Eğitim

Atsız – Altan Deliorman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Atsız – Altan Deliorman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Atsız kimin eseri? Atsız kitabının yazarı kimdir? Atsız konusu ve anafikri nedir? Atsız kitabı ne konu alıyor? Atsız PDF indirme linki var mı? Atsız kitabının yazarı Altan Deliorman kimdir? İşte Atsız kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Altan Deliorman

Yayın Evi: Berikan Yayınları

İSBN: 9789752677203

Sayfa Sayısı: 265


Atsız Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Nihâi Atsız, 20. yüzyıl Türk fikir yaşamının ve edebiyatının mühim isimlerinden biridir. Adı, Türkçülük ülküsü ile özdeşleşmiştir. Oldukca sayıda makalesi, romanları ve şiirleri ile de edebiyatımızda kendine özgü bir yeri bulunmaktadır.

Yazılarındaki keskin üslûbu, akıcı anlatımı ve Türkçeyi doğru kullanmadaki titizliği örnek olacak niteliktedir. Bilim alanındaki emek harcamaları ile sanatçı yönünü kişiliğinde birleştirebilmiş nadir şahsiyetler arasındadır. Nihâi Atsızın yaşamı, yoğun düşünce mücadeleleri ve bu yolda maruz kalmış olduğu engellemeler yüzünden fazlaca hareketli geçmiştir. Bu şekilde olmayıp da ilmî çalışmalara daha geniş süre ayırabilseydi, tarih ve edebiyat zamanı alanlarında fazlaca daha verimli olacağı kanaati yaygındır. Onu tanımış olanlar, karakter yapısının sağlamlığı üstünde görüş birliği halindedir.

(Arka Kapak)


Atsız Alıntıları – Sözleri

  • Türkçü; eyyamcı ve dalkavuk olması imkansız. Sert yaşamaktan hoşlanır ve en büyük sertliği de nefsine karşı gösterir.
    A T S I Z
  • Şehitlerden elli milyon bekçisi olan
    Aşılmaz bir kayadır bu sonsuz Vatan !
  • Burada güneş açmıyor,
    Umut kuşu uçmuyor,
    Yol yok, kervan göçmüyor,
    Dakikalar geçmiyor.
    Bir kadının melali,
    Bir yavrunun hayâli,
    Bir evin öksüz hâl,
    Gözlerimden kaçmıyor.
    Döndüm vuslat yolundan,
    Yandım firkat çölünden.
    Tanrı rahmet selinden,
    Bir damlacık saçmıyor.
    Karardı gündüzlerim,
    Kış oluyor yazlarım,
    Dumanlanan gözlerim,
    Uzak yakın seçmiyor.
    Bir gönülüm: Muratsız.
    Bir kartalım: Kanatsız.
    Kendinden geçse Atsız,
    Dakikalar geçmiyor…
  • Yalnızım,ne kadar aranıp dursam,
    Baş ucumda seni bulamıyorum.
    Güneşten vazgeçip susuz olsam da
    Seninle olmadan olamıyorum.
    Şu yollar bilmiyorum ki dağ mı, ova mı?
    Gitsem bulur muyum kendi yuvamı?
    Kuş! Yolun nereye? Bizim eve mi?
    Sen götür,ben haber salamıyorum.
    Her gece orda bir yaslanan mı var?
    Sessizce kirpiği ıslanan mı var?
    Uzaktan bana bir seslenen mi var?
    Ne diyor? Sesini alamıyorum.
    Acaba yaşlı mı kara gözlerin?
    İçimde bir derin yara gözlerin…
    Daldı mı uzak bir yere gözlerin?
    Görmüyor,bilmiyor,bilemiyorum…
    Günleri sayarım,geceler iner,
    Beklerim geceyi,yıldızlar söner,
    Gizli bir yaram var,durmayıp kanar;
    Neresi? Bulup da silemiyorum.
    Ulaşsa da sana yolların ucu,
    Varmaya yetmiyor Atsız’ın gücü.
    İçimde duruken bu kadar acı,
    Hala yaşıyorum,ölemiyorum.


Atsız İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Altan Deliorman – Atsız: Ahmet Bican Ercilasun’un deyişiyle bu kitap, birinci elden kaynaktır. Atsız ile alakalı bilgilerin daha derli toplu ve disiplinli bir halde ele alındığı yapıt, kendisinden sonrasında yazılan kitaplara da kaynak olmuştur.
Altan Deliorman senelerce Atsız’la birlikte bulunmuş ve “altın silsile” diye tabir edilen düşünce, gönül ve dava adamları zincirinin son halkalarından biri olmuştur. Senelerce “Orkun” dergisinin Bayrak Yayınları idarehanesinden yayımlanmasını elde etmiştir. Bu sebeple Deliorman, idealist bir kuşağın Türkçülük mücadelesini sonrakilere taşımıştır.
Atsız’ın hayatıyla başlamış olan kitap, Yağmur Atsız’ın “Ömrümün Son 65 Yılı” isminde eserindeki fotoğraflara yenileri de ilave edilerek zenginleştirilmiştir.
Atsız’ı etkileyen şahsiyetler, Atsız’ın karakter yapısı, fikir yapısı, din ile alakalı düşünceleri ve yazınsal şahsiyeti gene kitabın ilk bölümünü oluşturmaktadır.
Devam eden kısımlarda Atsız’ın romanlarının tahlilleri (zamanı romanlar, sembolist romanlar, hicvî ve satirik romanlar) ek olarak öykü, şiir ve hatıra türündeki eserleri de incelenmektedir.
Kitabın son kısmı olarak nitelendireceğimiz bölümde ise Atsız’ın Türkçeciliği, tarihçiliği ve kültür alanındaki fikir yapısı mevzu edinilmiştir.
#1000Kitap (Özkan KAYA)

Atsiz hocanın talebesinden cok iyi bir yaşam öyküsü kitabı atsizi her yönüyle incelemiş en fazlaca ta ruh adamdaki gerçek karakterleri bahsetmiş olduğu kısmı beğendim.kitapta tek beğenmediğim husus önsözü bölümünü saygınlık etmediğim birinin yazmış olması.. keyifli okumalar.. (Mutlu insanoğlu fotografhanesi.)

Nihâl Atsız hakkında okuduğum birçok biyografinin yanı sıra bu kitapta Atsız’ın düşünce olarak etkilendiği şahsiyetlere de yer verilmiştir. Kitap Atsız’ın doğumundan ölümüne kadar olan süreci akıcı bir halde ele almış. Yaşadığı vakaları, mahkeme sürecini, hapis günlerini kısa ve öz şekilde anlatmış Kitabın son 100 sayfası civarı yazar, Atsız’ın etkilendiği şahsiyetler ile Atsız arasındaki anılara yer vermiştir. Sonlara doğru Atsız’ın yazdığı eserler içerik bakımından incelenmiştir. Kitap mevzuya ilgi duyan her insanın kütüphanesinde bulunmalıdır. (Freudun Dedesi)


Atsız PDF indirme linki var mı?


Altan Deliorman – Atsız kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Atsız PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Altan Deliorman Kimdir?

Haydarpaşa lisesi’ni bitirip İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde iki yıl tahsil gördükten sonrasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih kısmına geçti ve buradan mezun oldu. 1954 senesinde Türk Sanatı dergisi’nin açmış olduğu hikâye yarışmasında birinci oldu. Aynı zamanda basın yaşamı başladı. Türk Dünyası dergisini yayınladı ve yönetti. Türk Kültürü, Cultura Turcica, Millî Yol, Millî Işık, Türk Edebiyatı dergilerinde yazıları gösterildi. Tan, Akşam, Ekonomi, Ocak, Son Havadis, Ortadoğu ve Tercüman gazetelerinde yazılar yazdı; Ocak gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü yapmış oldu. Avrupa Türkleri için Bayrak dergisini yayınlayıp yönetti.

1974’te, Ermeni Komitecileri incelemesiyle Türkiye Milli Kültür Vakfı ödülünü kazanmıştır. Işıklı Hayatlar eseriyle TYB, Türk Yurdunun Bilgeleri ile de ESKADER Ödülü’nü aldı. 1976’da Millî Eğitim Bakanlığı’nın isteğiyle İbrahim Kafesoğlu ile beraber Tarih Lise I ve Lise II ders kitaplarını yazdı. Ayrıca Altan Deliorman’ın Türklere Karşı Ermeni Komitecileri, Yugoslavya’da Müslüman Türk’e Büyük Darbe, Tanıdığım Atsız, Üç Makale, Küp Kafalı Çocuk, Sessiz Bir Ses, Türk Yurdunun Bilgeleri, Işıklı Hayatlar, Osmanlılardan Ilkin Türkler, Kırık Kanatlı Jöntürk şeklinde kitaplarının yanı sıra,Tarık bin Ziyad adlı bir de romanı da bulunmaktadır.

Tarihçi yazar rahatsızlığı sebebiyle tedavi görmüş olduğu Şişli Etfal Hastanesi ‘nde, geçirdiği beyin kanaması neticesinde, 76 yaşlarında İstanbul’da vefat etmiştir.


Altan Deliorman Kitapları – Eserleri

  • Atsız
  • Tanıdığım Atsız
  • Atatürk’ün Hayatındaki Kadınlar
  • Kırık Kanatlı Jön-Türk
  • Türk Yurdunun Bilgeleri
  • Türk Kültüründe Bozkurt
  • Işıklı Hayatlar
  • Türklere Karşı Ermeni Komitecileri
  • Mustafa Kemal Balkanlarda
  • Sessiz Bir Ses


Altan Deliorman Alıntıları – Sözleri

  • Türkçü; eyyamcı ve dalkavuk olması imkansız. Sert yaşamaktan hoşlanır ve en büyük sertliği de nefsine karşı gösterir.
    A T S I Z (Atsız)
  • Milli Yol’un 6 sayısında Atsız’ın iki yazısı birden çıktı. Biri, Bedii Faik’e yanıt olarak yazılan Şerefli (!) Basındı. Bu biçim yazılarında olduğu şeklinde, oldukça sert, hasmını ilk hamlede susturacak seviyede zehir zemberek bir yanıt. Dünya’da tekrar Atsız aleyhinde yazı yayınlandığını hatırlamıyorum. (Tanıdığım Atsız)
  • Yazık Türk milletine. Yüzyıllarca zahmet çeksin, kan döksün, vergi versin, sonrasında onun münevver bilginleri, toplayıcı ve kurtarıcı formülleri bulacakları yerde onu parçalasın…
    Yazık… Yazık… (Tanıdığım Atsız)
  • Aradan seneler geçti.
    Dolmabahçe Sarayı’nın balkonda oturuyorlardı. Tanınmış birkaç gazeteci eşleriyle beraber orada bulunuyorlardı. Henüz sofraya oturulmamıştı. Havadan, sudan konuşulmaktaydı. Söz, evlenme bahsine geldi, dayandı.
    Gazi, neşeli bir halde, bununla birlikte samimi bir halle kendi evliliğinden bahsetmeye başladı:
    – izdivaçta kadının her arzusunu yapmak fazlaca güç. Mesela siz kitap okumak isterseniz; o, o esnada kitap okumanızı istemez. Bizim izdivacımızda da bu kabil ihtilaflar fazlaca olurdu. (Atatürk’ün Hayatındaki Kadınlar)
  • Ermeni komitecileri Türk giysisine girerek kendi soydaşlarını öldürüyorlar, sonrasında da “Bakın, Türkler şu kadar Ermeniyi kesti” diye propaganda yapıyorlardı. (Türklere Karşı Ermeni Komitecileri)
  • Burada güneş açmıyor,
    Umut kuşu uçmuyor,
    Yol yok, kervan göçmüyor,
    Dakikalar geçmiyor.
    Bir kadının melali,
    Bir yavrunun hayâli,
    Bir evin öksüz hâl,
    Gözlerimden kaçmıyor.
    Döndüm vuslat yolundan,
    Yandım firkat çölünden.
    Tanrı rahmet selinden,
    Bir damlacık saçmıyor.
    Karardı gündüzlerim,
    Kış oluyor yazlarım,
    Dumanlanan gözlerim,
    Uzak yakın seçmiyor.
    Bir gönülüm: Muratsız.
    Bir kartalım: Kanatsız.
    Kendinden geçse Atsız,
    Dakikalar geçmiyor… (Atsız)
  • Bu çirkef dünyada çamura bulanması en güç şey gerçek insanoğlunun şerefidir. (Tanıdığım Atsız)
  • Bazı insanlara bazı etiketler yapıştırarak onları mahkûm etme ilkelliğinden o zamanlar sıyrılmış değildik. Ama gerçeği açıklayalım; bugün dahi bu şekilde bir tavırdan uzaklaştığımızı iddia edebilir miyiz? (Tanıdığım Atsız)
  • Yazık Türk milletine. Yüzyıllarca zahmet çeksin, kan döksün, vergi versin, sonrasında onun münevver bilginleri, toplayıcı ve kurtarıcı formülleri bulacakları yerde onu parçalasın…
    Yazık… Yazık… (Tanıdığım Atsız)
  • Ermeni komiteci Mıgırdıç Yanıkyan:
    “Sizler bu mektubu okuduğunuz zaman ben yeni bir savaş biçimi icat etmiş ve bunu uygulamaya koyulmuş bulunuyorum. Önden gidiyorum, bütün Ermeniler peşimden gelsin. Bunu yapacaklarına eminim. Çağımız gösteriyor ki artık sonuç almanın tek yolu şiddet eylemlerinden geçiyor. Ermenilerin uzun uykularından uyanmalarının ve kaba Türklerden onların anlayacağı dille konuşarak haklarını almalarının vakti geldi. Türk hükümeti ile bu dünyada hiçbir millet münasebet kuramamalı. Türk Hükümetinin temsilcisi sıfatıyla dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıkan bürün kişiler yok edilmeli.” (Türklere Karşı Ermeni Komitecileri)
  • Hayat ve Hatıralarım’ı okuduktan sonrasında, Atsız’ın, Dr. Rıza Nur ile alakalı pozitif görüşlerinin büyük seviyede değişmiş olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim, 1964-1975 yılları aralığında piyasaya çıkan Ötüken dergisinde, artık Rıza Nur’dan eski hayranlıkla bahsedilmediği, hatta asla bahsedilmediği görülmektedir. (Tanıdığım Atsız)
  • Komiteciler Ermenileri tahrik etmeğe başladılar.
    Müdafi Vatandaşlar Cemiyeti’ nin kurucularından Gergecyan’n (bu adam, sonrasında, Taşnak Cemiyetinin sonucu ile diğeri komiteciler tarafınca öldürülecektir) adamları dükkânları kapattırdılar, kiliselerin çanların çaldırmadılar. Gergesyan ‘in kardeşi silâhinı ateşleyerek iki Türk askerinin ölümüne sebep olunca çatışma başladı.
    Rus konsolosu, Vali Samih Beyi ziyaret ederek:
    – Bu şekilde âsi bir halkı Rusya’da olsa kesinlikle kırarlar, dedi.
    Aynı konsolos, kendisiyle görüşen Ermeni komitecilerine de:
    – Türkiye şeklinde yırtıcı bir hükûmetin idaresi altında yaşamağa değmez, diyordu. (Türklere Karşı Ermeni Komitecileri)
  • İktidara haiz olanlar onu ara sıra zindana tıkmışlar, ara sıra ekmeğini elinden almışlar, hatta, nihayet bir kütüphane köşesinin karanlığına itivermişlerdi. Atsız, her şeye göğüs germişti. Ideal yolunda yürüyenlerin, daha başlangıçta fırtınalar ve boralarla karşılaşabileceklerini iyi biliyordu. (Tanıdığım Atsız)
  • Milli Yol’un 6 sayısında Atsız’ın iki yazısı birden çıktı. Biri, Bedii Faik’e yanıt olarak yazılan Şerefli (!) Basındı. Bu biçim yazılarında olduğu şeklinde, oldukça sert, hasmını ilk hamlede susturacak seviyede zehir zemberek bir yanıt. Dünya’da tekrar Atsız aleyhinde yazı yayınlandığını hatırlamıyorum. (Tanıdığım Atsız)
  • Türkçülük bayrağını yükseltenler yoruldukça, yıprandıkça düştükçe, o bayrak, bir adım geriden gelenler tarafınca kavranacak ve Türkçülük ordusu, bir çığ şeklinde büyüyerek hep ileriye, büyük ülküye, Kızıl Elma’ya doğru yürüyecektir.
    Hüseyin Nihâl Atsız (Tanıdığım Atsız)
  • Evde oturmuş söyleşi ediyorlardı. Makbule Hanım, ağabeysine gene kendisini mektebe göndermediği için serzenişte bulunuyordu. Mustafa Kemal, kardeşinin saçlarını çekti:
    – Makbuş, Makbuş. Sen okursan mevkiimi elimden alırsın. Okumadığın halde bu kadar zekisin. Hele bir de mekteplere, Darülfünunlara gitseydin, neler yapmazdın. Zübeyde Hanım söze karışmıştı:
    – Kızım gene okumuş sayılır. Cahil kalmadı ya… (Atatürk’ün Hayatındaki Kadınlar)
  • Yuksel ki yerin bu değildir
    Dünyaya gelmek hüner degildir (Tanıdığım Atsız)
  • Atsız, kalabalıktan ve sıkışık yerlerden hoşlanmazdı. Mecbur kalmadıkça kalabalığa girmezdi. Sessizliği, yalnızlığı tercih ederdi. Bir de yürüyüşü fazlaca severdi. İmkân bulmuş olduğu kadar yürümek isterdi. (Tanıdığım Atsız)
  • Biraz sonrasında tayyare yaklaşmış, alana inmiş, Atatürkün bulunmuş olduğu yere yaklaşmıştı. Ilkin Vecihi Bey indi, elini uzatarak Sabiha Gökçen’in uçaktan inmesine yardım etti.
    Tam o sırada Atatürkün arkasından bir ses duyuldu:
    – Kadın değil mi, ne de olsa erkeksiz uçamazlar.
    Bu sesi Atatürk de duymuştu. Fakat sesini çıkarmadı. Sabiha Gökçen’e, eliyle uçağı göstererek hafifçe sesle bir şeyler söylemiş oldu. Sabiha, pilot Sabiha olarak koşarak uçağa bindi. Şimdi tayyare havada akrobasi hareketleri yapıyor, seyredenlerin heyecandan yürekleri kalkıyordu.
    Atatürk orada hazır bulunanlara kısa bir hitabede bulunmuş oldu:
    – Türk kızı, erkeği kadar cesaret ve azimle Türk semalarındaki yerini alacaktır. Sabiha Gökçen, yarının binlerce Sabiha’sından yalnız ve yalnız biridir. Yarın on binlerce Sabiha olacaktır. (Atatürk’ün Hayatındaki Kadınlar)
  • Hasta Adamın mirasına dikilmiş haris gözler elbet Ermeni meselesini kurcalayacaklar, bu şekilde bir sorun yoksa ihdas edeceklerdi. Bir taraftan İngiltere, bir taraftan Rusya, ve bunların arkasında Orta doğudaki petrol kavgasının öncüleri, Ermenilerin ulusal duygularını kamçılayacak, onları kendi emelleri için kullanacak, isyana teşvik edeceklerdi. kilise, komiteler, komiteciler… hepsi şu hikayenin neticesi fakat büyük ve kanlı bir oyunun aktörleridir. (Türklere Karşı Ermeni Komitecileri)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş