Kitap Künyesi

Yazar: Judith Herman

Çevirmen: Tamer Tosun

Yayın Evi:

İSBN: 9789750407314

Sayfa Sayısı:

Travma ve İyileşme Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Travma ve İyileşme Alıntıları – Sözleri

• “Hafızası yok, bu yüzden vicdan azabı da yoktu.”
• İyileşme, anımsama ve yas tutmayı gerektirir.
• “Neden ağladığımı tam olarak bilmeden kendimi sürekli ağlarken buluyordum.”
• “Tecavüz, dayak, cinsel ve ev içi şiddetin öteki biçimleri, bayanların hayatında öyleki yaygındır ki, olağan edinim haricinde diye tanımlamak zor olsa gerek.”
• “Özgürlük olmaksızın, ne güvenlik ne de iyileşme olabilir fakat özgürlük bir çok kez büyük bedellerle başarılır.
  Özgürlüğü kazanmak için mağdurun derhal her şeyden vazgeçmesi de gerekebilir. Dayak yiyen bayanlar evlerini, dostlarını ve geçim vasıtalarını kaybedebilirler. Çocukluk istismarı mağdurları ailelerini kaybedebilirler. Siyasi sığınmacılar evlerini ve memleketlerini kaybedebilirler. Bu fedakarlıkların boyutlarının tam olarak anlaşılması nadirdir.”
• Travma bulaşıcıdır.
• (…) diktatörlük sırf rıza talep etmez, genel nüfusun hata ortaklığını da ister.
• Travmatik vakalar olağandışıdır; ender olduklarından değil, tersine insanoğlunun hayata olağan adaptasyonlarını altüst etmiş olduğu için.
• Suçluluk duygusu, mağdur başka bir insanoğlunun acı çekmesine ya da ölümüne şahit olduğu süre bilhassa şiddetlidir. Başkalarının fena bir kaderle karşılaştığını bilirken kendini esirgemiş olmak, ağır bir şuur yükü yaratır.
• Breur ve Freud; bilinçteki değişimlerle ilgili olarak histerinin “en parlak zekâlı, iradesi en güçlü, karakteri en kuvvetli, eleştirel gücü en yüksek insanoğlu” içinde görülebileceğini savundular.

Travma ve İyileşme İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Serzenişle başlamış olalım: Kitabın kapağı fazlaca talihsiz. Bunaltıcı bir ders kitabı izlenimi uyandırıyor. Sırf bu izlenim sebebiyle ben bu kitaba yarım göz başladım. “Bir başlayayım da” dedim kendi kendime, “sevmezsem bırakırım.” Ve fakat, “En azından denedim derim” diye başlanan bu kitap, 2021 senesinde okuduğum en iyi psikoloji kitabı olacaktı. Kıssadan hisse: kapağa o kadar da şey yapmamak lazım.
Efendim, kitabın üç ana merkezi meselesi var: harp sonrası askerlerin yaşamış olduğu travma, saldırı mağdurlarının travması ve ev içi sertlik veya istismar mağdurlarının maruz kalmış olduğu travmalar. Bu üç merkezden de anlaşılacağı suretiyle ecnebicede PTSD (post-traumatic stress disorder) denen, bizde ise travma sonrası stres bozukluğu olarak ifade gören mevzu derinlemesine ele alınmış. Sizi bilmiyorum, kendi adıma travma sonrası stres bozukluğunu bir araştırma alanı olarak fazlaca garip buluyorum. Yani aslen beni ilk cezbeden, kitaba kapılıp gitmemi elde eden husus, mevzunun ilginçliği idi.
Fakat tek niçin bu değil. Kitap, genel okuyucu kitlesinin anlayabileceği kadar mütevazi olmasına rağmen gerçek anlamda bilimsel bir emek harcama. Popüler bilim, pseudo-bilim değil. Onlardan asla iyi işler çıkmaz demek istemiyorum normal olarak ve fakat bu kitap, bilimsel bir gönül rahatlığıyla okuduğum ve okuduğum bilgilerin sahihliğine daha kolay güvenebildiğim bir kitap oldu.
Bitti mi? Bitmez. Söyledim bu senenin en iyi psikoloji okumasıydı diye. Hem konuların doğası hem de Judith Herman’ın ele alış biçimi sebebiyle bu kitapta psikolojinin yanı sıra sosyoloji de okuyoruz. Hem harp sonrası travmalar, hem sertlik mağduru bayanlar hem de ev içi tahakküm, işleri bireyselden toplumsala taşıyor.
Diyeceğim o ki, kitapta benim sevebileceğim her şey vardı. Elim kolum bağlandı. Birinciliği kendisine verdik gitti.
İlgilisine yürekten tavsiyemdir. (Burcu Booker)

Bu kitabı toplumsal medyada okuma gruplarında insanoğlu okurken görüp imrenerek edindim.Cesaret edip okuma girişiminde bulunayım dedim.Sonra kendimi fazlaca iyi hazırlanmış ve okuması kolay bir bilimsel çalışmanın içinde buldum.Psikoloji ilgi alanım değil fakat çocuklarla çalıştığım için bir tarafım da merak etti içeriğini.Iyi ki alıp okumuşum.Fazlaca şey öğrendim ve aydınlanma yaşadığım birçok şey oldu.Bilgileri örnek vakalarla ve yaşayan kişilerin anlatımıyla harmanlandığı için okuması keyifli.Bilhassa rahatsız etme ve saldırı,ensest mağdurları , Vietnam savaşı askerleri ile fizyolojik ve ruhsal sertlik mağdurları üstünden aşama kaydediyor kitap.Yazarın bakışaçısı ve yöntemlerini beğendim.Kitabı fazlaca beğendim.Ilgilisine şiddetle tavsiye ederim.(İlgilisi olmayan da (mesela ben) keyifle ve ilgiyle okuyabilir.)Not:Kitabın kapağını ansiklopedi şeklinde yapmasalarmış keşke.İnsan bir korkuyor görünce,ders kitabı sanıyor fakat değil.Fazlaca okunası bir bilimsel emek harcama. (Devrim Özgür)

Gündeme yansımış bir hanıma sertlik haberinden sonrasında bu kitap karşıma çıkmıştı ve okuma listeme bu şekilde eklemiştim bu kitabı.
Psikoloji alanında eğitim alanlar ya da bu alanda emek harcama yapanlar için oldukça yararlı bir kitap olduğu kanaatindeyim. Benim şeklinde yalnız mevzuya ilgili bireyler için ise okuması birazcık zor olsa da kesinlikle yararlı bir kitap. Ev içi şiddete maruz kalmış kişiler, çocuk istismarı, tutsaklık, uzun soluklu terör şeklinde birçok değişik olay üstünden travmanın çeşitli evreleri anlatılmış. Her bireyde değişik seyreden travma ve iyileşme periyodu örneklendirilmiş ve travmatik bireylere karşı iyi mi davranılması gerektiğine yönelik yararlı görüşleri içeren bir kitap.
Benim için güzel bir okuma deneyimi bulunduğunu söyleyebilirim. (Özge)

Travma ve İyileşme PDF indirme linki var mı?

Judith Herman – Travma ve İyileşme kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Travma ve İyileşme PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Judith Herman Kimdir?

Judith Herman Kitapları – Eserleri

• Travma ve İyileşme

Judith Herman Alıntıları – Sözleri

• Suçluluk duygusu, mağdur başka bir insanoğlunun acı çekmesine ya da ölümüne şahit olduğu süre bilhassa şiddetlidir. Başkalarının fena bir kaderle karşılaştığını bilirken kendini esirgemiş olmak, ağır bir şuur yükü yaratır. (Travma ve İyileşme)
• “Tecavüz, dayak, cinsel ve ev içi şiddetin öteki biçimleri, bayanların hayatında öyleki yaygındır ki, olağan edinim haricinde diye tanımlamak zor olsa gerek.” (Travma ve İyileşme)
• (…) diktatörlük sırf rıza talep etmez, genel nüfusun hata ortaklığını da ister. (Travma ve İyileşme)
• “Özgürlük olmaksızın, ne güvenlik ne de iyileşme olabilir fakat özgürlük bir çok kez büyük bedellerle başarılır.
  Özgürlüğü kazanmak için mağdurun derhal her şeyden vazgeçmesi de gerekebilir. Dayak yiyen bayanlar evlerini, dostlarını ve geçim vasıtalarını kaybedebilirler. Çocukluk istismarı mağdurları ailelerini kaybedebilirler. Siyasi sığınmacılar evlerini ve memleketlerini kaybedebilirler. Bu fedakarlıkların boyutlarının tam olarak anlaşılması nadirdir.” (Travma ve İyileşme)
• Travmatik vakalar olağandışıdır; ender olduklarından değil, tersine insanoğlunun hayata olağan adaptasyonlarını altüst etmiş olduğu için. (Travma ve İyileşme)
• Breur ve Freud; bilinçteki değişimlerle ilgili olarak histerinin “en parlak zekâlı, iradesi en güçlü, karakteri en kuvvetli, eleştirel gücü en yüksek insanoğlu” içinde görülebileceğini savundular. (Travma ve İyileşme)
• Travma bulaşıcıdır. (Travma ve İyileşme)
• “Hafızası yok, bu yüzden vicdan azabı da yoktu.” (Travma ve İyileşme)
• İyileşme, anımsama ve yas tutmayı gerektirir. (Travma ve İyileşme)
• “Neden ağladığımı tam olarak bilmeden kendimi sürekli ağlarken buluyordum.” (Travma ve İyileşme)