Eğitim

Kokular Kitabı – 1 – Vedat Ozan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kokular Kitabı – 1 – Vedat Ozan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kokular Kitabı – 1 kimin eseri? Kokular Kitabı – 1 kitabının yazarı kimdir? Kokular Kitabı – 1 konusu ve anafikri nedir? Kokular Kitabı – 1 kitabı ne konu alıyor? Kokular Kitabı – 1 PDF indirme linki var mı? Kokular Kitabı – 1 kitabının yazarı Vedat Ozan kimdir? İşte Kokular Kitabı – 1 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Vedat Ozan

Editör: Mesut Varlık

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9786051418254

Sayfa Sayısı: 390


Kokular Kitabı – 1 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kokular Kitabı, nihayet elinizde!

Artık gönül rahatlığıyla “burnunuzun dikine” gidebilirsiniz.Ama sanmayın ki kokular yalnız doğruları söyler .Kandığımız yalanlar için de bir kılavuz hem de Kokular Kitabı. 

“Koku” denince, Türkiye’de akla ilk gelen isim; Vedat Ozan.İlk kitabı ve uzun soluklu çalışmasının ilk cildi Kokular Kitabı’nda meselenin derhal her cephesini kuşatıyor: mitoloji, kültürel tarih, kimya, iktisat-politik, psikoloji, edebiyat, gündelik yaşam…

Bu kitabı okuduktan sonrasında; bir bebeği severken, doğalgaz faturanızı yatırırken, başınızın üstünden bir güvercin sürüsü geçerken, alışveriş yaparken, ansızın nostaljiye kapıldığınızda, kendinizi karşı eşeysel etkilemeye çalışırken yakaladığınızda, hatta asansöre bindiğinizde, artık başka çağrışımlarla düşünmeye başlayacaksınız.

Kokular Kitabı’nı dönerek dönerek okuyacaksınız; burnunuzda tütecek… Ama hepsi bu değil, merak etmeyin! Daha üç cilt sırasını bekliyor: bunun parfümü var, kültürel zamanı var, lezzet boyutu var. Annemizin karnındayken başlamış olan koku’yla maceramızın detaylı hikâyesi, gene orada başlamış olan lezzet’le tamamlanacak. İnsanın gizli saklı pusulası burnun, dolayısıyla koku’nun akla gelen, gelmeyen neredeyse her şeyimize sirayet eden hayatına hoş geldiniz…

“Bir odaya girip o odanın duvarındaki bir resmi yada nesneyi tesadüfen görmemiş olabiliriz fakat aynı odadaki kokuyu es geçmemiz, atlamamız imkânsız. Bu, kaçınılmaz bir uyaranla karşı karşıyayız, demek.”

(Tanıtım Bülteninden)


Kokular Kitabı – 1 Alıntıları – Sözleri

  • Birinin kokusu, beynimizdeki bellek modülünde doğru ve hoş anıları tetiklemediyse, itici yada sakınma duygusu uyandıran bir bellek ilmeğine uyarı yaptıysa, o insana daha başlangıçta soğuk yaklaşabiliriz.
  • Kokuyla geri çağırılan anıların duygu yoğunluğunun en mühim örneklerinden önde gelen bu vakaya ” Proust Fenomeni” deniyor.
  • ….niçin hanım seçiyor? Bundan dolayı doğada, doğuran seçicidir.
  • Yaşlanan insanların bir “yaşlılık kokusu” vardır bilirsiniz. Türkiye’de neredeyse sempatiyle karşılanan bu kokuya, Japon toplumunda hiçbir hoşgörü yok.
  • MHC:
    Major Histocompatibility Complex/ Büyük Doku Uyuşum Karmaşası
  • Her ne kadar vücut kokusu eş seçiminde pozitif bir referans olmaktan çıkmış olsa da, negatif referans olma hali devam ediyor, kokusunu beğenmediğimiz birisiyle ilişki içine girmekten imtina ediyoruz.
  • Hijyen kolaylığı elde eden unsurların icadı, insanoğlu içinde eşitlik duygusuna her şeyden oldukça zarar vermiştir.
  • Hutteritlerin yaşam düsturları pasifizm üstüne kurulu.
  • Kokmamak için en sıhhatli yol, güne başlarken ve günü sonlandırdığımızda, akan suyla, sabun bile kullanmadan şakır şakır bir duş yapmak.
  • Yeni Gineli bir kabilede bir dostla vedalaşmak, elini onun koltukaltına sokarak ovuşturmak şeklinde yapılıyor.


Kokular Kitabı – 1 İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Koku diye başlıyorsunuz kitaba. Mitoloji, etimoloji, tarih, felsefe, tababet… 350 sayfalık kitap elinizde büyüyor büyüyor bir ansiklopedi seti kadar oluyor. Okudukça kitaba uzaktan her bakmış olduğunuzda niçin burnunuza lavanta kokusu ya da en azından gözünüzün önüne lavanta bahçeleri geldiğini anlamlandırmaya başlıyorsunuz. Bu kitap bir edinim. Deneyin:) (CD)

TAVSİYE EDİYORUM: Zaten kokulara ve bilhassa parfümlere ilgili biri olduğum için epeydir merak ettiğim bir serinin ilk kitabıydı kendisi. Kitap yardımıyla koku duyusuna bakış açım değişti, kokuların hayatımdaki yerini yeniden gözden geçirmemi sağlamış oldu. Epey informasyon edindim, bunu da oldukça anlaşılır ve keyifli bir üslupla yapmama vesile oldu Vedat Bey. (Mustafa Celik)

Bu yıl okuduğum en keyifli, en bilgilendirici kitaptı okumam birazcık uzun sürdü şundan dolayı araya birçok iş girdi, yoksa oldukça akıcı kolay okunan bir kitap . Yazarın, serinin öteki kitaplarını da okuyacağım. (Freya)


Kokular Kitabı – 1 PDF indirme linki var mı?


Vedat Ozan – Kokular Kitabı – 1 kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Kokular Kitabı – 1 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Vedat Ozan Kimdir?

M. Vedat Ozan, (d. 1959) Türk parfümör, koku uzmanı ve fotoğrafçı.

1978 senesinde Kadıköy Anadolu Lisesi’ni (Kadıköy Maarif Koleji) tamamlamış oldu. Yüksek öğrenimi 1980 senesinde Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladı. İFSAK’ta fotoğraf üstüne almış olduğu eğitimlerin arkasından proje koordinatörlüğü ve fotoğraf eğitmenliği yapmış oldu. Bunun yanı sıra İFSAK Dergisi gösterim kurulunda da yer aldı.

Profesyonel bağımsız parfümörlüğünün yanı sıra duyular (ve bilhassa koku duyusu) mevzusunda emek harcamalar yapmış oldu. 2009-2012 içinde 94.9 frekansından gösterim meydana getiren Açık Radyo’da Salı sabahları 10.30’da Koku adlı programı hazırlayıp sundu. Koku duyusu ile ilgili olarak çeşitli konuşma ve seminerlere katıldı, hem de üniversitelerde çeşitli derslere misafir eğitmen olarak çağrı edildi. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Kültürel İncelemeler, Lisanüstü programında “Duyuların Kültürel Tarihi” adlı dersin ve Bilgi Eğitim Kurumunda “Koku Temel Eğitimi” sertifika programının eğitmenliğini yapmaktadır. Bunun yanı sıra birçok dergide koku üstüne makaleler kaleme aldı. Harper’s Bazaar, Marie Claire Maison, Vogue Türkiye şeklinde dergilerde de kendisi ile koku duyusu üstüne meydana getirilen söyleşiler yer aldı.

Şu an çalışmalarını kokucuk.com web sitesi üstünden sürdüren Vedat Ozan, koku duyusu üstüne atölyeler düzenliyor.

wikipedia


Vedat Ozan Kitapları – Eserleri

  • Kokular Kitabı – 1
  • Parfümler
  • Kokular Kitabı 3
  • Lezzetler


Vedat Ozan Alıntıları – Sözleri

  • Yeni Gineli bir kabilede bir dostla vedalaşmak, elini onun koltukaltına sokarak ovuşturmak şeklinde yapılıyor. (Kokular Kitabı – 1)
  • 17. yüzyılda, eğer saray tarafınca iltimas geçilmeye uygun bulunduysa, kendilerine kraliyet damgalı bir “patent mektubu” verilen kişiler vardı. Bu kişilerin işi, iksir satmaktı. Bu satılan iksirlere de “patentli ilaç” adı verilirdi. ……….. satılanın ilaç olarak bir faydası yoktu. O zamandan başlamış olan bu akım, halen bugüne dek sürmekte ve kah iksir, kah yutulacak hap şeklinde bu şekilde olağanüstü ürünler satılmakta. ………. Reçetesiz satılıyorlar ve yalnız eczane raflarında görülmeleri, pazarlamacının ürünü sağllıklı bir alanda konumlandırma çabasından değişik bir anlam ifade etmiyor. Yani benzin istasyonunda da satılabilirlerdi fakat biz o vakit bu ürünleri yeterince kuvvetli bir sıhhat ve tıp bağlantısıyla değerlendiremezdik. (Lezzetler)
  • Bundan dolayı yaşam sandığımız kadar karışık değil. Sadece hepimiz kimi zaman bağlantıları kurmaktan uzak kalıyoruz, hepsi bu. (Lezzetler)
  • Keyifle yenebilecek sıhhatli bir çikolata iyi mi olmalıdır? Öznellikten mümkün mertebe kaçarak ve değişik kriterler kullanarak bu soruya baktığımızda yanıt rahat: Kesinlikle koyu renkli, “bitter” tabir ettiğimiz, içinde minimum yüzde 70 yada daha çok kakao katı maddesi olan çikolatalar; zira bunların şekeri daha azca ve doymuş yağ oranı oldukça düşük. Eğer “ bitter çikolata beni zorlar” derseniz ya minimum yüzde 40 kakao katı maddesi içeren sütlü çikolata ya da minimum yüzde 30 kakao yağı içeren beyaz çikolatalar bulup tüketmenizde yarar var (Lezzetler)
  • “Ben bayanları giydirmiyorum, onları çiçeğe dönüştürüyorum.”
    Christian Dior (Parfümler)
  • Her ne kadar vücut kokusu eş seçiminde pozitif bir referans olmaktan çıkmış olsa da, negatif referans olma hali devam ediyor, kokusunu beğenmediğimiz birisiyle ilişki içine girmekten imtina ediyoruz. (Kokular Kitabı – 1)
  • Edgar Allan Poe (Parfümler)
  • MHC:
    Major Histocompatibility Complex/ Büyük Doku Uyuşum Karmaşası (Kokular Kitabı – 1)
  • Kamplardan sağ kurtulanlar, Mengele’nin bu yüzden devamlı 4711 Echt Kölnisch ısser adlı ünlü limon kolonyasnıı kullandığını konu alıyor. (Kokular Kitabı 3)
  • “Kara Ölüm” de denilen vebanın bulaşma sistematiği temelde şu şekilde çalışıyor: Hastalığı taşıyan pire fareye yapışıyor. Ancak hastalanan fare acele öldüğünden yumurtalarıyla birlikte ilk bulmuş olduğu insana geçiyor. Geçtiği insan hasta olup ölürken de gene farelere geri dönerek bir hastalık bulaşma döngüsü yaratıyor. Her ev sahibinin öldüğü bir döngü doğrusu bu bahsettiğimiz.
    Limonen-D ise çöplük alanlara dadanan fareleri çöp yığınındaki taze sıkılmış limonların kabuğunun içinde karşılıyor ve hem pireyi hem de yumurtalarını “etkisiz” hale getirdiğinden döngüyü kırıyor. O dönem bunun bilincinde olmadan çılgınca limon ve limonata tüketen Fransa’nın, bilhassa de Paris’in, salgın hastalıklardan azca hasarla kurtulabilmesi, işte bu kadar rahat bir içecek modasından kaynaklanıyor. (Lezzetler)
  • Kokmamak için en sıhhatli yol, güne başlarken ve günü sonlandırdığımızda, akan suyla, sabun bile kullanmadan şakır şakır bir duş yapmak. (Kokular Kitabı – 1)
  • Peki, gazla adam öldürmek birden mi akıllarına geliyor? Tabii ki hayır ve kimyasalların tabanca olarak kullanımına oldukça önceleri, MÖ lOOO’li yıllarda Çinlilerin arsenikli duman uygulamasıyla rastlıyoruz. Topyekun savaşlarda ilk kullanımı ise I. Dünya Savaşı yıllarına denk düşüyor ve ilk kullananlar Fransızlar. Hemen akabinde, hemen sonra birleşerek LG. Farben adlı geçici tecim tröstünü oluşturan Bayer, BASF ve Hoechst’ün ürettiği gazlar, bu kez
    Almanlar tarafınca ünlü Ypres Muharebelerinde kullanılıyor. Ypres’te siperin içinde öldürücü hardal gazına maruz kalıp da tesadüfen yaşamı kurtulan askerler, sonraları bu gazı leylak, turp, sarımsak, soğan ve başta hardal olmak suretiyle çeşitli baharatın karışımından oluşan bir koku olarak tanımlıyorlar.”Sarımsak, soğan” dedim diye aldanmayın, öldürücü olmasına
    karşın kesinkes “hoş bir kokusu vardı” diye tanımlanıyor hardal gazının kokusu. Aslında san-kahve arası bir sıvı olan sülfür hardalının kokusu yok. Ancak havayla karışıp gaza dönüştüğünde gerçekleşen tepki sonucunda hardala yakın koku profiline haiz bazı uçucu koku molekülleri oluşuyor. (Kokular Kitabı 3)
  • Laura Biagotti’nin Roma’sı, (Parfümler)
  • Yaşlanan insanların bir “yaşlılık kokusu” vardır bilirsiniz. Türkiye’de neredeyse sempatiyle karşılanan bu kokuya, Japon toplumunda hiçbir hoşgörü yok. (Kokular Kitabı – 1)
  • Moda, arzu yapım eden bir fabrikadır. (Parfümler)
  • Nikotin, kafein yada kokain falan şeklinde alkaloid olarak adlandırılan kimyasal bileşimler ailesinden. Bunların hepsinin ortak özelliği, acımsı olmaları, bir çok kez miktara bağlı olarak zehirleyici özelliklerinin bulunması ve naturel varlık sebeplerinin, içinde bulundukları bitkiyi hayvanların yemesine karşı bir koruyucu kalkan görevi görmeleri. Biz insanoğlu fazlasıyla acayip yaratıklar olduğumuz için o bitkinin “yeme beni-zehirlerim seni” uyarısını göz ardı ettiğimiz şeklinde, bu acılık ve zehir halinden de keyif alarak saçmalık şampiyonu ender canlı türlerinden biri olarak evrenselleşiyoruz. (Kokular Kitabı 3)
  • Orada bulunmuş olduğu süre içinde o denli dik durup çevresini de o denli şenlendirip canlandırıyor ki, koğuş arkadaşları onu kampa girerken koluna dövmelenen mahkum numarası olan 4714 yada “Milena” diye değil, azca ilkin bahsettiğim o zamanların en ünlü limon kolonyası 4711 diye çağırıyorlar. (Kokular Kitabı 3)
  • 16 Mart 1988 günü, sabahleyin saat 11’e doğru, sekiz uçaklık filo, 14 sorti yapmış oldu. Attıkları bombalarda hardal, sarin ve VX gazı vardı. Ilkin bir şey anlamadı insanoğlu, hatta çocuklar gülümsemeye falan başladılar, şundan dolayı uzaktan hoş bir “elma kokusu”geliyordu burunlarına ve içlerine çektiler bu tatlı kokuyu. Zaten son sözleri de, “Daye behna seva te”, “Anne elma kokusu geliyor” oldu. Sonra derileri yan maya, solunum sistemleri çökmeye başladı. Beş binden fazla insan öldü, on beş bin şahıs yaralandı Halepçe’de. (Kokular Kitabı 3)
  • Domates, öteki meyveler şeklinde tatlı olmadığından halk dilinde sebze olarak sınıflandırılmasına karşın aslen bir meyve. Meyve ile sebze ayrımında esas olan; tatlılık oranı yada pişirilebilir olması şeklinde bizi yanıltan özellikler değil, tohum olma hali.
    Meyve, bitkinin döllenme sonucu oluşan tohumlarını taşıyan bir organ ve nebat tarafınca bu işlevi yerine getirmesi için üretiliyor. Sebze ise bitkinin kök, beden, yaprak şeklinde üreme amaçlı olmayan bölümlerine verilen isim.
    Ancak hepimiz genel anlamda bu biyolojik ayrıma saygınlık etmeyip pişmemiş yenebilenleri meyve, pişebilenleri sebze yada tatlıları meyve, tatlı olmayanları sebze diye adlandırdığımız için zeytin, kabak, salatalık, patlıcan şeklinde pek oldukça gerçek meyveyi sebze zannediyor, gene aslen meyve olan fındık yada cevizi ise dış kabuklarındaki sertlikleri sebebiyle “kuru yemiş” diye ayrı bir kategoriye yolcu ediyoruz. (Lezzetler)
  • acıbademin, doğrusu meyve çekirdeğinin kendisini yiyecek istiyorsanız birazcık da dikkatli olmak gerek, zira içinde yaratı oranda da olsa hydrogen eyanide bulunabiliyor, yırtıcı halinde Hydrogen eyanide de, ll. Dünya Savaşı esnasında I. G. Farben tröstüne bağlı bir yapınak tarafınca üretilen ünlü Zyklon B adlı, ilkin böcek ilacı, hemen sonra da toplama kamplarındaki gaz odalarında zehir olarak kullanılan
    silahın etken maddesi. (Parfümler)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş