Eğitim

Modern Bilim:Tanrı Var – Emre Dorman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Modern Bilim:Tanrı Var – Emre Dorman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Modern Bilim:Tanrı Var kimin eseri? Modern Bilim:Tanrı Var kitabının yazarı kimdir? Modern Bilim:Tanrı Var konusu ve anafikri nedir? Modern Bilim:Tanrı Var kitabı ne konu alıyor? Modern Bilim:Tanrı Var PDF indirme linki var mı? Modern Bilim:Tanrı Var kitabının yazarı Emre Dorman kimdir? İşte Modern Bilim:Tanrı Var kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Emre Dorman

Yayın Evi: İstanbul Yayınevi

İSBN: 9786058808249

Sayfa Sayısı: 240


Modern Bilim:Tanrı Var Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İnsanlık zamanı süresince evrenin ve yaşamın iyi mi ortaya çıkmış olduğu ve bu ortaya çıkışta herhangi bir amaç olup olmadığı sorusu, felsefe ve tanrı bilim çevrelerinin en temel mevzularından biri olmuştur. Bilhassa 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren evrenin deposu ve kaderi ile ilgili sorularla ilgilenen akademisyen sayısında mühim bir artış olduğu görülmektedir. Bu akademisyenler içinde ileri seviyede uzmanlık sahibi filozoflar, ilahiyatçılar ve bilim adamları bulunmaktadır. Bu çağıl metakozmolojistler hem mikro hem makro seviyede pek oldukca suali gündeme getirmişlerdir: İnsan ve evren yaratılmış mıdır? Yoksa kör tesadüfler sonucu mu meydana gelmişlerdir? Evren niçin olduğu gibidir? Niçin sonu varmış benzer biçimde görünür? Uzay, vakit, madde, enerji ve bilincin, arkasındaki güç nedir? Ve bunlar niçin bu kadar kırılgan bir denge içindedirler? Öyleki ki bunların temel yapısındaki en küçük bir farklılık, yaşamın varlığını ve devamlılığını imkânsız kılacak düzeydedir.

Evrenin varlığı için ne benzer biçimde kozmik birleşimler gereklidir ve bunlar akıllı bir yaşamı iyi mi desteklemişlerdir? Belki de en büyük metakozmolojik sual Leibniz’in söylediği benzer biçimde felsefî açıdan şu şekilde sorulabilir: “Neden hiçbir şey yerine bir şeyler var?”.

Evrendeki, aklın sınırlarını zorlayan karmaşık yapıya ve yaşamın ortaya çıkmasına engel olabilecek sayısız faktöre karşın iyi mi olmuştur da yeryüzünde yaşam ortaya çıkmıştır? Bu benzer biçimde sorulara yanıt bulmak için bilhassa astronomi, fizik, astrofizik, kimya, biyoloji, biyokimya, moleküler biyoloji, hücre biyolojisi benzer biçimde alanlarda çağıl bilimin verileri ışığında bilim adamları tarafınca çeşitli yaklaşımlar ortaya konulmuştur. Söz konusu yaklaşımlar ise pek oldukca bilim adamının açık bir halde ifade etmiş olduğu bir gerçeğe dikkatleri çekmektedir:

“Tanrı Var”.


Modern Bilim:Tanrı Var Alıntıları – Sözleri

  • “Zaman yoktu, uzay yoktu… Madde ve enerji de yoktu… Hiçbir şey yoktu… En küçük bir nokta, boşluk bile yoktu. Bu yokluktan küçük, olağanüstü bir kıpırtı belirdi… Ufacık bir titreme… Hafif bir dalgalanma, belli belirsiz bir girdap… Bu kozmik kutunun kapağı açıldı ve altından yaratılış mucizesinin filizleri belirdi…”
  • Talih, raslantı, talih ve fal oyunları, evrensel bütünlük içinde yer almaz. Olayların kendi naturel seyri içindeki akımı, üstün bir planlamanın bilimsel örnekleriyle doludur.
  • Dünyanın yaşını ifade eden süre ne kadar uzun olursa olsun, kendiliğinden rasgele dizilen tuğlalar hiçbir vakit bir şato ya da bir Yunan tapınağı inşa edemezler.
    Nobel ödüllü biyokimyacı Albert Szentgyorgyi
  • Matematiksel yasalar bizlere, şâyet birisi cebine beş lira koyar ve arkasından buna iki lira daha ilâve ederse, bu kişinin cebinde yedi lira olacağını söyler. Ancak matematiksel yasa, hiçbir vakit bu kişinin cebine tek bir lira dahi koymaz. Bu örnekten hareketle aynı şekilde, bir tabiat yasasının kendiliğinden hiçbir şeyin sebebi değil, bir tek Tanrı’nın tertipli vakaları ne şekilde meydana getirdiğini tanımlamanın bir yolu olduğu söylenebilir.
  • Fizikçi Paul Davies ise evrenin başlangıcını oluşturan Big Bang sürecinin patlama hızının eleştiri ayarı hakkında şu şekilde bir yaklaşımda bulunur:
    “Evren, birazcık bile yavaş genişleseydi çekim gücü sebebiyle içine çökecekti; birazcık daha süratli genişleseydi evrenin maddesi tamamen dağılıp gidecekti. Bu iki felakatin arasındaki dengenin ne kadar iyi hesaplanmış olduğu sorusunun cevabı oldukca ilginçtir. Eğer patlama hızının meydana geldiği zamanda bu hız gerçek hızından bir tek 10 üstü 18’de 1 kadar bile farklılaşsaydı, bu, lüzumlu dengeyi yok etmeye yetecekti. Dolayısıyla evrenin patlama hızı inanılmayacak kadar kırılgan bir kesinlikle belirlenmiştir. Bu nedenle Big Bang, herhangi bir patlama değil, her yönüyle oldukca iyi hesaplanmış ve düzenlenmiş bir oluşumdur.
  • Yaşam tesadüflere başvurularak açıklanamaz.
    Üstelik yaşam, fizik ve kimyanın kanunlarını aştığı için yaşamın kökeni asla kendi kendini örgütlediği senaryo ile açıklanamaz.
    Bununla beraber yaşamın fizik ve kimyanın kanunlarını aşıyor olması yaşamin sebebinin fizyolojik bir şeyden oldukca daha fazlası olması icap ettiğini anlarız.
    Bu benzer biçimde bir durumda mantıklı olan tek izahat şudur: Yaşamın sebebi olan ve olmaya devam eden şey ne şanş ne fizik ne de kimyadır; Tanrı’dır.
    Dean L. Overman, A Case Against Accident and Self-Organis
  • Wernher von Braun (Uzay Bilimci ve Roket Mühendisi): Evrenin varlığının arkasında üstün bir mantığın bulunduğunu kabul etmeyen bir bilim adamını idrak etmek bilimin gelişmelerini inkar eden bir ilahiyatçı idrak etmek kadar zor olsa gerek.
  • Richard Swinburne: Evrenimizin düzenliliğini açıklamak için, bir tanrı yerine trilyonlarca evren varsaymak, mantıksızlığın en üst düzeyi benzer biçimde görünüyor.
  • Evren’deki kırılgan dengeler o denli eleştiri bir ayarla düzenlenmiştir ki varlığın ve yaşamın oluşabilmesi için eğer olmazsa olmaz denecek bir zorunluluk doğurmaktadır. Fizikçi Stephen Hawking bu durumu şu şekilde bir örnek ile ifade etmektedir: Evren, niçin çöken modellerle sonsuza dek genişleyen modelleri ayıran eleştiri hıza oldukca yakın bir hızla genişlemeye başladı, öyleki ki şimdi, on milyar yıl sonrasında bile, hâlâ eleştiri hıza yakın bir hızla genişlemekte. Big Bang’ten bir saniye sonraki genişleme hızı, yalnızca yüz bin milyarda bir oranında azca olsaydı bile, evren daha bugünkü ebatlarına erişmeden çökmüş olurdu.
  • Aklın gücüne inanarak yaşamış bilim adamlarının hikayesinin sonu fena bir rüya gibidir. Cahillik dağını aşıp onun en yüksek tepesini ele geçirmek üzeredir; son kayanın üstünden baktığında, yüzyıllardan beri orada bulunan ilahiyatçılar tarafınca karşılanır.
  • Hıristiyan Batı düşüncesinde de Tanrı’nın varlığını kanıtlama etmeye
    yönelik olarak benzer delillerin kullanıldığını görüyoruz. Mesela
    ünlü Aziz Thomas Aquinas’ın Tanrı’nın varlığını kanıtlama
    etmek için kullandığı ‘beş yol’un beşincisinde gâye ve nizâm deliline
    değinilmektedir. Aziz Aquinas bu kanıt hakkında şöyleki der:
    Beşinci yol, şeylerin yönetimi ile ilgilidir. Aslında, naturel cisimler
    benzer biçimde bilgisi olmayan varlıklar bir amaca önem vererek işlem
    yaparlar. Bu, daima yada bir çok vakit bu cisimlerin en iyi
    olanı gerçekleştirecek şekilde işlem yapmaları olgusundan ileri
    gelmektedir. Bundan açıkça, bu cisimlerin rastlantıyla değil bir
    eğilim sebebiyle amaçlarına ulaşmış olduğu sonucu çıkmaktadır. Oysa
    bilgisi olmayan varlıklar bir amaca sadece bilgili ve parlak zeka bir varlık
    tarafınca yönlendirildikleri takdirde yönelirler, tıpkı okun okçu
    tarafınca yönlendirilmesi benzer biçimde. O halde, tüm naturel şeylerin bir
    amaca doğru düzenlenmesini elde eden parlak zeka bir varlık var ve biz
    bu varlığı Tanrı olarak adlandırıyoruz.
    (Thomas Aquinas, Summa Theologica, çev. M. Mukadder Yakupoğlu, ed. Armand
    Cuvillier, Doruk Yayımcılık, İstanbul (2003), s. 862-863)
  • Evrendeki sayısız oluşumu incelediğimizde karşımıza çıkan netice açık bir şekilde tüm bu oluşumların tesadüflere yer vermeyecek derecede bir duyarlılık ve düzene dayandığını göstermekte ve teolojik ve felsefi yargılarımız değil bizzat bilim bizi Tanrı inancına götürmektedir.
  • Belki de en büyük metakozmolojik sual Leibniz’in söylediği benzer biçimde felsefi açıdan şu şekilde sorulabilir: “Neden hiçbir şey yerine bir şeyler var?”
  • “Bilim tarihinde, o meşhur Galileo davasından bu yana, bilimsel gerçeğin dünyanın dini yorumuyla bağdaştırılamayacağı iddiası onlarca kere tekrarlanmıştır. Her ne kadar şu anda bilimsel gerçeğe kendi alanı içinde dil uzatılamayacağına ikna olmuş olsam da, hiçbir vakit dini düşüncenin özünü, insanoğlunun bilinçlilik sürecinde zamanı geçmiş, bizim şu andan itibaren bir kenara bırakmamız ihtiyaç duyulan bir safhanın bir parçası olarak görmedim. Bu yüzden, hayatım süresince bu iki değişik fikir alanı arasındaki ilişki üstüne düşünmek zorunda kaldım zira işaret ettikleri şeyin gerçekleştiğinden hiçbir vakit kuşku etmedim.”
    Warner Heisenberg


Modern Bilim:Tanrı Var İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Tam 1 hayal kırıklığı… Kendince fikirlerini iletmiş. En o kadar da Darwin’in evrim teorisini sanki beğenmediği yemeği yiyecek zorunda kalan çocuk benzer biçimde elinin tersiyle itmesi takdire şayan. Darwin’in en oldukca nefret edilen bilim insanı olmasının sebebi aslına bakarsanız 1 türlü yanlışlanamıyor olması! Kaldı ki pek oldukca Müslüman hoca mevzuyu okuduğunda burada iddia edilmiş olduğu benzer biçimde acayip 1 durum yokmuş diyorken niçin kendisi de kullanmamış anlaşılır benzer biçimde değil. Caner Taslaman kitaplarından sonrasında açıkçası bana pek 1 sığ geldi. Kendisi bilimin din ile çelişmediğini düşünüyor orası kati fakat sebep ya da netice yok. Zamanında yaşamış pek oldukca bilim insanı Allah’a inanıyormuş o denli.
Dip not: eğer mevzu ile ilgileniyorsanız bunun yerine Caner Taslaman ya da Jose Rodrigues Dos Santos kitaplarını okuyun. (Lala Paşa)

Bilimle iç içeyseniz anlatımından sıkılmanız oldukca olası. Biyoloji,kuantum fiziği ve daha birçok alanda başlangıç fikirlerine dair açıklamaları benim için sıkıcıydı. Devamlı bir kanıtlama çabasına girmesi insanı bir noktadan sonrasında soğutuyor. Bunların haricinde birçok sual sormaya olanak tanıması benim için kıymetliydi. (Yasemin Karagöllü)

Modern bilimin bulguları doğrultusunda evrenin varoluşu, bu varoluşun iyi mi gerçekleştiği ve varoluşta bir dış etmenin varlığı sorgulanıyor. Elde edilen bulgular çerçevesinde evrenin sadece yüce bir sanatkar, sonsuz akıl sahibi bir varlık ve tüm pozitif ilimlerin zirvesinde bir ilim sahibi tarafınca gerçekleştirilebileceği sonucuna varılıyor.
Yazar bu sonuca kendi kişisel fikirleri doğrultusunda değil, zamanımız pozitif biliminin zirve şahsiyetlerinin değerlendirmeleri sonucunda varıyor.
İmanını tazelemek, çağıl bilimle imanını güçlendirmek isteyen her insanın okuması ihtiyaç duyulan bir yaratı. (salih albayrak)


Modern Bilim:Tanrı Var PDF indirme linki var mı?


Emre Dorman – Modern Bilim:Tanrı Var kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Modern Bilim:Tanrı Var PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Emre Dorman Kimdir?

Yrd. Doç. Dr. Emre Dorman, Acıbadem Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Kelâm bilim branşında hazırladığı Tanrı’nın Varlığının Kanıtlanmasında Kullanılan Modern Deliller: İnsancı İlke Örneği başlıklı tezi ile yüksek lisans (2004), Deizm ve Eleştirisi: Tarihsel ve Teolojik Bir Yaklaşım başlıklı tezi ile de doktora çalışmasını tamamladı (2009). Emre Dorman, Acıbadem Üniversitesi’nde Felsefeye Giriş, Felsefe Tarihi ve Bilim Felsefesi, Bahçeşehir Üniversitesi’nde ise İslam Felsefesi ve Din Felsefesi dersleri vermekte, teoloji, felsefe ve din-bilim ilişkisi alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir.


Emre Dorman Kitapları – Eserleri

  • İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar
  • Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu
  • Allah’a Öğretilen Din
  • Kendini Kınayan Nefis
  • Kur’an-ı Kerim’deki Emirler ve Yasaklar
  • Din Neden Gereklidir?
  • Allah’ın Parmak İzi
  • İslam Ne Değildir
  • Modern Bilim:Tanrı Var
  • 101 Soruda Kur’an
  • Duanız Olmasa Ne Öneminiz Var?
  • Teolojik ve Felsefi Açıdan Din ve Bilim İlişkisi
  • Teolojik ve Felsefi Açıdan Din ve Ahlak İlişkisi
  • Allah’ın Rahmeti-Ayetler ve Dualar ile


Emre Dorman Alıntıları – Sözleri

  • Fizikçi Paul Davies ise evrenin başlangıcını oluşturan Big Bang sürecinin patlama hızının eleştiri ayarı hakkında şu şekilde bir yaklaşımda bulunur:
    “Evren, birazcık bile yavaş genişleseydi çekim gücü sebebiyle içine çökecekti; birazcık daha süratli genişleseydi evrenin maddesi tamamen dağılıp gidecekti. Bu iki felakatin arasındaki dengenin ne kadar iyi hesaplanmış olduğu sorusunun cevabı oldukca ilginçtir. Eğer patlama hızının meydana geldiği zamanda bu hız gerçek hızından bir tek 10 üstü 18’de 1 kadar bile farklılaşsaydı, bu, lüzumlu dengeyi yok etmeye yetecekti. Dolayısıyla evrenin patlama hızı inanılmayacak kadar kırılgan bir kesinlikle belirlenmiştir. Bu nedenle Big Bang, herhangi bir patlama değil, her yönüyle oldukca iyi hesaplanmış ve düzenlenmiş bir oluşumdur. (Modern Bilim:Tanrı Var)
  • John Lennox’un da dikkat çekmiş olduğu benzer biçimde Galileo, Kopernik, Kepler, Pascal, Boyle, Newton, Faraday, Mendel, Pasteur, Kelvin, Maxwell benzer biçimde tarih süresince bilime en büyük katkıları meydana getiren bilim adamlarının tamamı Tanrı’ya inanmışlardır. Üstelik onların Tanrı’ya inanmaları bilim vapmalarına engel olmamış aksine bu inanç onların ana esin kaynağı olmuştur”s. 55 (Teolojik ve Felsefi Açıdan Din ve Bilim İlişkisi)
  • Altmış yaşına gelen biri günde sekiz saatten 20 yıl uyur. Kalan 40 yılda da ayakta uyur. Yaşam söylediğin işte budur… (Kendini Kınayan Nefis)
  • Adalet , hak ve hukuk bir tek kendinden olana değil kendinden olmayana da uyguladığın vakit gerçek anlamda kıymetli ve geçerli olur . (İslam Ne Değildir)
  • Müslüman olmak, onu kimlik olarak taşımakla değil, gereklerini yerine getirmekle kazanılacak bir sıfattır. (Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu)
  • Eğer yaşam bundan ibaretse tüm yapılanlar bizimle birlikte yok olmaya mahkûmdur. En iyi ihtimalle uzayın ömrünü doldurması neticesinde her şey yokluğa mahkum olacaktır. Ahiret olmadan yaşam anlam ifade etmeyen ve trajikomik bir hikayeden ibaret kalır. (Teolojik ve Felsefi Açıdan Din ve Ahlak İlişkisi)
  • İslam inancı için ölçü Kur-an’dır , Müslümanlar ya da Kur’an dışı kayıtlar değildir. (İslam Ne Değildir)
  • İyi olanı da fena olanı da meydana getirecek olan insandır. (101 Soruda Kur’an)
  • “Bilim tarihinde, o meşhur Galileo davasından bu yana, bilimsel gerçeğin dünyanın dini yorumuyla bağdaştırılamayacağı iddiası onlarca kere tekrarlanmıştır. Her ne kadar şu anda bilimsel gerçeğe kendi alanı içinde dil uzatılamayacağına ikna olmuş olsam da, hiçbir vakit dini düşüncenin özünü, insanoğlunun bilinçlilik sürecinde zamanı geçmiş, bizim şu andan itibaren bir kenara bırakmamız ihtiyaç duyulan bir safhanın bir parçası olarak görmedim. Bu yüzden, hayatım süresince bu iki değişik fikir alanı arasındaki ilişki üstüne düşünmek zorunda kaldım zira işaret ettikleri şeyin gerçekleştiğinden hiçbir vakit kuşku etmedim.”
    Warner Heisenberg (Modern Bilim:Tanrı Var)
  • Bugün ahlaklı bir insana örnek olarak bir Müslüman değil de Japon gösteriliyorsa her insanın Müslümanlığını sorgulaması gerekir. (İslam Ne Değildir)
  • Din bizlerden , insan olmanın onuruna kısaca yaratılışımıza uygun davranmamızı , mesuliyet bilinci içinde duyarlı ve ilkeli bir insan olmamızı , inancımıza karşın Allah yokmuş benzer biçimde yaşamamamızı , insanlara itimat vermemizi , adaletli , merhametli , doğru ve örnek bir kişi olmamızı ister . (İslam Ne Değildir)
  • “Bu Kur’an Allah’tandır, başkası tarafından uydurulmuş değildir; o, kendisinden önceki kitapları (asıllarını) doğrulamakta ve konulmuş olan hükümleri açıklamaktadır; bunda kuşku yoktur, O âlemlerin rabbindendir.”
    Yunus Suresi-37.ayet (101 Soruda Kur’an)
  • Ân oluyor bir acayip duyguya varıyorum;
    Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum?…
    Necip Fazıl Kısakürek (İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar)
  • İnsani ve ahlâkî değerler noktasında kırıklarla dolu bir karnemiz var . (İslam Ne Değildir)
  • Müslüman olmaya , dini öğrenmeden ilkin insan olmayı öğrenmekle başlanabilir . (İslam Ne Değildir)
  • Dinin sahibi Allah’tır. Kimse din adına iyelik iddiasında bulunamaz. Allah adına konuşamaz. Allah’ın kitabı olan Kur’an’dan kanıt getiremediği bir görüşü din olarak insanlara sunamaz. (İslam Ne Değildir)
  • Tüm yaşam hatta alınan her bir nefes o yaşamı ve nefesi verene bakılırsa yaşanır. (Din Neden Gereklidir?)
  • Bakışımızı Evren ‘in neresine cevirsek büyük bir ihtişama, oldukca ince hesaplara ve tanrısal bir sanata rastlarız. Yeter ki Allah ‘ın yaratma sanatı üstüne düşünerek aklımızı çalıştıralım. (Allah’ın Parmak İzi)
  • Yaşam tesadüflere başvurularak açıklanamaz.
    Üstelik yaşam, fizik ve kimyanın kanunlarını aştığı için yaşamın kökeni asla kendi kendini örgütlediği senaryo ile açıklanamaz.
    Bununla beraber yaşamın fizik ve kimyanın kanunlarını aşıyor olması yaşamin sebebinin fizyolojik bir şeyden oldukca daha fazlası olması icap ettiğini anlarız.
    Bu benzer biçimde bir durumda mantıklı olan tek izahat şudur: Yaşamın sebebi olan ve olmaya devam eden şey ne şanş ne fizik ne de kimyadır; Tanrı’dır.
    Dean L. Overman, A Case Against Accident and Self-Organis (Modern Bilim:Tanrı Var)
  • Okuduğumuzu en güzel şekilde anlamamızı, anladığımızı en güzel şekilde yaşamamızı, yaşadığımızı da en güzel şekilde anlatmamızı söyleyensin. (Allah’ın Rahmeti-Ayetler ve Dualar ile)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş