Kitap Künyesi

Yazar: Erhan Özer

Yayın Evi: Doğan

İSBN: 6050910438

Sayfa Sayısı: 266

Şifa Sende Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Gerçek bir tıp doktorundan, ruhunuzdaki ve bedeninizdeki iyileşme enerjisini keşfederken sağlığınızı, kilonuzu, hayatınızı daha iyi yönetmenizi sağlayacak benzeri olmayan bir müracaat kitabı…

Vücudu hasta eden temel niçin: asitlenme… Asitlenmeden kurtulmak için yenmesi ihtiyaç duyulan gıdalar… Hastalıkların deposu olan duygusal çatışmalar… Kanserle değil korku ile cenk… protein diyetlerinin zararları…Ve iyileşmeye giden yolda bilmemiz ihtiyaç duyulan her şey…

“Merak etme, iyi olacaksın!”

Hastaların doktorlarından duymayı bekledikleri ilk cümle bu değil mi sizce de? iyileşmeye ilk adım. Tüm ilaçlardan ilkin verilmesi ihtiyaç duyulan ilk doz şifa! 

Şu sebeple hasta olan gövde bu hastalığı iyileştirme gücüne de haiz. 

Ve tüm hastalıklar, bedenin bizlere “içimizde” yolunda gitmeyen bir şeyler olduğuna dair gönderilmiş olduğu mesajlardan ibaret.

Dr. Erhan Özer Şifa Sende ile işte bu esrarengiz iyileştirme gücünün kodlarını çözüyor. Okurlarını “yeni çağ tıbbı” mucizesi ile tanıştırırken tüm hastalıkların iyileşme sürecine girmesini sağlayacak “şifa formüllerini” açıklıyor. 

“Her süre için ortadan kaldırılabilecek bir acı, artık asla umudun kalmadığı kabul edilen anlarda bile, kumaş şeklinde dokunulabilecek bir ümit ipliği vardır. Bugün iyi bir hekim, hastasının bir tek bedenine değil hem de ruhuna nüfuz etmeyi başarabilen, hastasıyla empati geliştirebilen ve kendi bilgisinin berraklığını kaybetmeden hastasının ruhsal yükünü paylaşabilen bir doktordur. O doktorlardan olan Erhan Özer kansere veda yolculuğumun mühim kilometre taşlarından biridir.” 

Dida Kaymaz, Kansersiz Yaşam Derneği Başkanı 

Şifa Sende Alıntıları – Sözleri

• “Gemi limanda kalamaz, açık denize yelken açmak gerekiyor…”
• “Tek çareniz ona buna değil, evrene güvenmek…”
• “Ve hepimiz hak etmiş olduğu yaşamı yaşıyor….”
• ” Yaradan mükemmeldir fakat mükemmeliyetçi değildir….”
• Kaktüs bitkisinin aşırı sıcak ve aşırı soğuk ortama, susuzluğa dayanıklı olması ve zor koşullara karşın senede bigün görkemli bir çiçek açmasıydı onu, garip, kıymetli ve hususi kılan.
• Egolar büyük, isterse sevgi veriyor, istemezse vermiyor, dolayısıyla insan hayal kırıklığına uğruyor, kaotik durumlar yaşıyor, kalbi kırılıyor. O süre da kalbini kapatıyor, daha doğrusu o kalbi ” önlemli açma” yoluna gidiyor.
• Birincil elektronmanyatik alanımızın rezonansa girmiş olduğu renk kırmızıdır. Kubullenememe ve güvenememe şeklinde problemler olduğunda kırmızı renge ihtiyacımız daha da artar. Ya da kendimizi gizlemek için siyahı tercih ederiz. Hatta siyah olan her şeye bayılırız. Tüm kiyafetlerimiz siyah olmuş, farkına varmayız.
• Kendimizi sevgiye kapattıkça evrensel bütünlükten koparız.
• Genel düşüncenin aksine kemik erimesini önlemek için kullanılan kalsiyumun ana deposu süt ve süt ürünleri değildir.
  Sütün ham maddesi olan yeşilliktir ( ot vs. )
  İnekler, koyunlar yada keçiler süt oluşumu için doğadaki otları kullanırlar. Biz insanoğlu ise hazırlanmış kalsiyum deposunu kullanmayı tercih ediyoruz. Tıpkı kalsiyum hapı almak şeklinde…
  Buraya kadar her şey kulağa hoş gelse de, birçok insanoğlunun hayvansal sütlere karşı intoleransı vardır. Bu şeklinde hallerde alınan süt sindirilemediğinden vücudumuz tarafınca kullanılamaz.
  Problem burada!
  Alınan süt ürünlerinin asidik olması ve vücudumuz tarafınca intolerans sebebiyle kullanılamaması sonucu tamponlama devreye girer. Oluşan asidin nötralizasyonu için bu sefer -kendi kalsiyum depolarımız- kullanılır. Bu durumda süt tüketimine bağlı kemik erimesi gelişmiş olur.
• Beynimizle devamlı evrensel bağlantıda olan tüm sistem, yoğun enerji kayıplarına niçin olabilecek ruhsal, zihinsel yada bedesel çözümsüzlüklere karşı, enerji kaybını önlemek için regülasyon blokajları oluşturur.
  Bedensel blokajlar
  Zihinsel blokajlar
  Ruhsal blokajlar
  Hastalıkları deposu hangi alandan geliyorsa, o alandaki regülasyon blokajları tedavi edilmeli.
  Fiziksel bedenimizle ilgili bir ağrı hatalığın ana sebebi zihinsel yada ruhsal regülasyon blokajlarından kaynaklanabilir. Aynı şekilde zihinsel bir problemin deposu da ruhsal yada bedensel blokajlardan oluşabilir. Bazen üç alanda birden bekletme vardır.
  **Regülasyon blokajı, vücudun kendini yaşatmak ve kurtarmak için kullandığı bir sigorta sistemidir.

Şifa Sende İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yazarın hem hekim olması hem de kuantum ile ilgilenmesi takdire- şayan fakat bir kaç şey benim doğrum değildi, chakralardan elektromanyatik alan olarak bahsetmesi, oysa “ENERJİ MERKEZLERİ” olarak yazılması gerekliydi diye düşünüyorum. Elekromanyetik alan olarak nitelendirmesi ihtiyaç duyulan şey “AURA” ve Üçüncü göz çakrası, “HIPOFIZ BEZI” değil “EPIFIZ BEZI” ve solar plexus (pleksus) çakrası salgı bezi yeri “PANKREAS” değil “MIDE”, taç çakrası da bebeklerde sonradan kapanan,” BINGILDAK.” (kayaaa0464)

Mutlaka okunmalı .iki ciltlik bir kitap .sıhhatli ve rahat hayata devam etmenin şartlarını hastalıkların kaynaklarını konu alıyor.Fazlaca faydalandım her insana tavsiye edilir (Nurten Ulaba)

Gerçek bir tıp doktorundan, ruhunuzdaki ve bedeninizdeki iyileşme enerjisini keşfediyorsunuz. Sağlığımızı, kilomuzu iyi mi koruruz, vücudu hasta eden temel nedenler… 1)Asitlenmeden kurtulmak için yenmesi ihtiyaç duyulan gıdalar…
2)Hastalıkların deposu olan duygusal çatışmalar…
Bu ikisini oldukça güzel tane tane anlatmış.
Teşekkürler Erhan Hocam… (ilknrn kalemi)

Şifa Sende PDF indirme linki var mı?

Erhan Özer – Şifa Sende kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Şifa Sende PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Erhan Özer Kimdir?

Şifa Sende kitabının yazarı Dr. Erhan Özer, kendi yaşam hikâyesini de samimi bir anlatımla kendi kitabında “Hayat Hikayem “ başlığı altında ilk bölümde anlatmış. 1959 senesinde Aksaray’da doğan Özer, halen tedavi uyguladığı hastalarında uyguladığı bütüncül tıp anlayışına, yaşamında aşama aşama yaşadıkları ile ulaşmış. Babası da hekim olduğundan hastalar ile pozitif kontakt oluşturmayı babasından öğrenmiş. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirmesinden sonrasında bazı hastaların kalan ömrü süresince ilaçlarla yaşaması gerektiği fikrine alışamamış ve hem bu mevzuyu hem de sebebi bilinmeyen mevzuları sorgulamaya, araştırmaya başlamış. 1983’de mecburi hizmetini yapmış olduğu Isparta-Senirkent-Esendere mevkiinde köy doktorluğunda mühim tecrübeler kazanmış. Daha sonrasında uzmanlığını anestezi alanında yapmış. O dönemlerde hedefini kronik ağrılar ve kronik hastalıklar olarak belirlemiş. En son olarak, halen uyguladığı üç alanda (duygu, fikir, fizyolojik gövde) beraber tedavi ile frekans tedavisi uygulamalarına geçmiş ve kalıcı iyileşmelerde oldukça pozitif yönde adımlar atmış.

Erhan Özer Kitapları – Eserleri

• Şifa Sende
• Şifa Sende 2 – İçimizdeki Hekim
• Kendin Ol!

Erhan Özer Alıntıları – Sözleri

• ” Yaradan mükemmeldir fakat mükemmeliyetçi değildir….” (Şifa Sende)
• Egolar büyük, isterse sevgi veriyor, istemezse vermiyor, dolayısıyla insan hayal kırıklığına uğruyor, kaotik durumlar yaşıyor, kalbi kırılıyor. O süre da kalbini kapatıyor, daha doğrusu o kalbi ” önlemli açma” yoluna gidiyor. (Şifa Sende)
• Yaşam sevincimizin azalması, hayata güvensizlikten doğar. Hayata güvensizlik ise kendimize olan güvensizliği yansıtır. Şu sebeple yaşam bizlere yanlızca bir ayna işlevi görür. (Kendin Ol!)
• Hayatın temel taşı enerji ve enformasyondur. (Şifa Sende 2 – İçimizdeki Hekim)
• Genel düşüncenin aksine kemik erimesini önlemek için kullanılan kalsiyumun ana deposu süt ve süt ürünleri değildir.
  Sütün ham maddesi olan yeşilliktir ( ot vs. )
  İnekler, koyunlar yada keçiler süt oluşumu için doğadaki otları kullanırlar. Biz insanoğlu ise hazırlanmış kalsiyum deposunu kullanmayı tercih ediyoruz. Tıpkı kalsiyum hapı almak şeklinde…
  Buraya kadar her şey kulağa hoş gelse de, birçok insanoğlunun hayvansal sütlere karşı intoleransı vardır. Bu şeklinde hallerde alınan süt sindirilemediğinden vücudumuz tarafınca kullanılamaz.
  Problem burada!
  Alınan süt ürünlerinin asidik olması ve vücudumuz tarafınca intolerans sebebiyle kullanılamaması sonucu tamponlama devreye girer. Oluşan asidin nötralizasyonu için bu sefer -kendi kalsiyum depolarımız- kullanılır. Bu durumda süt tüketimine bağlı kemik erimesi gelişmiş olur. (Şifa Sende)
• Beyin , sinir sistemi ve göz haricinde tüm organlar programlı , zamanlı şekilde yenilenir .
  .
  .
  . (Kendin Ol!)
• Kendimizi sevgiye kapattıkça evrensel bütünlükten koparız. (Şifa Sende)
• Kendin olmak istedigin kisi ol baskasinin gormek istedigi şahıs değil. (Kendin Ol!)
• Tartışmanın yaşandığı bir ortamda beklemiş sürahideki suyu içmeyin, içirmeyin. Su kayıt aleti gibidir, her türlü frekansı kaydeder.
  .
  .
  . (Kendin Ol!)
• “Tek çareniz ona buna değil, evrene güvenmek…” (Şifa Sende)
• Birincil elektronmanyatik alanımızın rezonansa girmiş olduğu renk kırmızıdır. Kubullenememe ve güvenememe şeklinde problemler olduğunda kırmızı renge ihtiyacımız daha da artar. Ya da kendimizi gizlemek için siyahı tercih ederiz. Hatta siyah olan her şeye bayılırız. Tüm kiyafetlerimiz siyah olmuş, farkına varmayız. (Şifa Sende)
• Ancak insan dediğimizde beş dakika düşünmemiz gerekir. Tarih insanların yapmış olduğu vahşetlerle dolu. Kendi olmayıp sevgi enerjisini dışarıdan temin etmek zorunda kalan ve bunun için karşısındaki insanoğlunun zaaflarını kullanan bir insana iyi mi güvenebilirsin? Şu anda yaşadığımız global krizlerin, tabiat kirliliğinin, hayvan katilinin deposu insanoğlu değil mi? (Kendin Ol!)
• Tahsil esnasında çektiğimiz acılar ve sıkıntılar bir tek yol gösterici , ceza değil. (Kendin Ol!)
• Değişimden korkmamamız gerekir bu dünyadan farkındalık haricinde götürebileceğimiz hiçbir şey yok (Kendin Ol!)
• Kaktüs bitkisinin aşırı sıcak ve aşırı soğuk ortama, susuzluğa dayanıklı olması ve zor koşullara karşın senede bigün görkemli bir çiçek açmasıydı onu, garip, kıymetli ve hususi kılan. (Şifa Sende)
• “Gemi limanda kalamaz, açık denize yelken açmak gerekiyor…” (Şifa Sende)
• Her şey bir titreşimden ibaret ve en yüksek frekans SEVGİDİR… (Şifa Sende 2 – İçimizdeki Hekim)
• Ruh olmadan gövde etkinlik gösteremez. Ruh hiçbir süre ölmez bir tek ruhsal dünyaya geçiş gerçekleşir .Bu nedenle ölüm gerçeği bir tek fizyolojik gövde tarafındadır. RUH BEDENİ DEĞİL , BEDEN RUHU TERK EDER.
  .
  .
  . (Kendin Ol!)
• “Ve hepimiz hak etmiş olduğu yaşamı yaşıyor….” (Şifa Sende)
• Beynimizle devamlı evrensel bağlantıda olan tüm sistem, yoğun enerji kayıplarına niçin olabilecek ruhsal, zihinsel yada bedesel çözümsüzlüklere karşı, enerji kaybını önlemek için regülasyon blokajları oluşturur.
  Bedensel blokajlar
  Zihinsel blokajlar
  Ruhsal blokajlar
  Hastalıkları deposu hangi alandan geliyorsa, o alandaki regülasyon blokajları tedavi edilmeli.
  Fiziksel bedenimizle ilgili bir ağrı hatalığın ana sebebi zihinsel yada ruhsal regülasyon blokajlarından kaynaklanabilir. Aynı şekilde zihinsel bir problemin deposu da ruhsal yada bedensel blokajlardan oluşabilir. Bazen üç alanda birden bekletme vardır.
  **Regülasyon blokajı, vücudun kendini yaşatmak ve kurtarmak için kullandığı bir sigorta sistemidir. (Şifa Sende)