Kitap Künyesi

Yazar: İlknur Birdal

Yayın Evi: Mortena Yayınları

İSBN: 9786058353992

Sayfa Sayısı: 448

Tadımlık Aşk Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Bir dünya inatlaşma ve çekişme, bir o kadar büyük bir aşk ancak bu kadar güzel ve eğlenceli bir şekilde yansıtılabilir.”

Zeynep Saraç, Bir Parça Masal, Ceylan ve Nar Çiçeği kitaplarının yazarı

“Tadımlık Aşk, damağınızda tadına asla doyulmaz bir lezzet bırakacak…” Aslıhan Akagöz, Çirkin Güzel, Senden Bebek isterim kitaplarının yazarı

“Romantik bakışmalar, heyecanlı buluşmalar, kalpte kelebekler, mide de oluşan kördüğümler… Sonrası evlilik, balayı ve cicim ayları…”

Dinçer ve Burçak Soysal çifti süratli bir flörtün arkasından, soluğu nikâh masasında almışlardı. Aşkın o tatlı heyecanı yerini dinginliğe bıraktığında, birbirlerine zıt olan karakterleri ortaya çıktı.

Ve her şey problem olmaya başladı.

“Bir kadın mutfağa girmekten neden nefret eder? Bu kadar ayakkabıyla bir cinayet mi planlıyor? Ve nasıl bu kadar dağınık olmayı başarabiliyor?”

“Bir adam nasıl bu kadar düzen hastası olabilir? İşinden başka hiçbir şey düşünmez mi? O kravatları mezara mı götürecek?” Bir kravat ve ayakkabı ne kadar problem olabilirdi ki?

“Tek sorun kravatlar.”

“Bence ayakkabılar.”

“Hepsini çöpe atmak istiyorum.”

“Ayakkabıları mı?”

“Hayır, sevgilim, kravatlarını…”

Evlilik aşkı öldürüyor mu? Cevabı ararken birazcık eğlenmeye ne dersiniz?

Tadımlık Aşk Alıntıları – Sözleri

• Sen, benim gerçekleşmeyecek düşümdün fakat gerçekleştin. Gönlüne bir kez düştükten sonrasında oradan düşmemem gerekir.
• “Sen, benim gerçekleşmeyecek düşümdün fakat gerçekleştin. Gönlüne bir kez düştükten sonrasında oradan düşmemem gerekir. Beni oraya yapıştırmalısın, Dinçer, eğer ben düşersem sen de düşersin.”
• “Madem çekip gitmek istiyorsun ne var ne yoksa boşaltalım ortalığa. Ayrılmaya hep meraklıydın aslına bakarsan değil mi? Sen beni bu şekilde mi seviyorsun Allah aşkına? Neden elimi defasında bırakan sen oluyorsun, söylesene bana?”
• “Aklıma sen geldin,” dedim ve anlaması için sustum.
• “Hayırdır Dinçer Bey, niçin aradınız gece gece?” Allah’ım… Bir haftada bana söylenmesini bile özlemiştim. Gözlerimi kapattım ve sesini yudum yudum içe bilmeyi diledim. Yanımdayken beni deli eden o çenebaz halleri bile burnumda tütüyordu.
• “Madem çekip gitmek istiyorsun ne var ne yoksa boşaltalım ortalığa. Ayrılmaya hep meraklıydın aslına bakarsan değil mi? Sen beni bu şekilde mi seviyorsun Allah aşkına? Neden elimi defasında bırakan sen oluyorsun, söylesene bana?”
  “Sana sarılırsam düşmem,bir yanı hep gülmeye hazır dudaklarına baksam asla üzülmem, gözlerine sevdayla dalarsam kırılmam sandım. Düştüm, üzüldüm, kırıldım Dinçer. Beni paramparça etmekle kalmadın, her parçamı ayrı kuytulara attın. Bana sırtını dönen ilk sendin…”
• “Sana sarılırsam düşmem,bir yanı hep gülmeye hazır dudaklarına baksam asla üzülmem, gözlerine sevdayla dalarsam kırılmam sandım. Düştüm, üzüldüm, kırıldım Dinçer. Beni paramparça etmekle kalmadın, her parçamı ayrı kuytulara attın. Bana sırtını dönen ilk sendin…”
• “Geldin, tekrar da gitmedin işte!” dedim hasret dolu bir sesle. Aklıma, yüreğime, evime gelmiş, tekrar da gitmemişti işte…
• “Dudaklarıma bir parça aşk çalmıştı ve ben, o aşkın esiri olmuştum. Onun tarafınca sevilmek gururumu öylesine okşamıştı ki adeta körleşmiştim. Yetinmeyi bilmemiş, daha fazlasını istemiştim. Yazık ki aşkımızın ömürlük değil tadımlık bulunduğunu evlendikten kısa bir süre sonrasında keşfetmiştim. “
• Bazen büyümek için incinmek kaçınılmaz oluyordu.

Tadımlık Aşk İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitabı okurken hem keyif aldım, hem eğlendim, hem de bazı şeyleri sorguladım. Alelacele aşkların ve evliliklerin gerçekçi sadece gülünç bir halde anlatılmasıydı.
Kitabın Romantik komedide daha doyulmaz bir lezzete ulaştığını söyleyebilirim.
Konusuna erişince; Bir yapım şirketinin patronu olan Dinçer ve asistanımız Burçak arasındaki aşk sonunda düğünle noktalandı. Ama aslen öykü yeni başlıyordu. Evliliklerinin ilk 3 aylık “cicim ayları” sonrası baş gösteren problemler… İki inatçı keçi. Kıskanç, despot, istediğini devamlı yaptırmak isteyen bir koca ve onun bir oda dolusu kravatları ? . Diğer tarafta gene kıskanç, inatçı, komut kipi konuşan kocasını oldukca güzel sinirlendirmeyi başaran huysuz, bir o denli manyak ve deli ayakkabı tutkunu bir karı.
Kitap Burçak ve Dinçer’in iç sesleri ile anlatılıyor bizlere. Aslında biz okuyunca didişmelerine karşın ikisinin sevgisini görebiliyoruz.
Ama sevgilerini fark edene kadar ayrılık onları yakalıyor.
İyi okumalar…. (Persephone)

Dili oldukca akıcı ve mevzu klişenin haricinde olsa da bence kitabın iki temel sıkıntısı vardı. İlki, hanımla adam arasındaki saygı bir kez yitirilince ilişkiyi toparlamak mümkün değildir. Çiftin ilk yedi bölümdeki fikir ve davranışları bence sonrasında dönüşecek hiçbir ilişki düzeyine ikna edemeyecekti beni. İkincisi, yazar hanım kadının başına yıkılmaya çalışılan adam-toplumsal görevi fazlasıyla hevesle üstlenmiş görünüyor. Kabullenmenin haricinde okuyana da neredeyse deklare ediyor. Kendi hazzı doğal olarak fakat benim kitabı okumayı bırakmam için kafi. İnanmadım. Sevmedim. Devamında bana değişik bir çizgi çizemeyeceğini anladığımdan okumaya da gerek görmedim. (Diyen Gitti)

Bu kitabı daha okumadan beğeneceğimi hissediyordum, nitekim öyleki oldu. Dili de konusu da oldukça güzeldi. Ama kravat ve ayakkabı mevzusunun fazla abartıldığını düşünüyorum; daha doğrusu kitabı okurken problem yok, bir iki yer haricinde ve doğal Burçak’ın ikide bir: “Kravat manyağı.” demesi haricinde abartıldığı kadar mevzuları geçmiyor. Birde kitap direkt evlilikle başlıyor ve biz, evlilik önceki hallerini karakterlerin hatırlamalarıyla, geçmişe anlık giderek okuyoruz; bu durum kimi zaman beni rahatsız etti: Ya özetlemek gerekirse o kısımlar anlatıp evliliğe sonradan girilseydi ya da geçmişe giderek değil de, iç ses kısımlarına özetlemek gerekirse yedirilseydi. Kitapta anlatılmak istenen mevzu hoşuma gitti. Gereksiz gurur ve üstünlük duygusu, bir şeyleri anlatmak yerine anlaşılmayı beklemek ve sorunların üstüne gitmek, düzeltmeye çalışmak yerine kaçmak, bazı şeylerin kıymetini geri plana atmak, asla kaybetmeyecekmiş benzer biçimde yaşamak; bunlar süper ötesi işlenmişti ki… Aile oluşturmak kolay değildir; sevgiyi, saygıyı yitirmemek, mutlu olmak, mutlu etmek ve hep ‘bir’ olmak…
.
Dinçer ve Burçak, aşkın o heyecanına kapılıp fazla süre geçmeden evlenirler. Başta her şey güzeldir fakat sonrasında gelen vakalar silsilesiyle her an bir problem olmaya adım atar ve aşk, geri planda yeniden hatırlamayı bekler.
Burçak ve Dinçer karakterinin birbirini severken, birbirlerini kırmaktan çekinmeyerek neredeyse her an didişmesine tanıklık ediyoruz. Hep bi’ inatlaşma, altta kalmama uğraşı ve bunun yanında karşı taraftan sevgi ve ilgi bekleme, kısacası hep karşı taraftan bekleme, bazı şeyleri hep gözardı etme… Bir ilişkide sevgi ve saygı hep ön planda olmalıdır, sevgiyi, ilgiyi göstermekten çekinilmemelidir. Iki karakterin de sevgisini hissediyoruz fakat birbirlerine karşı bu durumda bir çok süre geri planda kalıyor. Ikisi de hatalıydı bana nazaran. Sonuç olarak bir şeyleri düzeltme fırsatını değerlendirebilmiş olmaları güzeldi. Akıcı, güzel bir kitaptı. (Senag)

Tadımlık Aşk PDF indirme linki var mı?

İlknur Birdal – Tadımlık Aşk kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Tadımlık Aşk PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İlknur Birdal Kimdir?

İlknur Birdal Kitapları – Eserleri

• Satılık – Sen Benim Başıma Gelen En Güzel Yanlıştın
• Karanlığın Külleri
• Tadımlık Aşk

İlknur Birdal Alıntıları – Sözleri

• “Sen, benim gerçekleşmeyecek düşümdün fakat gerçekleştin. Gönlüne bir kez düştükten sonrasında oradan düşmemem gerekir. Beni oraya yapıştırmalısın, Dinçer, eğer ben düşersem sen de düşersin.” (Tadımlık Aşk)
• Hayatlar değişik, yaşamlar değişik
  Kimse aynı yoldan, aynı ayakkabıyla geçmiyor.
  Aynı taşa takılıp, düşmüyor kimse
  Yeniden aynı duyguyla, kalkmıyor ayağa
  Birini yargılamak için ;
  Yaşamak gerekir. (Satılık – Sen Benim Başıma Gelen En Güzel Yanlıştın)
• “Dudaklarıma bir parça aşk çalmıştı ve ben, o aşkın esiri olmuştum. Onun tarafınca sevilmek gururumu öylesine okşamıştı ki adeta körleşmiştim. Yetinmeyi bilmemiş, daha fazlasını istemiştim. Yazık ki aşkımızın ömürlük değil tadımlık bulunduğunu evlendikten kısa bir süre sonrasında keşfetmiştim. ” (Tadımlık Aşk)
• Özgürlüğü içime çekmekti dileğim… (Satılık – Sen Benim Başıma Gelen En Güzel Yanlıştın)
• “Madem çekip gitmek istiyorsun ne var ne yoksa boşaltalım ortalığa. Ayrılmaya hep meraklıydın aslına bakarsan değil mi? Sen beni bu şekilde mi seviyorsun Allah aşkına? Neden elimi defasında bırakan sen oluyorsun, söylesene bana?”
  “Sana sarılırsam düşmem,bir yanı hep gülmeye hazır dudaklarına baksam asla üzülmem, gözlerine sevdayla dalarsam kırılmam sandım. Düştüm, üzüldüm, kırıldım Dinçer. Beni paramparça etmekle kalmadın, her parçamı ayrı kuytulara attın. Bana sırtını dönen ilk sendin…” (Tadımlık Aşk)
• Sen, benim gerçekleşmeyecek düşümdün fakat gerçekleştin. Gönlüne bir kez düştükten sonrasında oradan düşmemem gerekir. (Tadımlık Aşk)
• Yüreğim atmayı bıraktığı anda
  Yeniden seninle atmasını sevdim. (Satılık – Sen Benim Başıma Gelen En Güzel Yanlıştın)
• Oysa hiçbir şey görünmüş olduğu benzer biçimde değil… Sessiz çığlıkları benzer biçimde… (Karanlığın Külleri)
• Gözyaşları niçin şeffaftır bilir misin? Bundan dolayı tüm renklerini kalbine yükler. Şeffaflaşır ve yalnızca acısını akıtır gözbebeklerinden. (Karanlığın Külleri)
• Kırgınım
  Konuştuğum sözler kadar
  Sustuğum cümleler kadar.
  Kime yada neye bulunduğunu mühim değil
  Sen kadar, senin kadar… (Satılık – Sen Benim Başıma Gelen En Güzel Yanlıştın)
• “En güzel mutluluklar, acıyla yoğrulduktan sonrasında gelir.” (Satılık – Sen Benim Başıma Gelen En Güzel Yanlıştın)
• “Hayırdır Dinçer Bey, niçin aradınız gece gece?” Allah’ım… Bir haftada bana söylenmesini bile özlemiştim. Gözlerimi kapattım ve sesini yudum yudum içe bilmeyi diledim. Yanımdayken beni deli eden o çenebaz halleri bile burnumda tütüyordu. (Tadımlık Aşk)
• “Madem çekip gitmek istiyorsun ne var ne yoksa boşaltalım ortalığa. Ayrılmaya hep meraklıydın aslına bakarsan değil mi? Sen beni bu şekilde mi seviyorsun Allah aşkına? Neden elimi defasında bırakan sen oluyorsun, söylesene bana?” (Tadımlık Aşk)
• “Geldin, tekrar da gitmedin işte!” dedim hasret dolu bir sesle. Aklıma, yüreğime, evime gelmiş, tekrar da gitmemişti işte… (Tadımlık Aşk)
• Başka türlü sevmesini bilseydik keşke!
  Kırmadan, dağıtmadan örnek olarak oldukca acıtmadan…. (Karanlığın Külleri)
• “Aklıma sen geldin,” dedim ve anlaması için sustum. (Tadımlık Aşk)
• “Sana sarılırsam düşmem,bir yanı hep gülmeye hazır dudaklarına baksam asla üzülmem, gözlerine sevdayla dalarsam kırılmam sandım. Düştüm, üzüldüm, kırıldım Dinçer. Beni paramparça etmekle kalmadın, her parçamı ayrı kuytulara attın. Bana sırtını dönen ilk sendin…” (Tadımlık Aşk)
• ” Duyuyor musun ,
  Sana yalvaran çığlıklarımı?
  Sesim sağır ediyor mu kulaklarını?
  Beni idrak etmek gelmiyor mu içinden?
  Duyuyor musun?
  Kimseye ulaşamayan davet mı?
  Duymuyorsun…
  Canın yanmıyor mu benim benzer biçimde ,
  Mesela ölmeyi düşünüyor musun
  Benim düşündüğüm benzer biçimde,
  Vicdanin rahat etmesin sevgili
  Bundan dolayı ben, Allah a havale ettim seni!” (Satılık – Sen Benim Başıma Gelen En Güzel Yanlıştın)
• Bazen büyümek için incinmek kaçınılmaz oluyordu. (Tadımlık Aşk)
• Bazen içimizdeki zehir en olmadık zamanda akardı dışarıya . Kanatarak, yaralayarak, parçalayarak… (Satılık – Sen Benim Başıma Gelen En Güzel Yanlıştın)