Eğitim

Zamanın Tekerleği – Aleksandr İvanoviç Kuprin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Zamanın Tekerleği – Aleksandr İvanoviç Kuprin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Zamanın Tekerleği kimin eseri? Zamanın Tekerleği kitabının yazarı kimdir? Zamanın Tekerleği konusu ve anafikri nedir? Zamanın Tekerleği kitabı ne konu alıyor? Zamanın Tekerleği PDF indirme linki var mı? Zamanın Tekerleği kitabının yazarı Aleksandr İvanoviç Kuprin kimdir? İşte Zamanın Tekerleği kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Aleksandr İvanoviç Kuprin

Çevirmen: Hazal Yalın

Yayın Evi: Helikopter Yayınları

İSBN: 9786055819569

Sayfa Sayısı: 96


Zamanın Tekerleği Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Zamanın Tekerleği, Kuprin’in sürgündeki başyapıtları arasındadır. Bir aşk hikâyesidir bu, fakat basit değildir: bir taraftan belli belirsiz, büyük Rus edebiyatçılarının ustalıkla yansıttıkları melankolik Rus ruhunun tınılarını, sürgündeki insanın acılarını, aşk ve memleket hasretinin iç içe geçtiğini hissedersiniz onda; fakat öteki taraftan, adamın kaleminden dökülmüş bir bayan hikâyesidir. Kafeslere sığmayan bir bayan ruhunun kanat çırpışlarını işitirsiniz; hayatta tek aramış olduğu dingin bir huzurla beraber, deyim yerindeyse total bir aşktır; bu şekilde bir aşk ise adam şeklinde kadının da özgür insan olmasını gerektirir. Denebilir ki, bu hanım için her tür kişisel özgürlük ihlali, total aşkın surlarında açılmış birer gedik, onu aşk olmaktan çıkaran bir bozulmadır. Ve o vakit kendisini adama bağlayan öteki tüm bağları da koparıp atar, hem de büyük bir irade gücü, korkulu bir kararlılıkla. Yani diyeceğim, bana öyleki geliyor ki, adamın kaleminden çıkmış feminist bir başyapıttır bu.

-HY-

(Tanıtım Bülteninden)


Zamanın Tekerleği Alıntıları – Sözleri

  • Ruhum uçup gitti. Günlerce kayıtsızca dalıp gidiyorum, bildiğim bir filme yine bakar şeklinde.
  • Bana evini göster, alışkanlıklarını ve karakteri­ni anlayayım.
  • İnsanın dostu olması da büyük bir mutluluk.
    Ben, insanoğlunun birden fazla dostu olabileceğine inanmam.
  • “Aşk” yalnızca insana, … bahşedilmiş gizemli bir armağandır.
    Ama bu aşk denilen şeye de ne yazık ki sık rastlanmıyor.
  • Bir İnsanın büyük bir mutluluğu bir dakika içinde, tüm yaşamı süresince pişmanlık duymak pahasına iyi mi kaybet­tiği hakkında . . .
  • Ah, şu Rusların fena alışkanlıkları!
    Kendisinin ve başkasının ruhunu boyuna gagalama merakı! Lanet olsun!
  • ” Hoşgörülü, kimseyi kır­mayan, neşeli bir zekaydı bu; dünyadaki, İnsanlardaki, kitaplardaki en mühim, en tipik özellikleri hızla kavrar, kimi vakit komik, kimi vakit da acıklı yanlarını bulur çıkarırdı; fena ve aptalca yanlarını ise fark etmez­di bile. “
  • Müslümanların yaşamış olduğu Doğu vatanlarında bir zamanlar…
    Bir eve çağrı edilen misafir evde her­ hangi bir şeye, mesela bir tabağa, çömleğe, halıya ya da bir silaha beğenerek dokunacak olursa bu eşya ona armağan olarak sunulurdu.
  • Bir adamın, hangi yoldan bir kadının yüreğine erişeceğini kimse bilmesi imkansız.
  • Merhametli kaderim, ya da güzel Tanrım yeryüzündeki en büyük mutlulu­ğu bahşetmişti bana. Yüreğimle hissetmiştim bunu, fakat
    hemen hemen aklımla kavrayamamıştım.


Zamanın Tekerleği İncelemesi – Kişisel Yorumlar

2022’ye doğru vakit tekerleğini çevirirken,
‘Hedefime bir kitap daha rica edeceğim’ demek isteyen okurlar için Rus Edebiyatı görünümlü Fransız Edebiyatı tadında bir yaratı.
Kitabın kapağıyla, ismiyle ağır bir klasik korkusu yaşatsa da… Evliliğe giden bir ilişkiyi çiftler açısından yorumlayışı, gene ilişkiyi edebiyat ve sanat duayenleriyle örnekleyip tecrübe etme – felsefe tadı veren sayfalarıyla akıcı, 96 sayfalık dolu dolu, çok önemli çevrilmiş bir yaratı.
Ben aşklı maşklı kitapları sevmiyorum diyorsanız, Turgenyev ile Tolstoy ilgili pasaj için bile okunması mümkün. Fransız edebiyatı edalı desem de Shakespeare’in kalemine benzeyen Rus yazar okumak için bile okunması mümkün.
Daha fazla ısrar etmeyeceğim. Son 5 gün 2022’ye, hedefe bir kitap, 96 sayfa bir tek, düşün istersen. 🙂 (Verda)

Zamanın Tekerleği bir monolog. Anlatıcı, seneler sonrasında karşılaşmış olduğu eski bir tanıdığına yakaladığı aşkı, görkemli bir hanımı iyi mi kaybettiğini konu alıyor. Kitabı okurken Raif Efendi ve Maria Puder asla aklımdan çıkmadı. Anlatıcı ile Raif Efendinin oldukca bir benzerliği yok fakat iki Maria’da aynı hissiyatı yaşadım. Raif Efendi ve Maria Puder aşkının inandırıcılığı, Zamanın Tekerleği’nde yok fakat gene de şu probleminin yanıtını merak ediyorum. Zamanın Tekerleği 1929, Kürk Mantolu Madonna 1944 senesinde yazıldı. Acaba Sabahattin Ali, Kuprin’in bu romanını okumuş mudur? (Bülent Ekşi)

**Spoiler**
Hazal Yalın, sen muhteşem bir çevirmensin. Kitabı Ahmet Hamdi yazmış şeklinde resmetmişsin.
Sen bir çevirmenden fazlasısın. Aslında bir ressam da olabilirsin. Belki de resme ilgi duyuyorsun.
————
Kitabın sonunda Maria’nın yazdığı mektup sonrasında birazcık ne yaptığının bilincinde olmaya çalışıyordu. Maria’nın eski aşığını hatırlamıştı. Onun eski sadık aşığını. O, Maria’yı bir restaurantta mahçup etmenin verdiği utançla yaşamazdı. Mişika’yla olan düellosuna da başta hovarda sonrasında ise centilmence bitirmişti. Ve bıraktı Maria’sının peşini. Maria ise yeni aşkıyla yeni limanlara yelken açıyordu. Aklına geliyordu onun gene de Giovanni. Farkında aşklarını yavaş yavaş sonuna geldiklerinin. Ve hazırlamıştı kendi sonunu Mişika. Mişika sabırsızlanıyordu onu görmek için evine gitmişti, konuşmalıydı ve Maria’nın özür dilemesini bekliyordu, ki bu şekilde olursa affederdi de onu. Her şey dönerdi eskisine ve o eski aşk oyunları… Maria gene de dayanamadı aşkından, bir mektup yazdı. Mişika düşününüyordu ve bu fikir ona asla rahat vermiyordu. Atalet halinde yaşıyordu. Bu düşünceye takılmıştı: “Neden ben de Maria’yı onun denizci aşığı o yakışıklı Süperkargo Giovanni gibi, ateşli, ama yalın, güvenilir ve itaatkat bir aşkla sevemedim?” Özetliyordu kim bilir her şeyi bu hastalık verici cümle. Fakat bu tamamen özünde boş bir düşünceydi, bunun farkındaydı: “Evet! Demek ki biz bu İtalyanlardan daha farklı bir hamurdan yapılmışız!” Bahane daima hazırdı ve insanoğlu bahaneleri oluşturmak ve onları çağırmak için büyük bir emek harcamazdı ve oldukca zamana da gerek duymazlardı. Bahane daima ve en kısa zamanda yanı başlangıcında biterdi. Herkesin kendisini haklı çıkaracak savunmaları daima vardır.
Her her neyse, Mişika’nın gene de kendini haklı çıkarma isteği daha ağır basıyordu ve duygu artık içinde birikmiş ve dışarı çıkmaya hazırdı.
Daha büyük bir kurban bulmuştu bile-o, tavus kuşu. Tavus kuşunun nazarı değmiş olmalıydı ona, (Emre)


Zamanın Tekerleği PDF indirme linki var mı?


Aleksandr İvanoviç Kuprin – Zamanın Tekerleği kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Zamanın Tekerleği PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Aleksandr İvanoviç Kuprin Kimdir?

Doğum: 7 Eylül 1870

Ölüm: 25 Ağustos 1938, St. Petersburg, Rusya

Eşi: Elizaveta Moritsovna Geynrikh (e. 1907–1938), Maria Karlovna Davydova (e. 1902–1907)

Ebeveynleri: Liubov’ Alekseevna Kuprina, Ivan Ivanovich Kuprin

Evlatları: Ksenia Kuprina, Lidia Kuprina

Kardeşleri: Zinaida Kuprina, Sofya Kuprina


Aleksandr İvanoviç Kuprin Kitapları – Eserleri

  • Zamanın Tekerleği
  • Köpek Saadeti
  • Olesya
  • Gambrinus
  • Genelev Kızları
  • İnsan Qənimi
  • Bahtı Kara Bir Kız
  • Janeta
  • Seçilmiş əsərləri


Aleksandr İvanoviç Kuprin Alıntıları – Sözleri

  • ..hafızamda Olesya’nın yüzü ve sesini canlandırmak istediğim her seferinde, öyleki zarif bir duygu hissediyordum ki, neredeyse ağlayasım geliyordu. (Olesya)
  • “Büyük bir felsefeci şu şekilde demiştir: ‘Doğanın boşluğa tahammülü yoktur.’ ” (Janeta)
  • Fakat o gelmeyecek olsa bile, benim son düşüncem gene de o olacak. (Köpek Saadeti)
  • Bazen kendi güçsüzlüğüme ve beni her gün Olesya’ya sürükleyen alışkanlığa isyan ediyordum. Kendim, kalbimin ne türden ince, sağlam, görünmez iplerle bu büyüleyici, benim için anlaşılmaz kıza bağlanmış olmasından asla şüphelenmemiştim. Henüz aşkı düşünmemiştim, fakat artık endişeli, aşktan önceki belirsiz, bunaltan şekilde hüzünlü duyguların yaşandığı bir dönem yaşıyordum. Nerede olursam olayım, ne işle uğraşırsam uğraşayım, tüm düşüncelerim Olesya tasviriyle doluydu; tüm varlığım ona doğru akıyordu. (Olesya)
  • İleride büyük tatsızlıkların kendisini beklediğini asla ummuyordu. (Köpek Saadeti)
  • “Dur, dur!” diye bağırdım. “Adın neydi senin? Artık tanışmamız gerek.”
    Bir anlığına durdu, yüzünü bana çevirdi.
    “Alyona benim adım. Buradaki söylenişiyle Olesya.” (Olesya)
  • Kalbi soğuk bir sancıyla çarpıyordu. (Köpek Saadeti)
  • Benim, kitaplardan başka hiçbir teselli kaynağım yok. (Köpek Saadeti)
  • Kalbi soğuk bir sancıyla çarpıyordu. (Köpek Saadeti)
  • “Kaşperov birazcık durakladı. Sonra hararetle şunları ilâve etti:
    -Anlıyor musunuz? Ona deyiniz ki: Bu, bir kadının yapabileceği, büyük, en büyük bir fedakârlık, bir kahramanlıktır.”
    (Bu alıntının dikkate alınmasındaki esas mevzu şu şekilde ki; Zinayda Pavlona’nın Kaşperov’un kızı Liza’nın eğitimi için “R***” şehrine gittiği trende, bir mühendis olan Alerin ile tanışır. Ona âşık olur. Ama Zinayda Pavlona, Alarin’in pek umrunda olmaz. Bir gün Alerin kumarda tüm parasını kaybeder, son umar olarak devlete ilişkin olan zimmetindeki beylik paralarını çalar ve kaybettiklerini yine kazanmak adına kumara yatırır ve gene kaybeder. Haspelkader, fena bir ruh hali içinde olan Alarin ile karşılaşan Zinayda Pavlona, Alarin’in derdini öğrenmek ister, hakaretlere maruz kalır; fakat gene de incinmez. Israrları sonucunda Alarin’in içinde bulunmuş olduğu durumun vahametini öğrenir. Sevdiği insanın bulunmuş olduğu fena durumdan çıkarmak için çareler arar.
    Yakın vakit ilkin, Kaşperov, kızının eğitimi için çağırdığı Zinayda Pavlona için fena hisler içinde bulunmuştur. Pavlona’ya para karşılığı ve hatta zorla haiz olmak istemiştir; fakat o an kızı Liza’nın vakalar yaşanırken çıkıp gelmesi olabilecek fena cereyanları engellemiştir.
    Zinayda Pavlona, Kaşperov’un yapmış olduğu para teklifini anımsar ve bedenini Alarin’in gereksinim duyan para miktarı karşılığında Kaşperov’a satar. İşte bu esnada Kaşperov, yapmış olduğu hatanın farkına varır ve oldukca pişman olur sonrasında ise yukarıda alıntılanan sözü söyler. İhtiyacı olan parayı alan Zinayda Pavlona, ivedilikle Alarin’in evinin yolunu meblağ. Alerin intihar etmek üzeridir, tam intiharın eşiğindeyken Pavlona yetişir. Alerin’in gereksinim duyan parayı verir; fakat Alerin’in küstahça tavırlarına maruz kalır, gördükleri karşısında Alerin’e karşı sevgisini söner ve arkasına bile bakmadan evi terkeder. Dışarısı oldukça soğuktur, yürüyerek Kaşperov’un evine gider. Gittiğinde oldukca bitiktir ve hasta düşer. Bir müddet sonrasında ölümü gerçekleşir. Olayların iç yüzüne bakıldığında Zinayda Pavlona’ya Kaşperov’un âşık olduğu da sezilir, Alerin’den imrenmiş olduğu da söylenebilir. Zinayda Pavlona’nın ölümünden sonrasında Kaşperov, zehir içerek hayatına son vermiştir. Not: Kaşperov, para karşılığı Zinayda Pavlona’nın bedenini satın almışsa da hiçbir vakit haiz olamamıştır.) (Bahtı Kara Bir Kız)
  • “Buraya gelen adam, görüm öcreti olarak iki ruble öder, gecesine ise beş ruble, asla kimse gizli saklı iş çevirmez!.. Açıklayın bana, barones, gerek yakışıklı bir gence aşkından, gerek yaşlı bir adama parasından, gizlice kendini veren evli ve anne olan bir bayan tanıyor musunuz? Fazlaca iyi biliyorum ki, sizinkilerin yüzde ellisi sevgililerinin parasına güveniyorlar, geri kalan yüzde ellisi de genç çapkınlarla iş pişiren yaşlı kadınlardır… Ne var ki bunlar çift çekmeceli dolaplarda sakladığınız sırlardır! Aradaki tüm fark bundan ibarettir. Bizler düşmüş kadınlarız, bunu da kabul ediyoruz. Sizler de düşmüş kadınlarsınız; fakat bunu gizliyorsunuz! Şimdi, düşünün bir, hangimizin durumu daha iyi; sizin mi, bizim mi?” (Genelev Kızları)
  • “Kuvvetli heyecanlar parasız elde edilmez!” (Bahtı Kara Bir Kız)
  • “Yaşam nimettir. Nimet, ve çoğalma, ve yiyecek. Fakat ölüm de öteki lüzumlu şeyler şeklinde bir nimettir. Bilimle ölümü yenecek insan imgesel, korkakça bir saçmalıktır. Mikropların da öteki tüm canlılar şeklinde yemesi, çoğalması ve ölmesi gerek.” (Janeta)
  • “Evet, diye düşündü, onun bir Faust’u var. Zira hiçbir öğrenme, müziğe bu şekilde bir duygu derinliği veremez! Herhâlde, harp okulunda yada lisede okuyan bir halazade ve teyzezade falan olacak!.” (Bahtı Kara Bir Kız)
  • Yaşamını iyi mi sürdürüyordu, bunu kendisi de cidden tam olarak söylemesi imkansız. (Köpek Saadeti)
  • “…hiçbirimiz, polis ve ayak takımının, kötülüğün başlangıcı bulunduğunu da düşünmemektedir. Bu minik, aptal, iğrenç vahşiler, bir tek alçak, ihtiyatlı bir akıl tarafınca yönetilen, şeytani bir irade tarafınca uyarılan düşüncesiz birer çıkarcıdırlar…” – Gücenme (Gambrinus)
  • “İnsan ruhunun kıymeti, düşüşlerinin derinliği ve kalkışlarının yüceliği ile ölçülür.” (Genelev Kızları)
  • “Simonov’un ise yaşamı süresince bir türlü lüzumlu insanlarla iyi geçinmeyi öğrenememesinde, onların hizmetlerine, pohpohlamalarına ve dalkavukluklarına kıymet vermemesinde, asla gereği yokken gururlu, bağımsız, muhalif, müstakil ve inatçı olmasındaydı. Fakat bu özelliklere haiz kuvvetli insanoğlu, hiçbir vakit sevilmezler.” (Janeta)
  • Biz seninle beraber pek oldukca güzel kitapçıklar okuruz, iyi, akıllı insanlarla tanışırız, seninle tüm dünyayı dolaşırız Olesya… İhtiyarlayıncaya kadar, ölünceye kadar, işte şimdi olduğu şeklinde, el ele tutuşarak gezeriz ve senden utanmam, tersine gurur duyarım ve sana teşekkür ederim!.. (Olesya)
  • “Muhafız ölür, fakat asla teslim olmaz.”
    – Cambronne, Pierre(1770-1842) Fransız General. (Janeta)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş