Kitap Künyesi

Yazar: Ahmet Seyrek

Yayın Evi: Maviçatı Yayınları

İSBN: 9786052940563

Sayfa Sayısı: 122

Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Aztekler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ölmek İçin Güzel Bir Gün (Ayinde Okunan Dua) On altı gündür at sırtında general atlar susamış ve bitkin hain şefin izini sürmekte …

Onun gelişini takdir etti! Askerler tepelerin arkasında saklanmıştı kampın etrafı sarılmıştı bir atlı sürdü atını reise doğru onlar koyu almak ve yağma etmek için gelmişlerdi ‘kollarınızı aşağı indirin’ ‘mızraklarınızı aşağı indirin’ Reis’in gözlerinde hüzün vardı Fakat gözlerinde korku görünmüyordu ‘Ölmek için güzel bigün’ Gözlerinizi kurulayın çocuklarım, ağlamayın ‘Ölmek için güzel bigün’ O konuşmuştu beyaz adam gelmeden oldukca ilkin, Onların silahları ve viskisi hakkında Halkını uyarmıştı Onlar tarihlerini yazmadan ilkin General inanmadı onun sözlerine ne de yüzüne. Fakat O biliyordu, daha oldukca insan öleceğini sonrada bu kara lekenin yaşanacağını Bu kanun iyi mi yıkılır Ne yanlış yaptım ben? ki beni gömmek, öldürmek istiyorsun bu kan izleri üstünde Biz topraklarımız, toraklarımız bizim için endişeli Ve bu yol daima olmalı Asla daha fazlasını sorma asla Ve şimdi söyle bana son sözünü Silahlarımı aşağıya indirdim Başımı eğdim Simdi istersen beni atabilirsin bu yerden Gidecek bir yeri olmadan Ve insanlarına dönerek yaşlı gözlerini kurulamalarını söylemiş oldu biz rahat ve rahatız ve sesi gökyüzünde yankılandı.

Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Aztekler Alıntıları – Sözleri

• ” Her iki takvimin birbiriyle kesiştiği 52 yılda “Yeni Ateş Töreni” isminde olan bir festival düzenlenir; evindeki tüm eski eşyalar ya da tanrı heykelleri yenileriyle değiştirilir. Ayrıca imparatorluk sınırları içinde yanmakta olan tüm ateşler söndürülür; Süreyya Burcu’nun Colhuacan Dağı’nın tepesine yükseldiği anda, tanrılara sunulan kurbanın göğsünde başrahip yeni bir ateş yakar ve bu ateş imparatorluktaki tüm mabet ve evlere dağıtılırdı. Azteklerde bu 52 senelik dönemlerin her biri günümüzdeki anlamıyla birer yüzyıldı. “

Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Aztekler İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bir çok vakit romanın haricinde bir kitap daha okumaya çalışıyorum. O kitap da edebiyattan değişik bir tür oluyor. Aztekleri hep merak ederdim. Kitapta Azteklerin dil, din, kültürleri, tarihleri hakkında kısa ve lüzumlu detayları konu alıyor. Konular acele değişmiş olduğu için sıkılmıyorsunuz. Mesela derhal minik bir informasyon vereyim bir ihtimal ilginizi çeker ve okumayı tercih edersiniz;
Kendilerinden ilkin 4 dünyanın daha olduğu ve yeterince kurban verilmediği için Tanrılar tarafınca cezalandırılıp yok olduklarını düşündükleri için devamlı Tanrılara kurban veriyorlar. Kurbanları kalmayınca harp çıkarıp, tutsak alıyor, gene kurban ediyorlar. Fakir, borçlu kim var ise kurban ediyorlar. Araştırmacılar bir yılda averaj 250.000 kişinin kurban edildiğini açıklamış. Hem de yöntemler korkulu (N)

” Sonlara doğru tüylerimi diken diken eden, beni ürperten bir kitap analizi yapıcam bu sefer…
Kitabın daha başlarında herşey oldukca güzel oldukça çağdaş bir yaşam; Azteklerin Meksika bölgesine yerleşimini, devasa görkemli bir kent kurup bataklık alanlar üstünde ziraat yapmalarını, azim ve çabalarını oldukca güzel anlatmakla birlikte Azteklerin bir oldukca garip hususi durumunu gözler önüne seriyor.
Azteklerin, güneşin insan kanıyla beslendiğine dair bir inanca haiz oldukları. Bu çarpık anlayışları dolayısıyla bir oldukca kişiyi tapınaklarda kurban ettikleri dikkat çekici bir özellikte.
Savaşa, savaşçıya oldukca fazla ehemmiyet veren Azteklerde adam çocuk doğduğu an savaşçı bir bilhassa yoğrulmakta. Eğitim mevzusunda oldukça katı olan Aztekler, eğitime verdikleri önemi yasal bir düzene oturtmuşlardır. Yanlız burda da Hintlilerin Kast Sistemi benzer biçimde bir ayrıma doğal olarak tutulmaları oldukça can bunaltan. Bundan dolayı Azteklerde eğitim öğretim üç segmente bölünmüş. Zengin ailelerin adam evlatları Calmecae adlı okullara gider, burada tarih, astronomi, sanat ve siyaset benzer biçimde alanlarda yetişirken, fukara ailelerin adam evlatları ise Cuicacalli adlı okullara gönderilip harp sanatını öğrenip, sonrasında orduya katılırlardı. Kız evlatları ise üçüncü bir okula gönderilip, yalnız yiyecek yapmayı ve ev işlerini öğrenirmiş. İçler acısı bir durum değil mi sizce de. Bu yüzyılda bile yakınma ettiğimiz tüm sosyolojik olguların Azteklerde de örneğini görmekteyiz. Kadınlar eve, fukara erkekler orduya, varlıklı erkekler yönetime…
Yanlız sevdiğim tek özellikleri, evlatlarının kumar, hırsızlık, dedikodu ve içkiden uzak durmalarını istemeleri; kız evlatlarının evlendiğinde, fukara bir köylü bile olsalar eşlerine destek olmalarını, adam evlatların mütevazi, itaatli ve oldukca çalışkan olmaları yönündeki sıkı yönetimleri. Sizce de en doğru olan, ufaklıklara bu değerleri empoze etmek değil midir? Bu sayede aslına bakarsan iyi insanoğlu yetişmez mi, cemiyet güzelleşmez mi? Zinadan, hırsızlığa kadar bir oldukca suçun ölümle cezalandırılması haliyle kabahat oranlarını da en aza indirmiştir haliyle diye düşünüyorum. Evett buraya kadar herşey iyi hoş görünüyor fakat aslolan tüyler ürperten kısmı kitabın sonlarında yoğunluk kazanmıştı aslına bakarsan. Başta mitolojik öğeler, kurgular sandım fakat kitabın sonunda meydana getirilen arkeolojik kazılar ve bulgular tüm vahşetin gerçekliğini kanıtlamaktaydı.
Nasıl biliyoruz Aztekleri genel anlamda medeniyetleriyle, heybetli şatoları, kütüphaneleri ve şehirleriyle değil mi? Oysaki bu seneler seneler ilkin Meksika dolaylarında yaşayan bu uygarlık yılda minimum 250.000 insanı Güneş tanrılarına kurban etmekte, sonrasında bu cesetlerin derisini yüzüp kendi üstlerinde taşıdıkları ve bu cesetlerin etleriyle beslendiklerini kim bilir hiçbirimiz bilmiyorduk. İnsanların kurban edilmedikleri takdirde güneş ışınlarının azalacağını düşünmeleri o denli oldukca insanı kurban etmelerine sebep olmuş ki, buna insan yetiştirmek için sırf bunun için başka milletlerle savaşlara girişmiş ve tutsak aldıkları insanlarıda kurban etmiştirler. İnsanları yeterince vahşete düşüren bu durum günümüzde Mexico City’nin merkezinde bulunan Kafası Kuleleri ile caniliğin zirve noktasını gözler önüne seriyor. Mexico City’ de hanım, adam, çocuk kafatasısı olmak suretiyle şimdiye kadar 676 kafatası kulesinin bulunmuş ve derinlere indikçe kafataslarının daha da artacağı belirtilmiştir.
Bunları okuduktan sonrasında insan düşünmeden edemiyor bizlere gösteriş ve ihtişamıyla anlatılan medeniyetlerin bu kan ve vahşet dolu yüzü insanı buza çevirmiyor mu? ” (Nursel)

Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Aztekler PDF indirme linki var mı?

Ahmet Seyrek – Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Aztekler kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Aztekler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ahmet Seyrek Kimdir?

Ahmet Seyrek, Araştırma – İnceleme, Azınlıklar & Etnik Gruplar, Biyografi kategorilerinde eserler yazmış popüler bir yazardır.

Başlıca kitapları alfabetik sırayla; Aliya İzzetbegoviç, Angela Merkel, Büyük Komutanlar Seti (10 Kitap Takım), Donald Trump, Dünyaya Hükmeden Osmanlı Padişahları, Ermeni Meselesi ve Tehcir olarak sayılabilir.

Ahmet Seyrek kitapları; Bizim Kitaplar Yayınevi, Kar Yayınları, Mavi Çatı Yayınları, Siyah Beyaz Yayınları, Tulpar vesilesiyle kitapseverlerle buluşmuştur.

Ahmet Seyrek tarafınca yazılan son kitap “Vladimir Putin”, Mavi Çatı Yayınları tarafınca okurların beğenisine sunulmuştur.

Ahmet Seyrek Kitapları – Eserleri

• Malcolm X
• Elon Musk
• Aliya İzzetbegoviç
• Steve Jobs
• Sürgünde Üç Devrimci
• Medeniyetlere Yön Veren Uygarlıklar – Eski Yunan
• Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Mayalar
• Çerkez Ethem’in Anıları
• Medeniyetlere Yön Veren Uygarlıklar – Sümerler
• Cesaretin Güneşi Mahir Çayan
• Köy Enstitüleri
• Fatih Sultan Mehmet
• Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Roma
• Leonardo da Vinci
• Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Aztekler
• Medeniyetlere Yön Veren Uygarlıklar – İnkalar
• Osmanlı Padişahları
• Mahatma Gandhi
• Bill Gates
• Aliya İzzet Begoviç
• Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa
• Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Çin
• Dünyaya Hükmeden Osmanlı Padişahları
• Necip Fazıl Kısakürek
• Ateizm Deizm Agnostisizm
• Jack Ma
• Marco Polo
• Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Babil
• Sergey Brin ve Larry Page
• Mark Zuckerberg
• Akad
• Mustafa Kemal Atatürk
• Neyzen Tevfik
• Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Asur
• Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Hitit
• Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Urartu
• Yoldaş Che
• Angela Merkel
• Mevlana
• İnsanlık İçin Teknoloji- Jeff Bezos
• Viking
• Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Lidya
• Donald Trump
• Japon
• Bizans
• Şeyh Bedreddin
• Deniz Gezmiş
• Vladimir Putin
• Frigya
• Evanjelizm
• İlluminati
• Ahmet Yesevi
• Bir Asırdır Çözülemeyen Sorun
• Sultan II.Abdülhamid
• Çerkez Ethem
• 1.Murat
• Larry Ellison
• Dünyayı Yöneten Osmanlı Padişahları
• III.Selim Ve II.Mahmut
• I.Mehmet Ve II.Murat
• II.Selim
• Yavuz Sultan Selim
• Fal ve Tarot
• İbrahim Kaypakkaya
• Mahir Çayan
• Yıldırım Bayezid
• Ertuğrul – Osman ve Orhan Gazi
• Kanuni Sultan Süleyman
• Köprünün Ortasında
• 1. Mehmet ve 2. Murat

Ahmet Seyrek Alıntıları – Sözleri

• Büyük problemleri çözmek , minik problemleri çözmekten daha kolaydır. (Sergey Brin ve Larry Page)
• Gösteriş ve ihtişamlı bir yaşam ,cemiyet için büyük bir tehlikedir . (Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Roma)
• 12 yıl süresince, bu 450 millik alanda İspanyollar 4 milyonu aşkın insanı, hanım, çoluk çocuk, genç, yaşlı demeden bıçakla yada mızrakla öldürdüler ya da diri diri yaktılar.
  …
  Denir ki 5-6 bin insan avluda kılıçtan geçerken, İspanyolların yüzbaşısı şu şekilde bir şarkı söylemiş:
  Neron yangına bakar
  Roma’dan Tarpeia kayasına
  Çocuklar, yaşlılar bağırır
  Ve o hiçbir şey hissetmez (Medeniyete Yön Veren Uygarlıklar – Mayalar)
• Bilim komutandır, uygulama asker. (Leonardo da Vinci)
• İçimi sevgi ile doldur Tanrım!
  Gönlüm tüm varlıkları kucaklasın. (Mahatma Gandhi)
• Bizim en büyük hastalığımız bencilliğimizdir. (Mahatma Gandhi)
• Tam Otuz yıl saatim işlemiş, ben durmuşum..
  Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum.. (Necip Fazıl Kısakürek)
• Geçmiş gecelerde,
  Geçmiş uzak gecelerde. (Medeniyetlere Yön Veren Uygarlıklar – Sümerler)
• Vefatı esnasında kırk dokuz çocuğunun hayatta olduğu ve cariyelerinin yedisinin hemen hemen hamile bulunmuş olduğu anlaşılmaktadır. Osmanlı padişahları içinde en oldukca evladı olan padişah lll. Murat’tir. Kız ve adam evlatlarının sayısıni tarihçiler 100-130 içinde verirler. (Dünyayı Yöneten Osmanlı Padişahları)
• Yanlış yanlıştır, kimin söylediği mühim değil. (Malcolm X)
• Yunan askerlerinin ölümü esarete tercih ettikleri oldukca görülüyordu. Esir aldığımız Yunan esirlerini sorguya çektik. Komutanları askerlerine” Ethemcilere tutsak olursanız ayaklarına hayvan nalı çakılacağını, daha binbir çeşit işkenceler içinde öleceğinizi unutmayınız” diyormuş. (Çerkez Ethem’in Anıları)
• Bir ilkbahar sabahıydı ve çevre yemyeşil & Arkadaki araçtan inen öteki tutuklularla selamlaştı Bu sırada bana dönerek, “Bizi hiçbir yere sığdıramadılar’ dedi. Derin derin havayı soluyordu. (Deniz Gezmiş)
• Bir hikayeyi öbürlerinden ayıran ve mühim kılan şey onun sonu olduğuna gore, bu son hiçbir sona benzememeli… (Köprünün Ortasında)
• Hayatımda asla uyumamış olduğum yalnız birkaç gece hatırlayabiliyorum. Bunlardan biri de Lukavica’daki o geceydi. (Aliya İzzet Begoviç)
• “İnsan şahsiyetini alçaltan,onu eşyayla bir tutan her şey gayri insanidir.” (Aliya İzzet Begoviç)
• Övgüler sizi mutlu eder, eleştiri ise sizi geliştirir. (Elon Musk)
• Ömrüm süresince kazandığım paraları yanımda götüremem, götürebileceğim yalnız sevgiyle beslenmiş hatıralarım. (Steve Jobs)
• … “Bugün Deniz, Türkiye devriminin simgesi hâline gelmiştir.” … (Cesaretin Güneşi Mahir Çayan)
• Dünya senin kendine sayginla ilgilenmez. Dünyanın ilgisini aslolan çeken şey, senin kendini iyi duymak için ne yaptığın olacaktır. (Bill Gates)
• Fatih Sultan Mehmet, Romanos Kapısı’na (Topkapı) giderek geleceklerinden kaygı duyan Rumlara hitaben şu fermanı yayınladı…
  “Yaptığım anlaşmada manastırlarınız ve kiliselerinizin açık kalacağına ve dininize dokunulmayacağına söz verdim. Ancak şehrin bir bölümünü kılıcımla aldığımdan bu bölümdeki kiliselerin cami olmasını, sizin teslim olduğunuz bölümdeki kiliselerin de aynen kalmasmı uygun gördüm.” (Bizans)