Eğitim

Yatak Odası Diyalogları – Birol Güven Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yatak Odası Diyalogları – Birol Güven Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yatak Odası Diyalogları kimin eseri? Yatak Odası Diyalogları kitabının yazarı kimdir? Yatak Odası Diyalogları konusu ve anafikri nedir? Yatak Odası Diyalogları kitabı ne konu alıyor? Yatak Odası Diyalogları PDF indirme linki var mı? Yatak Odası Diyalogları kitabının yazarı Birol Güven kimdir? İşte Yatak Odası Diyalogları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Birol Güven

Yayın Evi: Alfa Yayıncılık

İSBN: 9789752978201

Sayfa Sayısı: 160


Yatak Odası Diyalogları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Birol Güven TV’de anlatamadıklarını yazıyor! 

Ortaya karışık yaşadığımız,Türk usulü hayatımızın keskin bir gözlemcisi o. 

Toplumun dikiz aynası. O hep bizlere bizi söyledi. Mutfaktaki gizli saklı kamera, 

salondaki ayna gibiydi. Türk tipi sitcomların mimarı, bu kere “özelimizi” konu alıyor: ilişkilerdeki gülünç hallerimizi, gizli saklı kafa içi seslerimizi ve 

“Yatak odası diyalogları”nı. Akıcı, keyifli ve gülünç, birazcık da yol gösteren, “okunası” bir kitap. 

– Mümin Sekman 

K: Ben o koltukta sevişemem, orada dün akşam babam oturuyordu. 

E: Sevişmek için bizim kadar uzun vakit harcayan başka bir çift yoktur! 

K: Evet, bir tek 3 dakika! 

E: Hayır, 2 saat 3 dakika. 2 saat ikna, 3 dakika sevişme! 

K: Beni ikna etmeye harcadığın zamanı, bana ilgi göstermek için harcasan bunların hiçbiri olmaz… 

K: Bir adam yeni tanıştığı bir hanımı yatağa atmak için ne kadar uğraşıyorsa sen de beni yatak odasına götürmek için o denli uğraşacaksın. 

E: İyi de ben her seferinde sıfırdan başlayacaksam niçin evlendim ki? 

K: Sevişmek uzun ve sıkıntılı bir süreç, yatak bunun son olarak aşaması. Ama sen hep en sondan başlamaya çalışıyorsun. Biraz uğraşacaksın. 

E: Bende asla giriş gelişme bölümleri yoktur. Sadece netice vardır. 

K: Erkek için cinsellik sıcak suya karıştırılıp derhal içilen Nescafe’dir, hanım için ise kısık ateşte yavaş yavaş pişirilmiş köpüklü bir Türk kahvesi. 

E: Çiçeği gönderen biz, evlenme teklif eden biz, sık sık ‘seni seviyorum’ demek zorunda olan biz, minik sürprizler yapmak zorunda olan biz. Eee, siz bayanlar ne yapacaksınız? 

K: Erkek olmak yan gelip yatmak değildir. Biz bayanların sırtını yere getirmek kolay iş değildir!

 


Yatak Odası Diyalogları Alıntıları – Sözleri

  • Tanrı
    Kadınlara geçmişi ve geleceği
    Erkeklere ise yaşamış olduğu günü armağan etti
    Kadınlar, geniş bir zamana yayıldıkları için huzursuz
    Erkekler, daracık bir zamana sıkıştıkları için anlayışsız oldular.
  • Erkekler için cinsellik sıcak suya karıştırılıp derhal içilen nescafe, hanım için ise kısık ateşte yavaş yavaş yapılmış köpüklü bir Türk kahvesidir.
  • History is his story.
  • Bir hanıma güzel bulunduğunu söylemeyin;
    ona başka bir kadının onun benzer biçimde olamadığını açıklayın
    ve görmüş olacaksınız ki tüm kapılar size açılacak.
  • Seks hakkında hiçbir şey bilmiyorum bu sebeple hep evliydim.
  • Evli bayanlar niçin bekar kadınlardan daha kiloludur? Bekâr hanım eve gelir, dolaba bakar. Boş bulunduğunu görür ve yatağa gider. Evli hanım eve gelir, yatağa gider. İçinde yatanı görür ve dolaba gider.
  • Aşk bir hayal, evlilik ise bir gerçektir.
    Hayal ile gerçeği birbirine karıştırırsanız,
    hayalleriniz bu işten zararı dokunan çıkar.
    -Goethe
  • Yatağa gelirken makyajını siliyorsun, kirpiğini çıkarıyorsun, lenslerini çıkarıyorsun ve başka bir karı oluyorsun. Kendimi kandırılmış hissediyorum.
  • Her adam güzel, anlayışlı, tasarrufu bilen
    ve iyi yiyecek pişiren bir eş ister;
    fakat yasalar ne yazık ki yalnızca tek hanımla
    evlenmeye izin veriyor.
    -Holy Matrimony
  • Mutlu bir evliliğin sırrı, hemen hemen bir sırdır..


Yatak Odası Diyalogları İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Oldukça öncesinden okuduğum ve beni fazlaca iten bir kitaptı. Birol Güven’in bayanlar hakkında fazlaca bir şey bildiğini sanıp hiçbir şey bilmediğini ortaya koyan abuk sabuk bir derleme.
Birol Güven’in kafasındaki hanım cocuklar duymasın’daki meltem karakterinden öteye gidemiyor. Kadını belli kalıp ve tanımlamalar içine sokmak gercekten son aşama anlam ifade etmeyen. Kitap olarak bir karı icin hicbirsey ifade eden bir calisma degil. Kadini belli bir kaliba sokmak isteyen bir erkekseniz okuyup içsel masturbasyon yapabilirsiniz. (Asya)

Ortaya karışık yaşadığımız,Türk usulü hayatımızın keskin bir gözlemcisi o.
Toplumun dikiz aynası. O hep bizlere bizi söyledi. Mutfaktaki gizli saklı kamera, salondaki ayna gibiydi. Türk tipi sitcomların mimarı, bu kere “özelimizi” konu alıyor: ilişkilerdeki gülünç hallerimizi, gizli saklı kafa içi seslerimizi ve “Yatak odası diyalogları”nı.
Akıcı, keyifli ve gülünç, birazcık da yol gösteren, “okunası” bir kitap.
Mümin Sekman (Hakan Arıkan)

Nefret ettiklerini söyledikleri huylardan aynı anda bir haz devşirmeyi de becerebilen akıllı bayanlar,gerçekte bal benzer biçimde istedikleri bir şey için kandırılmaya razı olmaları icap ettiğini düşünürler.Ve bunu “Oyun böyleydi de ondan” mantığına dayandırarak bir ekip eylemler eşliğinde yaparlar.İstedikleri şeylerin bir tek hasretleri! kendilerine layık görülüp tek taraflı tasarruflar planlamaya mahkum olan erkekler ise her pazarlıkta hisselerine düşeni almaya emek vererek,yüzdelere gore yaşamak isterler! İşte bu birbirine zıt iki düşüncenin temsilcilerinin rakiplerine galebe çalmak için verdiği uğraşların yazıya dökülmüş hali sunuluyor. (Sefa Akgül)


Yatak Odası Diyalogları PDF indirme linki var mı?


Birol Güven – Yatak Odası Diyalogları kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Yatak Odası Diyalogları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Birol Güven Kimdir?

Birol Güven (d. 1 Mayıs 1964, Kocaeli), Türk film yapımcısı, senaryo yazarı ve yönetmen.

Gebze Lisesi’ni bitirdikten sonrasında Ankara Hacettepe Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği’ni tamamlamıştır. İstanbul Sultanahmet’te İngilizce gezgin rehberliği de yapmıştır. Rehberlik yaparken Gani Müjde ile tanışmış ve yanında senaryo yazarlığına adım atmıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır. İngilizce öğretmenliği yaparken Gani Müjde ile tanıştı ve onun yanında Tükenmez Kalem’de senaryo yazmaya başladı.


Birol Güven Kitapları – Eserleri

  • The School Of Mandıra Filozofu
  • Yatak Odası Diyalogları
  • Teneke Üstünde Midyeden Sosyeteyle Susiye
  • Çocuklar Duymasın
  • Tatil Diyalogları


Birol Güven Alıntıları – Sözleri

  • Kitaplar hep hususi olmuştur benim için. Hiç kitap almasam da, saatlerce dolaştığımı bilirim  kitapçılarda. Dokunmak bile fazlaca büyük zevk verir bana. Bazılarını asla okumayacağımı bile bile, alır getiririm eve. Okuyamadığım kitapları satın alarak, suçumu hafifletmeye çalışırım bir ihtimal… (Teneke Üstünde Midyeden Sosyeteyle Susiye)
  • Bizi biz meydana getiren elde ettiklerimiz değil vazgeçebildiklerimizdir. (The School Of Mandıra Filozofu)
  • Oldukça şey koparacağım bu çağdaş dünyadan. Ben yakında ondan kurtulacağım fakat o benden kolay kolay kurtulamayacak, iki elim yakasındadır, bu sebeple bizi bu hale o getirdi. (The School Of Mandıra Filozofu)
  • Günde üç öğün dayak yiyerek büyüyenler, bugün evlatlarının psikolojisi bozulur diye sesini bile yükseltemiyor. (Teneke Üstünde Midyeden Sosyeteyle Susiye)
  • Erkekler için cinsellik sıcak suya karıştırılıp derhal içilen nescafe, hanım için ise kısık ateşte yavaş yavaş yapılmış köpüklü bir Türk kahvesidir. (Yatak Odası Diyalogları)
  • Mutlu bir evliliğin sırrı, hemen hemen bir sırdır.. (Yatak Odası Diyalogları)
  • Yazdıklarımı evlatların da ulaşabileceği bir yere koyabilirsiniz… (The School Of Mandıra Filozofu)
  • ”Filmin başrolü ben değildim. Mandıra Filozofu filminden bahsediyorum. Filmin başrolü o güzel manzaralı ormanlık araziydi. Sırf bu yüzden iki yıl bu ormanlık araziyi aradık. İlk yıl bulamayınca filmi çekmekten vazgeçtik. O denli önemliydi. Olmazsa Olmazdı. Olamazdı. İki yıl arayıp bulduğumuz o güzel ormanlık arazi, iki saatte yandı bitti kül oldu.
    Filmin öteki başrolü Rasim Öztekin abimdi. O da bir koca çınardı. Bir çınar benzer biçimde tek ve hür ve bir orman yangını benzer biçimde ansızın çekti gitti. Ardında bir aydınlık bırakarak.
    Israrla eski Türk filmlerini seyredenlere rastlıyorum kimi zaman.
    “Biz filmi seyretmiyoruz ki abi” diyorlar “biz eski İstanbul’u seyrediyoruz“
    Bundan sonrasında bizim filmi seyredenler de öykü için, oyuncular için değil de  o yanan, o güzel ormanlar için seyredecekler kim bilir…
    O vakit vardığında, ormanların niçin yandığını ve niçin söndürülemediğini daha net bilecekler.
    Bugün havada kelimeler uçuşuyor.
    Küresel ısınma diyorlar.. Tayyare fiyatlarından bahsediyorlar.. Tayyare kiralamalardan bahsediyorlar.. Orman yangınlarıyla mücadelenin özelleştirilmesinden bahsediyorlar. Yanan ormanlara otel dikilmesinden bahsediyorlar… maliyet yüzünden işten çıkartılan pilotlardan söz ediyorlar…
    Bu cümlelerde geçen kavramlar hangi sistemin  kavramları?
    Orman yangınları için bir görevli bir suçlu aranıyor. Şu havada uçuşan kelimelere bakarak arayalım suçluyu, tıpkı bir kelime bulmacası benzer biçimde…
    Hani bazı kelimeleri birleştirip anlamlı bir cümle elde ederiz ya.. havada uçuşan cümleleri takip ettiğimizde bir tek kelimeye ulaşıyoruz: kapitalizm!
    Bana hep soruyorlar;
    “Gerçek hayatta Mandıra Filozofu gibi yaşamak mümkün mü?”
    Hep diyordum;
    “Bu sistemde Mandıra Filozofu olmak için bile para lazım. Çünkü O araziyi almak için de para lazım”
    Artık şunu da eklemek isterim;
    Meğer ek olarak yangın uçakları,  yangın helikopterleri filan da lazımmış. Yangınla savaşım organizasyonu da lazımmış.
    Yok o şekilde sistemden kaçıp bir kulübeye sığınmak. Bu paracı seviye yada paracı düzensizlik orman yangını şeklinde gelip seni kulübede buluyormuş.” (The School Of Mandıra Filozofu)
  • Yatağa gelirken makyajını siliyorsun, kirpiğini çıkarıyorsun, lenslerini çıkarıyorsun ve başka bir karı oluyorsun. Kendimi kandırılmış hissediyorum. (Yatak Odası Diyalogları)
  • Tanrı
    Kadınlara geçmişi ve geleceği
    Erkeklere ise yaşamış olduğu günü armağan etti
    Kadınlar, geniş bir zamana yayıldıkları için huzursuz
    Erkekler, daracık bir zamana sıkıştıkları için anlayışsız oldular. (Yatak Odası Diyalogları)
  • Bir hanıma güzel bulunduğunu söylemeyin;
    ona başka bir kadının onun benzer biçimde olamadığını açıklayın
    ve görmüş olacaksınız ki tüm kapılar size açılacak. (Yatak Odası Diyalogları)
  • Seks hakkında hiçbir şey bilmiyorum bu sebeple hep evliydim. (Yatak Odası Diyalogları)
  • Aşk bir hayal, evlilik ise bir gerçektir.
    Hayal ile gerçeği birbirine karıştırırsanız,
    hayalleriniz bu işten zararı dokunan çıkar.
    -Goethe (Yatak Odası Diyalogları)
  • O denli gizliydi ki aşklarımız sevgililerimizin bile bundan haberi olmazdı… (Teneke Üstünde Midyeden Sosyeteyle Susiye)
  • TRT Müzik’te Zeki Müren “Sevemez Kimse Seni Benim Sevdiğim Kadar” şarkısını söylüyordu, oğlum şarkıyı duyunca koşarak yanıma geldi ve heyecanla bana aynen şu şekilde dedi:
    “Baba bak! Adam Beşiktaş’ın şarkısını söylüyor.” (The School Of Mandıra Filozofu)
  • History is his story. (Yatak Odası Diyalogları)
  • İleride “bigün” mutlu olmak için uğraşıyoruz tamamımız. O gün ne vakit, 1 yıl sonrasında mı yoksa 40 yıl sonrasında mı belli değil. Bir gün mutlu olacağımıza niçin bugün mutlu olmuyoruz? Karpuz değil ki bu mevsimi olsun. Bir terslik var bu işte; dört mevsim karpuz yiyecek istiyoruz, mevsimini bekleyemiyoruz fakat mutluluk için dönemin gelmesini bekliyoruz. Oysa haiz olduklarımızla bugün mutlu olmak mümkün, görmüyoruz.
    Bir sıralama yapsak kötü olmaz aslen. Nelere sahibiz biz? Nefes almayı birinci sıraya yazalım örneğin. Her gün her sabahleyin denetim edelim bu listeyi. (The School Of Mandıra Filozofu)
  • Her adam güzel, anlayışlı, tasarrufu bilen
    ve iyi yiyecek pişiren bir eş ister;
    fakat yasalar ne yazık ki yalnızca tek hanımla
    evlenmeye izin veriyor.
    -Holy Matrimony (Yatak Odası Diyalogları)
  • Sahip olduğuna değil de daha fazlaca haiz olmadıklarına odaklanıyor çağdaş insan. Kim bilir kim bilir nelere haiz, bilincinde değil. Şükretse elindekilere, kıymetini bilse fazlaca mutlu olacak fakat şükreden insan saygın değil, bu sebeple şükredene satış yapmak zor. İnsan elindekiyle yetinirse sistem çökecek. (The School Of Mandıra Filozofu)
  • Modern hayata itiraz eden özgür insanlarımızın sayısı ne kadar fazlaca olursa o denli özgür bir dünyamız olur. (The School Of Mandıra Filozofu)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş