Eğitim

Yarasa – Selvi Atıcı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yarasa – Selvi Atıcı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yarasa kimin eseri? Yarasa kitabının yazarı kimdir? Yarasa konusu ve anafikri nedir? Yarasa kitabı ne konu alıyor? Yarasa PDF indirme linki var mı? Yarasa kitabının yazarı Selvi Atıcı kimdir? İşte Yarasa kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Selvi Atıcı

Yayın Evi: Nemesis Kitap

İSBN: 9786059545259

Sayfa Sayısı: 496


Yarasa Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kod adi: Yarasa.

Gizli görevlerin aranan adı.

Dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir işi kendine özgü yöntemleriyle halledebilir.

Onun için imkânsız diye bir şey yoktur.

Her işin altından kalkar.

Bir kere görünmüş olduğu yere tekrar gitmez. Gitmez. Gitmezdi…

Ta ki o gece tamamladığı gizli saklı görevin arkasından kafa dağıtmak için en sevilmiş olduğu ritüeli gerçekleştirmek amacıyla o mekâna gidene kadar…

O mekâna gidip Mavi’yle karşılaşana kadar…

Mavi, bugüne dek üstlendiği en zor vazife olacaktı. Üstelik ilk kere, başarı göstermiş olacağı mevzusunda kendine duyduğu itimatı, koyduğu yerde bulamıyordu.

Yarasa’nın mavi gecesi, siyah gecelerinden daha uzun olacak gibiydi…


Yarasa Alıntıları – Sözleri

  • “Ben doğru insan değilim, kızım! Kötü biriyim demiyorum. Ancak doğru da değilim! Eğer tehdit edilen sen olmasaydın karşına çıkmazdım. Zaman za­man uzaktan izlerdim ama seni korumak için bana bulaşma­na izin vermezdim. Benim doğrularım sadece işin içinde sen olduğun zaman devreye giriyor!”
  • “Aslında tabiat insanlara gereksinimleri olan her şeyi cömertçe sunuyor. Fakat hepimiz oldukça nankör, oldukça benciliz ve onu katletmekten asla çekinmiyoruz!..”
  • “Hayat, seninle yaşanmaya kıymet hakikaten.”
  • .
    “Keşke acının öznesi değil, iyileştiricisi olabil­seydim. Tuhaf ama gözyaşların içimde fırtınaya dönüşüyor.”
    .
  • …alışkanlıklar insanoğlunun bünyesine kök saldığında kolay kolay kaybolmazdı.
  • İnsanlar hep birbirinden uzaktı. Şüpheli ve kayıtsızlardı. Yanlarından bir evladı zorla götürmüş olan biri olduğunda ‘Aman babasıdır!’ deyip geçebiliyorlardı. Sonra da o çocuk haberlerde tecavüze uğramış, arkasından da öldürülmüş olarak görülüyordu.
  • .
    Sağlık, Hiddet ve nefret uğruna heba edilecek kadar değersiz bir şey değildir. Bedenin sağlıklıysa, zihnin de sıhhatli olur.
    .
  • “Bizim yolumuzu da böyle yazmışlar be, kı­zım! Eğer kader, somut bir varlık olsaydı sana acıyı ve mut­luluğu aynı anda yaşattığı için inan bana onu bulup her şeyi baştan yazdırırdım.”
  • -Daha ne yapabilirsin, merak ediyorum. B.
    -Yaşayıp beraber göreceğz! Fakat senin için bende sınır diye bir şey yok. Her şey ölümüne… U.
    -O vakit her şey ölümüne… B.
    -Sen de mi? Bana ne yaptın be, kızım! Alışık değilim ben bu şekilde titremelere, kalp uyuşmalarına filan… U.
    -Yaşayıp beraber alışırız o vakit! B.
  • “Bir gün pişman olacaksın!”
    Adam ne söylemek istediğini anında anlamış oldu. Bir saniye bile düşünmemişti. Sanki ona kızmış benzer biçimde yüzünde sert bir ifade belirdi. “Kendine gel, kızım!” diye çıkıştı. “Eğer bana seninle yirmi dört saat sunsalardı, bunun da karşılığında ha­yatımı ortaya koymamı isteselerdi, bir saniye bile düşünmez­dim. Yirmi dört saat için hayatımı verirdim. Seninle dolu dolu o günü yaşayabilmek için!”
  • .
    Sen benim yarım kalan cümle lerimsin…
    Hiç söyleyemediğim, söylemediğim o sözlerim…
    Sen benim asla ısınmayan ellerim sin…
    Hiç unutamayan, unutmayan o kalbim..
    Cem Adrian
  • “Elde edemeyeceğini düşündüğün bir şey için uğraş ver­mezsin. Zaten senin olmayacaktır, bunun için karşı koymak kolaydır. Fakat umut doğarsa… Tüm barikatların yıkılır ve hedefe kilitlenirsin.”
  • Keşke doğru adamların başlangıcında bir tabela olsa ve biz hakikaten hangisi iyi adam bilebilsek!
  • “Bakma öyleki!” diye fısıldadı.
    Genç kız gülümsedi. “Nasıl?”
    “Öyle… Kaybolmuş gibi!”
    “Belki kaybolmuşumdur!”
    “O zaman geri gel, yoksa ben de kaybolurum!”
  • .
    “Anladım ki adam kendi gölgesinden bile korkuyor! En küçük bir şeyde elimi bırakıp koşarak kaçacak bir adam için zamanımı harcayamayacağima karar verdim.’’
    .


Yarasa İncelemesi – Kişisel Yorumlar

SEvli Atıcı’nın kitaplarında anlatımı ve mevzularını seviyorum. Bu kitapta güzeldi. Yine başrol aşk. Zorlu görevlerin adamı bu sefer hakikaten onu zorlayacak bir iş aldı başına. Tesadüfen karşılaşmış olduğu ve ilk görüşte fanatik olduğu kızın babasını öldürmek. Kaçma-kovalamaca, aşk, dostluk.Iyi okumalar:) (Hayriye Dev)

Ve “Yarasa” bitti.. Yaklaşık 500 sayfalık kitabın çoğunu bir gece de bitirdim. Beni öyleki içine aldı ki şimdi nolacak diye diye elimden bırakamadım.
Selvi Atıcı kalemini seviyorum ve her kitabını keyifle okuduğum bir yazar.
Bu kitabın da da coşku noksan olmadı…
Fazlaca fazla içerik vermek istemiyorum zira kitabımız yeni…
Kod adı Yarasa olan ana karakterimiz gizli saklı görevler için eğitilmiş, kuvvetli, akıllı ve teşkilata daha iyisi bulunmayan gizemli adamımız..
Mavi, Annesini yitirmiş hayatta bir tek Babası ve yakın bir tane yakın dostu olan yalnız bir genç hanım.
Mavi bir kulüpte organizatör olarak çalışıyor.
Vazife sonrası kafa dağıtmak için kulübe giden Yarasa ve Mavinin yolları kesişir 🙂 fakat enteresan bir halde kesişir… Maviye taktığı lakap ise onlarca kere kahkaha atmama niçin oldu 🙂
Gelişen vakalar ve tesadüfler sonucu, Mavi’nin onlarca kere yaşamını kurtaran Yarasa, almış olduğu yeni vazife sonrasında hayatlarını iyi mi etkileyeceğinden habersizdir.
Olaylarda bundan sonrasında başlıyor…
İnanılmaz coşku, şahane bir kurgu ve su benzer biçimde akan bir öykü sizi bekliyor…
Macera ve aksiyonun yanı sıra, Yarasanın Maviye olan imkânsız aşkını ve aralarındaki çekişme ve çekimi iç çekerek okuyorsunuz 🙂
Birde yan karakterler var ki Levent ve Eyüp 🙂 bayıldım onların diyaloglarına… onlar kitabın tadı tuzu eğlencesi olmuş… harikaydılar…
Kurgunun Ordu da geçmesi ve anlatılan o güzel yerlerin Yazarımızın büyümüş olduğu bölgeler oluşu, bahsi geçen taş evin Yazarımızın dedesine ilişkin oluşu oldukça daha anlamlı kılıyor 🙂 hakikaten oraları merak ettim…
Ben oldukça sevmiş olarak okudum ve her insana tavsiye ediyorum.
Sevgili Selvi Atıcı kalemine – yüreğine sıhhat…
Yeni kitap için oldukça beklemeye alma bizi…. (Sevgi Sertel)

İlk olarak şunu söyleyeyim okuduğum en sakin selvi atıcı kitabıydı. Daha ilkin yazarın yitik kent serisinin ilk üç kitabını okumuştum ve kesinlikle asla bu kadar sakin değildi.
Aslında bir çok şahıs beğenmiş bu kitabı fakat benim için birazcık orta derece kaldı maalesef 🙁 Yarasa’da ki o kabiliyetle oldukça daha aksiyonlu, maceralı bir kitap çıkabilirmiş fakat aşk üstüne oldukça yoğunlaşılmış bir kitap. O yüzden bana birazcık can sıkan geldi. Anlattığı mevzunun, aşkın üstüne birazcık da hareket olsaydı o vakit yazarın en sevdiğim kitabı kesinlikle bu kitap olurdu.
Karakterler ise sanırım en sevdiklerim arasına girdiler. Yarasa zekasıyla, sevmesiyle en sevdiğim karekterlerden biri oldu.
Mavi ise, o öğrendiklerinden sonrasında Yarasa’yı kabul etti ya benim için en kuvvetli karakterlerden biri oldu. O şekilde her babayiğidin kabullenebileceği bir şey değildi şu sebeple öğrendiği şey…
O yüzden karakterlerini oldukça sevdiğim fakat azca birazcık sıkılarak (bilhassa yayla kısımları oldukça uzatılmış, tamam oldukça güzel bir yerdi fakat okurken hadi artık birazcık hareket olsun şu kitapta diyerek) okuduğum bir kitaptı.
Bir de o sonda niçin üç yıl benzer biçimde bir vakit atlaması oldu acaba , bence oldukça gereksiz bir detaydı… (Ümran)


Yarasa PDF indirme linki var mı?


Selvi Atıcı – Yarasa kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Yarasa PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Selvi Atıcı Kimdir?

Evli, iki kız anası otuz yaşlarında bir ev hanımıyım Asıl ben buyum Her ev hanımı benzer biçimde günlük işimi, yemeğimi yapar, kızlarımla ilgilenirim.Sessiz biriyim, tüm canlıları acaip şekilde severim, dostluk ve arkadaşlığa oldukça ehemmiyet veririm. İnsanlar için oldukça fazla kredim vardır, fakat bittiğinde de kati bir bitişi olur. Yazmak haricinde gene ortaya bir şeyler çıkaracak küçük şeylerden hoşlanıyorum. Kalemlikler, çöp kovaları, örgü… Bunun benzer biçimde şeylerle uğraşıyorum. Favori kitap diyince benim için birazcık zor oluyor Ben okuduğum her kitabı severim aslına bakarsak. İçinde ne olursa olsun alacağım bir şeyler olur. Sıkıldığım kitaplar da vardır elbet, fakat genel olarak oldukça kısa süre içinde tırnaklarımı yiyerek okuduğum bir Milenyum serisi vardır Bunun haricinde Tess Gerritsen, Jean Christophe Grange, Lisa Valdez, Judith Mcnaught, Ayşe Kulin benzer biçimde yazarları favorilerim olarak sıralayabilirim. Daha da oldukça var aslına bakarsak Film ve dizi kültürüm oldukça yeni bunun için heyecanla beklediğim üç diziyi söyleyebilirim; Walking Dead, Game of Thrones ve bir de Yabancı Amma uzatmışım


Selvi Atıcı Kitapları – Eserleri

  • Kimliksiz
  • Gitme
  • Pinokyo’nun Rüyası
  • Sen
  • Yarasa
  • Kalbim Sende Kalmış
  • Biz
  • Ben İyi Bir Kızdım
  • Vahşi
  • Uygar


Selvi Atıcı Alıntıları – Sözleri

  • Demir Bey’in bir eli pantolonunun cebine doğru usulca yol alırken, öteki elinin parmakları dalgınca burnunun ucunu kaşıdı. “Bağışlayın, fakat sözlerinizden hiçbir anlam çıkaramadım.” Dudakları titredi ve gözlerinde deli bir parıltı oldu.
    Süheyla başını yana eğdi. “Sözlerimin anlamını kavrayacağınız benzer biçimde boş bir umuda asla kapılmamıştım.”
    Demir Bey, genç hanımı şaşırtarak güldü. “Sanırım benimle ciddi ciddi alay ediyorsunuz.” (Sen)
  • “Anlamlarını kavramadan dinlediğinde bir şarkı, aslına bakarsak hiçbir şeymiş.” (Kimliksiz)
  • Üç tarafı denizle çevrili olmasına karşın çipurayı çiftlikte yetiştirmeyi başaran Türkiye… Dünyanın en güzel meralarına sahipken, ineği de taaa Uruguay ‘dan getirmeyi başardı. Karkas etten sonrasında, canlı hayvan ithalatı başlamıştı. Türkiye’nin nüfusu 72 milyon, inek sayısı 10 milyondu. Uruguay’ın nüfusu alt tarafı 3 milyon, inek sayısı 13 milyondu… Şu sebeple üç cocuk değil, 3 inek yapmaktı maharet! (Biz)
  • “Tatlım, asla bu aşama dobra oluşunun yanlış bir davranış bulunduğunu düşünmedin mi?”
    “Hayır.”
    “Annen oldukça naif, kibar ve düşünceli bir kadın-”
    “Belki de ben dobra, yakışıklı ve oldukça çekici olan babama benzemişimdir.” (Sen)
  • Val, beyaz dişlerini ortaya sererek sırıttığında Ros, kendini hatırlatmak zorunda hissetti. “Gördüğüm kadarıyla… İkiniz oldukça iyi anlaşıyorsunuz!” (Vahşi)
  • Val hafifçe gülümsedi. “Biliyor musun, Ale? Seni seviyorum!”
    Ros gürültüyle öksürürken Ale çenesini kaldırıp Ros’a kibirle baktı. “Sonuçta ikinci tercihi bendim!”
    Val kahkaha attı. “Hayır, Ale! Son tercihim bile olmazdın.”
    Ale, Val’a öfkeyle baktı. “Tanrım! Şurada gururumu kurtarmaya çalışıyorum. Biraz yardımcı olabilirdin.” (Uygar)
  • İnsan,her şeyden kaçıyordu fakat kendinden kaçabilmesi mümkün değildi. (Biz)
  • “Seni nerede görüyorum biliyor musun, Val? Tüm her şeyin ve her insanın tepesinde! Herkes sana geliyor! Herkes! Savaşçı, hanım, çocuk… Bizse insanlarımızı savaşarak ve zorla elde etmiştik! Arkanda, çağdaş topluluklar benzer biçimde bir krallık yaratıyorsun. Belki sen bilincinde değilsin, fakat bigün olacaksın. O vakit da bu söylediklerim aklına gelsin. Al onları! Al, eğit ve senin olsunlar! Çevreni ve yırtıcı krallığını bir demir benzer biçimde kuşatsınlar!” (Vahşi)
  • Son zamanlarda bayanlar mevzusunda şansları pek bir yüksekti. Ve bu hanım, koca bir orduyu senelerce eğitmiş, savaşlar kazanmış, kimi diyarlarda adı efsaneleşmiş olan Zek’i resmen azarlıyordu. (Vahşi)
  • İnsanlar hep birbirinden uzaktı. Şüpheli ve kayıtsızlardı. Yanlarından bir evladı zorla götürmüş olan biri olduğunda ‘Aman babasıdır!’ deyip geçebiliyorlardı. Sonra da o çocuk haberlerde tecavüze uğramış, arkasından da öldürülmüş olarak görülüyordu. (Yarasa)
  • …..O şekilde oldukça seviyordu ki, o anda kendi benliğinden tamamen vazgeçti.Ruhundan,amaçlarından, intikamından… Kendi kanından vazgeçti. (Uygar)
  • “Bu arabaya üç kişi nasıl sığacağız?”
    “Sayı saymayı da mı bilmiyorsunuz, Çiğdem Hanım? İki kişiyiz.
    “Gayet iyi biliyorum.” Kadın parmaklarını havaya kaldırıp saymaya başladı. “Sen,ben ve egon…Ki egondan bahsediyoruz! Oldukça yer kaplayacaktır!” Adama sempatik bir gülücük attı.
    “Ben taksiyle geleyim mi?” (Biz)
  • “Seni sevmekten iyi mi vazgeçebilirim ki? Ben geçsem bile kalbim vazgeçmez…” (Kimliksiz)
  • “Kalabalıktan nefret ederim!”
    “Yarın aktivitemizi birlikte belirleriz!”
    “Yarına hasta olmayı planlıyorum!” Çiğdem, hafifçe gülmeye başladı.
    Adam da gülümsüyordu. “O zaman ben de çorba yaparım!”
    “İstediğini her zaman alıyorsun, değil mi?”
    “Her zaman…” (Biz)
  • Her insan,yapmış olduğu seçimlerin sonuçlarına tek başına katlanmalıdır. (Biz)
  • O ,bir çağdaş değil, artık bir vahşiydi! (Uygar)
  • “Sana ne zaman aşık olduğumu bilmek isterdim ama sanırım öyle hızlı çarptın ki beni, fark edemedim..” (Gitme)
  • Durup birazcık nefes almak için bir saniyesi bile yoktu. O saniyenin adı olsa olsa Ölüm olurdu. (Pinokyo’nun Rüyası)
  • Ve Ali, gözlerinde yüzen yoğun duyguları tek tek okuduğunda kurşun yemiş benzer biçimde irkildi. “İçime işlemişsin, hücrelerime, iliklerime…” Yutkundu. “Gitmek bir işe yaramadı. Bedenimi senden kaçırırken, unuttuğum bir şey varmış; seninle dolan kalbim, sende kalmış!” (Kalbim Sende Kalmış)
  • “Neden hep ben bir şeyler veriyorum. Hem de her seferinde bir zorlamayla.
    Neden kimse bana bir şey vermiyor? Ben kimseyi ilgilendirmiyorken niçin ben birilerini umursamak zorundayım? Neden ben bir hiçim?’’ (Ben İyi Bir Kızdım)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş