Eğitim

Mitolojiden Masallar – Müzehher Erim Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Mitolojiden Masallar – Müzehher Erim Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Mitolojiden Masallar kimin eseri? Mitolojiden Masallar kitabının yazarı kimdir? Mitolojiden Masallar konusu ve anafikri nedir? Mitolojiden Masallar kitabı ne konu alıyor? Mitolojiden Masallar PDF indirme linki var mı? Mitolojiden Masallar kitabının yazarı Müzehher Erim kimdir? İşte Mitolojiden Masallar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Müzehher Erim

Yayın Evi: İmge Yayınları

İSBN: 9789755335735

Sayfa Sayısı: 219


Mitolojiden Masallar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu kitabın kahramanları tanrılar ve tanrıçalardır. Onlar Anadolu topraklarından doğup ilkin Yunanlılara, sonrasında da Romalılara geçtiler ve antik zamanlardan günümüze kadar tüm sanatlar için, bilhassa de edebiyat için bitmek tükenmek bilmeyen bir kaynak oluşturdular. Bu masallardaki derin bilgelik, onların hem zamana hem de mekâna dayanmasını elde eden evrensel yanlarından biriydi. Onlar kusursuz tanrılar değillerdi, bizim gibiydiler. Bizim kadar kusurlu, bizim olmak istediğimiz kadar güçlüydüler. Sınırsız güçlerinin yanında hepsinin zayıf yanları da vardı. Onları sempatik meydana getiren da, inandırıcı ve canlı kılan da işte bu zayıf yanlarıydı. Onlar insanoğlunun temel ve kim bilir asla değişmeyecek özelliklerini dile getirdiler. Zeusun çapkınlıklarını, Heranın entrikalarını ve kıskançlıklarını, Afroditin dillere destan güzelliğini, Narkissosun kendine olan aşkını, Artemisin kadınsı tutumlarını bugün çevremizde görmüyor muyuz? Yarın görmeyecek miyiz?Mitolojiden Masallar, mitolojinin o derin hayatına hemen hemen adımını atmamış okurların anlayabileceği bir dilde, giriş durumunda hazırlandı.


Mitolojiden Masallar Alıntıları – Sözleri

  • istediği yengiyi aptalca özleyerek dolu dizgin yazgısına koştu.
  • fakat aşkı yerli yerinde kaldı, hatta çekmiş olduğu acıyla daha da güçlendi.
  • senin ormanda çınlayan şen kahkahanı artık asla duymayacağım.
  • bunu görünce Pan derin bir ah çekmiş ve nefesi kamışların içinde yumuşak, müzik benzer biçimde bir ses çıkarmış.
  • var git onlara karşı, dövüş onlarla,
    tekrardan yabanıl ol.
  • madem karım olmayacaksın, öyleyse asla eğer olmazsa benim ağacım, benim defnem ol.
  • Sevgi o şekilde mükemmel bir şeydir ki insanlara değişik kökenlerden geldiklerini, değişik sınıflara ve konumlara ilişik olduklarını unutturur.


Mitolojiden Masallar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Mitolojiden Masallar oldukça kolay bir üslupla yazılmış mitolojiye giriş durumunda bir kitap. Anlatımdan dolayı yer yer sıkabiliyor, sanırım daha oldukça küçüklere mitolojiyi sevdirmek ve tanıtmak için yazılmış. Zaten başlangıcında da yazar kitabı torununa ithaf etmiş. Eğer Yunan-Roma tanrı/tanrıçaları ve hikayeleri ile ilgili bilginiz var ise bu kitap yine hissi yaratacak ve sıkılmanıza niçin olacaktır. (Seda)

piramos (pyramos) ve tisbe (thisbe), kraliçe semiramis’in çevresini tuğladan yapılmış surlarla çevirttiği babil kentinde birbirine bitişik iki evde komşu olarak yaşıyorlardı. piramos oldukça güzel bir delikanlıydı. tisbe’ye erişince tüm doğuda ondan güzel kız bulamazdınız. komşu oldukları için organik olarak birbirlerini tanıyorlardı ve kısa zamanda da birbirlerine aşık oldular. aslına bakarsak evlenmeleri gerekirdi, ne var ki anababaları buna izin vermiyordu. fakat birbirlerini sevmelerine engel olamazlardı ve işte ikisi de birbirini oldukça, fakat pek oldukça seviyorlardı. bu gizli saklı sevdada onların yanlarında olacak kimseleri yoktu. birbirleriyle sadece baş, göz, el işaretleriyle konuşabiliyorlardı. fakat duygularını gizlemeye çalıştıkça bu gizlenen duygular daha umutsuzca güçleniyordu.
evlerini birleştiren duvarda evi meydana getiren işçilerin bırakmış olduğu çatlak bir yer vardı. uzun senelerden beri bu deliğin kimse ayırdına varmamıştı. fakat aşk her şeyi görür, işte bunu ilk kez keşfeden ve birbirleriyle konuşmak için kullanan bu iki aşık genç oldu. asla kimsenin haberi olmadan bu çatlak yerden birbirlerine sevgi sözleri fısıldıyorlardı. piramos duvarın bir yanında, tisbe de diğer yanında durup soluklarını, keserek birbirlerinin söylediklerini dinlerlerken kimi süre şu şekilde söylenirlerdi: “acımasız duvar! niçin aşkımıza engel oluyorsun? birbirimize hakikaten kavuşmamız için hepten yok olmanı istemek oldukça şey olurdu bir ihtimal fakat asla eğer olmazsa birazcık daha açılabilirsin, böylece ikimiz de birbirimizi öpebiliriz. gene de sana minnet duyuyoruz. senin sayende sözlerimiz birbirimizin şefkatli kulaklarına erişebiliyor.”
işte bu şekilde konuşurlardı. ikisi de duvarın diğer yanında olmayı düşleyerek. gece olunca vedalaşırken diğer tarafa geçemeyen öpücükler kondururlardı duvara.
ertesi gün şafak söküp yıldızlar yok olunca ve güneşin ışınları otların üstündeki pişmeden tanelerini kurutunca gene biraraya gelirlerdi. hafifçe fısıltılarla ilkin durumlarından yakındılar. sonrasında birgün gecenin sessizliğinde karanlıktan yararlanıp görünmeden dışarıya çıkmaya karar verdiler. evlerinden çıkınca kenti de arkada bırakıp, tenha yerlerde dolaşmamak için ninos’un mezarı yanında buluşacak, oradaki ağacın gölgesine gizleneceklerdi. bu üstü karbeyazı meyvalarla dolu büyük bir dut ağacı idi yakınında da buz benzer biçimde suları olan bir çeşme vardı. buldukları bu deva oldukça hoşlarına gitti. akşamı iple çekmeye başladılar, gün bitmek bilmiyordu. fakat sonunda güneş denizin sularına indi ve gece denizin içinden çıkarak geldi.
karanlıkta tisbe ses çıkarmamaya itina göstererek kapıyı açtı ve dışarı çıktı. ev halkından kimse onu görmedi. yüzünü bir tülle örterek mezarın yanına geldi ve ağacın altına oturdu. sevgisi onu yüreklendiriyor, korkusunu dağıtıyordu. fakat birden bir aslan göründü. herhalde daha yeni bir hayvanı paralamıştı, ağzı kanlıydı. ağacın tarafındaki çeşmenin yalağından su içmeye gelmiş. babilli güzel tisbe aslanın geldiğini uzaktan ay ışığında görmüş oldu ve korkudan titreyerek kaçıp derhal oracıktaki karanlık bir mağaraya saklandı. fakat kaçarken başına bağladığı tül yitik düşmüş ve arkasında kalmıştı.
yırtıcı aslan bol miktarda su içip susuzluğunu giderdikten sonrasında ormana dönmek için yola koyulunca tisbe’nin ince eşarbını görmüş oldu ve onu kanlı ağzıyla parçaladı.
azca sonrasında piramos geldi ve toprağın üstünde bir yaban hayvanına ilişik bulunduğunu derhal anladığı ayak izlerini görmüş oldu. yüzü bembeyaz kesildi derken kan lekeleriyle kirlenmiş eşarbı da bulunca şu şekilde bağırdı: “aynı gece iki sevgilinin de ölümünü görecek, ikimizden en uzun yaşaması ihtiyaç duyulan oydu, suçlu olan benim, zavallı sevgilim! seni yok eden ben oldum. zira geceleyin bu şekilde tehlikeli bir yere gelmeni senden ben istedim ve buraya senden ilkin gelmedim. ey bu kayalıklarda yaşayan aslanlar! bedenimi parça parça edin. etimi korkulu çenelerinizle ısırıp paralayın.. fakat yalnız korkaklar ölüm dilenirler.”
sonrasında tisbe’nin eşarbını atarak buluşmayı kararlaştırdıkları ağacın altına gitti. o denli iyi tanımış olduğu eşarbı öperek uzun uzun ağladı. ve ona şoyle dedi: “şimdi benim kanımı da içmelisin.” bu şekilde diyerek yanında taşımış olduğu kılıcı derhal böğrüne sapladı ve geri çekti almış olduğu yarayla o anda öldü. yarasından fışkıran sıcak kanlar tüldeki dut ağacının beyaz meyvalarını boyadı. ağacın kökleri de kanı iyice içmişti . bunun sonucu olarak dut agacının meyveleri mor bir renk aldı.
halk içinde denir ki, tanrılar bu 2 aşığın anısını sürdürmek için tüm ülkelerde kara dut ağaçlarının yetişmelerini, yeşermelerini sağlarlar. – jimithekewl (Memati)

Mitolojiden Masallar okurken en oldukça keyif aldığım kitaplardan biriydi. Tanrıların isimlerini ve yaşadıkları vakaları  devamlı unutsamda bir çok masalı keyifle okudum. Aslında masal demek birazcık yanlış çoğumuzun bilmiş olduğu mitleri Yunan mitolojisine giriş 101 tadında ilkin tanrıları ve orada geçen muhteşem varlıkları açıklayarak oldukça keyif verici bir ürün sunmuş biza yazarcım.
Kitapta aklımda kalan en belirgin şey Zeus’ un inanılmaz derecede hovarda oluşu ve aşka düştüğü kurbanlarının Hera’dan çekmiş olduğu sıkıntılar 😀 neredeyse masalların %80’nini bu vakalar oluşuyordu. Sen neymişsin be Zeus!
Dediğim benzer biçimde eğer mitolojiye bilhassa yunan mitolojisine ilgin var ise ve nerden başlayacağını bilmiyorsan bu kitap sana oldukça destek olabilir.
Ama devamlı yunan yunan nereye kadar di mi?
Kitaba puanım:5/5 (Leyla yüksel)


Mitolojiden Masallar PDF indirme linki var mı?


Müzehher Erim – Mitolojiden Masallar kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Mitolojiden Masallar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Müzehher Erim Kimdir?

İlköğrenimini Manisa’da tamamladı. Ortaöğrenimini Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde tamamladıktan sonrasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Klasik Filoloji Kısmı’ne girdi ve mezuniyetinin arkasından aynı bölüme öğretim elemanı olarak alındı. 1958 senesinde doktorasını tamamladı. Almanya’da Tübingen ve İngiltere’de Oxford Üniversitelerinde doçentliğe hazırlık emekleri yaptıktan sonrasında 1965 senesinde doçent, 1983 senesinde profesör oldu. 1983-1991 yılları aralığında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Latin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı olarak vazife yapmış oldu. Kırk üç yılı aşkın hizmet süresinden sonrasında 1991’de aynı bölümden emekli olan Prof. Dr. Müzehher Erim 1996 senesinde aramızdan ayrılmıştır.


Müzehher Erim Kitapları – Eserleri

  • Mitolojiden Masallar
  • İşte Ozan Catullus
  • Latin Edebiyatı
  • Batı Uygarlığının Temelleri


Müzehher Erim Alıntıları – Sözleri

  • fakat aşkı yerli yerinde kaldı, hatta çekmiş olduğu acıyla daha da güçlendi. (Mitolojiden Masallar)
  • senin ormanda çınlayan şen kahkahanı artık asla duymayacağım. (Mitolojiden Masallar)
  • bunu görünce Pan derin bir ah çekmiş ve nefesi kamışların içinde yumuşak, müzik benzer biçimde bir ses çıkarmış. (Mitolojiden Masallar)
  • Sevgi o şekilde mükemmel bir şeydir ki insanlara değişik kökenlerden geldiklerini, değişik sınıflara ve konumlara ilişik olduklarını unutturur. (Mitolojiden Masallar)
  • var git onlara karşı, dövüş onlarla,
    tekrardan yabanıl ol. (Mitolojiden Masallar)
  • madem karım olmayacaksın, öyleyse asla eğer olmazsa benim ağacım, benim defnem ol. (Mitolojiden Masallar)
  • istediği yengiyi aptalca özleyerek dolu dizgin yazgısına koştu. (Mitolojiden Masallar)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş