Tohumun Hikayesi kimin eseri? Tohumun Hikayesi kitabının yazarı kimdir? Tohumun Hikayesi konusu ve anafikri nedir? Tohumun Hikayesi kitabı ne konu alıyor? Tohumun Hikayesi PDF indirme linki var mı? Tohumun Hikayesi kitabının yazarı Vandana Shiva kimdir? İşte Tohumun Hikayesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Vandana Shiva

Çevirmen: Ayşe Caner

Yayın Evi: Yeni İnsan Yayınevi

İSBN: 9789752498822

Sayfa Sayısı: 96

Tohumun Hikayesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Vandana Shiva, dünyadaki tüm minik köylülerin en sadık dostudur. Kariyerini elinin tersiyle bir kenara iterek, tüm bildiklerini onlar için vakfetmeye söz vermiştir. Hindistan’dan başlayarak nerede minik köylü lehine bir hareket var ise, orada hazır bulunmuştur. Onlara detayları ile destek olmuş, varlığıyla kol kanat germiştir. Vandana Shiva pelerini olmayan bir kahramandır. Tohumun Hikayesi, küçüklere tohumun ne işe yaradığını, onu iyi mi korumamız gerektiğinizi sadeleştirilmiş bir üslupla anlatırken, büyüklere ise tohuma haiz çıkma ve gelecek kuşaklara onun kıymetini anlatıp aktarma görevini veriyor. “Tohumları korumak ve çoğaltmak, onları değerli bir miras olarak çocuklarımıza, torunlarımıza bırakmak ve özgürce değiş tokuş etmek insanların en temel hakkı ve yaşam güvencesidir.” diyor Vandana Shiva. Bu kitap, herkesi yaşanılabilir bir dünya için küçük da olsa katkı halletmeye ve çözüm bulmaya çağrı ediyor. Tohumun Hikayesi hem küçüklere hem büyüklere yazılmış bir kitaptır. Tıpkı dünyanın başka yerlerinde olduğu şeklinde, vatanımızda de geleneksel ziraat yok ediliyor. Atalık tohumlarımız azalıyor ve kayboluyor. Tohumun Hikayesi işte bu gidişata dikkat çekmek ve küçüklere moral vermek için yazıldı. Tohumumuz yoksa geleceğimiz de yok. Tohumuna ve geleceğine haiz çık! Yazar Hakkında:Vandana ShivaVandaha Shiva, dünyaca tanınan bir çevre aktivisti, ekoloji düşünütü ve araştırmacıdır. Hindistan’da doğan Shiva, geleneksel tarımın ve naturel tohumların yok olmasına yol açan sorunlarla savaşım etmiş ve bu mevzulara karşı kampanyalar düzenlemiştir. Shiva yerli tohumların kullanılmasından ve korunmasından ne kadar yana ise; bir o denli da tabiatın tahribine, kimyasal uygulamalara ve yapaylığa karşıdır.

Tohumun Hikayesi Alıntıları – Sözleri

• Unutmayın ki rutubet, tohumu mahveder.
• Navdanya’nın tohum bankalarından söz ettiğimizde aklınıza para bankası gelmesin. Bizim zırhlı kapılarımız, dev gibi çelik kasalarımız
  ve güvenlik elemanlarımız yok! Aksine renkli ve dost canlısı kütüphanelerimiz var.
  Bankalarımızı “tohum kütüphaneleri” olarak adlandırmamızın sebebi de budur. Şundan dolayı bu bankalardan ödünç tohum alırsınız ve yetişen
  bitkiden tohum elde ettiğinizde de geri getirirsiniz. Tohum bankalarına girerken ayakkabılarımızı çıkarırız. Şundan dolayı burası bizim için mukaddes, saygı gösterilmesi ihtiyaç duyulan yerlerdir.
  Bankalardaki kasalar yerine, bizde saksılar ve vazolar var. Bitkilerin türleri ve özellikleri (orn. kuraklığa, su taşkınlarına dayanıklılık ) etiketle-
  rinde yazılıdır. Minik ve mütevazı bu bankaların kıymeti ise paha biçilemez.
  Şundan dolayı her biri yüzlerce aileyi beslemeye kafi gelecek kadar tohum saklar.
• Çokuluslu sirketler için tohum özgürlüğü bir sorundur.
  Çözüm ise: Onu köleleştirmek, bir çeşit
  diktatörlüğe bağımlı hale getirmektir.
  Tohum diktatörlüğü, tohumları düşünce
  hakkı haline getiren patentler yardımıyla kurulur. Bu da ciftçilerin onları serbestçe kullanmalarını yasaklar.
• Dünya bizlere hep beraber paylaşmamız ihtiyaç duyulan değerler sunuyor . Bu değerleri ziyan etmemeli, aksine özenle kullanıp şükranla geri vermeliyiz.
• “En büyük günah, korunması ihtiyaç duyulan tohumları yemektir.”
• Yeryüzünün ve yaşayan tüm canlıların iyiliği için toprağı korumak görevimizdir. Toprak bir neslin geçmişi ve geleceğidir.
• Bana nazaran yaşam formlarını patentlemek ve suya el koyup satmak insan türünün ilerlediğini değil gerilediğini gösteriyor. Hersey daha iyiye değil,kötüye gidiyor.
• Tohum, yaşamın başlangıcı ve deposudur. Tohum, yaşamın her alanında bolluğu, bereketi ve kendini ifade etme eğilimini temsil eder.
• Gerçek şu ki, tek bir tür yetiştirmek daha çok kaynak tüketerek daha azca ürün sağlar. Bu da çevreyi yok edet ve nüfusu yoksullaştırır.
• Dünya bizlere hep beraber paylaşmamız ihtiyaç duyulan değerler sunuyor.Bu değerleri bu değerleri ziyan etmemeli,aksine özenle kullanıp şükranla geri vermeliyiz.

Tohumun Hikayesi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

*Spoiler içerebilir!
Bir yer düşünün… Dünyadaki tüm bitkilerin tohumlarının bulunmuş olduğu bir yer… Gidip buradan tohum alıyor, onu çoğaltıyor ve yeniden tohum elde ederek aldığınız yere teslim ediyorsunuz. Yalnız bu tohumlar genetiği değiştirilmiş tohumlar değil. Onu belirteyim. Böylece sıhhatli ve organik gıda ve çiçekler, ağaçlar yetiştirmiş oluyorsunuz. “Siz toprağa ne verirseniz onu alıyorsunuz, toprak kutsalımızdır.” Mantığı ile harekete geçen bir akım bu… Ve bu akımı sevgili yazarımız Vandana Shiva başlatıyor. “Tohum Kütüphanesi” oluşturarak dışa bağımlı olmadan ve toprağı verimsizleştirmeden sıhhatli tarımı salık veriyor ve uyguluyor, uygulanmasında öncülük ediyor. Gerçekten oldukça güzel bir düşünce ve hayata geçirilmiş bir emek verme… Bu kitap çocuklar için yazılmış ve tohumu koruma odaklı, çocuğa erken yaşlarda ağaca, doğaya, bitkilere ve toprağa iyi mi davranması icap ettiğini konu alıyor. Çocuklarınız ile rahatça okuyabilirsiniz.
Keyifli okumalar temenni ediyorum; her ne okuyorsanız…:) (Ayşe ÖZKAN)

Çiftçinin tohumları geleceğin tohumlarıdır.
.
.
Kitabın yazarı kariyerini bir kenara iterek başta Hindistan olmak suretiyle nerede minik köylü bir hareket var ise orada hazır bulunuyor ve onlara destek oluyor. Tohumun ne kadar mühim bulunduğunu devamlı vurguluyor. Hatta tohum bankaları varmış ve bizde iyi mi para çekmek için yada herhangi bir işlem için bankaya gidiliyorsa, kasa kiralayıp para vb konuyorsa orda da tohum bankaları varmış. Bunu ilk kez duydum ve oldukça şaşırdım. Hatta ve hatta tohumlara olan bakış açım değişti. Evet mühim bir durum bu fakat {hiç de} bu kadar mühim bulunduğunu ve tohum için koskoca kariyerini kenara itip köylülerin hakkını korumak için çaba sarfeden birinin çıkacağını düşünmemiştim. Bu sebepten ki bu kitap hakikaten oldukça güzel ve data dolu. Yediden yetmise de her insanın okuması ihtiyaç duyulan bir kitap.
#parlakmeltemkitapligi (Meltem Parlak Aydın)

Vandana Shiva, dünyaca meşhur Hindistanlı çevre araştırmacısı ve aktivistidir. Kariyerini elinin tersiyle bir kenara itmiş, Hindistan’dan başlayarak nerede çevreyi korumak adına bir hareket var ise orada hazır bulunmuş, gerektiğinde büyük şirketlere kafa tutmuştur.
..
Tohumun Hikayesi hem küçükler hem büyükler için yazılmıştır. Kitapta Shiva küçüklere tohumun ne işe yaradığını, onu iyi mi korumamız icap ettiğini anlatırken, büyüklere ise tohuma haiz çıkma ve gelecek kuşaklara onun kıymetini anlatıp aktarma görevini veriyor. “Tohumları korumak ve çoğaltmak, onları değerli bir miras olarak çocuklarımıza, torunlarımıza bırakmak ve özgürce değiş tokuş etmek insanların en temel hakkı ve yaşam güvencesidir.” diyor Vandana Shiva.
…
Bu kitap, herkesi yaşanılabilir bir dünya için küçük da olsa katkı halletmeye ve çözüm bulmaya çağrı ediyor. Tıpkı dünyanın başka yerlerinde olduğu şeklinde, vatanımızda de geleneksel ziraat yok ediliyor. Atalık tohumlarımız azalıyor ve kayboluyor. Tohumun Hikayesi işte bu gidişata dikkat çekmek ve küçüklere moral vermek için yazıldı. Tohumumuz yoksa geleceğimiz de yok.. #vandanashiva #tohumunhikayesi #gurmeokur
TOHUMUNA VE GELECEĞİNE SAHİP ÇIK… (Gurme okur)

Tohumun Hikayesi PDF indirme linki var mı?

Vandana Shiva – Tohumun Hikayesi kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Tohumun Hikayesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Vandana Shiva Kimdir?

Vandana Shiva dünyaca meşhur çevre ve ekoloji düşünürü, araştırmacı ve aktivisttir. Biyoçeşitlilik ve gen kaynaklarının korunması, besin güvenliği, büyük şirketlerin egemenliğindeki küreselleşmeye karşı kırsal yoksulların savunulması ve kadının güçlendirilmesi başlıca etkinlik alanları arasındadır.

Dr. Shiva’ya nazaran bugün dünya bir biyoçeşitlilik krizinin eşiğinde bulunuyor. Gezegenimizdeki biyoçeşitlilik stoğunun devamlı azalmakta oluşu çok önemli bir çevresel tehdit içeriyor ve pez azca insan bunun tam anlamıyla bilincinde. Vandana Shiva bu alanda şuur uyandırmak ve Hindistan’ın canlı kaynaklarının ve bilhassa yerli tohumların çeşitliliğini ve bütünlüğünü korumak suretiyle 1991 senesinde kırsal topluluklarla beraber Navdanya Ulusal Harekete’ni başlatmıştır. Bu hareket, Hindistan’ın altı eyaletinde kurulan, kırsal topluluklara ilişkin tohum bankaları vasıtasıyla gen kaynaklarını korumakta, geliştirmekte ve paylaşmaktadır.

Vandana Shiva Uluslararası Küreselleşme Forumu’nun önderlerindendir ve 1993’te alternatif Nobel Ödülü’ne (Right Livelihood Award) layık görülmüştür. Shiva’nın oldukça sayıdaki kitapları içinde Türkçeye çevrilmiş olan Çalınmış Hasat ve Su Savaşları bulunmaktadır.

Vandana Shiva Kitapları – Eserleri

• Tohumun Hikayesi
• İnadına Canlı
• Tohum ve Gıdanın Geleceği Üstüne Manifestolar
• Petrol Değil Toprak
• Çalınmış Hasat
• İyilerin Yanında
• Yeryüzü Demokrasisi
• Su Savaşları
• %1’e Karşı Birlik

Vandana Shiva Alıntıları – Sözleri

• Yaratılışla uyumlu bir ilişki içinde yaşamıyoruz; oldukça fazla üretiyor ve sonrasında da ürettiklerimizi israf ediyoruz!! (Tohum ve Gıdanın Geleceği Üstüne Manifestolar)
• Unutmayın ki rutubet, tohumu mahveder. (Tohumun Hikayesi)
• Çokuluslu sirketler için tohum özgürlüğü bir sorundur.
  Çözüm ise: Onu köleleştirmek, bir çeşit
  diktatörlüğe bağımlı hale getirmektir.
  Tohum diktatörlüğü, tohumları düşünce
  hakkı haline getiren patentler yardımıyla kurulur. Bu da ciftçilerin onları serbestçe kullanmalarını yasaklar. (Tohumun Hikayesi)
• “Hindistan’da inek Lakshmi, şu demek oluyor ki zenginlik tanrıçasıdır. İnek dışkısına da Kalshmi şeklinde tapınılır; zira organik gübre olarak dünya veriminin yenilenmesinin deposudur. İnek kutsaldır, zira tarımsal bir medeniyetin sürdürülebilirliğin tam kalbinde yer alır. Bir tanrıça ve evren olarak inek ilgi, şefkat, sürdürülebilirlik ve adaleti sembolize eder.” (Çalınmış Hasat)
• “Ekolojik dünya görüşüne nazaran ihtiyacımız olandan fazlasını tükettiğimiz yada doğayı açgözlü bir halde sömürdüğümüz süre hırsızlık yapmış oluruz. Büyük ziraat şirketlerinin yaşam karşıtı görüşlerine göreyse doğayı yenilemek ve korumak hırsızlıktır. Bu dünya görüşünde bolluğun yerine kıtlık, doğurganlığın yerine kısırlık hakimdir. Doğanın soyulmasını bir pazar mecburiyeti addeder ve bu soygunu verimlilik ve üretkenlik hesaplarının arkasına saklar.” (Çalınmış Hasat)
• “Üçüncü Dünya çiftçileri tohum ektiklerinde ‘Bu tohum daim olsun’ diye yakarış ederler. Monsanto ve USDA ise sanki bunun aksine ‘tohum sonlansın ki bizim karlarımız ve tekelimiz daim olsun’ demektedir.” (Çalınmış Hasat)
• Himalayalar’ın dağlık bölgelerinde yaşayan ve ormanlarını ticari sömürüden canları pahasına korumaya kesin hanımefendilerin 1730 senesinde Amrita Devi adlı bir kadının önderliğinde 363 şahıs mukaddes kabul ettikleri ağaçlara sarılarak Chipko Hareketini başlatmışlardır ve ağaçları kesmek isteyenler tarafınca katledilmişlerdir. (İnadına Canlı)
• Biroldukça mal ve hizmet seçeneğini bir arada sunan, uygun fiyatlara, kolay ve rahat alışveriş imkanıyla istediğiniz şeye istediğiniz anda haiz olabilmek, “market” kelimesinin önüne “süper” kelimesini ilave eden şeyin ta kendisidir. (Tohum ve Gıdanın Geleceği Üstüne Manifestolar)
• Antibiyotiklerin süper-enfeksiyona yol açmış olduğu, sel denetimine yönelik önlemlerin selleri artırdığı ve gübrelerin toprağın verimini düşürdüğü bu şekilde bir bağlamda problem, değişen teknolojinin kullanımı ile kötüye kullanımı arasındaki fark değildir yalnız. Sorun tam da çağdaş bilimdeki data üretim sürecinden meydana gelmektedir ve giderek, tabiatın kendisinin arz etmiş olduğu sorunlardan oldukça, bilimsel inançlar kanalıyla müdahalenin yarattığı somut sorunlarla cebelleşmeye başlanan bir süreçtir bu da. (İnadına Canlı)
• “Bir kilogram kümes hayvanı eti üretmek için iki kilogram, bir kilogram domuz eti üretmek için dört kilogram, bir kilogram dana eti üretmek için sekiz kilogram tane tahıl gereklidir.” (Çalınmış Hasat)
• Daha önceleri büyük çaplı savaşlar, sömürgeci genişleme ve kölelik sonucu insanoğlunun kendi kendini perişan edip yıktığına tanık olduk. Fakat insanlığın bir kesiminin hareketlerinin tüm insan türünün varlığına tehdit ettiğini bugüne dek asla görmemiştik. (Petrol Değil Toprak)
• “Tohum gizleme ve biyoçeşitlilik hakkımızı tekrardan kazanmalıyız. Beslenme ve besin güvenliği hakkımızı tekrardan kazanmalıyız. Büyük şirketlerin doğaya ve yoksul insanlara karşı yürüttüğü bu soygunu durdurmalıyız. Besin demokrasisis, demokrasi ve insan haklarının yeni gündemidir. Ekolojik sürdürülebilirlik ve toplumsal adaletin yeni gündemi besin demokrasisidir.” (Çalınmış Hasat)
• ”En iyi insanlarını yaratan şeyi şimdi anlıyorum.Bu, açık havada yürümek,toprakla iç içe yiyecek yiyecek ve uyumaktır.” (İyilerin Yanında)
• 1991de Lawrence Summers, Dunya bankasi ust duzey yoneticisine yazdigi bir notta soyle diyordu: “Aramizda kalsin ama Dunya Bankasinin kirli endustrilerin az gelismis ulkelere tasinmasini tesvik etmesi gerekmez mi?” Summers kirliligi ucuncu dunya ulkelerinde artirmayi 3 sebeple acikliyordu. Birincisi Guney’de ucretler dusuk olduguna gore, kirliligin artan hastalik ve olumler sonucu yarattigi ekonomik maliyet de yoksul ulkelerde en dusuk seviyededir. Ikinci olarak, Guneyin buyuk bolumunde kirlilik hala dusuk seviyede oldugundan kirlilik yaratacak endustrileri bu bolgelere sokmak ekonomik acidan mantiklidir. Son olarak yoksullarin yoksulluklarindan oturu cevresel sorunlara kafa yoramayacagini iddia ediyor. (Petrol Değil Toprak)
• “Yaşayan toprağın can verdiği yaşayan bir ziraat için atılan her adım,iklim değişikliğini hafifletmek ve ona uyum sağlayabilmek için atılmış bir adımdır.” (Petrol Değil Toprak)
• Çağımızda “sahip olmak veya olmamak” ikilemi, “ yaşamak veya yaşamamak” ikilemine dönüşmüştür. (Yeryüzü Demokrasisi)
• “1992′ de Cargill’in Hindistan’a girişi esnasında yaşanmış olan tartışmalarda bu firmanın bir yöneticisi ‘Hindistan çiftçilerine arıların poleni gasp etmesini önleyen akıllı teknolojiler getiriyoruz demişti. Birleşmiş Milletler Biyogüvenlik müzakereleri esnasında Monsanto, ‘zararı dokunan bitkilerin güneş ışığını çaldığını’ iddia eden bir literatürü dolaşıma sokmuştu. Polenlemeyi ‘arıların hırsızlığı’ olarak gören, çeşitli bitkilerin güneş ışığını ‘çaldığını’ iddia eden bir dünya görüşü tabiatın hasadını çalmayı amaçlar.” (Çalınmış Hasat)
• İnsanı hayvandan üstün kılan, yaşam verme değil, yaşamı riske atma kapasitesidir. İnsanların dünyasında üstünlüğün yaşam veren cinsiyete değil, öldüren cinse verilmesi bu yüzdendir. (İnadına Canlı)
• Hindistan ve üçüncü dünya’nın öteki bölgelerinde kağıt endüstrisi için okaliptüs monokültürünün yaygınlaşması su sorunlarının mühim bir deposu haline geldi. Avusturya’da, anayurduna ekolojik olarak uyum gösteren okaliptüs, su açığı olan bölgeler için sakıncalıdır. Anayurdu haricinde hiçbir bölgede kendi kendine kafi bir nebat örtüsü değildir. (Su Savaşları)
• İklim değişikliğini yaratanlar, sürdürülebilirliği sağlamak yerine ne yazık ki, mevcud durumu, yoksulları son lokmasından ve kalan bir avuç toprağından etmek için kullanıyor ve eşitsizliği daha da artırıyorlar. (Petrol Değil Toprak)