Eğitim

Şeytan Ye Diyor! – Kemal Özer Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Şeytan Ye Diyor! – Kemal Özer Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Şeytan Ye Diyor! kimin eseri? Şeytan Ye Diyor! kitabının yazarı kimdir? Şeytan Ye Diyor! konusu ve anafikri nedir? Şeytan Ye Diyor! kitabı ne konu alıyor? Şeytan Ye Diyor! PDF indirme linki var mı? Şeytan Ye Diyor! kitabının yazarı Kemal Özer kimdir? İşte Şeytan Ye Diyor! kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Kemal Özer

Yayın Evi: Hayykitap

İSBN: 9786054325504

Sayfa Sayısı: 400


Şeytan Ye Diyor! Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Allah, bizlere Kur’an-ı Kerim vasıtasıyla seslenerek yiyeceklerin ‘temiz’ olanlarından yememizi öğütler.

Peki fakat hangi gıdalar temiz? Temizden kasıt tam olarak ne? Bir gıdanın temiz (ve helal) olup olmadığını iyi mi anlarız? Sözgelimi kalsiyum fosfatla beyazlatılmış, kimyasal yapıştırıcılarla şekillendirilmiş bir kesme şeker temiz olabilir mi? Ya işkence altında, yaşamı süresince aydınlık görmeyen bir tavuğun et ve yumurtası? Ticari glikoz ve fruktoz şurubuna aroma ve boya ilavesi ile arısız üretilen suni bal sizce temiz mi? GDO’lu mısırla beslenen, antibiyotik delisi olmuş sığırların eti caiz olabilir mi? Küçüklere bol miktarda yedirdiğiniz hidrojenize bitkisel yağlı ve hatta DDT’li çikolatalar, gofretler? İçinde onlarca zararı olan katkı maddesi bulunan beyaz ekmek sizce temiz kapsamına girer mi? İftar sofralarından bile noksan edilmeyen kolalı ve aromalı içeceklerde alkol bulunduğunu biliyor musunuz?

Bu gerçek sıralama uzar, hayatlar kısalır!

Besin Güvenliği Hareketi Lideri Kemal Özer, Kur’an-ı Kerim’de zikredilen ‘temiz gıda’nın gerçek anlamını arıyor. Senelerdir gönül rahatlığıyla tükettiğimiz ‘şüpheli’ gıdaların ipliğini tek tek pazara çıkarırken; salığı kaybetmemek için tertemiz tavsiyeler getiriyor. Dayatılan hazcı ve tüketim endeksli yaşam tarzını reddediyor, bizleri geleneksel ve tıbbi olanla tekrardan bir araya getiriyor. “Ne yiyeceğimizi şaşırdık” diyenlere ‘dosdoğru’ yolu gösteriyor.


Şeytan Ye Diyor! Alıntıları – Sözleri

  • …Ruha giydirilen gövde insana verilmiş bir emanetse, bu emaneti korumak her insanın kişisel sorumluluğunda olan bir eylemdir. Bu eylemden kendini azad edenler büyük dava adamı Necip Fazıl’ın,”Dinde zorlama yoktur, insan hürdür elbet .İster dünyada pişer, ister ahirette !” cümlesinden her anlamda faydalanabilirler.
  • Evet, büyük kozmos içindeki varlıklardan ufak bir cüzün yok oluşu evrenin dengesine oldukca mühim zararlar verebilirken yalnız insanoğlunun yok oluşu, evrene ve evrenin dengesine hiçbir zarar vermez. Bu durum , kendisine büyük kıymet atfedip kibirlenen insanoğlunun , bununla beraber her şeye muhtaçlığının en büyük işaretidir.Aslında onun kıymeti amellerinde gizlidir.
  • Dünyada daha keşfedilmemiş sayısız nimet olması durumunda, Allah’ın (c.c.) vaadini unutup, ‘dünya şu kadar insanı besleyemez’ diye mi düşünüyorlar? Sahi gaybdan haber mi alıyorlar ya da Allah’ın bu kadar insanı beslemeye güç yetiştiremeyeceği şeklinde sapkın bir düşünceye mi sahipler? Bu Allah’a güvenmemek değilse nedir? “Allah’a karşı iyi mi olur da nankörlük yaparsınız?”
  • Alkol, aslen temiz ve temizleyicidir. Allah (c.c.) içilmesini yasakladığı kısaca had koyduğu için, öne sürülen nedeni sorgulanmaksızın kaçınılması ihtiyaç duyulan bir zarurettir. Hz. Peygamber’e, Alkolle tedavi olabilir miyiz?” denildiğinde, “Hayır! O, ilaç değil, derttir!” (Tirmizi, Tibb 8, (2047) buyururlar. Yine Efendimiz (s.a.v.), “Allah Tealá Hazretleri hastalığı da, ilacı da indirmiştir. Ve her hastalığa bir ilaç vermiştir. Öyleyse tedavi olun. Ancak haram olan şeyle tedavi olmayın” (Ebu Davud, Tibb 11, 3874) buyururlar. İçilmesi haram olan alkolden kolonyada da bulunmuş olduğu için, eline ve elbisesine dokundurmaktan çekinen insanlara ne oldu da, alkol karışımlı içeceklere, o denli alkol, meyvelerde de bulunur’ şeklindeki şeytanın sloganına sarılmış olur hâle geldiler?
  • Geçmişte, elde edilmiş her informasyon, deneyim ile birleştirilir, sonrasında da yeni nesillere aktarılırdı. Mesela günümüzde kaç marangoz, ağacın tıpkı mıknatıs şeklinde artı ve eksi kutbunun bulunduğunu ve eğer ağaç kutbuna gore işleme doğal olarak tutulmazsa mesele çıktığını bilir? Günümüzde kaç genç kız, sirke, yoğurt, tarhana, hoşaf, şerbet, sadeyağ, ayran, peynir, pekmez, maya, ekmek, bulgur şeklinde ürünleri yapmasını bilir? Kaç şahıs, deterjan bulamadığında meşe külüyle çamaşırlarını yıkayabilir? Kaç insan, bitkileri tanır ve onları sıhhatli kullanabilir? Kaç delikanlı bez yakıp külünü yaraya basarak, kanamanın durdurulabileceğinden haberdar?
  • Ağaçları yok ettikten sonrasında, dünyanın en iyi testerelerini üretseniz ne işe yarar?
  • Görülüyor ki, ekonomik sistem mühim seviyede bireyci bir çıkar sistemidir. Gücün ahlâkı işler. Eğer güç, ahlâktan yoksun ise, çoğu zaman zayıf yok olmaya mahkûmdur. Bize gelişme dedikleri şey, büyük oranda tabiî sermayenin yağmalanıp kar hanesine yazılmasından ibarettir. Yine görüleceği suretiyle gelişme; çözüm değil, problemin ta kendisidir. Teknolojiye yatırım yaparak, belirli bir noktaya gelebilir ve bunu gelişmişlik olarak izah edebilirsiniz. Lakin ağaçları yok etmişseniz, yaşamı yok etmişsiniz anlama gelir. Ağaçları yok ettikten sonrasında, dünyanın en iyi testerelerini üretseniz ne işe yarar? Bu çarpık düzeni, meşhur kızılderili şefi seattle, “ En son nehir kuruduğunda, en son ağaç kesildiğinde, en son balık tutulduğunda, beyaz adam paranın yenecek bir şey olmadığını anlayacak” cümlesiyle özetler.
  • “Dinde zorlama yoktur, insan hürdür elbet. İster dünyada pişer, ister ahirette!”
    Necip Fazıl Kısakürek
  • Düşünüyorum: azca ilkin, zemzem yerine kola içen midelerden enerji almış insanların âminleri, bırakınız semayı, acaba Kâbe’nin duvarlarına ulaştı mı? Hiç sanmıyorum.
  • 20. yüzyılda, bilhassa de 2. Dünya Savaşı’ndan sonrasında, insanlara değişik bir yaşam seçimi vaat edildi. Dayatılan yeni yaşam seçimi, geleneksel ve doğal olarak ne var ise bozdu. Bu planlanmış ve bilgili bir eylemdi. Bu sayede hem kültürler ve inançlar bozulma edilecek hem de sıhhatli yaşam adı altında ‘sağlıksız yaşam’ satılacaktı.


