Eğitim

Takıntılar – Oğuz Tan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Takıntılar – Oğuz Tan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Takıntılar kimin eseri? Takıntılar kitabının yazarı kimdir? Takıntılar konusu ve anafikri nedir? Takıntılar kitabı ne konu alıyor? Takıntılar PDF indirme linki var mı? Takıntılar kitabının yazarı Oğuz Tan kimdir? İşte Takıntılar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Oğuz Tan

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9799752630048

Sayfa Sayısı: 224


Takıntılar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Gündelik hayatta kimi vakit o şekilde takıntılarla boğuşuruz ki, bir noktadan sonrasında bayağı hayatımızı yaşamak bile güçleşmeye adım atar. Temizlik takıntısından hastalık takıntısına, dini takıntılardan biriktirme takıntısına kadar çeşitli takıntı türüyle boğuşan insanoğlu bir çok vakit bunun bir hastalık bulunduğunun bilincinde bile değildir.

Üstelik, insanoğlunun yaşamını derinden etkileyen bu hastalığın temelde biyolojik bir sorundan kaynaklandığı ve zannedildiği kadar da ender olmadığı azca malum gerçeklerden. Bu yüzden, takıntı hastalığının tedavi edilebildiğini görmek, hastaların sağlıklarına kavuşmaları yolunda fazlaca mühim bir adım.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Oğuz Tan, hastalarının gerçek yaşam öykülerinden yola çıkarak yazdığı bu kitapta, birçok kişinin kendine bile itiraf etmekten çekindiği bu hastalığın örneklerini ve tedavi yöntemlerini olay incelemeleri üstünden yazınsal ve mizahi bir üslupla konu alıyor.


Takıntılar Alıntıları – Sözleri

  • Ama her takıntılı, ağaca bakarken ormanı gözden çıkarır.
  • …Yoksa takıntılı insan da masayı, örtüyü, vazoyu düşünmek değil; yaşamın güzelliklerini yaşamak ister.
  • Günümüzde bile okuma yazmayı öğrenip sonrasında unutan insanlara rastlarız. Şu sebeple okuyacak materyal, yazacak bahane bulamamışlardır ömürleri süresince.
  • Nitekim kendisine zarar vermekten kaygı duyan takıntılıların çekmiş olduğu acı, başkalarına zarar vermekten korkanların duyduğu acı kadar büyük değildir.
  • Ama her takıntılı, ağaca bakarken ormanı gözden kaçırır.
  • Kafa bozuk plak benzer biçimde takılır kalır aynı yerde.


Takıntılar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Vaka örneklerini okurken birazcık sıkıldım fakat kitabın geri kalan kısmını asla sıkılmadan okudum, fazlaca akıcıydı. Takıntıların sebeplerini, tedavi yöntemlerini güzel anlatmış fakat takıntıları olan insanların kitabı okurken zorlanacağını düşünüyorum. (Revşan)

Örnek vakalar ve üstüne söylenebilecekler olarak giden mükemmel bir kitap.
Bir psikoloji kitabına, ve yazarının bir tabip olmasına baktığımızda kitap beklediğimden fazlaca daha akıcıydı. Dili, tıp bilimine aşina olmayanların da anlayabileceği şekildeydi. Her bir olay örneği, merak uyandırıcıydı, bazıları kendimizden bazıları çevremizden tanık olduğumuz hareketlerin, sebepsiz de sansak aslen beynimizin bir yerinden bizlere gelen bir komutla gerçekleştiğini konu alıyor.
Çizgilere basmamak, ütüyü fişte mi bıraktım, lambayı 2 kere açıp kapatmalıyım benzer biçimde küçük takıntıların, ilerlediklerinde kişilerin hayatlarını iyi mi denetim ettiğini, ve beynin de tıpkı böbrek benzer biçimde, boğazınızın şişmesi benzer biçimde hasta olabileceğini, güzel bir üslupla güzel örneklerle konu alıyor. (Merve Özden)

Psikolojiye ilgim olduğu bir dönem almıştım rafta öylece duruyordu yarım bırakmıştım geçen hafta yeniden başladım ve sonunda bitirdim gerçek yaşamdan hikayeler olması güzel birazcık fazla bilimsel bir kitaptı. Beni fena etkiledi bu kitap sonrası ruhsal olarak etkilendim ve her şeyi devamlı denetim etmeye başladım. Tedavi şekilleri de anlatılıyor. Psikiyatrist mesleğine ilgisi olanların okumasını tavsiye ettiğim bir kitap. Benim benzer biçimde aslına bakarsan birazcık takıntılı insanların okumasını pek önermiyorum. (Mert Tezcan)


Takıntılar PDF indirme linki var mı?


Oğuz Tan – Takıntılar kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Takıntılar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Oğuz Tan Kimdir?

1969 senesinde İstanbul’da dünyaya geldi. 1994’te İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Kütahya’da pratisyen doktor olarak çalıştı. Psikiyatri ihtisasını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tamamladı.

Tıp yayıncılığıyla uğraştı. Çeşitli bilimsel yayınlara imza atmasının yanı sıra fazlaca sayıda tıbbi yazı ve kitabın Türkçe’ye kazandırılmasına çevirmen ve editör olarak katkıda bulunmuş oldu. Halen Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi’nde psikiyatri uzmanı olarak vazife yapıyor. İngilizce biliyor. Bilim zamanı, edebiyat ve Türk müziğine ilgi duyuyor. Evli ve iki çocuk babası.


Oğuz Tan Kitapları – Eserleri

  • Takıntılar
  • Depresyon
  • Korkacak Ne Var!


Oğuz Tan Alıntıları – Sözleri

  • Düşünceleri denetlemek mümkündür. Duygular da düşünceler sonucunda oluştuğu için, onlar da denetim edilebilir. (Korkacak Ne Var!)
  • Kılı kırk yaran, ince eleyip sık dokuyan, el attıkları her işi kusursuz hayata geçirmeye çalışan insanoğlu daha sık depresyona girerler. Şu sebeple bu insanların kafası sürekli meşguldur. (Depresyon)
  • Freud’un bilime getirmiş olduğu en büyük yenilik şuydu: İnsanın şu andaki ruhsal durumu, yaşamının erken dönemlerinde yaşamış olduğu fakat hatırlamadığı vakalara bağlı olabilirdi. Korkan insan korkmuş olduğu şeyden niçin korktuğunu çoğu zaman bilmez. İşte Freud bu bilinmeyen, hatırlanmayan kökenleri araştırıyordu. Bunun için de rüyaları anlattırıp çözmeye çalışıyor, ve özgür çağrışım benzer biçimde yöntemlere başvuruyor, günlük dünyadaki rahat dil sürçmelerinden, minik unutkanlıklardan anlam çıkarmaya çalışıyordu. Freud’a gore her şeyin anlamı vardı, hayatta hiçbir şey tesadüfi değildi. (Korkacak Ne Var!)
  • Gerçek korku, bizi ne vakit harekete geçmemiz gerektiği mevzusunda uyarır, bu anlamda bir tür uyarandır. Fobiler ise bizleri kısıtlar, engeller ve mantıkdışı tepkiler duymamıza sebep olur. Fobide yaşanmış olan korku hissi iyice aşırılaşır. Korku duygusu zihinde adım atar, yaşanmış olan vakayla beraber duygusal tepki açığa çıkar ve benzer durumlara yönelik yoğun bir endişeye dönüşür. Fobik tepkiler çoğu zaman çocuklukta öğrenilir. Bununla birlikte yaşamın herhangi bir döneminde de görülmeye başlayabilir. (Korkacak Ne Var!)
  • Ama her takıntılı, ağaca bakarken ormanı gözden çıkarır. (Takıntılar)
  • Kafa bozuk plak benzer biçimde takılır kalır aynı yerde. (Takıntılar)
  • …Yoksa takıntılı insan da masayı, örtüyü, vazoyu düşünmek değil; yaşamın güzelliklerini yaşamak ister. (Takıntılar)
  • Kendimi devamlı fena sezmek… O şekilde alıştım ki buna. Bir şeye üzülmem, durup dururken moralimi bozmam o şekilde kolay ki. (Depresyon)
  • “Kendin yen, güçlü ol,“ gibi öğütlerse, zaten değersizlik duyguları taşıyan hastanın kendisini iyice yetersiz hissetmesine yol açar. (Depresyon)
  • Korkunun somutlaştırılması, onunla başa çıkma gücünü artırabilen bir durumdur. (Korkacak Ne Var!)
  • “normal seviyede korku” insanı tehlikelere karşı sakınan, zorluklarla başa çıkmasını elde eden, yaşamını sürdürmesini temin eden bir duygudur. “Aşırı korku” ise tam tersine hayata intibakımızı zorlaştıran bir durumdur. Hatta “korku hastalığından mustarip kişilerde, ortada gerçek bir çekince yokken aşırı korku ortaya çıkar. (Korkacak Ne Var!)
  • İçlerindeki karamsar ses, kendilerini merhametsizce eleştirir. (Depresyon)
  • Hayattan zevk alamama hali, depresyon ağırlaştıkça, hayata katlanamama haline dönüşür, yaşam zevk veren bir şey olmaktan çıkar, bir acı deposu haline gelir. Artık hayata devam etmenin bir saniyesi bile işkencedir. Ve depresyondayken saniyeler geçmek bilmez, yüzyıl benzer biçimde uzar gider. (Depresyon)
  • Depresyonun verdiği ruhi ıstırap o denli büyüktür ki, hasta fiziki acıyı hissetmez bile. (Depresyon)
  • Sağlıklı bir insana doğan güneş, yağan yağmur, güzel bir film, gülünç bir fıkra mutluluk duygusu verir. Ama depresyondaki şahıs bu mutluluk duygusunu, yaşama sevincini pek hissedemez. Hayat ona boş ve anlam ifade etmeyen gelir. (Depresyon)
  • Ama görülen, yaşanmış olan, öğrenilen her şey, unutulsa bile insanda iz bırakıyordu. (Korkacak Ne Var!)
  • Nitekim kendisine zarar vermekten kaygı duyan takıntılıların çekmiş olduğu acı, başkalarına zarar vermekten korkanların duyduğu acı kadar büyük değildir. (Takıntılar)
  • Aynı şeyi düşünüp duran kişinin “zihni geviş getirmektedir.“ (Depresyon)
  • Sosyal fobi benzer biçimde bozukluklarda yaşanmış olan kaygıların, kişinin çocukluk yaşantılarına bağlı olarak ortaya çıkan çarpık kendilik algısının etkisiyle oluştuğu düşünülür. Sosyal ortamlardan korkmanın sebebi, kişinin her an hata yapma riskinin olduğuna, toplumdaki öteki insanlardan daha fazlaca hata yaptığına inanmasıdır. Sosyal fobik şahıs, gerçekte fazlaca hata icra eden bir insan değildir. Hatta muhtemelen başkalarından daha azca hata yapıyordur. Böylesi durumlarda, bireysel ve grup müzikle tedavi etkinlikleri, bozulmuş kendilik algısını düzeltmede etkili olur. Bunun için şarkı söyleme ve müzik aleti çalma faaliyetleri en etkili yöntemlerdendir. (Korkacak Ne Var!)
  • Günümüzde bile okuma yazmayı öğrenip sonrasında unutan insanlara rastlarız. Şu sebeple okuyacak materyal, yazacak bahane bulamamışlardır ömürleri süresince. (Takıntılar)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş