Kitap Künyesi

Yazar: Müslim bin Haccâc

Çevirmen: Hanefi Akın

Yayın Evi: Polen Yayınları

İSBN: 6054492138

Sayfa Sayısı: 1166

Sahih-i Müslim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Fakat hayır, Rabbine yeminler olsun ki, onlar, aralarında çekiştikleri şeyler hakkında seni yargıcı yapmış olup, sonrasında da verdiğin hükümden dolayı içlerinde hiçbir sorun duymadan tam bir teslimiyet göstermedikçe inanç etmiş olmazlar.

Nisa – 65

Sahih-i Müslim Alıntıları – Sözleri

• “Kulun Rabbine en yakın olduğu hal secde halidir. İşte bu sebeple secdede çok dua etmeye bakın!”
  (Müslim, “Salât”, 215)
• “Ümmetimden gerçek müflis, kıyamet günü namazla, oruçla, zekâtla gelir. Şuna sövmüş, buna iftira etmiş, bunun malını yemiş, şunun kanını dökmüş, bunu dövmüş, buna şu iyiliğinden, şuna şu iyiliğinden verilir. Eğer iyilikleri (verilmesi gerekenlere) yetmeden tükenirse, borçlu olduğu kimselerin hatalarından alınır ve ona verilir. Sonra da cehenneme atılır.”
  (Müslim, “Birr”, 59)
• Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
  لَا يَشْرَبَنَّ أَحَدٌ مِنْكُمْ قَائِمًا… (م)
  “Sakın sizden biriniz ayakta su içmesin!..”
• “Müslüman, bir ağaç diker, o ağaçtan insan, hayvan yada kuş istifade ederse bu, kıyamet gününe kadar o kimse için sadaka olur.”
  (Müslim, “Müsâkât”, 10.)
• Enes Bin Malik (ra) ‘dan rivayet edilmiştir:
  Ben Rasulullah (sav)’ dan daha hafifçe ve ondan daha tamam namaz kıldıran hiçbir imamın arkasında namaz kılmadım.
• Ayşe’nin yanında köpek, eşek ve hanım, namaz kılan kimsenin önünden geçerse namazı bozar denildi. Bunun üstüne Aişe:
  – “Bizi eşek ve köpeklerle bir tuttunuz. Vallahi ben, Peygamber’i (sav) namaz kılarken gördüm. Ben de, Peygamber (sav) ile kıble arasındaki yatağın üstünde uzanmış bir vaziyetteydim. (…)” dedi.

Sahih-i Müslim İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Hadis âlimlerinden İmam Müslim ve onun sahihi. İmam Buharî’nin kitabından daha sahih ve sağlam görülen hadis kitabı. Kaynağının İslam geleneğindeki önemli yerini konuşmaya gerek yok sanıyorum. Güzeller güzeli Peygamber (sav), söyledikleri, yaptıkları, ışığı, yolu, rehberliği… Öyleki güzel şeyler katıyor ki okuyucuya. Sahabeler için de ayrılan bir bölüm var. İslam’ı sevmek, idrak etmek, varlığınıza anlam katmak için kendinize bir güzellik yapmak isterseniz bu eseri okuyabilirsiniz.
Okurken zorlamayacak, sıkmayacak bu hadis kitabının muhakkak okunması gerektiği kanaatindeyim. Fakat çeviriden kaynaklı olsa gerek, bir hadisi pek oldukca kez okuduğum oldu. Anlam kaymaları, ifade eksikliği… adına her ne derseniz. Bazı hadisleri anlamazken bazılarını da daha evvelinde duymasam yanlış anlardım herhalde. Maalesef meallerde de yaşadığımız bir durumdur. İyi bir Arapça bilmek kadar iyi bir Türkçe bilmek de gerekiyor ve artık bu çağda, içimizden birileri bu işleri halletmeli.
Emeği geçen herkesten Allah razı olsun demek gerekir.
İyi okumalar. (Dilan️)

Sahih-i Müslim PDF indirme linki var mı?

Müslim bin Haccâc – Sahih-i Müslim kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Sahih-i Müslim PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Müslim bin Haccâc Kimdir?

Hadis âlimlerinin en üstünlerinden olup, Kütüb-i Sitte adıyla malum ünlü altı hadis kitabından ikincisinin şu demek oluyor ki Sahih-i Müslim’in müellifidir. İsmi, Müslim bin Haccâc bin Müslim el-Kuşeyri en-Nişaburi, künyesi Ebul-Hüseyin’dir. 821 (H.206) senesinde Nişabur’da dünyaya geldi. 875 (H.261) tarihinde burada vefat etti. Nişabur’un bir mahallesi olan Nasrâbad’da defnedildi. Büyük hadis imamlarından olup, Arapların Beni Kuşeyr kabilesine mensuptur.

İmam-ı Müslim, zamanının büyük hadis âlimlerinden hadis-i şerif dinlemek ve öğrenmek için, Hicâz, Irak, Şam ve Mısır’ı dolaştı. Yahyâ bin Yahyâ en-Nişaburi, Ahmed bin Hanbel, Kuteybe bin Sa’id, Ebu Bekr bin Ebi Şeybe, Osman bin Ebi Şeybe, imam-ı Şafii hazretlerinin talebelerinden Harmele bin Yahyâ benzer biçimde büyük âlimlerden hadis-i şerif dinleyip, rivayette bulunmuş oldu. Ondan da; Ebu İsâ et-Tirmizi, Yahya bin Said, Muhammed bin Mahled, Mekki bin Abdan ve daha başka âlimler, hadis-i şerif bildirmişlerdir. Bağdat’a birkaç kere gelen imam-ı Müslim hazretlerinden Bağdat âlimleri de hadis-i şerif dinleyip rivayette bulunmuşlardır. En son 872 senesinde Bağdat’a gelmiştir.

İmam-ı Buhari ile Nişabur’da görüşmüş, onun ilim meclisine devam etmiştir. İmam-ı Müslim, imam-ı Buhari ile bir hadis-i şerifin müzakeresini yaparken; İmam-ı Buhari, hadis-i şerifin senedinde, onun bilmediği bir illeti gösterince, imam-ı Müslim ayağa kalkarak Buhari’nin alnından öpmüş ve methte bulunmuştur. İmam-ı Buhari hazretleri için; “Sana buğzedenler, ancak hasedinden buğzeder. Dünyada bir benzerin olmadığına şehadet ederim” demiştir.

Hadis-i şerif öğrenmek ve öğretmek için pek oldukca gezi icra eden İmam-ı Müslim hazretleri, ömrünün son yıllarını Nişabur’da geçirmiş, orada hadis-i şerif dersi vermiş ve ticaretle meşgul olmuştur.

Müslim bin Haccâc Kitapları – Eserleri

• Sahih-i Müslim
• Peygamber (s.a.v.) Sahabeyi Anlatıyor
• İman Kitabı
• Sahih-i Müslim Muhtasarı 2. Cilt
• Sahih-i Müslim Muhtasarı 1. Cilt
• Sahih-i Müslim Muhtasarı 3. Cilt
• Namaz Kitabı
• Sahih-i Müslim
• Cenaze Kitabı
• Kitabü`t-Temyiz

Müslim bin Haccâc Alıntıları – Sözleri

• “Ümmetimden gerçek müflis, kıyamet günü namazla, oruçla, zekâtla gelir. Şuna sövmüş, buna iftira etmiş, bunun malını yemiş, şunun kanını dökmüş, bunu dövmüş, buna şu iyiliğinden, şuna şu iyiliğinden verilir. Eğer iyilikleri (verilmesi gerekenlere) yetmeden tükenirse, borçlu olduğu kimselerin hatalarından alınır ve ona verilir. Sonra da cehenneme atılır.”
  (Müslim, “Birr”, 59) (Sahih-i Müslim)
• Sevban (r.a)-‘den merfû olarak rivayet edildi ki: «Oldukca secde etmeye bak. Zira sen secde ettikçe, her secden sebebiyle Allah dereceni artırır ve günahını da döker.» (Sahih-i Müslim)
• Hz Ebubekir cahiliye döneminde “abdulkabe” =Kabe’nin kulu diye adlandırılmıştır… (Peygamber (s.a.v.) Sahabeyi Anlatıyor)
• “Müminin hâli ne hoştur! Her hâli kendisi için hayırlıdır ve bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına güzel bir iş geldiğinde şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir sıkıntı geldiğinde ise sabreder; bu da onun için hayır olur.”
  || Zühd (Sahih-i Müslim)
• “Müslüman, bir ağaç diker, o ağaçtan insan, hayvan yada kuş istifade ederse bu, kıyamet gününe kadar o kimse için sadaka olur.”
  (Müslim, “Müsâkât”, 10.) (Sahih-i Müslim)
• “Havha”
  kapıdan ziyade Işık almak ve istenen yere geçmek gayesiyle ‘duvarda oluşturulan oyuk ya da delik’ anlamına gelmektedir
  Evleri Mescidi Nebevi’ye bitiş olan sahabeler mescidi’ Nebevi’ ye kolaylıkla girip çıkabilmek havha açmışlardır.
  Bazen cünüp olarak ve kimi zaman de hayızlı olarak mescidi’ne yol edilmişti. Bunun üstüne Resulullah Sallallahu Aleyhi Sellem en önce kapıların kapatılmasını emretti sahabeler kapıların kapatılması emri ile kapılarını kapatıp onun yerine Mescidi Nebevi girişe olanak verecek Havha (delik) açtılar. Daha sonrasında bu tarz şeyleri da kapamak ve emrolundular.
  Birincide Hz Ali’nin evinin yalnız mescide oluşturulan bir kapısı olduğundan kapısının kapatılması kural dışı edildi. İkincisin de ise Ebubekir’in evinin mescid-i Nebevi oluşturulan bir havhası olduğundan onun da havasının kapatılması kural dışı edildi (Peygamber (s.a.v.) Sahabeyi Anlatıyor)
• Hz Ayşe’den rivayet edildiğine Resulullah Sallallahu Aleyhi sellem şu şekilde buyurmaktadır:
  Bana 3 gece rüyamda gösterildin Melek senin suretini bana ipekli beyaz bir kumaş parçası içinde getirip;
  Bu resmin sahibi Senin müstakbel eşindir dedi Nihayet Ben senin yüzünü açınca baktım ki o suret sendin meleğin o sözü üstüne ben;
  Eğer şu Rüyam bana Allah tarafınca gösterilmişse Allah kendi takdirini yerine getirir dedim
  Buhari (Peygamber (s.a.v.) Sahabeyi Anlatıyor)
• “Kulun Rabbine en yakın olduğu hal secde halidir. İşte bu sebeple secdede çok dua etmeye bakın!”
  (Müslim, “Salât”, 215) (Sahih-i Müslim)
• Ebû Ümeyye eş-Şa’bânî (ra)’den rivayet edilmiştir; dedi ki:
  “Ebû Sa’lebe el-Huşenî (ra)’ye: ‘Şu ayet hakkında ne diyorsun?’ dedim. Ebû Sa’lebe: ‘Hangi ayet?’ diye sordu. Ben de ‘Allahu Teâlâ’nın: Ey inanç edenler! Siz kendi nefsinizden sorumlusunuz, hidayette olduğunuz takdirde dalâlete düşenler size zarar veremezler’ (Mâide Sûresi, ayet 105) sözü, dedim. Bunun üstüne dedi ki: ‘ Dikkat, bu ayeti yakînen bilen bir kişiye sormuş bulunmaktasın! Ben de bu ayeti Resûlullah (sav)’e sormuştum da şu şekilde buyurmuştu:
  ‘Bilakis birbirinize iyiliği gösterin ve birbirinizi kötülükten sakındırın! Ancak cimri davranmaya boyun eğildiğini, istek ve arzulara uyulduğunu, dünyanın dine tercih edildiğini ve her görüş sahibinin kendi görüşünü beğendiğini gördüğün vakit, yalnız kendi derdinin çaresine bak ve gerisini bırak. Ardınızdan gelecek olan öyle günler vardır ki, o günlerde dinin emirlerine uymak konusunda gösterilen sabır, ateş közünü elde tutmak gibidir.O günlerde (dinin hükümleri ile) amel edenlere, sizin amelinizi işleyen elli kişinin sevabı kadar (sevap) verilecektir.’ 
  Abdullah b. el-Mubârek dedi ki:
  Utbe’den başkası bana (bu hadis’te) şu ilaveyi yapmış oldu:
  ‘Ya Resûlallah, denildi, bizlerden mi elli kişinin sevabı, yoksa onlardan mı?
  ‘Resûl-i Ekrem (sav) şu şekilde buyurdu:
  ‘Hayır! Onlardan değil, sizden elli kişinin sevabı.” 
  (Tirmizi, c.5, Tefsir-Mâide, h.3058; Ebu Davud, Melâhim 17, h.4341; İbni Mâce, Fiten 21, h.4014) (İman Kitabı)
• Ebû Yahyâ Suheyb ibn Sinân (r.a)’den rivayet edildiğine nazaran Rasûlullah ﷺ:
  şu şekilde buyurdu:
  “Mü’minin durumuna gerçekten hayret edilir. Zira her durumu onun için hayır sebebidir, bu özellik sadece mü’minlerde bulunur. Çünkü sevinecek olsa şükreder bu onun için hayırdır, başına bir bela gelse sabreder bu da onun için bir hayırdır.”
  (Zühd 64) (Sahih-i Müslim)
• Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
  لَا يَشْرَبَنَّ أَحَدٌ مِنْكُمْ قَائِمًا… (م)
  “Sakın sizden biriniz ayakta su içmesin!..” (Sahih-i Müslim)
• Ebû Zer (r.a)’den rivayet edildiğine nazaran Resûlullah ﷺ şu şekilde buyurdu:
  “Her birinizin her bir eklemi (ve kemiği) için bir sadaka gerekir. Binaenaleyh her tesbih sadakadır, her hamd sadakadır, her tehlil sadakadır, her tekbir sadakadır. İyiliği tavsiye etmek sadakadır, kötülükten sakındırmak sadakadır. Kulun kuşluk vakti kılacağı iki rek’at namaz bütün bunları karşılar.” (Sahih-i Müslim)
• عن أبي أيوب الأنصاري رضي الله عنه أنه حدثه أن رسول الله ﷺ قال:
  “من صام رمضان ثم أتبعه ستا من شوال كان كصيام الدهر”
  Peygamber efendimiz ﷺ şu şekilde buyurmuşlar:
  “Kim ramazan orucunu tutar ve ona şevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yılın bütününde oruç tutmuş gibi olur.” (Sahih-i Müslim)
• Ayşe’nin yanında köpek, eşek ve hanım, namaz kılan kimsenin önünden geçerse namazı bozar denildi. Bunun üstüne Aişe:
  – “Bizi eşek ve köpeklerle bir tuttunuz. Vallahi ben, Peygamber’i (sav) namaz kılarken gördüm. Ben de, Peygamber (sav) ile kıble arasındaki yatağın üstünde uzanmış bir vaziyetteydim. (…)” dedi. (Sahih-i Müslim)
• “Allah’ın ilk yarattığı şey Kalem ve Balıktır. (İman Kitabı)
• Lugat itibariyle ashab, dost manasına gelen “sahib” kelimesinin çoğuludur (Peygamber (s.a.v.) Sahabeyi Anlatıyor)
• Enes Bin Malik (ra) ‘dan rivayet edilmiştir:
  Ben Rasulullah (sav)’ dan daha hafifçe ve ondan daha tamam namaz kıldıran hiçbir imamın arkasında namaz kılmadım. (Sahih-i Müslim)
• Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şu şekilde buyurdu : Yıldızlar Sema için güvenlik deposudur Yıldızlar yok olup gittikleri vakit Sema’ya vaat olundu şeyler gelir.
  Bende sahabilerim için bir güvenlik kaynağıyım. Ben de gittiğim vakit sahabelerime vaat olundukları şeyler gelip çatar sahabelerim de ümmetim için güvenlik deposudur. sahabelerim de gittikleri vakit ümmetime de vaat olunkları sıkıntılı şeyler gelip çatar” buyurdu (Peygamber (s.a.v.) Sahabeyi Anlatıyor)
• Hz. Aişe r.a rivayet edilmiştir:
  Resulullah (sav) ‘i vefatından ilkin göğsüne dayalı olması durumunda kulak verdiğinde:
  Allah’ım Refik-i Alayı isterim¡ buyurdu (Peygamber (s.a.v.) Sahabeyi Anlatıyor)
• Cabir b. Abdullah’tan rivayet edilmiştir.
  Saat Bin Muaz’ın cenazesi sahabileri huzurundayken Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Sa’d b. Muaz ölümünden dolayı Rahman’ı arşı sarsıldı buyurdu
  Sa’d için arşın titremesi; ruhunun kendisine doğru gelmesine olan luğundan dir (Peygamber (s.a.v.) Sahabeyi Anlatıyor)