Şeytan Ye Diyor! İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bitti! Ama ben de bittim. Allah’ım diyorum bu iyi mi zor bir sınav? Okuduğum her sayfada ayrı şaşkınlıklar ve korkular yaşıyorum. Müslümanlar olarak hepimiz iyi mi ferasetsiz insanlarız, iyi mi bilgisiz, akledemeyen, sorgulamayan insanlarız ki bu musibetler başımıza üşüşmüş. Dört bir yanımızı sarmış. Millet olarak her gelen gereksiz şeyi almış da almışız, almış da almışız! Sorgulamak, araştırmak, acaba helal mi derdine düşmek kalmamış asla. Ve tüm bu dertlere müstahak olmuşuz.
Rabbim sen bizlere hidayet nasip et! Kitabında da buyurduğun şeklinde akleden kullarından eyle! Helâli haramı ayırt edip mümince yaşayış nasip et! Allahümme Amin Amin Amin… (Zeliha)

Allah. Bizlere Kur’an-ı Kerim vasıtasıyla seslenerek yiyeceklerin ‘temiz’ olanlarından yememizi öğütler.
Peki fakat hangi gıdalar temiz? Temizden kasıt tam olarak ne? Bir gıdanın temiz (ve helal) olup olmadığını iyi mi anlarız? Sözgelimi kalsiyum fosfatla beyazlatılmış, kimyasal yapıştırıcılarla şekillendirilmiş bir kesme şeker temiz olabilir mi? Ya işkence altında, yaşamı süresince aydınlık görmeyen bir tavuğun et ve yumurtası? Ticari glikoz ve fruktoz şurubuna aroma ve boya ilavesi ile arısız üretilen suni bal sizce temiz mi? GDO’lu mısırla beslenen, antibiyotik delisi olmuş sığırların eti caiz olabilir mi? Küçüklere bol miktarda yedirdiğiniz hidrojenize bitkisel yağlı ve hatta DDT’li çikolatalar, gofretler? İçinde onlarca zararı olan katkı maddesi bulunan beyaz ekmek sizce temiz kapsamına girer mi? İftar sofralarından bile noksan edilmeyen kolalı ve aromalı içeceklerde alkol bulunduğunu biliyor musunuz?
Bu gerçek sıralama uzar, hayatlar kısalır!
Besin Güvenliği Hareketi Lideri Kemal Özer, Kur’an-ı Kerim’de zikredilen ‘temiz gıda’nın gerçek anlamını arıyor. Senelerdir gönül rahatlığıyla tükettiğimiz ‘şüpheli’ gıdaların ipliğini tek tek pazara çıkarırken; salığı kaybetmemek için tertemiz tavsiyeler getiriyor. Dayatılan hazcı ve tüketim endeksli yaşam tarzını reddediyor, bizleri geleneksel ve tıbbi olanla tekrardan bir araya getiriyor. “Ne yiyeceğimizi şaşırdık” diyenlere ‘dosdoğru’ yolu gösteriyor. (huzursokağı)

O şekilde bir çağda yaşıyoruz ki yediğimiz, içtiğimiz , dokunduğumuz her şeyde bir hile var. En masum görülen bir paketli besin bile sağlımızı oldukca ciddi şekilde tehdit ediyor ve maalesef çoğumuz bunun bilincinde değiliz. Çocuklarımızı ve kendimizi bilincinde olmadan zehirliyoruz. Bu kitap da tam olarak buna değiniyor hangi gıdaları yemeliyiz hangilerinden niçin uzak durmalıyız?
Bu mevzuları yeni araştırmaya süregelen birisi için oldukça başarı göstermiş bir kitap olmuş fakat benim şeklinde bir süredir yiyecek- içecek terörünü araştırıyorsanız içindeki bir çok informasyon sizin için yeniden durumunda olabilir. (Tuğba Seldüz Koçan)


Şeytan Ye Diyor! PDF indirme linki var mı?


Kemal Özer – Şeytan Ye Diyor! kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Şeytan Ye Diyor! PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Kemal Özer Kimdir?

– 1968 Konya Bozkır Armutlu’da hayata merhaba dedi.

– Gazeteciliğe 1988’de Türkiye’de Yarın Gazetesi’nde başladı. Çeşitli medya kuruluşlarınca muhabir, editör, gösterim danışmanı, haber müdür, genel gösterim yönetmeni şeklinde görevlerde bulunmuş oldu. Muhtelif sivil cemiyet kurumlarında yöneticilik yapmış oldu. Bilişim ve kamuoyu araştırma şirketlerinde çalıştı.

– Kendisini “emanetin izinde Müslüman düşünce işçisi” olarak tanımlayan Kemal Özer, evli ve İstanbul’da yaşıyor.

– Kemal Özer’e Feta Medeniyet, Emanet Fetası Ödülü verilen Özer, son olarak 15 Mart 2018’e kadar YENİSÖZ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olarak vazife yapmış oldu.

– Halen Sağlık ve Besin Güvenliği Hareketi Başkanlığını görütüyor.

– Yazılarına İlim İrfan Dergisi ile akkalemler.com ‘da devam ediyor.


Kemal Özer Kitapları – Eserleri

  • Müslüman’ın Diyeti
  • Deccal Tabakta
  • Şeytan Ye Diyor!
  • Yediklerinizin İçinde Ne Var?
  • İyi Besin Fena Besin
  • Şeytan Çıplak
  • Bir Yaşam Ramazan
  • Ramazan Kitabı
  • Gülen Şeytanlar Tarihi
  • Hikmetli Kıssalar Gençlere Hisseler
  • Organ Nakli Hakkında Gizlenen Gerçekler
  • Hangi Suyu İçmeli?
  • Hasta Değil Susuzsunuz
  • Ramazan Diyeti


Kemal Özer Alıntıları – Sözleri

  • Unutmayın, biz zaferle değil seferle mükellefiz! (İyi Besin Fena Besin)
  • Geçmişte, elde edilmiş her informasyon, deneyim ile birleştirilir, sonrasında da yeni nesillere aktarılırdı. Mesela günümüzde kaç marangoz, ağacın tıpkı mıknatıs şeklinde artı ve eksi kutbunun bulunduğunu ve eğer ağaç kutbuna gore işleme doğal olarak tutulmazsa mesele çıktığını bilir? Günümüzde kaç genç kız, sirke, yoğurt, tarhana, hoşaf, şerbet, sadeyağ, ayran, peynir, pekmez, maya, ekmek, bulgur şeklinde ürünleri yapmasını bilir? Kaç şahıs, deterjan bulamadığında meşe külüyle çamaşırlarını yıkayabilir? Kaç insan, bitkileri tanır ve onları sıhhatli kullanabilir? Kaç delikanlı bez yakıp külünü yaraya basarak, kanamanın durdurulabileceğinden haberdar? (Şeytan Ye Diyor!)
  • British Medical Journal’da yeni gösterilen bir makalede, “Şeker, tütün kadar tehlikeli, zarar verici ve bağımlılık yapıcı olduğu için uyuşturucu sınıfına sokulmalıdır” diyor. (İyi Besin Fena Besin)
  • Adları demokratik ülkeler sıralamasında yer alsa bile hepimiz bi­liyor ki o ülkelerin yasaları da küresel güçlerin arzuları doğrul­tusunda yapılır. Türkiye de bunlardan biridir. (Deccal Tabakta)
  • “Yeme ve içmede dengeli olmayan kimsenin düşmanı karnıdır.”
    (Hz. Ali k.v) (İyi Besin Fena Besin)
  • Dünyada ilk kahve 16. asırda Yemendeki Osmanlı vilayet konağında, arkasından da Topkapı sarayında içildi. Bir elli yıl öncesine kadar da devam edip geldi. Ama sanayi kendi bileşik içeceğini gerçek kahvenin yerine ikame etmek için ‘Türk kahvesi’ diye bir isim uydurdu. Kahve, Türklerin pişirdiği usulde içilen içecek olup gerçekte şekersiz içilir. Şeker ekleme işi de yakın devrin uyduruk eylemlerinden biridir.
    Onlarca çeşit kimyasalı bir araya getirip sunanlar bunu ‘kahve’ diye takdim ettiler. Ilkin Batı hayranı kitlelerimiz, sonrasında da onların değersiz hayatlarına öykünen dindarlarımız düştü bu tuzağa. Şimdi bir de kahve derseniz ‘mütevazi mi’ sütlü mü’ diye merak ederler. Sade dedikleri kahve değil, sütlü dediklerindeki de süt değil. Hepsi kimsayal. Gerçek kahve istiyorsanız, size zorla ‘Türk kahvesi’ dedirtirler. Buna direnme, ne içersiniz dendiğinde ‘kahve’ demeye devam ediniz. ‘Sade mi’ denildiğinde ‘evet’ deyiniz. Muhtemelen size sensetik boyayı getirecekler kahve diye. Bu durumda, bu kahve değil ki ben gerçek kahveden istemiştim. Biz bu zararı olan şeyleri içmiyoruz’ diyerek ıtiraz edebilirsiniz. ‘Türk kahvesi mi’ diye soracaklardır. Bu durumda ‘hayır Türk kahvesi diye bir şey yok, küçük fincanda içilen kahve var ve ondan isterim’ diyerek koymalisinuz tepkinizi. Yoksa gerçek kaybolup gidecek. (Ramazan Kitabı)
  • İman kalpte olur, dışa yansır fakat!
    Kalp bir denizdir, dil ise bir kıyı!
    Denizde ne var ise, dışa ,kıyıya o vurur. Dıştaki sorunlarımız içten kaynaklanıyor. Mikroplar bedeni düzmece ilah ve rabler de ruhu işgal etti.
    Onları kovmadan…
    Bakın, Allah (c.c) ayette ne diyor: “Bu Kur’an’ı, sadece temiz akıl(hikmet) sahipleri anlayabilir.”Bakara 269.Ayet
    Allah! Allah! Herkes Kur’an’ı okuyor! İdrak edemiyor.
    Neden?
    Bilgisayarın beyni,hard diski,kafasına virüs girmiş olduğu vakit format atıp temizlemezsen istediğin kadar informasyon yükle. Boştur kardeşim! Beyni temizleyeceksin! Peygamberimiz(s.a.v) hadis-i şerifte şu şekilde buyuruyor:” İman ile sövgü bir kalpte yan yana olması imkansız.” Yine Peygamberimiz(s.a.v) gene buyuruyor ki: “Haram lokma yiyen kalbe Allah girmez!”
    ” Allah diyor ki, Temizle Ben gireyim! Temizlemeden girmem. Temizle Ben içeri gireyim!” (Gülen Şeytanlar Tarihi)
  • Amerika’da meydana getirilen kontrol sonuçlarına gore, dünyada içinde mikroorganizma ve bakteri bulundurmayan tek su olan Zemzem suyudur. (Hikmetli Kıssalar Gençlere Hisseler)
  • Bugün yiyip içtiğimiz sözde gıdalar, bizlere ‘şifa’ şu şekilde dursun, ‘dert’ getiriyor. Elbette midemizi doyuruyoruz, fakat aslolan yiyecek değil, beslenmektir. Yediğimiz şeyler bizleri beslemeyip yalnız doyuruyor, hatta üstelik bir de çeşitli hastaliklara yol açıyor ise, acaba bu gıdalar, Kur’an’ı Kerim’in arzu etmiş olduğu ‘tayyib’ vasfını taşır mı? (Bir Yaşam Ramazan)
  • Artık işgaller toprak üstünden değil, mide ve zihinler üstünden yapılıyor. (Deccal Tabakta)
  • Zihnî/aklı kirleten şey batıl informasyon, bedeni kirleten şey necis besin, ruhu kirleten şey ise sapkın inanışlardı. (Gülen Şeytanlar Tarihi)
  • Bayramsa…
    Bayram şeklinde kutlansın!
    Bayramsa…
    Bayram dinlence değil, sıla-ı rahim olsun!
    Bayramsa…
    Bayram israf ve ifratla değil, mutlulukla anılsın!
    Bayramsa…
    Bayram kan değil, gül koksun!
    Bayramsa…
    Bayramınız kutsal olsun! (Bir Yaşam Ramazan)
  • Yiyecekler üzeride oynanan oyunlar, insani hasletlerimizin korunup korunmayacağıyla da yakından ilişkilidir. Bozuk yiyeceklerle beslenen insanoğlu vücudunun birliğini iyi mi muhafaza edecek?
    CANLIYI HER AÇIDAN ŞEKİLLENDİREN ŞEY VE BİR MİDE KENDİSİNE SUNULAN ŞEYLERİN GIDA ,DİL İSE TATTIĞI ŞEYİN ZEHİR OLUP OLMADIĞINI ANLAYAMAZ HALE GELMİŞSE , ACABA BOZULAN ŞEY SADECE GIDA MI YOKSA BİZLER Mİ? (Yediklerinizin İçinde Ne Var?)
  • Kişi herhangi bir hastanede vefat etmiş ise ve göz korneası sağlam ise cenaze yakınları itiraz etmediği sürece onlara sorulmadan göz korneası alınır.Buna izin vermemek için cenaze sahiplerinin o anda itiraz etmeleri gerekir.(Türkiye yasalarına gore) (Organ Nakli Hakkında Gizlenen Gerçekler)
  • “Midenize gönderdiğiniz her lokma, hastalıklardan korunmak için aldığınız her hap, haberiniz bile olmadan çocuğunuza meydana getirilen aşılar, temizle(n)mek için kullandığınız deterjanlar, hepsi küresel amaca araçlık eden eşyalara dönüştürülmüşlerdir.” (Yediklerinizin İçinde Ne Var?)
  • Halka baş olmak büyük ve ağır bir iştir; daima başa dert olur ve insana eziyet verir. Nereye baksan orada bir çekince vardır, sevincini sorsan o daha azdır. Sevmeyeni oldukca, seveni nadirdir, didinmesi oldukca, rahatı azdır.
    Kutadgu Bilig- Yusuf Has Hacib (Şeytan Çıplak)
  • İnsanın nefsinin arzularını frenleyen ve şeytanın telkinlerinden uzak tutan ahlâk nizamının adı İslam’dır. İnsanlık zamanı süresince da bu isim asla değişmemiştir. İyinin de, kötünün de ölçüsünü koyan Allah’tır. (İyi Besin Fena Besin)
  • Meşhur kapitalis eğitimci, gerçeği şu şekilde dile getiriyor:
    Geri ülkelerde ekonomik , toplumsal ve politik ortamı istenilen yöne değiştirebilmek için , bizlerden yana 200 bilim adamı( !) hizmete sokmamız yeterlidir! (Yediklerinizin İçinde Ne Var?)
  • Gazze’nin kim bilir en rahat periyodu, Mursi’nin iktidarında oldu. (Şeytan Çıplak)
  • …Ruha giydirilen gövde insana verilmiş bir emanetse, bu emaneti korumak her insanın kişisel sorumluluğunda olan bir eylemdir. Bu eylemden kendini azad edenler büyük dava adamı Necip Fazıl’ın,”Dinde zorlama yoktur, insan hürdür elbet .İster dünyada pişer, ister ahirette !” cümlesinden her anlamda faydalanabilirler. (Şeytan Ye Diyor!)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş