Eğitim

Su Mitosları – Deniz Gezgin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Su Mitosları – Deniz Gezgin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Su Mitosları kimin eseri? Su Mitosları kitabının yazarı kimdir? Su Mitosları konusu ve anafikri nedir? Su Mitosları kitabı ne konu alıyor? Su Mitosları PDF indirme linki var mı? Su Mitosları kitabının yazarı Deniz Gezgin kimdir? İşte Su Mitosları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Deniz Gezgin

Yayın Evi: Sel Yayınları

İSBN: 9789755703800

Sayfa Sayısı: 136


Su Mitosları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Mitolojide su, yaratılışın ayrılmaz bir parçasıdır. Çeşitli kültürlerin mitoslarında birbirinden değişik özelliklere haiz olsalar da başlangıçta yalnızca su olduğu ve ilk canlıların bu su vasıtasıyla yaratıldığı kabul edilir.

Su yaşamın deposudur, yaşam veren, can verendir; sadece su hem de yıkan, yok eden, boğan ve cana kıyan ezici bir güçtür.

Bu emek verme suyun mitolojideki dolayısıyla insan yaşamındaki önemini vurgulamak için hazırlanmıştır.

Kitapta yer edinen Yunan, Mısır, Japon, Kuzey Avrupa, İran, Hitit, Cenup Amerika Mitolojis şeklinde kültürlerin mitosları suya değişik kültürlerde atfedilen değerlerin gözlenmesi açısından kaynak oluşturmaktadır. Bugün yeryüzündeki su kaynaklarının tükenme noktasına gelmesi, tabiat ananın insan yaşamı için sunmuş olduğu nimetlerin hor kullanılması “birilerini” kızdırmış olacak ki günümüzde dünya yakın bir “tufan” beklemeye koyuldu.

Gelinen bu nokta doğayla daha doğru ilişki kurabilmek için mitolojiyi kaynak edinmek bir deva değilse de bir yol olabilir.

(Arka Kapak)


Su Mitosları Alıntıları – Sözleri

  • Aphrodite’nin kusursuz çıplaklığının bir ölümlü tarafınca görülmesi
    yasaktı. Aphrodite aşığı Ares ‘le seviştikten sonrasında vücudunu berrak sularda tazelerken Apollon ‘un oğlu Erymanthos onu görmüş oldu. Tanrıça Erymanthos’u bu suçu işlediği için kör etti. Apollon da oğlunu kör etmiş olduğu için Aphrodite’den intikam aldı ve tanrıçanın oldukca sevilmiş olduğu Adonis’i bir yabandomuzunun darbesiyle öldürttü.
  • Theromodon (Terme Çayı)
    Karadeniz’in cenup kıyılarında kısaca Pontus-Auxinus’da bugün Çarşamba ve Ünye olarak malum yerlerin içinde yer edinen sahile Theromodon adı veriliyordu. Burası savaşçı hanım topluluğu Amazonların vatanı olarak kabul edilmektedir. Herakles, kendisine verilen on iki görevden birisi olan Amazonlarla burada çarpışmış ve kraliçeleri Hippolyte’yi katletmişti. Savaş tanrısı Ares’in kraliçe Hippolyte’ye armağan etmiş olduğu kıymetli kemer böylece Herakles’in eline geçmişti.
    Su Mitosları – Deniz Gezgin
  • Yunan mitolojisinin kendini beğenmişliğiyle nam salmış kahramanı Narkissos tanrı Kephisos ile bir su perisi Liriope’nin oğlu olarak dünyaya gelmişti. Annesinin tanrı olmayışı onun ölümsüz olmasına engel olmuştu. Ancak O doğduğunda, bir bilici, ailesine Narkissos ‘un kendi yüzünü asla görmediği takdirde oldukca uzun bir yaşam süreceğini söylemişti. Narkissos yakışıklı ve kibirli bir gençti. Aşka inancı yoktu ve aşk tuzağına düşenlerin akılsız bulunduğunu düşünüyordu. Bu sebeple kendisine aşık olan perilerle acımasızca alay ediyor, hiçbir şekilde yüz vermiyordu. Günlerden bigün genç ve güzeller güzeli bir peri olan Ekho, Narkissos’un esrarengiz yüzünü görmüş oldu ve tüm periler şeklinde ona aşık oldu. Ancak ne yazık ki Echo da ötekiler şeklinde aşkına karşılık
    alamadı, hatta düşmüş olduğu durum yüzünden alaya alındı. Bu acıyla kimselerle konuşmaz, ormanda gezmez, şarkı bile söylemesi imkansız olmuştu. Karşılıksız aşkından eriyip muma dönen zavallı güzel peri, sonunda tamamen eridi ve tüm güzelliğini kısaca bedenini yitirdi. Ondan geriye bir tek inilti halindeki sesi kaldı. Echo’nun çekmiş olduğu bu ıstırap sonunda, tüm periler toplanıp Narkissos’a haddini bildirecek ve güzel arkadaşları Echo’nun öcünü alacak bir yol düşündüler. İntikamlarını alabilmeleri için onlara yardım edecek güçte tek şahıs vardı: öç tanrıçası Nemesis. Tanrıça Nemesis duydukları karşısında, kızlara hak
    verdi ve derhal bir plan yapmış oldu. O gün Narkissos ava çıkmıştı ve oldukca yorulup
    bir pınar başına dinlenmeye çekildi. Su içmek için pınara eğildiğinde durgun suya yansıyan bir yüz ona bakıyordu. Narkissos kusursuz güzellikteki bu yüze o anda aşık oldu. Narkissos, suyun üzerine yansıyan yüze bakmaktan kendini alamıyordu. Böylece geceler, günler, haftalar geçti. Narkissos, sonunda sudaki aksine baka baka öldü. Onun öldüğü yerde açan hoş kokulu çiçeğe kendini beğenmiş kahramanın adı olan Narkissos (Nergis) denildi.
  • Tantalos, en eski İzmir’ in (Tantalis) kurucusu olan kahramandır. Zeus ve
    Pluto’nun oğlu olan Tantalos tanrıların her şeyi bilebileceklerine kuşkuyla
    bakıyordu. Bir gün tanrıların bilgilerini sınamak için bir plan icra eden Tantalos, kendi öz oğlu olan Pelops’u keserek öldürmüş ve onun etinden yiyecek
    yaparak tanrıların sofrasına sunmuştu. Tüm tanrılar bu alçak numarayı farkına varmış bir tek Tanrıça Demeler aklı ölüler ülkesine kaçırılan kızı Persephone ‘de olduğundan dalgınlığa düşerek yemeğe uzanmış ve Pelops’un bir omzunu yemişti. Zeus derhal bu oyuna bir son vererek fildişinden yapmış olduğu parçayı Pelops’un noksan omzunun yerine takmış ve delikanlıyı diriltmişti. Tantalos ise küstahlığının bedelini ağır bir cezayla ödemişti. Cehenneme gönderilen Tantalos burada bir suyun kenarında, dalları meyvelerin ağırlığından
    sarkan ağaçların yanma kondu. Ancak Tantalos suya uzandığında sular, dallara uzandığında meyveler ondan geriye çekiliyorlardı. Tantalos’un yanı başındaki nimetlere karşın yaşamış olduğu açlık ve susuzluk sonsuza dek çekeceği bu cezayla sürdü. Tantalos işkencesi, işkencelerin en beteri olarak kabul
    edilmiş ve daha pek oldukca ağır işkence Tantalos işkencesi olarak hikayeleştirilmişti. Bugün İngilizce’de oldukca isteyip elde edememe durumunu özetleyen tantalise fiili buradan kaynaklanmıştır.
  • Echo ve Narkissos
    Yunan mitolojisinin kendini beğenmişliği ile nam salmış kahramanı Narkissos tanrı Kephisos ile bir su perisi Liriope’nin oğlu olarak dünyaya gelmişti. Annesinin tanrı olmayışı onun ölümsüz olmasına engel olmuştu. Ancak o da olduğunda, bir bilici, ailesine Narkissos’un kendi yüzünü asla görmediği takdirde oldukca uzun bir yaşam süreceğini söylemişti. Narkissos yakışıklı ve kibirli bir gençti. Aşka inancı yoktu ve aşk tuzağına düşenlerin akılsız bulunduğunu düşünüyordu. Bu sebeple kendisine aşık olan perilerle acımasızca alay ediyor, hiçbir şekilde yüz vermiyordu. Günlerden bigün genç ve güzeller güzeli bir peri olan Echo, Narkissos’un esrarengiz yüzünü görmüş oldu ve tüm periler şeklinde ona aşık oldu. Ancak ne yazık ki Echo da ötekiler şeklinde aşkına karşılık alamadı, hatta düşmüş olduğu durum yüzünden alaya alındı. Bu acıyla kimselerle konuşmaz, ormanda gezmez, şarkı bile söylemesi imkansız olmuştu. Karşılıksız aşkından eriyip muma dönen zavallı güzel peri, sonunda tamamen eridi ve tüm güzelliğini kısaca bedenini yitirdi. Ondan geriye bir tek inilti halindeki sesi kaldı. Echo’nun çekmiş olduğu bu ıstırap sonunda, tüm periler toplanıp Narkissos’a haddini bildirecek ve güzel arkadaşları Echo’nun öcünü alacak bir yol düşündüler. İntikamlarını alabilmeleri için onlara yardım edecek güçte tek şahıs vardı: öç tanrısı Nemesis. Tanrıça Nemesis duydukları karşısında, kızlara hak verdi ve derhal bir plan yapmış oldu. O gün Narkissos ava çıkmıştı ve oldukca yorulup bir pınarbaşına dinlenmeye çekildi. Su içmek için pınara eğildiğinde durgun suya yansıyan bir yüz ona bakıyordu. Narkissos kusursuz güzellikteki bu yüze o anda aşık oldu. Narkissos, suyun üzerine yansıyan yüze bakmaktan kendini alamıyordu. Böylece geceler, günler, haftalar geçti. Narkissos, sonunda sudaki aksine baka baka öldü. Onun öldüğü yerde açan hoş kokulu çiçeğe kendini beğenmiş kahramanın adı olan Narkissos (Nergis) denildi.
    Su Mitosları – Deniz Gezgin
  • Dünyayı taşıyan balık simgesi Türk mitolojisinde yaygın olarak görülür.
  • Kaşgarlı Mahmud, Divanu Lugat-it Türk adlı eserinde bu taştan söz etmiştir. Yat adını verdiği bu taşın, Yağma ülkesinde yaşayan Türkler tarafınca yağmur yağdırma amaçlı kullanıldığını özetleyen Mahmud, bizzat kendisinin tanık olduğu bir vakası da anlatmıştır.
  • Büyükbalığım’a


Su Mitosları İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Benim şeklinde mitolojiye ilgi duyuyorsanız, rehber durumunda bir kitap.
Suyun mitolojide de yaratılışın ayrılmaz bir parçası olduğu çeşitli kültürlerde (Yunan ve Roma, Mısır, Türk, Mezopotamya, Çin, Hint, İran vs) çeşitli efsaneler ve hikayeler ile beraber birbirinden bağımsız ve kısa kısa anlatılıyor. Doğa ile kurmamız ihtiyaç duyulan ilişkiden ve bu bağlamda suyun öneminden de bahsediyor.
Hikayeler enteresan, mitolojiyi seviyorsanız okuyun derim.
Yazarın, Su Mitosları harici aynı seride Bitki Mitosları ve Hayvan Mitosları adlı kitapları da mevcut. Okuma listeme ekledim bile… (Hasret)

Tufanlar Tufanlar: Bitki Mitosları’nı beğendikten sonrasında buna da bir bakayım demiştim. Bilmediğim bir oldukca ırmak, dere, göl mitosu öğrenmiş oldum. Rafine ve sıhhatli bilgiler. Güzeldi. (Mustafa Merthan Merdoğlu)

Merak Edenlere…: Beklentilerim altında kaldı. İsminin karşılığını aslına bakarsak içermekte, açıkcası bu mitosların kültürler de devam edip etmediği, etti ise iyi mi yola devam etmiş olduğu şeklinde bağlantılar bekledim. Fakat basit bir halde mitoslar bağlantısız bir halde anlatılmış. Ama bu bağlantıları aramak isteyenlere bir kaynak olabilir, bu niçin ile göz ardı edilmemelidir. (Emrah Arabacı)


Su Mitosları PDF indirme linki var mı?


Deniz Gezgin – Su Mitosları kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Su Mitosları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Deniz Gezgin Kimdir?

1981’de, İstanbul’da hayata merhaba dedi. On yaşlarında ailesiyle İzmir’e taşındı. Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümünde lisans eğitimini tamamladıktan kısa süre sonrasında Çeşme Dalyanköy’e yerleşti. Kültür zamanı ve mitoloji üstüne çalışan yazarın bu alanda yayımlanmış kitapları (Bitki Mitosları, Sel, 2007; Hayvan Mitosları, Sel, 2007; Su Mitosları, Sel, 2009) ve yazıları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra çeşitli mecmua ve seçkilerde öyküleriyle yer almıştır. Şimdilerde Metro Gastro dergisi için kültür zamanı temalı makaleler ve Psikeart dergisine öyküler yazmaktadır. Ahraz yazarın ilk romanıdır.


Deniz Gezgin Kitapları – Eserleri

  • Ahraz
  • YerKuşAğı
  • Bitki Mitosları
  • Hayvan Mitosları
  • Su Mitosları
  • Doğa Defteri – Kuşlar


Deniz Gezgin Alıntıları – Sözleri

  • Ya tanrı da ahrazsa?
    Öyleyse içimizden geçenleri duyuyordur demek. (Ahraz)
  • ”…hayal gücü doğaüstüdür.” (YerKuşAğı)
  • Hepsi boş bu işlerin…seni bana yabancı icra eden ne var ise boşa,kuleler dikiyorlar boyuna,askerler diziyorlar karşılıklı,neymiş sizin taraf bizim taraf…O kulelerin arkasında hepimiz birbirini yiyor,set de çeksen,araya derya deniz de sığdırsan fark etmez pişmemiş süt emmişiz tamamımız hiçbir şey bulamazsak kendi kendimizi yeriz. (Ahraz)
  • Devedikeni, Hristiyanlıkta günah ve İsa’nın ıstırabını simgeleyen bir bitkidir. Bunun yanı sıra kanaatkarlık ve kindarlığı da temsil etmiş olduğu bilinmektedir. (Bitki Mitosları)
  • Tantalos, en eski İzmir’ in (Tantalis) kurucusu olan kahramandır. Zeus ve
    Pluto’nun oğlu olan Tantalos tanrıların her şeyi bilebileceklerine kuşkuyla
    bakıyordu. Bir gün tanrıların bilgilerini sınamak için bir plan icra eden Tantalos, kendi öz oğlu olan Pelops’u keserek öldürmüş ve onun etinden yiyecek
    yaparak tanrıların sofrasına sunmuştu. Tüm tanrılar bu alçak numarayı farkına varmış bir tek Tanrıça Demeler aklı ölüler ülkesine kaçırılan kızı Persephone ‘de olduğundan dalgınlığa düşerek yemeğe uzanmış ve Pelops’un bir omzunu yemişti. Zeus derhal bu oyuna bir son vererek fildişinden yapmış olduğu parçayı Pelops’un noksan omzunun yerine takmış ve delikanlıyı diriltmişti. Tantalos ise küstahlığının bedelini ağır bir cezayla ödemişti. Cehenneme gönderilen Tantalos burada bir suyun kenarında, dalları meyvelerin ağırlığından
    sarkan ağaçların yanma kondu. Ancak Tantalos suya uzandığında sular, dallara uzandığında meyveler ondan geriye çekiliyorlardı. Tantalos’un yanı başındaki nimetlere karşın yaşamış olduğu açlık ve susuzluk sonsuza dek çekeceği bu cezayla sürdü. Tantalos işkencesi, işkencelerin en beteri olarak kabul
    edilmiş ve daha pek oldukca ağır işkence Tantalos işkencesi olarak hikayeleştirilmişti. Bugün İngilizce’de oldukca isteyip elde edememe durumunu özetleyen tantalise fiili buradan kaynaklanmıştır. (Su Mitosları)
  • Echo ve Narkissos
    Yunan mitolojisinin kendini beğenmişliği ile nam salmış kahramanı Narkissos tanrı Kephisos ile bir su perisi Liriope’nin oğlu olarak dünyaya gelmişti. Annesinin tanrı olmayışı onun ölümsüz olmasına engel olmuştu. Ancak o da olduğunda, bir bilici, ailesine Narkissos’un kendi yüzünü asla görmediği takdirde oldukca uzun bir yaşam süreceğini söylemişti. Narkissos yakışıklı ve kibirli bir gençti. Aşka inancı yoktu ve aşk tuzağına düşenlerin akılsız bulunduğunu düşünüyordu. Bu sebeple kendisine aşık olan perilerle acımasızca alay ediyor, hiçbir şekilde yüz vermiyordu. Günlerden bigün genç ve güzeller güzeli bir peri olan Echo, Narkissos’un esrarengiz yüzünü görmüş oldu ve tüm periler şeklinde ona aşık oldu. Ancak ne yazık ki Echo da ötekiler şeklinde aşkına karşılık alamadı, hatta düşmüş olduğu durum yüzünden alaya alındı. Bu acıyla kimselerle konuşmaz, ormanda gezmez, şarkı bile söylemesi imkansız olmuştu. Karşılıksız aşkından eriyip muma dönen zavallı güzel peri, sonunda tamamen eridi ve tüm güzelliğini kısaca bedenini yitirdi. Ondan geriye bir tek inilti halindeki sesi kaldı. Echo’nun çekmiş olduğu bu ıstırap sonunda, tüm periler toplanıp Narkissos’a haddini bildirecek ve güzel arkadaşları Echo’nun öcünü alacak bir yol düşündüler. İntikamlarını alabilmeleri için onlara yardım edecek güçte tek şahıs vardı: öç tanrısı Nemesis. Tanrıça Nemesis duydukları karşısında, kızlara hak verdi ve derhal bir plan yapmış oldu. O gün Narkissos ava çıkmıştı ve oldukca yorulup bir pınarbaşına dinlenmeye çekildi. Su içmek için pınara eğildiğinde durgun suya yansıyan bir yüz ona bakıyordu. Narkissos kusursuz güzellikteki bu yüze o anda aşık oldu. Narkissos, suyun üzerine yansıyan yüze bakmaktan kendini alamıyordu. Böylece geceler, günler, haftalar geçti. Narkissos, sonunda sudaki aksine baka baka öldü. Onun öldüğü yerde açan hoş kokulu çiçeğe kendini beğenmiş kahramanın adı olan Narkissos (Nergis) denildi.
    Su Mitosları – Deniz Gezgin (Su Mitosları)
  • Kuran-ı Kerim’de Nur Suresinde zeytin şu şekilde geçmektedir; “Allah göklerin veyerin nurudur. o ‘onu nu­runu temsili içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, do­ğuya da, batıya da nisbet edilemeyen kutsal bir ağaçtan, kısaca zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı, neredeyse, kendisine ateş değ­mese dahi ışık verir. (Bu,) nur üzerine nurdur. . .” (Nur Suresi 35. ayet). (Bitki Mitosları)
  • Her uyanış, bir unutuştu. (Ahraz)
  • Büyükbalığım’a (Su Mitosları)
  • ”…dünya bir yere gitmiyor. Tarihöncesinden bir adım kıpırdamış değil, dönüyor lakin ilerlemiyor.” (YerKuşAğı)
  • Bahar kuşunu ilk gören bileğindeki ipi çözecek. Suyun, rüzgârın, yaprağın, tozunda bir sesi olduğu bolluktan bilinecek. Kırlangıçotlarının sarı sütle dolduğu mevsimde, ota adını veren kuş, yavrusunun gözünü onun sütüyle yıkayıp dünyaya açıyor şimdi. Haşhaşlar çiçeklendi, fırtınalar baş döndürüyor. Yaz uykusu, bu etrafı dolaşan. Canlıları unutuşa yatırıyor. Bu yüzden rüzgârları tozlu, yağmurları çamurlu. Ancak bundan sonrasında, öldü sandığımız ne var ise tek tek dirilecek. (Doğa Defteri – Kuşlar)
  • Unutmak sağ çıkmaktı. (Ahraz)
  • Kaşgarlı Mahmud, Divanu Lugat-it Türk adlı eserinde bu taştan söz etmiştir. Yat adını verdiği bu taşın, Yağma ülkesinde yaşayan Türkler tarafınca yağmur yağdırma amaçlı kullanıldığını özetleyen Mahmud, bizzat kendisinin tanık olduğu bir vakası da anlatmıştır. (Su Mitosları)
  • Apollon çok usta bir ok atıcısıydı. Eros ok atma talimleri yaparken Apollon onu küçük gö­rerek alay etmişti. Eros buna içer­leyerek Apollon’un yüreğine im­kansız bir aşk saldı. Böylece Apollon, ırmak tanrı Peneios’un kızı Daphne’ye aşık oldu. Ancak güzel nympha Apollon’la beraber olmak istemiyordu. Apollon ken­disini yakalamasın diye dağa kaç­tı. Ancak yakalanacağını anlayın­ca babasına kendisini başka bir şeye dönüştürmesi için yalvardı. Böylece Peneios kızı Daphne’yi, Apollon tam yakalayacakken bir defne ağacına dönüştürdü. Defne ağacı aşkına karşılık bulamayan Apollon’a adandı.. (Bitki Mitosları)
  • Peygamber Muhammed fareye ufak fahişe anlamına gelen fehuşe adını vermiştir. Bu sebepten olsa gerek rüyada fare görmek ahlaksızlığa işaret etmekteydi. (Hayvan Mitosları)
  • Oysa o kulaklarıyla dahi değil bilgisiyle duyuyordu, unutamadığıyla, nereye gitse bununla beraber götüreceği bilinciyle, açık gözleriyle. (YerKuşAğı)
  • Aphrodite’nin kusursuz çıplaklığının bir ölümlü tarafınca görülmesi
    yasaktı. Aphrodite aşığı Ares ‘le seviştikten sonrasında vücudunu berrak sularda tazelerken Apollon ‘un oğlu Erymanthos onu görmüş oldu. Tanrıça Erymanthos’u bu suçu işlediği için kör etti. Apollon da oğlunu kör etmiş olduğu için Aphrodite’den intikam aldı ve tanrıçanın oldukca sevilmiş olduğu Adonis’i bir yabandomuzunun darbesiyle öldürttü. (Su Mitosları)
  • Belki de ömründe ilk kez rüya görüyordu; parıldayan yaldızlı bir kâğıt örtüyordu her şeyi. (Ahraz)
  • Dünyayı taşıyan balık simgesi Türk mitolojisinde yaygın olarak görülür. (Su Mitosları)
  • ”…bazı sözcükler vardır ilaç şeklinde örter yarayı…” (Ahraz)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş