Eğitim

Olsa Dükkan Senin – İstiklal Akarsu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Olsa Dükkan Senin – İstiklal Akarsu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Olsa Dükkan Senin kimin eseri? Olsa Dükkan Senin kitabının yazarı kimdir? Olsa Dükkan Senin konusu ve anafikri nedir? Olsa Dükkan Senin kitabı ne konu alıyor? Olsa Dükkan Senin PDF indirme linki var mı? Olsa Dükkan Senin kitabının yazarı İstiklal Akarsu kimdir? İşte Olsa Dükkan Senin kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: İstiklal Akarsu

Yayın Evi: Okuyan Us Yayınları

İSBN: 9786054054985

Sayfa Sayısı: 211


Olsa Dükkan Senin Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Sevdiğini özgür bırak, dönerse senindir, zıplıyorsa delidir, çömeldiyse dokunma.”

Şu fani dünyada herhangi bir şeye ihtiyacım olduğunda yanımdaki dostlarımdan ve arkadaşlarımdan bir tek cümle duymak istedim, bir tek cümlenin hasretiyle yandım tutuştum, helak oldum, derbeder oldum: Ne demek dükkân senin!

Ama o düzmece arkadaşlardan, o yalancı dostlardan, o zalimlerden, o kadir kıymet bilmeyenlerden, o vefasızlardan tek bir cümle geldi: Olsa dükkân senin!

İstiklal Akarsu, Bir Alex Değilim’in arkasından tekrardan karşınızda. İlk kitabıyla on binlerce okura ulaşan Akarsu, kalmış olduğu yerden, aynı kıvraklıkta hikâyelerine devam ediyor. İlk kitabından tanıdığınız karakterlerin yeni maceraları, yeni tanışacaklarınızın acaip, gülünç, hüzünlü yaşamları… Dizüstü Edebiyat bir kez daha heyecanla sunar…

(Tanıtım Bülteninden)


Olsa Dükkan Senin Alıntıları – Sözleri

  • “… bir ergen ne kadar inek olursa, sekse de o denli aç olurdu.”
  • “Anneannemin kuşağı ise fazlaca değişik, komşuluğun kardeşlik ile eşdeğer olduğu bir zamandan geliyor. Onların zamanında komşu demek amca demek, yenge demek, teyze demek, kardeş demek, komşusunun külüne ihtiyaç duymak demek. Sobanın yerini kombinin almasıyla ne kül kaldı ne de komşuluk bu devirde.”
  • Hani beni seviyordu bu kız , kısaca ben o şekilde düşünüyorum , kim bilir asla sevmedi beni. Belli ki vaka Sevgili Yılmaz Erdoğan’ın söylediği gibiydi : ” Ben onun beni sevebilme ihtimalini sevmiştim. ”
  • “Ya muhterem, beni hanımlarla baş başa bırakıp kaçtınız,
    burada maç seyrediyorsunuz teessüf ederim.”
    “Estağfurullah Ahmet Bey, yemeği bölmek istemedik, biz
    baba oğul birazcık süratli yiyoruz da.”
    “Hiç sıhhatli değil.”
    “Hem siz futbolu pek sevmezmişsiniz diye duyduk.”
    “Olur
    muu,
    fanatik Beşiktaşlıyım ben.”
    “O şekilde mi, Allah Allah?”
    “Baba Quaresma sahada yürüyor, koşmuyor gene.
    “Allah belasını versin onun!”
    “Ahmet Bey sakin olun.”
    Ya ne sakini ya, geldiğinden beri top mu oynadı bu Quosimodo!!”
    “Quasimodo??”
  • Sevdiğini özgür bırak,
    dönerse senindir,
    zıplıyorsa delidir,
    çömeldiyse dokunma.
  • Kendisini fazlaca yakından tanımam , tanımaya da hevesim yok. Zaten komşuluk müessesi seneler ilkin batkı etmiş , insanoğlu değil karşı apartmandakileri , kendi apartmanındaki komşularını dahi tanımaz olmuş. Hatta komşuları geçtim , kendi evindeki ailesine bile yabancı artık insanoğlu. Bilgisayardan cep telefonundan kafasını kaldırdığında görüyor dizi izleyen annesini , maç izleyen babasını , Facebook’ta yedi sülalesini dürten ergen kardeşini.
  • Oldukça enteresan bir görüntü vardı ortada. Yirmi dört tane Erzurum yöresi kıyafetli çocuk birbirine girmişti. Kavga biteceğine daha da büyüyordu , ışığı gören geliyordu.


Olsa Dükkan Senin İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitap cogunlukla Istiklal Akarsu’nun anilarindan olusmakta.Ancak basina gelenleri oylesine guzel ve gülünç bir üslupla anlatiyor ki gulmeden edemiyor insan. (Basak Dogan)

Ayyy okuması iyi mi güzeldi , nede güzel kahkahalar atıp güldürdü zira yazarın tüm kitapları aynı biçim idi , diz altı edebiyatının öncüleri içinde klasikleşmiş bir matraklık ve hikayeler silsilesi aman aman kesinlikle okuyun şiddetsiz bir halde tavsiyemdir. 🙂 Hayatınıza azca da olsa renk ve gülme krizleri girsin… :)) (ibiaryu)

Kitapta yazar kendi anılarından oluşan bir ifade sunmuş yeri gelip gülüyorsunuz yeri gelip duygulanıyorsunuz canınız sıkkın bir zamanda okuyup zaman geçirebilirsiniz (lavinia)


Olsa Dükkan Senin PDF indirme linki var mı?


İstiklal Akarsu – Olsa Dükkan Senin kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Olsa Dükkan Senin PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İstiklal Akarsu Kimdir?

Facebook’ta 3 yıl süresince yalnızca akrabalarına ve ilköğretim arkadaşlarına şakalar yazdıktan sonrasında bir arkadaşının “Twitter’a gelsene ne işin var Facebook’ta, burası tam sana gore!” demesiyle ekim 2009’da Twitter’a üye oldu. Burada yazdıklarıyla 3 yıl içinde 100.000’e yakın insana erişme şansını elde etti. Akabinde bir de blog’um olsun dedi, hikâyelerini paylaştı. Sonra şansını kâğıt üstünde denemeye karar verdi. 2012 başlangıcında Bir Alex Değilim adlı ilk kitabı yayımlandı. Hikâyelerini yazmaya devam etti. Şimdi de “Olsa Dükkân Senin” ile macerasına devam ediyor.


İstiklal Akarsu Kitapları – Eserleri

  • Bir Alex Değilim
  • Olsa Dükkan Senin
  • Olur O şekilde
  • O İş Bende
  • Kısmet bu işler


İstiklal Akarsu Alıntıları – Sözleri

  • Yalnızlığın benim için tek getirisi fastfood’çulardaki “bir alana bir parasız” olan hamburger menülerini tek başıma yemem oluyordu ki onu da abartırsam bir süre sonrasında
    önümde küçük bombe bir göbek beliriyor, bana dost olup yalnızlığıma son veriyordu. (Kısmet bu işler)
  • Hani beni seviyordu bu kız , kısaca ben o şekilde düşünüyorum , kim bilir asla sevmedi beni. Belli ki vaka Sevgili Yılmaz Erdoğan’ın söylediği gibiydi : ” Ben onun beni sevebilme ihtimalini sevmiştim. ” (Olsa Dükkan Senin)
  • “Anneannemin kuşağı ise fazlaca değişik, komşuluğun kardeşlik ile eşdeğer olduğu bir zamandan geliyor. Onların zamanında komşu demek amca demek, yenge demek, teyze demek, kardeş demek, komşusunun külüne ihtiyaç duymak demek. Sobanın yerini kombinin almasıyla ne kül kaldı ne de komşuluk bu devirde.” (Olsa Dükkan Senin)
  • “… bir ergen ne kadar inek olursa, sekse de o denli aç olurdu.” (Olsa Dükkan Senin)
  • -Acıyor mu İstiklal?
    -Yav kızım fazlaca açıyordu fakat sen koluma girince azaldi şeklinde sanki.
    -Ya İstiklal….
    -Öp de geçsin.
    -Oha bacağını mi öpelim??
    -Yok, yanağımı öp, ben onu bacağa iletirim.
    Öptüler…. (Olur O şekilde)
  • Tatil bitti…
    -komşu hoşgeldin, iyi mi geçti dinlence?
    -on numara ya. Bol bolca dinlendim, denizin güneşin tadını çıkardım.
    -İyi yaptın, keşke daha çok kalsaydın. Sezon açılmadı daha işler kesat
    -o süre ne yapıyoruz?
    -benim çay açık olsun
    Tavşan kanı caylarimizi içerken İsmet abinin şiirini dinliyoruz; işte gerçek rahatlık budur.
    -caylarim leziz, içmeyen keriz. Aranızda marka paralarını vermeyenler var, onlara zehir zıkkım olsun çaylar.
    -yakışır İsmet abime, yakışır. (O İş Bende)
  • Dedim ya , geri zekalıydım o dönem diye , meğer derslik topyekün geri zekalıymış , 60 kişinin IQ ‘ sunun toplamı 100 filanmış. Tabi düzgüsel bir durum bu , adı üstünde çocuk. Bedenimiz şeklinde beynimizde küçücük. Cevabı ağır çekim ve uzata uzata söyleme hastalığı var.
    – Anladınız mı çocuklar?
    – Eeeeeeeeeeeeeeeeveeeeeeeeeeeeettt! (Bir Alex Değilim)
  • Güneş son kalan ışık kırıntılarını en kırmızı tonundan bizlere gönderiyor, “ulan bugün batıyorum ama yarın yine doğacağım, ben yokken efendi olun, uslu olun, yatın zıbarın” diyordu, fakat kime diyordu (Bir Alex Değilim)
  • Ondan sonrasında efendim, insanoğlu niçin kitap okumuyor! Şu sebeple okumayanlar rahat durmuyor, kitap okuyanın kafasına top atıyorlar. (O İş Bende)
  • Oldukça enteresan bir görüntü vardı ortada. Yirmi dört tane Erzurum yöresi kıyafetli çocuk birbirine girmişti. Kavga biteceğine daha da büyüyordu , ışığı gören geliyordu. (Olsa Dükkan Senin)
  • Mallık kurnaz bir hastalıktır, asla beklemediğiniz anda gelir sizi bulur. (Bir Alex Değilim)
  • Yılmaz Bey’in bile ağzı açık kalmıştı, bu sebeple asla çalışmadığı yerden çıkmıştı toplantı. Normalde Sedat Bey’in “Bahçeye hortum alınacak, para verin acele,” demesi, Yılmaz Bey’in de “Eskisinin nesi var?” deyip kendisini eski hortumla dövmesi lazımdı. Piknik vakası bir ilkti. (Kısmet bu işler)
  • “…sevgili peşinden koşarken yorulacağıma, halı sahada top oynarken yorulurum daha iyi, hem bir ihtimal birazcık kilo veririm biçim tutarım, arada gol de atarım.” (Kısmet bu işler)
  • ..artık ne kadar saçmaladıysam,iç sesim bile oha dedi bana. (Bir Alex Değilim)
  • Zaman akıp gidiyordu ve ikimiz de gerekirse yaslanacaktik. Zamana kafa tutamazdik. (O İş Bende)
  • Benim için dinlence demek , fazlaca affedersiniz , g*tü devirip yatmak demekti ve bunun yaşla da ilgisi yoktu ; 15 yaşımdayken de böyleydim ben. Tembellik her daim ata sporum olagelmişti. (O İş Bende)
  • Bu dağ başlangıcında domuza, çakala meze olmak istemiyordum. Hasan amca bendeki bu urkekligi sevince, ‘ korkma evlat’ dedi Itimat veren bir sesle, “tabiatta en tehlikeli mahlukat insandır. İnsandan kork. Hayvanlar masumdur, zararsızdır, bak onlar bizlerden korkuyor, biz yaklaştıkça kaçıyorlar. ” adam haklıydı. İnsanoğlu, birçok hayvanın soyunun tükenmesine yol açmıştı. Yemeyi filan geçtim, sırf zevk için hayvan öldüren, acımasız varlıklardık. Bu kez insana gıcık olmuştum. İnsan kere tanrı tependen baksın senin. Boyundan posundan utan, ey insan. Hayati ve insanlığı sorgularken cesaret gelmişti bünyeme. Cesaretle birlikte domuzda cikageldi. Lan bismillah
    … bak iyi mi bakıyor melül melül, çok açık ki karnı aç. Hasan amca kendinden güvenli hayvanın üzerine gitti, fırından aldığımız taze ekmekten bir parça koparıp önüne koydu.domuz ekmeği kokladı ve sonrasında bizlere homurdanmaya başladı. Sanırım ekmeği beğenmemişti. İyice korkmuştum hayra alamet değildi bu bakışlar.
    Hasan amca bana döndü, vakur bir ifadeyle gözlerimin içine baktı.
    -istiklal kaç, bu domuz belamızı s*kecek.
    Kaçtım. İyi kaçtım hem de, fuleli kaçtım. Hasan amcada peşimden geldi. Yaşına gore fazlaca iyi performans sergiledi. Domuzdan kaçarken, insanoğlu zalimdir, hayvanlar gariptir diyen kendisi değilmiş şeklinde tüm hayvanların anasına avradına küfretmeyi de dikkatsizlik etmedi (O İş Bende)
  • Tam o sırada bu kız denizinin içinden angut bir Karadağ erkeği çıktı geldi yanımıza.
    – This is a Private Party!
    – Ne diyo İstiklal?
    – Hususi partiymiş amk!
    – Çıkalım abi o süre.
    – Nereye çıkıyosun lan. 500 km yol geldim , bir kız uğruna ülke değiştirdim ben , bu kadar kızın içinden yalnız çıkmam.
    – Please get out , this is private university party!
    – Çıkmıyoruz lan!
    – Abi Türkçe ne anlamış olur o.
    Ve ben o gazla gecemizin içine eden , dünyayı başımıza yıkan , ortamı dağıtan , curcunaya neden olan ; hadi özet geçelim , ağzımıza fare o cümleyi kurdum :
    – I am nah going out , sıkıyorsa take me out , fuck off , siktir git , fuck fuck fuck!… (Bir Alex Değilim)
  • – Akarsu bu ağacı sen dikmiştin di mi?
    – Evet Komutanım!
    – Ulan sen bu ağacı mı diktin o gün?
    – Eee… Anlamadım Komutanım… (Büyük sıçtık bu kez)
    – Ulan 4 bin 999 tane kızılçam diktik fakat senin ağaç sarıçam ayı!
    – Aaa…
    – Aaa ya… Dua et kimse farkına varmadı. (Olur O şekilde)
  • Vapur ilkin Kınalıada’ya yanaştı. Bu adaya niçin kınalı dediklerini asla merak etmiyorum bu sebeple sebebi fazlaca belli, toprağı kınalı şeklinde kıpkırmızı. Adaya isim verenler oldukça net bir tavır sergilemişler. Büyükada’nın adını verenler de maceraya girmemişler. Ada büyük, dolayısıyla tatava yapma Büyükada de geç. Heybeliada heybe şeklinde o da tamam da Burgaz ne, ne şekil isim takmışlar sana Burgazada? (Kısmet bu işler)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş