Eğitim

Adil Ekonomik Düzen – Necmettin Erbakan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Adil Ekonomik Düzen – Necmettin Erbakan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Adil Ekonomik Düzen kimin eseri? Adil Ekonomik Düzen kitabının yazarı kimdir? Adil Ekonomik Düzen konusu ve anafikri nedir? Adil Ekonomik Düzen kitabı ne konu alıyor? Adil Ekonomik Düzen PDF indirme linki var mı? Adil Ekonomik Düzen kitabının yazarı Necmettin Erbakan kimdir? İşte Adil Ekonomik Düzen kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Necmettin Erbakan

Editör: Tacettin Çetinkaya

Yayın Evi: Mgv Yayınları

İSBN: 9786052008317

Sayfa Sayısı: 81


Adil Ekonomik Düzen Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Adil Düzen’de faiz olmaz. Bundan dolayı faiz, haksızlıktır, zulümdür. Üretmeyenlerin üretenlerin elinden faiz miktarı kadar malı zorla almalarıdır. Kapitalist Düzen’de faiz nedir? Malı üretiyorsunuz, toplumun faydasına arz ediyorsunuz. Buna karşılık üretiminize eşdeğer tüketme hakkınızı gösteren senedinizi şu demek oluyor ki paranızı alıyorsunuz. Kapitalist Düzen’de bu parayı bir bankaya koyuyorsunuz. Bir yıl sonrasında faizinin ilavesi ile birlikte bu para size iade ediliyor. Siz bu bir yılda yeni bir üretim yapmadınız. Buna karşılık size üretim yapmadan ilave bir tüketim hakkı veriliyor. Kapitalist Düzen bu tüketim hakkını nereden veriyor? Ya açıktan para basarak veriyor. Bu takdirde bu her insanın hakkını alıp size vermek anlama gelir. Bundan dolayı açıktan basılan para arz-talep kaidesine bakılırsa mevcut malların fiyatlarını yükseltir. Veyahut da başka bir üretenin hakkını alıp size vermektedir. Bu da o kimsenin şu demek oluyor ki üretenin, şu demek oluyor ki emekçinin, şu demek oluyor ki fukara fukaranın hakkını alıp, getirip size vermek anlama gelir. Her ikisi de haksızlıktır ve zulümdür. Bunun için faiz yiyen insan, fukara fukaranın gözyaşını içen, etini ve kanını yiyen insan gibidir. Kan içen bir vampir durumundadır. Saadeti başkalarının ızdırabında arayan insan durumundadır.


Adil Ekonomik Düzen Alıntıları – Sözleri

  • “Firavunlar insanlara zulüm yaparken, bu yaptıkları zulümleri ‘Biz size zulüm yapıyoruz.’ diye yapmazlardı. Yaptıkları zulümleri bu bizim hakkımız diye yaparlardı.”
  • “Adil Ekonomik Düzen; ekonominin her noktasında sömürüye müsaade etmeyen, her insana hakkını veren, her insana karşı eşit davranan ve her insana fırsat eşitliği vereb, her insanın yararlı, yapıcı faaliyetlerini destekleyen, ekonomik faaliyetleri teşvik eden, ekonomik gelişmenin önündeki gereksiz ve haksız engelleri ortadan kaldıran bir ekonomik düzendir.”
  • “…faiz yiyen insan, fukara fukaranın gözyaşını içen, etini ve kanını yiyen insan gibidir. Kan içen bir vampir durumundadır. Saadeti başkalarının ızdırabında arayan insan durumundadır.”
  • Ne kuvvet, ne çoğunluk, ne ayrıcalık, ne de çıkar hak sebebi olması imkansız.
  • Faizci Kapitalist sistemle insanlığı sömüren Emperyalizm ve ırkçı Emperyalizm’i atom bombasıyla yıkmak mümkün değildir. Fakat Selem Senedi’yle yıkmak mümkündür.
  • Adil Düzen’de devletin en mühim temel görevlerinden birisi, hangi koşul altında olursa olsun vatandaşlarından hiçbirinin aç, açık kalmamasının, her insana insan onuruna yaraşır şekilde yaşama imkânlarının teminidir.
  • Gelirden alınan vergi, netice itibariyle haksız olarak fukara fukaradan alınan vergi anlama gelir.
  • Faizci Kapitalist Nizam’da vade ne kadar uzunsa pahalılık o denli oldukça olur. Bundan dolayı vade ne kadar uzunsa alınan borç paranın üstüne o denli oldukça faiz binmektedir.


Adil Ekonomik Düzen İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Baştan aşağı zırva fakat okunması gerekir. Enflasyonsuz ve faizsiz bir iktisat modeli son tahlilde elimine olacaktır. Enflasyonsuzluk bir ekonominin durağanlaşması yada eksi faiz vakit içinde deflasyona niçin olmaktadır. Selem kağıdı konusu ayrı bir güldürü aslına bakarsan. Neyse gene de okuyun. Fikir fikirdir. (JakobenBey)

Necmettin erbakan farkıyla ekonomik düzenin iyi mi olması gerektiği adil bir ekonomik düzenle yeni dünyanın iyi mi kurulacağını özetleyen kitaptır tavsiye ederim (Bcz)

Kapitalizm ve türevlerinden bıkmış, insanlığı bu düşmüş olduğu acı verici sömürü düzeninden kurtaracak bir sistem yok mu diye düşünen her insanoğlunun acil okunması gerekenler listesine alması ihtiyaç duyulan bir yapıt. Necmettin Erbakan bu kitapta, ciltlerce anlatılsa buna değecek olan bir sistemi oldukça anlaşılır, öz ve sistemli bir halde eksiksiz ele almış, eğer önyargılarınızı kaldırıp hakkaten hakikatleri görmek istiyorsanız düşünmeden bu kitabı alın derim. Asla pişman olmayacaksınız, bu sebeple bu kitapta anlatılanlar ütopya değil gerçeğin ta kendisi. (Fatma Zehra Arslan)


Adil Ekonomik Düzen PDF indirme linki var mı?


Necmettin Erbakan – Adil Ekonomik Düzen kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Adil Ekonomik Düzen PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Necmettin Erbakan Kimdir?

Necmettin Erbakan 29 Ekim 1926 tarihinde Sinop Kadı Vekili Mehmet Sabri ile Kamer Hanım’ın oğlu olarak Sinop’ta dünyaya geldi. Babası Mehmet Sabri Bey, Adana’nın Kozan ve Saimbeyli bölgesinde uzun süre yargı sürmüş olan Selçuklu Türklerinin Kozanoğulları soyundan; Annesi ise Sinop’ un ileri gelen ailelerindendi. İlkokula Kayseri’de başlamış olan Erbakan, babasının tayininden sonrasında ilköğretim öğrenimini Trabzon’da tamamladı. 1943 Senesinde İstanbul Erkek Lisesi’ni birincilikle tamamladı. Üniversiteye sınavsız giriş hakkı kazanmasına karşın kendisi sınava girmeyi tercih etti ve bu imtihanı üstün başarıyla vererek üniversite öğrenimine ikinci sınıftan başladı. 1948 yılı yaz döneminde, İTÜ Makine Fakültesinden üstün başarı ile mezun olan Erbakan, aynı senenin 1 Temmuzunda Makine Fakültesi Motorlar Kürsüsünde asistan olarak göreve başladı. 1948 ile 1951 yılları aralığında yeterlilik tezini hazırladı. Bu süreçte ders verme yetkisi yalnız doçent ve profesörlere ilişkin olmasına rağmen, kendisine hususi bir izin çıkarılması üstüne daha asistan iken Makine Fakültesinde ders vermeye başladı. İTÜ Erbakan’ı 1951 senesinde Aachen Teknik Üniversitesinde bilimsel araştırmalar yapmak, data ve tecrübesini çoğaltmak suretiyle Almanya’ya gönderdi. Almanya’da bulunmuş olduğu süre içinde Alman ordusu için araştırma icra eden DVL araştırma merkezinde Profesör Schimit ile beraber emek harcamalar gerçekleştirmiş oldu ve hazırlamış olduğu doktora tezi ile Alman üniversitelerinde Doktor unvanını kullanmaya hak kazanmıştır.

Alman Ekonomi Bakanlığı için motorların daha azca yakıt kullanımı mevzusunda araştırmalar icra eden ve bu mevzuda ilgili bakanlığa bir rapor sunan Erbakan’ın bu zamanda yazdığı dizel motorlarda püskürtülen yakıtın iyi mi tutuştuğunu matematiksel olarak izah eden doçentlik tezi Alman ilim çevrelerinde büyük ilgi görmüş oldu. Tezin bilimsel nitelikli dergilerde yayınlanmasının arkasından, o tarihlerde Almanya’nın en büyük motor fabrikası olan DEUTZ motor fabrikalarının genel müdürü Prof. Dr. Flats tarafınca Leopar tanklarının motorları ile ilgili araştırmalar yapmak suretiyle bu fabrikaya çağrı edildi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonrasında Alman üniversitelerinde ilk Türk ilim adamı olan Erbakan, 1953’te doçentlik imtihanını vermek suretiyle Türkiye’ye döndü ve bu imtihanı başarıyla vererek hemen hemen 27 yaşlarındayken Türkiye’nin en genç doçenti oldu. Araştırmalar yapmak suretiyle yeniden Almanya’ya giden Erbakan, burada ortalama 6 ay motor araştırmaları başmühendisi olarak vazife yapmış oldu. 1954-1955 yılları aralığında askerlik görevini yerine getirdi.

1956 senesinde Gümüş Motor A.Ş’ yi kurarak burada Türkiye’nin ilk yerli motorunu üretti. 1960 senesinde Ankara’da meydana getirilen Sanayi Kongresinde Gümüş Motorun yapmış olduğu imalatları sunan Erbakan, Türkiye’de otomobil yapımı fikrini ortaya attı ve bu fikrin o dönemin yönetimince revaç görmesi üstüne Eskikent Demiryolları CER atölyesinde “Devrim Otomobili” adıyla ilk yerli otomobili yapım etti. 1965 senesinde profesör oldu. 1967 senesinde Nermin Erbakan ile evliliğe ilk adımını attı ve aynı yıl Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Sekreterliğine seçildi.

1969 senesinde TOBB başkanlığına seçilen Erbakan, hükümetin seçimleri iptal etmesi sebebiyle başkanlıktan ayrılmak mecburiyetinde bırakıldı. Aynı yıl içinde Konya’dan bağımsız milletvekili olarak seçilerek siyasete girdi. 17 Ocak 1970’te Milli Nizam Partisini (MNP) kurdu. MNP 1971 darbesi döneminde Anayasa Mahkemesi tarafınca kapatılınca Erbakan 1972 senesinde aynı kadroyla Milli Selamet Partisini (MSP) kurdu ve 1973 seçimlerinden %12 oy alarak 48 milletvekili ve 3 senatörle meclise girdi. 1973 seçimlerinden sonrasında Bülent Ecevit’in liderliğindeki CHP ile MSP hükümet ortağı oldu ve Erbakan bu hükümette devlet bakanı ve başbakan yardımcısı olarak vazife yapmış oldu. Bu dönemde Kıbrıs Harekatı’nın yapılmasını korumak için çaba sarfeden Erbakan’ın harekat sonrası adanın tamamının alınması mevzusunda ısrar eden olması sonucu Erbakan ile Bülent Ecevit içinde görüş ayrılığı yaşandı ve 17 Kasım 1974’te CHP-MSP koalisyon hükümeti dağıldı. CHP-MSP koalisyonunun bozulmasından sonrasında kurulan dörtlü koalisyonda gene Başbakan yardımcılığı ve Ekonomik Kurul Başkanlığı görevlerinde bulunan Erbakan, aynı görevini 5 Haziran 1977 seçimlerinden sonrasında kurulan üçlü koalisyonda da devam ettirdi. 12 Eylül’de askerlerin yönetime el koyması ile bir süre İzmir Uzunada’da gözaltında tutuldu. 1982 anayasası gereğince kendisine on yıl politika yapma yasağı getirildi. 6 Eylül 1987’de meydana getirilen halk oylaması neticesinde tekrardan siyasete döndü ve 1983 senesinde kurulmuş olan Refah Partisinin 11 Ekim 1987’de meydana getirilen kongresinde oy birliği ile partinin genel başkanlığına getirildi. 20 Ekim 1991 seçimlerinde yeniden Konya’dan milletvekili seçildi. Erbakan siyasal hayatındaki en büyük seçim başarısını Refah Partisi başkanı olarak girmiş olduğu 1995 seçimlerinde gösterdi. Bu seçimlerde % 21.37 oy alan Refah Partisi 158 milletvekili ile birinci parti oldu. Bu seçimlerden sonrasında DYP ile kurduğu Refahyol hükümetinde 28 Haziran 1996’da başbakan olarak göreve başladı. 1996-1997 yılları arasındaki Başbakanlık periyodu, 28 Şubat periyodu ve post-çağıl müdahale olarak nitelenen süreç ile son buldu. 1998 senesinde Refah Partisi’nin kapanmasıyla beraber beş yıl siyasal yasaklı olan Erbakan, 2003 senesinde bu yasağının bitmesiyle Recai Kutan başkanlığında kurulan Saadet Partisinin Genel Başkanlığına seçildi. 2004′ ten sonrasında bir süreliğine ara verdiği bu görevine 17 Ekim 2010 tarihinde geri döndü.

Yaşının ilerlemesi ile beraber sıhhat durumu giderek kötüleşen Erbakan, tedavi görmüş olduğu hastanede kalp yetmezliği sebebiyle 27 Şubat 2011 günü vefat etti. Türk bilimsel nitelikli hayatında bilimsel emek harcamaları ve politika dünyasında Milli görüş çizgisi ile iz bırakan Erbakan 3 çocuk babası idi.


Necmettin Erbakan Kitapları – Eserleri

  • Davam
  • İslam ve İlim
  • Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen
  • Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe
  • İslam Birliği
  • Adil Ekonomik Düzen
  • Milli Görüş İktidarı: Niçin ve Nasıl
  • Erbakan Açıklıyor: Kenan Evren’in Anılarındaki Yanılgılar
  • Müsbet İlim ve İslam
  • Türkiye’nin Temel Meseleleri
  • Körfez Krizi, Emperyalizm ve Petrol
  • Milli Görüş
  • Türkiye ve Ekonomi
  • Doğu’da Batı’da İslamda Kadın
  • Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyatı
  • Doğu’da, Batı’da ve İslam’da Kadın


Necmettin Erbakan Alıntıları – Sözleri

  • Bu büyük milletin Çanakkale’de tüm dünyanın birleşerek geldiği ordularına karşı kazanmış olduğu zaferi; Bizim gemilerimiz daha oldukça olduğundan mi kazandık? Bizim topumuz daha güçlü olduğundan mi kazandık? Çanakkale Zaferi’nin ne ile kazandık? Çanakkale Zaferini Seyit Çavuş’un imanı ile kazandık! (Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyatı)
  • Kapitalizm beşeriyetin büyük bir bölümünü sefalete mahkum etmiştir! (Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen)
  • 54. Hükümet iyi mi oldu da 100 alan memura 250 verdi? Borçla mı verdi? Zamla mı verdi? Vergi ile mi verdi? Ne bir kuruş vergi koyduk, ne bir kuruş zam yaptık, ne bir kuruş borç aldık. Tam tersine tüm borçların hepsini kestik. Havuz sistemini kurduk. Denk bütçe yaptık ve milletin parasını milletin kendisine verdik… (Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyatı)
  • Devlet ve fert harcamalarında ulusal servetin heder olmasına sebep olan her türlü israfın kaldırılması için ciddi tedbirler alınmasına taraftarız (Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyatı)
  • “Müminin ferasetinden korkun. Onlar Allah’ın nuruyla bakarlar.”(Tirmizî, Tefsîru”l-Kur”ân, 15)
    Bu bakış yalnız tinsel sahada olmamıştır, maddi sahada da olmuştur, İslam alimlerinin ilimlere getirdikleri disiplinleri incelediğimiz vakit aklımız durur. (İslam ve İlim)
  • Milli Görüş, Anadolu kapılarını açan Sultan Alparslan’ın, İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han’ın görüşüdür. (Milli Görüş İktidarı: Niçin ve Nasıl)
  • Müslümanlığın aslı iki cümledir: “Halik’i tazim ve mahluka şefkat.” (İslam Birliği)
  • 300’ler kulübüne mensup olan dünyanın en varlıklı 300 Siyonisti, her gün kendi aralarında web kanalıyla şifreli konuşma yapı­yorlar ve tüm dünyayı tanzim ediyorlar. Söz gelimi Türkiye’nin başbakanı Sayın Tayyip Bey daha ne kadar süre başbakan ola­rak görevinde kalmalıdır? Bu benzer biçimde hususlarla ilgili kararları 300’Ier Meclisi verir. Bu şekilde bir düzeni kurmuşlar. Pakistan’da seçim yapıl­sın mı, yapılmasın mı? Yapılan seçimi iptal edelim mi, etmeyelim mi? Bu 300’ler Meclisi bunu inceler ve karar verir. (Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen)
  • Kudüs coğrafi bir sorun degil, imani meseledir..”
    |Prof.Dr. NecmettinErbakan (Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe)
  • Biz çalışmalıyız, gerçekleri milletimize ve insanlığa anlatmalıyız. Gayret ve çalışmak bizlerden, nusret ve zafer Allah’tandır. (Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen)
  • Müslümanlık haricinde bir hakikat deposu olması imkansız. (İslam ve İlim)
  • Bu memleketlerde işveren ve devlet aynı kimsedir, işçinin kendisine uygulama edilen ücret sistemine itiraz merciî yoktur, işveren ve devlet aynı kimse olduğundan tüm sınıfsızlık iddialarına karşın bu rejimdeki insanlarda gene bir yönetim eden ve yönetim edilenlerin zümresi tabiî olarak teşekkül etmiştir. (Doğu’da Batı’da İslamda Kadın)
  • İnsanlığa elbet saadeti getiren Müslümanlar olmuştur.Dolayısıyla her şeylerinin sahibi Müslümanlar olması durumunda Müslümanlığı bir gerilikmiş benzer biçimde göstermek sadece büyük bir cahilliğin ifadesi olabilir. (İslam Birliği)
  • Ne kuvvet, ne çoğunluk, ne ayrıcalık, ne de çıkar hak sebebi olması imkansız. (Adil Ekonomik Düzen)
  • Bir insan kelime-i tevhidi söylediği zamanb Yarabbi! Ben senin bildirdiğin hak ve hakkaniyet ölçülerinin yeryüzünde hakim olması için tüm gücümle çalışacağım demiş olur… (Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyatı)
  • Efendim: “Talebeleriniz vazifelerini iyi yapıyorlar.” deyin. Nasıl derim? Sonra ahirette bunun hesabını iyi mi veririm? (Milli Görüş İktidarı: Niçin ve Nasıl)
  • Cumhuriyet Tarihinin en büyük hamlesi
    Bizde başlattığımız hamle devam etseydi milyonlarca evladımız bugün kahvede oturacağına yada yaşadıkları illerden göç edeceğine kendi illerindeki fabrikalarda emek verme imkanı bulacaklardi… (Erbakan Açıklıyor: Kenan Evren’in Anılarındaki Yanılgılar)
  • Müslümanlık iktisadî maddiyatın yanında kesinlikle maneviyatı da birlikte yürütmüştür. Bu, ne Doğu’nun, ne de Batı’nın erişemeyeceği ulvî bir neticedir. (Doğu’da Batı’da İslamda Kadın)
  • Bugün vergilerin bir çok haksız bir halde fukara fukaraya ödettiriliyor. (Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen)
  • Biz 21 yıldan beri Türkiye’mizin ağır sanayiye haiz olması için tüm gücümüzle çalışıyoruz.Bundan dolayı, ağır sanayiye haiz olmadan bağımsız olmak, emperyalizmin sömürüsünden kurtulmak mümkün değildir. (Erbakan Açıklıyor: Kenan Evren’in Anılarındaki Yanılgılar)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş