Eğitim

Kölelik Yolu – Friedrich August Hayek Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kölelik Yolu – Friedrich August Hayek Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kölelik Yolu kimin eseri? Kölelik Yolu kitabının yazarı kimdir? Kölelik Yolu konusu ve anafikri nedir? Kölelik Yolu kitabı ne konu alıyor? Kölelik Yolu PDF indirme linki var mı? Kölelik Yolu kitabının yazarı Friedrich August Hayek kimdir? İşte Kölelik Yolu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Friedrich August Hayek

Çevirmen: Yıldıray Arsan

Çevirmen: Turhan Feyzioğlu

Orijinal Adı: The Road to Serdom

Yayın Evi: Liberte Yayınları

İSBN: 9789756877067

Sayfa Sayısı: 310


Kölelik Yolu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yüzyılımıza damgasını vuran en büyük liberal düşünürler içinde Hayek, kuşkusuz, ilk akla gelen isimlerdendir. Elinizdeki kitap, düşünürün özgürlük savunusuna adamış olduğu uzun entelektüel yaşamının en çarpıcı ürünlerindendir.


Kölelik Yolu Alıntıları – Sözleri

  • Asıl mühim olan, insanların, kemale erdikten ve kendi kıymet sistemlerini yargılamaya başladıktan sonrasında yaptıkları bilgili seçimlerdir.
  • Bireyin erdemi, sadece, ona uğruna kişisel arzularından vazgeçebilmeyi göze alabileceği doğrunun ne işe yaradığını şahsen değerlendirme fırsatı verildiğinde tartışılabilir.
  • İktidar suistimale yatkındır. Mutlak iktidar ise suistimalsiz yapması imkansız
    Lord Acton
  • Tek işverenin devlet olduğu bir ülkede muhalefetin anlamı, yavaş yavaş ölüme mahkumiyettir. Çalışmayana ekmek yok diyen eski prensibin yerini artık, boyun eğmeyene ekmek yok prensibi almıştır.
    L. Troçki, 1937
  • “Geçici bir güvenlik uğruna temel özgürlüğünü feda eden insanoğlu ne özgürlüğe ne de güvenliğe layıktırlar.”
  • “İnsan kanunlardan başka asla hiç kimseye itaat etmek mecburiyetinde olmadığı sürece hürdür.”
  • Önemli olan nokta şudur ki, bir insan mahdut bir sahadan fazlasını ihata edemez; sadece mahdut sayıda bazı acil gereksinimleri görebilir. İnsanın alakası ister kendi fiziki ihtiyaçlarının çevresinde dolaşsın, ister tanımış olduğu insanlardan her birinin refah ve saadetine karşı derin bir ilgi duysun, bir fert beşeriyetin ihtiyaçlarının sadece sonsuz derecede ufak bir kısmı ile alakadar olabilir.
    Tüm ferdiyetçi felsefenin dayandığı temel vakıa işte budur. Bu felsefe, çoğun iddia edilmiş olduğu benzer biçimde, insanoğlunun bencil olduğu yada olması lazım geldiği prensibinden hareket etmez. Bu felsefe bir tek şu inkar kabul etmez vakıaya dayanır: Muhayyile kudretimizin sınırları, cemiyetin tüm ihtiyaçlarının sadece cüz’i bir parçasını kıymetler ölçeğimize ithal edebilmemize olanak verir; ve mademki hakiki manasıyla kıymetler ölçeği sadece fertlerin kafasında mevcut olabilir; şu halde mevcut kıymet ölçeklerinin hepsi kısmidir; bu ölçekler ister istemez çeşitlidir ve çoğun birbirleriyle karşıtlık halindedir. Bu vakıadan ferdiyetçiler şu neticeyi çıkarırlar; Muayyen sınırlar dahilinde, ferdi başkalarının kıymet ölçeklerine uymaya zorunlu etmektense kendi kıymet ölçülerine gore hareket etmekte özgür bırakmalı, bu saha dahilinde ferdin kendi gayeleri hükümran olmalı ve fert başkalarının diktatörlüğünden masun kalmalıdır. Ferdi kendi kararlarının nihai hakimi olarak kabul etmek, ferdin hareketlerine olanak nispetinde kendi kişisel kanaatlerinin hakim olmasi lazim geldiğine inanmak: İşte ferdiyetçiliğin ruhu budur.
  • Fertlere sermayelerini ne şekilde kullanacaklarını emretmeye kalkışacak bir devlet adamı, pek gereksiz bir meşgüliyet yüklenmiş olmakla kalmaz, üstelik hiçbir meclise, hiçbir senatoya güvenle emanet edilemeyecek kadar büyük bir otorite elde eder; ve bu kudret, onu kullanmaya kendisini yeterli zannedecek kadar deli ve kendini beğenmiş bir insanın elinde, en tehlikeli halini alır.
  • Servet dağılışında adaleti sağlamaya matuf belirli bir ideali gerçekleşme ettirmeye çalışan her politika, hukukun hakimiyeti kaidesinin imhasına müncer olur.
  • Bu bireyci erdemler, bununla beraber son aşama mühim toplumsal erdemler olup, toplumsal ilişkileri yumuşatarak tepeden gelen otoriter denetim gereğini azaltır, hatta zorlaştırırlar. Bu erdemler bireyci ve ticarî cemiyet türünün geçerli olduğu yer ve zamanlarda serpilir, kolektivist ve askerî cemiyet tiplerinde ise yok olurlar.


Kölelik Yolu İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Geçtiğimiz yüzyılın en mühim iktisatçılarından olan Hayek, liberaller için “mukaddes” denebilecek bir yapıt yazmış. Kitabın iddia etmiş olduğu temel argüman faşizmin ve sosyalizmin aynı olduğudur. Ve sosyalizmin kölelik yolu olduğu. Faşizm ve sosyalizm asla kati hatlarla ayrılmaz şu sebeple ikisi de sizi kategorize etmek ve sizin yerinize karar vermek ister. Ve bu talep otoriter rejimler yapmaya mecburdur. Bu argüman elbet sosyalistleri çıldırtacaktır fakat tüm önyargıları bir kenara atıp Hayek’e kulak vermek lazım.
Hayek için gelişmiş, müreffeh, adil ve iyi bir toplumun anahtarı binlerce senelik geçmişi olan insan özgürlüğü ve özgür düşüncedir. Devletler güç sahalarını büyütmek için insanların özgürlüklerini bir kaynak olarak kullanırlar, bu açıdan devletin büyümesi yönünde politikalar izleyen tüm fikirler insan özgürlüğüne terstir. Devletin tüm bilgilere vakıf olması mümkün değildir ve anane adı altında at gözlüğü takar, netice olarak da hem iktisat hem de sosyolojik yapı bozulur. Günümüzde devletlerin web ile yaşadıkları probleminin sebebi de budur. Kendi yedikleri haltlar web ile insanlara ulaşır. Bu yüzden tutuşa tutuşa toplumsal medya yasaları çıkarmak isterler, ya da yasaklarlar.
Hayek’in bahsetmiş olduğu kölelik yolunun en mühim örneği ise Küba Devrimi’dir. Binlerce insanı sefalete ve kelimenin tam anlamıyla köleliğe mahkum etmiş bu devrim, istenildiği kadar sol cenahın sorumsuz tarafları tarafınca şişirilse de ne olduğu ortadadır. Küba’da karşıcılık hakkınız yok, fakat mesele değil yüce devrim için sonuçta. Küba o denli iyi bir ülkedir ki vatandaşların ülkeden ayrılması, bu cenneti terk etmesi yasaktır. Buna karşın paracı patronların fonladığı ortalama bir milyon şahıs ufak botlar ile Amerika’ya firar etmiştir. Küba din denen zehiri de yasaklamıştır, 61’de Katolik Kilisesi kapatılmış ve tüm mal varlığına el konmuştur. Kapitalizmi yenmek benzer biçimde yüce bir amaç için insanlara zulmedilmiştir. Küba’da internete erişiminiz de sorunludur şu sebeple devlet sizin adınıza doğru yolu seçmiştir. Sizin yapmanız ihtiyaç duyulan o doğru yol için karın tokluğuna çalışmaktır.
Yani demem o ki, Hayek söylediği şeyleri {hiç de} bir yerlerinden uydurmamıştır. Bugüne kadar kurulmuş tüm toplumcu devletlerin aynı batağa batması Hayek’in argümanlarının fiili kanıtıdır. Lütfen Norveç toplumcu demeyin, kahkaha ile gülerim şu sebeple. Sosyal demokrasi olabilir elbet.
Kitabın Türkçe çevirisi oldukça sorunlu şu sebeple bir yarısı öteki yarısından 40 yıl ilkin çevirilmiş. O açıdan bir puan kırdım şu sebeple kimi zaman okunması baya zor hale geliyordu. Liberte Yayınları’nın da bu mevzuda daha çok emek harcaması icap ettiğini düşünüyorum, aynı minvalde eserler basan Liberus daha başarıya ulaşmış bence. Hayek, Mises benzer biçimde üstadları okumaya devam edeceğim.
9/10 (Ömer Ökten)

“LİBOŞ” DEYİP GEÇME!: Anladığım o ki, tüm düşünce ve teoriler, esas yoğunlaştıkları sahalarda çoğu zaman haklı çıkıyorlar.
Fakat koca dünyada ele alamadıkları ve göz ardı etmek zorunda kaldıkları o denli fazlaca husus var ki, tamamı, başka alanlarda haklı çıkan o düşünce ve teorileri geçersiz, yanlış ve hatta zararı dokunan hâle getirebiliyorlar.
Oldukça mühim bir ideoloji olarak gördüğüm liberalizm ve onun öne sürdüğü fikirlerin vaziyeti de bu şekilde olabilir. (Haydudu)

Liberalizmi,sosyalizmi ve ülkeler arası tarihler arası uygulama geçişlerini anlamanız için okunması ihtiyaç duyulan kitaplardan..Tabi bir tek bu olgulardan bahsetmiyor, ülkelerin tarihlerine ve proleteryasına da ışık tutuyor.. Yarısından fazlasını okumakta zorlanacağınız için yanınızda eski lügat bulundurmanızda yarar var.. Yarım kalan Turhan Feyzioğlu çevirisini bozmak istemedikleri için dokunmadan ilave ederek geri kalan kısmını yeni sözcüklerle ikinci çevirmen bitiriyor.Fakat tamamını yeni ele alarak baştan bir emek verme yapılması gerektiği muhakkak.. İyi okumalar.. (Ercan DEVECİ)


Kölelik Yolu PDF indirme linki var mı?


Friedrich August Hayek – Kölelik Yolu kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Kölelik Yolu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Friedrich August Hayek Kimdir?

Friedrich August von Hayek, (d. 8 Mayıs 1899, Viyana – ö. 23 Mart 1992, Freiburg). Avusturya ekolüne bağlı ekonomist ve politika bilimcidir. Serbest piyasa ekonomisini 20. yüzyıl ortasında yükselen toplumcu dalgaya karşı savunmasıyla tanındı. Hukuk ve epistemolojiye mühim katkılar yapmış oldu. 1974’te Nobel Ekonomi Ödülü’nü düşünsel rakibi Gunnar Myrdal ile paylaştı.

Hayatı

Doğal bilimcilerin ağırlıkta olduğu bir aile ortamında yetişmesine karşın topçu subayı olarak vazife yapmış olduğu I. Dünya Savaşı’ndan sonrasında toplumsal bilimlere yönelmiştir. Viyana Üniversitesi’nden 1921’de hukuk, 1923 senesinde ise politika bilimi üstüne 2 yıl ara ile 2doktora almış olan Hayek, 1924’te ABD dönüşünde sosyalizm fikirlerini benimsemek üzereyken Ludwig von Mises’in Sosyalizm kitabından etkilenmiş ve düşüncesini değiştirmiştir. Hayatının bundan sonraki kısmında liberal felsefeyi iktisat, politika felsefesi benzer biçimde birçok alanda başarıya ulaşmış bir halde savunmuştur.

Hayek özgür piyasa düzeninin felsefi savunucularındandır. Avusturya Okulu’nun 20. yüzyıldaki en mühim temsilcilerinden biridir. 1974’te Nobel Ekonomi ödülünü almıştır. Merkezi ekonomik planlamanın insanların özgürlüklerini ve gereksinimlerini kısıtlayacağı tezini vurgulamış, çoğulculuğu ve ekonomik sübjektivizmi savunmuştur.

Hayek’e gore tutumsal karar verme hakki, bireylerden, onların değerlerinden ve amaçlarından bağımsız değildir (ekonomik öznellik,Avusturya ekolü), karar verme hakları enformasyona haiz olan bireylerde olmalıdır. Rekabetçi bir piyasada fiyatlar, insanların değişik mal ve servislere biçtikleri görece değerleri belirlemekte, bireyler de bunlara bakıp talep ve gereksinimlerini en iyi şekilde iyi mi karşılayacaklarına ve hatta o talep ve ihtiyaçların neler olduklarına karar vermektedirler.

Hayek ekonomi haricinde bilişim (enformasyon) teorisi, hukuk, siyaset teorisi, bilim felsefesi ve bilişsel psikoloji (cognitive psychology) benzer biçimde alanlarda da yeni fikirler üretmiştir.


Friedrich August Hayek Kitapları – Eserleri

  • Kölelik Yolu
  • Hukuk Yasama ve Özgürlük
  • Hukuk Yasama ve Özgürlük – Kurallar ve Seviye Cilt 1
  • Özgürlüğün Anayasası


Friedrich August Hayek Alıntıları – Sözleri

  • Bireyin erdemi, sadece, ona uğruna kişisel arzularından vazgeçebilmeyi göze alabileceği doğrunun ne işe yaradığını şahsen değerlendirme fırsatı verildiğinde tartışılabilir. (Kölelik Yolu)
  • Fertlere sermayelerini ne şekilde kullanacaklarını emretmeye kalkışacak bir devlet adamı, pek gereksiz bir meşgüliyet yüklenmiş olmakla kalmaz, üstelik hiçbir meclise, hiçbir senatoya güvenle emanet edilemeyecek kadar büyük bir otorite elde eder; ve bu kudret, onu kullanmaya kendisini yeterli zannedecek kadar deli ve kendini beğenmiş bir insanın elinde, en tehlikeli halini alır. (Kölelik Yolu)
  • Asıl mühim olan, insanların, kemale erdikten ve kendi kıymet sistemlerini yargılamaya başladıktan sonrasında yaptıkları bilgili seçimlerdir. (Kölelik Yolu)
  • Bir insan topluluğu cemiyet adını verdiğimiz tertipli ilişkiler içinde, beraber, sadece bireylerin belirli kurallara riayet etmesi yardımıyla yaşayabilir. (Hukuk Yasama ve Özgürlük)
  • İktidar suistimale yatkındır. Mutlak iktidar ise suistimalsiz yapması imkansız
    Lord Acton (Kölelik Yolu)
  • …we must recognize that we may be free and yet miserable. Liberty does not mean all good things or the absence of all evils. (Özgürlüğün Anayasası)
  • – “Kuralların her türlü eleştirisinin içten eleştiri olmasının mecburi bulunduğunu söylerken kasdettiğimiz, belli bir kuralın uygun olup olmadığına karar verebilmemizi elde eden sınamanın, daima güttüğü amaç bakımından kendisinden kuşku etmediğimiz başka bir kaide olacağıdır. Bu anlamda zımnen kabul edilen kuralların genel sistemi, uygunluğundan kuşku etmediğimiz kuralların da desteklemesi mecburi olan amacı belirleme eder ve bu amaç da, gördüğümüz benzer biçimde, herhangi bir özgül vakası değil, fakat kuralların azca fazlaca başarıya ulaşmış olarak gerçekleştirebildikleri bir eylemler düzeninin idamesi yada restorasyonudur. Bu nedenle nihaî sınama, kuralların tutarlılığıyla değil, gerçekleşmesine imkân verdikleri değişik bireysel eylemlerin bağdaşabilirliğiyle ilgilidir…” (Hukuk Yasama ve Özgürlük)
  • But while the uses of liberty are many, liberty is one. Liberties appear only when liberty is lacking: they are the special privileges and exemptions that groups and individuals may acquire while the rest are more or less unfree. (…) The difference between liberty and liberties is that which exists between a condition in which all is permitted that is not prohibited by general rules and one in which all is prohibited that is not explicitly permitted. (Özgürlüğün Anayasası)
  • Servet dağılışında adaleti sağlamaya matuf belirli bir ideali gerçekleşme ettirmeye çalışan her politika, hukukun hakimiyeti kaidesinin imhasına müncer olur. (Kölelik Yolu)
  • Tek işverenin devlet olduğu bir ülkede muhalefetin anlamı, yavaş yavaş ölüme mahkumiyettir. Çalışmayana ekmek yok diyen eski prensibin yerini artık, boyun eğmeyene ekmek yok prensibi almıştır.
    L. Troçki, 1937 (Kölelik Yolu)
  • .. müasir insan çox dözülməzdir. Çünki o elə öyrədilib ki guya yaratdığı hər şeyi öz arzusuna uyğun dəyişdirə bilər, əgər dəyişdirilə bilmirsə , deməli , o şey əvvəlcədən dəyişilməz yaradılıb. (Hukuk Yasama ve Özgürlük)
  • By “coercion” we mean such control of the environment or circumstances of a person by another that, in order to avoid greater evil, he is forced to act not according to a coherent plan of his own but to serve the ends of another. (…) Coercion is evil precisely because it thus eliminates an individual as a thinking and valuing person and makes him a bare tool in the achievement of the ends of another. (Özgürlüğün Anayasası)
  • “İnsan kanunlardan başka asla hiç kimseye itaat etmek mecburiyetinde olmadığı sürece hürdür.” (Kölelik Yolu)
  • “Geçici bir güvenlik uğruna temel özgürlüğünü feda eden insanoğlu ne özgürlüğe ne de güvenliğe layıktırlar.” (Kölelik Yolu)
  • Bu bireyci erdemler, bununla beraber son aşama mühim toplumsal erdemler olup, toplumsal ilişkileri yumuşatarak tepeden gelen otoriter denetim gereğini azaltır, hatta zorlaştırırlar. Bu erdemler bireyci ve ticarî cemiyet türünün geçerli olduğu yer ve zamanlarda serpilir, kolektivist ve askerî cemiyet tiplerinde ise yok olurlar. (Kölelik Yolu)
  • – ” (…) Bir sistem oluşturan değişik kuralların (birbiriyle) tutarlılık yada bağdaşabilirliği, esas olarak mantıkî tutarlılık değildir. Bu bağlamda tutarlılık: Kuralların, aynı mücerret davranışlar düzenine hizmet etmesi ve bu kurallara uyan kişiler hakkında, onların yanıt olarak geliştirildikleri türden durumlarda çatışmayı (uyuşmazlığı) önlemeleri anlamına gelir. Dolayısıyla iki yada daha çok kuralın tutarlı olup olmaması, kısmen çevrenin olgusal durumuna bağlı olacaktır: Bundan dolayı da aynı kurallar sadece belli bir tür çevredeki uyuşmazlığı önlemek için kafi olabilir. Öte taraftan belli bir durumda, herhangi bir kişinin davranışlarının birbiriyle çelişik olan gerek yada yasaklara yol açabilmeleri anlamında mantıken tutarsız olan kurallar, eğer kurallar sisteminin kendisi geçersiz olan kuralı tespit etmeye imkân verecek şekilde bir sıradüzen içeriyorsa, gene de bağdaştırılabilirler…” (Hukuk Yasama ve Özgürlük)
  • …new knowledge and its benefits can spread only gradually, and the ambitions of the many will always be determined by what is as yet accessible only to the few. It is misleading to think of those new possibilities as if they were, from the beginning, a common possession of society which its members could deliberately share; they become a common possession only through that slow process by which the achievements of the few are made available to the many. (Özgürlüğün Anayasası)
  • Önemli olan nokta şudur ki, bir insan mahdut bir sahadan fazlasını ihata edemez; sadece mahdut sayıda bazı acil gereksinimleri görebilir. İnsanın alakası ister kendi fiziki ihtiyaçlarının çevresinde dolaşsın, ister tanımış olduğu insanlardan her birinin refah ve saadetine karşı derin bir ilgi duysun, bir fert beşeriyetin ihtiyaçlarının sadece sonsuz derecede ufak bir kısmı ile alakadar olabilir.
    Tüm ferdiyetçi felsefenin dayandığı temel vakıa işte budur. Bu felsefe, çoğun iddia edilmiş olduğu benzer biçimde, insanoğlunun bencil olduğu yada olması lazım geldiği prensibinden hareket etmez. Bu felsefe bir tek şu inkar kabul etmez vakıaya dayanır: Muhayyile kudretimizin sınırları, cemiyetin tüm ihtiyaçlarının sadece cüz’i bir parçasını kıymetler ölçeğimize ithal edebilmemize olanak verir; ve mademki hakiki manasıyla kıymetler ölçeği sadece fertlerin kafasında mevcut olabilir; şu halde mevcut kıymet ölçeklerinin hepsi kısmidir; bu ölçekler ister istemez çeşitlidir ve çoğun birbirleriyle karşıtlık halindedir. Bu vakıadan ferdiyetçiler şu neticeyi çıkarırlar; Muayyen sınırlar dahilinde, ferdi başkalarının kıymet ölçeklerine uymaya zorunlu etmektense kendi kıymet ölçülerine gore hareket etmekte özgür bırakmalı, bu saha dahilinde ferdin kendi gayeleri hükümran olmalı ve fert başkalarının diktatörlüğünden masun kalmalıdır. Ferdi kendi kararlarının nihai hakimi olarak kabul etmek, ferdin hareketlerine olanak nispetinde kendi kişisel kanaatlerinin hakim olmasi lazim geldiğine inanmak: İşte ferdiyetçiliğin ruhu budur. (Kölelik Yolu)
  • “Man never mounts higher than when he knows not where he is going.” (Özgürlüğün Anayasası)
  • Elə indidən bir çox sahədə hüquqşunaslar , onların yaratmadığı bir ümumi anlayışlar aləti kimi ədalət prinsiplərinin deyil, içində yaşamış olduğu mühitin məqsədlərinə xidmət edən maşının bir hissəsinəçevrilməkdədirlər (Hukuk Yasama ve Özgürlük)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş