Kitap Künyesi

Yazar: Aybike Ertürk

Yayın Evi: Destek Yayınları

İSBN: 9786053111665

Sayfa Sayısı: 320

Votka – Pera Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kırmızı ışıkta sokak evlatlarının etten duvar ördüğü Chevy Impala gelinle damadı nereye götürüyordu bilmiyorum; fakat beni 87 yazına, çocukluğumun en kral günlerine götürmüştü. İnsan olmanın yükünü çekmediğim, gözlerimi Samantha Fox takvimiyle şenlendirdiğim, Erenköy Mürüvvet Apartmanı’ndaki güzel günlere… O zamanlar babam ölü değildi ve onun ölümünün peşinden gerçekleşen felaketler zinciri hayatımı altüst etmemişti daha…”

Bu hikâyedeki defolu mal benim. Ruhum ihraç fazlası tişört şeklinde delik deşik. Vazgeçtim… Pes ettim… Yaşamak için mantıklı bir sebebi olmalı insanoğlunun… Pera’nın aşkı yaşama sebebim olabilir miydi bilmiyorum fakat kesinlikle denemeye değerdi…

“Boğaziçi Köprüsü’nün korkuluklarında, kollarımı iki yana açıp kendimi boşluğa bırakmadan ilkin tepemde parıldayan güneşe bakıp gülümsedim. Meğer dünyanın son günü ne kadar rahat, ne kadar da görkemli bir eylül günüymüş…”

Geride bıraktığımızı zannettiğimiz fakat usul usul ardımızdan gelip yanı başımızda biten, çocukluğumuzun toplamından ibaret, tüm psişik düğümlerimizin gelip de bir yumakta toplandığı şey değil midir yaşam dediğimiz?

Romanın son sayfasına geldiğinizde, size bir armağan verilmiş şeklinde hissedeceksiniz.

Votka – Pera Alıntıları – Sözleri

• “Diyelim ki bir hıyarsın ve turşunu kuruyorlar. Formun değişiyor, tadın değişiyor. Bir daha asla eskisi şeklinde olamayacaksın. Ama inan bana o turşunun tadına varıp hıyar olmadığı için şükreden oldukça insan tanıdım bu hastanede..”
• “Tanrım, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmem için refah, değiştirebileceklerim için cesaret ve ikisinin arasındaki farkı kavrayabilmem için akıl ver.”
• Tanrım, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmem için refah, değiştirebileceklerim için cesaret ve ikisinin arasındaki farkı anlayabilmem için akıl ver.
• Tecrübeyle durağan(durgun).; ölümden korkmayan ölmüyor bu hayatta
• Sen bir sürü dertle boğuştuğunu düşünürken, yaşam asla önemsemediğin ufak detaylardan vuruyor seni.
• Hayat kısa evlat. Bu kadar bunaltma kendini
• Velhasıl kelam sevdiğim her insanın yerine bir yetmişlik votka koyup arkadaşlarımı kendimden uzaklaştıralı uzun süre olmuştu.
• Velhasıl kelam sevdiğim her insanın yerine bir yetmişlik votka koyup arkadaşlarımı kendimden uzaklaştıralı uzun süre olmuştu. Benden yetmiş çıkarınca da geriye kalan tek şey, dev gibi, yalnız, içi boş bir sıfırdı.

Votka – Pera İncelemesi – Kişisel Yorumlar

20 Ocak 2017’de kitabı okumuş, ilk sayfasına zamanı not düşmüşüm. Dün başlayıp bugün yine bitirdim, iyi de ettim. Bir alkoliğin Arda’nın ağzından, ne kadar samimi olunabiliyorsa o denli samimi yazılmış, 320 sayfalık bir seyahat…Nedense hikayenin gerçek olduğuna inanıyorum, ya Aybike Ertürk oldukça sevilmiş olduğu birinin yaşanmış öyküsünü anlatmış, ya oldukça sevilmiş olduğu birinin gözlerinden bakmış dünyaya, karakterler o denli bildik o denli yaşamın içinden ki… (Ali Gülcü)

Kim Pera’yı istemez ki kim Pera’yı yitirmek için bu kadar uğraşabilir ki? Ancak kitaplarlarda olur romanın kahramanın gazeteci olması beni çekmişti yaşadıklarını anlatış seçimi da romana çekti. Sürükleyici sonunu son satırlara kadar merak ediyorsun ve ve eğer bu kitabı daha ilkin okumuş birisi sonunu söylerse oldukça büyük terbiyesizlik etmiş olur.
Tabiki ben bu terbiyesizliği asla yapmam. Sonuna odaklanarak da okunmuyor acaba ne olacak merakının haricinde da kitabı okutan sebepler var. Birkaç yan mevzu da eklenmiş tavsiye ederim.
Hangi romana benzetilebilir diye sorarsanız kahramanın çocukluğu ve babasıyla ilişkisi Orhan Pamuk’un Kırmızılı Kadın romanına benziyor. Ama bu benzerlik onunla sınırı olan. Bu kitap asla şüphesiz Orhan Pamuk kitaplarına kıyasla oldukça daha süratli akıyor.
Okuma ritminizi bilmemekle birlikte birkaç gün içinde bitebilecek hoş bir kitap. (Semih Ökten)

Kitabı fuarda görüp fiyatı da ucuz diye almıştım. 2 senedir kütüphanemde bana bakıyordu sonunda okuma sırası geldi. Kitap alkolik Arda nın hayatına son vermek suretiyle köprüden atlamasıyla başlıyor. Daha sonrasında buna sebep olan vakalar zincirini okuyorsunuz. Aslında alkolik olmaya giden bu uzun yolda ufaklığına dönerek öğreniyorsunuz tüm hikayeyi. Bir yanda votka bir yanda yaşamının aşkı pera. Tüm kitap ikisinden birini seçip ötekinin verdiği zararla aşama kaydediyor. Oldukca akıcı bir üslupla yazılmış. Bir çok süre diyaloglarla ilerlemesi de gerçekçiliğini arttırmış. Aslında televizyonda ve çevremizde çoğunlukla gördüğümüz bir öykü. Kitapçıda gözünüze çarpan bir kapağı da var görürseniz okuyun derim 🙂 (miqulaloomi)

Votka – Pera PDF indirme linki var mı?

Aybike Ertürk – Votka – Pera kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Votka – Pera PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Aybike Ertürk Kimdir?

Hususi Kalamış Lisesi’ni bitirdikten sonrasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı Kısmı’nden mezun oldu. 2002-2004 yılları aralığında çeşitli reklam ajanslarında metin yazarlığı meydana getiren yazar, 2004 senesinde yazma hayatına senarist olarak devam ederek birçok tv dizisinin senaryolarını kaleme aldı. Özgürce yazabilme arzusunu gerçekleştirebilmek için tv kariyerine ara veren Ertürk’ün ilk romanı “Bayan Hiçbiri” 2015 senesinde, ikinci romanı “Votka & Pera” ise 2016 senesinde yayımlandı.

Aybike Ertürk Kitapları – Eserleri

• Bayan Hiçbiri
• Votka – Pera
• Kibirli Palmiye

Aybike Ertürk Alıntıları – Sözleri

• Velhasıl kelam sevdiğim her insanın yerine bir yetmişlik votka koyup arkadaşlarımı kendimden uzaklaştıralı uzun süre olmuştu. (Votka – Pera)
• Tecrübeyle durağan(durgun).; ölümden korkmayan ölmüyor bu hayatta (Votka – Pera)
• Kadın olmak kesinlikle fazla mesaiye kalmaktı bu hayatta. (Bayan Hiçbiri)
• Babaannem düşündü taşındı, dert kesesini şöyleki bir sallayıp içinden birazcık romatizma, birazcık da yaşam pahalılığı çıkartıp Nuri’ye paket yapmış oldu. (Kibirli Palmiye)
• Zaten babam hep böyleydi. Yaptıklarıyla değil, daha ziyade yapmadıklarıyla incitenlerdendi. (Kibirli Palmiye)
• Hayat; sen ne acayip ne şizofren bir şeysin… (Bayan Hiçbiri)
• Şeytan hepimizin içinde. Ilkin bunu anlamalı, sonrasında da kabul etmeliydik varlığını. İçindeki kötüye haiz çıkmadan onu ehlileştirebilir misin? Onu yok sayarak ruh bütünlüğüne erebilir misin? (Kibirli Palmiye)
• Tanrım, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmem için refah, değiştirebileceklerim için cesaret ve ikisinin arasındaki farkı anlayabilmem için akıl ver. (Votka – Pera)
• Laf sözü açtıkça nefesimizin rüzgarı, üzerimdeki tozları kaldırıyordu yavaş yavaş. (Bayan Hiçbiri)
• Ne büyük lanetti geçmişi düşünüp derdine yanmak ve geleceği hayal ederek kaygı duymak. (Kibirli Palmiye)
• Galiba yanlış yapmaktansa hiçbir şey yapmamayı yeğliyorum.” (Kibirli Palmiye)
• Ne sevmeyi biliyordu kalbim ne de sevilmeyi. Sonunda da kullanmaya kullanmaya bedenim onu gereksiz bulmuş olacak ki kalbimi nüzul etti. (Kibirli Palmiye)
• 18 yaşlarında elinde çiçekler dünya barışı isteyen güzellik kraliçeleri bile, 40 yaşını geçtiğinde, hala yalnız ve mutsuzlarsa “Yemişim barışını!” diyerek istediği adamı elde etmek için içsavaş bile çıkarabilirlerdi. (Bayan Hiçbiri)
• Hayatıma giren hepimiz parça parça yedi beni. Her gün bir yerim tamamlanmamış uyanmaktan sıkıldım, yoruldum. Ben çekilme ediyorum. (Kibirli Palmiye)
• “Biz neden herkes gibi ev yemeği yemiyoruz?”
  “Evin Ana’yla evlenmediğin için olabilir mesela.” (Bayan Hiçbiri)
• Sen bir sürü dertle boğuştuğunu düşünürken, yaşam asla önemsemediğin ufak detaylardan vuruyor seni. (Votka – Pera)
• Mahalleli pek sevmezdi Ali’yi. Ben severdim. Hayır hususi bir hukukumuz ya da sohbetimiz yoktu en azından onun bilmiş olduğu. Fakat belli aralıklarla rüyama girer, o da beni severdi. (Kibirli Palmiye)
• “Ne içersin? Çay, kahve?” diye seslendiğinde, genel anlamda her taze sevgilinin yapmış olduğu şeklinde “Fark etmez” diye yanıt vermişti. Basit fakat ne kadar da aşk dolu bir cümleydi. Aslında “Yediğim de sen içtiğimde sen. Şeker gibisin, neye katsam tadı sen… O yüzden fark etmez sevgilim”diyordu. (Bayan Hiçbiri)
• Mutsuz insanoğlu mutsuzlukları geçip gidene kadar uyanmamalıydı (Kibirli Palmiye)
• Hayat kısa evlat. Bu kadar bunaltma kendini (Votka – Pera)