Eğitim

Osmanlı Tarihi – İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Osmanlı Tarihi – İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Osmanlı Tarihi kimin eseri? Osmanlı Tarihi kitabının yazarı kimdir? Osmanlı Tarihi konusu ve anafikri nedir? Osmanlı Tarihi kitabı ne konu alıyor? Osmanlı Tarihi PDF indirme linki var mı? Osmanlı Tarihi kitabının yazarı İsmail Hakkı Uzunçarşılı kimdir? İşte Osmanlı Tarihi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: İsmail Hakkı Uzunçarşılı

Yayın Evi: Türk Tarih Kurumu Yayınları

İSBN: 9789751600127

Sayfa Sayısı: 756


Osmanlı Tarihi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İstanbul’un kurtarılışı esnasında dünyanın genel durumundan başlayıp Kanuninin ölümüne kadar askeri,siyasal,kültür,denizcilik,dış ilişkiler her türlü alanda geniş data veriyor.


Osmanlı Tarihi Alıntıları – Sözleri

  • Vlad’ın eline geçirdiği adamları ve bilhassa Müslümanları kazığa vurarak azap içinde öldürmesi sebebiyle Türkler kendisine Kazıklı Voyvoda ve kendi milleti olan Ulahlar da Vlad Tepeş şu demek oluyor ki Cellad Vlad derlerdi.
  • “Ordusu üstünde hiçbir Osmanlı hükümdarı Sultan Süleyman kadar sevgi ve saygı uyandırmamıştır.”
  • “Fatih’in ölümü sadece onbir gün askerden saklanabilmiştir. Fatih’in ölümünün saklanması ve heyecanlı durum sebebiyle cesedin dikkatsizlik edilerek kokduğu ve İstanbul muhafızı İshak Paşa’nın direktifiyle üstüne mum yakılarak cesedin tahnit edildiğine dair önemli bir vesika görülmektedir.”
  • Osmanlı döneminde, Sahn-ı Seman medreselerinde vakfın zorunlu kılması sebebiyle, tüm müderrisler derslerine başlamadan ilkin Sahih-i Buhari’den bir hadis okur ve onu şerh ederlerdi.
  • “II.Bayezid’in hem yay yapıcısı, hem de kemankeş (ok atıcı) olduğu bilinmekte olup kendi adını taşıyan yaylar Topkapı Sarayı Müzesi silâh dairesinde bulunmaktadır.”
  • “Tüm İslâm âleminde yazıyı en güzel yazan ve işleyen ve ona bir tavr-ı mahsus vererek çeşitli mektepler halinde onu kemale eriştiren Osmanlı Türkleridir.”
  • “Sultan II.Bayezid’in oğlu âlim ve şâir bir şehzâde olan Korkud, mûsikîde de üstad imiş ve kendisi her nevi sazı çaldırmış olduğu şeklinde gıdây-ı ruh isminde bir saz da îcat etmiştir.”
  • “Osmanlıların ilk devirlerinde en yüksek ilmiye derecesi kazaskerlik idi. Fatih Sultan Mehmed zamanındaki kanunnâmeye bakılırsa şeyhü’l-islâm diye isim verilen müftü ulemânın reisi şu demek oluyor ki müderrislerin içinde en yüksek derecede idi.”
  • “En yüksek beylerbeyilik Rumeli ve sonrasında Anadolu beylerbeyliği idi; Rumeli beylerbeyisi terfi ederse ufak vezir şu demek oluyor ki divan-ı hümâyunda sonuncu vezir olurdu; Anadolu beylerbeyisi terfi ederse Rumeli beylerbeyisi olurdu.”
  • “Deli askerî sınıfı XVI.yüzyıldan evvel görülmeyip sadece bu asırda kısmen Türk ve kısmen de Boşnak, Sırp, Hırvat şeklinde Müslüman olmuş cengâver sınıflardan teşekkül etmişti. Tamamiyle Rumeli halkındandı.”


Osmanlı Tarihi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Serinin ikinci cildini de bitirmiş bulunuyorum.
Bu ikinci kitapta; Fatih’in Istanbul’u fethinden Kanuni’nin ölümüne kadar olan zamanı süreç işleniyor.
Siyasî tarih kısmı gene oldukca güzel ve bilimsel niteliği olan bir kitap olmasına rağmen anlaşılır bir üslup kullanılmış.
Siyasî tarihin yanında askeri teşkilat, eyalet idarisi ve devrin ilim adamları şeklinde değişik noktalara da temas edilmiş.
Osmanlı zamanı alanında oldukça kabul gören bir yaratı bu sebeple sözü daha çok uzatmayacağım.
Akademik olarak başvurulabilecek bir kaynak, tarih öğrencilerine ve tarihe merakı olanlara tavsiye ederim. (Yusuf Can Örgen)

Ben tarih kısmı okuduğum için bu kitabı daha doğrusu tüm ciltlerini elimden düşürmedim. Okula girdiğim andan mezun oluncaya kadar kullandığım en mühim kaynak idi. Bu serisinde II.Mehmet’in İstanbul’un fethinden başlayarak II.Süleyman’nın ölümüne kadar şu demek oluyor ki 1453/1566 yıllarının kapsayan bir eserdir. Ben bu biçim eserleri bilhassa bilimsel niteliği olan emek verme yapanlara ve doğal olarak ki tarih kısmı okuyan öğrencilere önerebilirim. Bunun harici okuyucuların bu dönem aralıkları hakkında daha mütevazi ve daha kolay anlatılmış eserleri okumalarını öneriyorum. (Burak CAN)

Şehzadelerin saltanat mücadelesi paşaların entrikaları: Türk Tarihi Kurumu’nun ilk başkanı olan Ordinaryus Prof. Dr. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, İstanbul’un fethinden Kanuni Sultân Süleyman’ın ölümüne kadar olan 1453-1566 yıllarını kapsayan Osmanlı Tarihi II.cilt. ilk ciltte olduğu şeklinde askeri tarih anlatımı olsa da o dönemlere damga vuran vakalar hakkında mühim bilgiler vermektedir. II. Beyazıt’ın sultan olmasıyla süregelen kardeşi Cem Sultân vakası hakkında oldukça geniş bilgiler bulmak mümkündür. Cem Sultanın saltanat arzusu ile süregelen yolculuğunun gevur memleketinde zehirlenmeye sona ermesi isyankar şehzadelerin ağlatısal sonlarını acı bir halde bizlere gösteriyor.
Daha sonrasında Yavuz Sultân Selim’in babası II.Beyazıt ve kardeşleri Korkut ve Ahmet ile yaşamış olduğu savaşım bu mücadelede devlet adamlarının almış olduğu roller zamanı vakaları anlamamız açısından oldukça önemlidir.
Mühim bir noktada Yavuz Sultân Selim’in, Aleviler tarafınca sevilmemesine sebep olan 40 bin kızılbaşı hapsetmesi ve bir kısmını öldürmesinin sebepleri kitapta açıklanmaktadır. Bu mevzuda Yavuz Sultân Selim’in suçlu gösterilmesi tarihe büyük bir ayıp olmaktadır. Keza Sünni bir tarikat olan Şeyh Cüneyd’in tarikatı Şeyh Haydar ile Şiileşme eğilimleri başlamış Şah İsmail ise bunu katı bir halde sünni tarikat şiileştirmiştir. Şeyhlikten şahlığa çıkan Şah İsmail kurduğu Safevi Devletini geliştirmek için Osmanlı Devletinin içinde bulunmuş olduğu zor durumları ve Osmanlı da yaşayan Kızılbaşları adeta kullanmıştır. Bu kullanış neticesinde emellerine erişmeyen Şah İsmail, yaptıklarıyla Osmanlı ile Aleviler arasına mühim bir nifak sokmuştur. Yavuz Sultân Selim’e kızanlar Alevileri siyasal hedefleri için kullanan Şah İsmail’é de bir kaç söz etmelidir.
Tarihin en trajik vakalarından olan Şehzade Mustafa Şehzade Cihangir ve Şehzade Beyazıt’ın ölümleri Osmanlı Devleti’nın içinde bulunmuş olduğu acı hayatlar sarmalını hüzünlü bir halde bizlere öğretmektir. Sultan olan şahıs kahramanlıklarıyla anlı şanlı sultanlar olurken sultan olamayan şehzadeler ve onların evlatları boğdurulmaktan kurtulamamışlardır.
Devlet adamları arasındaki çekişmeler de kitabından bizlere yansıyan önemlİ konulardandır. Keza Şehzade Mustafa ile Şehzade Beyazıt vakaları tamamen entrikacı paşaların oyunları neticesinde gerçekleşmişlerdir. (Mustafa BAKIRHAN)


Osmanlı Tarihi PDF indirme linki var mı?


İsmail Hakkı Uzunçarşılı – Osmanlı Tarihi kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Osmanlı Tarihi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kimdir?

1912’de Darülfünun’un edebiyat bölümünü bitirerek Kütahya İdadisi tarih öğretmenliğine atandı. 1921’de gittiği Ankara’da, ulusal hükümetçe ilkin Trabzon Lisesi’nde, sonrasında Kastamonu İdadisi’nde göreve getirildi. Öğretmenliği çeşitli okullarda sürdüren Uzunçarşılı 1926’da ilköğretim müdürü, 1927’de Balıkesir milletvekili oldu.

Meclis çalışmalarının yanı sıra 1932-1938 yılları aralığında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Kısmı’nde dersler verdi; Türk Tarih Kurumu’nda vazife yapmış oldu. 1950’de milletvekilliğinden ayrılarak yalnızca tarih çalışmalarına devam etti. Kastamonu’da çıkan Açık Söz gazetesine çıkan yazılarla adını duyurdu.

İlk çalışmalarını Kastamonu zamanı, Balıkesir zamanı, Kütahya Şehri (1932) şeklinde mahalli tarih araştırmalarına ayırdı. Daha sonrasında Anadolu Beylikleri’ni araştırma konusu edindiyse de Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasal evveliyatına ve devlet örgütüne ilişkin kitaplarıyla tanındı. 89 yaşlarında arşivde çalışırken hayata gözlerini yumdu.


İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kitapları – Eserleri

  • Osmanlı Tarihi 1. Cilt
  • Osmanlı Tarihi
  • Osmanlı Devleti’nin Saray Teşkilatı
  • Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri
  • Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 1. Kısım
  • Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım
  • Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 2. Kısım
  • Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilâtı
  • Çandarlı Vezir Ailesi
  • Osmanlı Devleti Teşkilatında Kapukulu Ocakları 1
  • Osmanlı Devleti Teşkilâtından Kapukulu Ocakları – II
  • Büyük Osmanlı Tarihi
  • Osmanlı Tarihi (4.cilt, 2.kısım)
  • Osmanlı Devleti Teşkilatına Medhal
  • Midhat Paşa ve Yıldız Mahkemesi
  • Meşhur Rumeli Ayanlarından Tirsinikli İsmail, Yılık Oğlu Süleyman Ağalar ve Alemdar Mustafa Paşa
  • Osmanlı Devleti’nin Merkez ve Bahriye Teşkilatı
  • Midhat Paşa ve Taif Mahkumları
  • Büyük Osmanlı Tarihi 3.Cilt
  • Osmanlı Hanedanı Üzerine İncelemeler – Seçme Makaleler 2
  • Sivas Şehri
  • Osmanlı Devleti Teşkilatına Medhal
  • Midhat ve Rüştü Paşaların Tevkiflerine Dair Vesikalar
  • Özgürlük Kahramanı Resneli Niyazi Hatıratı
  • Kütahya Şehri
  • Topkapı Sarayı Müzesi Osmanlı Saray Arşivi Katoloğu FERMÂNLAR, HÜKÜMLER, BERATLAR , I – II
  • Mekke-i Mükerreme Emirleri
  • Meşhur Rumeli Ayanlarından Tirsinikli İsmail, Senelik Oğlu Süleyman Ağalar ve Alemdar Mustafa Paşa


İsmail Hakkı Uzunçarşılı Alıntıları – Sözleri

  • “Karlofça muahedesi, Osmanlıların askerî kudretinin önemli surette za’fa uğradığını meydana koymuş ve asırlarca devam eden düşman üstündeki Türk kudret ve satvetini silmiştir.” (Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 1. Kısım)
  • “Padişah Haliç’teki düşman donanmasını batırmak için top makinesi yaptırarak bununla yüksekten taş gülleler atmağa karar verdi; Beyoğlu sırtında koydurduğu bu makineler ile Haliç’teki gemilerden bazılarını batırmıştı.” (Osmanlı Tarihi 1. Cilt)
  • “Osmanlıların ilk devirlerinde en yüksek ilmiye derecesi kazaskerlik idi. Fatih Sultan Mehmed zamanındaki kanunnâmeye bakılırsa şeyhü’l-islâm diye isim verilen müftü ulemânın reisi şu demek oluyor ki müderrislerin içinde en yüksek derecede idi.” (Osmanlı Tarihi)
  • “Hayreddin Paşa unvaniyle vezir olan Kara Halil Efendi ilk kez vezirlikle birlikte beylerbeyliği, şu demek oluyor ki ordu kumandanlığını da nefsinde toplamış ve kendisinden sonrasında gelen vezir-i azamlar da aynı suretle her iki vazifeyi de ellerinde bulundurmuşlardır.” (Çandarlı Vezir Ailesi)
  • “Avrupa kısmında muharebe olduğu vakit Eflâk ve Boğdan voyvodalarının yaya ve atlı tüfenkendaz kuvvetler ile sefere gelmeleri kanundu. Eflâk ve Boğdan voyvodalıklarının bir tecavüze karşı müdafaası devlete aitti.” (Osmanlı Tarihi (4.cilt, 2.kısım))
  • XV. yüzyılın ilk yarisi içinde (II. Murad Zamaninda) Rumeli’yi gezerek Türklerle öteki Balkan hıristiyanlarının içtimaî vaziyetleri hakkında bir karşılaştırma yapmış olan ve Türklerin her hususta Balkanlılardan üstün olduklarını gösteren Bertrandon de la Broquière şunları söylüyor:
    Büyük bir refah içinde bulunan Türk köylüleri, hıristiyan köylülerin çoğunun aksine olarak hiçbir vakit ayakkabısız gezmezler, dizlerine kadar çıkan sarı çizme giyerler; Türkler erken kalkar ve işlerine erken giderler; sükûnet ve büyük bir gayretle iş görürler; Rumlar, Sırplar ve Bulgarların aksine olarak Türkler, evlerinin kendilerine mahsus olan kısmında ehlî hayvan
    bulundurmazlar; hiçbir Türk temizce yıkanmadan evinden çıkmaz; bir hayvanın yediği yemeği bir Türk yemez; bir tavuk kes-
    mek istediği takdirde bile onu bir süre temiz yiyecekle besler;
    acıma sahibi olan Türk, harpte zorunluluk altında insan öldürür; tabiaten sükûtî olmasına ve çalışmakla sertleşmiş olmasına karşın şiir kabiliyeti yüksek, ilme eğilim ve istidadı çoktur…” (Büyük Osmanlı Tarihi)
  • “Ahîlerin nüfuzundan istifade eden Osman Gazi, plânlı ve programlı faaliyetiyle hududunu genişletmiş, yaşamış olduğu müddetçe Anadolu Selçuklulariyle İlhanlılara doğal olarak bir uç beyi olarak kalmıştır.” (Osmanlı Tarihi 1. Cilt)
  • “Biz sizden bir krallık yer alarak kolunuzu kestik; siz ise donanmamızı yenik etmekle sakalımızı tıraş etmiş oldunuz; kesilmiş kol yerine gelmez, lâkin tıraş edilmiş sakal daha gür olarak çıkar.” (Büyük Osmanlı Tarihi 3.Cilt)
  • “[III.Osman] çıkık karınlı, oldukca şişman olup tenasübten yoksun bir vücudu vardı; tebdil gezerken çarşıda satılan gözleme, kebab, leblebi, muhallebi şeklinde şeyleri satın alır ve açıkta yerdi.” (Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım)
  • “Ordusu üstünde hiçbir Osmanlı hükümdarı Sultan Süleyman kadar sevgi ve saygı uyandırmamıştır.” (Osmanlı Tarihi)
  • “Fatih’in ölümü sadece onbir gün askerden saklanabilmiştir. Fatih’in ölümünün saklanması ve heyecanlı durum sebebiyle cesedin dikkatsizlik edilerek kokduğu ve İstanbul muhafızı İshak Paşa’nın direktifiyle üstüne mum yakılarak cesedin tahnit edildiğine dair önemli bir vesika görülmektedir.” (Osmanlı Tarihi)
  • “Sultan Mustafa’yı en kuvvetlisi istesin, Bayezid Han’ı ana ve babası talep etsin, Selim fakire de mevlâsı rağbet etsin.” (Büyük Osmanlı Tarihi 3.Cilt)
  • “IV.Mehmed’in çocukluğu dolayısiyle tüm işler ilk devirde ocak ağalarının elinde olup, üç dört ayda bir vezir-i âzam değişmesi hükümet mekanizmasını bozmuştur.” (Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 1. Kısım)
  • “En buhranlı ve tehlikeli zamanlarda dahi devlet işlerini dikkatsizlik ederek av ardında koşan ve Avusturya cephesinden felâketli haberler gelmesine karşın bu îtiyadından vazgeçmeyen Dördüncü Mehmed’e bu ibtilâsından dolayı Avcı lakabı verilmiştir.” (Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 2. Kısım)
  • “Acemi Ocağı ile Yeniçeri Ocağı teşkilâtları I.Sultan Murad zamanında Kazasker Cendereli Kara Halil ile Konyalı Molla Rüstem’in tavsiyeleriyle ortaya konmuştur.” (Osmanlı Tarihi 1. Cilt)
  • “Sadareti müddetince, düşünce, sanat ve eğlence devri açan Nevşehirli Damad İbrahim Paşa, eski adı Muşkara olup kendisi tarafınca îmar edilerek Nevkent isminde olan köyde dünyaya gelmiştir.” (Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım)
  • “1768 seferi Osmanlı Devleti’nin artık düzen ve intizamdan yoksun toplama kuvvetlerle talim ve terbiyesi muhteşem kuvvetlere karşı duramayacağını kat’i surette gösterip Avrupa devletleri tarzında askerî ıslahat yapılması zaruretini ortaya koymuştur.” (Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım)
  • “Bu devlet ol devlettir ki murad edinirse cümle donanmanın lengerlerini gümüşten, iplerini ipekten, yelkenlerini atlastan etmekte suûbet çekmez…” (Büyük Osmanlı Tarihi 3.Cilt)
  • Eğer Abdülaziz’in hiyn-i vefatında vakanın intihar olmayıp katil olduğuna kuşku iras edecek bir nevi esbab yok idiyse üç yıl sonrasında kurulan ve bu vesile ile bazı önemli ve vatanperver zevatın def ve mahvı murad olunan yalancı muhakemede nazar-ı dikkate şayan hiçbir kanıt irae eylemediği her ehl-i vukufun malûmudur. Mezkûr zevat aleyhinde isnad olunan cürmün hile ve hud’asız isbatı gayr-ı mümkün idüğinden ve eğer kanuna karşı hareket ederek şahitleri istintak hakkı müttehemlerden diriğ edilmemiş olsa idi, işbu isnadın kizbden ibaret bulunduğunun meydana çıkacağı dahi zarurî bulunduğundan kanun hilâfında hareket etmek ve yalancı tanık istihdam eylemek şeklinde deni vasıtalara müracaat edilerek ol veçhile müttehemler cürümlü çıkarılmış idi. İşbu muhakemenin Abdülhamid tarafınca düzen edilmiş bir tuzak olduğu çoğunun malûmu olup, hattâ müttehemlerin düşmanlan tarafınca bile itiraf edilmiş olduğu cihetle ol babta tafsilâta giriş­meğe hacet yoktur. Zulm ile olsun kizb ile olsun, karacılık ve rüşvet ve denaet ile olsun Abdülhamid maksadım kuvveden fiile çıkararak her istediğini icradan kendini men edecek tehlikeli, fakat müstakim, saygın ve âlicenap zevatı def ve mahvedip Abdülaziz zamanında cari olan sû-i istimalât ve tazyikat devrini evvelkinden daha eşnâbir surette yine tazelendirdi (Midhat Paşa ve Yıldız Mahkemesi)
  • “Damad İbrahim Paşa sadaretinde başını Batı’ya çeviren Osmanlı hükümeti, Avrupa’nın sanat ve kültüründen yararlanmak suretiyle kendisine ufak de olsa bir pencere açmağa muvaffak olmuştur.” (Osmanlı Tarihi (4.cilt, 2.kısım))

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş