Mustafa Kemal’in Romanı 3 kimin eseri? Mustafa Kemal’in Romanı 3 kitabının yazarı kimdir? Mustafa Kemal’in Romanı 3 konusu ve anafikri nedir? Mustafa Kemal’in Romanı 3 kitabı ne konu alıyor? Mustafa Kemal’in Romanı 3 PDF indirme linki var mı? Mustafa Kemal’in Romanı 3 kitabının yazarı Yılmaz Gürbüz kimdir? İşte Mustafa Kemal’in Romanı 3 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Yılmaz Gürbüz

Yayın Evi: İleri Yayınları

İSBN: 9786059833394

Sayfa Sayısı: 580

Mustafa Kemal’in Romanı 3 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Usta romancı Yılmaz Gürbüz, Mustafa Kemal’in Romanı’nın 3. cildinde Mustafa Kemal’in bir milletin liderliğini iyi mi üstlendiğini ve Kurtuluş Savaşı’nı konu alıyor.

Mustafa Kemal’in anası Zübeyde Hanım’ı Selanik’ten kaçırıp İstanbul’a getirmesi… Birinci Dünya Savaşı… Çanakkale… Bitlis… Suriye Cephesi… Mondros’un imzalanması ve Mütareke süreci… Samsun’a çıkış ve adım adım Kurtuluş Savaşı…

Sadece mustafa Kemal’i değil, ailesini ve yakın çevresini de özetleyen bu romanda, Zübeyde Hanım’ı, Makbule Hanım’ı, Fikriye ve Latife Hanımları yakından tanıyacaksınız.

Mustafa Kemal’in yaşamını iyi bildiğinizi mi düşünüyorsunuz, bu kitabı okuyunca aslen ne kadar azca şey bildiğinizi farkına varacaksınız.

Mustafa Kemal’in Romanı 3 Alıntıları – Sözleri

• Selanik Beyaz Kule günlerinden beri sırdaşı olan arkadaşı gülü, kadehini Paşa’ya uzattı:
  -Şerefine Kemal, adam bulunduğunu, bir hanıma ihtiyacın bulunduğunu unutma.
  Kadehini ince dudaklarına götürüp dipledikten sonrasında Paşa, “Salih, Hazreti Salih, konuşmanı düzelt. Kadına değil sevgiye ihtiyacım var.”
• Biz bir tek Türk Milleti için değil tüm ezilen ve tutsak milletler için örnek bir harp veriyoruz. İngiltere’nin korkusu budur.
• Kalktı sigarasını yaktı. Bir yabancıya içimizdeki hainlerden söz edip; bir Paşa’nın, bir Vali’nin, bir Belediye Başkanı’nın Selanik’i sattığını anlatamazdı.

Mustafa Kemal’in Romanı 3 İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitabın adı:Mustafa Kemal’in Romanı 3 (Selanik’ten İzmir’e)
Yazarın adı:Yılmaz Gürbüz
Okuyanın adı:Nezaket Topal
Sayfa sayısı:571
5 ciltlik serinin 3.cildinde Mustafa Kemal Atatürk Başkomutanlık Meydan Muharebesini kazanmış Ordular İlk Hedefiniz Akdenizdir İleri diyerek yunan askerlerini önüne katmış İzmirden denize dökmüştür fakat onla giderken öyleki kaçıp gitmemişler geçtikleri köyleri kasabaları yakıp yıkmışlardır hele izmirden giderken o İzmiri yakmışlar Ermeni ve Rumlar birbirlerinin üstüne atmışlar yakma işini .
Tarih 9 Eylül 1922 dir Atatürk ve ordusu İzmir’i düşman işgalinden kurtarmıştır Atatürk ve tabanca arkadaşları 10 Eylül de izmire gelirler hükümet konağına girecektir merdivenlere vardığında mavi bir bez görür o ne diye sorar yaşlı bir teyze yunan bayrağı der yunan kralı binaya girerken bayrağımızı çiğneyerek merdivenleri çıktı sende onların bayrağını çiğne det Atatürk bayrak bir milletin şerefidir der ve bayrağı toplardır.
Bu arada Latife hanımla tanışır ve evlenir ankaraya dönerken derin düşüncelere dalar nedir bunlar …. (Nezaket topal)

Dizi izler şeklinde okudum. Tbmm açıldı bu kitapta, Latife hanım ile tanışıp evlendiler. yeni ülke yavaş yavaş ayağa kalkıyor, toparlanıyor. okurkan bitmesin isteyeceksiniz. (Derya Pınar Akdaş)

Mustafa Kemal’in Romanı 3 PDF indirme linki var mı?

Yılmaz Gürbüz – Mustafa Kemal’in Romanı 3 kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Mustafa Kemal’in Romanı 3 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Yılmaz Gürbüz Kimdir?

1937 senesinde İncesu-Kayseri’de dünyaya geldi. İstanbul Ü. Hukuk F., İktisat F., Gazetecilik E., Çapa E.E. okullarından belge aldı. İstanbul, Kaynarca, Akhisar, Kayseri ve Burdur’da öğretmenlik, Londra’da gazetecilik yapmış oldu. 1974 senesinde C. Savcılığına atandı, 1994-1997 yılları aralığında da Çivril’de vazife aldı. Halen İzmir’de Avukatlık yapmaktadır.

Myriokephalon Çalıştayları’na katılmış, ilçedeki tarih incelem heyeti ile bir oldukça kere, savaşın olduğu Çivril-Kufi boğaz ve deresinde incelemeler yapmıştır. Savaşın Kufi-Glaukos dar boğazında yapıldığına dair makaleler yazan ve ilmî belirlemeler icra eden profesörlerin görüşlerine uygun olarak Kılıç Aslan ve Çivril Savaşı Romanını yazmıştır.

Yılmaz Gürbüz Kitapları – Eserleri

• Mustafa Kemal’in Romanı 1
• Mustafa Kemal’in Romanı 2
• Balkan Acısı
• Mustafa Kemal’in Romanı 3
• Orkun Bilgesi
• Mustafa Kemal’in Romanı 4
• Mustafa Kemal’in Romanı 5
• Ankaralı Gelin
• Erciyes Tutkusu
• Ahh Rumeli
• Kılıçaslan ve Çivril Savaşı
• Çanakkale Yanarken
• Mübadiller
• Selahaddin Eyyübi
• Mehlika
• Zirveye Tırmanış
• Selanik’ten İzmir’e
• Çöküş ve Diriliş

Yılmaz Gürbüz Alıntıları – Sözleri

• Selanik Beyaz Kule günlerinden beri sırdaşı olan arkadaşı gülü, kadehini Paşa’ya uzattı:
  -Şerefine Kemal, adam bulunduğunu, bir hanıma ihtiyacın bulunduğunu unutma.
  Kadehini ince dudaklarına götürüp dipledikten sonrasında Paşa, “Salih, Hazreti Salih, konuşmanı düzelt. Kadına değil sevgiye ihtiyacım var.” (Mustafa Kemal’in Romanı 3)
• insanoğlunun yalnızlığını bilmemesi zayıflığıdır. Yalnız olduğundan aranır ve aşka koşar. Aşk yalan içinde yalandır. Kendini aldatmadır. Şu sebeple aşk bilgiye rehavete sokar. Bilgi akıldır. Akıl uyanırsa aşkı boğar… (Erciyes Tutkusu)
• Acı insana hayatta kalma gücü verir. (Balkan Acısı)
• Kayseri Lisesinin nura koşan gençleri
  Güzel Anadolu’ya güneşler taşıyacak
  Bu mefkûre oldukça azmimizin rehberi
  Cehalet boğulacak ilm ü fen yaşayacak
  Güçlüyüz kuvvetliyiz ,imanlıyız tamamımız
  Yaşasın genç Türkiye, yaşasın mektebimiz
  Asrımızda yenilik namına her ne var ise
  Biz ona varacağız bir hamlede bir hızda
  Hangi bir mâni bizi bu yolda karşılarsa
  And içtik yıkacağız millî irfanımızla
  Güçlüyüz kuvvetliyiz, imanlıyız tamamımız
  Yaşasın genç Türkiye, yaşasın mektebimiz. (Ankaralı Gelin)
• “Ne olur beni anla, damla damla tükeniyorum
  Seni başkalarının mısralarında okurum diye oldukça korkuyorum…” (Mehlika)
• “Ey Türk genci! Aç gözünü azıcık. Etrafına bir dikkat et, gördüğün hayal değil, hakikattir pek açık. Pusu kurmuş hepimiz sana, bak, bugün.” Ömer Seyfettin (Balkan Acısı)
• Rüya terbiye ve yasa dinlemez… Her şeyi orda görür. Yaşadığını, asla yaşamayıp hayal ettiğini yada korkmuş olduğu şeyleri görür. (Ankaralı Gelin)
• “Masalarımız burada biterken gökten üç elma düştü.Biri yazanın,biri okuyanın,biri de dinleyenin başına..” (Zirveye Tırmanış)
• Kalktı sigarasını yaktı. Bir yabancıya içimizdeki hainlerden söz edip; bir Paşa’nın, bir Vali’nin, bir Belediye Başkanı’nın Selanik’i sattığını anlatamazdı. (Mustafa Kemal’in Romanı 3)
• Her yerde insan aynıdır. İyi de var fena de. Akıllı da var, akılsız da. Kıskanç da var olgun davranan da. Us, bu insanları
  yönetmeyi öğretir Bilge Tigin oğlum. (Orkun Bilgesi)
• – Çocuklar, kalbinizin çiçekleri her yerde açar. Ama bu sevgi vatan aşkı olursa makam da, sevgili de koşarak gelir, sizi bulur. (Mustafa Kemal’in Romanı 2)
• Türk milletinin köklü kaderi kısa sürede değişecek ve Türk milleti, ebediyyen Mustafa Kemal’le gülecekti. (Mustafa Kemal’in Romanı 1)
• Fakat Zübeyde hanım doğmadan büyük bir umut ve sevgi ile bağlandığı yavrusunun milletinin kaderini değiştireceğinden,Ali Rızâ Efendi ile kwndisini bahtiyar kılacak bu çocuğun çöken devletin istikbaline ışık olacağından habersizdi. (Mustafa Kemal’in Romanı 1)
• Biz bir tek Türk Milleti için değil tüm ezilen ve tutsak milletler için örnek bir harp veriyoruz. İngiltere’nin korkusu budur. (Mustafa Kemal’in Romanı 3)
• Aynı mefhumu değişik dillerde ifade eden bu insanların gönüllerindeki talep ve emeller de başka başkaydı. (Balkan Acısı)
• Her büyük başın bir derdi var. (Ankaralı Gelin)
• Üç kız kardeş dehşet ve korku içinde birbirine sarılırken, anneleri Supişmemiş Hatun titreyen dudakları ile elli yıl öncesine dalıyordu. Yedi yaşındaydı.
  Başlarında kamçılı bir Çin subayının sürüklemesinde tutsaklığa götürülü-yorlardı. Yalın ayaklarına yakıcı kum ve keskin çakıllar batıyordu. Atlıyken atsız,
  boyluyken boysuz, ıslı iken tenha, alp iken yablak olarak günlerce aç, çıplak yürütülmüşlerdi. Sonra köle olarak pirinç tarlalarında çalıştırılmışlar, bir oldukça
  esir Türk bataklıklarda sıtmadan ölmüştü. Ama bu kere geçtikleri bozkır, çöl onları umuda, yeşil Ötüken’e götürüyordu. (Orkun Bilgesi)
• Ağaç dalları içinde süzülerek toprağa ulaşıyor;topraktaki çiçeklere,onlara son selamını iletiyoruz zirveye ulaşmak için çabalıyoruz. (Zirveye Tırmanış)
• Fayton; Hacı KIlıç, Sahabiye, Hunat Camii ve medreselerinin önünden geçerken asla konuşmadan bu zamanı eserleri seyreden Martha nihayet konuştu;
  – Erciyesin dinlendirişi kadar bu eserler de güzel. (Erciyes Tutkusu)
• Her Türk üstüne düşen vazifeyi yaparsa, şimdi hasta şeklinde görünen, türlü tehlikelerle çalkalanan vatanın kurtulmaması mümkün değildi. (Mustafa Kemal’in Romanı 1)