Eğitim

Sevgili Günlük – Ersin Karabulut Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sevgili Günlük – Ersin Karabulut Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sevgili Günlük kimin eseri? Sevgili Günlük kitabının yazarı kimdir? Sevgili Günlük konusu ve anafikri nedir? Sevgili Günlük kitabı ne konu alıyor? Sevgili Günlük PDF indirme linki var mı? Sevgili Günlük kitabının yazarı Ersin Karabulut kimdir? İşte Sevgili Günlük kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Ersin Karabulut

Yayın Evi: Mürekkep Basım Yayın

İSBN: 9786054173099

Sayfa Sayısı: 40


Sevgili Günlük Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

11 Nisan 2007 Çarşamba.

Az ilkin eski günlüklerime bakarken 14 yaşlarında yazdığım defterin bi sayfasının kopartılmış bulunduğunu farkettim. O gün ne işe yaradığını fazlaca iyi hatırlıyorum. Sayfayı yırttığım için pişmanım ve geç de olsa o günü anlatıcam aklımda kalmış olduğu kadarıyla. 

Bi akrabamız otomobiliyle takla atmıştı. Karşıda bi hastaneye yatırmışlar diye duyduk (galiba Validebağ hastanesiydi. Hababam sınıfı filmlerinin de çekilmiş olduğu mevzu diye hatırlıyorum, o şekilde demişti babam.)

(Kitabın İçinden)


Sevgili Günlük Alıntıları – Sözleri


    Sevgili Günlük İncelemesi – Kişisel Yorumlar


    Sevgili Günlük PDF indirme linki var mı?


    Ersin Karabulut – Sevgili Günlük kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Sevgili Günlük PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

    Kitabın Yazarı Ersin Karabulut Kimdir?

    Ersin Karabulut (d. 3 Haziran 1981; Eminönü, İstanbul) Türk çizgi romancı.

    3 Haziran 1981’de İstanbul’da hayata merhaba dedi. Öğretmen birer ebeveyni ve kendinden dört yaş büyük bir ablası vardır. Bayrampaşa ilköğretim okulunu ve Vatan Anadolu Lisesi’ni tamamlamış oldu. 16 yaşlarında ilk karikatürü, Pişmiş Kelle dergisinde yer bulduktan sonrasında aynı dergide bir süre köşeleri de gösterildi. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik kısmına girdi. İkinci sınıfta Lombak dergisinde ve ondan sonra da Penguen dergisinde çizmeye başladı. 2007 Ağustosunda, Yiğit Özgür ve Memo Tembelçizer şeklinde bir grup çizerle beraber, yeni bir mecmua çıkartmak suretiyle, Penguen’den ayrılmış ve 5 Eylül 2007′ de Uykusuz adlı dergiyi çıkarmaya başlamışlardır.

    Lombak’ta çizdiği Yeraltı Öyküleri başlıklı çizgi romanları beğenilse de aslolan popülerliği Penguen’de çizmeye başladığı ve Uykusuz ‘da sürdürdüğü çizgi öykü tarzındaki Sandık İçi isminde köşesi yardımıyla kazanmıştır. Bu köşede kendi hayatından kesitlerle hayata bakışını, kendi doğrularını ve insanoğlu arası etkileşimleri başarıyla işlemesi sonucu okurlarıyla yakın bir ilişki kurabilmiştir. Son zamanlarda Türk gülmece sevenleri tarafınca büyük ilgi görmekte ve bilinmektedir. Sandık içi köşesinin yerine arada bir, ondan sonra kitap olarak da yayınlanmış Sevgili Günlük şeklinde değişik öyküler de çizmektedir.

    Halen Uykusuz’da Sandık İçi isminde köşeyi çizmektedir.


    Ersin Karabulut Kitapları – Eserleri

    • Sandık İçi
    • Sandık İçi 2
    • Yeraltı Öyküleri
    • Amatör
    • Çizgili Tişört
    • Sevgili Günlük
    • Sandık İçi 3


    Ersin Karabulut Alıntıları – Sözleri

    • Bizler evlerinin onunde olu cocuklar olan guclu insanlardik. Dunya boyle isliyordu ve kazanmamiz ihtiyaç duyulan cok para vardi. (Yeraltı Öyküleri)
    • Birbirimize yalan söylemeden yaşamamız mümkün mü? Alıştığımız her şey düzgüsel midir? (Yeraltı Öyküleri)
    • Yaşantımızı mesleğimizden, ailemiz ya da çevremizden daha fazlaca etkilediğine inandığım “küçük anılarımız” var. Yaşandığı günden beri bilincimizin kömürlüğünde duvardan duvara çarpıp durdukça “binayı” daha da sarsıyor bunlar. En eskiler bir ihtimal daha da şiddetli. Bunu biliyorum. (Sandık İçi)
    • Sandıklarımızın kapaklarına zincir çekip anıların seslerine kulak tıkayabilmek güzel bir şeydir herhalde. . . . En azından sandığın içine düşüp anıların esiri olmak kadar fena olması imkansız. (Sandık İçi)
    • Yani ne biliyim,istiyorumki Raki’yi benim kadar sevsinler,Apollo için üzülsünler, Drago’ya uyuz olsunlar, hatta,Raki,babam, ben birlikte gezelim filan. (Sandık İçi 3)
    • Sen hayallerinin peşinden koşmayı reddettiğin için bu kadar acı çekiyorsun. Bir noktada bir şeyler seni sözde mantıklı şeyler halletmeye zorlamış fakat bu senin mantığın değil, çevrendekilerin mantığı… (Yeraltı Öyküleri)
    • Nefret etmek oyle kolay mi saniyorsunuz? Hayir, alismak daha kolay. (Yeraltı Öyküleri)
    • O gece biricik dünyalar güzeli kızımın aslen reenkarne olmuş kayınvalidem bulunduğunu öğrendim. hem de tüm huylarıyla. (Yeraltı Öyküleri)
    • Kendi yalanlarimiz yuzunden hicbisey diyemedik birbirimize. Ama iki yalancinin bu sekilde yasamasi, yalan söylediklerini bile bile birbirlerinin gozlerine bakmalari cok zor bi sey. O yuzden ikimiz de dikkatimizi verebilecegimiz yeni bir yalanci yaptik. : ) Hep birlikte mutlu kahvaltilara gitmeye, mutlu mutlu fotograflar cektirmeye devam ettik. Kilitli odalarimiza kimseyi sokmadan doğal olarak. (Yeraltı Öyküleri)
    • Yaşantımızı mesleğimizden, ailemizden ya da arkadaşlarımızdan daha fazlaca etkilediğine inandığım “küçük anılarımız” var. Yaşandığı günden beri bilincimizin kömürlüğünde duvardan duvara çarpıp durdukça binayı daha da sarsıyor bunlar. En eskiler bir ihtimal daha şiddetli. (Sandık İçi)
    • İncitilmemek için fazlaca üzülmek koşul. Yoksa insanın kalbini eline veriyorlar… (Sandık İçi)
    • Evinizin içinde cenneti yaşayabilin diye dışarıyı cehenneme çeviriyoruz. (Yeraltı Öyküleri)
    • Şimdi her şey, her yer gri. Sadece hemen hemen gökyüzünü değiştirmeyi başaramadılar. O hala renkli fakat o renkleri görebilmek için başımızı birazcık kaldırmamız gerekiyor. (Yeraltı Öyküleri)
    • Anı sandıklarımızın büyük bir kısmını çocukken dolduruyoruz diye düşünüyorum. Tam da yaşam ve ölüm şeklinde akıl almaz saçmalıkları kavramaya ve bir mantığa oturtmaya çalıştığımız zamanlarda kısaca… (Sandık İçi)
    • Bizler evlerinin önünde ölü çocuklar olan kuvvetli insanlardık. Dünya bu şekilde işliyordu ve kazanmamız ihtiyaç duyulan fazlaca para vardı. (Yeraltı Öyküleri)
    • Nefret etmek o şekilde kolay mı sanıyorsunuz? Hayır. Alışmak hepsinden daha kolay. (Yeraltı Öyküleri)

    YORUMLAR

    YORUM YAZ!

    Yorum Ekle



    [

    İlgili Makaleler

    Başa dön tuşu
    Oto Aksesuar toptan çakmak
    Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler