Eğitim

Ya Sanat Ya Hayat – Tzvetan Todorov Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ya Sanat Ya Hayat – Tzvetan Todorov Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ya Sanat Ya Hayat kimin eseri? Ya Sanat Ya Hayat kitabının yazarı kimdir? Ya Sanat Ya Hayat konusu ve anafikri nedir? Ya Sanat Ya Hayat kitabı ne konu alıyor? Ya Sanat Ya Hayat PDF indirme linki var mı? Ya Sanat Ya Hayat kitabının yazarı Tzvetan Todorov kimdir? İşte Ya Sanat Ya Hayat kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Tzvetan Todorov

Çevirmen: Aziz Ufuk Kılıç

Yayın Evi: Sel Yayıncılık

İSBN: 9789755708188

Sayfa Sayısı: 112


Ya Sanat Ya Hayat Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sanatçı, ister bir dahi olsun ister tüm zamanların en büyük yaratıcısı, sonuçta aynı havayı soluduğumuz, benzer çelişkilerle boğuştuğumuz bir insandır. Sanat ve edebiyat filozofu Tzvetan Todorov, bir sanat eserinin ilettiği ileti ile yaratıcısının yaşam seçimi ve gündelik yaşamı arasındaki ilişkiyi irdeleyerek bir çok vakit unutulan bu rahat ve temel gerçeği son aşama yalın ve berrak bir üslupla hatırlatıyor.

Genelde çoğumuz şeklinde “idame için” yaratı üretmek zorunda olan sanatçının gündelik yaşamla ilişkisini büyük ressam Rembrandt örneğini ele alarak aktaran Todorov, gerek ressamın tablo ve gravürlerinden bizlere uzanan insani değerleri gerekse basit bir yaşam devam eden bu aynı kişinin eşleri, evlatları, yakınları ve komşularıyla arasındaki ilişkiyi gözler önüne seriyor. Ya Sanat Ya Hayat, aslına bakarsak eserin de sanatçının da aynı yaşamın içinden beslenerek karşımıza çıktığını gösterirken ikilemi tersine çeviriyor: Hem sanat hem yaşam!

Kitabın ikinci bölümünde ise, bu kez bambaşka bir noktadan, sanat ile terbiye arasındaki yüzlerce senelik çatışmadan yola çıkan Todorov, Iris Murdoch üstünden dünyaya, hayata duyulan sevginin hem sanatın hem de ahlakın temelinde yattığını gösterirken, gene hem sanat hem yaşam demektedir.

Bunca karmaşa ve kafa karışıklığı içinde yaşadığımız, sanatla yaşamın bağını bir çok vakit kaçırdığımız günümüzde, ayakları sağlam bir zemine basan açık ve net çözümlemeler, yorumlar okumak, hayata ve sanata tekrardan inanç duymak isteyen her insana…

(Tanıtım Bülteninden)


Ya Sanat Ya Hayat Alıntıları – Sözleri

  • İyi romancı (Bahtin’in de değindiği şeklinde) yarattığı kişilikler kendisine indirgenemeyen, tersine özgür özneler şeklinde davranabilen romancıdır.
  • Ressam yargılamaz; her jestin, her edimin içine kendini yansıtarak göstermekle yetinir: Kendini çoklu, oldukça-biçimli ve tümel kılar.
  • “Düzyazı edebiyatı dünyanın öyle bir yönünü açığa çıkarır ki, başka hiçbir sanat bunu yapamaz […]. Romanın açığa çıkarabileceği en önemli şey, başka insanların var olduğudur,” diye yazar Murdoch. O halde yazarın ufku içtenlik değil hakikattir; benliğe karşın dünyaya imtiyaz tanıyan bir usul.
  • Rembrandt’ın bir tablosuna, bilhassa de son dönem tablolarından birine baktığımızda gördüğümüz şey, bir resimden daha fazlasıdır, bir yaşam ve insanlık dersidir.
  • Sanatçı yazdığı ( ya da fotoğraf yapmış olduğu, bestelediği ) anda üreteceği etkiyi, dolayısıyla vereceği dersi umursamamalı, yalnızca eserin mükemmeliyetini dert etmelidir.
  • Sanatçı dünyaya yönelik sevgisini ve takdirini resmetmek ya da betimlemek mecburiyetinde değildir; fakat idrak etmek ve yaratmak için şeyleri sevmek zorundadır.
  • Hakiki sanatçı dünyayı kendi zevklerine doğal olarak kılmaz, kendisi dünyaya doğal olarak olur.
  • Dışsal erek yokluğu eserin kendisinden oldukça yaratım sürecini etkisinde bırakır.
  • Genişleyen, doğrusu kendini başka her insanın yerine koyma imkânı elde eden düşünüş, Kant’a bakılırsa insan türünün istidadıdır.
  • 1640 sonu ile 1642′ nin başı içinde Rembrandt en büyük tuvali olan Gece Devriyesi’ mi yapar.


Ya Sanat Ya Hayat İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitap 2 bölümden oluşuyor;
1. bölümde, bir ressam üstünden (Hollandalı Rembrant) yaşamın sanatı/yaratıcılığı etkileyip etkilemediği mevzusunda -bahsedilen ressamın resimleri üzerinden- genel bir araştırma ile kitap başlıyor. Resimlere baktıkça ve bahsedilen ressamın yaşamını okudukça sanatın-yaşamdan bağımsız olmadığı, yaşamın her ânının sanata iyi mi yansıdığını, tabloların hayata, hayatınsa tablolara iyi mi sızdığını, rahat şeklinde görünen bir tablonun bile ne kadar anlam içerdiğini görüyoruz. İşte tam burada anlıyoruz ki kitabın savunduğu şey isminin tam tersi “HEM SANAT HEM HAYAT”
2. bölümde, Sanat-Ahlâk mevzusunda geçmişten günümüze iki kesimin fikrinden bahsediliyor;
1. Klasik Dogma (Hedonist Sanat Anlayışı) : Sanat dine, ahlâka uygun olmalı.
2. Modern Dogma (Ototelik Anlayış) : Sanat kendi başına bir değerdir, zira sanat sanat içindir.
Yukarıdaki iki düşünce ekseninde başka bir olasılık arıyor yazar. Ve bu olasılığı İngiliz felsefeci Iris Murdoch üstünden yapıyor. Murdoch’a bakılırsa “Sanatçı dünyayı tanımaya ve canlandırmaya kendini vakfetmekle aslına bakarsan ahlâksal bir eylemde bulunur. Yâni sanatçı ne kadar inkâr etse de, eserinde illâ ki sanatçıya ilişik bir ahlâk anlayışı vardır. Sanat ve güzellik ahlâktan bağımsız değildir.”
Kitabın yazarı felsefeci birisi olduğundan kurduğu bir çok cümle rahat değil, üstünde düşünülesi güzel cümleler var. Bilhassa sanat zamanı ve felsefe severler sevmiş olarak okuyabilir. (hû.)


Ya Sanat Ya Hayat PDF indirme linki var mı?


Tzvetan Todorov – Ya Sanat Ya Hayat kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Ya Sanat Ya Hayat PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Tzvetan Todorov Kimdir?

Tzvetan Todorov (Bulgar: Цветан Тодоров, 1 Mart 1939, Sofya), Fransız-Bulgar felsefeci, tarihçi.

Yaşam öyküsü

1939’da Sofya’da dünyaya geldi. 1961’de Sofya Üniversitesi Slav Dilleri Kısmı’nden mezun oldu.

Kariyeri

Fransa ve ABD’deki çeşitli üniversitelerde edebiyat kuramları üstüne dersler verdi. Paris’te Bilimsel Araştırmalar Ulusal Merkezi’ninCNRS araştırma yöneticiliğini yapmış oldu.

Prag Dilbilim Çevresi vasıtasıyla, Fransız yapısalcılığını etkilemiştir. Rus ve Prag geleneklerinin metinlerine Slav dili eğitimi almış olduğu için direkt erişebilme imkânı bulmuştur. Viktor Şklovski, Boris Tomaşevski, Yuri Tinyanov ve Vladimir Propp şeklinde yazarların çalışmalarından etkilenmiştir.

Türkçede çıkan ilk kitabı 2001’de Metis Yayınları’nca piyasaya sürülen Poetikaya Giriş’tir. Yine aynı yayınevi tarafınca Fantastik: Bir Edebî Türe Yapısalcı Bir Yaklaşım da Türkçeye kazandırılmıştır.


Tzvetan Todorov Kitapları – Eserleri

  • Ya Sanat Ya Hayat
  • Poetikaya Giriş
  • Edebiyat Kavramı
  • Fantastik
  • Sanatta Bireyin Doğuşu
  • Ortak Hayat
  • Eleştirinin Eleştirisi
  • Aydınlanmanın Gölgesinde: Goya
  • Aydınlanma Zihniyeti
  • Yazın Kuramı
  • Yeni Dünya Düzensizliği


Tzvetan Todorov Alıntıları – Sözleri

  • Poetika şiirle ilgilenmez; oysa şiirin çağdaş dönemde edebiyatın en saf cisimleşmesi olarak görülür. (Poetikaya Giriş)
  • Ressam yargılamaz; her jestin, her edimin içine kendini yansıtarak göstermekle yetinir: Kendini çoklu, oldukça-biçimli ve tümel kılar. (Ya Sanat Ya Hayat)
  • “Bir söylem tümcelerden değil, sözcelenmiş tümcelerden ya da özetlemek gerekirse sözcelerden oluşur. Oysa sözcenin yorumu bir yanda sözcelenmiş tümceden, öte taraftan sözcelemin kendisiyle belirlenir. Bu sözcelem, sözceleyen bir özneden, kendisine seslenilen bir dinleyiciden, bir vakit ve bir yerden, önünden gelen ve onu izleyen bir söylemden; kısacası bir sözcelem bağlamından oluşur. Yine başka bir şekilde söylemek gerekirse, bir söylem daima ister istemez bir söz edimidir.” (Edebiyat Kavramı)
  • Bilginin özerkliği, ne kadar oturmuş ve prestijli olursa olsun hiçbir otoritenin eleştirilmekten muaf olmadığı ilkesine dayanır. Bilginin yalnızca iki deposu akıl ve edinim vardır ve ikisi de her insana açıktır. (Aydınlanma Zihniyeti)
  • Deli de cani şeklinde kapatılmıştır; onun hapsedildiği yer hastanedir. (Fantastik)
  • – ” (…) Ferdin özgürlüğünü korumak için çaba sarfetmek, vakıa ile yorum, bilim ile inanç, doğru ile ideoloji arasındaki farkın bilinmesini gerektirir…” (Aydınlanmanın Gölgesinde: Goya)
  • Bir kitabın iki okuması hiçbir vakit özdeş değildir. (Poetikaya Giriş)
  • “Genel olarak niteliği ne olursa olsun, hangi ellere teslim edilirse edilsin, ne tarzda bahşedilmiş olursa olsun her türlü iktidar naturel olarak aydınlanmanın
    düşmanıdır.” (Aydınlanma Zihniyeti)
  • Sanat yapıtı öteki sanat içerikli yapıtlar ile ilişkisi içinde, onlar özelindeki çağrışımlarla beraber algılanır. (Poetikaya Giriş)
  • Her büyük yapıt evrenselle benzersiz olanın garip bir birleşimini sezinletir. (Sanatta Bireyin Doğuşu)
  • Francis Ponge: Eğer masayı seviyorsam, bunun sebebi ondaki hiçbir şeyin, kendine piyano havası vermesine olanak sağlamamasıdır. (Eleştirinin Eleştirisi)
  • Bakış açısı, bir eserin türünü belirler.
    -Tinyanov (Poetikaya Giriş)
  • Edebiyat olanaksızlaştığı seviyede olanaklı hale gelir. (Fantastik)
  • İnsan asla tanımasaydı kendini, şiirsel bir yanı kalmazdı. (Sanatta Bireyin Doğuşu)
  • “Gerçekten de mahkemelerde gerçeği ortaya çıkarmak kimsenin umurunda değildir, ikna etmek söz mevzusudur ve ikna etmek de gerçeğe benzerliğe bağlıdır”. (Edebiyat Kavramı)
  • “İnsan asla tanımasaydı kendini, şiirsel bir yanı kalmazdı; hakkın­da düşünce sahibi olunamayan bir şey resmedilemez zira. Apaçık görebil­seydi kendini, imgelem gücü aylak kalır, tabloya ekleyecek bir şeyi olmaz­dı. Ama insanoğlu, kendinden bir şeyi fark etmeye kafi gelecek kadar keşfedilmiş, geri kalanı dipsiz karanlıklara gömülecek kadar da örtülü kalmış­tır; ve kendini yakalayabilmek için bu karanlıklara gömülür durmaksı­zın, hep boş yere.”
    Alexis de Tocqueville (Sanatta Bireyin Doğuşu)
  • “Benim ölgün bakışlarım
    benim kesintili nefesim
    benim kopuk kopuk sözlerim
    beceremediyseler bugüne dek, ey güzel tanrıçam,
    alevlerimi katıksız sadakata dönüştürmeyi,
    bu sözleri okuyun o vakit,
    bu mektuba emin olun
    zira mürekkebin altında
    yüreğim damıtılmakta.” (Sanatta Bireyin Doğuşu)
  • Avrupa dillerinde “edebiyat” sözcüğü, güncel anlamda yepyeni bir söcüktür: En eski kullanımı XVIII yüzyıla aittir. Öyleyse tarihsel ve kesinlikle “sonsuz” olmayan bir olgu mu söz mevzusudur? (…) Alabildiğine değişik bakış açıları içinde bizlere sunulan yazıların baş edilemeyen çeşitliliği karşısında bugün edebiyat olanla [edebiyat] olmayanı ayırt etmeye kim cesaret edebilir? (Edebiyat Kavramı)
  • Tarihin nesnesi ayrı ayrı yapıtlar değil onları aşan şeydir. (Poetikaya Giriş)
  • İyi romancı (Bahtin’in de değindiği şeklinde) yarattığı kişilikler kendisine indirgenemeyen, tersine özgür özneler şeklinde davranabilen romancıdır. (Ya Sanat Ya Hayat)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş