Eğitim

Seks? Eh, hayır Demem – Dario Fo Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Seks? Eh, hayır Demem – Dario Fo Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Seks? Eh, hayır Demem kimin eseri? Seks? Eh, hayır Demem kitabının yazarı kimdir? Seks? Eh, hayır Demem konusu ve anafikri nedir? Seks? Eh, hayır Demem kitabı ne konu alıyor? Seks? Eh, hayır Demem PDF indirme linki var mı? Seks? Eh, hayır Demem kitabının yazarı Dario Fo kimdir? İşte Seks? Eh, hayır Demem kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Dario Fo

Yazar: Jacopo Fo

Çevirmen: Füsun Demirel

Yayın Evi: Açılım Yayınları

İSBN: 9789758064106

Sayfa Sayısı: 85


Seks? Eh, hayır Demem Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yazarlar bu yürekli ve içten oyunda; Bir insanoğlunun cinsel gelişimini, cinsel bilgisizliğin nelere malolduğunu, eğitim eksikliğini, aile içindeki kapalı, tutucu birlikteliğin çocuk gelişimi üstündeki negatif etkilerini, evlilikteki cinsel problemler ve benzeri mevzuları ironik bir üslupla aktarıyor. Oyun bu tarz şeyleri tartışırken aşktan söz ediyor. Duygusal ve fizyolojik aşktan. Kadınla adamın aşkı ve cinselliği beraber keşfetmesi gerekliliğini konu alıyor. Ve eğer sevmeyi, aşık olmayı, cinselliği anlayıp yaşayamıyorsak; dünyayı değiştirebilmek için kollarımızı sıvarken bir yanımızın eksikliğini hep duyacağımızı ve bunu miras olarak yarınlara taşıyacağımızı hatırlatıyor.


Seks? Eh, hayır Demem Alıntıları – Sözleri

  • Ve eğer sevmeyi, aşık olmayı, cinselliği anlayıp yaşayamıyorsak; dünyayı değiştirebilmek için kollarımızı sıvarken bir yanımızın eksikliğini hep duyacağımızı ve bunu miras olarak yarınlara taşıya­cağımızı hatırlatıyor.
  • “Cesur bir yaşam isterim…”
  • Daima okşanan, sevilen biri olmayı istedim… Sizin de oldu mu?
  • O halde aşktan söz edelim … açıkça konuşalım, duygu­sal aşktan … hani o olmadığı halde bizlere güneşi varmış şeklinde gösteren, bizi ağlatan, canımızı yakan, ölme isteği­mizi artıran … Ya fizyolojik aşk. .. Fiziksel aşk da önemlidir doğal … fizyolojik aşk niçin önemlidir? Bu sebeple eğer bir çif­tin içinde derin bir cinsel uyum yoksa, çoğu zaman iliş­ki biter.
  • Bazı ilkel toplulukların yaşamış olduğu adalarda gelişmekte olan kız ço­cukları bambudan yapılmış karanlık kafeslere kapatılır­mış. Sadece güneş batarken dışarı bir göz atmasına izin verilirmiş! İktidar ve güce bak sen! Kafesten yıkanmaları için çıkartılırmış, fakat bir tek geceleri … Hindistan cevizinden yapılmış ayakkabı giydirirlermiş … tahta sandalet şeklinde… zira inanışa bakılırsa eğer ayakları toprağa değerse çevredeki tüm bitkiler kurur, kilometrelerce alan çölleşirmiş.
    Yani, Çernobil’den daha öldürücü bulunduğunu düşünür­sen fazla abartmamış olursun! Bu kızlar kafeslerde beş yıl tutulur, sonrasında evlendirilirmiş … Aman ne mutluluk! ..
    İşin kötüsü kocaları için her gün düğün bayrammış!
  • Bu ne büyük doyumsuzluk! İşte aşk bu tarz bir olay! Feryat atmak, bağırmak, sımsıkı sarılıp, hayvan şeklinde inlemek…
  • Bir hanım tecavüze uğradığında yakınma etmeye korkuyor, zira ne hakkaniyet ne top­lum ne de ailesi onu desteklemiyor. Eğer şikayetçi olursa da kolluk kuvvetlerinden, yargıya ve topluma kadar hepimiz tarafınca bir kez daha tacize uğruyor.
  • Dünya genelinde meydana getirilen bir araştırmaya bakılırsa İncil’in say­falarca söz etmiş olduğu şey nedir biliyor musunuz; O ünlü günlerimizde (tane periyodu) kadının kirliliği şu demek oluyor ki iffetsizliğidir. Eğer o ünlü günlerimizde oturup, evde mayonez yapsak …
    mayonez bile tutmaz! ..
  • “Sevişmeye başladığımızda, zevk almazsak ne yaparız?..Herkes susuyor mu? Peki, ben söyleyeyim. Numara yaparız!”
  • Çinli taocular ve Hintli yogacılar iyi yaşandığı takdirde cinsel birlikteliğin bizi ruhsal zırhlarımızdan arındıran muhteşem bir vasıta bulunduğunu, onu iyi yaşayanların da­ha azca sinirlenip tasalandığını, daha toplumsal bulunduğunu, da­ha hoşgörülü davrandığını söylüyorlar.
  • “Erkekler, kürtaj üstüne bilgiçliği, konuşmayı, tartışmayı bırakmalılar. Kürtaj hepimiz için acılı ve ağlatısal bir deneyimdir. Beyler, kadınlarınızı sevin. Dikkatsizlik, deneyimsizlik, sarhoşluk ve benzeri nedenlerle kadınlarınızı hamile bırakmayın.. Bilhassa de her zamanki şeklinde, kürtajın bir karı için saçına perma yaptırması kadar kolay bulunduğunu söylemeyin.Hayır beyler! O korkulu bir andır! Kürtajın yasaklanmasını tartışmak yerine, gerçek bir cinsel eğitime, çeşitli koruma yöntemlerine, doğum kontrollerine kafa yorsak kürtaja da gerek kalmaz! Böylece sokağa terk edilen çocuklar, ölmesi için çöplüklere bırakılan bebeler olmaz.”
  • “Derin duyguların yokluğu büyük bir eksikliktir”
  • “Var gücümle bağırırdım: “Cesur bir yaşam isterim…”
  • Oğlumuz beş altı yaşlarında ağladığında ona ne deriz? “Ağlama, sen kız mısın ki ağlıyorsun. Er­kekler ağlamaz!” Oldukça yanlış. “Ağlama, zira canımı sı­kıyorsun!” dememiz lazım. Erkek ağlamaz demek de ne demek? On yaşlarında: “Erkeksin, erkeksin” … On ikisinde “Sen bir erkeksin” … oğullarımız erkekliğe özgü kuvvetli, güçlü şekilde büyümeye zorunlu kalıyor! Ağlayanın vay haline … Boğazı sıkılıyormuşçasına sıkıntıyla altı si­garayı ardı ardına içerler … ikisi burnunda, ikisi kulakla­rında … fakat tek bir gözyaşı akmaz!

    Bir hanım için sevgilisinin, nişanlısının, kocasının kollarında ağla­mak harikuladedir … beraber ağlamak daha da güzel …


Seks? Eh, hayır Demem İncelemesi – Kişisel Yorumlar

*Evet Ama Nasıl?*: Okurken sık sık gülümsediğim, ara sıra da kahkaha attığim bir kitaptı:)
Terimselliğin gündelik dil ile bulusması. Yazarın son aşama samimi, akıcı ve net bir ifade tercih etmiş olması kitabından alınan lezzeti arttıyor şüphesiz.
Cinsellik üstüne bildiğimizi sandığımız aslen bilmediğimiz ve doğru sanılan hatalar üstüne okuyucuyu boğmayan yönde açıklamalar mevcut.
Kitabı okurken işte bu benim cümlem söylediğim cümleler ile karşılaşmak beni ek olarak mutlu etti:)
gonderi/130022770
Seks? Ah Hayır Demem derken neye evet dediğimizin bilincinde olmak mühim;)
Okumayanlara tavsiyemdir, bir çırpıda bitecek bir kitap.

Sanırım bu parça ile cilalayabiliriz ;)) (Violet⠀ོ)

Erkekler bu kitabı okuyun lütfen: Bu kitap hanım yazarın otobiyografisi durumunda, cinsel eğitim mevzusunda farkındalık yaratmak amacı ile yazılmış. Güldürürken fark ettiren bir kitap hakkaten de. Kitap; yazarın küçükken kendi bedenini tanımamasının ufaklıklara kendi bedenlerini tanıyıp keşfetmesi için izin vermediğimizi ve bundan doğan sorunları, tane görme hakkında bilgisinin olmamasının kız evlatlarının ilk tane gördüklerindeki korku ve bilgisizliğin çocuk için önemini, ufaklıklara cinsel ilişkiden bahsetmeyip onların hatalar yapmasına yol açmamızı; istenmeyen gebelik, kürtaj şeklinde durumların hanım için zorluğu ve önemini, tecavüzü, cinsel hastalıkları, korunmanın önemini, kişilerin kendi bedenlerini ve partnerlerinin bedenlerini tanımanın önemini kuvvetli bir halde bizlere fark ettiriyor. Çoğunlukla kendi deneyimleri ve oğlunun sorunlarını üstünden anlatmış bu mevzuları. Küçüklere kendi bedenleri hakkında, gençlere de cinsellik hakkında eğitim verilmesi icap ettiğini, onlardan gelen soruları açık bir halde utanmadan sıkılmadan yanıtlamamız icap ettiğini vurguluyor. Bu mevzuda bence fazlaca haklı. Bilinçsiz birçok çocuk/genç var. Ben de onlardan biriydim. Ve emin olun bu durum fazlaca fena. Benim bu mevzularda konuşabileceğim kimsem yoktu. Her şeyi tek başıma öğrenmek zorunda kaldım. Dilerim ki anne babalar çocuklarına bu mevzuda daha düşünceli davranır ve onları zor duruma sokmazlar. Bu mevzuda duyarlı olalım lütfen. Bilhassa kitabın sonunda yaşanmış bir saldırı vakası var. Anladığım kadarı ile yaşayan şahıs konu alıyor. Oldukça yaralayıcı. Orayı da okuyun, es geçmeyin lütfen. (Büşra)

Dikkat! Bu bir kitap incelemesi değildir!..: Ilk olarak araştırma yazmayı beceremediğim fakat gene de sizi kendime maruz bıraktığım için tüm 1k’dan özür dilerim. ️ Bu kitap hakkında da değil aslen fakat genel olarak cinsellik mevzusuyla ve bu şeklinde kelimelerin kullanılmaması, ayıp sayılması, sansürlenmeye çalışılırken daha büyük gaflar halinde karşımıza çıkması durumu için bir şeyler söylemek istedim.
Alıntılarım altındaki yorumlarda “skor yapmak” şeklinde bir tabirle karşılaştım. “Skor yapmak nedir, kimin kiminle yarışıdır bu” diye sorduğumda derhal özelden “Gol atmak” şeklinde bir terim geldi bir arkadașımdan. Ben kendi adıma ne cinsellik konusunu ne de kendimi, bir bayanı ve bir erkeği asla bu kadar kolay görmemiştim. Evet bir ihtimal arkadaşımızın niyeti anlatmak istediklerine sıkıdüzen yapmaktı fakat istemeden de olsa bir fazlaca adamın hatta bir ihtimal kadının cinsellik kadar büyük, enine boyuna konuşulması ihtiyaç duyulan bir olguyu, bu kadar ayak altı edebilmesi sinirime dokunmadı değil. Okuduğum kitaplar ve paylaştığım alıntılar için birçok tepki aldım fakat yolumdan dönmemem icap ettiğini, kendimi sansürlememem icap ettiğini bugün daha iyi anladım. Bir hanım olarak kendim için, hissettiğim duygular için, fakat genel olarak muhabbet erkekler içinde “gol atmak” tarzındaysa bir fazlaca hanım için ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Lütfen bu şeklinde kitapları okuyun. Okuyan, paylaşan arkadaşları damgalamayın, eleştirmeyin. (Ha bir de genelevde çalışıyor muamelesi yapmazsanız sevinirim) Bazı kelimeleri, anlatmak istediklerinizi sansürlemeyin. Kaş yapayım derken göz çıkardığınızın farkına varın.
Zamanınızı çaldığım için yeniden özür dilerim İyi okumalar (Nar kuşu)


Seks? Eh, hayır Demem PDF indirme linki var mı?


Dario Fo – Seks? Eh, hayır Demem kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Seks? Eh, hayır Demem PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Dario Fo Kimdir?

Dario Fo İtalyan oyun yazarı, tiyatro yönetmeni ve oyuncu. 1997 senesinde Nobel Edebiyat Ödülü kazanmıştır.

Oyunlarındaki temalar güncel sorunlara dayandığı için tiyatro karikatürcüsü, toplumsal ajitatör ve köktencilik palyaço olarak da vasıflandırılan Fo, kariyerine minik kabare ve tiyatrolar için yergili revüler yazan bir metin yazarına yardım ederek adım atmıştır. Oyuncu Franca Rame ile evlendikten sonrasında, 1959’da Rame ile beraber Dario Fo – France Rame Topluluğu’nu kurmuştur. İkili “Canzonissima” adlı tv programında sundukları gülünç skeçlerle kısa sürede tanınmış, zaman içinde siyasal bir ajit-prop tiyatrosu geliştirmişlerdir. İkilinin oyunları temelde “Commedia dell’Arte” geleneğine dayanmaktadır ve tarzları Fo’nun deyişiyle “resmi olmayan solculuk”la kaynaşmıştı. İkili ondan sonra, 1968’de İtalyan Komünist Partisi’yle bağları olan Yeni Sahne adlı bir başka topluluk kurmuştur. 1970’te ise Halk Tiyatrosu Topluluğu ile yapınak, park, spor alanı şeklinde halkın toplu olarak bulunmuş olduğu bölgeleri dolaşmaya başlamışlardır. Morte Accidentale di un Anarchico (1974; Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü, 1990) ve Non si paga, non si paga! (1974; Ödemiyoruz, Ödeyemeyeceğiz!) şeklinde oyunları fazlaca tutulmuştur.

Bir oyuncu olarak Fo en fazlaca, tek başına bir kabiliyet gösterisi yapmış olduğu Mistero Buffo’daki (1973) rolüyle tanınmıştır. Her seyirci topluluğu önünde değişecek kadar güncelliğe dayanan bu yapıt, ortaçağ gizem oyunlarının modern bir uyarlaması olarak değerlendirilmektedir.

Oyunları:

Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü (Morte Accidentale di un Anarchico- 1970)

Klaksonlar, Borazanlar ve Bırtlar

Kadın Oyunları(Female Parts- 1981)

Elizabeth, Neredeyse Kadın

Ödenmeyecek, Ödemiyoruz (Non si Paga! Non si Paga! – 1974)

Japon Kuklası

Açık Aile

Ödülleri:

1981 Sonning Ödülü

1986 Obie Ödülü

1997 Nobel Edebiyat Ödülü

1997 İtalya Kültür ve Sanat Altın Madalyası (Devlet madalyası)


Dario Fo Kitapları – Eserleri

  • Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü
  • Kadın Oyunları
  • Ödenmeyecek! Ödemiyoruz
  • Seks? Eh, hayır Demem
  • Klakson Borazanlar ve Bırtlar
  • Kadın Oyunları 2
  • Kadınlardan Konuşalım
  • Neredeyse Kadın: Elizabeth
  • Johan Padan Amerika’yı Keşfediyor
  • Bayağı Bir Gün ve Diğer Oniki Komedi
  • Amerika’nın Yasak Hikayesi
  • Marino Serbest! Marino Masum!
  • Yüzsüz
  • Oyuncunun Yeni Temel El Kitabı
  • Bayağı Bir Gün ve Diğer Oniki Komedi
  • Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü


Dario Fo Alıntıları – Sözleri

  • Ve eğer sevmeyi, aşık olmayı, cinselliği anlayıp yaşayamıyorsak; dünyayı değiştirebilmek için kollarımızı sıvarken bir yanımızın eksikliğini hep duyacağımızı ve bunu miras olarak yarınlara taşıya­cağımızı hatırlatıyor. (Seks? Eh, hayır Demem)
  • “Artık bana bir kelime… bir mektup bile lütfetmeyen bu tatlı görgüsüz için geberiyorum ben… ve sesi hep beynimde… ve gözleri gözlerimin içinde… aşkından ölüyorum… onu seviyorum…” (Neredeyse Kadın: Elizabeth)
  • “Bağımlıktan kurtulabilirsin… Zor fakat bunu başarabilirsin… İşin güç yanı çöküntüden çıkmak…” (Kadınlardan Konuşalım)
  • “-Ama anne lütfen! Ben âşık oldum!
    +İşte mesele! Bizi saran tutku adına, asla kimseyi,hiçbir şeyi görmüyor gözümüz!” (Kadınlardan Konuşalım)
  • Benim vasiyetim. Okuyorum: “Sev­gili dostlarım, hükümet adamları, ölümümle hepiniz ko­vuldunuz! Cenazemde kimseyi istemiyorum, hiçbir devlet, hükümet temsilcisini, ailemden asla kimseyi, bilhassa de birazcık aptal olan adam kardeşimi, is­temiyorum. Yakılmak isterim. Küllerim helikoptere konulsun, Torino semalarından, tüm fabrikalarımın üs­tüne serpilsin… Böylece işçiler külleri içlerine çekerek zehirlensin ve beni hatırlasınlar. Kalplerinde değil de..
    ciğerlerinde yatacağım. Ebediyen”. (Klakson Borazanlar ve Bırtlar)
  • “Sevişmeye başladığımızda, zevk almazsak ne yaparız?..Herkes susuyor mu? Peki, ben söyleyeyim. Numara yaparız!” (Seks? Eh, hayır Demem)
  • Calusalar suların akış taraflarını düzenlemeyi biliyorlardı ve evvelinde söylediğimiz şeklinde hem balık avlamak hem de yetiştirmek için kanallar açmayı öğrenmişlerdi. Köyleri çevreleyen bu kanallar hem de, dışarıdan gelebilecek saldırılar için de bir bariyer işlevi görüyordu. Komşuları şeklinde onlar da dut ağacı gövdesinin iç kısmı kullanılarak ve kimi zaman de tabaklama yapılarak hazırlanmış, deriden ve kenevirden elbiseler giyiyorlardı. Savaşa giden askerler ise pamuğun fazlaca sıkı bir halde örülmesiyle yapılmış zırhlar kullanıyorlardı. Toplumsal organizasyonları oldukça karmaşıktı ve Cenup Florida’da bulunan tüm kabilelerin oluşturduğu konfederasyonun başındaydılar. Deniz ticaretleri ise Karayipler’den bugünün Birleşik Devletler’inin şimal kısımlarına kadar yayılmıştı.
    Hem Calusalar hem de onların daha ataerkil komşuları Apalaçiler [Apalachee], toprak ve taş tümülüslerin tepesine kurulan evlerden oluşan köy yapılarını birlikte kullanıyorlardı.
    Bu tip yapılanmalar üç değişik ihtiyaca yanıt veriyordu. Ilk olarak alüvyon dönemlerinde, insanları ve yiyecekleri koruyorlardı. İkinci olarak, tümülüsün tam ortasına kazılmış bir kuyu yardımıyla, alüvyon süresi süresince suyun filtre edilmesini sağlıyorlardı (Bu topraklar periyodik olarak alüvyona maruz kalıyor ve bataklığa dönüşü-yor ve eğer kuyular eğer olmazsa içecek su bulmak imkansızlaşıyordu; alüvyon altında kalmış ovaların ortasındaki bu suni tepeler, bu şekilde zamanlarda içilebilir temiz su olmasına yarıyorlardı.) Son olarak da, dışarıdan gelecek saldırılara karşı koruyucu bir bariyer vazifesi görüyorlardı: eğer saldırganlar kanalları ve çitleri geçerierse, köy halkı tümülüslerin en yüksek tepesine gerileyip, taşlarla saldırabiliyor ve düşmanın üzerine sivriltilmiş uçları olan kütükler yuvarlayabiliyorlardı. (Amerika’nın Yasak Hikayesi)
  • “Gördün mü Marta, adaletin kefesi bir kasap çengeline asılı.” (Neredeyse Kadın: Elizabeth)
  • “Büyük bir senarist bulunduğunu itiraf etmeli.Tam bir Tanrısal senaryo!” (Kadınlardan Konuşalım)
  • “İş adamları üzerine para yağar… Biz zavallı kullara asla…” (Kadınlardan Konuşalım)
  • Ben deliyim,dolandırıcı değil.. sözlerine dikkat et (Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü)
  • Babam benim tahsilim için hep kemerini sıkarak yaşadı… Sonunda elime ne geçti?
    Hiçbirşey.. (Ödenmeyecek! Ödemiyoruz)
  • “Evde yalnızken radyoyu sonuna kadar açmazsam, kendimi asmak geçiyor içimden…” (Kadın Oyunları)
  • “Hepiniz kafamızı duvara çarpacağımızı ön görmüş müydünüz?
    Hepiniz mi?
    Ne mutlu size! ” (Kadın Oyunları 2)
  • Pisliğin içinde yüzüyoruz, hatta onu içiriyorlar. Hiç kimse kalkıp da bunu bizlere limonlu çay diye yutturamaz. (Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü)
  • “Panter ve kaplan öpüştüler, ağzı daha minik olan başsız kaldı” (Neredeyse Kadın: Elizabeth)
  • “Derin duyguların yokluğu büyük bir eksikliktir” (Seks? Eh, hayır Demem)
  • ADAM: Evet, aptalca bir eğlence, bunun bomboş bir düzüşme kolleksiyonculuğu bulunduğunu kabul ediyorum… fakat inan, seninle başka… (Kadına aşk dolu sokulur) sensiz yapamayacağım, tek hanım sensin!!… Dünyada haiz olduğum en tatlı kadınsın… sığınağımsın benim… sen tıpkı… annem şeklindesin…
    ANTONIA: (Feryat atarak) Annen! Biliyordum! Annen! Beni terfi ettirdin! Sağ ol canım! Karılar, devlet bakanlıklarındaki bürokratlar gibidir tıpkı. İşe yaramadıklarında terfi ettirilirler. (Kadın Oyunları 2)
  • “Hiçbiriniz, itimat vermiyorsunuz. ” (Klakson Borazanlar ve Bırtlar)
  • Başımız dik yürüyoruz zira boğazımıza kadar boka battık.. (Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş