Eğitim

Ölüm Oyunu – Koushun Takami Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ölüm Oyunu – Koushun Takami Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ölüm Oyunu kimin eseri? Ölüm Oyunu kitabının yazarı kimdir? Ölüm Oyunu konusu ve anafikri nedir? Ölüm Oyunu kitabı ne konu alıyor? Ölüm Oyunu PDF indirme linki var mı? Ölüm Oyunu kitabının yazarı Koushun Takami kimdir? İşte Ölüm Oyunu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Koushun Takami

Çevirmen: Müge Kocaman Özçelik

Orijinal Adı: Battle Royale

Yayın Evi: Pegasus Yayınları

İSBN: 9786053432982

Sayfa Sayısı: 624


Ölüm Oyunu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Varoluş ile vicdanın mücadelesi: Bir adaya hapsedilmiş 21 kız ve 21 adam talebe.

Sertlik dolu, kâbus benzer biçimde bir oyun.

Onlarca tabanca, ruhsal bir cenk ve tek bir kazanan…

Totaliter Büyük Doğu Asya Cumhuriyeti, halkı baskı altında tutmak için her yıl acımasız bir askerî program düzenlemektedir. Bu doğrultuda tenha bir adaya götürülen lise öğrencilerine rastgele silahlar verilmekte ve kuralları çiğnediklerinde patlayan tasmalarla, geriye tek şahıs kalana kadar birbirleriyle savaşım etmeleri beklenmektedir…

Modern Japon edebiyatının klasikleşmiş eserlerinden sayılan ve aman vermez günümüz dünyasında hayatta kalmanın anlamına dair fazlaca kuvvetli bir alegori olan Ölüm Oyunu, sertlik terimini baş döndürücü bir gerilimle işliyor.

“Ölüm Oyunu, delicesine keyifli ve dehşet dolu bir nükte. Belki de başlı başına delicedir.”

-Stephen King-

“Otomatik Portakal’daki sertlik, Sineklerin Tanrısı’ndaki insan doğasıyla birleşiyor;

kalbi dayanmayacaklar okumasın.”

-Publishers Weekly-

(Tanıtım Bülteninden)


Ölüm Oyunu Alıntıları – Sözleri

  • “Ülkemizi düşmanın gücüne göre savunmalıyız, niyetine göre değil.”
  • Seni ruhumun tüm çılgınlığıyla seveceğim…
  • “…ama beni asıl etkileyen ‘bu çocuk beni anlayabilir, yüreğimden geçenleri okuyabilir,’ diye düşünmem olmuştu.”
  • “Bence tarih dalgalar halinde oluşur.”
  • Herkes Mitsuko’dan yavaş yavaş, hayır daha doğrusu büyük parça­lar halinde bir şeyler almıştı. Kimse karşılığında bir şey vermemişti. Ve neticede Mitsuko bomboş bir kabuk haline dönüşmüştü.
  • “Lütfen hayatta kal. Konuş, düşün, hareket et. Bazen müzik de dinle…”
  • İnsan elinden geleni yapmış olduğu sürece hiçbir şeyden, cehennemden bile korkmaz.
  • Bu ülkede boktan sayılabilecek birçok şey var fakat hepsinin aslı aynı: Faşizm.
  • “Neticede… aklını yitirmek fazlaca daha iyi bir seçenek.”
  • Bu ülkede boktan sayılabilecek pek fazlaca şey var fakat hepsinin aslı aynı: Faşizm.
  • “Zamanında birilerinin söyledikleri gibi, bir şey hakkında kendi kararını verebileceksen başkalarının söylediklerine kulak asmamak gerekirdi.”
  • Eğer kitabi okuyorsanız sizde bir ölüm sıralaması yapmalısınız.
    resimag.com/p1/960157b3b063.jpeg
    resimag.com/p1/eed3717f66ec.jpeg
    Kitabi daha kolay takip edebilirsiniz .
  • Kalan Talebe Sayısı: 1
    Şiroiva Lisesi, 1-B sSınıfı, Program İdare Merkezi Takip Sistemi Raporu
    _OYUN BİTTİ_
  • Üzüntüye birlikte katlanacağız, Noriko
    Seni ruhumun tüm çılgınlığıyla seveceğim
    Ne vakit olur bilmiyorum fakat günün birinde, güzelim
    Oraya ulaşacağız
    Gerçekte olmak istediğimiz o yere
    Ve güneş ışıklarının altında yürüyeceğiz
    Ama bizim benzer biçimde serseriler, bebeğim
    O gün gelene dek kaçmak için doğdular
  • Herkes bu oyuna karşı olsa bile kimse bunu dile getirmeye cesaret edemiyor. Bu yüzden de hiçbir şey değişmiyor…. Aynı şey sizin ve benim de ilgilendiriyor; ikimiz de hiçbir şeye karşı çıkmıyoruz. Bir şeyin yanlış bulunduğunu bilseniz bile hayatınız buna karşı çıkarak riske edilemeyecek kadar kıymetli, değil mi?


Ölüm Oyunu İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Japonya’nın Büyük Doğu Asya Cumhuriyeti isminde totaliter bir rejime dönüştüğü düşsel bir gelecekte geçiyor öykü. Ülkenin askeri açıdan enerjisini devam ettirmesi sebebi öne sürülerek, her yıl ülkedeki tüm okullar arasından tesadüfi bir lise birinci sınıfı seçilmekte ve öğrencilerin yalnız bir tanesinin hayatta kalmış olduğu bir gözlem programı düzenlenmektedir. Şiroiva Lisesi öğrencilerinin katılmış olduğu bir okul gezisinin gidiş yolunda 1B sınıfı öğrencileri- 21 kız ve 21 adam talebe-detayları haricinde uyutularak programın düzenlenmiş olduğu adaya götürülürler. Karşı çıkan derslik öğretmenleri güvenlik güçleri tarafınca öldürülür. Adada uyanan öğrencilere oyunun kuralları ve lüzumlu araç-gereç iletildikten sonrasında dağılırlar. Şuya Nanahara ve çevresindeki birkaç şahıs başta olmak suretiyle tüm öğrencilerin 2 günlük ölüm oyunu serüvenlerinin anlatıldığı kitap, kişisel hikayelerin bilgileri ve derinliği, hayatta kalma mücadelesi, özgürlük, ruhsal unsurlar açısından oldukça sürükleyici bir kitap.
Gelelim kitaba ve yazara yapılan- bana göre- adaletsizlik kısmına. Bu uygulama içinde ve öteki platformlarda baktığım yorumlarda ‘açlık oyunlarının Japon versiyonu’ benzeri cümleler gördüm. Ölüm Oyunu 1999’da yazılmış ve 2000’de de beyazperdeye uyarlanmış. Sonrasında 2. film gelmiş. Hatta Tarantino’nun ben çekmek arzu ederdim söylediği söyleniyor. Açlık Oyunları’nın kurgusu da temelde aynı; hiçbir güç beni Ölüm Oyunu’ndan fazlasıyla etkilenilerek – hatta kopyalanılarak- yazılmadığına ikna edemez. Ne talihsizliktir ki Ölüm Oyunu ortalama 10 yıl sonrasında basılan bir kitap ve çekilen filmle karşılaştırılıyor ve bilmeyen fazlaca sayıda insan Açlık Oyunları’nın kopyası bulunduğunu düşünüyor. İşte Amerikan sinemasının görselliği ve pazarlama gücü….
Bana sormuş olacaktır olursanız Ölüm Oyunu’nu kurgu ve ruhsal derinlik olarak daha fazlaca beğendim. Her bir karakterin hikayesi daha detaylı anlatılıyor, arkadaşlık, öldürme benzer biçimde kavramlar sorgulanıyor. Sürükleyici bir öykü isteyenlere önerilir. Ben okurken hikayeye hakim olabilmek adına not alarak okudum bu sebeple karakterleri akılda tutmak kolay değil- bir de adlar Japonca olunca daha da güç oluyor. (Diğdem Abşin)

Ilk olarak her insana merhaba.
Japon edebiyatı için mühim bir eserle karşınızdayım. Kitap uzun süreden beri kitaplığımda dursa da nedense hafife almış, çerezlik bulunduğunu düşünmüştüm ve elim bir türlü kitaba gitmemişti. Oysa ne güzelmiş, bu kadar bekletmem haksızlık olmuş.
Kitabımız 21 adam 21 kız öğrencinin bulunmuş olduğu bir sınıfın Japonya devlet programına seçilmesi ve peşinden sınıfın bir adaya götürülmesi ile başlıyor. Program: Ölüm Oyunu. Verilen süre içinde, her gün adanın yasaklanan bölgeleri yüzünden daralan çemberde her insanın tek görevi birbirini öldürmek:hayatta kalmak. Zorunlu askerliğin olmadığını ve halkı bu sebeple ihtimaller içinde bir askeri soruna karşı yetiştirmesi icap ettiğini söyleyen devlet, öğrencileri hemen hemen 15-16 yaşlarındayken rastgele bu programa sokuyor. Her yıl bir derslik. Bu yıl de talih(?) Şoyo’nun sınıfına vurmuş. Hakim görüş açısı ile okuduğumuz kitapta insanların her ne kadar ‘kardeş’ olduklarını, dost olduklarını düşünseler de ihtimaller içinde bir ölüm tehlikesi karşısında iyi mi beklenmedik tepkiler verebileceğini okuyoruz. İçlerinde uyuyan psikopatı uyandıran mı, canı pahasına herkesi öldürmeyi göze alan mı, vicdan muhasebesi yüzünden ölen mi… Kitapta hepsi mevcut.
Yalnızca bir kazananın -dolayısıyla bir şahıs yaşayacak- olması ihtiyaç duyulan bu oyunda öğrenciler boyunlarındaki kelepçeler yardımıyla takip ediliyor, yaşayıp yaşamadıkları saptanıyor. Her sabahleyin görevli aralarından ölen arkadaşlarının isimlerini okurken öğrencilerin kendilerini iyi mi kapana sıkışmış hissettiklerini görüyoruz. Sistemin iyi mi vahşice işlediğine dikkat çeken bir grup özelinde okusak da aslen 42 kişinin tamamının iyi mi bir süreç izlediğini konu alıyor kitap bizlere. Kimse hakkında sual işareti kalmıyor hafızamızda.
Öte taraftan kadro fazlaca kalabalık olduğu ve benim Asya edebiyatına aşına olmamam adları okurken beni yavaşlattı, yer yer dikkatimi dağıttı fakat gene de bunlar asla sorun olmadı. Kitap fazlaca kısa bir sürede kurguya dahil olunca aktı gitti.
Bu türü seviyorsanız bu kitaba da talih vermelisiniz,
Kitapla kalınca! (Elif)

Aslında bu biçim kitapları çoğumuz biliyoruz. Deney için ya da toplumlarının iyiliği için bir grup genci bir yere kapatarak birbirlerini öldürmeye zorlamak. Mesela Açlık Oyunları ya da Labirent serisi benzer biçimde. Birbirlerinden değişik olsalar da mevzu hep aynı. Bir yer de kapana kısılmış insanoğlu.
Bu kitapta da aynı mevzu içeriyor fakat kitap 99 senesinde yazılmış ve bence bu biçim kitapların anası benzer biçimde bir şey. Tabi ondan ilkin yazılan bu biçim bir kitap var ise lütfen beni bilgilendiriniz. Her her neyse mevzuya geçecek olursak; Büyük Doğu Asya Cumhuriyeti’nin her yıl düzenlemiş olduğu bir program vardır. Bu bayağı bir program değil. Her yıl seçilen bir lise sınıfı birbirlerini öldürmek suretiyle yola koyulur. Tabi ki de her şeyden habersiz bir halde. Burada da her şeyden habersiz bir derslik, okul gezisi için otobüse binerler. Fakat seyahat bir yerden sonrasında garip bir hale gelmeye adım atar ve öğrenciler kendilerini tamamen terk edilmiş bir adanın içinde bulurlar. Buradan sonrasında vaka bildiğimiz benzer biçimde. Fazlaca keskin kuralları olan bu oyunu oynamaları için 24 saatleri vardır. Eğer sonunda bir kazanan eğer olmazsa hepsi ölecektir. Ya öl ya öldür ya da gene öl benzer biçimde değişik bir sistemin üstüne kurulan bu oyun fazlaca yırtıcı. Bildiğimiz öteki kitaplara benzemiyor açıkçası. Zaten 42 kişinin olması beyninizi ayrı yoruyor. İlk başta alışamadım ve devamlı ilk başa dönerek bu kimdi diye isim listesine baktım. Ee adlar de birbirine fazlaca benzeyince haliyle kafanız karışıyor. Oyun inanılmaz derecede vahşice bir halde oynanıyor. Hiç beklemediğiniz insanoğlu oyunu öyleki kalpsiz bir halde oynuyor ki şaşıp kalıyorsunuz. Yazar vermek istediği vahşeti, korkuyu fazlaca iyi vermiş. Oyunda devamlı yasaklanan bölgeler var ve oyuncular istemeseler de birbirlerine fazlaca yakın olmaya başlıyor. Ve hakikaten hepsi de fazlaca zekiler. Beklemediğimiz kadar iyiydi hepsi. Favori karakterim 42 öğrenciden hangisi diye sorarsanız sanırım HEPSİ diye yanıt vereceğim. Her karakteri yeteri kadar olmasa da okuyup onlar hakkında data sahibi olmak güzeldi. Tercüme enfes, betimlemeler fazlaca güzel. Benim tek derdim bu benzer biçimde kitaplar da devamlı olarak belirli bir karakterin üstüne odaklanılması. Bu beni rahatsız ediyor ve bir yerden sonrasında sonu hakkında teoriler üretiyorsunuz ve bir bakmışsınız içinden biri doğru. Azıcık tahmin edilebilirdi desem yalan olmaz. Onun haricinde benim bir problemim yok kitapta. Yazar kitabı iyi ki seri yapmamış yoksa fazlaca sıkardı. Kesinlikle önereceğim fazlaca güzel bir kitaptı. (Aysenur)


Ölüm Oyunu PDF indirme linki var mı?


Koushun Takami – Ölüm Oyunu kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Ölüm Oyunu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Koushun Takami Kimdir?

Kōshun Takami, Japon yazar ve gazeteci. Daha fazlaca 1999’da piyasaya sürülen ve daha sonradan iki filme ve üç manga serisine uyarlanan Batoru Rowaiaru romanıyla bilinmektedir.


Koushun Takami Kitapları – Eserleri

  • Ölüm Oyunu
  • Battle Royale, Vol. 09
  • Battle Royale, Vol. 08
  • Battle Royale, Vol. 07
  • Battle Royale, Vol. 06
  • Battle Royale, Vol. 05
  • Battle Royale, Vol. 04
  • Battle Royale, Vol. 03
  • Battle Royale, Vol. 02
  • Battle Royale, Vol. 01
  • Battle Royale, Vol. 15
  • Battle Royale, Vol. 14
  • Battle Royale, Vol. 13
  • Battle Royale, Vol. 12
  • Battle Royale, Vol. 11
  • Battle Royale, Vol. 10


Koushun Takami Alıntıları – Sözleri

  • Herkes bu oyuna karşı olsa bile kimse bunu dile getirmeye cesaret edemiyor. Bu yüzden de hiçbir şey değişmiyor…. Aynı şey sizin ve benim de ilgilendiriyor; ikimiz de hiçbir şeye karşı çıkmıyoruz. Bir şeyin yanlış bulunduğunu bilseniz bile hayatınız buna karşı çıkarak riske edilemeyecek kadar kıymetli, değil mi? (Ölüm Oyunu)
  • Üzüntüye birlikte katlanacağız, Noriko
    Seni ruhumun tüm çılgınlığıyla seveceğim
    Ne vakit olur bilmiyorum fakat günün birinde, güzelim
    Oraya ulaşacağız
    Gerçekte olmak istediğimiz o yere
    Ve güneş ışıklarının altında yürüyeceğiz
    Ama bizim benzer biçimde serseriler, bebeğim
    O gün gelene dek kaçmak için doğdular (Ölüm Oyunu)
  • “Lütfen hayatta kal. Konuş, düşün, hareket et. Bazen müzik de dinle…” (Ölüm Oyunu)
  • Seni ruhumun tüm çılgınlığıyla seveceğim… (Ölüm Oyunu)
  • “Neticede… aklını yitirmek fazlaca daha iyi bir seçenek.” (Ölüm Oyunu)
  • Bu ülkede boktan sayılabilecek birçok şey var fakat hepsinin aslı aynı: Faşizm. (Ölüm Oyunu)
  • Bu ülkede boktan sayılabilecek pek fazlaca şey var fakat hepsinin aslı aynı: Faşizm. (Ölüm Oyunu)
  • Herkes Mitsuko’dan yavaş yavaş, hayır daha doğrusu büyük parça­lar halinde bir şeyler almıştı. Kimse karşılığında bir şey vermemişti. Ve neticede Mitsuko bomboş bir kabuk haline dönüşmüştü. (Ölüm Oyunu)
  • “Ülkemizi düşmanın gücüne göre savunmalıyız, niyetine göre değil.” (Ölüm Oyunu)
  • “Zamanında birilerinin söyledikleri gibi, bir şey hakkında kendi kararını verebileceksen başkalarının söylediklerine kulak asmamak gerekirdi.” (Ölüm Oyunu)
  • Kalan Talebe Sayısı: 1
    Şiroiva Lisesi, 1-B sSınıfı, Program İdare Merkezi Takip Sistemi Raporu
    _OYUN BİTTİ_ (Ölüm Oyunu)
  • Eğer kitabi okuyorsanız sizde bir ölüm sıralaması yapmalısınız.
    resimag.com/p1/960157b3b063.jpeg
    resimag.com/p1/eed3717f66ec.jpeg
    Kitabi daha kolay takip edebilirsiniz . (Ölüm Oyunu)
  • “…ama beni asıl etkileyen ‘bu çocuk beni anlayabilir, yüreğimden geçenleri okuyabilir,’ diye düşünmem olmuştu.” (Ölüm Oyunu)
  • İnsan elinden geleni yapmış olduğu sürece hiçbir şeyden, cehennemden bile korkmaz. (Ölüm Oyunu)
  • “Bence tarih dalgalar halinde oluşur.” (Ölüm Oyunu)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş