Eğitim

Kozmos’taki Tek Hakikat – William Chittick Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kozmos’taki Tek Hakikat – William Chittick Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kozmos’taki Tek Hakikat kimin eseri? Kozmos’taki Tek Hakikat kitabının yazarı kimdir? Kozmos’taki Tek Hakikat konusu ve anafikri nedir? Kozmos’taki Tek Hakikat kitabı ne konu alıyor? Kozmos’taki Tek Hakikat PDF indirme linki var mı? Kozmos’taki Tek Hakikat kitabının yazarı William Chittick kimdir? İşte Kozmos’taki Tek Hakikat kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: William Chittick

Çevirmen: Ömer Çolakoğlu

Yayın Evi: Sufi Kitap

İSBN: 9789759161521

Sayfa Sayısı: 190


Kozmos’taki Tek Hakikat Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Batıya tanıtan bir mütefekkir yazar. Arapça ve Farsçadan İngilizceye yapmış olduğu çevirileriyle tanınıyor dünyada. New York Stony Brook Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyat ve Kültürel Araştırmalar profesörü. En derin mevzuları en mütevazi ve anlaşılır bir halde dünya okuyucusuna sunmayı başarıyor. Chittick; ‘hakikat” kelimesiyle nitelenmeye bir tek Allah’ın kendisinin layık olabileceğini, O’ndan gayrisinin hepsinin konumlarının muğlak bulunduğunu korumak için çaba sarfediyor. geleneği hayata geçirerek modernitenin putlarından kurtulup ‘öz’e iyi mi inilebileceğinin ipuçlarını veriyor. “Lâ-makam makamı, evvelemirde kâinatın zuhuruna sebep olan o aşkın âlemdedir. Hakîkî mânâ dogmalar, doktrinler, teoriler, savlar yada öteki herhangi bir zihnî inşâ faaliyeti ile asla kavranamaz. Hakîkî mânâ, sadece aklın faaliyetinin ötesine geçerek, aktın ve tüm dünyanın ardındaki ezelî aklın birleyici idrâkinin tahakkukuyla ve insan zâtını aşkın menşei ite tekrardan cem ederek bulunur.”


Kozmos’taki Tek Hakikat Alıntıları – Sözleri

  • Rasyonel düşünceye haddinden fazla önem atfetmek, İlâhî varlığın mutlak aşkınlığa itilerek idrâk dairesinden tamamen dışarı çıkılması neticesini verir.
  • “İki kere iki otoriteler o şekilde söylediği için dört eder.” demeyiz. Akıl, buradaki matematik gerçeği kendi başına anlamış olur ve bir kere anladıktan sonrasında harici kaynaklara muhtaciyetten kurtulur. Buradaki bilginin doğru olduğu bilinir, bundan dolayı bir kere idrâk ettikten sonrasında artık aşikâr hale gelir. Onun hakîkatini artık ilk olarak kendi farkındalığımızı inkâr etmeden inkâr edemeyiz.
  • Bir şeyin hakkını oturduğun yerden bilmek ve vermek değildir tahkîk; bununla beraber o şeye karşı en doğru ve en haklı davranışta bulunmaktır.
  • Tahkîk, doğrusu hakîkati kendi nefsinde bulup bilip yaşamak.
  • Bir sûfi önermesi:
    “Vücûd,askerleriyle tenezzül eder.”
  • Akıl diri, kendine âgâh ve dinamik, eşya ise kendisinde bulunan bu vasıflardan habersizdir. Kendi saflığının kemâline erdiğinde akıl, el-Hayy olan Rabb Teâlâ’nın parlayan nurundan başk bir şey değildir ki bu nur, kâinata vücûd, yaşam ve bilinç bahşeden şeydir; bu şekilde akıl, Allah’ın kâinatı var etmiş olduğu “kün” hitabıdır; maddesini kilden yoğurduktan sonrasında Âdem’e üflediği nefhây-ı Rahmânî olan ruhtur; Âdem’e eşyanın isimlerini veren Kelâm-ı Rabbânî’dir.
  • Modernite,çağıl öncesi zamanlarda irfâni seviyede gerçekleşmiş şeyin gerçek önemini takdir edebilecek kaynaklardan genel mânâda yoksun durumda. Bu yoksunluğu sebebi basitçe şu ki, modernite,tüm kainatı içine alan doğru dürüst bir fizikötesi anlayışla mânevî/ruhânî bir insanbilim ortaya koymaya muvaffak olamamıştır.
  • Bilimsel adlar, bizim eşyayı “bilimsel olarak” düşünmemizi sağlar. Buda niceliği laboratuvarda beş duyuya gösterilebilen hakikatlerin haricindeki her şeyin reddedilmesi anlamına gelir. İslami hakikatler ölçülebilir değildir, doğrusu hakiki addedilen her şey, yaşam,ilim,irade, kudret,kelam, işitme,görme ve sâir niteliklere haizdir.
  • Hakikati kendi nefislerimizde bulamadığımızda, menkul inanışlar meydanına dahil olmuşuz anlama gelir…
  • Her “şey” bir “sûret” olduğuna nazaran, kâinatta aklın ve anlaşabilirliğin yaşayan varlığını tezahür ettirmeyen hiçbir şey yoktur.


Kozmos’taki Tek Hakikat İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kozmos’un Hakikati derin bir kavrayışın mahsulü. Başı, ortası, sonu algı olan seyrin ana vurgusu üstünde yoğunlaşıyor.. İrfani data, doğrusu taklidi değil tahkiki data. İnsan sadece kendine dair olan bilgiyi araçsız olarak kavrayabilirse buna İrfan diyebiliriz. Yoksa menkul bilginin dogmatik tarzda kabullendirilmeye çalışılması bir metodolojiye karşılık etmiyor. Matematikteki 2 artı 2’nin 4 ediyor bulunduğunun bilgisi için iyi mi ki bir referansa ihtiyacımız yok. Bu kendi aklımızın kavrayış gücüyle elde edebileceğimiz bir data türü olduğu şeklinde irfani data için de menkul bilgiye ihtiyacımız olmadan aracısız olarak irfani bilgiye erebiliriz. Bunun için nefsimizi bilme yolculuğuna çıkmamız gerekiyor. (Ahenger)

Esselam..
Kitap; çağıl zamanlarda yaşayan insanoğlunun “Hakikat” ile ilişkisini irdeleyerek ona bir yol gösterme çabasının eseri.
Özenli baskısıyla gösterilen Kozmos’un Hakikati, öze eğilmek için oluşturulmuş örneksiz bir yapıt.
“Kozmos’daki hakikat Yaratıcı’nın kendisidir.”
diyen William C. CHITTICK, okurunu bilginin ışığında ‘Kendini’ keşfetmeye çağrı ediyor…
Selam ve yakarış ile. (b.)

Modern Çağda İslama Yeni Bir Bakış: Son asrın en mühim İslam mütefekkirlerinden Seyyid Hüseyin Nasr’ın talebesi. Muhyiddin-i İbni Arabi ve Mevlana Celaleddin-i Rumi şeklinde mutasavvıfların takip edeni. Modern bir bakış açısıyla tasavvuf kavramlarını irdeliyor.
Bir batılı düşünür gözü ile İslam, tasavvuf ve insanoğlunun içsel yapısı üstüne araştırmalarda bulunmak isteyenlerin atlamaması ihtiyaç duyulan bir yapıt.
Tasavvuf meraklılarına tavsiye edilir. (salih albayrak)


Kozmos’taki Tek Hakikat PDF indirme linki var mı?


William Chittick – Kozmos’taki Tek Hakikat kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Kozmos’taki Tek Hakikat PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı William Chittick Kimdir?

William C. Chittick, New York Devlet Üniversitesi’nde, Karşılaştırmalı Araştırmalar Kısmı profesörüdür.

Milford Connecticut’da doğup büyüyen William C. Chittick lisansını Ohio Wooster Koleji’nde tarih alanında tamamladıktan sonrasında doktorasını 1974’te Tahran Üniversitesi’nde Fars edebiyatı alanında tamamladı.

Tahran’da Aryamehr Teknik Üniversitesi’de beşeri bilimler bölümünde karşılaştırmalı dinler alanında hocalık yapmış oldu. İran İslam Devrimi’nden ilkin İran Kraliyet Felsefe Akademisi’nde destek doçentti. 1979’da Amerika Birleşik Devletleri’ne döndü ve dini araştırmalar alanında hocalığını sürdürdü.

Yirmi beş kadar tercümesi ve İslam düşüncesi, tasavvuf, Şiilik ve Fars edebiyatı alanında oldukça sayıda makalesi olan sadece bilhassa Muhyiddin Arabi ve Mevlana Celaleddin Rumi şeklinde sufi yazar ve şairlerinin yazılarını İngilizceye çeviri edip ve yorumladığı eserlerle tanınan Chittick, halen tasavvuf ve İslam felsefesi alanında çeşitli araştırma projelerinde çalışmakta ve İslam klasikleri, Hinduizm ve dini araştırmalar alanının öteki mevzularına dair dersler vermeye devam etmektedir.


William Chittick Kitapları – Eserleri

  • Tasavvuf
  • İslamın Vizyonu
  • İbn Arabî
  • Varolmanın Boyutları
  • Kozmos’taki Tek Hakikat
  • Hayal Âlemleri
  • İlahi Aşk
  • Sufi’nin Bilgi Yolu
  • Sûfi’nin Aşk Yolculuğu
  • Aşığın Aynası
  • 13. yy. Sufi Metinlerinde İman ve Amel
  • S. Hüseyin Nasr’ın Temel Düşünceleri
  • Sufism


William Chittick Alıntıları – Sözleri

  • However, these same people also called themselves by other names, such as “knowers” and “ascetics” and “renouncers” and “poor men.” (Sufism)
  • “Göklerde ve yerde olanların; güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar ve insanlardan ‘birçoğunun’ Allah’a secde ettiklerini görmüyor musun?”
    Buna nazaran Allah’a secde etmeyi yalnız insanoğlu seçebilir: ve bu olgu, denebilir ki paradoksal bir şekilde, Allah’ın en büyük ayetlerinden biridir; zira yalnız Allah suretinde yaratılmış bir varlık O’nu inkar etme kabiliyetine haiz olabilirdi. (Varolmanın Boyutları)
  • Kavgaların gerçek kahramanları bazen kılıç adamlarından oldukça şairler oluyordu. (İslamın Vizyonu)
  • Bedeninize ve kalbinize ilişen her kalp ağrısı ve ıstırap, sizi kulağınızdan çekerek vaadedilen yer’e götürür. Rabbiniz sizi , yönden ve taraftan münezzeh O yer’e , gerisin geri çekmek için her yönden dert yollar. (Sûfi’nin Aşk Yolculuğu)
  • Ey dost! Aşkta birazcık dert olmalı! Gönülde gam olmalı, beniz de birazcık sararıp solmalı.
    Gönülde acı sinede de ateş olmadı mı o heybetli bağlanma davası birazcık sönük kalır. (Sûfi’nin Aşk Yolculuğu)
  • İnsan olmaklığımızı, insani durumumuzu karmaşıklaştıran şey; sırlı özgürlük hediyesidir, doğrusu “evet” yada “ hayır” deme imkanımızdır. (İbn Arabî)
  • “I was a Hidden Treasure,” God says, “so I loved to be known. Hence I created the creatures that I might be known.” (Sufism)
  • İbn-i Arabi, bıkıp usanmadan Cüneyd-i Bağdâdi’nin şu sözünü bizlere hatırlatır: “Su kabının rengini alır.” (Sufi’nin Bilgi Yolu)
  • Rasyonel düşünceye haddinden fazla önem atfetmek, İlâhî varlığın mutlak aşkınlığa itilerek idrâk dairesinden tamamen dışarı çıkılması neticesini verir. (Kozmos’taki Tek Hakikat)
  • Modern Batı’da, bir çok insan mukaddes metni ahlâken yetişmek, Tanrı ve doğru yaşayışın ne işe yaradığını öğrenmek için okunan bir şey olarak düşünür. İslâmî bağlamda, Kur’ân bundan daha çok bir şeydi. Kur’ân’ı öğrenmek geleneksel eğitimin temel amacı idi; dolayısıyla düzgüsel olarak hayatta erken başlardı. Çocuklar için Kur’ân’ı anlamanın mühim bulunduğunu kimse düşünmezdi; esasen yetişkinler ve hatta kelâmcılar bile onun tüm anlamının bir tek cüz’î bir bölümünü anlayabilirler. Eğitimde mühim olan şey Allah’ın kelâmının ezberlenmesiydi. (İslamın Vizyonu)
  • KOCAKARI iMANI
    Müslümanların en aslî vukuf ve basiretlerine bazen “kocakarı imanı” olarak atıfta bulunulur; sadece bu onu kötülemek için değil, fakat püf noktasını kaçıracak kadar zekası azca, asla kimsenin bulunmadığını ortaya koymak için açıklanmıştır.
    Bir gün Hazreti Muhammed ashabından bazılarıyla şehirde yürürken, kabilelerden birine ilişik,oldukça yaşlı, çökmüş bir hanımla karşılaştı; hanım bir çıkrıkta yünden ip yapım ediyordu. Hazreti peygamber ona merhaba verdi onunla konuşmaya başladı. Ona Allah’a imanı olup olmadığını sordu. Kadın inandığını söylemiş oldu. Hazreti peygamber “niçin” diye sordu ona. Kadın, döndüren bir el olmadıkça çıkrığın dönmediği şeklinde, biri gökleri döndürmedikçe,onların dönemeyeceği şeklinde bir yanıt verdi.Hazreti peygamber arkadaşlarına baktı ve, “kocakarının dinine sahip olmanız gerekir” dedi. (İslamın Vizyonu)
  • Bil ki hakikatte bu dünya da ahiret de taleb içindir. Kim ahiret taleb alemi değildir derse bu muhaldir. Evet, orada namaz ve oruç olmayacak fakat taleb var olacak. Yarın nesih [hükümsüz bırakma] kalemiyle tüm şeriatlar silinip ortadan kaldırılacak sadece iki şey ebediyen kalımlı duracak: Allah için muhabbet ve Allah’a hamd. Bunlarda ne kopma ne ayrılma ne çözülme ne de vakit aşımı olur. Namazın, orucun, haccın ve cihadın bir sonu olabilir sadece talebin nihayet bulması mümkün değildir. Namaz ve orucun orada hükmü kalkabilir fakat muhabbet bağının ve aşk ahdinin hükmünün kalkması asla mümkün değildir. (İlahi Aşk)
  • Z’ancd ki cemal ü hüsn-i an dilber-i mast
    Ma der hur-ı u neim u der hur-ı mast
    Gönlümüzü kendine çeken dilberin güzellik ve letafet mahallinde,
    Ona layık olan biz değiliz lutfuyla O bizlere teveccüh gösteriyor.
    “ilahınız tek bir ilahtır” (Bakara 2:163). O demde ne evren vardı, ne adem; ne varlığa dair işaretler vardı, ne emareler; evde asla kimse yoktu. Görüp gözeten ve seven, hemen hemen yokluk içindeyken üstüne mutluluk yazısını yazan, böylece seni bahtiyar kılan ve seni kendi dostluğuna kabul eden yalnızca O idi. (İlahi Aşk)
  • Bir insan bu dünyaya tanrısal sureti görünür kılma kapasitesine haiz olarak gelir; fakat hanım yada adam olsun bu dünyayı bir şey olarak, mesela, bir melek, bir veli, bir peygamber, bir hayvan, bir nebat olarak terk eder. Yani insanoğlu “malum makamlarına ” ölüm anında ulaşırlar. (Hayal Âlemleri)
  • Ibn arabiyi diger musluman dusunurlerden ayiran sey onun karsilastirilamazlik ile benzerlik yada akıl ile keşf arasindaki kutbun farkinda olmasi ve hakka ilişik gercek idrakin bu ikisi arasinda en uygun dengeyi gerektirdigini soylemesidir. (Hayal Âlemleri)
  • “Her peygamber yol gösteren bir kaynak olup insan mükemmelliğine birer modeldir.” (Hayal Âlemleri)
  • Bir sûfi önermesi:
    “Vücûd,askerleriyle tenezzül eder.” (Kozmos’taki Tek Hakikat)
  • Yalnız varolmakla, tüm yaratıklar Yaratan’ın şan ve azametini kanıtlarlar. (İslamın Vizyonu)
  • “Kalbim ilâhì Huzur’un kapısına yapıştı ve kapı açılınca gelecek olan pür dikkat bekliyor. Kalbim fakir ve muhtaç, içinde hiçbir bilgi yok ve bomboş… Kalbe perdenin arkasından ne zaman bir şey gelse, onu emir ve yasaklara uygun bir şekilde sabırsızca alıp hayata geçirmeyi arzuluyor.” (Sufi’nin Bilgi Yolu)
  • Allah’ı bilme yaşam boyu devam eden bir iştir; hatta daha da ileride bu sonsuz, sonu gelmeyen bir yolculuktur; bundan dolayı bu öte dünyada da devam eder. Sonsuz olan sonlu tarafınca asla tam bir şekilde bilinemez; öte dünyadaki sonu gelmez mutluluğun sırrı da burada yatar. (Varolmanın Boyutları)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş