Eğitim

Simirna Cinayetleri: Düello – Suphi Varım Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Simirna Cinayetleri: Düello – Suphi Varım Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Simirna Cinayetleri: Düello kimin eseri? Simirna Cinayetleri: Düello kitabının yazarı kimdir? Simirna Cinayetleri: Düello konusu ve anafikri nedir? Simirna Cinayetleri: Düello kitabı ne konu alıyor? Simirna Cinayetleri: Düello PDF indirme linki var mı? Simirna Cinayetleri: Düello kitabının yazarı Suphi Varım kimdir? İşte Simirna Cinayetleri: Düello kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Suphi Varım

Yayın Evi: Dedalus Yayınları

İSBN: 9786054708031

Sayfa Sayısı: 262


Simirna Cinayetleri: Düello Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Simirna Cinayetleri Düello Suphi Varım Tuhaf şeyler oluyor! Ardı ardına esrarengiz cinayetler! Açıklanması güç ilişkiler! Hepsi bir yumak benzer biçimde! Hatta olayların tamamının on dokuzuncu yüzyılın sonlarında geçmesine karşın, hepsinin kökleri Ortaçağ’da. Tapınak Şövalyeleri ve Gül Haçlıları karışıyor her şeye. Hem de nerede? Deniz kokan İzmir’in karanlık sokaklarında! Ortalıkta faytonlar, kupa otomobilleri koşuşturuyor! Bu cinayetlerin yazarı Suphi Varım, esrarengiz kelimelerle kanınızda dolaşmaya artık başlamış, usul usul zihninizi de ele geçiriyor. Yapacak bir şey yok, siz de onun dedektifinin peşinden… Soluk soluğa! Aman dikkat!


Simirna Cinayetleri: Düello Alıntıları – Sözleri

  • Gerçek gömü, insanoğlunun aşka düştüğü hanımdır.
  • “Evet Simirna’da her şey masallardaki benzer biçimde gerçekleşir. Bir gün fırtına vardır, ertesi gün güneş. Tıpkı insan yaşamı benzer biçimde…”
  • Yüzlerindeki eleme cinayetin yarattığı korku izleri karışıyordu.
  • Gerçek gömü, insanoğlunun aşka düştüğü hanımdır.
  • “Hayatın süresince savaşacaksın,” dedi. “Sadece harp alanlarındaki düşmana karşı değil, kendi içindeki düşmana karşı da! En zor harp budur. İyi ve olgun bir insan olacaksın.”
  • Sezgi gücünün yüksek olduğuna inanıyordu genç hanım. Nedense bu gücü hep negatif vakalar üstünde yoğunlaşıyordu.
  • Bu kentte nefes aldıkça tekrardan doğan benzer biçimde oluyorum. Fırtına , yağmur ve kabaran dalgalar bile daha değişik burada.
  • Gerçeğe erişebilmek için insan, doğayı ve kendisini iyi tanımalıdır. Gözlemlediklerini ve ruhunda hissettiklerini deneyimlemelidir. Gerçeğe sadece bu şekilde ulaşabilir.


Simirna Cinayetleri: Düello İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Gerçekten sürükleyici görkemli bir polisiye roman.. Ben bir izmir’li olarak büyük keyif aldım ve izmir’in 1800’lü yıllarını yaşadım Zihni’mde… Dedektifin peşinden gidip merakla bi solukta okuyacağınız bir kitap…görkemli (MneGnyATMACA)

Dikkat spoiler ihtiva eder.
Oldukça güzel bir Osmanlı süreci polisiyesi. Simirna, şu demek oluyor ki İzmir’de Ronald Morgan isminde bir kazıbilimci yaşamaktadır ve Anna isminde bir hanımla evlenmek istemektedir. Bir gün yakından tanımış olduğu Charles Williams’ın evine bir davete gider sadece o akşam Charles öldürülür. Koleksiyoncu olan Charles’ın bası kıymetli eserlerinin yüzünden öldürülmüş olduğu düşünülür. Ve cinayetler durmaksızın devam eder. Yıldız İstihbarat Teşkilatı’dan Rıza Kerim, Kolağası Tevfik Bey ve pek oldukça isim daha öldürülür. Simirna kozmopolis bir yerdir. İçinde Ernest Malcolm benzer biçimde Amerikalılar, Sofia Dobrev benzer biçimde Bulgarlar, Gernhard benzer biçimde Almanlar, Alain benzer biçimde Fransızlar, Mario benzer biçimde İtalyanlar ve Kosta benzer biçimde Rumlar bulunmaktadır. Hepsi de Tapınak Şövalyeleri’nden kalma bir kılıç ve cinayetle ilgili benzer biçimde durmaktadır. Ancak cinayetlerin sebebi farklıdır. Katil kimdir? Katili araştırırken pek oldukça kez ölüm tehlikesi atlatan Ronald bu işten sağ salim kurtulabilecek midir? Keyifle bir solukta okunan bir roman. (Serdar Poirot)

Polisiye severlerin sevmiş olarak okuyacağı bir kitap diye düşünüyorum.Yazar İzmir’li olduğundan hikayeleri İzmir’de geçiyor.kitabı okurken bir taraftan katilin kim bulunduğunu sorguluyorsunuz,öteki taraftan da eski izmir mahallerinde gezintiye çıkıyorsunuz. (Barış)


Simirna Cinayetleri: Düello PDF indirme linki var mı?


Suphi Varım – Simirna Cinayetleri: Düello kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Simirna Cinayetleri: Düello PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Suphi Varım Kimdir?

Suphi Varım’ın çocukluğu, İzmir’in beton ormanına dönüşmediği yıllarda, sokak aralarında ve arsalarda Çelik Bilek, Tom Miks, Kaptan Swing ve Zagor olarak geçti. Demek ki hayal gücü varlıklı bir çocuktu. Ailesi mahalle arasındaki iki kattan oluşan evi bırakıp devrin modernleşme simgesi apartmanlardan birine taşınınca Kulver Kalesi’nden ve Darkwood Ormanı’ndan kopan minik Suphi, beton blokların içinde ne yapacağını şaşırdı, hüzünlendi. Yerli TV dizilerindeki ifadeler benzer biçimde oldu fakat yönetim edin artık. Ne de olsa kahramanımız, anası ve anneannesiyle beraber Yumurcak, Sezercik ve Ayşecik türü acıklı filmlere pek sık giderdi.

O yıllarda mahalle kitapçısında rastlantı eseri Agatha Christie’nin ‘Ölümün Sıcak Eli’ romanını buldu; okur okumaz da polisiyenin büyüsüne tutuldu. Christie’yi Mickey Spillaneler, Maurice Leblanclar, Carter Dicksonlar, falan filanlar takip etti. Türk Sanat Müziği sanatçıları işe hep Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde başladıklarını söylerler ya, bizimki de bu polisiye ustalarının rahle-i tedrisatından geçerek yola çıktı.

Kolej’de kendi kafasındaki dostlarıyla gizli saklı bir dedektiflik bürosu kurup apartman olmayı bekleyen metruk evlere girmeye, dedektifçilik oynamaya başladı. Bu arada açıklayalım ki dersleri tepetaklak gidiyordu. Ne yapsın? Ansiklopedi, polisiye, Rokambol, Fantoma hikâyeleri, çizgi roman okumak, Türklerin Anadolu’yu fethinden ve havuz problemlerinden daha cazip geliyordu ona.

Zaman geçti ve genç Suphi Varım, artık Suphi Bey oldu. Senelerce ustalaşmış yönetici olarak çalıştı. Yüksek lisansını ve doktorasını tamamlayıp iktisat âlimleri arasına katıldı. Hatta bir üniversitede destek doçent olup ders bile verdi. Bu yoğunluk içinde Nezihe’ye kocalık, Sedef’e babalık etmeye çalıştı. Derken, tarihî an geldi ve Suphi Bey, kırk dokuz yaşlarının baharında Tekaüt Suphi Beyliğe terfi etti. Çocukluk düşlerinin eşliğinde tam gaz polisiye yazmaya koyuldu. Yazar Suphi olarak kendini o minik Suphi benzer biçimde hissediyor artık.


Suphi Varım Kitapları – Eserleri

  • Karanlıkta İki Ceset
  • Simirna Kızılı
  • Simirna Cinayetleri: Düello
  • Kabus
  • Sokratis’in Oyunları
  • Sokratis Ölülerin Peşinde
  • Thule Büyücüsü
  • Sokratis ve Cinler
  • Simirna Cinayetleri 3
  • Karanlığımın Kızıl Geçidi
  • Sokratis Ölüler Şehrinde
  • Sokratis ve Siyahlı Kadın
  • Sokratis ve Sisteki Gölgeler
  • Sokratis ve Kılıç Ustası
  • Sokratis ve Yatır
  • Dedektif Çırağı
  • Kurgu Tarih


Suphi Varım Alıntıları – Sözleri

  • sinirlerimiz oldukça bozuk. (Kabus)
  • “Kimi insan, herhalde itilip kakılanı seyretmekten zevk alıyor.” (Karanlığımın Kızıl Geçidi)
  • “Demek bu işler yazıldığı gibi kolay olmuyor. Her insan yazabilir. Ama yazdıklarını eyleme geçirmek, herkesin harcı olmasa gerek.” (Kurgu Tarih)
  • Kimden şüpheleneceğini şaşırdı… (Sokratis Ölülerin Peşinde)
  • Ağlayıp sızlanmanın yararı yok. Hayat bitmedi. Yaşamını cehenneme çevirme. (Sokratis’in Oyunları)
  • “Önemli değil . Sevgin yeter.” (Simirna Cinayetleri 3)
  • “Türkiye için yeni bir tarih kurgulamıştım. Daha doğrusu bu işi Marat’la beraber yapmıştık. Bu kurgu tarihte Rusya ile yapılan iki savaş, üç askeri darbe, toplumsal dengesizliklerin neden olduğu bir iç savaş, kitlesel fuhuş, ahlaki çöküntü, devlet kurumlarında yozlaşma, Sygon istilası gibi olaylar vardı. Bunu konuşmalar ve özel ders kitaplarıyla çocukların beyinlerine yerleştirdik. İçsel eğitim, uykularda bile devam etti. Büyüyü, sihiri, hipnotizmayı, telepatiyi öğrettik. Daha önceden yeraltında tarikatın hücrelerini oluşturmuştuk. Eğitimi burada yapıyorduk. Yaşam yerimizdi orası. Bu çocuklar yıllar boyunca dışarıya çıkmadılar. Dünyayı ve Türkiye’yi bizim kurgu tarihimizden öğrendiler.”
    Soluğumu tutmuş dinliyordum. Bu anlatılanlara inanmak oldukça zordu. Ama başka çarem yoktu galiba. Adam devam etti:
    “Sonra çocuklar büyüdüler. Genç kızlar ve erkekler oldular. Onları birbirleriyle evlendirdik, sağlıklı çocuklar doğurmalarını sağladık. O çocukları da aynı kurgu tarihle yetiştirdik. Böylece fiziksel yapıları farklı ama bilgileri, dünya görüşleri ve ruhsal yapıları aynı bir toplum yarattık. Dikkat et. Topluluk demiyorum, toplum diyorum.” (Kurgu Tarih)
  • Başınızın çaresine bakıp derhal ortadan kaybolun. (Kabus)
  • Bu kentte nefes aldıkça tekrardan doğan benzer biçimde oluyorum. Fırtına , yağmur ve kabaran dalgalar bile daha değişik burada. (Simirna Cinayetleri: Düello)
  • “Düşünceli bakışlarında hüzün gördü komiser.” (Karanlığımın Kızıl Geçidi)
  • Geçimimi sağlayabilmek için para kazanmam gerekiyordu. (Kabus)
  • “Bu ülkede kimsenin ideali olamaz. Yukarıdan birileri idealleri belirler, bizim de onlara uymamız istenir. Onların ideallerine uyalım diye de bizim soytarımız olmayı kabul ederler. Onların bütün sorumluluğu, iyi bir soytarı olmaktır. Bizim sorumluluğumuz ise en iyi soytarıyı seçmektir.” (Kurgu Tarih)
  • “Bu bir tarikat numarası. Yıllardan beri bir arada yaşıyorlar. Kim bilir, nasıl homojen bir yöntemle eğitiliyorlar? İnanç sistemi hepsinde aynı. Homojen inanç sistemi, homojen eğitim yöntemi. Grup bilincinin yoğun olduğunu dikkate almamız gerekiyor. Telepatik güçleri de gelişmiş olmalı. Sonuçta yıllardan beri birlikte olmanın yarattığı ruhsal güç var. O ruhsal güç, nasıl şekillendirildi acaba? Böylece bir etki alanı yaratıp kendi düşüncelerini telepati yoluyla başkalarına aktarabilirler. Güçlerin birleştirilmesi ve aktarılması yani.” (Kurgu Tarih)
  • Tüm hanımefendiler cehennemde yanacak, ben de cennetten keyifle izleyeceğim. (Sokratis Ölülerin Peşinde)
  • “Cemaat, askerin omzuna içtenlikle vurup yol verince aynı dini paylaşıyorlar diye bir işgalciye yakınlık göstermelerini garipsedi Sergey.” (Karanlığımın Kızıl Geçidi)
  • Yüzlerindeki eleme cinayetin yarattığı korku izleri karışıyordu. (Simirna Cinayetleri: Düello)
  • Keyifle süregelen bigün, dehşetle sona ermek üzereydi. (Sokratis Ölülerin Peşinde)
  • “Ben kalan borçlarımı iyi mi ödeyeceğimi düşünmekten uyuyamıyorum…” (Kabus)
  • Bu bizim için bir vatandaşlık göreviydi. Zira Devlet, seyircilerin katılmış olduğu yarışmaların, demokrasiyi geliştireceğini söylüyordu. Anayasaya bu mevzuda hususi madde konulmuştu. Biz de buna uyuyorduk. Bir gün çocuklarımız olursa onları ustalaşmış yarışmacı yapmayı düşünüyorduk. Bu nedenle onları, bebekliklerinden itibaren yarışmacı olmaya yönlendirebilmek için geceleri televizyonun karşısından ayrılmıyorduk. (Kurgu Tarih)
  • Yine daima olduğu benzer biçimde, diktatörlüğün erdemlerinden, siyasal partilerin gereksizliğinden ve kendisine itaat etmenin anayasadan bile mühim olduğundan bahsetti. (Kurgu Tarih)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş