Öpüşme kimin eseri? Öpüşme kitabının yazarı kimdir? Öpüşme konusu ve anafikri nedir? Öpüşme kitabı ne konu alıyor? Öpüşme PDF indirme linki var mı? Öpüşme kitabının yazarı Adrianne Blue kimdir? İşte Öpüşme kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Adrianne Blue

Çevirmen: İrem Sağlamer

Orijinal Adı: On Kissing From the Metaphysical to the Erotic

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları

İSBN: 9755392238

Sayfa Sayısı: 240

Öpüşme Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kitap Arka Kapak Yazısı

” “Öpüşmeyle başladı aşk” diyen Adrianne Blue, öpüşmeyi iyi mi keşfettiğimiz sorusunun yanıtını aramaya koyuluyor bu kitapta. Acaba Freud’un söylediği benzer biçimde memeden kesilme gününün doğrusu kıyamet gününün gelişiyle mi başladı? Yaratılıştan mı biliyoruz yoksa öğrendik mi? Birbiriyle çatışan birçok entelektüel alanda kısa bir yolculuğa çıkan ve dünya coğrafyasındaki deneyimlerini buna ekleyen yazar insanların yüzde doksanının öpüştüğünü söylüyor ve ekliyor: Artık kimse öpüşmenin çocuk yapmakla ilgisi olduğuna inanmıyor. Öpüşmenin, öpücüklerin macerasını Freud’dan etnologlara, antropologlardan şairlere, romanslardan heykel ve resme, Hollywood’dan edebiyata uzanan “tuhaf” öykülerle süslüyor. Masumiyet çağından zevk çağına öpüşlerin tarihini konu alıyor: yanak yanağa, dudak dudağa; elden, dilden, cinsel organlardan, ayaktan… Doğu’da ve Batı’da öpüş geleneği, cinsel ahlâkın ve kültürel koşulların ürünüdür; fakat erotik öpüş, “Fransız öpücüğü” adıyla artık McDonalds’lı, tişörtlü, pop müzikli küresel dünyanın her yerinde biliniyor. Fahişeler müşterileriyle niçin öpüşmez? Öpüşme aşkla mı ilgilidir yoksa orgazm için bir geçiş mi? Erkekler öpülen ve yatılan hanımı niçin ayırır? “Cinsellik bugün tehlikeli hale gelince, insanları duraksatarak enine boyuna düşündürüp öpüştüren yeni bir romantik bilinç oluştu,” diyen Adrianne Blue hoş, akıcı üslubuyla hayatımızın en mühim tinsel ve tensel eylemlerinden “öpüşme”yi anlamın sürekliliğini çoğaltması bağlamında ele alarak tarihöncesinden günümüze insanoğlunun etik-güzel duyu-erotik öpüş serüvenini atgözlüksüz bir bakışla konu alıyor. ” 

Öpüşme Alıntıları – Sözleri

• Bilimadamları, öpüşmenin gövde tuzunun ya da derideki bezler tarafınca salgılanan ve bilhassa dudakların iç kısmında fazlaca yoğun olan sebum denilen yağın değiş tokuşu olabileceğini söylüyorlar. Sebum, bazı kuşlarda olduğu benzer biçimde bizim de ebeveynimiz ve sevgilimizle ilişki kurmamıza destek olabilir. Çiftleşme esnasında kuş gıdaları çiğner, sonrasında öperek besler, yiyeceği istekli
  müstakbel eşin ağzına iter, birleşirler ve yavruları olur. Ama bir kuşun yağ bezleri çıkarıldığında, doğrusu sebum olmadığında eş uçup gider.
• Dudak dudağa öpüşerek, iki sevgili yaşamın nefesini değiş tokuş ediyorlar, ruhlarını birbirine karıştırıyorlardı.
• İsa, Son Akşam Yemeği’nde ihaneti evvelinde görür ve Son Akşam Yemeği’nden sonrasında on iki havarisiyle beraber Getsemani Bahçesi’ne doğru yola çıkar. İsa ihanetin lüzumlu olduğuna inanır ve kimsenin bunu engellememesini sağlar. Muhbir olarak İsa’nın düşmanlarının hizmetine giren havari Yahuda İskariyot, İsa’nın hangisi bulunduğunu anlayınca onu tutuklayacak olan bir grup insanla gelir. İşaret, slm öpüşmesidir. Yahuda erişince, “Rabbi, rabbi,” der ve İsa’yı öper.
• Yaşam eskiden ne kadar da değişikti: “Beni ağzının öpücükleriyle öpsün: şundan dolayı senin aşkın şaraptan daha güzel,” diye adım atar Eski Ahit’in canlı, cinsel sevgi betimlemesi Neşideler Neşidesi.
• “Kimse heykellere dudakları için bakmaz. Dudakların güzelliği hareketlerindedir,” diyor. “En meşhur hanım oyuncuların bile dudakları hareket ederken güzeldir.”
• Ben senin öpücüklerini yutayım, sen de benimkileri yut,
  Ve ağızlarımızla birbirimizin mutluluğunu yudumlayalım.
• Aşk tüm her şeyi yenerdi – denk düşme uçurumunu, dönem uçurumunu ve hatta yeni prensesin yüzyıldır uykuda olmadığını, kim bilir prensin uykuda olduğu gerçeğini bile.
• Her öpüş, bir anneyle (ya da anne figürüyle) çocuğunun içinde mevcud incinebilirliği, yakınlığı, şehveti ve itimatı barındırır içinde. Benim kuramıma nazaran, sevgililerin aynı anda bebekliğin itimatını ve duygusallığını canlandırması, erotik öpüşmenin duygusal ve bedensel dinamiğinin büyük bir bölümünü oluşturur. Bu da, yoğunluk, zevk, bağlılık duygusu ve keyfin nedenlerini açıklar.
• Romeo: Dudakları yok mudur ermişlerle hacıların?
  Juliet: Vardır, fakat Tanrı’ya yakarmada kullanırlar.

Öpüşme İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitap, ‘Öpüşmeye başladı aşk’ diyen BBC ve Kanal 4 tarafınca kendisine “dünya genelinde bir öpüşme uzmanı” bulunduğunu söyleyen, Adrianne Blue’nun, insanoğlunun öpüşmeyi iyi mi keşfettiği ile ilgili oldukça uzun ve informasyon dolu bir serüvene çıkarıyor okuyucuyu.
Kitap oldukça informasyon yüklü olduğundan okurken birazcık sıkıldım.
“Öpüşmenin organik evveliyatına değinirken öpüşmeyi masumiyet çağından zevk çağına götürmüş olan öpüşlerin tarihini konu alıyor: yanak yanağa, dudak dudağa; elden, dilden, cinsel organlardan, ayaktan… ”
Ve bunu geçmişten günümüze pek fazlaca örnek vererek konu alıyor yazar.
Peki nedir öpüşme?
Acaba Freud’un söylediği benzer biçimde insanoğlunun anne memesini arayışında mı ortaya çıktı yoksa yaratılmıştan mı vardı ?
Yazar öpüşmek, onun için donanımlı doğduğumuz ve doğmadan ilkin iyi mi yapılacağını bildiğimiz bir şey olduğu (içgüdüsel bulunduğunu) savını savunur tüm kitap süresince.
Bunu savunurken de verdiği örneklerden biri;
bebeklikte beslemek için kullandığımız üç refleks olan emmek, yutmak ve tutmak için lüzumlu olan tüm biyolojik etmenlerin, yeteneklerin doğumdan ilkin verildiği söyler.
Mekanik olarak konuşmak için de bu üç refleksin kullanılıyor olması normal olarak rastlantı değildir tıpkı öpüşmek benzer biçimde..
Yani özetlemek gerekirse insani olan herşey benzer biçimde öpüşme de yaratılıştan doğar ve göz ardı edilmemesi ihtiyaç duyulan bir başka şey de bunun üstünde yetiştirilmenin de mühim bir tesiri olduğudur.
Gelelim kendi adıma en keyifli kısma, Freud’un düşüncelerine, bu şekilde bir kitapta Freud olmasaydı olmazdı normal olarak :)))
Freud, sonraki ilişki ve bağlantılarımızın anahtarının, tüm hasarları -ve hazlarıyla- bebekliğin oral deneyimleri bulunduğunu düşünür.
(Evlatların psikoseksüel gelişim süreçlerini bilmiyorsanız yüzeysel de olsa okumanızda yarar var. Size bunun için bu siteyi öneriyorum
https://pedagojidernegi.com/cocugun-psikoseksuel-gelisimi/ )
Freud, doğumundan on sekiz aylığa kadar bir bebeğin en büyük zevki -lastik ya da et- meme başından sütü yutmak, emmek ve ısırmaktır diye düşünür.
Bu dönem doyum ediciyse -bebek yeterince kucaklanır ve emmeden kafi hazzı alırsa- mutlu bir bi­çimde bir sonraki döneme, sonrasında bir başka döneme ge­çecektir. Ama oral dönem düş kırıcıysa, çocuk orada saplanıp kalır -yetişkin yaşamındaki kişiliği oral bir kalite kazanacaktır, bu da onun bağımlılığında, edilginliğinde ve “ağız alışkanlıklarında” gözlenir; ağız alışkanlığı fazlaca konuşkan olmayı, ki bence bu fazlaca çarpıcı, uç vakalarda sözcüklerin ‘ishal benzer biçimde akmış olduğu’ denetimsiz konuşmayı ihtiva eder.
Ayrıca oral dönemde (oral sadist olarakta söylenir, şundan dolayı bu zamanda ağız,dudaklar ve dişler sadist aygıtlar benzer biçimde kullanıldığı gözlenmiştir. Etrafınızda hemen hemen memeden kesilmemiş bir bebeği seyretme şansınız olduysa ne demek istediğim fazlaca net bir halde anlaşılır.) meme yada biberondan yeterince haz almamış bireylerin yetişkinlik dönemlerinde bunun eksikliğinin kişinin karakterinde sadist bir kişilik olarak görmenin mümkün bulunduğunu söyler.
Örnek olarak verdiği kuzuların sessizliği kitabının karakteri de tam olarak oral dönemde yeterince doyum olmamış bir adamı canlandırıyor. Filmleştirilmiş bu kitabın bir ihtimal uç bir örnek fakat izlemeyen var ise izlemenizi tavsiye ederim.
Yazar ek olarak tarih süresince süre gelen kültürel,
tarihsel ve dinsel mitlerde geçen öpüşme ve öpüşme ile ilgili şeyleri;
mesela,
16. yüzyılda Bronzino’nun yapmış olduğu ve Londra Ulusal Galeri’de sergilenen Venüs, Cupido, Ahmaklık ve Zaman tablosu
https://images.app.goo.gl/QtZ9wNAdF8VeTLiJ8
Michelangelo’nun örneksiz Venüs ve Cupido’su,
https://images.app.goo.gl/K9zgwWLY5LktUMzE8
Öpüşme ile ilgili yapılmış olan heykelleri, ki en ünlüsü kabul edilen Rodonin https://images.app.goo.gl/WvNx6Rw8ZrDreKQ9A heykelinden tutunda,
Robert Doisneau, çekmiş olduğu ve bir zamanlar Paris’in sembolü haline gelecek kadar ilgi gören
https://images.app.goo.gl/Hs18YiwVSnjanhEA7 fotoğrafı, ek olarak beyaz perdeye aktarılan sayısız beyazperde filmleri, o dönemde yazılan bir fazlaca kitabından öpüşme üstüne verdikleri örneklerle mevzuyu oldukça açıklayıcı bir hale getiriyor doğal olarak bu film ve kitapları okuduysaniz :)))
Tam olarak beni sıkan bu oldu. İçeriğin yoğun olması, diziler, filmler masallar romanlar, dini mitler, heykeller, tablolar, hayvanlar aleminden verdiği örnekler…..
Fazlaca fazla kitap ve filme değindiği için okurken bunaldım şundan dolayı bu bahsetmiş olduğu film ve kitapların çoğunu okumadım.
Neyse ki kitabı okunması mümkün kılan şey kitabın bölüm bölüm anlatılmış olması.
“Ayrıca Doğu’da ve Batı’da öpüş geleneği, cinsel ahlâkın ve kültürel koşulların ürünüdür; fakat erotik öpüş, “Fransız öpücüğü” adıyla artık küresel dünyanın her yerinde biliniyor.” Yazar masum öpücüklerden Fransız öpücüğü geçisi ilmek ilmek anlatiyor.
Merakınızı cezp etmesi açısından kitapta cevaplarının olduğu birkaç sual daha bırakıp incelememi sonlandırıyorum.
-Ölüm öpücüğü nedir, nereden çıkmıştır?
-Fahişeler müşterileriyle niçin öpüşmez?
-Öpüşme aşkla mı ilgilidir yoksa orgazm için bir geçiş mi?
-Erkekler öpülen ve yatılan hanımı niçin ayırır? (Burda iç sesim adamların canı cehenneme oldu :D)
-Öpüşme bedensel bir haz mıdır yoksa ruhsal bir birleşme midir ?
-Oral birlikteliklerin tarihsel süreci ve ne anlama geldiği?
-Beslenme ile öpüşme arasındaki ilişki nedir? …….
Son olarak eklemek istediğim şey sizlere tavsiyem eğer ilgi duyup okumak isterseniz kesinlikle benim yaptığım hatayı yapmış olup PDF okumayın mümkünse kitabı alıp okuyun, bir şeyi araştırırken mevzuya odaklanmanız daha kolay olur.. :)) (Fîlankes)

Kitabı görünce adı ilgimi çekti, daha sıra gelmemişti bu kitaba, sonrasında bir ara aklıma takıldı ve okuma sonucu aldım. Kitabı yeni bitirmiş oldum, birazcık uzun soluklu oldu şundan dolayı içinde filmlerden dizilere, masallardan mitlere, eski çağdan şimdiki zamana kadar, insandan hayvana öpüşme adına her bir terim, izahat, eleştiri yapılmış, aniden bu kadar informasyon okumak yorabiliyor ve bunu tahmin etmediğim bir halde at gözlüğü kullanmadan, olanı olduğu benzer biçimde tüm açıklığıyla anlatmıştır. Belli ki yazar fazlaca araştırmalar yapmış bundan dolayı bir roman değil de daha fazlaca informasyon yığını bir yazı okuduğumu düşünüyorum. Kitapta Öpüşmenin daha bebekken meme emerken başladığından bahsediyor, okuyuculara değişik bir pencere açmıştır. Peki ya adam hanımı öpülen ya da öpülmeyen olarak niçin yaftalar?
Ya öpüşmek aşk mıdır? Bu soruların yanıtını kitapta bulabilirsiniz. (Hatice Altaş)

Merhaba siz güzel insanoğlu,
Kitabı istediğim manada bulamadım açıkçası, öpüşmek adına değişik milletlerin kaderlerine tesir eden yada bununla ortaya çıkan olguları özetleyen bir yaratı olmasını beklerken, tamamen efsaneler mitlerden bahsetmiş durmuştur.
Okuyacak insanların dikkatine sunulan bu eseri daha fazlaca bilindiklerin iki adım ötesine taşıyacakları söyleyebilirim.
iyi okumalar temenni ediyorum, kitapla kalınca. (Ali K.)

Öpüşme PDF indirme linki var mı?

Adrianne Blue – Öpüşme kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Öpüşme PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Adrianne Blue Kimdir?

BBC ve Kanal 4, Adrianne Blue’nun “dünya çapında bir öpüşme uzmanı” bulunduğunu söylüyor. Senelerce Sunday Times gazetesinde muhabir olarak çalışan Blue, Independent, New Statesman, Cosmopolitan, Washington Post benzer biçimde yayınlarda modern kültür üstüne yazılar yazdı. Öpüşme-Metafizikten Erotiğe haricinde yazarın yayımladığı kitaplar şunlardır: Martina Unauthorized; Queen of the Track; Faster, Higher, Further: Women’s Triumphs and Disasters at the Olympics; Field Events; Grace Under Press: the Emergence of Women in Sport. Ayrıca, The Autobiography of Fatima Whitbread kitabının yazarlarından biridir. Londra’da yaşayan Blue, City Üniversitesi’nde misafir öğretim görevlisi olarak ders veriyor.

Adrianne Blue Kitapları – Eserleri

• Öpüşme

Adrianne Blue Alıntıları – Sözleri

• Yaşam eskiden ne kadar da değişikti: “Beni ağzının öpücükleriyle öpsün: şundan dolayı senin aşkın şaraptan daha güzel,” diye adım atar Eski Ahit’in canlı, cinsel sevgi betimlemesi Neşideler Neşidesi. (Öpüşme)
• İsa, Son Akşam Yemeği’nde ihaneti evvelinde görür ve Son Akşam Yemeği’nden sonrasında on iki havarisiyle beraber Getsemani Bahçesi’ne doğru yola çıkar. İsa ihanetin lüzumlu olduğuna inanır ve kimsenin bunu engellememesini sağlar. Muhbir olarak İsa’nın düşmanlarının hizmetine giren havari Yahuda İskariyot, İsa’nın hangisi bulunduğunu anlayınca onu tutuklayacak olan bir grup insanla gelir. İşaret, slm öpüşmesidir. Yahuda erişince, “Rabbi, rabbi,” der ve İsa’yı öper. (Öpüşme)
• Dudak dudağa öpüşerek, iki sevgili yaşamın nefesini değiş tokuş ediyorlar, ruhlarını birbirine karıştırıyorlardı. (Öpüşme)
• Aşk tüm her şeyi yenerdi – denk düşme uçurumunu, dönem uçurumunu ve hatta yeni prensesin yüzyıldır uykuda olmadığını, kim bilir prensin uykuda olduğu gerçeğini bile. (Öpüşme)
• Bilimadamları, öpüşmenin gövde tuzunun ya da derideki bezler tarafınca salgılanan ve bilhassa dudakların iç kısmında fazlaca yoğun olan sebum denilen yağın değiş tokuşu olabileceğini söylüyorlar. Sebum, bazı kuşlarda olduğu benzer biçimde bizim de ebeveynimiz ve sevgilimizle ilişki kurmamıza destek olabilir. Çiftleşme esnasında kuş gıdaları çiğner, sonrasında öperek besler, yiyeceği istekli
  müstakbel eşin ağzına iter, birleşirler ve yavruları olur. Ama bir kuşun yağ bezleri çıkarıldığında, doğrusu sebum olmadığında eş uçup gider. (Öpüşme)
• Her öpüş, bir anneyle (ya da anne figürüyle) çocuğunun içinde mevcud incinebilirliği, yakınlığı, şehveti ve itimatı barındırır içinde. Benim kuramıma nazaran, sevgililerin aynı anda bebekliğin itimatını ve duygusallığını canlandırması, erotik öpüşmenin duygusal ve bedensel dinamiğinin büyük bir bölümünü oluşturur. Bu da, yoğunluk, zevk, bağlılık duygusu ve keyfin nedenlerini açıklar. (Öpüşme)
• “Kimse heykellere dudakları için bakmaz. Dudakların güzelliği hareketlerindedir,” diyor. “En meşhur hanım oyuncuların bile dudakları hareket ederken güzeldir.” (Öpüşme)
• Ben senin öpücüklerini yutayım, sen de benimkileri yut,
  Ve ağızlarımızla birbirimizin mutluluğunu yudumlayalım. (Öpüşme)
• Romeo: Dudakları yok mudur ermişlerle hacıların?
  Juliet: Vardır, fakat Tanrı’ya yakarmada kullanırlar. (Öpüşme)