Kara Ölüm kimin eseri? Kara Ölüm kitabının yazarı kimdir? Kara Ölüm konusu ve anafikri nedir? Kara Ölüm kitabı ne konu alıyor? Kara Ölüm PDF indirme linki var mı? Kara Ölüm kitabının yazarı Sean Martin kimdir? İşte Kara Ölüm kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Sean Martin

Çevirmen: Cumhur Atay

Yayın Evi: Kalkedon Yayınları

İSBN: 9786055679866

Sayfa Sayısı: 120

Kara Ölüm Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

1347 Ekim ayı başlarında on iki Ceneviz kalyonu Sicilya’daki Messina limanına girdi. Kent Eski İpek Yolu süresince Kırım’dan Karadeniz’i geçerek Avrupa’ya Doğu’dan ipek ve baharat getiren kârlı tecim rotası üstündeki ana durak noktalarından birisiydi. Oysa bu defasında Cenova’nın Karadeniz’in şimal kıyısında elinde tuttuğu Tana ve Kaffa tecim istasyonlarından gelmiş olan gemilerden asla ipek ya da baharat boşaltılmayacaktı. Liman yetkilileri on iki kalyonun bordosunda pek azca kimsenin canlı kaldığını ve bunların da belirgin bir uyuşukluk ve ‘iliklerine kadar yapışmış’ garip bir hastalık sergilediklerini dehşetle anladılar. Kara çıbanlardan ıstırap çekmekteydiler ve vücutlarından çıkan her şey -nefes, kan, irin- çok kötü kokmaktaydı. Kalyonların varlığı birinci dereceden halk sağlığı tehlikesi olarak kabul edildi ve ortalama bigün içersinde kalyonlar limandan çıkarıldılar, Messinalılar Ceneviz gemilerinin bordosunda buldukları şeyden fazlaca korkmuşlardı. Önlemler makul halde koruyucu olması durumunda fazlaca geçti: Cenevizli gemicilerin getirmiş olduğu hastalık birkaç gün içersinde kenti ele geçirdi. Lanetli kalyonlar temas eden her insana hastalık bulaştırarak sürüklendiler. Avrupa’ya Kara Ölüm gelmişti.

Kara Ölüm Alıntıları – Sözleri

• 1590-1610 ~ Veba bir fazlaca Avrupa kentini tekrardan kasıp kavurdu. Doktorların giyindikleri ayırt edici ‘kuş maskeli’ cübbeler bu zamanlara denk gelir. Vebadan koruma sağlayacağı kabul edilen cübbeleri balmumuyla astarlanmış olup maskenin de aromatik bitkilerle doldurulmuş öne çıkan bir gagası vardı.
  (Bazen filmlerde gördüğümüz gagalı maskeler bu zamanlarda, bu sebeple çıkmış. Oldukça garip)
• “… Peygamber aslen Jüstinyen Vebası sırasında, bir Müslüman’ın vebalı bir yerden hem kaçmamasını hem de oraya girmemesini buyurmuştur ki bu, yoruma geniş yer bırakmaktadır.” :)))))
• İnsanlar hangi yolu seçtiyseler de birçoğu öldü. Hemşeriler hemşerilerden kaçındı, komşular birbirlerine olan tüm hisleri yitirdi, aileler sadece nadir olarak buluştu; insanoğlu bu hastalıktan o denli korkuyorlardı ki, birader biraderinden, yeğen amcasından, birader hemşiresinden, kocalarsa sık sık kanlarından vazgeçti; dahası, inanılması zor olsa gerek, anne babalar çocuklarını yabancılara aitmişler benzer biçimde terk ettiler, onları kaderlerine bıraktılar.
• “Ebola gibi hastalıklar ortaya çıktığı gibi, insanlığa yeni biyolojik tehditler her zaman olabilir; veba gerçekten dönmeye hazır, zamanını kolluyor, Vahiy Kitabı’ndaki Son Yedi Veba hala serbest kalmayı bekliyor olabilir.”
• VI. Philip, Paris Üniversitesi’ndeki kutsanmış Tıp Fakültesi­ni eşi görülmemiş Kara Ölüm belasına kesinlikle neyin sebep bulunduğunu bulmak için görevlendirdi ve onlar da çabucak bul­gularını kendisine rapor ettiler. Sebep, yapı olarak tıbbi değil, astrolojik benzer biçimde görünüyordu: Tüm ıstırapların kökeninde 20 Mart 1345 saat 13:00’te Kova Burcu’nda meydan gelen Satürn, Jüpiter ve Mars’ın elverişsiz bir rastlantısının olduğu görül­mekteydi. Jüpiter ve Satürn rastlantıları ölüm getiricisi olarak kabul edilmekteydi ve buna ek olarak alev ateş Mars’ın varlığı bu­nun üç yıl ilkin olduğu bilinse de, felaketin üzerlerinde oldu­ğunu göstermekteydi.
• İnsanlar hangi yolu seçtiyseler de birçoğu öldü. Hemşeriler hemşerilerden kaçındı, komşular birbirlerine olan tüm hisleri yitirdi, aileler sadece nadir olarak buluştu; insanoğlu bu hastalıktan o denli korkuyorlardı ki, birader biraderinden, yeğen amcasından, birader hemşiresinden, kocalarsa sık sık kanlarından vazgeçti; dahası, inanılması zor olsa gerek, anne babalar çocuklarını yabancılara aitmişler benzer biçimde terk ettiler, onları kaderlerine bıraktılar…
• Her şahıs kendi ölümlülüğünden endişeliymiş benzer biçimde, daha kişisel bir Hıristiyanlık türü ortaya çıkmaya başladı.
• “1315 ila 1322 arasındaki ‘Büyük Kıtlık’ diye bilinen aşırı sonbahar yağmurlu yıllarda Avrupa’nın her tarafında kötü hasat vardı. Güneş eksikliği tuz üretimini, var olan etin de korunmasını zorlaştıracak şekilde engelledi. İngiltere’de buğday fiyatı, fakirleri köpek, kedi, gübre hatta KENDİ ÇOCUKLARINI YEMEYE zorlayacak şekilde ikiye katlandı. Ypres’te nüfusun yüzde onu açlıktan öldü.” ….

Kara Ölüm İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Veba: Kitap geçmiş dönem salgını olan veba ‘nın  toplumsal tesirini ve  salgını oluşturan sebeplerini   oldukça akıcı bir halde dile getirmiştir. Özelikle Avrupa nüfusunu yarıya düşüren,  soykırımlara neden olan , sosyolojik  ve ruhsal bozuklukları , ırk ve derslik ayrımlarının derinleşmesini,  insanı insana iyi mi yabancılaşmasını benzer biçimde tek tek fazlaca noktayı gözler önüne  seriyor. Veba hakkında data sahibi olmak isteyenlere tavsiye ederim. (Sezer kılıç)

KARA ÖLÜM
SEAN MARTİN
sevinçleriniz yasa dönüşsün, zenginliğiniz tersliklerle sarsılsın, yaşam süreciniz asla bitmeyen dehşet içinde geçsin. Ölümün suretine bakın. Bakın cehennemi sel kapaklarını açıyorum… Sivri ani ölüm okları tüm dünyaya egemen olsun. Kimse esirgenmesin… Masumlar günahkârlarla yok olsun ve kimse kaçmasın.
Insanlar bu hastalıktan o denli korkuyorlardı ki, birader biraderden, yeğen amcasından, birader hemşiresinden, kocalarsa sık sık karılarından vazgeçti; dahası, inanılması zor olsa gerek, anne babalar çocuklarını yabancılara aitmişler benzer biçimde terj ettiler, onları kaderlerine bıraktılar.
Günah çıkartma, mukaddes yağ sürme ve lüzumlu tüm dualar o denli uzun sürüyordu ki, hekim yalnız hastanın artık ölmüş bulunduğunu not edip evine dönüyordu. Kara Ölüm esnasında böylesine fazlaca sayıda ölen hekim ve rahiplerin, kutsanmadan uygunsuz bir halde ölmeleri pek şaşırtıcı olmayıp, korkulan bir ölümdü.
Zenginler, dar sokaklarda kol gezen vebanın darbesiyle fakirleri karşı karşıya bırakıp kaçtılar. Nangisli William, etraflarını kasıp kavuran ıstırabı dindirmeye çalışırlarken kuşkusuz yığınlar halinde mezara giden onun ‘mukaddes hemşirelerini’ daha da muhteşem kılarak rahiplerin de kaçtıklarını kaydetmektedir. Bazı kimseler bir Hristiyana gore aşağılık tepkiler gösterdiler: neredeyse kesinlikle öleceklerini bilerek, kalan azca zamanlarını içip dans ederek geçirdiler.
Kara Ölüm Mısır’a 1347 sonbaharında varmıştı. Oraya vebanın 1348’de almış olduğu Anadolu üstünden karadan ya da Kırım’dan deniz kanalıyla Boğazlar üstünden Iskenderiye’ye gelmiş olması mümkündür.
El Madain’de (Partların ve Sasanilerin antik başkenti) patlak verdi ve mühim kurbanlar içinde 629’da ölen Sasani kralı Siroes’te vardı. Daha başka kralları ve Ebu Ubeyd, Yezid ibn Abi Sufyan ve Muah ibn Cebel ve onun oğlu dâhil Peygamberin sahabelerini de alan veba bundan itibaren tehlikeli bir çoğunlukla tekrarlamış görünmektedir.
Her şahıs kendi ölümlülüğünden endişeliymiş benzer biçimde, daha kişisel bir Hristiyanlık türü ortaya çıkmaya başladı. Sanki sofuların dağıttığı kasvetli gelen ‘sürekli kendi ölümünü düşün’ tavsiyesi andiden geniş şekilde dinlenir olmuştu. The Cloud of Unknowing [Bilgisizlik Bulutu] ve the Ladder of Perfection [Mükemmellik Merdiveni] benzer biçimde Ingiliz tasavvufunun en sevilen klasiklerinden bazılarının zamanı Kara Ölümden derhal sonraki senelerdir; Hepsi de münzeviler ve mutasavvıfların kalemlerinden cıkmış ve çoğunlukla belli bir kişiye ruhunu diğer dünyaya en iyi iyi mi hazırlayacağı tavsiyesi şeklinde yazılmıştır.
Ölüler, ‘Bir zamanlar sizin gibiydik; siz de bizim benzer biçimde olacaksınız. Zenginlik, onur ve gücün ölüm saatinizde kıymeti olmayacak’ diye uyarma ederek soyluları av, sofra ve gövde zevkleriyle meşgul oldukları için kınarlar.
Kara Ölüm’ün Köylü Isyanına sebep olduğu söylenemese bile bir ihtimal kaçınılmaz olan değişimleri hızlandırdığı bir vakadır. Fransa ve Hollanda da benzer ayaklanmalar yaşamıştır.
Avrupa’da Veba tımar sisteminin ortadan kalkışını hızlandırarak toprak sahipliği yapısını etkilemişse bile, Orta Doğu’da bu şekilde bir değişim olmamış gibidir. Dahası, Avrupa’da olduğu benzer biçimde kamu ahlâkında büyük çapta bir çöküş yaşanmamış görünmektedir, Yahudilere de saldırılmamıştır. Bir çok Müslüman için Kara Ölüm insanlık günahları için vahisel bir ilâhî cezalandırma olmayıp, Tanrının planının bir parçasıydı ve müminin yapabileceği en iyi şeyi imanı korumak ve karanlık zamanların geçeceğini ummaktı. Geçmedi… Veba salgınları çağdaş çağda da devam edecekti.
Kara Ölüm döneminde Londra doktorlarının bir çok, kentin düzmece hekimlerini ve berber cerrahlarını kuş maskesi takar ve ellerinden gelen yardımı yapar bırakıp taşraya kaçmışlardır. Balmumu ve otların veba doktorlarının kendilerini korumada pek azca işe yaradığını söylemek gereksizdir. (Reşat Cengil)

Bi bitmediniz: Wuhan’daki canlı hayvan pazarının yeniden açılmasını görmemle beraber, kitapla da dogrudan alakası oldugu için rahat, öz bir araştırma yazmak istedim.
Kara ölüm; 1346 senesinde ortaya çıkmış veba salgınının adı. Başlangıç yeri aynı korona belasında oldugu benzer biçimde Çin. Kitap ilk olarak vebanının tanımı ve çeşitleri hakkında data veriyor, akabinde tecim gemileriyle Avrupa’ya geçişi ve Avrupa’nın vebadan iyi mi yıkım geçirdiğini bölge bölge konu alıyor.
Veba o şekilde bir illet ki; yakalandıgınız anda 48 saat içinde kan kusarak dünya degiştiriyorsunuz ve orta çağda nufüsün 3/2’si bu hastalık sebebiyle ölüyor.
Bu durumun tarihe şöyleki bir tesiri var ki, din adamlarına itimat azalırken bilim ön plana çıkıyor.
Mikroplar hayvanlardan insanlara evrimleşen canlılardır dostlar, şu demek oluyor ki tıpkı koronada oldugu benzer biçimde Çinlilerin yiyecek kültürünün dünyanın anasını ağlatması ilk degil ve final olarak; gizemli şekilde ortadan kaybolan veba için hala günümüzde bile Dünya Sağlık Örgütü tarafınca “bitmiştir” tanımı koyulmamıştır.
Neyse özetle kitap fazlaca güzel, bu mevzuda fazlaca fazla kaynak da yok, bu yazdıklarımdan fazlaca daha fazlası için kitabı tavsiye ederim, hem bunaltan da degil, keyifle okuyabilirsiniz, hayırlı pandemiler (sulh)

Kara Ölüm PDF indirme linki var mı?

Sean Martin – Kara Ölüm kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Kara Ölüm PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sean Martin Kimdir?

Sean Martin Kitapları – Eserleri

• Kara Ölüm
• Ortaçağ’da Avrupa’da Alevi Hareketi – Katharlar
• Tüm Gizemleriyle Tapınak Şövalyeleri
• Gnostikler – İlk Hristiyan Sapkınlar
• Simya ve Simyacılar
• Andrey Tarkovski

Sean Martin Alıntıları – Sözleri

• “Ebola gibi hastalıklar ortaya çıktığı gibi, insanlığa yeni biyolojik tehditler her zaman olabilir; veba gerçekten dönmeye hazır, zamanını kolluyor, Vahiy Kitabı’ndaki Son Yedi Veba hala serbest kalmayı bekliyor olabilir.” (Kara Ölüm)
• Eğer Gnostisizm yalnızca; bazı anane ve fikir sistemlerinin rahat bir sentezi olsaydı, geçici ve yüzeysel bir fikir sistemi konumuna düşerdi; ki bu durumda da duygusal ve tinsel hiçbir unsur taşımadığı için fazlaca kısır ve ölgün bir söylem olması gerekirdi.” (Gnostikler – İlk Hristiyan Sapkınlar)
• Hayatım tarafınca, tuzağa düşürüldüm. (Andrey Tarkovski)
• Heretiklerin on birinci yüzyılın ikinci yarısında tamamen yok olmuş benzer biçimde görünmesi Kilisenin Papa 9. Leo (1049-1054) tarafınca başlatılan bir düzeltim programına girişmesiyle ilişkilidir. Bu devrin reformist ruhani liderlerinden en önemlisi -ve de şüphesiz tüm Orta Çağ papaları içinde en kayda değeri- 7. Gregory’dir (1073-1085). Roma Piskoposu olduğu dönem fazlaca olaylı geçmiştir. Bu dönemde kendinden kıdemli rahiplerle bekâret yemini ve kilise mallarını satma benzer biçimde mevzularda münakaşaya girmişti. Ancak kim bilir Gregory’nin en etkisinde bırakan işi Kilise’nin kişinin Tanrıya ulaşabilmesinin tek aracı bulunduğunu duyuru etmesi oldu. Diğer tüm kiliseler ve inançlar lanetliydi. Gregory’ye gore Kilise ve naturel olarak en yüksek insani iktidara haiz papa her şeyden üstündü. Malcolm Lambert’in yazdığı benzer biçimde, Gregory “halkın düzeltim ve rahiplerin daha üstün bir ahlaka haiz olması için yeni bir tür mesuliyet hissetmesini sağlamış oldu. Cin şişeden çıkmıştı ve tekrar geri konması mümkün görünmüyordu.” (Ortaçağ’da Avrupa’da Alevi Hareketi – Katharlar)
• ”Kendinizi, kendinizle süre geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin. ”
  yazar/i9014 (Andrey Tarkovski)
• “Aslanyürekli Richard on senelik hükümdarlığı süresince yalnızca altı ay ülkesinde kalmıştı.” (Tüm Gizemleriyle Tapınak Şövalyeleri)
• Gnostik deyişi, en yaygın anlamıyla ortaçağın ilk yüzyıllarında ortaya çıkmış olan ve dogmalardan ziyade gnosis’e vurgu icra eden çeşitli topluluklara işaret etmektedir (Gnostikler – İlk Hristiyan Sapkınlar)
• Yuhanna ve Thomas İndileri, öteki meşru İncil yazarlarının ulaşamadığı bazı hususi detayları mi içermektedirler?” Dahası Thomas İncili’nde sunulan İsa imajı, Yuhanna’dakinden bile daha gizemli ve mistik bir İsa portresidir: Thomas İncilinin bir pasajında İsa çevresindekilere şu sözlerle seslenmektedir:
  “Bedenin ruhtan türemiş olması bir mucizedir; fakat eğer ruh bedenden türediyse bu mucizeden de öte şüpheli bir muammadır. Gerçekten de böylesine varlıklı bir insanın kendine yaşamak için bu kadar sefil bir ev seçmesini aklım almıyor'” İsa’nın yetmişinci sözde verdiği ileti ise fazlaca daha radikaldir:
  “İçinizdeki erdemleri, sizde olanı paylaşmaktan çekinmeyin, sizi koruyacak olan değerlerinizdir. (Gnostikler – İlk Hristiyan Sapkınlar)
• İsa aslına bakarsak insanlığı çarmıha germek için gelmişti. (Gnostikler – İlk Hristiyan Sapkınlar)
• Alkol damıtımı, fosfor, porselen ve sodyum nitrat benzer biçimde şeylerin hepsi simya laboratuarının insanlık ailesine armağan etmiş olduğu şeylerdir. (Simya ve Simyacılar)
• Bogomiller Eski Ahit’i ve Kilise ayinlerini reddetmekte ve yalnızca Babamız (Pater Noster) duasını kullanmaktadırlar. İkonlara ya da mukaddes emanetlere saygı duymazlar bununla beraber haçı da İsa’nın işkence görmüş olduğu alet olduğundan dışlarlar. Kilisenin şeytan’la ortaklık yaptığına inanırlar. Onlara gore Şeytan hem görünen dünyanın yaratıcısı hem de İsa’nın kardeşidir. Rahipleri aşırı sofudur ve et, şarap ve evlilikten sakınırlar. Bogomiller -en azından başlangıçta- şeytanı Tanrı’dan sonrasında gelen düşmüş bir melek olarak gördükleri için ılımlı düalisttiler. Kutsal kitapları baştan aşağıbilmekteydiler sadece Cosmas’ın kafasını karıştıran şey onların bu kitapları yorumlama şekliydi. Mesela, Müsrif Oğul(Prodigal Son) meselindeki (Luka 15.11-32) evde duran büyükoğlun İsa, genç ve müsrif oğlun ise Şeytan bulunduğunu düşünürlerdi. Bogomiller Çarmıha Gerilme vakasına Doketik yaklaşırlardı. (Ortaçağ’da Avrupa’da Alevi Hareketi – Katharlar)
• “İskoç Tapınakçılar ve onların soyundan gelenler değişik bazı adlar altında orada etkinliklerini sürdürmüşlerdir. Baigent ve Leigh’e gore bunlardan bazıları İskoç Muhafızları’na katılmış olabilirler. Bu grup Fransız monarşisini korumak amacıyla 1425 senesinde kurulmuş bir Tapınakçı organizasyonudur. Sonuçta, grubun bazı üyeleri İskoçya’ya dönmüş ve burada Serbest Masonluğun temellerini atmışlardır.” (Tüm Gizemleriyle Tapınak Şövalyeleri)
• 1590-1610 ~ Veba bir fazlaca Avrupa kentini tekrardan kasıp kavurdu. Doktorların giyindikleri ayırt edici ‘kuş maskeli’ cübbeler bu zamanlara denk gelir. Vebadan koruma sağlayacağı kabul edilen cübbeleri balmumuyla astarlanmış olup maskenin de aromatik bitkilerle doldurulmuş öne çıkan bir gagası vardı.
  (Bazen filmlerde gördüğümüz gagalı maskeler bu zamanlarda, bu sebeple çıkmış. Oldukça garip) (Kara Ölüm)
• VI. Philip, Paris Üniversitesi’ndeki kutsanmış Tıp Fakültesi­ni eşi görülmemiş Kara Ölüm belasına kesinlikle neyin sebep bulunduğunu bulmak için görevlendirdi ve onlar da çabucak bul­gularını kendisine rapor ettiler. Sebep, yapı olarak tıbbi değil, astrolojik benzer biçimde görünüyordu: Tüm ıstırapların kökeninde 20 Mart 1345 saat 13:00’te Kova Burcu’nda meydan gelen Satürn, Jüpiter ve Mars’ın elverişsiz bir rastlantısının olduğu görül­mekteydi. Jüpiter ve Satürn rastlantıları ölüm getiricisi olarak kabul edilmekteydi ve buna ek olarak alev ateş Mars’ın varlığı bu­nun üç yıl ilkin olduğu bilinse de, felaketin üzerlerinde oldu­ğunu göstermekteydi. (Kara Ölüm)
• 400 yaşına kadar yaşamış olduğu rivayet edilen efsanevi Fransız simyacıdır. 1700’ler civarında Hindistan’da görülmüştür. (Simya ve Simyacılar)
• Gnostik toplulukların çoğunlukla resmi yazılı bir zamanı yoktur, şu sebeple onlar savundukları felsefenin iyi mi ve niçin başladığı ile çok da fazla fazla ilgilenmemişlerdir. Bu topluluklarda temel kaygı bundan ziyade gnosis’i anlamaya ve içselleştirmeye yöneliktir. Gnostisizm’in Kilise papazlarının yazılarının, el yazmalarının etkisiyle birinci yüzyılda ortaya çıkmış olan bir akım olduğu düşünülmektedir. Aslında bu varsayım doğru benzer biçimde görünse de gerçeği tam anlamıyla yansıtmamaktadır; şu sebeple Gnostisizm aslına bakarsak kaynağım Hıristiyanlık’tan ilkin ortaya çıkmış olan Musevi, Pagan ve Pers geleneklerinden almaktadır, ya da en azından bu geleneklerden büyük seviyede etkilen-diği söylenebilir.
  İsrail’in milattan ilkin ikinci yüzyıl sıralarında aynı dönemde ortaya çıkmış olan Museviliğin de etkisiyle her türden yeni dinsel/politik arayışın zemini olduğu bilinmektedir. (Gnostikler – İlk Hristiyan Sapkınlar)
• Bilim ve maddecilik her birimizi, her an tekrardan kurulan yaşam-sahnesi karşısında, bir oyuncudan fazlaca bir izleyici konumuna itmiştir. (Simya ve Simyacılar)
• 28 Ekim 312 tarihinde Roma imparatoru Büyük Konstantin (306-337) üvey kardeşi Maxentius’a karşı Romanın derhal dışındaki Milvio Köprüsü Savaşı’nda ezici bir zafer kazandığında batı uygarlığının izlediği yol tamamen değişmişti. Konstantin’in tahta cıkmasından beri iki adam sonu gelmez bir mücadeleye girişmişlerdi. Milvio Köprüsünde ise vakalar son kerteye ulaşmıştı. Savaştan bir gece ilkin, işler Konstantin için iyi gitmiyordu. Adamları rakibinin adamlarının dörtte biri kadardı ve yenilgi kaçınılmaz görünüyordu. Akşam çökerken Konstantin batan güneşin önünde Yunanca khi ve rho (‘khrist’ İsa’nın adının ilk iki harfi) harflerinin bir haç ve in hoc signo vinces* sözü eşliğinde belirdiğini görmüş oldu. Konstantin bunun bir kehanet bulunduğunu düşündü ve askerlerinin kalkanlarına haç çizilmesini emretti. Ertesi gün inanılmaz bir zafer kazandığında Konstantin zaferi Hıristiyanlar’ın tanrısına ithaf etti ve Milano Fermanını yayınlayarak imparatorluk sınırları içinde dinsel katliamların son bulmasını emretti.’ (Ortaçağ’da Avrupa’da Alevi Hareketi – Katharlar)
• hayatım tarafınca tuzağa düşürüldüm (Andrey Tarkovski)
• Gnostik sözcüğü, eski Yunanca’da ‘data’ anlamına gelen gnosis sözcüğünden gelmektedir. Bu söz en genel anlamıyla ‘bilmek’ anlamını verse de Yunanlılar ‘bilme’nin iki ayrı biçimi bulunduğunu varsayıyorlardı. Bunlardan ilki ‘Delphi’dc bir bilici bulunduğunu biliyorum’ cümlesindeki benzer biçimde kişinin kendi varlığının dışındaki kaynaklardan edinmiş olduğu bilgilerdi. (Mesela kitap okumak, başkalarıyla konuşmak ya da daha güncel bir örnek olarak tv seyretmek, internete girmek benzer biçimde…) İkincisi ise daha kişisel, daha direkt ve sezgisel olan bir data türüydü, birinin ‘Delphi’deki kahinin bana ne söylediğini biliyorum’ söylediğinde söylemek istediği şeye karşılık geliyordu. Şu sebeple bunu söyleyen şahıs Dclphi’ye bizzat gitmiş ve kahini tanımıştı. Gnostisizm’i de karakterize eden şey de aslına bakarsak ikincisi, şu demek oluyor ki daha direkt ve öznel olan bilgiydi. (Gnostikler – İlk Hristiyan Sapkınlar)