Eğitim

Kokular Kitabı 3 – Vedat Ozan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kokular Kitabı 3 – Vedat Ozan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kokular Kitabı 3 kimin eseri? Kokular Kitabı 3 kitabının yazarı kimdir? Kokular Kitabı 3 konusu ve anafikri nedir? Kokular Kitabı 3 kitabı ne konu alıyor? Kokular Kitabı 3 PDF indirme linki var mı? Kokular Kitabı 3 kitabının yazarı Vedat Ozan kimdir? İşte Kokular Kitabı 3 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap



(*3*)
Yorum

Kitap Künyesi

Yazar: Vedat Ozan

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9786051850894

Sayfa Sayısı: 460


Kokular Kitabı 3 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Şimdi “burnunun dikine gitmeyen” kültürler düşünsün! Kokular Kitabı’nın Kültürler durağına hoş geldiniz… Uygarlığımızın kokusu çıktığına gore -artık anlatmaya hacet yok ama- koku denince Türkiye’de akla gelen ilk isim; Vedat Ozan’a kulak vermekte yarar var. Sanki burnumuz yokmuş şeklinde kurduğumuz uygarlıktan gelen “fena kokular” muhtemelen hayatî tehlikelere işaret ediyor. Burunla ve parfümle kurulan kültürlerin haritası açılıyor önünüze!

Paris’in saray âlemlerinden Mısır Çarşısı’na, yağmurlu kadınlardan Kanunî’nin pamuğuna, Roma’nın helalarından Çinlilerin tütsülerine, rüzgârın evlatlarından Medicilere dek akılalmaz bir coğrafya… Üstelik -elbette- sayısız “gereksiz data” eşliğinde! Haydn’ın senfonilerinden Duchamp’ın pisuarına, bebek İsa’nın ziyaretçilerinden modern sanat müzelerine, Kafka’nın aşkından James Joyce’un bıyık fincanına, mesenlik müessesesinden tütsülü saatlere dek, kültürlerin olmazsa olmaz unsurları olan sanatın ve zanaatın akla hayale gelmedik ayrıntıları, hikâyeleri…Uygarlığın kokusunu almaya ve kokunun uygarlığına hazır olanları, sayfaları çevirmeye çağrı ediyoruz.

Not: Cinsiyet farkı gözetmeksizin! Okuyan anlamış olur Siz bu cildi okuyadurun, ikimiz de bu sırada

Lezzetler cildini hazırlayalım!

“Bizim toplumumuzda üstü örtülü geçen ve bastırılmış koku duyusunu, daha açık ve belirgin halde ele alındığı uzak kültürlerin örnekleriyle beraber düşününce bir ihtimal daha değişik algılayabilir, maalesef uzak kaldığımız duyusal çeşitliliğin ayırdına varabiliriz.”


Kokular Kitabı 3 Alıntıları – Sözleri

  • Kendimizi dünyanın merkezi olarak görüyor, bu merkezileştirmeyi de hem fert hem cemiyet olarak yapıyoruz. “Benden başka doğru yok”un devamında gelen “bizden başka doğru yok”…
  • Evet, Amerikalılar başlatıyor, İngilizler ve Sovyetler takip ediyor fakat şüphesiz ki bu ırk safiaştırma politikalarının en kanlı
    örnekleri Nazi süreci Almanya’sında görülüyor. Sadece gelecek olana yönelik strerilizasyonu yapmakla kalmayıp, o an mevcut bulunduğunu iddia ettiklerini de yok etmeye vardırıyorlar.
  • 16 Mart 1988 günü, sabahleyin saat 11’e doğru, sekiz uçaklık filo, 14 sorti yapmış oldu. Attıkları bombalarda hardal, sarin ve VX gazı vardı. Ilkin bir şey anlamadı insanoğlu, hatta çocuklar gülümsemeye falan başladılar, bu sebeple uzaktan hoş bir “elma kokusu”geliyordu burunlarına ve içlerine çektiler bu tatlı kokuyu. Zaten son sözleri de, “Daye behna seva te”, “Anne elma kokusu geliyor” oldu. Sonra derileri yan maya, solunum sistemleri çökmeye başladı. Beş binden fazla insan öldü, on beş bin şahıs yaralandı Halepçe’de.
  • Irksal safiaştırma hareketinin pratiğe geçirildiği Auschwitz ve benzeri toplama kamplarının kokusal profılleri, devasa hayvan çiftlikleri yada mezbahalarla neredeyse özdeş.
  • Gözünüzü kapatarak bir canlandırma yapın lütfen. Karanlık bir Ortaçağ evi. İçeride bir karı karalar giyinmiş, muhtemelen cildi de akıntılı çıban ve sivilceler içinde. Önünde “blop blop!” kaynayan yeşilli sarılı sıvı dolu bir kazan var ve kazandan da ortama tarifsiz iğrençlikte koku taşıyan dumanlar yükseliyor. Nedir bu sizce? Tüm klasik çocuk masallarında rastlayabileceğiniz bir cadı imgesi, değil mi? Peki, bir sual sorayım: Hiç adam cadı duydunuz mu masallarda?
  • Nikotin, kafein yada kokain falan şeklinde alkaloid olarak adlandırılan kimyasal bileşimler ailesinden. Bunların hepsinin ortak özelliği, acımsı olmaları, bir çok kez miktara bağlı olarak zehirleyici özelliklerinin bulunması ve organik varlık sebeplerinin, içinde bulundukları bitkiyi hayvanların yemesine karşı bir koruyucu kalkan görevi görmeleri. Biz insanoğlu fazlasıyla acayip yaratıklar olduğumuz için o bitkinin “yeme beni-zehirlerim seni” uyarısını göz ardı ettiğimiz şeklinde, bu acılık ve zehir halinden de keyif alarak saçmalık şampiyonu ender canlı türlerinden biri olarak evrenselleşiyoruz.
  • Peki, gazla adam öldürmek birden mi akıllarına geliyor? Tabii ki hayır ve kimyasalların tabanca olarak kullanımına oldukça önceleri, MÖ lOOO’li yıllarda Çinlilerin arsenikli duman uygulamasıyla rastlıyoruz. Topyekun savaşlarda ilk kullanımı ise I. Dünya Savaşı yıllarına denk düşüyor ve ilk kullananlar Fransızlar. Hemen akabinde, sonrasında birleşerek LG. Farben adlı geçici tecim tröstünü oluşturan Bayer, BASF ve Hoechst’ün ürettiği gazlar, bu kez
    Almanlar tarafınca ünlü Ypres Muharebelerinde kullanılıyor. Ypres’te siperin içinde öldürücü hardal gazına maruz kalıp da tesadüfen yaşamı kurtulan askerler, sonraları bu gazı leylak, turp, sarımsak, soğan ve başta hardal olmak suretiyle çeşitli baharatın karışımından oluşan bir koku olarak tanımlıyorlar.”Sarımsak, soğan” dedim diye aldanmayın, öldürücü olmasına
    karşın kesinkes “hoş bir kokusu vardı” diye tanımlanıyor hardal gazının kokusu. Aslında san-kahve arası bir sıvı olan sülfür hardalının kokusu yok. Ancak havayla karışıp gaza dönüştüğünde gerçekleşen tepki sonucunda hardala yakın koku profiline haiz bazı uçucu koku molekülleri oluşuyor.
  • Kamplardan sağ kurtulanlar, Mengele’nin bu yüzden devamlı 4711 Echt Kölnisch ısser adlı ünlü limon kolonyasnıı kullandığını konu alıyor.
  • Orada bulunmuş olduğu süre içinde o denli dik durup çevresini de o denli şenlendirip canlandırıyor ki, koğuş arkadaşları onu kampa girerken koluna dövmelenen mahkum numarası olan 4714 yada “Milena” diye değil, azca ilkin bahsettiğim o zamanların en ünlü limon kolonyası 4711 diye çağırıyorlar.
  • Kurtulanların anılarında parfümünden çokça bahsedilen bir de “Güzel Canavar” olarak anılan ve gene kendi aleminde bayağı ünlü Irma Grese adlı bir karı subay var kampta. Ravensbrück ve Bergen-Belsen kamplarındaki hanım mahkumlardan görevli olan Grese, bununla birlikte Nürnberg yargılamalarında asılan en genç
    cenk suçlusu olarak da tarihe geçiyor.


Kokular Kitabı 3 İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bir bilim kitabının (bu sebeple yazar titiz bir halde kaynakçasını hazırlamış) bu kadar rahat okunması , bilgilerin merak uyandırıcı şekilde verilmesi … koku duyusunun meğer ne yollar ne kültürlerden geçtiğini görünce şok olacaksınız. 2020 ‘ de okuduğum en akıcı ve bilgilendirici kitap olabilir (Çiğdem Vuran)

Eser, Gayet keyifli üslubuyla , insanı şoka sokabilecek keyifli yada hüzünlü data bombardımanıyla size adeta ansiklopedik detayları ,bir hap şeklinde yutturmakta kitap/kitap–73022 yazar/i10533 (Mustafa)

“Koku”nun ne olduğu, nelere kadir olduğu, iyi mi geliştiği ve evrildiği, çağlar boyu insanoğlu tarafınca iyi mi yorumlandığı, dahası kimler tarafınca yorumlandığı, hangi diyarları kat etmiş olduğu, hangi denizleri aştığı, hangi rüzgarlara karıştığı, insanlık evveliyatına iyi mi izler bıraktığı, insanlığa neler katmış olduğu ve bizlerden neler götürmüş olduğu ile ilgili, kişisel kanaatimce, yerinin doldurulması epey zor bir yaratı.
Henüz Türkçe’ye bile çevrilmemiş onca eserden damla damla süzülerek bu kitaba akıtılmış, birbiriyle ilişkilendirilmiş, analizlenmiş ve sentezlenmiş o denli oldukça data ve akıl yürütme var ki bu kitabı bir kere okumanın kafi geleceğini sanmam hiç kimseye.(ki ben biri parça parça olmak suretiyle iki sefer okudum)
Koku terimini, 360 derecenin her açısından net bir halde görebileceğiniz, kokuyu somutlaştıran, kitabın içinden çıkarıp masanızın üzerine pat diye bırakıp, ince ince incelemeniz için size her türlü kolaylığı elde eden bir yazarın ve yayınevinin elinden çıkmış.(bunu serinin ilk iki kitabını da katarak söylüyorum). Kişisel ilgi alanlarım açısından bana ilk iki kitaba gore daha oldukça hitap ettiğini söyleyebilirim “Kültürler”in.
Ayrıca bu kitap(ve ötekiler de o şekilde) yalnızca koku terimi ve koklama duyusu özelinde ilerlemiyor. İlgi alanınıza giren bir oldukça şeyle içiçe, anlamlandırılmalarla, bilimsel gerçeklerle ve teorilerle örülü, tarihin içinden taşan disiplinlerarası sağlam bağıntılarla kurgulanmış. Nazilerden tutun, Afrika’nın mahalli kabilelerine, Hindistan’ın iklim özelliklerinden, Kanunî’nin kokulandırılmış naaşına, günnük ağacından mürri safiye, Hz. İsa’dan şaman ayinlerine kadar fazlaca geniş bir skalada oldukça derli toplu, dinamik, mizahi ve ironik bir ifade ve üslub. Velhasılı takdire şayan bir yaratı ve emek. Kendi kişisel koku arşivimin ulaşılması kolay bölümünde yerini aldı. (Tauman)


Kokular Kitabı 3 PDF indirme linki var mı?


Vedat Ozan – Kokular Kitabı 3 kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Kokular Kitabı 3 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Vedat Ozan Kimdir?

M. Vedat Ozan, (d. 1959) Türk parfümör, koku uzmanı ve fotoğrafçı.

1978 senesinde Kadıköy Anadolu Lisesi’ni (Kadıköy Maarif Koleji) tamamlamış oldu. Yüksek öğrenimi 1980 senesinde Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladı. İFSAK’ta fotoğraf üstüne almış olduğu eğitimlerin peşinden proje koordinatörlüğü ve fotoğraf eğitmenliği yapmış oldu. Bunun yanı sıra İFSAK Dergisi gösterim kurulunda da yer aldı.

Profesyonel bağımsız parfümörlüğünün yanı sıra duyular (ve bilhassa koku duyusu) mevzusunda emekler yapmış oldu. 2009-2012 içinde 94.9 frekansından gösterim icra eden Açık Radyo’da Salı sabahları 10.30’da Koku adlı programı hazırlayıp sundu. Koku duyusu ile ilgili olarak çeşitli konuşma ve seminerlere katıldı, bununla birlikte üniversitelerde çeşitli derslere misafir eğitmen olarak çağrı edildi. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Kültürel İncelemeler, Lisanüstü programında “Duyuların Kültürel Tarihi” adlı dersin ve Bilgi Eğitim Kurumunda “Koku Temel Eğitimi” sertifika programının eğitmenliğini yapmaktadır. Bunun yanı sıra birçok dergide koku üstüne makaleler kaleme aldı. Harper’s Bazaar, Marie Claire Maison, Vogue Türkiye şeklinde dergilerde de kendisi ile koku duyusu üstüne meydana getirilen söyleşiler yer aldı.

Şu an çalışmalarını kokucuk.com web sitesi üstünden sürdüren Vedat Ozan, koku duyusu üstüne atölyeler düzenliyor.

wikipedia


Vedat Ozan Kitapları – Eserleri

  • Kokular Kitabı – 1
  • Parfümler
  • Kokular Kitabı 3
  • Lezzetler


Vedat Ozan Alıntıları – Sözleri

  • Yeni Gineli bir kabilede bir dostla vedalaşmak, elini onun koltukaltına sokarak ovuşturmak şeklinde yapılıyor. (Kokular Kitabı – 1)
  • 17. yüzyılda, eğer saray tarafınca iltimas geçilmeye uygun bulunduysa, kendilerine kraliyet damgalı bir “patent mektubu” verilen kişiler vardı. Bu kişilerin işi, iksir satmaktı. Bu satılan iksirlere de “patentli ilaç” adı verilirdi. ……….. satılanın ilaç olarak bir faydası yoktu. O zamandan başlamış olan bu akım, halen bugüne dek sürmekte ve kah iksir, kah yutulacak hap şeklinde bu şekilde olağanüstü ürünler satılmakta. ………. Reçetesiz satılıyorlar ve bir tek eczane raflarında görülmeleri, pazarlamacının ürünü sağllıklı bir alanda konumlandırma çabasından değişik bir anlam ifade etmiyor. Yani benzin istasyonunda da satılabilirlerdi fakat biz o vakit bu ürünleri yeterince kuvvetli bir sıhhat ve tıp bağlantısıyla değerlendiremezdik. (Lezzetler)
  • Bundan dolayı yaşam sandığımız kadar karışık değil. Sadece hepimiz kimi zaman bağlantıları kurmaktan uzak kalıyoruz, hepsi bu. (Lezzetler)
  • Keyifle yenebilecek sıhhatli bir çikolata iyi mi olmalıdır? Öznellikten mümkün mertebe kaçarak ve değişik kriterler kullanarak bu soruya baktığımızda yanıt rahat: Kesinlikle koyu renkli, “bitter” tabir ettiğimiz, içinde minimum yüzde 70 yada daha çok kakao katı maddesi olan çikolatalar; zira bunların şekeri daha azca ve doymuş yağ oranı oldukça düşük. Eğer “ bitter çikolata beni zorlar” derseniz ya minimum yüzde 40 kakao katı maddesi içeren sütlü çikolata ya da minimum yüzde 30 kakao yağı içeren beyaz çikolatalar bulup tüketmenizde yarar var (Lezzetler)
  • “Ben bayanları giydirmiyorum, onları çiçeğe dönüştürüyorum.”
    Christian Dior (Parfümler)
  • Her ne kadar vücut kokusu eş seçiminde pozitif yönde bir referans olmaktan çıkmış olsa da, negatif referans olma hali devam ediyor, kokusunu beğenmediğimiz birisiyle ilişki içine girmekten imtina ediyoruz. (Kokular Kitabı – 1)
  • Edgar Allan Poe (Parfümler)
  • MHC:
    Major Histocompatibility Complex/ Büyük Doku Uyuşum Karmaşası (Kokular Kitabı – 1)
  • Kamplardan sağ kurtulanlar, Mengele’nin bu yüzden devamlı 4711 Echt Kölnisch ısser adlı ünlü limon kolonyasnıı kullandığını konu alıyor. (Kokular Kitabı 3)
  • “Kara Ölüm” de denilen vebanın bulaşma sistematiği temelde şu şekilde çalışıyor: Hastalığı taşıyan pire fareye yapışıyor. Ancak hastalanan fare acele öldüğünden yumurtalarıyla birlikte ilk bulmuş olduğu insana geçiyor. Geçtiği insan hasta olup ölürken de gene farelere geri dönerek bir hastalık bulaşma döngüsü yaratıyor. Her ev sahibinin öldüğü bir döngü kısaca bu bahsettiğimiz.
    Limonen-D ise çöplük alanlara dadanan fareleri çöp yığınındaki taze sıkılmış limonların kabuğunun içinde karşılıyor ve hem pireyi hem de yumurtalarını “etkisiz” hale getirdiğinden döngüyü kırıyor. O dönem bunun bilincinde olmadan çılgınca limon ve limonata tüketen Fransa’nın, bilhassa de Paris’in, salgın hastalıklardan azca hasarla kurtulabilmesi, işte bu kadar rahat bir içecek modasından kaynaklanıyor. (Lezzetler)
  • Kokmamak için en sıhhatli yol, güne başlarken ve günü sonlandırdığımızda, akan suyla, sabun bile kullanmadan şakır şakır bir duş yapmak. (Kokular Kitabı – 1)
  • Peki, gazla adam öldürmek birden mi akıllarına geliyor? Tabii ki hayır ve kimyasalların tabanca olarak kullanımına oldukça önceleri, MÖ lOOO’li yıllarda Çinlilerin arsenikli duman uygulamasıyla rastlıyoruz. Topyekun savaşlarda ilk kullanımı ise I. Dünya Savaşı yıllarına denk düşüyor ve ilk kullananlar Fransızlar. Hemen akabinde, sonrasında birleşerek LG. Farben adlı geçici tecim tröstünü oluşturan Bayer, BASF ve Hoechst’ün ürettiği gazlar, bu kez
    Almanlar tarafınca ünlü Ypres Muharebelerinde kullanılıyor. Ypres’te siperin içinde öldürücü hardal gazına maruz kalıp da tesadüfen yaşamı kurtulan askerler, sonraları bu gazı leylak, turp, sarımsak, soğan ve başta hardal olmak suretiyle çeşitli baharatın karışımından oluşan bir koku olarak tanımlıyorlar.”Sarımsak, soğan” dedim diye aldanmayın, öldürücü olmasına
    karşın kesinkes “hoş bir kokusu vardı” diye tanımlanıyor hardal gazının kokusu. Aslında san-kahve arası bir sıvı olan sülfür hardalının kokusu yok. Ancak havayla karışıp gaza dönüştüğünde gerçekleşen tepki sonucunda hardala yakın koku profiline haiz bazı uçucu koku molekülleri oluşuyor. (Kokular Kitabı 3)
  • Laura Biagotti’nin Roma’sı, (Parfümler)
  • Yaşlanan insanların bir “yaşlılık kokusu” vardır bilirsiniz. Türkiye’de neredeyse sempatiyle karşılanan bu kokuya, Japon toplumunda hiçbir hoşgörü yok. (Kokular Kitabı – 1)
  • Moda, arzu yapım eden bir fabrikadır. (Parfümler)
  • Nikotin, kafein yada kokain falan şeklinde alkaloid olarak adlandırılan kimyasal bileşimler ailesinden. Bunların hepsinin ortak özelliği, acımsı olmaları, bir çok kez miktara bağlı olarak zehirleyici özelliklerinin bulunması ve organik varlık sebeplerinin, içinde bulundukları bitkiyi hayvanların yemesine karşı bir koruyucu kalkan görevi görmeleri. Biz insanoğlu fazlasıyla acayip yaratıklar olduğumuz için o bitkinin “yeme beni-zehirlerim seni” uyarısını göz ardı ettiğimiz şeklinde, bu acılık ve zehir halinden de keyif alarak saçmalık şampiyonu ender canlı türlerinden biri olarak evrenselleşiyoruz. (Kokular Kitabı 3)
  • Orada bulunmuş olduğu süre içinde o denli dik durup çevresini de o denli şenlendirip canlandırıyor ki, koğuş arkadaşları onu kampa girerken koluna dövmelenen mahkum numarası olan 4714 yada “Milena” diye değil, azca ilkin bahsettiğim o zamanların en ünlü limon kolonyası 4711 diye çağırıyorlar. (Kokular Kitabı 3)
  • 16 Mart 1988 günü, sabahleyin saat 11’e doğru, sekiz uçaklık filo, 14 sorti yapmış oldu. Attıkları bombalarda hardal, sarin ve VX gazı vardı. Ilkin bir şey anlamadı insanoğlu, hatta çocuklar gülümsemeye falan başladılar, bu sebeple uzaktan hoş bir “elma kokusu”geliyordu burunlarına ve içlerine çektiler bu tatlı kokuyu. Zaten son sözleri de, “Daye behna seva te”, “Anne elma kokusu geliyor” oldu. Sonra derileri yan maya, solunum sistemleri çökmeye başladı. Beş binden fazla insan öldü, on beş bin şahıs yaralandı Halepçe’de. (Kokular Kitabı 3)
  • Domates, öteki meyveler şeklinde tatlı olmadığından halk dilinde sebze olarak sınıflandırılmasına karşın aslen bir meyve. Meyve ile sebze ayrımında esas olan; tatlılık oranı yada pişirilebilir olması şeklinde bizi yanıltan özellikler değil, tohum olma hali.
    Meyve, bitkinin döllenme sonucu oluşan tohumlarını taşıyan bir organ ve nebat tarafınca bu işlevi yerine getirmesi için üretiliyor. Sebze ise bitkinin kök, beden, yaprak şeklinde üreme amaçlı olmayan bölümlerine verilen isim.
    Ancak hepimiz genel anlamda bu biyolojik ayrıma saygınlık etmeyip pişmemiş yenebilenleri meyve, pişebilenleri sebze yada tatlıları meyve, tatlı olmayanları sebze diye adlandırdığımız için zeytin, kabak, salatalık, patlıcan şeklinde pek oldukça gerçek meyveyi sebze zannediyor, gene aslen meyve olan fındık yada cevizi ise dış kabuklarındaki sertlikleri sebebiyle “kuru yemiş” diye ayrı bir kategoriye yolcu ediyoruz. (Lezzetler)
  • acıbademin, kısaca meyve çekirdeğinin kendisini yiyecek istiyorsanız birazcık da dikkatli olmak gerek, zira içinde yaratı oranda da olsa hydrogen eyanide bulunabiliyor, yırtıcı halinde Hydrogen eyanide de, ll. Dünya Savaşı esnasında I. G. Farben tröstüne bağlı bir yapınak tarafınca üretilen ünlü Zyklon B adlı, ilkin böcek ilacı, sonrasında da toplama kamplarındaki gaz odalarında zehir olarak kullanılan
    silahın etken maddesi. (Parfümler)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş