Eğitim

Küçük Günahlar Sokağı – Sulhi Dölek Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Küçük Günahlar Sokağı – Sulhi Dölek Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Küçük Günahlar Sokağı kimin eseri? Küçük Günahlar Sokağı kitabının yazarı kimdir? Küçük Günahlar Sokağı konusu ve anafikri nedir? Küçük Günahlar Sokağı kitabı ne konu alıyor? Küçük Günahlar Sokağı PDF indirme linki var mı? Küçük Günahlar Sokağı kitabının yazarı Sulhi Dölek kimdir? İşte Küçük Günahlar Sokağı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Sulhi Dölek

Yayın Evi: Dünya Kitapları

İSBN: 9789753042888

Sayfa Sayısı: 404


Küçük Günahlar Sokağı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Küçük Günahlar Sokağı adı insana ilk anda açık saçık bir ekip olayların gerçekleştiği bir sokakla karşılaşacağımız izlenimini veriyor. Oysa anlatılan 1950’li yıllarda bir semt. Mandırası, saraylı denen yaşlı bir kadının bir zamanlar yazlık olarak kullanılan köşkü, semtin köyden dönüştüğünü kanıtlıyor. Romanın kahramanları kimi vakit dönemlerinin ağlatısal olaylarının izlerini taşıyor.


Küçük Günahlar Sokağı Alıntıları – Sözleri

  • Hiç utanmadın mı , başkasının mektubunu okumaya?…Dayanamadım öğretmenim, zarf Aynur Aynur kokuyordu… Aptal eşek, yaptığın oldukca ayıp!…Ama götürüp Metin Ağabey ‘e verdim ya , siz ona bakın …Bak hala konuşuyor!..Vermeseydim işte o vakit ayıp olurdu…Bir kere bu şekilde bir işe asla alet olmamalıydın …Nasıl bir işe? …Genç bir kızın bir delikanlıya mektup yazması ,daha doğrusu ilk mektubu yazıp aşkını duyuru etmesi oldukca yanlış ;en hafifçe tabiriyle hafiflik! … O da öyledir aslına bakarsan öğretmenim…Nasıl kısaca ? …Yani hafifçe , oldukca hafifçe; adeta yere basmadan yürür, süzülür de süzülür…Hadi ordan ,söz ebesi !…Sadece buluşup konuşmak istiyor hem, aşkını falan duyuru etmemiş; Aynur sizin bildiğiniz kızlardan değil!…Aptal eşek , o senin büyüğün , Aynur Abla diyeceksin !.. Özür dilerim öğretmenim, ceza olarak tahtaya kırk kere Aynur yazayım: Aynur , Aynur , Aynur…


Küçük Günahlar Sokağı İncelemesi – Kişisel Yorumlar


Küçük Günahlar Sokağı PDF indirme linki var mı?


Sulhi Dölek – Küçük Günahlar Sokağı kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Küçük Günahlar Sokağı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sulhi Dölek Kimdir?

20 Eylül 1948’de İstanbul’da doğan Dölek, ilk ve ortaokulu İstanbul Rami’de okudu. Deniz Harp Okulu’ndan sonrasında Michigan Üniversitesi’ni tamamlamış oldu. 1989’a kadar, vapur inşa yüksek mühendisi olarak Deniz Kuvvetleri’nde çeşitli görevlerde bulunmuş oldu, hemen sonra senaristliğe adım attı.

İlk öykülerinden biri 1969 Varlık Yıllığı’nda yayımlandı. Aynı yıl, “Dünya Dönmüyor Artık” adlı tek perdelik bir oyunla Yusuf Ziya Ortaç Armağanı’nı kazanarak Akbaba yazarları arasına katıldı. Sonraki yıllarda öykü ve roman çalışmalarının yanı sıra, dönem dönem, Milliyet, Cumhuriyet şeklinde gazetelerle Çivi, Nokta, Tempo ve Diyojen şeklinde haftalık dergilerde, Varlık’ta ve öteki edebiyat dergilerinde mizahi bakışlı yazılar yazdı.

1979’da “Yeşil Bayır” romanıyla Kültür Bakanlığı Çocuk Romanları Yarışması’nda birinci olan Dölek’in başlıca eserleri içinde “Korugan”, “Geç Başlayan Yargılama”, “Vidalar”, “Kiracı”, “Teslim Ol Küçük”, “Truva Katırı”, “Aynalar”, “Kirpi” ve “Habis’in Serüvenleri” sayılabilir.

Dölek’in ek olarak “İçimizdeki Yasakçı” adıyla kitaplaşan bir incelemesi, “Üçüncü Kattaki At”, “Yeşil Bayır”, “Arkadaşım Dede”, “Kestane Şekeri”, “Her Şeyi Bilen Çocuk’, “Küçük Çalgıcılar”, “Kahkaha Tarlası” ve “Hayvanlar Alfabesi” adlı çocuk kitapları bulunuyor.

Oldukca sayıda tiyatro, radyo ve tv oyunu bulunan Dölek, Ambrose Bierce’in “Fantastic Fables” adlı kitabını “Karanlığın Kahkahası” adıyla dilimize kazandırdı. “Kiracı” adlı romanı 1987’de beyazperdeye uyarlandı.

Süper Baba, Külyutmaz, İkinci Bahar, Unutma Beni, Yabancı Damat şeklinde tv dizilerinin yanı sıra, “Truva Katırı” romanından televizyona uyarladığı “Koltuk Sevdası” adlı politik hiciv dizisinin de senaristliğini yazdı.

Sulhi Dölek, geçirdiği beyin kanaması sebebiyle tedavi görmüş olduğu GATA Haydarpaşa Hastanesi’nde 7 Kasım 2005 tarihinde vefat etti.


Sulhi Dölek Kitapları – Eserleri

  • Kirpi
  • Vidalar
  • Korugan
  • Küçük Günahlar Sokağı
  • Kiracı
  • Yeşil Bayır
  • Gülyüzlü Tarlalar
  • Teslim Ol Küçük
  • Habis’in Serüvenleri
  • Aynalar
  • Kahkaha Tarlası
  • Truva Katırı
  • Kestane Şekeri
  • Her Şeyi Bilen Çocuk
  • Geç Başlayan Yargılama
  • Küçük Çalgıcılar
  • Arkadaşım Dede


Sulhi Dölek Alıntıları – Sözleri

  • Genel Sekreter sözümü keserek kampanyanın ne netice vereceğinin umrunda bile olmadığını söylemişti.Ona gore Alaattin’in cini bile ülkemizdeki trafik kazalarını azaltamazdı.Mühim olan, kampanyanın heybetli bir basın toplantısıyla başlamasıydı.Trafik kampanyasından umduğumuz tek yarar, Genel Müdürümüzün adının tüm gazetelerde çıkmasıdır, demişti Genel Sekreter.Bunu unutmayalım. (Truva Katırı)
  • Siz üstünüze almayın dedi Cevdet Bey.Henüz genel müdür benim.
    Sadece kağıt üstünde sizsiniz dedi Faruk Bey. Asıl genel müdür benim.
    Bana bunu yapamazlar diye söylendi Ali Rıza Bey.
    “Sana mı?”dedi Cevdet Bey. “Sen de kim oluyorsun?”
    Genel müdürlük hepinizden oldukca benim hakkım dedi Ali Rıza Bey. Son gülen iyi güler.
    Dairemiz gitgide garip bir yer oluyordu.Düzineyi aşkın genel müdür yardımcısının varlığından doğan kargaşalık yetmezmiş şeklinde,şimdi de genel müdürlerin sayısı çoğalmaya başlamıştı. (Truva Katırı)
  • «Öldürecek babam beni,» diye ağlamaya başladı tahta perdedeki delikten girer girmez.
    «Ne yaptın ki?»
    Rakıyı kırdım.» (Korugan)
  • Sözü sonsuzlaştıran kitaptır.
    Doç. Dr. Ahmet Taner Kışlalı (Yeşil Bayır)
  • Kimi insanoğlu, anlamlı bir tablo olabilecek hayatımızı bir karikatüre çevirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. (Kirpi)
  • Kızgınken karar vermek fırtınalı havada yelken açmaya benzer. (Kirpi)
  • Konuşamadığı için devamlı olarak düşünüyordu. Düşündükçe de, ne oldukca senedir ne oldukca kişiye ne oldukca şeyi söylemeyi beceremediğinin ayırdına vuruyordu. (Aynalar)
  • Ya siz?.. Bencillik dalgalarıyla kabaran bir yalanlar ırmağında yıkandığımızı siz yadsıyabilir misiniz?.. Kimsiniz?.. Nesiniz?.. (Aynalar)
  • Yeryüzündeki uzun seyahat süresince; gövde, kişilik, tutkular ve kızgınlıklar şeklinde, kişinin gereksinimleri de acımasızca inip kalkan vakit çekicinin altında dövüle dövüle şekil değiştiriyordu. Belli bir durağa yaklaşırken, tüm gereksinimler keskin ağızlı tek bir isteğe, kendini anlatma isteğine dönüşüyordu. (Aynalar)
  • Marifet nedir peki? Marifet, dost olmaktır! Her marifet sözcüğünde asayı tekrardan vurup ortalığı toza boğarak sürdürdü konuşmasını.
    Marifet, sevgili olmaktır!
    Marifet, başkalarının acılarına anlayışlı ve duyarlı olmaktır! İşte bunlar gerçek niteliklerdir!
    Bunları günün birinde çıkarmak suretiyle üstümüze giymez, benliğimize temelli katarız.
    Asasını vura vura arşivin derinliklerine doğru uzaklaştı.
    Marifet, tokken açları hatırlamaktır!
    Marifet, vermeyi bilmektir!
    Marifet, yaşamın müziğini yürekte duymaktır!… (Truva Katırı)
  • Onun en büyük ayak bağları ve en büyük talihsizliği, direkt doğruya kendisiydi. (Truva Katırı)
  • Hepimizin aslolan düşmanı, düşmanlık duygusunun ta kendisi değil midir dostlarım? (Habis’in Serüvenleri)
  • Kimi insanoğlu, anlamlı bir tablo olabilecek hayatımızı bir karikatüre çevirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. (Kirpi)
  • ‘Hepimiz figüranlarız,’ diye deklare etti Habis. ‘Kimbilir kimlerin çiçek dürbününün içinde duran ve her an yitik yer değiştirmeyi bekleyen renkli fakat önemsiz kağıt parçacıklarıyız.’ (Habis’in Serüvenleri)
  • Bize etiket yapıştırmaya kalkan o oldukca bilmişler; içinde yaşadığımız gerçek olamayacak denli acımasız, çirkin, kirli, gürültülü dünyanın, fenalık iplerinden örülmüş yakıcı bir kazak şeklinde beni boğduğunu söylediğimde, hiçbir kitapta tanımlanmayan olağan dışı bir çılgınlığa tutulmuş umutsuz bir hastaymışım şeklinde ürkekçe ve umarsızca bakıyorlardı yüzüme. Besbelli kendilerini yalnızca olağan çılgınlıklarla bayağı aptallıklar karşısında güvende hissediyorlardı. (Aynalar)
  • İnsan güzel bölgelere kaçmak yerine kendi çevresini güzelleştirmeye çalışmalı. (Yeşil Bayır)
  • Bir başka aday, epeyce mürekkep yalamışa benzeyen gözlüklü bir aptaldı. “Biz aptal değiliz efendim,” deyip duruyordu. “Sadece yoğun medya bombardımanı ile aptallaştırılıyoruz. Zaten her şeyden ilkin aptallığın tanımını yapmak gerek. Nedir aptallığın gerçeğe en yakın tanımı? Ne istediğini bilmemek mi? Bindiği dalı kesmek mi?…. (Habis’in Serüvenleri)
  • Eve giderken, bürokrasinin aksayan yönlerinin aslolan sorumlusunun politikacılar bulunduğunu düşündüm.Her şeyden ilkin kadroyu şişiren onlardı. (Truva Katırı)
  • Utanılacak davranışlar, insanoğlunun sırtına yüklenen gereksiz ağırlıklar gibidir. Enerjisini bu yükü taşımaya verirsin, başkaları da bundan yararlanmaya kalkar. (Yeşil Bayır)
  • ”İyi ya,” dedi Bilgi. ”Güneye gidelim öyleyse.”
    ”Yoksa batıya mı gitsek?”
    ”Benim için tümü bir,” dedi Bilgi. ”Babamı bulalım da, hangi yön olursa olsun… Mühim olan yönler değil, babamı bulmamız.”
    ”Kafasız!” dedi Suna kardeşine. Ancak oldukca kızgın olduğu zamanlar bu şekilde fena sözler çıkardı ağzından. ”Yönlerden rastgele biri değil, yalnızca doğru olanı bizi babama götürür. Bunu bilmiyor musun?” (Gülyüzlü Tarlalar)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş