Eğitim

Zor Problem: Bilinç – Saffet Murat Tura Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Zor Problem: Bilinç – Saffet Murat Tura Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Zor Problem: Bilinç kimin eseri? Zor Problem: Bilinç kitabının yazarı kimdir? Zor Problem: Bilinç konusu ve anafikri nedir? Zor Problem: Bilinç kitabı ne konu alıyor? Zor Problem: Bilinç PDF indirme linki var mı? Zor Problem: Bilinç kitabının yazarı Saffet Murat Tura kimdir? İşte Zor Problem: Bilinç kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Saffet Murat Tura

Yayın Evi: Metis Yayıncılık

İSBN: 9786053161189

Sayfa Sayısı: 112


Zor Problem: Bilinç Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yirmi yıl kadar ilkin Avustralyalı felsefeci David Chalmers zor problemi şu şekilde dile getirmişti: “Niçin ve nasıl bilincim var?” Günlük yaşamda pek bilincinde değiliz fakat her sabahleyin uyandığımızda kafatasımızın içinde inanılmaz bir tabiat vakası meydana gelir ve beynimizin nöral faaliyetleriyle beraber dünya ve ben yaşantımız tekrardan kurulur. Peki fakat beynin nöral faaliyetleriyle beraber ortaya çıkan bu fenomen dünyası nedir? Gizemli ya da yazınsal bir sual olarak değil, sahiden nedir şuur?

Bilim açısından şuur tam bir sürprizdir. Şundan dolayı bilgili olmamızı gerektiren hiçbir tabiat yasası bilmiyoruz. Bir bakıma bilinçsiz biyolojik robotlar, “zombi”ler olmamız daha makul, daha açıklanabilir bir durumdur.

“Zor problem” insan aklının çözemeyeceği kadar zor bir sorun mi? “Nesnel” araştırma yöntemlerine dayanan bilim “öznel” şuur sorununu asla çözemeyecek mi? Belki. Ama mevzunun oldukca çekici olduğu da açık. Dünyanın değişik yerlerinde pek oldukca felsefeci ve biliminsanı şuur sorunuyla uğraşıyor senelerdir. Ben de Beynin Gölgeleri adlı kitabımda problemi çözmek bakımından önemsediğim bir sav yakalamıştım. Ancak bu sav kitabın yapısı itibarıyla birazcık geri planda kalmıştı. Zor Problem: Bilinç’te bu tezi açığa çıkardım, geliştirip netleştirdim. Okurları da bu münakaşaya katılmaya çağrı ediyorum.

Saffet Murat Tura


Zor Problem: Bilinç Alıntıları – Sözleri

  • Bilinçli bir zihin, içinde bir “ben” olan zihindir.
  • Tüm biyolojik sistemler, bilhassa insan benzer biçimde karmaşık organizmaların sinir sistemleri hayatta kalmak ve türünü devam ettirmek için kendiyle (organizmayla) kendi olmayanı ayırt etmek zorundadır.
  • “Bilinçli ben yaşantısı niçin bütünsel fenomenal dünya yaşantısının her anında var ? “
  • Bilinç yoktur; şuur algısı vardır. Bilinçli ben de ötekiler benzer biçimde bir algıdır, fenomenal bir yaşantıdır: Bilinçli ben yaşantısı biyolojik organizmanın kendisinde kendisiyle ilgili bir idrak, fenomenal bir yaşantıdır.
  • Beynin fenomenal dünyasını oluşturan yaşantılar beynin bazı enformasyon işleme süreçlerinin “çıktılarını” (şu demek oluyor ki “bilgili ben” yaşantısının eşlik etmiş olduğu nöral sürecin girdilerini) gerçekleştiren nöral vakayla birlikte ortaya çıkar.
  • “Modern fenomenal şuur anlayışı Kıta Avrupası felsefe geleneğinde Edmund Husserl’inkine yakın görünüyor. Oysa bilgili ben yaşantısını da içeren fenomenal dünya terimi Martin Heidegger’in ” dünya içinde varlık” terimine yakın.
  • Eğer evren dizgesel bir bütünse insan beyni, içinden neşet ettiğimiz tabiat ananın en temel hususi durumunu bizzat kendimizde gözlememize imkanı verir.
  • Fenomenal dünya beynin bazı nöral faaliyetleriyle beraber ortaya çıkan ve merkezinde bilgili ben yaşantısının olduğu bütünsel tecrübe olarak özetlenebilir. O halde fenomenal dünya terimi yardımıyla bilgili ben benzer biçimde bir kavramdan değil bilgili ben fenomenal yaşantısından söz etmeye başlarız. Böylece bilinci şahıssızlaştırmış oluruz. Bu bilgili ben fenomenal yaşantım da mide bulantım, kırmızı renk ya da elmanın tadı benzer biçimde, belli nöral aktivitelerle beraber ortaya çıkan ve fenomenal dünyamda yer edinen öteki fenomenal yaşantılarıma benzer şekilde bir fenomenal yaşantı olarak ele alınıp çözümlenebilir, beynin belli nöral faaliyetleriyle ilişkilendirilebilir, açıklanabilir.
  • Zihnimiz dediğimiz şeyse bizzat beynimizin bazı fonksiyonları esnasında ortaya çıkan fenomenal yaşantılardan oluşuyor. Bu nöral aktivite esnasında ortaya çıkan fenomenal dünyayı tek gerçeklik benzer biçimde görmekten başka şansımız yoktur.
  • Evrensel yanılsamanın bazı insanoğlu tarafınca şu ya da bu şekilde (çoğu zaman gerçekliğin karmaşık bir rüyadan ya da halüsinasyondan ayırt edilememesinden yola çıkılarak) fark edilmesi Doğu’da mistisizme Batı’da ise idealist felsefeye yol açmış görünüyor.


Zor Problem: Bilinç İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Nörobiyolojik Tanı: Bilinçli halin fenomenal dünyasını idrak etmek için okunması ihtiyaç duyulan bir kitaptır. Fantom ağrılardan penfield deneyine kadar çeşitli yeni argümanlar öğreneceksiniz. Okuyun derim. (Umut Ök)

“Artık sorun bir şahsın bilincinin nasıl ortaya çıktığı değil, merkezinde bilinçli ben yaşantısının olduğu fenomenal dünyanın nasıl ortaya çıktığıdır(s.15).” diyen Tura zor problemde gelişme kaydetmek adına da yeni bir kavramsal çerçeve kullanmıştır. Fenomenal yaşantıların nöral aktivitelerle kurulan ilişkisini açıklamak adına felsefe tarihinden dört temel sav incelenebilir; (1)Etkileşimci İkilik, (2)İndirgemeci Fiziksellik, (3)Epifenomenalizm ve Natüralist Özellik İkiliği, ve (4) Ontolojik Özdeşlik Tezi.
1.Etkileşimci ikilik. Bu teze nazaran beyinle fenomenal yaşantılar ya da şuur içinde karşılıklı bir etkileşim vardır.
2.İndirgemeci fizikselcilik. Bu teze nazaran fenomenal yaşantılar teoriler arası indirgeme yöntemiyle beynin nöral vakalarına indirgenerek fizyolojik olarak ifade edilebilirler.
3. Epifenomenalizm ve Natüralist Özellik İkiliği. Epifenomenalizm beyinle fenomenal yaşantılar içinde nedensel bir ilişki bulunduğunu kabul ediyor fakat bu birlikteliğin tek yanlı bulunduğunu söylüyor. Yani nöral aktiviteler fenomenal yaşantıları etkisinde bırakır sadece fenomenal yaşantılar nöral aktiviteleri etkileyemez. Natüralist özdeşlik epifenomenalizmden şunu söyleyerek farklılaşır; fenomenal yaşantılar ile nöral aktiviteler içinde birbirine indirgenemez bir ilişki vardır.
4.Ontolojik Özdeşlik Tezi. Nöral aktiviteler(fizyolojik) ile fenomenler bir ve aynı şeydir ve fizik bari şu an için fenomenleri inceleyecek bir durumda değildir. Bu yüzden Tura bu özdeşlik tezini yeni bir ifadeyle “ontolojik özdeşlik” olarak ifade etmiştir.
Tura ise ontolojik özdeşlik tezini geliştirirken şuur nörobiyolojisinin fenomenal dünya yorumunu iç temel önermeyle ifade eder;
I.Beynin fenomenal dünyasını oluşturan yaşantıların ortaya çıkması için belli bazı nöral aktiviteler lüzumlu ve yeterlidir.
II.Bilinçli fenomenal yaşantılar beynin bazı enformasyon işleme süreçlerinin çıktılarını gerçekleştiren nöral vakalarla beraber ortaya çıkar.
III.Beynin fenomenal dünyasını oluşturan yaşantılar; beraber ortaya çıktıkları nöral(fizyolojik) vakalarla fizik biliminin epistemik sınırları ve imkanları içinde ifade edilemeyecek şekilde özdeştir.
İlk bölümde zor sorun açıklanır, ikinci bölümde bilincin nöral korelatlarıyla ilgili biyolojik emekler gösterilir, sonraki beş bölümde fenomenal dünya tezi geliştirilir. Daha sonraki bölümler de ise ontolojik özdeşlik tezinin öteki tezlere nazaran en iyi sav olabileceği açıklanmaya çalışılmıştır.
İçindekiler
1.Zor Problem
2.Bilincin Nöral Korelatları
3.Beynin Fenomenal Dünyası
4.Evrensel Yanılsama
5.Bilinci Fenomenal Sahneye koymak
6.İkinci Temel Önerme
7.Bilinç Nörobiyolojisinin Fenomenal Dünya Yorumu
8.Etkileşimciliğin Eleştirisi
9.Fizikselciliğin Eleştirisi
10.Zombi paradoksu
11.Epifenomenalizm ve Ontolojik Özdeşlik
12.”Beyin kendisini Fenomenal Dünya Olarak Algılar”
Ekler
Ek 1:Zombiler Epifenomenalizmi Savunabilir mi?
Ek 2:Beynin Gölgeleri
Kaynakça (Mihriban Karadağoğlu)


Zor Problem: Bilinç PDF indirme linki var mı?


Saffet Murat Tura – Zor Problem: Bilinç kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Zor Problem: Bilinç PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Saffet Murat Tura Kimdir?

1955 senesinde Akyazı’da dünyaya geldi. 1980 senesinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Bir süre fizyoloji üstüne çalıştıktan sonrasında 1986 senesinde İstanbul Tıp Fakültesinde psikiyatri uzmanlığını tamamladı. Analitik yönelimli psikoterapi üstünde emekler yapmış oldu. 1990 senesinde İmago Psikoterapi Merkezi’ni kurdu. Yurt içinde ve yurt haricinde piyasaya çıkan bilimsel çalışmalarının haricinde felsefe ve siyaset mevzularında yazıları yayımlandı.Defter dergisi gösterim kurulunda bulunan ve Metis ‘Ötekini Dinlemek’ dizisinin editörü olan Tura’nın, Freud’dan Lacan’a Psikanaliz (Ayrıntı, 2. basım, 1995) adlı kitabı bulunmaktadır.


Saffet Murat Tura Kitapları – Eserleri

  • Freud’dan Lacan’a Psikanaliz
  • Zor Problem: Bilinç
  • Şeyh ve Arzu
  • Histerik Bilinç
  • Madde ve Mana
  • Beynin Gölgeleri
  • Günümüzde Psikoterapi


Saffet Murat Tura Alıntıları – Sözleri

  • Eğer evren dizgesel bir bütünse insan beyni, içinden neşet ettiğimiz tabiat ananın en temel hususi durumunu bizzat kendimizde gözlememize imkanı verir. (Zor Problem: Bilinç)
  • Freud’un söylediği benzer biçimde, “nesne ilişkilerinde kin sevgiden daha eskidir”. (Freud’dan Lacan’a Psikanaliz)
  • Böylece bizlik bilinci daima bir “öteki” kurgular. (Şeyh ve Arzu)
  • Psikanaliz kuramında insan uygarlık kurmuş sadece geniş seviyede biyolojik kökenli dürtüsel motivasyonlarına uygun davranmaya yatkın bir hayvan olarak düşünülmüştür. İnsanın nevrotik iç çatışmaları da son tahlilde bir hayvan olmasından meydana gelen bu ilkel güdülenmeleriyle bir uygarlık üyesi olarak bu tarz şeyleri dizginlemesi gerekliliğinin yarattığı çelişki üstünden açıklanmıştır. (Histerik Bilinç)
  • Bizi zayıf düşüren, sulu gözlü kılan vicdanımızla savaşım ediyor olmalı. (Şeyh ve Arzu)
  • Vicdanla aklın yolu daima bir değildir…. (Şeyh ve Arzu)
  • “uzak galaksilerde veya kara deliklerde değil, hemen kafatasımızın içindeki evrenin bu en büyük sırrı” karşısındaki yetersizliğimiz, muhtemelen kuantum mekaniğindeki mühim kuramsal eksikliklere dayanmaktadır ve çözümü önümüzde uzanan yüzyıla devredilmiştir. (Şeyh ve Arzu)
  • “Kernberg’in patolojik kişilik örgütlenmelerini üç düzeyde ele aldığın­dan söz edilmişti. Buraya kadar daha oldukca sınır durum patolojisi üze­rinde duruldu. Yukarıda da anlatıldığı benzer biçimde Kernberg patolojik kişilik örgütlenmelerini klinik bakımdan ayırt ederken şu üç ölçütü temel alır: kimliğin bir araya gelmesi, müdafa mekanizmaları ve gerçekliği de­ğerlendirme. Nevrotik örgütlenmede kimlik bütünleşmişken, sınır du­rum ve psikotik örgütlenmelerde kimlik dağınıklığı vardır. Ancak sı­nır vakalar kendilik ve nesneyi ayırt edebilirken, psikotik örgütlenme­lerde bu ayrışma netleşmemiştir. Savunmalar bakımından nevrotik hasta bastırma ve yüksek destek savunmalar kullanırken, sınır vakalar bölme ve ilkel destek savunmalar kullanır. Her iki durumda da müdafa ruh içi çatışmaya yöneliktir. Oysa gene bölme ve ilkel destek savunmaları kullanan psikotiklerde bu mekanizmalar kişili­ğin çözülmesine karşıdır. Gerçekliği değerlendirme bakımından ise nevrotik ve sınır vakalar hasar görmemiştir. Ancak sınır vakalarda gerçeklikle ilişki ve gerçeklik duygusu ara sıra bozulur. Psiko­tiklerde ise gerçekliği değerlendirme kapasitesi yitirilmiştir.” (Günümüzde Psikoterapi)
  • İnsan anlıyorsa, anlama aslına bakarsanız bir tabiat vakasıdır. (Beynin Gölgeleri)
  • dünya zamanı ırkların mücadelesidir, evreni Allah yaratmıştır. (Şeyh ve Arzu)
  • Bilinç yoktur; şuur algısı vardır. Bilinçli ben de ötekiler benzer biçimde bir algıdır, fenomenal bir yaşantıdır: Bilinçli ben yaşantısı biyolojik organizmanın kendisinde kendisiyle ilgili bir idrak, fenomenal bir yaşantıdır. (Zor Problem: Bilinç)
  • İçten bir ilişkiye girmedeki güçlük daima bilgili yada bilinçdışı değersizlik duygularıyla ilgilidir. (Günümüzde Psikoterapi)
  • Bilinç fenomenleri uzayda yer kaplamazlar, bir tek zamanda varlardır. (Histerik Bilinç)
  • “Bilinçli ben yaşantısı niçin bütünsel fenomenal dünya yaşantısının her anında var ? ” (Zor Problem: Bilinç)
  • ”Doğal seçilimin niçin olduğu bir süreç sonucunda kendimizi özneler olarak düşünmemizi elde eden bir dile doğduk.” (Madde ve Mana)
  • Beynin fenomenal dünyasını oluşturan yaşantılar beynin bazı enformasyon işleme süreçlerinin “çıktılarını” (şu demek oluyor ki “bilgili ben” yaşantısının eşlik etmiş olduğu nöral sürecin girdilerini) gerçekleştiren nöral vakayla birlikte ortaya çıkar. (Zor Problem: Bilinç)
  • ” yaşam ölüme giden dolambaçlı bir yol benzer biçimde ” (Freud’dan Lacan’a Psikanaliz)
  • Tüm biyolojik sistemler, bilhassa insan benzer biçimde karmaşık organizmaların sinir sistemleri hayatta kalmak ve türünü devam ettirmek için kendiyle (organizmayla) kendi olmayanı ayırt etmek zorundadır. (Zor Problem: Bilinç)
  • Dil herşeyden ilkin yalan söylemek için vardır.
    Umberto Eco (Beynin Gölgeleri)
  • ”Bazen neyin kavgasını verdiğimizi bilmez, kendi kabusumuzu gerçeğe dönüştürürüz.” (Madde ve Mana)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş