu proletaryanın iyi mi ve niçin açabileceğini göstermiştir. Marksçılık proleteryayla, zayıf olduğundan değil, bir kuvvet olduğundan; bilgisiz olduğundan değil, bilgiyi kendine mal edeceği ve zenginleştireceği için; burjuvazi tarafınca gayrî-beşerîlîğe itilmiş olduğu için değil, insanoğlunun geleceğini proleterya kendinde taşımış olduğu ve o övüngen burjuvaziyi gayrî-beşerî bularak reddettiği için ilgilenir. (Sosyalist Dünya Görüşü: Diyalektik Maddecilik)
  • İyi bir tarihçi, efsanelerin canavarına benzer: insanlık onurunun kokusunu almış olduğu yerin avlanacağı bölge bulunduğunu bilir. (Tarih ve Tarihçi)
  • Şehirciliği hem maske hem de vasıta olarak ifşa etmek gerekir: O, devletin ve politik eylemin maskesi, bir strateji ve sosyo-mantık içinde gizlenmiş çıkarların aracıdır. Şehircilik, mekanı bir sanat eseri olarak ya da öne sürdüğü teknik nedenlere gore biçimlendirmeye çalışmaz. Gerçekte bir politik mekanı biçimlendirmeye çalışır. (Kentsel Devrim)
  • Logos yalnızca bir yazışma aracı değildir. Onu teşvik eden ve onun düzenlemiş olduğu duygular ve heyecanlar için bir filtredir. Bu sıfatla bir tür varlıktır, bir varlık biçimidir. (Gündelik Hayatın Eleştirisi 2)
  • Birkaç günde eski Rejim toplumsal, etik ve ruhsal tüm sonuçlarıyla değilse de objektif te­melleri ve kurumlarıyla yok oldu: Serfliğin artık­ları, asillerin toprak mülkiyeti, yarı derebeyi kast­lar rejimi, erkekle kadının eşitsizliği, ulusal azın­lıkların ezikliği, Kilisenin resmi olan imtiyazlı du­rumu, vb. Ortaçağ geçmişinin devasa bir arıtılması ile bununla birlikte bankaların, demiryollarının, ağır sanayinin millileştirilmesi sağlanıyor ve üretim ile dağıtım üstünde işçi kontrolü kuruluyordu. Böy­lece iki devrim oluşmaktaydı: Fransada 1789-1793’­de meydana getirilen, feodaliteye karşı yönelmiş ihtilale uyan demokratik burjuva devrimi, üstelik bu devrim son raddesine kadar güdülmekteydi ve üretim toplumsal ilişikilerinin toplumcu dönüşümünün başlan­gıcı, objektif ön verisi, şartları ile, toplumcu dev­rim. (Vladimir İlyiç Lenin)
  • Fethedilmemiş iğrenç refah göz ardı edilen ve küçümsenen tüm yoksunluklar, tüm çatışmalar, yetkin doğrulanmış çocukluk seni tanıyorum. Çocukluğumun iğrenç huzuru! Kurtulmak için, bu külü söndürmek için ne kadar sorun çekmek gerekiyor. “Gerçek mümin çatışmasız değildir. İnanç kaygıdan doğar.” bu şekilde mi diyecekler. Hangi kaygı? Evet batak bir refah içinde cerh eden kaygı. Derin yoksunluklar mistik kesinliklerden ayrılmaz olduğundan huzurla karışmış kaygı. (Gündelik Hayatın Eleştirisi 1)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş