Eğitim

Yavaş – B. Nihan Eren Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yavaş – B. Nihan Eren Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yavaş kimin eseri? Yavaş kitabının yazarı kimdir? Yavaş konusu ve anafikri nedir? Yavaş kitabı ne konu alıyor? Yavaş PDF indirme linki var mı? Yavaş kitabının yazarı B. Nihan Eren kimdir? İşte Yavaş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: B. Nihan Eren

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750814754

Sayfa Sayısı: 172


Yavaş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Gözlem ve ifade gücü yüksek bir yazardan birbirinden şaşırtıcı sahnelerle dolu bir ilk kitap: Yavaş.

Eren, yaşamın orta yerinden masalsı,

çocuksu bir üslupla sağdığı öykülerinde dünyaya televizyondan bakan kasaba insanının garip dünyasını, ev hallerini, toplumsal önyargıların çatışmasından doğan fantastik durumları, kıvranan, savrulan hayatların türlü renklerini iğneli, ironik ve keyifli bir şekilde konu alıyor.

Yavaş, sinematografik yapısıyla öykümüzün

havasını tazeliyor


Yavaş Alıntıları – Sözleri

  • Neydi uzak memleketlerin sırrı? Fırlatılmışlığın hüznü yeni gelenin mi yoksa oralının mı canını yakardı en oldukça?
  • İnsan söylediğin her şeyi öğreniyor. Zamanla.
  • …Tam ortasından pat diye ikiye ayrılıvermiş şeklinde duran, bağrı yarıklı Nehirkent, perdenin dalgasında, ışıl ışıl parıldar, üstüne ışıklı gemileri yatırır, âşıkları yaşatır, sonrasında bir ucu yanıklı sevda mektuplarıyla ayırır, türkanşorayımız’ın dev gibi gözlerini hapsetmiş uzun kirpiklerini ve çekirdek çitleyen tüm bayanların çipil gözlerini yaşartır, nazenin gönüllerini bururdu.
  • Hayatın, hem yere değince dağılıp giden bir sulu sepkenin ömrü kadar kısa ve bir toprağın pıtrak pıtrak can vermesi şeklinde verimli ve sonu nereye vardığı belli olmayan bitimsiz yollar kadar uzun ve bir saman çöpü kadar değersiz ve sönük ve şekilsiz ve tatlı ve acı ve elemli ve gülüşlü ve uçucu bulunduğunu böylece kavramışlar. Hayatın acıyla süregelen fakat mutluluğun, savaşın, uyumun, coşkunun ve yavaşlığın bir aradalığıyla sürdürülen bir gidiş geliş ve sakinlik içinde ölüme kayılan bir güzellik bulunduğunu birbirlerinin içlerinde görmüşler.
  • Hem dedikoduyu hem de dedikodu ayıptır öğrendi. Derdi içe atmayı öğrendi, yüreğin darlanmasını bildi, ananenin masallarıni hatmetti. Meçhul geleceğin, ters kapanık kahve fincanlarından okunduğunu o da görmüş oldu. Allah kimdir’i öğrendi. Ona, anne ve babasını almış olduğu için kızmakla, geri vermesi için yalvarmak içinde kararsız kaldı.
  • Bir hayal, demir hacmi tabut kabinin kırık camlı bilet penceresinden buharlaşarak çıktı, dönmedolapların demirlerine yapıştı, uçan salıncağın kahverengi zincirlerinde ayrıştı, çarpışan otoların altında ezildi. Dönerek gitti, otomobil lastiği fabrikasında, tekerleklerin içinde çalışmakta olan kendi göçmen görüntüsü. Tepesinde durmadan dönen o koca tekerlek dönmedolabın altında, o demir kabinin içinde kalakaldı. Hayali emen boz kasaba hafifçe boydan çekti, daha da küçüldü, daha da sarardı.
  • Ben sana yanıyorum denir mi asla? Ayıp.
  • Aşk filmlerde olur.
    Kasabalarda evlilik olur.
  • Dedikodu baştan başa giden, haneden haneye yürüyen dev gibi bir yılan dilidir. Tıslayarak gelir.
  • Aşk filmlerde olur.
    Kasabalarda evlilik olur.


Yavaş İncelemesi – Kişisel Yorumlar

İlk yorumladığım #körpenceredeuyuyan ödüllü eserindeki yazınsal tad ve esrarengiz gerçekçilik tekniğiyle bezeli gerçeküstücü dil yazarın hemen hemen 27’sindeyken yayımladığı bu ilk öykü kitabında yok maalesef. Oldukça gerçekçi ve dişil bakışla
kasaba kadınlarının zaman içinde yanıp sönebilen umutlarına, hayal kırıklıklarına odaklanıyor.
14 hikayeden ilki olan Moher -Saten aşkı A ile Terliksi hayvan nitelemesiyle hayalci ve kız kurusu Leyla’nın umutlarını özetleyen Terlik Halleri ‘ni beğendim. Anadolu kasabaları ile büyük şehirlerde kurulan gettolardaki taşra yaşamını anlayabilmek, Kadın Hakları ve bir ihtimal ülke geleceğimiz açısından oldukça mühim olsa gerek. Zira Z Kuşağı harekete geçti, sırada ikna edilecek pek oldukça hanımımız var: Kadınlar bayanları eğitmeli. Ara vererek son eseri #hayalotel ‘e geçeceğim. (Hayat Bu)

İlksöz: Hikâyeler birleşince yaşam olmuyor mu?.
O denli bekledikten sonrasında sonunda Nihan Eren okundu.
Yavaş, bizi 80’lere, 90’lara götürüyor. Bir Anadolu nahiyesine fener tutup, orada yaşayanların hayatlarına ayna oluyor. Bazen ufak bir çocuk, kimi zaman bir genç, kimi zaman bir yaşlı, hikâyenin merkezinde oluyor. Bir hikâyede figüran olan sonraki hikayelerinin birinde başrole soyunabiliyor. Bir öykü kitabından oldukça birbirine değen, dokunan hikâyeleri barındıran, kendi içinde bir bütünlük oluşturan kitap Yavaş. Ve doğal ki Nihan Eren’in kaleminin güzelliği.
Bu toprakların değişmez iki duygusu, sevinç ve hüzün taşıyan hikâyeler içinde en oldukça beğendiklerim: A, Dönme Dünya, Maykılceksınmadonna, Terliğin Halleri ve Fare Ölüsü. Öyküseverlerin kesinlikle dikkate alması ihtiyaç duyulan bir kalem Nihan Eren. Tavsiyemdir. Sağlıcakla. Kitapla.
Öykü kitabı olunca alıntılar birazcık fazla oluyor, olsun ki Eren’in kalemini sizlerde tadın.
.
Bir hayal, demir hacmi tabut kabinin kırık camlı bilet penceresinden buharlaşarak çıktı, dönmedolapların demirlerine yapıştı, uçan salıncağın kahverengi zincirlerinde ayrıştı, çarpışan otoların altında ezildi. Dönerek gitti, otomobil lastiği fabrikasında, tekerleklerin içinde çalışmakta olan kendi göçmen görüntüsü. Tepesinde durmadan dönen o koca tekerlek dönmedolabın altında, o demir kabinin içinde kalakaldı. Hayali emen boz kasaba hafifçe boydan çekti, daha da küçüldü, daha da sarardı.
.
.
Hem dedikoduyu hem de dedikodu ayıptır öğrendi. Derdi içe atmayı öğrendi, yüreğin darlanmasını bildi, ananenin masallarıni hatmetti. Meçhul geleceğin, ters kapanık kahve fincanlarından okunduğunu o da görmüş oldu. Allah kimdir’i öğrendi. Ona, anne ve babasını almış olduğu için kızmakla, geri vermesi için yalvarmak içinde kararsız kaldı.
.
Neydi uzak memleketlerin sırrı? Fırlatılmışlığın hüznü yeni gelenin mi yoksa oralının mı canını yakardı en oldukça?
.
.
.
Sonsöz:
İnsan söylediğin her şeyi öğreniyor. Zamanla.
.
.
. (Özcan)

İlk sayfalardan itibaren öykülerin güzelliği ve ifade edilişindeki sihir eş zamanlı olarak hem ruhunuzu hem de aklınızı kavrıyor, hayretten zevke salıyor, o şekilde masalımsı o şekilde harikulade. Bu kadar mı güzel dokunulur, bu kadar mı güzel yazılır. Şimdiye dek bu esrarengiz ellere yakışacak şekilde keşfedilmemiş bir yazar ve kitabı var karşınızda. Ama inanırım, yakın gelecekte bu büyüyü tatmayan kalmayacak. (içimdekikedi)


Yavaş PDF indirme linki var mı?


B. Nihan Eren – Yavaş kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Yavaş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı B. Nihan Eren Kimdir?

B. Nihan Eren 1981’de Tekirdağ’da dünyaya geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümünü tamamladı. Yeditepe Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyatalanında yüksek lisans yapmış oldu ve burada araştırma görevlisi olarak da çalıştı. Halen,Marmara Üniversitesi’nde İletişim Bilimleri’nde doktora çalışmalarını sürdürüyor ve senaryo yazarlığı yapıyor. Adam Öykü, Notos ve Kitap-lık dergilerinde öyküleri yayımlandı.


B. Nihan Eren Kitapları – Eserleri

  • Hayal Otel
  • Kör Pencerede Uyuyan
  • Yavaş


B. Nihan Eren Alıntıları – Sözleri

  • Bir şey nefes soluğa, tüketerek, bitirerek, emerek ilerliyordu. Onu hırpalıyordu. (Kör Pencerede Uyuyan)
  • Yeniden sevmek için, sevmeye baştan adım atmak için, baştan başlamaya inanmak için bir papatya yeterdi (Hayal Otel)
  • İnsan hayatına dair bir bütünlüğün yada bir mananın peşindeysek ve yaşamak rüyası her an bizi kuşatıyorsa, bu oldukça ötemizde bizi belirleyen bir şeylerden değil, tam da insana dair deneyimin gerçekliğinden başka bir şey değildir; oralarda aramalıyız yaşamımızı. (Hayal Otel)
  • Hayat hakkında bir açıklaması ve yaşamak için bir reçetesi yoktu. Kimsenin. (Hayal Otel)
  • İnsan söylediğin her şeyi öğreniyor. Zamanla. (Yavaş)
  • Ölünecekti.. O gün yaşamaya derman bulamadı. Hayatın anlamsızlığı, kaçıp sığınılacak ne de güzel bir limandı. Kuytu bir merdivenarası… (Kör Pencerede Uyuyan)
  • Evlilik, karşılanamayan beklentilerden örülü bir fasit daire. (Hayal Otel)
  • Hayatta her şeyin bir sıralaması var, fakat doğru fakat yanlış (Kör Pencerede Uyuyan)
  • Sevilecek bir yan vardı. Her şeyde ve her yerde sevilecek bir yan olabilirdi. (Hayal Otel)
  • Hayat hakkında bir açıklaması ve yaşamak için bir reçetesi yoktu. Kimsenin. (Hayal Otel)
  • Hem dedikoduyu hem de dedikodu ayıptır öğrendi. Derdi içe atmayı öğrendi, yüreğin darlanmasını bildi, ananenin masallarıni hatmetti. Meçhul geleceğin, ters kapanık kahve fincanlarından okunduğunu o da görmüş oldu. Allah kimdir’i öğrendi. Ona, anne ve babasını almış olduğu için kızmakla, geri vermesi için yalvarmak içinde kararsız kaldı. (Yavaş)
  • Bir hayal, demir hacmi tabut kabinin kırık camlı bilet penceresinden buharlaşarak çıktı, dönmedolapların demirlerine yapıştı, uçan salıncağın kahverengi zincirlerinde ayrıştı, çarpışan otoların altında ezildi. Dönerek gitti, otomobil lastiği fabrikasında, tekerleklerin içinde çalışmakta olan kendi göçmen görüntüsü. Tepesinde durmadan dönen o koca tekerlek dönmedolabın altında, o demir kabinin içinde kalakaldı. Hayali emen boz kasaba hafifçe boydan çekti, daha da küçüldü, daha da sarardı. (Yavaş)
  • Kalbinin ortasına bir bıçak dokunup geçti. (Kör Pencerede Uyuyan)
  • Güzellik diyerek genellemeye çalıştı, bunun bilincinde olmamanın görkemindedir (Hayal Otel)
  • Bir nefes alıp suskunluğunu bitirmek ve etrafına akarak dağılmak istedi. (Kör Pencerede Uyuyan)
  • Aşk filmlerde olur.
    Kasabalarda evlilik olur. (Yavaş)
  • Umut yerini sapasağlam bir öfkeye bırakmaya başladığında artık başka birisiydi. (Kör Pencerede Uyuyan)
  • Hayatın, hem yere değince dağılıp giden bir sulu sepkenin ömrü kadar kısa ve bir toprağın pıtrak pıtrak can vermesi şeklinde verimli ve sonu nereye vardığı belli olmayan bitimsiz yollar kadar uzun ve bir saman çöpü kadar değersiz ve sönük ve şekilsiz ve tatlı ve acı ve elemli ve gülüşlü ve uçucu bulunduğunu böylece kavramışlar. Hayatın acıyla süregelen fakat mutluluğun, savaşın, uyumun, coşkunun ve yavaşlığın bir aradalığıyla sürdürülen bir gidiş geliş ve sakinlik içinde ölüme kayılan bir güzellik bulunduğunu birbirlerinin içlerinde görmüşler. (Yavaş)
  • Her aşinalıktan kolayca geçilebileceğinin bir halde görüldüğü ve her yeni alışkanlığın kolayca kazanılabileceğinin anlaşıldığı bir hayatta zorluk derecesi yüksek ne olabilir ki? İnsan sürer. İnsan yola devam eder (Hayal Otel)
  • Her şeyin içinde sanki bir kendisi fazlaydı. Kahroldu. (Kör Pencerede Uyuyan)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş