Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, Ukrayna’nın Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını elde etmesinin 31’inci yıl dönümünün kutlandığı Bağımsızlık Günü vesilesiyle açıklamalarda bulunmuş oldu.

“Moskova’nın zafer planı suya düştü”

Rusya ile Ukrayna içinde 6 aydır devam eden harpte Moskova’nın zafer elde etme planlarının “tamamen suya düştüğünü” belirten Bodnar, Kiev’i, Çernihiv’i, Sumi’yi savunduklarını, Harkiv ve öteki pek oldukça bölgenin ele geçirilmesini engellediklerini açıkladı.

“Doğuda ve güneyda çatışmalar devam ediyor”

AA’nın haberine bakılırsa; Bodnar, Ukrayna’nın doğusunda ve güneyinde etken çatışmaların devam ettiğini aktararak, Donetsk, Luhansk, Kherson bölgeleri ve Zaporijya bölgesinin bir kısmının bu bölgeler içinde yer aldığını söyledi.

Ukrayna topraklarının ortalama yüzde 21’inin Rusya tarafınca işgal edildiğine işaret eden Bodnar, “Ukraynalı güçler, Rus tedarik hatlarına, cephane depolarına ve komuta merkezlerine saldırarak Rusya’nın savaşı sürdürme kabiliyetini ciddi şekilde baltalıyor.” dedi.

Büyükelçi Bodnar, özgürlükleri ve devletleri için savaştıklarını kaydederek, Rusya’nın şimdiye dek 45 bin personelini kaybettiğini bildirdi.

“Türkiye, bizim dostumuzdur”

Türkiye’nin, Ukrayna için stratejik ortak bulunduğunu ve olmaya devam edeceğini vurgulayan Bodnar, “Savaşın ilk günlerinden itibaren Türkiye, Ukrayna ile Rusya Federasyonu arasındaki sulh görüşmelerinde arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık görevi üstlendi. Türkiye’nin çabaları yardımıyla tahıl anlaşması yapılmış oldu.” diye konuştu.

Bodnar, “Türkiye’nin, İstanbul ve Çanakkale boğazlarını Ukrayna’ya harbe giden Rus harp gemilerine kapatma yönündeki eylemlerini oldukça takdir ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türk inşaat şirketlerini ülkesinin tekrardan inşası için çağrı edeceklerinin altını çizen Bodnar, “Türkiye bizim dostumuzdur ve biz dostlarımıza karşı devamlı dürüst ve açığız.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

Bodnar, savaşın başlangıcında Türk halkından paha biçilmez bir destek gördüklerini de dile getirdi.

Büyükelçilik binasının insani yardım toplama merkezine dönüştüğüne vurgu icra eden Bodnar, Türk halkının zor durumdaki Ukraynalı sivil halka bağış yaptığını kaydetti.

Tahıl koridoru anlaşması

Tahıl koridoru anlaşmasının ülkesi ve internasyonal sistem için önemine değinen Bodnar, ülkesinin besin ürünlerini güvenli bir halde ihraç edebilmek için daha çok gemiye ihtiyacı bulunduğunu söylemiş oldu.

Bodnar, anlaşmaya aracılık eden Türkiye’ye ve Birleşmiş Milletlere (BM) minnettar olduklarını kaydederek, “Rusya’nın 22 Temmuz’dan itibaren Ukrayna limanlarından tahıl ve besin ürünlerinin güvenli bir halde taşınması girişimi kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini bekliyoruz.” dedi.

Ukrayna ziraat ürünlerinin ihracatının şimdiden dünya pazarını istikrara kavuşturduğu ve tutarları düşürdüğüne dair değerlendirmelerde bulunan Bodnar, bu gelişmelerin uzun solukta besin krizinin dünya gündeminden tamamen çıkmasına katkıda bulunacağını aktardı.

Bodnar, bugün itibarıyla 700 bin tondan fazla Ukrayna tahılının ihracatının gerçekleştirildiğine işaret ederek, “Tüm ülkelerden, Rusya tarafınca işgal edilen Ukrayna topraklarından çalınan besin ürünlerini satın almaktan kaçınmalarını bekliyoruz.” diye konuştu.

Zaporijya Nükleer Santrali’nin askerden arındırılması

Büyükelçi Bodnar, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Zaporijya Nükleer Santrali’nin askerden arındırılmasına dair açıklamalarını da değerlendirdi.

Avrupa’nın en büyük nükleer santrali Zaporijya’daki durumun tehlikeli sonuç bulunduğunu belirten ve Çernobil faciasını hatırlatan Bodnar, “(Rusya’nın) Santral bölgesini mayınladıklarını ve tesisin güç ünitelerinde askeri teçhizat ve cephane yerleştirdiklerini biliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Rus birliklerinin Zaporijya Nükleer Santrali’nden derhal ve koşulsuz olarak çekilmesi icap ettiğini belirten Bodnar, nükleer çekince taşıyan tesisin tamamen silahsızlandırılması gerektiğine vurgu yapmış oldu.

Bodnar, “Rusya Federasyonu’nun insanlığın çağrılarına kulak vereceğini umuyoruz, bundan dolayı ışınım sınır tanımaz.” dedi.

Esir değişiminin devamlı ülkesinin gündeminde bulunduğunu aktaran Bodnar, müzakerelerin sürdüğünü ve şimdiye kadar pek oldukça vatandaşın takasını başardıklarını söylemiş oldu.

Bodnar, geçmişte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın direkt desteğiyle, Kırım Tatar Meclisi’nin iki temsilcisi olan Akhtem Çıygöz ve İlmi Umerov’u esaretten kurtarmayı başardıklarını hatırlatarak, Türkiye’nin Ukraynalı askerlerin bir an ilkin evlerine dönmesine destek olmasını umut ettiklerini kaydetti.

NATO’ya üyelik beklentisi

NATO’nun çağdaş, yüksek hassasiyetli ve etkili tabanca ve mühimmatlarının ülkesine sevkiyatını hızlandırmak icap ettiğini vurgulayan Bodnar, “Ağır silahlar mevzusunda Rusya ile eşitliği ne denli süratli sağlarsak o denli oldukça Ukraynalı asker ve sivillerin yaşamını kurtarmış olur ve savaşı o denli süratli kazanırız.” ifadelerini kullandı.

Bodnar, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı sürdürdüğü savaşın dünyanın tüm demokratik devletleri için tehdit teşkil ettiğini söyleyerek, Moskova’nın, Belarus’u harbe çekme çabalarından vazgeçmediğini aktardı.

“Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşı küresel güvenlik mimarisinin çalışmadığını gösterdi.” diyen Bodnar, ülkesinin NATO’ya üye olmasının en kuvvetli güvenlik garantisi olacağını altını çizdi.

Halkın yüzde 72’sinin NATO’ya üyeliği desteklediğini kaydeden Bodnar, bundan dolayı NATO’ya üye olma yolundan sapmadıklarını belirtti.

Büyükelçi Bodnar, ülkesinin Rusya ile masaya oturmasının tek şartının Rus ordusunun Ukrayna topraklarından tamamen geri çekilmesinden geçtiğini kaydetti.

Ülkesinin barıştan yana bulunduğunu aktaran Bodnar, “Ukrayna, Rusya’nın kabul ettirmeye çalmış olduğu kısmi ateşkesten oldukça kalıcı barışı temin etmek istiyor.” dedi.