Eğitim

Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti – Osman Turan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti – Osman Turan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti kimin eseri? Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti kitabının yazarı kimdir? Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti konusu ve anafikri nedir? Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti kitabı ne konu alıyor? Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti PDF indirme linki var mı? Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti kitabının yazarı Osman Turan kimdir? İşte Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Osman Turan

Yayın Evi: Ötüken Neşriyat

İSBN: 9789754374704

Sayfa Sayısı: 542


Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kendisinden sonraki tüm tarih araştırmalarına metod ve muhteva olarak kaynaklık etmiş bir baş eserdir. “Türkler, İslâmiyeti umumî ve millî din hâline getirince Altay dağlarından Akdeniz kıyılarına kadar Cihân-şümûl Selçuklu İmparatorluğunu kurmuşlardır. Bu suretle İslâm hayatına başat olan, Yakın-Doğu’ı ve husûsiyle Anadolu’yu Türkleştiren Selçuklular, İslâm hayatına ırkî, siyâsî, iktisadî, içtimâ ve kültürel yeni kurum ve unsurlar getirerek İslâm medeniyetini çöküntüden kurtarıp ona taze bir kan ve hayatiyet vermişler; çeşitli kavim, din ve mezhepler içinde vücûda getirdikleri yeni nizâmı, meydana çıkan yeni devletler ile, dört çağ sürdürmüşlerdir. Türkiye Tarihi’nin cihanşümul Osmanlı Devleti’nden önceki devresi…


Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti Alıntıları – Sözleri

  • Bir kaleyi kuşatır­ken oğlu Mikâil şehit düşmüştür. Bu sebeple oldukça üzülen Selçuk yetim kalan torunları Tuğrul ve Davet beylerin yetişmesine oldukça emek harcamış ve daha çocuk iken bu müstakbel fâtihlerin kabiliyetlerini görmüştü.
  • Rumlar Haçlıları soydular;paralarını aldılar.Türkler Haçlıları bu perişan halde görünce acıma ettiler ;onlara para ve ekmek dağıttılar;hastalarını tedavi ettiler. Rumlardan satın aldıkları Haçlı paralarını düşkünlerine verdiler. Türklerin bu iyiliklerini gören üç binden fazla Frank Müslüman oldu.
  • En büyük kırım Sultân Sancar’ın payitahtı Merv’de oldu. Ova insan cesetlerinden tepe haline geldi. Toprak kan rengine boyandı. Kale ve Hisarı yerle bir ettiler. Camileri yaktılar. Hazine bulmak maksadıyla mezarları ve Sultân Sancar’ın mezarını açtılar. Cuveyni’ye bakılırsa ölü miktarı 1 milyon 300 bin kişiye yükselmişti. İbnül Esir’e bakılırsa ölü sayısı 700 bindir. Subki bir günde şehit edilenlerin sayısını 700 bin diye yazar.
  • Alp Arslan cuma günü askerlerini topladı; atından inerek secdeye vardı: “Ya Rabbî! Seni kendime vekil yapıyor; azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ey Tanrım! Niyetim hâlistir; bana yardım et; sözlerimde hilaf var ise beni kahret!” sözleri ile derin imanının gereğini yaparak başını yerden kaldırdı. Sonra da beylerine ve askerlerine bu inanç ve kahramanlığın yüceliğini gösteren şu hitabede bulunmuş oldu: “Burada Allah’dan başka bir sultan yoktur; buyruk ve yazgı tamâmıyle onun elindedir. Bu sebeple benimle beraber savaşmakta, yada savaşmamak için uzaklaşmakta serbestsiniz” dedi. Bu imanlı ve heyecanlı sözlerden sonrasında tüm askerler “Asla emrinden ayrılmayacağız” yanıtını verince hep beraber ağlaştılar ve muharebenin akıbetinden endişeli oldukları için de, son ayrılış olması ihtimali ile vedâlaştılar. Sultan beyazlar giydi, atının kulanlarını sıktı ve eski bir şâmânî âdetine bakılırsa de atının kuyruğunu bağladı. Elindeki ok ve yayını bırakıp kılıç ve topuzunu aldı. Tüm askerleri de aynı şeyi yapmış olup yazgı gününe hazırlandılar. Atına binen bu büyük kahraman sultan şu son vasiyet-hitâbede bulunmuş oldu: “Ey askerlerim! Eğer şehid olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O süre rûhum göklere çıkacaktır. Melik-şâh’ı yerime tahta çıkarınız ve ona bağlı kalınız. Zaferi kazanırsak önümüzde oldukça hayırlı günler olacaktır.”
  • Romalılar çamaşır kullanmadıkları zamanlarda Türkler gömlek giyiyordu.
  • Kendime bir köşk yapmış olup da yanında bir câmi inşaa etmezsem Allah’tan utanırım.
    Tuğrul Bey
  • Keykubâd’ın hemen hemen genç yaşta 1237’de, ölümü ve yerine iktidarsız ve anormal vasıflara haiz oğlu II. Keyhusrev’in geçişi bu kudretli devletin sarsılmasına bir başlangıç oldu.


Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Günümüzde yazı ve kitaplarında Selçuklular Tarihi’ni anlatıp da Osman Turan’dan bahsetmeyen yazar bulabilmek zor olsa gerek. Osman Turan’ın araştırmaları, incelemeleri sonucu ortaya koyduğu eleştiriler ve eserler Selçuklular Tarihi açısından mühim bir deposu teşkil etmektedir. Osman Turan’ın bu kitabı, X. Yüzyılda Selçuk Bey öncülüğünde Altay Dağlarından Cend şehrine gelen Oğuzların, İslam dinini benimsemesi, oradan Mâverâünnehr’e, Ortadoğu’ya ve Anadolu’ya yayılmalarını özetleyen Selçuklular Tarihinin en mühim eseridir. Selçukluların kökeni, dinleri, Selçuk Devletinin kuruluşu, Dandanakan ve Malazgirt savaşları, Çin’den Akdeniz’e kadar uzanan coğrafyadaki tüm devletlerin egemenlik altına alındığı İmparatorluk süreci, Selçuklu hükümdarlarının ölümünden sonrasında yaşanmış olan taht kavgalarının ayrıntıları, Sultanların Abbasi halifeleriyle kız alıp-verme münasebetiyle yakınlaşma ve üstünlük kurma çabaları, Haçlı seferleri, Türkiye Selçukluları, Bâtınîler, Fâtımîler, Baycu Noyanlar… Ve Selçuklular dönemine ilişik daha nice mevzu ve vaka hakkında kapsamlı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Selçuklular Tarihi hakkında Osman Turan’ın öteki eserlerinin ve bunların yanı sıra Mehmet Altay Köymen’in eserlerinin, Selçuklular Tarihi meraklıları açısından incelenmesi ihtiyaç duyulan mühim eserler bulunduğunu düşünüyorum. İyi okumalar… (Bünyamin Müftüoğlu)

Hadi Osman Turan ile Selçuklu İmparatorluğuna gidelim: Selçuklular Tarihi ve Türk-İslam Medeniyeti, Selçuklu Tarihi denşlinve ilk akla gelen adlardan kabul edilen merhum Prof. Dr. Osman Turan tarafınca yazılan bir kitap. Kitap, Selçuklu Devletine adını veren Selçuk Beyin, Oğuz Boylarından ayrılıp tek başına hareket etmesiyle başlıyor ve Türk-İslam dünyasını yerle bir eden Moğol istikasıyla son buluyor.
Kitapta, Türklerin savaşçılığı, teşkilatçılığı ve devlet kurmaktaki maharetlerini görebiliyoruz. Savaşlarda kullandıkları yöntemlerle bu durum canlı bir halde anlatılıyor. Kitap, sürecinin Arap, Fars, Bizans, Ermeni ve Süryani kaynaklarının birleşiminden oluşuyor.
Her tarih talebesi ile beraber tarihe ilgi duyan, gerçek zamanı öğrenmek isteyenlerin mühim adresi bu kitap. Övmeden ve sövmeden iyi mi tarihçilik yapıldığının en güzel örneği diye bilirim. Kitabın en mühim yanı Selçuklu Devletinin iç dinamiklerini, kuvvetli ve zayıf yanlarını anlatarak devleti ve süreci daha iyi anlamamızı sağlıyor.
1040’da kurulan ve 1157 senesinde yıkılan Selçuklu İmparatorluğunun, Moğol istikasıyla yerle bir olması, şehirlerin yakılıp yıkılarak cesetlerle dolması tarihin acı yanlarından olsa gerek.
Osmanlı Devletinde iyi mi Hürrem Sultân ile özdeşleşen hanımefendilerin devlet siyasetine girmesi var ise Selçuklu İmparatorluğunda da Terken Hatunu görüyoruz. Terken işi bir düzey daha üste çıkartarak yalnız oğlunu sultan halletmeye çalışmıyor, torununu da halife yaparak hem dini hem de siyasal tüm yetki ve gücü eline almaya çalışıyor.
Selçuklu Tarihi denilince akla gelen ilk adlardan biri kuşkusuz Nizam ül Mülk’tür. Ancak işin kahramanlık ve hizmet boyutû haricinde mühim bir öteki noktası ise Nizam ül Mülk’ün adeta devleti ele geçirmesidir. 12 oğlunu ve sayısız yandaşını devletin vezirlik, ordu komutanlığı ve valilik başta olmak suretiyle tüm kurumlarına atayarak devleti içten ele geçiriyor. Üstelik direkt kendine bağlı 7 bin kişiyi kabul eden ordusu ile mühim bir askeri güç olarak görülüyor. Torunu yada oğlu kabul edilen bir şahıs, sultanın atadığı görevliye tutulatıyor, başka bir oğlu ise sultanı takmayarak sultanın soytarısını istediği şeklinde öldürüyor.
Uzun lafın kısası zamanı yalnız Kahramanlık boyutuyla ele alanların haricinde eğrisi ve doğrusu ile yargılama yapmadan övmeden ve sövmeden özetleyen bir kitap. Okuyun derim. Az birazcık pahali olması canınızı sıkmasın emin olun verilen paraya değiyor. (Mustafa BAKIRHAN)

Selçuklular zamanı maalesef karanlıkta kalmış bir mevzudur, Osman Turan Selçuklular üstüne yapmış olduğu çalışmalarla bu devire ışık tutmuştur. Eserinde yalnız siyasal vakalar üstünde durmamış toplumsal ve tutumsal mevzulara da değinmiştir. Türk-İslam Medeniyeti hakkında mühim bilgiler vermiş bunun yanı sıra ortaçağ İslam dünyasındaki bilimsel faaliyetlere değinmiştir. Eserde Türkistan coğrafyasındaki mühim şehirler hakkında da bilgiler bulunmaktadır. Eser Akademik bir emek harcama olduğundan ağır bir kitaptır. Selçuklular üstüne araştırma yapmak isteyen ve Selçukluları detaylı bir halde öğrenmek isteyen okuyuculara kesinlikle tavsiye ederim. (Metehan Savcı)


Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti PDF indirme linki var mı?


Osman Turan – Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Osman Turan Kimdir?

1914 senesinde hayata merhaba dedi. Trabzon’un Çaykara kazasının Soğanlı Köyünde Kurunoğulları adı ile anılan bir aileden gelmektedir. Babası, Birinci Dünya Savaşı’na katılarak Kafkas Cephesi’nde şehid düşen Hasan Ağa’dır. Osman Turan; ilk mektebi Çaykara’da, liseyi Trabzon ve Ankara’da tamamlamış oldu. 1940 senesinde Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nden mezun oldu. Oniki Hayvanlı Türk Takvimi adlı teziyle doktorluk payesini aldı. Doktora jürisinin reisi Ord. Prof. Dr. Fuad Köprülü idi. 1944’de doçent oldu ve Türk-İslâm Tarihi dersleri okutmaya başladı. 1948-1950 yılları aralığında Londra ve Paris’te araştırmalarda bulunmuş oldu. 1951’de profesörlüğe terfi etti. 1954 senesinde Demokrat Parti Trabzon listesinden milletvekili seçildi ve 27 Mayıs 1960’a kadar bu vazifede kaldı. Yassıada’da 17 ay hapis yattı. 1964’te Adalet Partisi Umum Reis Muavini seçilen ve 1965’te yeniden Trabzon’dan milletvekili olan Turan, 1969’da siyasetten tamamen çekildi. 1972 senesinde da profesörlükten emekli olan Osman Turan 17 Ocak 1978 tarihinde vefat etti. Prof. Dr. Osman Turan Sultan II. Abdülhamid’in torunu Nemika Sultan’ın kızı Satıa Hanımsultan (1927-2003) ile evliydi.

Yakınları tarafınca “Ciddi ilim adamı formasyonu, sağlam karakteri, yüksek uygar cesareti, doğrulu ve tok sözlülüğü, oldukça geniş fikri ihata kabiliyeti, Türklükle ilgili geniş ve sağlam bilgisi, muktedir kalemi ile tanınmış bir ilim adamı” olarak tanım edilen Turan; İngilizce, Fransızca, Arapça ve Farsça biliyordu.Türk Ocakları Genel Merkezi’nin Ankara’ya nakli üstüne 1959’da meydana getirilen kurultayda umum reis seçildi. Türk Yurdu Mecmuası’nı yepyeni bir muhteva ve ruhla çıkararak Türkiye’nin popüler okunan düşünce dergisi haline getirdi. Yassıada’ya sevkedilince bir süre Türk Ocakları’ndan ayrı kaldı.

Dünya genelinde bir “Selçuklu Tarihi mütehassısı” olan Osman Turan’a, Kadir Mısıroğlu, Doğru Türkçe Rehberi isminde eserini “İşbu yaratı; doğru Türkçe’nin yılmaz müdafii büyük yurtsever ve kıymetli alim Prof. Dr. Osman Turan merhumun necib hatırasına cenab-ı Hakk’ın vasi rahmetine nailiyyeti niyazıyla” sözleri ile ithaf etmiştir.


Osman Turan Kitapları – Eserleri

  • Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi
  • Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti
  • Selçuklular Zamanında Türkiye
  • Türkiye’de Siyasi Buhranın Kaynakları
  • Türkiye’de Manevi Buhran
  • Selçuklular ve İslamiyet
  • Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi
  • Kunlar ve Eski Türkler
  • Oniki Hayvanlı Türk Takvimi
  • Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar Metin, Tercüme ve Araştırmalar
  • Makaleler
  • İstanbul’un Fethinden Ilkin Yazılmış Tarihi Takvimler
  • Kızıl Tehlike
  • Türkiye’de Manevi Buhran
  • Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi
  • Selçuklular Zamanında Türkiye
  • Türkler Anadoluda
  • Makaleler 2
  • Tarihi Akışı İçinde Din ve Medeniyet
  • Yeni İstanbul Yazıları
  • Türkiye’de Komünizmin Kaynakları
  • Vatanda Gurbet
  • Türkiye’de Komünizmin Kaynakları
  • Makaleler 1
  • Gafletten Uyanalım
  • Makaleler
  • Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi


Osman Turan Alıntıları – Sözleri

  • Türklere aid ulusal ve İslâmi tüm değerler tasfiye edilse idi bu, Avrupalılaşıyor zannı ile milletin tarihe karışması demekti. Zira ne Türk milletini ulusal ve islâmî vasıflardan ayırmak, ne dinsiz bırakmak ve ne de onu dağılmaksızın Hıristiyan yapmak kabildi. Gerçekten bu şekilde bir Avrupalılaşmak için başka bir şık da bahis mevzuu değildi. Bu gidiş bizi Şarkın efendiliğinden uzaklaşıp Garbın kapılarında uygarlık dilenciliğine ve bizzat Avrupa’nın istihzasına düşürüyordu. (Türkiye’de Siyasi Buhranın Kaynakları)
  • Gerçekten Türkler, başka milletlerden değişik olarak, daha peygambere haiz olmadan, kendi anlayışları ile tek bir Tanrı inancına yükselmişler; ulusal ve insanı duygularıyla beraber tarih sahnesine çıkmışlardır. (Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi)
  • Malazgirt Zaferi yersiz ve yurtsuz kalan Türk muhacirlerine Anadolu’da sonsuz bir vatan hazırladı. Selçuklular bu kahir zaferleri ile ve bir millet halinde bu ülkede yerleştileri halde Bizanslılar Haçlı seferlerinin Türklere verdiği sarsıntı dolayısıyla uzun bir devir Anadolu’yu kurtaracaklarını umuyorlardı. Bu umut ve inanç II.Kılıç Arslan’ın 1176 senesinde Myriokephalon’da imparator Manuel Komnenos’a karşı kazanılmış olduğu büyük zafere kadar devam etmiş, Bizanslılar bu ikinci bozgundan sonrasında hayalleri tamamıyla yıkılmış ve Anadolu’ya ebediyen veda etmişlerdi. (Selçuklular Zamanında Türkiye)
  • Ey Türk milleti, titre ve kendine dön!
    Bilge Han (Türkiye’de Manevi Buhran)
  • Fakat daima bir Türk’ü tepeleyen bir Türk bulunur. (Selçuklular ve İslamiyet)
  • En büyük kırım Sultân Sancar’ın payitahtı Merv’de oldu. Ova insan cesetlerinden tepe haline geldi. Toprak kan rengine boyandı. Kale ve Hisarı yerle bir ettiler. Camileri yaktılar. Hazine bulmak maksadıyla mezarları ve Sultân Sancar’ın mezarını açtılar. Cuveyni’ye bakılırsa ölü miktarı 1 milyon 300 bin kişiye yükselmişti. İbnül Esir’e bakılırsa ölü sayısı 700 bindir. Subki bir günde şehit edilenlerin sayısını 700 bin diye yazar. (Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti)
  • İhtimal ki, bu Oniki hayvan Türklerin Oniki boy teşkilâtına mensup oldukları bir devrin totemik bir hatırasıdır. (Oniki Hayvanlı Türk Takvimi)
  • Tarih, hâdiseleri sadece süre ve mekân içinde tespit ettikten sonrasında kendisine mal edebilir. (Oniki Hayvanlı Türk Takvimi)
  • “Türk dilini öğreniniz! Bu sebeple onların hâkimiyeti uzun sürecektir.” (Kâşgari, hadîs) (Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi)
  • Türkiye’de yeni nesillerin, Avrupalı olmak hevesi ile ulusal kültür kaynaklarından uzaklaşmasına vesile olmakla kalmamış tarih şuuru ve ulusal mefkureyi de köklerinden sarmıştır. (Kunlar ve Eski Türkler)
  • Türkler Anadolu’ya geldikleri süre, bir asırdan beri, İslam dinini kabul etmiş bulunmakla birlikte, göçebe yaşamın icabı, hemen hemen yüzeysel bir halde İslamlaşmış ve İslam cilası altında eski Şamani ve inanışları yaşamıştır. Baba İshak, Barak Baba, Sarı Saltuk, ve sair Türkmen babaları bir müslüman şeyhi kadar eski Türk şaman (kam)larının da bir devamı idiler. Bu sebeple Şamanilik müslüman Türk tarikatlerine etki etmiş; ayinlerine girmiş, raks ve müzik de dini bir vecd unsuru haline gelmiş ve Müslüman alimlerinin mücadeleleri bu unsurları bertaraf edemememiştir. (Selçuklular ve İslamiyet)
  • Süçü: Gök-Türkler, Uygurlar ve Ortaçağ Türkleri’nde şerbet ve tatlı yada hafifçe şarap hakkında kullanılan bu kelime süçük, süçiğ, süçi, süçü şekillerinde kullanılan bu içkiyi Bulgarlar baldan yapıyorlardı. (Kunlar ve Eski Türkler)
  • Bir rivayete bakılırsa İmâm-ı A’zam Hacda yakarma ederken hatiften gelen bir ses onu “Kılıç Türklerin elinde bulundukça senin mezhebine zevâl yoktur” müjdesi ile tebşir etmişti. (Türkiye’de Siyasi Buhranın Kaynakları)
  • Tarih şeklî ve mutlak yansılamak esasına dayanmış bir kültür ve cemiyetin hayatiyet gösterdiğine dair bir misâl kaydetmemiştir. (Türkiye’de Manevi Buhran)
  • Gerçekten insan madde ve ruhtan mürekkep olduğu, onun saadeti ve medeniyetin de akıbeti bu iki unsur arasındaki muvazeneye bağlı. (Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi)
  • Kendime bir köşk yapmış olup da yanında bir câmi inşaa etmezsem Allah’tan utanırım.
    Tuğrul Bey (Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti)
  • “… asırlar da geçse Komünist idareler zulüm yapmaktan ve yıkılmaktan kurtulamazlar.” (Türkiye’de Manevi Buhran)
  • Filhakika Or hon’dan beri, elimizde bulunan vesîkaların tarih zabıtlarında oniki hayvan takvimile beraber kullanılan yıl ve aylar bu aylardır. Bahsettiğimiz Türk ayları şunlardır:
    Aramay, ikindi ay, üçüncü ay, törtinç ay, beşinç ay, altınç ay, yi tinç ay, sekizinç ay, tokusınç ay, onınç ay, bir yiğirminç (yirmiye bir, şu demek oluyor ki on birinci) ay, çakşaput” ay. (Oniki Hayvanlı Türk Takvimi)
  • Millî alın yazısı üstünde bu kadar büyük âmil olan üniversitelerimizin memleketin hal ve istikbaldeki gerekseme ve gayelerine yanıt verecek bir sevi¬yeye erişebilmeleri ve öteki devlet makamlarına nazaran mânen daha büyük bir mevki olan kürsülerin ilim, ahlâk ve ideal bakımından daha kıymetli insanlarla doldurulması, şüphesiz, başta gelen millî bir savunma meselesi olmak gerekir. (Gafletten Uyanalım)
  • (Az süre içinde oldukça iş etmiş ve gölgesi dünyayı tutmuştu. Asrının güneşi idi. Nitekim ikindi (asr) vakti de güneşin gölgesi uzun ve zamanı kısa sürer.) İbn Kemal (Türkiye’de Siyasi Buhranın Kaynakları)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş