Sil Baştan kimin eseri? Sil Baştan kitabının yazarı kimdir? Sil Baştan konusu ve anafikri nedir? Sil Baştan kitabı ne konu alıyor? Sil Baştan PDF indirme linki var mı? Sil Baştan kitabının yazarı Chelsea Fine kimdir? İşte Sil Baştan kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Chelsea Fine

Çevirmen: Merve Akdemir Sağlık

Orijinal Adı: Anew

Yayın Evi: Pegasus Yayınları

İSBN: 9786053433934

Sayfa Sayısı: 352

Sil Baştan Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Üç nalet

İki adam kardeş

Bir aşk üçgeni

Hafızasını kaybeden Scarlet ormanda tek başına ve korkmuş halde uyanır. Kaybolmuştur ve aklı karışıktır fakat tanıdık bir sese haiz Gabriel Archer’la tanışmasıyla hayatında yepyeni bir sayfa açılır. Genç insanın sesinden etkilenen Scarlet onu tanıdıkça kendisinden bir sır saklandığını da farkına varır: Gabriel’ın adam kardeşi. Tristan Archer’la tanışmasıyla yaşamı giderek karmaşıklaşan Scarlet, Gabriel’dan etkilenmesine karşın Tristan’a karşı inkâr edemediği bir çekim hissetmektedir. Gabriel niçin bu kadar tanıdıktır? Scarlet, Tristan’ı niye bu kadar çekici bulmaktadır? Kardeşler niçin genç kızın lanetlendiğine inanmaktadır?

Geçmişinin parçalarını birleştirmeye çalışan Scarlet, yaşamının aslen… ölümü olabileceğini anlayacaktır.

“Aklımı başımdan aldı. Gerçekten örneksiz bir yapıt,

okurken heyecandan nefesinizi tutacaksınız.”

Ütopya

“Aşk üçgeni o şekilde müthiş ki hepimiz inanıyor, hepimiz seviyor ve

hepimiz acı çekiyor! İkinci kitabı hevesle beklemeye başladım!”

The Book Hookup

“Chelsea Fine bu müthiş aşk üçgeni ve hikâyeyle kalbimi ateşe attı. Gözyaşları, kahkahalar, müthiş bir romantizm ve hakkaten güçlü vaka örgüsüyle hikâyeyi canlandırmasını biliyor.”

I Heart Ya Books

(Tanıtım Bülteninden)

Sil Baştan Alıntıları – Sözleri

• “Hayat geçmiş ya da geleceğe dair değildir. Bugünle alakalıdır.”
• “O bir insan, Tristan! Burası ekmeğini ve keçilerini korumak zorunda olduğun ortaçağ ingilteresi değil! Öylesi insanları öldüremezsin.”
• “Hayat geçmiş ya da geleceğe dair değildir. Bugünle ilgilidir.
  Hayat bundan beş dakika sonrası ile iki saniye öncesidir. Hayat anlardan oluşur,anlıyorsun değil mi? Yıllardan değil. Seneler bizi tanımlamaz.”
• Sevildiğini bilmek rahatlatıcı bir histi.
• İnsan gördüklerini unutacaktı elbet bigün, fakat duyduklarını asla unutamayacaktı…
• Ölüm bir amacı olmayan hayatlar için korkunçtur.

Sil Baştan İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Herkese merhabalar…
2021 yılı bitmek üzereyken son kitaplarımı okumaya devam ediyorum. Bu sefer bana birlikte rol alan kitap Sil Baştan. PDF olarak okuduğum bu kitap ilk başta size fazlasıyla şey vadetse de maalesef okudukça güzel bir mevzunun fazlasıyla yüzeysel yazılmış bulunduğunu görüyorsunuz. Kitabımızın mevzusuna gelirsek eğer.
Scarlet Avolon Ormanın da tek başına ve korkmuş bir halde uyandığında kendisine dair hatırlamış olduğu tek şey isminin Scarlet Jacobs olduğuydu.
Ormanda tek başına uyanmasından sonrasında ona vasi olan Laura yardımıyla yeni bir eve ve yaşantıya haiz olan Scarlet’ın yaşamı Öpüşme Festivalinde tanıştığı Gabriel ile yine rayından çıkar.
Kendisi ve geçmişi hakkında öğrendikleri onu yine bir çıkmaza sürüklerken her geçen dakika ölüme bir adım daha yaklaşmasının verdiği ruhsal baskı onu yıpratır.
Girdikleri arayışta ölmeden sonucu bulabilecekler mi o mevzu ise merak uyandırıcı.
Kitap süresince beni sinir krizlerine sokan Gabriel kesinlikle seride ki nefret ettiğim karakter olma hakkını kazanmıştır. Her şeyi ikizi Tristan’ın üzerine yıktığında kendisinin bir suçu yokmuş şeklinde hareket etmek onun için daha kolay sanırım. İkizlerin birinden nefret ederken ötekinin ise en sevdiğim karakter olması ironik olabilir. Zira kitapta ki favori karakterin kesinlikle Tristan oldu.
Kitap hakkında ki düşüncemden güvenilir olamıyorum şu sebeple kendisini okutan acaba kim fena, aradıklarını bulabilecekler mi diye düşündüren bir kitaptı fakat güzel olan bir mevzunun fazlası ile de yüzeysel yazıldığını düşünüyorum. Bu yüzden önerir miyim eğer fazlaca bir beklentiniz olmadan bir kitaba adım atmak ve sürüklenmek istiyorsanız evet tavsiye ederim sadece büyük beklentiler ile başlarsanız bence hayal kırıklığına uğrarsınız.
Keyifli okumalar… Kitapla kalınca… (Şevval Deniz Yılmaz)

Sil Baştan Kitap İncelemesi: Gerçekten fazlaca sevmiş olarak ve merak ederek okuduğum bir kitaptı. Fazlaca beğendim. Evreni, karakterleri, her şeyi oldukça güzeldi.
BURDAN SONRASI SPOİLER
Scarlet’ı hakkaten fazlaca sevdim ve yaşamış olduğu vakalara üzüldüm. Zira yaşamı bir döngüde sıkışıp kalmış durumda. Ölüp tekrardan hayata geri dönüyor. Heather renkli bir karakterdi fakat kimi zaman “Heather lütfen yeter artık yaa.” söylediğim bölgeler oldu. Yine de Scarlet’a devamlı yardım etmek için hazır olması falan oldukça güzeldi. İkizlerden Tristan’ı fazlaca sevdim. Yaşadığı acıyı, aşkı, hüznü ve umutsuzluğu onu okurken hep hissettim. Scarlet’ın Tristan’la olmasını isterim. Yani TEAM Tristan! Gabriel ile ilgili bir sorunum yok ona karşı nötrüm. Sadece Scarlet’a yalan söylemiş olduğu ve gerçekleri saklamış olduğu yerlerde hakkaten fazlaca sinirim bozuldu. Nate karakterini de fazlaca sevdim. Oyunlara bayılan bir ölümsüz 😀 Kulağa hakkaten garip geliyor. Scarlet’ın vasisi Laura nedense beni birazcık şüphelendirdi. Scarlet, Gabriel’dan bahsetmiş olduğu vakit/ soyadını söylediğinde gözünde küçük parıltı şeklinde bir şeyler oldu fakat sonrasında yok oldu. Bu durum bende merak uyandırdı ve şüpheye sebep oldu. Ayrıca fazlaca gezi ediyor, kim bilir karanlık planları vardır ve gittiği bölgelere iş seyahati için gitmiyordur. Bilemiyorum fakat bir şey var ise aslına bakarsanız ortaya çıkacaktır.
Scarlet Gabriel ile nişanlandıysa ve aslen Tirstan’la içinde bir bağ var ise bu durumu hakkaten öğrenmek isterim. Geçmiş hakkında daha çok data sahibi olmak isterim. Kitabı eleştirebileceğim tek şey bu oluyor sanırım. Karakterlerin geçmişi hakkında daha çok şey öğrenmek arzu ederdim fakat bu yüzden puan kırmadım.
Scarlet’ın çizdiği sembolün ne işe yaradığını hep merak etmiştim ve Tristan’ın dövmesi çıktı 😀 Bunu hakkaten beklemiyordum. Gizli bir harita falandır diye düşünmüştüm. Ve Scarlet son olarak o şekli kendine çiziyordu 😀
Onun haricinde gizlemesi için Nate’e verdiği büyük yüzüğü de fazlaca merak ediyorum. Acaba ne ifade ediyor ve niçin saklamak istedi?
Scarlet’ın peşine düşenler büyük olasılıkla gençlik pınarının peşindeler ve Scarlet’ın pınarın yerini bildiğini biliyorlar. Yalnız hakkaten ürkütücüydüler “Kül Adamlar”
Tristan’ın Scarlet’a fazlaca aşık olması, ona koşmak istemesi fakat ona ne kadar yakın olursa Scarlet’ın ölümünün o denli hızlanacağı gerçeği hakkaten fazlaca acıttı ve üzüldüm ümit ederim o pınara bir an ilkin ulaşırlar. Bir de Tristan, Raven’ın attığı okun önüne kendini atmış Scarlet’ı korumak için. Gerçekten görkemli bir adam.
Kitapta aşk üçgeni yazıyor fakat bayacak şekilde hissedilmiyor ve bence bir üçgen yok şu sebeple bence Scarlet kimi sevdiğini biliyor. Tristan! Tristan! Tristan!
Gabriel ve Tristan’ın tartıştıkları kısımları okumak hakkaten fazlaca eğlenceliydi 😀
Scarlet’ın yaşaması, lanetin bozulması için Tristan’ın kendini feda etmeye emek vermesi… Bunu öğrendiğimde de şok olmuştum. Ben başka birini öldürecek doğru silahı aradığını düşünmüştüm fakat meğer o kendini öldürecek doğru silahı arıyormuş. Scarlet oku hatırlamış olduğu vakit anlamamıştım fakat oku çıkardığı vakit ve Tristan ile Nate içinde geçen konuşmadan sonrasında dedim tamam Tristan aradığını buldu sonunda. Az kalsın başarıyordu. Bir an Gabriel’ın Scarlet’ı durduracağını ve Tristan’ın hayatını kaybetmesine izin vereceğini sandım fakat her neyse ki o şekilde olmadı. Tristan’ın Scarlet’ı kristal kullanarak bayıltmasını da hakkaten asla beklemiyordum.
Neyse ki Scarlet tam zamanında yetişti ve Tristan’ı kurtardı. Kendisi sanırım öldü fakat geri dönecektir diye düşünüyorum sonuçta serinin 2 kitabı daha var 😀 Yoksa “Acaba öldü mü?” diye düşünürdüm fakat 2 kitap daha olunca ölmemiştir diye düşünüyorum.
Vee Scarlet son olarak Tristan’ın kollarında gençlik pınarının nerede bulunduğunu hatırladı. Acaba nerede? Zira ikizler ve Nate yüzyıllardır aradıklarını ve her yere baktıklarını söylemişlerdi fakat kesinlikle bir bölgeleri gözden kaçırmış olmalılar. Şöyleki kuytu, köşe, minik bir yeri falan.
Şimdi Scarlet hayata yine iyi mi dönecek? Ne vakit dönecek? Peşindekiler kim? O büyük yüzük ne işe yarıyor? Pınara ulaşabilecekler mi? Ve laneti kaldırmayı başarabilecekler mi? Tüm bu soruların cevabı için bir an ilkin 2. kitabı okumaya başlamam icap ettiğini düşünüyorum ve derhal okumaya başlamayı planlıyorum.
kitap/kitap–21260 yazar/i8414 (Azra Demir)

“Sil Baştan” başlangıçta beni bunalttı birazcık… Kitap mı sıkıcıydı ben mi sıkılma modundaydım onu anlamadım. İlk yarısını zorla okudum desem yeridir ;)Bir de kitabın anlatımı sebebiyle başlangıçta uyarlama problemi yaşadım. Üstüste o denli fazlaca ana karakterin ağzından yazılmış kitap okumuşum ki, bu kitapta vakalara dışardan bakmak şaşırttı beni… Scarlet Avalon’da vasisi ile yaşayan bir lise talebesi… Neden vasisi derseniz, kızımız bir süre ilkin hafızası kaybolmuş bir halde ormanda bulunmuş. Ailesini, geçmişini, anılarını hatırlamıyor, hatta buraya iyi mi geldiğini bile bilmiyor. Laura onu himayesi altına almış, evini açmış, kol kanat germiş. İşi sebebiyle devamlı kent haricinde olsa da Scarlet ile fazlaca iyi anlaşıyorlar. Scarlet tek problemi bellek kaybı diye düşünürken öpüşme festivali esnasında (ki ben bu şekilde saçma bir şey görmedim, okurken sıkıntıdan patladım) yakışıklı ve gizemli Gabriel ile tanışmasıyla yaşamı değişiyor ve bir bakmışız sevgili oluyorlar. Başlarda Gabriel onun uzun süreden beri aramış olduğu erkekmiş şeklinde hissediyor, ilişkileri yolunda… Hatta ona öylesine güveniyor ki bellek kaybı vakasını bile konu alıyor fakat Gabriel oldukça sakin karşılıyor. Bir süre sonrasında da farkediyor ki aylardır sevgili olmalarına karşın Scarlet şimdiye kadar evine dahi gitmemiş, hatta ailesi hakkında bile şimdiye kadar sordurulmuş olduğu sorulara hep kısa cevaplar almış. Gabriel’in bu ketum tavırları onun içindeki dedektifi alevlendiriyor, bir bakıyoruz ki Scarlet yolda görmüş olduğu Gabriel’in peşine düşmüş onu takip etmekte… Şapşal kızımız Gabriel’i tek çocuk sandığından, takip etmiş olduğu kişinin Gabriel’in ikiz kardeşi Tristan bulunduğunun bilincinde bile değil! Öğrendiğindeyse efsane tesiri yaratıyor. Gabriel’in gizemi Tristan’ın yanında saçmalamış, ben bu tarz bir olay görmedim. Scarlet’in de gördüğünü sanmıyorum aslına bakarsanız… Tristan’ın daha ilk saniyeden ona karşı kaba,sinir bozucu tavrını görünce eyvah bu çocuk benden nefret ediyor diyor aslına bakarsanız… Tristan da onu kendinden uzak tutabilmek için elinden geleni ardına koymuyor diyelim. Aslında bunların hiçbirine gerek olmaması gerekir, malum Scarlet Gabriel’in sevdiği fakat içten içe Tristan’a çekildiğini hissediyor ve bu onu fazlaca korkutuyor. İnanın Tristan’ı korkuttuğu kadar değildir 😉
İşin aslı Tristan ve Gabriel ölümsüz, Scarlet ise yarı ölümsüz. Üçü de bir lanetin tesiri altında… Scarlet yaşamının belli zamanlarında hastalanıp ölüyor ve aynı yaşta yine dünyaya geliyor. Yaşam süresi Tristan ona yakın olduğunda daha da kısalıyor. Tristan ise hem ondan uzak duramıyor hem de onun varlığıyla acı çekiyor. Scarlet her ortaya çıkıp hayata döndüğünde de Tristan ve Gabriel ateşe çekilen pervane şeklinde onu takip ediyorlar. Bir taraftan da bu döngünün sona erebilmesi için bir umar bulmaya çalışıyorlar.
Kitabın kurgusu, her şeyin anlatıldığı yerlerde bana nedense birazcık zorlama geldi. Scarlet’in devamlı ölüp dünyaya gelmesi bana Düşüş serisini hatırlattı. İlk kısımlar sıkıcıydı ve bence gereksiz uzatılmıştı. Gabriel’i sevemedim, kim bilir o yüzden sıkılmışımdır. Devamlı ortada cici çocuk olarak dolaşıyor, gıcık etti beni… Üzerine üstlük bir de ne olsa Tristan’ı suçluyor. Scarlet’in yanına giderek onu hayatlarına sokan kendisi, Tristan tanışınca suçlu oluyor. Yok işte Tristan devamlı birilerini! öldürmeye çalışıyormuş, gene suçlu! Adam sanki keyfinden yapıyor hıhh… Kendisi Scarlet ile gününü gün ederken daha kimi! öldürmeye çalıştığından haberi yok, söylemedi diye gene suçlu! Yahu lanetin sebebi bile kendisi… Gitmiş zamanında bir cadıyla gönül eğlendirmiş fakat Tristan onun yüzünden yaşamı tehlikeye giren Scarlet’in yaşamını kurtarmaya çalıştı diye lanetten bile onu suçluyor! Sen ne işe yarıyorsun diye merak ederler adama ya neysee… Gabriel’de sevilecek bir şey göremedim maalesef… Kitap da sonlara doğru coşku kazanmıştır, daha fazlaca Tristan okuduğumuzdan sanırım… 2. kitabı da sırf Tristan yüzünden merak ettim. Herkese iyi okumalar 😉 (Deniz Atakan Çamlıca)

Sil Baştan PDF indirme linki var mı?

Chelsea Fine – Sil Baştan kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Sil Baştan PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Chelsea Fine Kimdir?

Chelsea Fine Kitapları – Eserleri

• Sil Baştan
• İkilem
• İnkar

Chelsea Fine Alıntıları – Sözleri

• “Bilgi ölümcül olabilir.” (İkilem)
• “Hayat geçmiş ya da geleceğe dair değildir. Bugünle alakalıdır.” (Sil Baştan)
• “…Sevmek bencilce bir şey değil.” (İnkar)
• “Hayat geçmiş ya da geleceğe dair değildir. Bugünle ilgilidir.
  Hayat bundan beş dakika sonrası ile iki saniye öncesidir. Hayat anlardan oluşur,anlıyorsun değil mi? Yıllardan değil. Seneler bizi tanımlamaz.” (Sil Baştan)
• “O bir insan, Tristan! Burası ekmeğini ve keçilerini korumak zorunda olduğun ortaçağ ingilteresi değil! Öylesi insanları öldüremezsin.” (Sil Baştan)
• Ölüm bir amacı olmayan hayatlar için korkunçtur. (Sil Baştan)
• Bazen aşk yaşadığınızı fark ettiren tek histir. Fakat kimi zaman aşk… Ölümünüz olur. (İkilem)
• “… Mahvolmak asla umudun olmaması demek. Lanetlenmekse umudu bulmak için çaba sarf etmen, sonrasında onu korumak için çaba sarf etmen, sonrasında da koruduğun umutla bahsi geçen laneti kaldırmak için çaba sarf etmen demek.” (İnkar)
• İnsan gördüklerini unutacaktı elbet bigün, fakat duyduklarını asla unutamayacaktı… (Sil Baştan)
• Sevildiğini bilmek rahatlatıcı bir histi. (Sil Baştan)
• “Bazen aşk, korunması ihtiyaç duyulan şeyler için zor kararlar vermeyi gerektirir.” (İnkar)